Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 ARALIK 1990 HABERLER CUMHURÎYET/11İ
Görmeyenlere yürüme dersi
• SAMSUN (AA) — Samsun'da, Altı Nokta Körler
Derneğı tarafından "yürüme kursu" düzenlendi. Dernek
Başkanı Ahmet Çağlayan, yaptığı açıklamada, 2 ay süreli
kursun amacınm, görmedikleri için evlerinde âdeta hapis
olanları toplumla kaynaştırmak olduğunu söyledi.
Çağlayan, kursu bitirenlerin, beyaz bastonla tek başlanna
gezebileceklerini kaydetti.
Semra Ozal'a altın madalya
• WASHINGTON (Cumhariyet) — Cumhurbaşkanı
TUrgut özal'ın eşi Semra özal'a "Türk kadınının
gelişmesine yaptığı liderlik katkısı" nedeniyle Türk-
Amerikan Dernekleri Asamblesi tarafından altın madalya
vcrildi. Semra özal, madalyayı kabul ederken yaptığı
konuşmaya doğrudan insan haklan konusuna değinerek
girdi. Semra özal konuşmasını yaptıktan sonra ayakta
alkışlanarak yerine oturdu. Daha sonra sahneye gelen ses
sanatçısı Coşkun Sabah bir konser verdi. Sabah,
"Saygıdeğer hanımefendi için okuyacajhm" diye takdim
ettiği, "Aşığım sana" şarkısım bayan özal için icra etti.
Türkiye'nin lobi şirketi Hill and Knowlton ve savunma
sanayii ile ilgili Fairchild şirketi tarafından fînanse edilen
gecede Bayan özal, şeref masasını Sağlık Bakanı Halil
Şıvgın ve eşi, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nûzhet
Kandemir ve eşi, asamble başkanı Ali Sevin ve eski
Savunma Bakan Yardımcısı Richard Perle ile paylaşü.
Rektörden YÖK'e eleştiri
• ANKARA (ANKA) — Trakya Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Ahmet Karadeniz, üniversitesini "öğretim üyesi
ve öğretim elemanı fukarası" ilan eden YÖK'ü, yanlış
hesap yapmakla" suçladı. Prof. Dr. Karadeniz, yaptığı
yazılı açıklamada, YOK'ün 1990 yılı devlet brifinginde
yer alan, üniversitesi ile ilgili, öğretim üyesi ve elemanı
basına düşen öğrenci sayılannın yanlış olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Ahmet Karadeniz, "Bir suredir basında,
öğretim elemanı bakımından üniversitemiz yanhş bir
hesaplama sonucu diğer üniversiteler arasında en geride,
hatta manşetlerde 'öğretim elemanı fukarası' olarak yer
almakta, bir öğretim üyesine 111 öğrenci düştüğü ifade
edilmektedir. öğrenci öğretim elemanı sayımız göz önüne
alınarak bir orantı kuruldugunda, bir öğretim elemanına
fakültelerdc 33.6, yuksekokullarda 23.6 öğrenci
düşmektedir" dedi.
Körfez krizi
• tSTANBUL (AA) — ARAT Araştırma ve
Danışmanhk A.Ş!nin yaptığı araştırmaya göre kasım
ayında en çok Körfez krizi ile Saddam Hüseyin
' konuşuldu. En başanlı kişiler sıralamalarında ise Turgut
özal, Yıldınm Aktuna, Uğur Dündar ve Sakıp Sabancı
alanlarında birinci oldular. En çok konuşulan konular
sıralamasında Körfez krizi son haftadaki gelişmeler
sonucunda yüzde 38.2 oranla birinci sıraya yükseldi.
Körfez krizini yüzde 35 oranla hayat pahalılığı, yüzde 7.4
oranla da spor olaylan izledi. Susuzluk yüzde 3.4, Cemil
Çiçek'in beyanatı da yüzde 2.9 oranla ilk 5 arasında yer
aldı. Geçen ay en çok konuşulan kişi ise yine Saddam
Hüseyin. Yüzde 40.7 oranla birinci olan Saddam
Hüseyin'in ardından yüzde 29.2 oranla Türgut özal
ikinci, yüzde 2.9 oranla Rıdvan Dilmen üçüncü oldu.
Dilmen'den sonra yüzde 2.5 oranla George Bush ile
Yıldınm Akbulut sıralamaya girdi. En başanlı
politikacılar sıralamasında Turgut özal yuzde 25.6 oranla
birinci, Erdal tnönü yüzde 14.7 oranla ikinci sıradaki
yerlerini korudular.
Irak'tan kaçanlara ateş
• DİYARBAKIR (Cumhuriyet) — Silopi'nin sınır
kesiminden Türkiye"ye girmek isteyen Iraklı aileye
güvenlik güçlerince ateş açıldı, olayda bir kişi ölürken üç
kişi de ağır yaralandı. Onceki gece Irak'tan kaçarak
Silopi sınır kesiminden Turkiye'ye iltica etmek isteyen
Irak uyruklu dön kişiye dur uyansına uymamalan
nedeniyle sınır güvenliğinden sorumlu jandarma
timlerince ateş açılı. Olayda aile reisi Hasan Abdi
yaşamını yitirirken, eşi Ciya, çocuklan Çınar (4) ve
Cemal (3) ağır yaralandılar. Diyarbakır Devlet
Hastanesi'ne kaldınlan yaralılar tedavi altına alındılar.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği yetkilileri, "konuyla ilgili
bilgi ulaşmadığını" söylediler.
BismiTde saz çalma yasagı
• DtYARBAKIR (Cumhuriyet) — Bismil üçesinde
"Ruhsatları bulunmadığı" gerekçesiyle düğünlerde saz
çalmalan yasaklanan beş grubun elemanı Kültür
Bakanlığı'na başvurdu. Başvuruda yasağın bir an önce
kaldırılması istenerek, "AGtK anlaşmasına imza koyan
Türkiye'nin bu uygulamayla dünya kamuoyu önünde
itibar yitirdiği" savlandı. Bismil ilçesindeki düğünlerde
saz çalan Kanarya, Star, Atılım, Esmer ve Eşiyok adlı
gruplar, kaymakamlık tarafından konulan "saz çalma
yasağT'nı tepkiyle karşıladılar.
Trafik büançosu: 4600 ölti
• ANKARA (AA) — Trafik anarşisi hızla can almaya
devam ediyor. Bu yılın ilk 9 aylık döneminde meydana
gelen 84 bini aşkın trafik kazasında 4 bin 600 kişi öldü,
yaklaşık 66 biır kişi de yaralandı. Trafik kazalannda
geçen yıla oranla yüzde 10.6, yaralı sayısında yüzde 9,
kazalarda ölenlerin sayısında ise yüzde 9 gerileme
kaydedildi.
Risale-i Nura yasak
• ANKARA (ANKA) — Ankara DGM Savcılığı,
Kocatepe Camisi'nde okutulan Said-i Nursi mevlidi ile
ilgili soruşturmaya devam ediyor. DGM SavcılığVnın elde
edilecek sonuçlara göre Risale-i Nur'u
"yasaklayabileceği" öğrenildi. DGM yetkililerinden
alınan bilgiye göre gözaltında sanığın kalmadığı
soruşturma, Türk Ceza Yasası'nın 163/1-2'nci
maddelerine göre sürdürülüyor. DGM yetkilileri, "Halen
Nurculuk ve Nur cemiyetleriyle ilgili kitaplann okunması
işi sürdürülüyor. Nur Cemiyeti ve Nurculuk, Yargıtay
kararlarına göre Türk Ceza Yasası'nın I63'üncü
maddesine aykırı oluşumlardır.
ÖLÜM
•*
Ozal'ın danışmanı
• ANKARA (AA) — Cumhurbaşkanlığı
Başdanışmanlanndan Emekli Amiral Hüsnü
Küçükahmet, dun vefat etti. 1925 yılında Trabzon'da
doğan Hüsnü Küçükahmet, Deniz Kuvvetleri'nde maliye
ve ekonomi ile ilgili çeşitli görevlerde bulundu. 30
Ağustos 1974 yıhnda Tuğamiralliğe terfi eden Hüsnü
Küçükahmet, Deniz lkmal Merkezi Komutanhğı, Deniz
Kuvyetleri Komutanhğı Lojistik Başkanlığı, Genelkurmay
Mali Plan ve Program Daire Başkanlığı görevlerinde
bulunduktan sonra, 1 Eylül 1978 tarihinde emekli oldu.
Küçükahmet, 1980-1982 yılları arasında Milli Güvenlik
Konseyi'nde, 1982'den bugüne kadar da
Cumhurbaşkanlığında başdanışman olarak görev yaptı.
Küçükahmet'in cenazesi yarın toprağa verilecek.
Cumhurbaşkanı Özal, Bush'un dıyalog önerisini değerlendirdi
'Barış kuvveüendi'FARUK BİLDÎRİCİ
ABANT/ANKARA — Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal, ABD
Başkanı George Bush'un Irak'a
yönelttiği diyalog önerisini "Ba-
nş Uıtimali şimdi kuvvetlen-
miştir" diye değerlendirirken,
"Banşa varabilmek için harbi
göze alabflmek lazun" şeklinde-
ki görüşünü de yineledi. Özal,
Körfez krizinin başlangıcından
beri tüm plan ve beklentilerinin
savaşa yönelik olduğu yorumla-
nna karşı çıktı ve Irak'ın Türk-
iye'ye saldırması olasılığından
söz eden gazetecilere, "Allah Al-
lah, amraa çok korkuyorsunuz
Saddam'dan" dedi.
Cumhurbaşkanı Turgut Ozal,
"Karadeniz Ekonomik tşbiriiği
Bölgesf' oluşturulması için ya-
pılan hazırlıkların ele ahndığı
Abant'tan dönerken Gerede-
Ankara arasında yapımı süren
otoyolda incelemelerde bulun-
du. Makam arabasından aynla-
rak yol bozuk olduğu için bir je-
epe geçen özal, zaman zaman
araçlan inerek yapımı süren vi-
yadükleri inceledi. Burada
Türkiye'deki otoyollann geliş-
mesinden söz eden özal, "Bu
şekilde otoyollara başlayınca
dev müteahhitler meydana geti-
yor. Bunlar için ber yıl 500 ki-
lometre otoyol yapmak lazım.
Bir kere başlayınca bırakamı-
yorsun yanJ" dedi. Bir gazete-
cinin, '"Demiryollan komünist
işidir' demiştnıiz. Bu görttşttnuz
b&lfl devam ediyor mu" sorusu-
na özal, demiryollarına da son
zamanlarda önem verildiğini, o
sözlerinin de Doğu Bloku ülke-
lerindeki ideolojik bakışı ifade
etmek için kuHandığmı kaydetti.
özal, yollarda son derece
lüks otobüslerin dikkatini çek-
tiğini kaydederek "Bunlar ba-
yağı lüks seyahat vasıtası. Da-
ha ucuz, daha ekonomik" dedi.
Yol kenanndaki bir şantiye-
de öjUe yemeği yemek üzere du-
ran özal, gazetecileri yaruna ca-
ğırarak sadece otoyollara önem
vermediklerini anlatmaya başla-
dı. Bu sırada PTT'nin yatınm-
lannı da anlatan özal, PTT'nin
7.5 milyon hat sahibi olduğunu
ve bundan 6 trilyon lira gelir el-
de ettiğini söyledi. Bunun üze-
rine bir gazeteci, "ABD ile te-
lefon konuşması çok mu
pahah" diye söze girdi. özal da
gazetecinin, konuyu değiştir-
mek istediğini anlamadan "Bi-
zimkiler şikayet ediyoriar bun-
dan pahalı diye. Az konuşsun-
lar canım" karşıüğını verdi.
Bush ödemeli mi
anyor?
Daha sonra gazeteciler ve
özal arasında Bush ile görüşme-
ler ve Körfez krizi konusunda şu
konuşma geçti:
"— Sizin Bush ile yaptıgınız
teiefon görüsmelerinin parasuu
Irak'ın geri adım atması
ihtimalinin zayıf olmadığmı
belirten özal, "President
Bush bazı konularda
fikrimizi aiır. Son basın
toplantısını da sordu, 'çok
güzel' dedim" şeklinde
konuştu.
OTOYOLDA tNCELEME — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Abant'tan dönerken, Gerede-Ankara
arasında >apımı süren otoyolda incelemelerde bulundu. (Fotoğraf: AA)
hangi taraf ödüyor? Bush öde-
meli mi anyor?
ÖZAL — Bazılarnu o anyor,
ben bilmiyorum.
— Arnk Körfez kıtd konnsu-
na girsek efendim.
OZAL — Aaa, anlaşüdı. Lafı
nereye getirmeye çaüştığınız an-
laşıldı.
— Bugünkü gazetelerde ge-
nellikle Bush'un onerisinden
sonra sizin hesaplannmn degi-
şecegi yolunda yorumlar ya-
pılıyor.
ÖZAL — Sen Hürriyet Gaze-
tesi'ndensin galiba. Hürriyet'in
manşetine takılmış kafan.
("özal'a Bush'tan arkadaş
kazığı" başhğını kastediyor.)
— Hayır, Cumhuriyet'te de o
tttr yorumlar var. Siz son geliş-
meleri nasıl degerlendiri-
yorsnnuz?
ÖZAL — Hadiseleri iyi takip
etmeniz lazım. Siz takip ediyor
musunuz? Ben ediyorum. Bu
hadiseleri iyi takip etmek müm-
kündür. Bizim basm grubu böy-
le önemli şeyler olduğu zaman
CNN'i teybe (videoya) ahyor.
Evvelki gündü galiba, Bush'un
bütün basın toplantısını video-
dan tekrar seyrettim, hatta ken-
disi de bana telefonda 'Bir sey-
ret, ben de sana transkriptini
yollayacagım. Fikrini söyle'
dedi.
Bazı konularda fikrimizi alı-
yor. Ben de dün akşam teiefon
edip 'Çok güzel' dedim. 'Çok
güzel bir konuşma.'
Şimdi soylemek istediğim şu.
Konuşmanın esası Birleşmiş
Milletler'in son karanndan son-
ra bütun dünya kamuoyunda
bazı kimseler herhangi bir ek-
siklik olmasm efendim, biraz
daha gayret edilse miydi gibi
lanar söylüyorlar. Sulh yolun-
da acaba bir eksiklik var mı di-
ye ban yerlerde söyleniyor. Pre-
sident Bush da her zaman bu
işin barışçı yolla halledihnesini
tercih ettiğini söylüyor. Ama
banşçı yola varabilmek için de
-hani birkaç kere ben de aynı şe-
yi söyledim- harbi göze alabil-
mek lazım. Göze almadığımz
zaman barışçı yola varmanız
mümkün degil. Nitekim BM ka-
rarının çıkması aslında banşçı
yolu daha da kuvvetlendirmiş-
tir. Yani şu son karar.
— Ama sizin bütün planlan-
nızın, beklentilerinizin savaşa
dönük olduğu yorumlan var..
ÖZAL — Aaa, siz onu öyle
zannediyorsunuz. Zaten o man-
şet de öyle. Ama öyle bir şey
yok.
— Türkiye'nin • ikinci cephe
olması, İncirlik'in kullanılması
ve>a asker gonderilmesi söz ko-
nusu olabilir mi?
ÖZAL — Mümkün değü. Fa-
raziyeler uzerine hiç konuşmu-
yorum. Asker de göndeririz,
göndermeyiz. lncirlik'i kullan-
dınnz, kullandırmayız. Onlan
hiç konuşmam.
— Bu göriişmelerden nasıl bir
sonnç bekliyorsunuz?
ÖZAL — Dünya için de
Türkiye için de iyi olur.
— Dışişleri bakanlannın gö-
rüşmelerinden somnt bir sonuç
çıkşr mı?
ÖZAL — Bilemiyorum. Be-
nim kanaatim Irak'ın geri adım
atma ihtimalinin zayıf olma-
dığıdır.
— O zaman sizce olay sava-
şa mı gidiyor?
ÖZAL — Hayır, hayır. Geri
adım dedim, ileri adım değil.
Banş Uıtimali şimdi kuvvetlen-
miştir, daha da kuvvetknmiştir.
— Saddam geri çekilmez ve-
ya banşa giden yolu denerse,
kendisinin Irak'taki durumn ne
olacak?
ÖZAL — Onu bilemem.
— Turkiye'ye karşı bir çdgn-
hk yapar mı?
ÖZAL — Allah, Allah. Am-
ma korktunuz Saddam'dan."
özal, gazetecilerin daha faz-
la soru sormasına fırsat bırak-
madan yemek yenilecek baraka-
ya girdi. Burada yemek sırasın-
da özal masanın öbür ucunda
oturan Bolu Komando Tugayı
Komutanı Tuğgeneı'al Eıiem
Gürçine'ye "Tugayınızdaki en
ağır silahuıız nedir" sorusunu
yöneltti. Gürçine de birliklerinin
eğitim tugayı olduğunu vurgu-
layarak "En agır silahınuz 80
milimetrelik top" karşıhğmı
verdi. Gürçine, Ozal'ın "Tank-
lara karşı silahınız yok mı" so-
rusuna, "Mllan silahlan rar
elimizde" yanıtını verdi. Gürçi-
ne, özal'a komando birliğinin
daha çok düşman cephesinin ge-
risinde bir hedefı imha etmekle
görevlendirileceğini söyledi.
özal, daha sonra yanındaki
bürokratlara dönerek otoyolla-
nn yapımına başlanmasmdan
sonra çevresindeki arsalann de-
ğerlerinin çok arttığmı vurgula-
yarak "Onun için MH Embk'a
söyleyip yol yapdırken degerte-
rin yeniden belirieamesini iste-
mek lazım, vergUerini arttmnak
lazım" dedi.
Egebank'ın yüksek verim
ve iyi hizmet merkezlerinin 37.si...
EgebankBakırköy(istanbul Caddesi No: 20/A Bakırköy)
Bugünhizmetegirdi.
Egebank'ın akılcı ve atılımcı yeni
yönetiminin, hızlı ve saygılı hizmet
anlayışının yeni bir temsilcisi.
Gelin Egebank'a.
İyi hizmet alın.
İyi faiz alın.
ÜĞÜ
Yeni
H e d e f
BANKH i z m e 11 e 1 n u m a r a "
GUINLERİN KÖPÜĞÜ
AHMET TAN
Hızlı Dış Politika...
ANKARA — Cumhurbaşkanı özal Abant yolunda
BMVVnin gazına yüklenirken yanındaki Dışişleri Bakanı
Alptemoçin ile neler konuşuyordu acaba?
Herhalde otomatik BMVV'lerin bu serilerinin kilometre ba-
şına yaktığı benzin miktarını ya da son ithalat kararname-
si ile fiyatlannın ne kadar zamlandığını değil. Çünkû
Alptemoçin artık Maliye ve Gümrük Bakanı değil, Dışişleri
Bakanı...
Dışişleri Bakanı'na dış politika anlatmak gerek. özal, Ba-
kan'a, herhalde Başkan Bush ile yaptığı son konuşmayı ak-
tarmıştır. Ama Bush'un kendisine sormadan Saddam'la
kurmaya yöneldiği diyalogdan duyduğu burukluğu hisset-
tirmek istememiştir.
Dışişleri Bakanı'nı böyle "hissi" konularia etkilemenin
bir anlamı yok.
Ayrıca Dışişleri Bakanı ile Bakanlığını da gereksiz birta-
kım ayrıntılaria meşgul etmenin de bir yararı yok. özal'ın
Şam'da Hafız Esad'la yaptığı ikili görüşmenin tutanakları
hâlâ Dışişleri dosyalarına ulaşmış değil.
Bu saatten sonra bunun ne önemi var?
Var, hem de çok..
Başkan Bush Cenevre'de Suriye Lideri Hafız Esad'la
yaptığı görüşmenin Türkiye ve Mısır tarafından önerildtği-
ni açıklamıştı.
Dışişleri yetkilileri, böyle bir öneriden haberii olmadık-
lannı bildirdiler. »
Başkan Bush için 'Türkiye" "ûzal" demek olduğuna gö-
re Özal, Başkan Bush'a böyle bir öneriyi gerçekten yaptı
mı? Yaptı ise nerede yaptı?
Bu konunun bilgisi devlet
belgelerinde yer almıyor. Bil- Dış politika konusu da
giyalnızca Beyaz Saray Söz- tıpkı Maliye gibi. Devlet
cüsû'nün dosyalannda ve başkanı bite olunsa,
gazete arsıvlennde. h k
Özal böyle bir öneriden
ç ş
tasarrufuna izin
harcanan her kuruşun
kaydının tutulması
gerekir. Yoksa,
saydT, Özal bunu'açıklârdı. ve yolsuz tasarruf"
Çünkü "dost" Bush bu öne- iddiaları gündeme gelir.
riyi kabul etmiş ve sözünü Krizden çıkarılması
dinleyerek Esad'la buluş- gereken en bûyûk ders
mustur. Bunun gizlenecek DU olmalı. Kayıtlara
tarafı olmadığı gibi aksine geçmeyen hiçbir dış
övünülecek tarafı vardır.
Özal'ın böyle bir öneriden
hiç söz etmemesi, hele de
devlet belgelerinde böyle bir
önerinin yer aimaması, bu tür bir önerinin vartığına kuşku
düşürüyor.
Akla gelen şu:
Yoksa, Başkan Bush, kendi kamuoyundan gelecek eles-
tirileri azaltmak için, Ozal'ı (ve Mübarek'i) bahane etmiş
olmasın. öyleya, "terörist" diye fişlenmiş bir ülkenin dev-
let başkanı ile görüşmek hiç de yüz ağartıcı bir iş değil.
Nitekim, Bush bu yûzden epey elestiri aldı.
Krizden çıkanlacak ders
Türkiye'nin krizden çıkartması gereken dersler var. Dün
Cumhurbaşkanı'nın Abant dönüşü yaptığı "Savaş ihtimali
azalıyor" açıklaması ayrı bir konu. Beş on gün önce "Be-
nim tahminim savaş ocak ayında olur' noktasından, "Sa-
vaş ihtimali azalıyor" noktasına savrulmak, olayların
değişkenliği karşısında belki kaçınılmaz. Ama, Dışişleri Ba-
^kanlığı'na iş bittikten sonra bile en önemli görüşmelerin
bilgisini iletmemek de öyle mi?
Başkan Bush'un Amerikan kamuoyuna karşı kendisini
korumak için Türkiye'nin adım "kullanıp" kuilanmadığını
bilemiyoruz.
Neden?
Çünkü Dışişleri kayıtlannda Bush'un söylediği tûrden bir
öneri yer almıyor.
Dış politika konusu da tıpkı Maliye gibi. Devlet başkanı
bile olunsa, harcanan her kuruşun kaydının tutulması ge-
rekir. Yoksa "haksız ve yolsuz tasarruf" iddiaları günde-
me gelir.
Krizden çıkarılması gereken en büyük ders bu olmalı.
Kayıtlara geçmeyen hiçbir dış politika tasarrufuna izin
verilmemeli.
Abant yolunda dünyanın en hızlı Cumhurbaşkanı'nın ya-
nındaotururken Dışişleri Bakanı Alptemoçin, acaba neler
düşünüyordu?
ÖÜÖLÜM
Merhum Bmbaşı Hayrettin Bey ile merhume Elmas
Biran hanımın kızı; merhume Samime, merhum
Faik Ergun'un kardeşi; merhume Nebahat, merhum-
Yüksel SöğUtlügil, Nesrin - Feridun Söğütlügil,
Gülten - Aziz Bulakbaşı'mn ablalan; Fahri,
Mustafa, Oytun, Ongun, Yurdun, Hasnun, Haldun,
Lütfıye, Edîbe, Bilge, Tuğrul, thsan, Ümit ve
Nail'in hala ve teyzeleri; merhum Faik Sayron'un
çok sevgili eşi; Reyhan Atasü'nün sevgili
anneannesi; Gazi Eğitim Enstitüsü Ingiliz Dili ve
Edebiyatı emekli öğretmeni, değerli eğitimci,
annem
HADİYE SAYROlVu
kaybettik.
Cenazesi 4 Araiık 1990 sab günü Maltepe
Camii'nde kıünacak öğle namazından sonra Cebeci
Asri Mezarhğı'nda toprağa verilecektir. Dostlara ve
öğrencilerine duyurulur.
KIZI: ERENDtZ AIASÜ
Not: Çelenk göndermek isteyenlerin Turk Eğitim Vakfı'na
bağışta bulunmalan rica olunur.
TEŞEKKUR
Eşim NAİMA AKGÜL'ün ameliyatını
başarı ile gerçekleştiren Doç. Dr. t. SEFA
TÜZÜN, Op. Dr. Davut AYDEMİR,
anestezist Dr. ÜMRAN POLATKAN'a ve
HAZNEDAR HASTANESİ'nin tüm
doktor, hemşire ve personeline teşekkür
ediyorum.
MEDENİ FERHO AKGÜL
SULTANDAĞI ASLİYE HUKUK
HAKİMLİĞİNDEN
Etosya No: 1989/164 Esas 1990/121 Karar
DSI Genel Müdürlügü vekili Av. Aysen Caner tarafından davalı-
lar Ayşegül Şafak (Koçhisar) ve müşterekleri hakkında mahkememize
açılan kamulaştırma nedeniyle tescil davasının yapılan yargılaması
sonunda Sultandağı Yeşil Çiftlik Aldıvermez mevkiinde 1 pafta, 1061
parselde Hüseyin Koçhisar adına kayıtlı tasınmazın kamulaştınna kro-
kisinde gösterilen 219 m''lik kısmının iptali ile davacı DSİ Genel Mü-
dürlüğu adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Davalı Ayşegül Şafak (Koçhisar) yapılan tüm aramalara rağmen
bulunamadığı gibi açık adresi de tesbit edilemediğinden karann ga-
zete ile ilanına karar verilmiştir.
llanın gazetede yayımı tanhinden itibaren 15 gün içinde karar temyiz
edilmedigi takdirde kesınleştirileceği hususu ilanen tebliğ olunur.
Basın: 4S888