06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ARALIK 1990 Columbia fırlatıldı • CAPE CANAVERAL (AA) — Amerikan uzay mekiği Columbia, dün Florida'daki Cape Canaveral Üssü'nden fırlatıldı. 7 astronot ve Astro adında bir gözlem aygıtı taşıyan Columbia'mn, 1986'dan bu yana 4 kez ertelendikten sonra 5. kez gerçekleştirilebilen bu seferi 10 gün sürecek. Mürettebattan iki astronot tarafından kullamlacak olan Astro gözlem aygıtı, 4 teleskopuyla ultraviyole, gama ve x ışınlannı inceleyerek yıldızlann oluşumu ve yapısının daha iyi anlaşılmasını sağlayacak. Yunanistan'da terör korkusu • ATtNA (AA) — Yunanistan'da tırmanan terör, büyük işadamlan ve bazı yabancı şirket yöneticilerini, özel eğitim görmüş Amerikalı muhafız getirmek için harekete geçirdi. Son olarak '17 Kasım' örgütünün, ülkenin en zengin işadamlarından Vardis Vardinoyanis'e karşı gerçekleştirdiği saldırıdan sonra kendilerinin de hedef olabileceklerinden korkan zengin Yunanlılann, Amerikalı özel muhafız getirtmek için bu işle uğraşan firmalarla temasa geçtikleri bildirildi. Japon gazeteci ıızayda • MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği'nin Soyuz TM-11 aracıyla dün ilk kez uzaya bir Japon gazeteci gönderildi. SSCB'nin Kazakistan Cumhuriyeti'ndeki Baykonur Uzay Üssü'nden dün sabah fırlatılan araç, yörüngedeki Mir Uzay Istasyonu'yla kenetlenecek ve Japon gazeteci Toyehiro Akiyama, Sovyet uzay adamlarıyla birlikte istasyonda altı gün süreyle incelemeler yapacak. Japon TBS televizyonu muhabiri olan Akiyama, Mir Uzay tstasyonu'ndan vereceği canh haberlerin yanı sıra istasyonda gerçekleştirilecek bazı biyolojik deneylerde de görev alacak. Şili'ye silah yasağı kalktı • VVASHINGTON (AA) — ABD hükümeti, Şili'ye 1976 yılında muhalefet lideri Orlando Letelier'in öldürülmesinden sonra uygulamaya başladığı silah satış yasağını kaldırdı. Adının saklı kalmasını isteyen bir ABD'li yetkili, geçen hafta yaptığı açıklamada Şili'de demokratik seçimle yeni kurulan hükümetin eski hükümet gibi terör ve insan hakları ihlaline yönelmeyeceği görüşünde olduklannı söylemişti. Bu arada Şili Dışişleri Bakanı Enrique Silva Cimma, silah satış yasağının kaldırılması yolunda ABD tarafından alınan kararı memr.uniyetle karşıladıklannı belirtti. Kral Fahd'dan SSCBVe Kuran • YÜKSEKOVA (AA) — Suudi Arabistan Kralı Fahd Bin Abdülaziz'in Sovyetler Birliği'ne 500 bin adet Kuranı Kerim hediye ettiği bildirildi. Suudi Arabistan'ın Cidde Radyosu dün sabah saat 07.00'deki Türkçe yayınında verdiği haberde Kral Fahd Bin Abdülaziz'in Sovyetler Birliği'ne hediye edilmek üzere kendi adını taşıyan matbaada 500 bin adet Kuranı Kerim bastırdıgını duyurdu. Radyo, hediye edilen Kuranı Kerimlerin Sovyetler Birliği'ne gönderme işlemlerine dünden başlamak üzere 10 günde tamamlanacağını da bildirdi. Kanada'da uçak soyuldu • MONTREAL (AA) — Kanada'nın Montreal kentindeki havaalanında silahlı 4 kişi içinde 13.7 milyon dolar tutannda külçe altm ve kıymetli evrak bulunan özel bir ucağı soydu. Polis yetkililerinin yaptığı açıklamaya göre New York'tan Montreal'in uluslararası Dorval Havaalanı'na gelen uçak bir hangara yanaştığı sırada, '. dört soyguncu bir çöp kamyonu ve iki kamyonet ile hangar önündeki parmakbğı kırarak uçağı bloke ettiler. Elinde Kalaşnikof marka otomatik tüfek bulunan maskeli bir soyguncu yerde kaldı, diğer üçfl ucağa girerek içerdeki üç kişiyi etkisiz hale getirdi DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 îicralb^SEribunc "egöreCIA, ülkenin 18ayakadarparçalanacağınıtahminediyor Yugoslavya'da kaosAmerikan Merkezi Haberalma Örgütü CIA'nın raporuna göre Yugoslavya'da 18 aya kadar büyük bir olasılıkla iç savaş çıkacak ve ülke parçalanacak. Dış Haberier Servisi — Yu- goslavya'nın önümüzdeki 18 ay içinde parçalanabilecegi ve ülke- nin bir iç savaşa süruklenebile- ceği ileri sürüldü. ABD Merke- zi Haberalma örgütü'nün (CIA) denetiminde hazırlanan bir ra- porda yer alan bu görüşe göre Yugoslavya'nın içinde bulundu- ğu durumda en büyük sorumlu- luğu Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Moloseviç taşıyor. Amerikalı bir Yugoslavya uzma- nı, ordunun da parçalanma be- lirtileri gösterdiğine dikkat çekti. Intemational Hcrald Tribune gazetesinin haberine göre Yu- goslavya'nın içinde bulunduğu durumu göz önüne alan CIA, bu ülkenin, parçalanmanın eşi- ğinde olduğunu açıklayan bir ra- por hazırladı. Raporda, parça- lanmanın önümüzdeki 18 ay içinde gerçekleşebileceği, ülke- nin bir iç savaşa süruklenebile- BOSNA-HERSEK / Belgrad YUGOSLAVYA SIRBİSTAN KİMLİK KARTI YUGOSLAVYA Nüfus: 23.753.000 (1989) Etnik gruplar: <7»36 Sırp, %20 Hırvat, %6 Makedon, ^08 Arnavut Resmi Diller: Sırpça-Hırvatça, Makedonca, Slovence Din: ^041 Ortodoks, °7ol2 Katolik, %3 Müslüman. Başkent: Belgrad İdari >apı: 6 cumhuriyet, 2 otonom eyalet Savunma harcamaları: ff 'o4.8 GSMH (1987) Para birimi: Dinar GSMH: 144.8 milyar dolar (1986) Kişi başına ulusal gelir: 3109 dolar hhalat: 12.6 milyar dolar (1987) thracat: 11.4 milyar dolar (19871 Nüfus artıs oranı: "7o6 Enflasyon: °7o 120.8 (1987) Okur yazarlık oranı: %90 Bosnalı Müslüman, VtS Sloven, ceği öne surülüyor. Kimi uzmanlar, ClA'nın ra- porunun alışılmışın dışında ke- sin bir dille yazıldığına dikkat çekerken raponın dışişleri ba- kanhğının Yugoslavya ile ilgili olarak hazırladığı raporla çeliş- tiği de dile getiriliyor. Üstelik bu farkhlığın, CIA'nın denetiminde çalışanların arasında dışişleri bakanlığı raporunun hazırlan- masında da yer alan kişilerin bu- lunmasına rağmen ortaya çıktı- ğı dile getiriliyor. Amerikalı yetkililer, 2. Dün- ya Savaşı ertesinde Mareşal Ti- to'nun kurduğu 6 cumhuriyetten oluşan Yugoslavya Federasyo- nu'nun "deneyiminin başansız- lıkla" sonuçlandığını belirtiyor- lar. Etnik kargaşanın ve huzur- suzluğun iç savaşa dönüşeceği- ni de ekliyorlar. Amerikalılar Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Moloseviç'i ülkedeki gerginliği ve huzursuz- luğu arttırmakla suçluyorlar. Bir yandan Moskova'daki Arnavut- lar üzerindeki baskıyı arttırırken diğer yandan Sırbistan milliyet- çiliğini körüklediği ileri sürülü- yor. Diğer Yugoslav cumhuriyet- İerinden gelen mallar Sırbistan- da gümrüğe tabi tutuluyor, fe- deral hukümete yapılması gere- ken ödemeler durduruluyor. Amerikalı bir Yugoslavya uz- manı, federasyonun yanı sıra Yugoslav ordusunun da parça- lanmanın eşiğinde olduğunu be- lirtti. Bu yetkiliye göre ordu, 1991 yılı ortalannda büyük bir olasılıkla dağılacak. CIA raporu, Yugoslavya Baş- bakanı Ante Markoviç'in 15 ka- sım tarihli açıklamasıyla da ör- tüşüyor. Markoviç, Slovenya, Sırbistan ve kısmen Hırvatis- tan'ın ulkedeki siyasi gerginliği tırmandırdıklarını ve Yugoslav- ya'nın kaderi ile oynadıklarını belirtmişti. Ulkesinin içinde bu- lunduğu durumu da "miBivetçi- lik ve aynlıkçdık duygularuun artlıgı, etnik ilişküerin tehlikeli boyutlara tırmandığı, kamu dii- zeninin, barışın ve yurttaşlann güvenliğinin lehlikeye düştügii" şeklinde nitelemişti. Savunma Bakanı uyardı öte yandan, Yugoslavya Sa- vunma Bakanı General Veljko Kadijeviç, ülkede gerçek bir iç savaş tehlikesi bulunduğunu bil- dirdi ve ordunun, devletin sos- yalist karakterini korumakta ka- rarh olduğunu belirtti. Asilerin lideritdrisDeby N'Djanena'ya girdi. Devlet Başkanı Habre kaçtı Çad'da başkent düştüBaşkenti kontrol altına alan gerillalar, sokağa çıkma yasağı ilân ettiler. Gerilla lideri Idris Deby, demokrasiye bağh olduğunu ve çok partili sisteme geçileceğini açıkladı. Dış Haberier Servisi — Orta Afrika ülkelerinden Çad'da, ge- rillalarla hükümet birlikleri ara- sında üç haftadır süren yoğun çatışmalar sonucunda, başkent N'Djamena gerillaların yöneti- mine geçti. Devlet Başkanı Hi- sane Habre'nin, önceki gün ai- lesiyle birlikte başkenti terk et- mesinin ardından, hükümet as- kerlerinin üniformalannı bıra- karak ülkeden kaçtıklan bildi- riliyor. Fransız yetkililerden alı- nan bilgiye göre başkenti kont- rol altına alan Idris Deby yöne- timindeki gerillalar, yağmalama olaylannı engellemek için soka- ğa çıkma yasağı ilan ettiler. Ge- rillaların, kentte düzeni sağla- mak için Fransız askerleriyle iş- birliği yaptıklan bildirüiyor. Ül- kede bulunan yabancılar hızla yurtdışına kaçarken, başkente gelen gerilla lideri Idris Debv, demokrasiye bağlı olduğunu ve insan haklarını gözeteceğini açıkladı. General Deby, Çad'da çok partili sisteme geçileceği ko- nusunda da söz verdi. Devlet başkanının bulunduğu yer hakkında çeşitli görüşler ile- ri sürülürken, İdris Deby'nin li- deri olduğu VaUnsever Kurtu- KİMLÎK KARTIÇAD LIBYA Çad'daki kanlı iç savaştan kaçan Fransızlar Paris'e gelme>e başladılar. luş Cephesi'nin bir mesajı ya- yımlandı. Mesajda, misillemeye gidilmeyeceği, yabancıların ül- keyi terk etmesi için bir neden olmadığı belirtildi. Libya Resmi Haber Ajansı JANA, Çad Devlet Başkanı Hi- sane Habre'nin öldürüldüğünü ileri sürdü. JANA, Habre'nin, yardımcı- larıyla birlikte başkent N'Dja- mena'dan kaçmak isterken Ge- neral Deby'ye bağlı askerlerce öldürüldüğünü, devlet başkanı- na bağh bazı yetkililerin de tes- lim alındığını iddia etti. Ajans, "Güvenilir kaynakla- ra" dayanarak Habre'nin aile- siyle birlikte komşu Kamerun'a vardığı şeklinde verilen haberle- rin doğru olmadıgını kaydetti. PORTRE HtSANE HABRE Denge bulmaya çalıştı önceki gün başkenti terk eden Çad Devlet Başkanı Hisane Habre, 1982 yılında eski Devlet Başkanı Gukuni Kuddiye'yi Öevirerek iktidara gelmişti. Habre, ülkede ilk kez çok partili seçim düzeniedi. Lideri bulunduğu partinin üyeleri meclise gîrdikr. Hisane Habre eski bit Fransız sömürgesi olan ülkesinde farklı ideolojileri, kabileleri ve dinleri uzlaştırmaya çabşmakla tarunıyor. Habre 1974-75 yılında bir Fransız antropoloğu 33 ay rehin tutması ve karşüığında 10 milyon Frank talep etmesi ile de tamnıyor. Habre'nin Libya ile ise arası iyi degil. PORTREİDRİS DEBY Deneyimli gerilla lideri Çok iyi bir gerilla olarak tanınıyor. Fransa'da pilotluk eğitimı aldıktan sonra döndüğü Çad'da Hisane Habre'nin örgütüne katıldı. 1982 yılında Genelkurmay Başkanlığı görevine getirildi. Bir yıl sonra Libya tarafhsı güçleri Ülkenin doğusunda yeniîgiye uğrattı. 1985 yılında Habre tarafından Fransa'ya asken eğitim almaya gönderildi. 1989 yılında Çad devlet başkant ile yolları ayrüd». Habre kendisini darbe düzenlemekle suçladı. Bundan sonra Sudan'a yerleşen Deby'nin lideri olduğu Vatansever Kurtuluş Cephesi 1989 yıhndan bu yana düzenli olarak hükümet güçlerine karşı saldırılar düzenliyor. CozBar'da Afik Büfe Her Salı akşamı, program eşliğinde "Açık Büfe" 80.000 TL. Rezervasyorv 166 44 93 -166 67 88 ^ 89 MI'LKIYE HAFTASI. 131. YIL B U G Ü N 3 ARALIK 1990 PAZARTESİ 19.00 SÖYLEŞt ÇETİN ALTAN "TABL'LAR ve TVRKİYE" Mulklyeiller Lokaîl Kurut,eşme 19.00 FİLM GOSTERISt IKİU OYVNLARIIRFAA TÖZÜM Sınema T\ Enstttusu ' Kışlaonu Tel: 0)157 46 34-35.157 21 81,157 54 70 Y A R I N 4 ARALIK 1990 SALI 20.00 BALO The Marmara Hotel Balo Salonu İNGİLTERE'DE İNGİLİZCE • Genel ya da yotun lagilızce kunlan, • Fırsı CertlficaCe ve Proficıency sınıv kunlan. • Cambndfe ve Oxford flnıveraıeleri hazırltk kunlan, • Yonelıdler ifin Szd Ingilizcı, • One-t(^ooe kunUr, • Meslekı e|nilll, • Meslekı lngıluct, • Çocuklar yı da |eiıçlere tatil gruplan • \u-Paır'ük hızmetkn, • Ingıllert'de konıklann hizmctlen, • Bu hızmettenn en az tnri sizin ıçuı • Rehbennu olabıüriz. • Bıu hctnctı ırtyıo .. GB Umm Okrfm Aeealcri FEF* AS I H m » t " ' * C*i. 142/3 M2M TtfTİkiy. İSTASBLL FAX: İM 37 M Td: U i II U - LM 13 H MlLK.IYEUl.ER BIRLİGİ [STANBLL İSTANBL L Şl BESI Ml'LKİYEULER VAKR Şişli'nin merkezinde işyerine kiralık daire. Tel.: 147 46 27 146 95 06 Nüfus: 5.18O.OOO (1986) Dirüer: %44 Müslüman, Hıristiyan, %23 animistler Başkent: N'Djamena GSMH: 855 milyon dolar (1988) Kişi başına ulusal gelir: 158 do- lar (1986) Ekonomi: thracatının yüzde 80'ini pamuk oluşturuyor. Para birimi: I CFA frankı hhalat: 732 milyon dolar (1987) İhracat: 221 milyon dolar (1987) Resmi dil: Fransızca Haberde, Habre'nin ne za- man öldürüldüğü belirtilmedi. Ajansın bu haberi henüz bağım- sız kaynaklarca doğrulanmadı. Deby liderliğindeki gerillalar ile hükümet askerleri arasında en son olarak kasım ayı başın- da başlayan çatışmalar, gerilla liderinin başkent yakınlarına ulaşmasına kadar sürdü. Baş- kente 800 km. uzaklıkta ülkenin doğusunda bulunan Abece ken- tinin alınmasından sonra ülke- yi terk etmeyen tek üst düzey yetkilisi Meclis Başkanı Alingue Bawayeu oldu. Bavvayeu, radyodan yaptığı açıklamada, halkı sükunete ça- ğırdı. Deby ile görüşmelerin sür- düğünü de söyledi. AP'nin ha- berine göre Fransız askerleri ta- rafından korunan Meclis Başka- nı, geçici hükümetin başına ge- çerken askerlerin silahlannı bı- rakmasını istedi. Yagma De/let Bakanı Habre ve diğer liderlerin başkenti terk etmesi- nin ardmdan, N'Djamena'da yağmalama hareketleri başladı. Hukümete bağlı askerlerin bir kısmı silah zoru ile durdurduk- ları motcsiklet ve araç sürücü- leri ile Kamerun ya da Nijerya- ya kaçarken diğer bir bölüm as- kerin olası misillemeden korun- mak amacıyla bıraktıklan silah- lar yağmacıların eline geçiyor. Dükkânların, evlerin soyulduğu ya da kundaklandığı bildirildi. Fransa'dan bağımsızlığını 1960 yılında kazanan Çad'da 1986 yıhndan bu yana Fransız hava kuvvetleri birliğinin bulun- masına rağmen, Paris bu Orta Afrika ülkesinde yasayan 1250 vatandaşını korumak amacıyla Korsika adasından ve Orta Af- rika Cumhuriyeti'nden 150'şer asker gönderdi. Reuter'in habe- rine göre çokuluslu Afrika Ha- vayolları N'Djamena'ya yaptığı seferleri durdurdu. Çoğunluğunu Fransızların oluşturduğu yaklaşık bin yaban- cınin başkent havaalanında bek- lediği ve ilk grup kafilenin Pa- ris'e vardığı bildirildi. AP'nin haberine göre ABD Elçiligi ül- kede yaşayan 300 Amerikalının ülkeyi terk etmeleri yolunda bir emir almadıklarını açıkladı. POLJTIKADA SORUNLAR ERGUN BALO Türkiye, Sovyetler Birliği'nin Dostudur Sovyetler Birliği, ikinci Dünya Savaşı'nın bitiminden bu ya- na en zor dönemini yaşıyor. Bu kış, savaştan bu yana ülke- nin ilk kez açlık tehlikesi ile karşı karşıya kalabileceği bildirt- liyor. Bunu söyleyenier Batılılar değil bizzat Sovyet yetkilile- ri. Ülkede büyük et, süt, sebze, yumurta. yağ sıkıntısı çekili- yor. Temel gıda maddelerine ek olarak ilaç da bulunmuyor. Moskova ve Leningrad gibi büyük kentlerde besin maddele- ri karneye bağlanmış durumda. Arkadaşımız Kerem Çalışkan, Moskova'dan gönderdiği ha- berlerde sorunun boyutlarını kapsamlı biçimde ırdeledi. Berlin muhabirimiz Dilek Zaptçıoğlu, Sovyetler'e yardım kampan- yası için Alman halkının görülmemiş ölçüde seferber oldu- ğunu bildiriyor. Alman bankalarında açılan Sovyetler'e yar- dım hesaplarına yüz milyonlarca marklık yardım yapılması bekleniyor. Almanya'dan Sovyetler'e hava köprüsü kuruluyor. Batı Berlin'de olası bir Sovyet ablukası karşısında halkı bes- lemek için depoianmış 500 milyon mark değerindeki gıda, yiyecek, ilaç ve giyecek şimdi Sovyetler'e gönderiliyor. Uçak- ların yanı sıra kamyonlaıia da Sovyetler'e gıda maddesi sevk ediliyor. Japonya da Sovyetler'e ilaç gönderiyor. Sovyetler Birliği, Türkiyenindostudur. Bu dostluğun temeJi Kurtuluş Savaşı'nda Lenin'in Mustafa Kemal'e yardım etme- si ile atılmış, Stalin döneminde kısa bir süre hariç, hiçbir za- man bozulmamıştır. Soğuk savaşın en "soğuk" günlerinde bile iki ülke, aralarındaki ilişkilerı gerginleştirmekten özenle kaçınmışlardır. Türk hükümetlerinin dış politikada değişme- yen ilkesi, Sovyetler'le iyi geçinmek olmuştur. Moskova da buna karşılık, Ankara'da başta hangı hükümet bulunursa bu- lunsun Türkiye ile iyi komşuluk ilişkilerinı sürdürmeye özen göstermiştir. İki ülke arasındaki ilişkiler özellıkle Mihail Gor- baçov'un iktidara gelmesinden bu yana daha da gelişmiştir. Türkiye, Sovyetler Birliği'nin dostudur. Ama güzel bir ata- sözümüz vardır: "Dost kara günde belli olur." Sovyetler Bir- liği halen zor bir dönemden geçmektedir. Türkiye bu dönem- de kuzey komşusunun yardımına koşmalıdır. Almanya. Ja- ponya, Sovyetler'e yardım için seierler olurken Türkrye'nin sadece "Sovyet pazarından ne pay koparabilirim" hesapla- rı yapması, her şeyden önce bizim geleceğimize uygun düş- mez. Şöyle denebilir: Almanya, Japonya, zengin ülkeler. Türki- ye'nin koca Sovyetler Birliği'ne yapacağı yardımın ne ağırlı- ğı olabilir ki? Bu devede kulak kalır. Biz bu görüşü paytaşmıyoruz. Türkiye'nin sınırlı olanakla- rı içinde Sovyetler'e yapacağı yardım belki fazla etkili olmaz, ama bu yardım çok büyük manevi ağırlık taşır. Sovyet halk- ları ve yönetimleri, bu sıkıntılı günlerinde Türkiye'nin yardı- ma koşmasını unutamazlar. Ülkeler, halklar arasında sağlam dostluklarm kurulmasında bazı girişımler ve jestler, politika- cıların yıllarca uğraşıp elde edemedıği sonuçları sağlayabi- lır. Osmanlı padişahları Polonya'nın Prusya, Avusturya ve Rus- ya tarafından paylaşılmasını hiçbir zaman kabul etmediler. Padişah divan toplantısında, "Lehistan elçisi nerededir" di- ye sorduğunda, veziriazam "Yoldadır, sultanım" diye yanıt- larmış. Polonyalılar bunu 200 yıldır unutmamışlar. İki yıl ön- ce Polonya'ya gitmiştik. Tanıştığımız Polonyalıların çoğu Türk olduğumuzu öğnndiklerinde bize bu olayı anlatıyorlardı. Okullarda tarih kitaplannda yer vermışler Osmanlı devleti- nin davranışına. Türklerle Polonyalılar uzun yıllar savaştılar. Ama "Türk" deyince, Polonyalıların aklına o kanlı çarpışma- lar değil, Osmanlı sultanlarımn yaptıklan jest geiiyor Zorda olana, dostuna yardım etmek Türklerin geleneğidir. Sovyetler Birliği zor bir dönemden geçiyor. Türkiye'nin bu«i- kıntılı günlerinde büyük komşusunun yardımına koşması, ge- leneğine yaraşır bir davranış olacağı gibi iki ülke halkları ara- sındaki dostluk ilişkilerinin daha sağlıklı temellere oturma- sını ve kalıcı nitelik kazanmasını sağlayabilir. BANGLADEŞ Çatışmalarda ölü sayısı 70'e ulaştı Muhalefet, "yoz bir diktatör" olarak suçladığı Devlet Başkanı Erşad'ı, iktidarı hür seçimleri yapacak geçici bir hukümete bırakmaya zorlarken sıkıyönetimin ilanından sonra meydana gelen olaylarda en az 70 kişinin öldürüldüğü bildiriliyor. Dış Haberier Servisi — Bangladeş'te sıkıyönetim ila- nından sonra patlak veren gös- teriler sürerken, olaylarda en az 70 kişinin öldüğü 700 kişiden fazla kişinin de yaralandığı bil- diriliyor. Öğretmenlerden son- ra gazetecilerin de "sansür kaldınlıncaya" kadar greve git- melerinden sonra olaylar hak- kında sağlıkh bilgiler almak iyi- ce güçleşti. Gazetecilerden ve öğretmenlerden oluşan Birleşik Kültür Grubu, devlet radyo te- levizyonunda çalışanlara da greve katılma çağrısında bulundu. Devlet televizyonu ise Mu- hammed Erşad'ı destekleyen ve "Yaşasın Erşad", "Arkandayız" gibi sloganlar atan göstericile- rin görüntülerini yayımladı. Bangladeş'te olaylar, 1982'de iktidarı bir darbe ile geçiren Muhanımed Erşad'ın 1991'de seçimlere gidileceğini ve kendi- sinin de başkanlığa adaylığını koyacağını apklaması üzerine patlak vermişti. Muhalefetteki Avami Birliği ve Bangladeş Mil- liyetçi Partisi "yoz bir diktatör" olmakla suçladıklan Muham- med Erşad'ı çekilmeye zorla- mak ve iktidarı hür seçimleri yapacak geçici bir hukümete bı- rakmasını sağlamak üzere gös- terilere başladılar. Devlet Baş- kanı Erşad karşıtı gösterilerin bütün ülkeye yayılması üzerine hükümet geçen salı günü sıkı- yönetim ilan etmişti. Avami Birliği'nin lideri eski Devlet Başkanı Mucibur Rahman'ın kızı Şeyr Hasina, sıkıyönetim ilanından bir gün önce gözal- tına alındı, Milliyetçi Parti'nin lideri Begüm Ziya ise aranıyor. ISRAİL Otobüse Filistinli saldırısı: 2 ölü Dış Haberier Servisi — İsrail işgali altındaki topraklarda üç yıl önce başlatılan Filistin ayak- lanmasının üçüncü yıldönümü yaklaşırken, Filistin-Ssrail çatış- ması tırmanma eğilimi gösteri- yor. Tel Aviv'de dün bir İsrail yolcu otobüsüne üç Filistinli'- nin saldınsı sonucunda bir ts- railli öldü, üçü yaralandı. Po- lisin olaya müdahale etmesi üzerine Filistinlilerden biri öl- dürüldü, diğer ikisi ise yaralı olarak yakalandı. Bu arada işgal altındaki top- raklarda bulunan Filistinli gruplar, İsrailliler'e karşı ger- çekleştirilen eylemlerin yoğun- laştırılnıası cağnsında buiundu- lar. Tel Aviv'de dün sabah saat- lerinde meydana gelen saldırı- nın, otobüse yolcu olarak bi- nen üç Filistinli tarafından ger- çekleştirildiği bildiriliyor. Gör- gü tanıklarının ifadelerine gö- re otobüsün kent dışma çıkma- sından sonra 'Allahüekber' di- ye bağırarak ayağa kalkan Fi- listinliler, yolculara bıçakla sal- dırdılar. Saldırı sırasında dört Israilli'nin yaralandığı ve rast- lantı eseri otobüsü izlemekte olan bir polis aracmdaki polis- lerin olaya müdahale ettikleri bildirildi. Reuter'in haberine göre polislerin Filistinli saldır- ganlara aıeş açmalannın sonu- cunda, saldırganlardan biri öl- dü, biri de yaralandı. Saldır- ganlar tarafından bıçaklanan dört tsrailli'den birinin, hasta- neye kaldınldıktan sonra öldü- ğü bildiriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle