05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
,28.ARALIK 1990 KENTOAŞAM CUMHURİYET/15 Sözen: Numune Parkı'na inşaatı durdurma kararı sürüyor Park için arayıştstanbul Haber Servisi — Kamuoyunun dikkatlerim uze- rinde toplayan Numune Park'a yapılması duşünulen ve Nuret- tin Sozen tarafından geçici ola- rak durdurulan inşaatla ilgili dün Büyükşehir Belediyesi'nde bir toplanti yapıldı. Toplantıya katılan çeşitlı meslek odalanna bağlı kişiler, beiediye ve basm mensupları parkla ilgili göruş- lerini Nurettin Sözen'e an- lattılar. Yaklaşık 1 saat süren göruş- meden sonra parktaki inşaatla ilgili durdurma kararının de- vam edeceğini belirten Nurettin Sözen, ilgili kuruluşlardan tek- rar görıiş isteyeceğini belirterek, "Parkın altında soylendiği gibi bir tarihi sara> kalıntısı bulunu- yorsa binamızı başka bir yere yapabiliriz" diye konuştu. Bir sure önce beiediye ek hız- met binası için çalışmalara baş- lanılan Numune Park'ın altın- da 6. yüzyılda yaşamış Prenses Julia Anicia'ya ait bir saray ka- bntısınm belirlenmesi uzerine inşaat çalışmalan geçen hafta Nurettin Sözen tarafından dur- duruldu. Ve bölgeyle ilgili tek- rar araştırma yapılacağı bildi- rildi. Konunun açıklığa kavuştu- rulması ve ilgili kişilerin göru- şünü belirtmesi amacıyla dün belediyede bir toplantı yapıldı. Toplantıya Mimarlar Ödası Is- tanbul Şubesi Başkanı Yiıcel Gürsel, Yeşiller Partisi Üyesi Suat Pınar, tmar Komisyon Başkanı Nusret Avcı, Prof. Me- te Tapan, Prof. tbrahim Şanlı, Imar Daire Başkanı Mehmet Yıldız, Projeler Daire Başkanı Yalçın Teker ve SHP Istanbul ll Örgütu'nden Mefamet Timaş katıldı. Yapılması duşünulen beiedi- ye ek hizmet binası hakkında Nurettin Sözen'e bilgı veren Yalçın Teker, projenin Anıtlar * * * * * * * * * * * .Delediyenin arkasındaki parka inşaat yapılması konusunda Sözen'in ve yetkili kişilerin katıldığı bir yuvarlak masa toplantısı yapıldı. Sözen, "Parkın altında tarihi saray kalıntısı bulunuyorsa binamızı başka bir yere yapabiliriz" dedi. Yuksek Kurulu'ndan onay alı- narak hazırlandığını, parkta ye- şil dokunun yok edilmediğini ve parkın 1/10'unun projeye dahil edildiğini belirtti. Teker, herhangi bir tarihi eser bulun- duğu takdirde Anıtlar Yüksek Kurulu'na haber verileceğini, yapılacak binanın saray kalın- tısına zarar vermeyeceği göru- şünu savundu. Buyukşehir Belediyesi Proje- ler Da.iresi Başkanı Yalçın Te- ker'in açıklamalanndan sonra söz alan Yeşiller Partisi üyesi Suat Pınar, parkın altında bir saray kalıntısı bulunduğunu ve bu kalıntının korunarak gunı- "I şığına çıkanlması gerektiğini belirtti. Mimarlar Odası Başkanı Yu- cel Gursel de parkta yapılması duşünulen binadan vazgeçilme- si gerektiğini soyledi. Bundan onceki beiediye yonetimınin de benzer projeyi gerçekleştirmek istediğini ancak daha sonra vazgeçüğini belirten Gursel, "Böyle bir toplantı tstanbul için belki bir donum noktasıdır. Kultur değerlerine verilen onem, burada bir inşaat >~apıl- maması halinde anlaşılacaktır" dedi. Buyukşehir Beiediye Meclisi Imar Komisyon Başkanı Nus- ret Avcı, parkın bulunduğu böl- genin bir sarayın uzerinde bu- lunduğunu, boyle bir yere yapı- lacak parkın belediyeye çok şeyler kaybettireceğini söyledi. Beiediye Sarayı yapılırken altın- da çıkan tarihi eserlerin Arke- oloji Muzesi'nde sergilendiğini de hatırlatan Nusret Avcı, "Be- lediyenin bir binaya bu>uk bir ihtiyacı var. Bir beledije çalışa- nı olarak bu sıkıntının bilincin- deyûn. Ancak beiediye kendisi- ne başka bir yer bulabiiir. Boyle bir kalıntı uzerine bina yapmak son derece yanlış bir karardtr" dedi. Parkla ilgili konuşmaları ve 4 görüşleri dinleyen Nurettin So- zen, bölgenin tarihi özelliğini dğrenmek için yetkili kurumla- ra giderek bilgi alacağını ve ge- rekirse bina yapımından vazge- çileceğini söyledi. Bu arada toplantı oncesi Nusret Avcı, Mimarlar Odası Başkanı Yücel Gursel ve basın mensupları parkın altında bu- lunan saray kalıntılannı gezdi. Parkın hemen yanındaki otel inşaatı temelinde bulunan bir bacadan ınilen saray kalıntıla- rında bir süre gezen ekip, saray kalmtılarının odalarında çanak kalıntıları da buldu. KİMSE TERK ETMEYECEK — tşsizlik diz boyuydu, yoksuMular. Her ay üç ynz bin lira kira ödemck dc ber babayigidin harcı depdi. Annuüa'da, ustelik Bofcaz sırtında dircnerek yaptıklan gecekondu ileride milyar edecekti belki de... (Fotoğraf: Erdoğan Köseoglu) Bir başka ülke ArmutluArmutlu, kimilerine göre Laz mafyasının, kimilerine göre 'ülkücü' mafyasının, kimilerine göre de 'devrimci' mafyasının elinde bölünmüş kaba güç ve acımasızlığın hüküm sürdüğü bir korku atmosferini çağrıştırıyor. Devletin ve yasaların buranın çok uzağında olduğu ilk girişte anlaşılıyor. 130 91 I7IMO84» 91'6 88'degirelim. China Band Bulutsuzluk Özlemi Bülent-Derya-Yaşar Açıkbüfe, 2 içki (Sadece 88.000 TU GURME'NİN FARKLI DÜNYASI GURME'YE ÖZCL Gurme, gerçek birAmerikan barözlemini duyanlara beklediğinin en iyisini sunuyor. RÜYA ERSAVCI II7OO-020O) Yılbaşı Rezervasyonumuz Başlamıştr. Blrinci cad. 138/A Amavutköy Rez. 163 25 25 PJ A Z Z C L U B 1 C A F E 24 Aralık 1990 -10 Ocak 1991 MARC THOMAS QUARTET MARC THOMAS (Tenor Saksafoo, Vokal) BENOİT DEMESMAY (Pıyano) JEAN LUC ARRAMY (Kontrbas) JEANCLAUDEJOUY (Davul) YILBAŞI REZERVASYONUMUZ BAŞLAMIŞT1R. Hafta Sonu KonMri 30 Aralık Pazar Saat 16 30 JAMSESSİON ARNAVUTKOY DERESI SOKAK NO 1 ARNAVUTKOY • . ••İ3 C5 78 1991'e ROSA'da Mertıaba, Rosa'da aynı lezzet, aynı fıyat O ' dan nefis Akdeniz ezgjleriyle 20.30 - 00.30 arasında Bir Maertro l 141fflV ristorante ROSA MATÎNE SUARE Pop-Rock-Club Çarş -Perş -Cuma-C tesı GrupPİ lıve musıc • * * * GrupRA Pazar-P.tesı-Salı * * * * Yılbaşı rezervasyonumuz başlamıştır GençlıkÇavlannızda gruplara özel ındırim T Şehıt Muhtar Cad No- 56 Tahmhane-Takstfn Rezerveıçm AkJ-153 45 44 153 45 27 8Q8İRYUMASI PARîİStPİ* C*D£M SİM/H. GİfNM VORAL TUtKlDA MAMA YOKTUR, MUZİK, İÇKİ, DANS VARDIR 1LKYERUİÇK1 25 000 ILKECNEBIİÇKI 35 000 ONOAN SONRA YERLIIÇKILER 10 000 ECNEBIIÇKILER 20 000 REZERVASYON 511 71 M (Günajdm Gaıetesının bir Ost sokafiM YEREBAT\N CAD SALKIM SOGCT SOK NO 16 SULT\NAHMET Crup İPEKYOLU ptesl-salı • •rninurkl Yılbaşı McRIDYClM Rezervasyonlarımız çarşamba-pazar Başlamıştır Crup BİLEŞİM AMBIANCE perş-cuma-ctesi Rez: 35818 70 Saat 18.00-21 00 arası % 25 indırim YMAŞI ÖZEL PR0GRAMI IsUkltl Cad. Odakule yanı Beyoğlu 151 95 91 149 68 95 • Erkin Koray • pcrş«mbe-cuma Fasıl Geceleri çarsamba-cu martcsi Aziz Hoca- Gitarist Mahmut li\e music Ahmet pazar-salı Yılbajı proğramında surpriz Oricntal Not: Yılbaşı rczervasvonu için Fix 100.000 Tt. RED LIOMT C A F F B A R Tel 336 20 67 • 336 54 71 Vılla Kalamış Restaurant Altı Yat Lımanı Karşısı Kalamış CABARET CİNE Rez.: 157 74 38 Amavutköy YILBAŞI BALOSLJ ALIKOCATEPEPerşembe. Cuma, Cumartesi ve Yılbaşı gtcm ÖZKAN TURGAY Eçliğinde Gnıp MAJORAN Her telden, Her tûröen NÎLGINALTINEL Cturk Hafıf Batı MüzığD ORYANTALBELM)A ERCANAKIŞIK ( Gulduru Show ) Sabaha kadar dıns re ttftntt LJmitsb içki ve mıtfak sbow, Senis veKDV dahil 150.000.TL Rez 3-4B -\A 56 Kadıkoy Eskı Iskele Karşısı Sanatçı ve Sanatse\erlere Duyuru p > l Bessam Ramılluerın Iİ915I9HI Tjblolan e^lıüın* klasık ırttok mum ı$ıg) ve anuk dekor ve Osmanll ınlpmasnnal mutlakUn seçme yenıekler AürK VKmK uk No 6 Sulunahma S n f t C i V l leı 517 65 93 Fm S17 66 93 MODAIIAIN CAFG-KAK Saz - Akordlyon • Org Gttar v Ud H« ModoCod No:239 Tel. 345 84 74 IŞIL ÖZGENTÜRK "Ana>-aMmız ve tnsan Hakla- n Evrensel Bildirgesi, her insa- nın konut hakkı olduğunu savu- nur. Ben burada bir konut edi- nerek bu hakkımı kullanıyo- rurn." Sarıyer sırtlarında bir yanı Boğaz'a, ote yanı Fatih Köpru- sü'ne uzanan çevre yollanna ba- kan Istanbul'un en yeni ve çatış- malı gecekondu semti Armutlu 1 da hemen herkes sık sık bu söz- leri yineliyor. Her insanın konut edınme hakkını savunmamak mümkun değil, ancak Armutlu, kimileri- ne göre 'Laz' mafyasının, kimi- lerine göre "ülkucıi" mafyanın, kimilerine göre de "devrimci" mafyanın elinde bölunmuş ka- ba güç ve acımasizhğın hukum surdüğu bır korku atmosferini çağrıştırıyor. Istanbul'u kuşatan diğer gecekondu semtlerı gibi. Devletin ve yasaların buranın çok uzağında olduğunu hemen girişte anhyorsunuz. Hissediyor- sunuz ki, buralara birileri hâ- kim, birilerinin sözu geçiyor. öyle olmasa çamur deryasına batmamak için foto muhabiri arkadaşım Erdoğan'la beni dort saate yakın beklemek zorunda kalan arabamızın surucüsune neden her yanm saatte bir "Sen burada ne bekliyorsun? Bekle- diklerin kim, ne için geldiler," diye sorulsun... Neden kapısını çaldığımız ev- lerden çıkarken usulca yanımı- za yaklaşan birileri "HâJâ gece- leri aşağıdan silah sesleri geliyor, siz onu araştınn," diye bıze kor- karak seslensin. Son iki yılın en yoğun yerleş- me merkezi olan Ârmutlu'nun uzun b.ir hikâyesi var... Kimlik kontrolunden ve 'ki- miz', 'neciyiz' araştırmasından sonra hikâyenin bir bölumunu bize anlatıyorlar. Hikâye önce Laz mafyasıyla başlıyor. Ünlu bir Karadenizli sülale yıUar önce devletten çiçek serası yapmak için kiraladığı yerleri sonraları çok düzgun ve planlı bir biçimde parselleyip öncelikle Sıvaslılara satıyor. Laz mafyasına en çok para ödeyen- ler Sıvashlar. "Anakent başkanı da Sıvaslı, sizi hiç korumuyor," diyorum bir Sıvaslı gruba. "Boşversene abla," diyorlar. "Hemşerilik yalnızca ANAP ik- tidannın bildiği bir şey... Bir görsen dort yıl içinde Malatya nasjl degişti... Sıvaslı başkanunız ise bize bir taktı, pir taktı." Evet Sıvashlar Lazlara çok para ödemişler. Bir özel şirket- te şofor olarak çalışan Ömer Bey bunu açık açık söyluyor. "Evet, şn anda içinde oturdu- ğum bu evin toprağını ben Laz- lardan aldım. Adamlar açıkca söyledi, 'Arkadaş bu arazi tapu- suzdur, bunu bilesin. Devlet ya- kana yapıştığında benı katiyet- le aranıa ama başka sutsuzun biri çıkarsa ben senı korurum! Biie bile aldım ben burayı." Söylenene göre bu Laz maf- yasının Boğaz kı>ilarında ünlu lokalleri var. Birinde de çok ün- lu bir kadın bir erkek komedye- nimiz showa çıkıyor. Sıvashlar güzel guzel para odüyor ama Tokatlılar karar ve- riyorlar, "biz para ödemeyece- ğiz!" Ve halk arasında Şahin te- pesi olarak adlandırılan Armut- lu tepelerine beş para odemeden yerleşmeye başlıyorlar. Peki ne oluyor, tabiı çatışma başlıyor. Tokatlılarla Laz mafyası arasın- da. Ancak Tokatlılar çok orgut- lü ve sonunda "halkın örgiıtlii gücii" Laz mafyasının gücunü kırıyor. Yöre halkının söylediğine gö- re polis gecekonduları basıyor, bir olu veriliyor; soyadını kim- se anımsamadı ama, adını her- kes biliyor: Rıza. Armutlu'nun hikâyesi uzun. Yoksulluk dizboyu ve biz çok yoksul bir bakkal dükkânında butun bu mafya hikâyelerini dinliyoruz. Bizi buraya kim ge- tirmişti, bir inşaat ustası; adını vermedi. Yukan mahallenin so- rumlusu olduğu her davranışın- dan belli olan Muharrem Şim- şek, konuşurken adını vermeyen inşaat ustası bu yoksul bakkal dükkânında nereden buluyorsa buluyor, aslına çok benzeyen plastik bir makineli tufek çıka- nyor orta yere ve başlıyor oyna- maya... Biz de mafya hikâyeleri dinliyoruz. Ona az önce sormuştum, "Bir gecekondu kaç giinde biter" di- ye. "Ustasına bağh", demişti, "iki gün benim için iyidir. 3 od*, banyo, rnutfak dahil 14 milyo- na..." Şimdi elinde makineli tu- fek, oynayıp duruyor. Dalnuşım, sıra 'ülküçü' nwf- yada. Lazlar sonunda siriîp ^it- mişler, pek gitmemişler ya, alt yamaçta kapısını çaldığımız ev- lerde kadınlar apaçık söylediler, "hem bizim rezilliğiraiz, sefale- timizi hem de hâlâ Lazlarla ya- pılan gizli pazarlıklan yaz" dediler. Armutlu kadınları özellikle Fatma Kadın olağanüstüydü. Gurül gürül yanan sobanın ya- nına gecti, yedi aybk aynı adı ta- şıyan torununu kucağma aldı ve başladı üşüyormuş gibi davran- maya, bir yandan da çevresinde- kilere laf yetiştiriyordu, "Çok iişiiyor gibi yapın ki, sobamız- da kömür yok sanstnlar... Yok- sul olduğumuzu anlasınlar." Evet her yerde yoksulluk vardı ama ne yalan soba gürül gürül yanıyordu. Kadınlar açıkça söylediler, "hâlâ Lazlarla pazartık yapan- lar var." Yoksul bakkaldaki erkekler yalanladılar. "Hayır artık hiçbir mafya yok. Şimdi ihtiyacı olan herkese kurayla yer veriyoruz. Kimine deniz manzarası düşü- yor kimine dere yatagı ama her- kese hak tamyoruz." Nerede kalmıştık... Evet Ar- mutlu'nun uzun hikâyesinde. Laz mafyasından sonra bu kez alt yamaçta 'ülkücü' mafya or- taya çıkıyor. Ardından büyük çatışmalar... Polis baskınlan. Ve bir ölü Hüsnü Işeri. Defa- larca yıkılan evler... Armutlu'da 17 kez yıkılan ev var. Üst mahalledeki komite, po- lisle çatışmada ölen Hüsnü Işe- ri'nin kansına bir ev ve bir bak- kal dükkânı yapımına karar ve- riyor ve mahalleli elbirliğiyle bunlan yapıyor. Şimdi kadın kimseye muhtaç değil... Tek kor- kusu sekiz kez yıkılan evinin ye- niden yıkılacağı... Bir başka ülke Bir ay önce belediyeye Savun- ma Bakanlığı'ndan bir yazı gel- miş. "Armutlu bölgesine hiçbir altyapı >atınmı yapmayın," di- ye, çünku oraya uçaksavar yer- leştirilecekmiş... Armutlu'da kimsenin buna inandığı yok, he- men dilekçe toplamaya başla- mışlar... Savaş istemiyoruz, diye.. "Ne baskınlar gördü bu Armutlu" diyorlar. "Ölüler ver- di daha da verir ama kimse top- ragından vazgeçmez." Doğrudur. Nimet kadımn oğ- lu Ramazan'ın kondusunu tam on kez yıkmışlar o gene yapmış. Bir başına orada oturuyor, işi gücü hayal kurmak, bir sevgili- si olsun istiyor, çocukları olsun istiyor ve bir gün bu gecekondu- nun milyarhk bir miras olacağı- na inanıyor. Mafyalar mafyaları doğurur. Yurtdışında yaşayan bir dostum bana "Türkiye'nin bir Kolombi- ya olmasından korkuyorum" demişti. "Orada ber şey mafya demektir." Armutlu'da Erdo- ğan'la bir kahveye girip yabancı bir basın ajansının adını vermek zorunda kâldığımızda bunu his- settik. Yasaların olmadığı bir yerde biz de küçük bir yalan söylemek zorunda kalmıştık. Biz hakhydık, 17 kez evi yıkılan ve hâlâ orada oturan kişi de haklı mıydı? Her ay üç yuz bin lira kira ödemek her babayiği- tin harcı değildi, işsizlik dizbo- yuydu, yoksuldular... Boğaz sır- tında direnerek yaptığı gecekon- du ilerde mılyar edecekti belki de... Ama haksız olan birileri var- dı, güçlüye her şeyi mubah gö- ren duzen Armutlu'da. Armutlu çıkışında ayakkabı- larımızdaki balçık önemli değil- di, yıkaıunca geçer ama biz ken- dimizi çok karamsar hissediyor- duk. 1991 yılma girmemize çok az kalmıştı ve biz yoksulluğun, kaba gücün, rüşvetin kol gezdi* ği bir başka ülkede dolaşmıştık'. Dönuşte telsizden duyduk, Armutlu'nun girişinde birileri öldurülmuştu. Kahvede adını söylediler, Fazıl Bulak, Ümrani- ye taraflannda arsa alıp saıar- mış, öldurme olaymı Dev-Sol ustlenmişti... Kentin varoşlan Türkiye'deki kaosun ta ken- disiydi. Ve tam çıkışta birileri seslen- di, "buranın bir filmini yapın tıpkı Türkiye olur." B.Armutlu Bulak'ın katilleri aranıyor Saldırganların eşgallerini belirleyen polis, belirli 'noktalara' baskın düzenliyor. tsUnbnl Haber Servisi — Büyukarmutlu'daki evinin önünde vurulan emlak ko- tnisyoncusu Fezail Bulak'a (43) ateş edenlerin yakalan- ması için soruşturmanın sür- düğu belirtildi. Görgu tanıklanmn ifadele- ri doğrultusunda saldırganla- rın eşkallerini belirleyen po- lis, kent içindeki belirli "nok- ta"lara baskın düzenliyor. Bulak'ın ailesi, cenazenin cu- martesi günü, Etiler Tepecik Camii'nde kılınacak öğle na- mazından sonra Feriköy Me- zarlığı'nda toprağa verilece- ğini bildirdi. Sultanbeyli'de emlak ko- misyonculuğu yapan ve dev- lete ait Hazine arazilerini parselleyip sattığı öne surü- len Fezail Bulak'ın yakınları olaydan üzuntü duydukları- nı belirttiler. Bulak'ın ailesi dun sabah cenazeyi teslim almak üzere Cerrahpaşa Adli Tıp Morgu'- na gitti. Ancak, morg yetki- lilerinin otopsinin bugün ya- pılacağını, bu yüzden cena- zenin verilemeyeceğini söyle- dikleri öğrenildi. Polis yetkilileri, Fezail Bu- lak'ın evden çıkışma kadar oyalanmak için sokak girişin- deki nalburdan tuğla satın alan saldırganın eşkalinin be- lirlendiğini, daha önceki olaylarla bağlantılarının araştırıldığmı söylediler. Si- yasi Şube"ye bağlı ekiplerin eldeki ipuçlan doğrultusun- da kent içindeki bazı belirli ev ve noktalara baskınlar dü- zenleyerek saldırganlan yaka- lamaya çalıştıkları kaydedil- di. Ancak, saldırganların izi- ne henüz rastlanmadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle