Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 24 ARALIK 1990
Meşrutiyet
devleti
• ANKARA (ANKA) —
DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hüsamettin
Cindoruk, Cumhurbaşkanı
lurgut özal'ın fiilen
anayasayı yürürlükien
kaldırdığuu ve devlete el
koyduğunu bdirterek,
"Türkiye Cumhuriyeti,
raesrutiyet devletine
dönüşmüştür" dedi.
Cindoruk, DYP'nin
Gelibolu'da düzenlediği
toplantıda yaptığı
konuşmada Türkiye'yi
kimin yönettiğinin belli
olmadığını, hükümetin
karar organı olmaktan
çıktığını savundu ve
bakanlann içeriğinden
habersiz önemJi kararlar
aldıklarını hatırlattı.
Danıştay
Bagkanlıgı
• ANKARA (ANKA) —
Danıştay'da başkan
seçiminin ikinci etabı 25
aralık salı günü yapılacak.
21 aralık cuma günü
yapılan ve 5 adayın
katıldığı Danıştay Birinci
Başkanlığı seçimlerinde 73
üyeli genel kurulun salt
çoğunluğu olan 37 oyu alan
çıkmadığı için seçim
ertelenmişti. Salı günkü
seçim turlanna Birinci
Daire Başkanı Hasan Basri
GUltekin, 4. Daire Başkanı
Ekrem Ispir, 7'nci Daire
Başkanı Atıf Kösebalan,
8'inci Daire Başkanı Metin
Güven ve 9'uncu Daire
Başkanı Kemal Tarsuslugil
başkan adayı olarak
katılacak.
Kubilay anıldı
• ANKARA/MENEMEN
(AA) — Devrim şehidi
yedeksubay öğretmen
Mustafa Fehmi Kubilay
ölürnünün 60.
yıldönürnünde lzmir'in
Menemen ilçesi Yıldıztepe
mevlurndeki anıiı önünde
törenle anıldı. SHP tzmir
milJetvekiileri Turan Beyazıt
ve Veli Aksoy ile Kubilay'ın
oğlu Vedat Kubilay'ın da
katıldığı törende Menemen
Kaymakamı Ümit Oltulu,
Belediye Başkanı Kadir
Yıldınm ve 212. Piyade
Alayı Komutanı Şevki
Gökgöz birer konuşma
yaptılar. Dün bir mesaj
yayımlayan Başbakan
Yıldırım Akbulut,
"Kubilaylann
Atatürkçüiüğün simgesi
olduğuna yürekten
inanıyorum" dedi.
Senıra Ozal
Sunday
Tımes'da
• Dış Haberier Servisi —
tngiltere'de pazar günleri
yayımlanan "Sunday
Times" gazetesinde,
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın eşi Semra Özal'ın
gelecek yıl yapılacağı
tahmin edilen erken seçim
için milletvekilliğine
adaylığmı koyabileceği,
hatta parti kongresinde
parti liderliği için destek
bulabileceği öne sürüldü.
"Erkeklerin egemen olduğu
Müslüman bir toplumda
kadın hakları için açıkça
çalışan bir kişi" olarak
nitelenen Semra özal'ın
radikal dincilere karşı
"çetin ceviz bir muhalif"
olacağı görüsü de getirildi.
Değerlendirmede, "Şimdiye
kadar görülmedik bir hızla
cami yapıluken, kandınlar
türban takmaya teşvik
ediürken, Semra özal, Türk
kadınlannın mutfaktan
çıkmalan için kampanya
yürütüyor" dendi.
Eski SHP GenelSekreteri, siyasetin büyüsünüyitirdiğini, bir monotonlaşmanın söz konusu olduğunu söyledi
Baykal: Sol tıkanma sürecindelç Politika Servisi — Eski
SHP Genel Sekreteri Deniz Bay-
kal, bugüne kadar izlenen yön-
temlerle çağı kavramak ve yaka-
lamanın mümkun olmayacağını
beürterek "Siyaset eski büyusu-
nü yitirmeye başladı. Siyasette
bir monotonbşma söz konusu.
Siyaseti bir iktidar oyunu, ikti-
dar satrana olmaktan çıkartms-
byız" dedi. Yeni Oleyis Sendika-
sı'nın İstanbul'da düzenlediği
toplantıda "Emegin Sorunlan,
Sosyal Demokrasi ve Türkiye"
konulannda görüşlerini açıkla-
yan Baykal, "Gdişen ve Degşen
Dünyada Sosyal Demokrasinin
Yeni Hedefleri" başlıgı aitında
"yeni programlan"ndan kesitler
verdi.
SHP genel başkanlık yanşım
kaybettikten sonra milletvekili
ve partili arkadaşlanyla birlik-
te bir büro tutarak çalışmalan-
na "yeni bir mekânda", "yeni
projeler"le hız veren Deniz Bay-
kal, dün Çınar Otel'de düzenle-
nen bir toplantıda işçilere seslen-
di. Yeni Oleyis Sendikası'nın
"egitim çalışmalan" kapsamın-
da düzenlenen toplantıya millet-
veküleri ile çok sayıda isçinin ya-
m sıra panililer ve bazı ilçe be-
lediye başkanlan katıldı. Top-
lantının açılış konuşmasını ya-
pan Sendika Başkanı Oguz Ak-
kor, sendikaalıkta ne gibi güç-
lüklerle karşılaşarak bugünlere
geldiklerini anlattı. SHP millet-
vekillerinden Fuat Atalay, AIi
Haydar Erdoğan ve Ismail
BAYKAL KÜRSÜDE— Eski SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, otel ve lokanta işçileriııe dünyadaki ve Türkiye'dekj son gdis
roeler ışjgında sosyal demokrasinio durumu ve gefecegJai anlattı. (Fotoğraf: Yalçın Çakır)
sında 12 Eylöriin tahribatına
karşı koyamayış var, hareketin,
kendini, kendi öziiyle tutarlı bi-
çimde yenilemekleki sorunlan
var. Gerçekten, son on yılda, zi-
hinJerdeki ve yöntemlerdeki tu-
tuculuk yenileştirici sol uzerin-
de etkili oldu. Bu sol kendi için-
de anlayışsızlık kompartmanian
kunıp kendi içinde duvarlar ör-
mekteydi. Yaradcubğından, yeni-
liginden kaybetmekteydi. Degi-
şen bir toplumun yeni sorunla-
nna çözüm getirmekte zorlanı-
yordu. Yeni tezler getiştiremiyor-
nilestirmenin öncüsüvdii, maha-
f azakâriık ise solun payına düs-
mıiştü. Tümüyle Türkiye, Türk-
iye'nin tüm siyaseti, bir nokta-
da tıkanıp kaldı. Yani bugüne
gelindi" dedi. Günümüzde tari-
hin yeniden yazıldığjnj belirten
Baykal, "Bugüne kadar izlenen
yöntemlerte çağı kavramak, ya-
kalamak mümknn degildir. Si-
yastt eski büyüsünü yitirmeye
başladı. Siyasette bir monoton-
laşma söz konusu. Siyaseti bir
iktidar oyunu, iktidar satrancı
olmaktan çıkartmalıyız" şeklin-
mokrasinin amaç ve ilkelerini sı-
ralayan Baykal, ilk olarak "eko-
nomik refah" konusunu anlat-
tı. Ekonomik refahın ancak sa-
nayileşme ile gerçekleşebilecegi-
ni savunan Baykal, sosyal de-
mokrat hareketin "kent)eşme"yi
önleyen bir hareket olamayaca-
ğmı beürtti. Dengeli, adaletli
paylasımın oluşturulması ve sos-
yal adalet kavramının yerleştiril-
mesini sosyal demokrat hareke-
tin başhca görevleri arasında sa-
yan Baykal, "Temel hak ve öz-
gürlüklerie insan bak ve özgür-
"
kı (ek
yenkn konuşayun
taraflı soyleve
Tıkanmanın nedenleri arasında 12 Eylül'ün tahribatına
koyamayış var" diyen Deniz Baykal, yenileştirici
raflı soyleve , . . . . , . ,
diyerek yakiaşık sohın, değışen bır toplumun yeni sorunlarına çözüm
Î^^SSSSSZ getirmekte zorlandığmı, yeni tezler geliştiremediğini,
dünyadakigeiişmeieri özetieye.n toplumda umut yaratamadığını söyledi.
Baykal, "Bir temel gerçek, in- ^ J o J
l li d
sanlıgın ve toplumun sürekli de-
gişimidir. Toplumu statik ve şe-
matik kalıplar içinde algılama-
yalım. Sol düşüncenin öziinde,
temelinde degişik ve banşık bir
yakınlaşma vardır" dedi.
12 Eylül tahribatı
Cumhuriyetin gelişimi süre-
cinde yaşanan siyasal hareketleri
dünyadaki gelişmelerle birlikte
anlatan Baykal, sol siyasi hare-
ketin bir tıkanma süreci içinde
olduğuna dikkat cekerek şunlan
söyledi:
"Tıkanmanın nedenleri ara-
du. Topluma yeni hedefler gös-
teremiyordu. Ister istemez, bii-
yük ölçüde 'istemezük'ten iba-
ret bir siyusal söylemin sozcüsu
konumuna düştü. Parti üyeleri-
ne yeterince heyecan veremiyor-
du, toplumda umut yaratamı-
yordu."
Solun bu durumda karşısın-
da sağın bir 'yenileşme' hareke-
tini sürekli canlı tuttuğunu kay-
deden, solun kendi ideolojisin-
den kacan bir görüntü içinde ol-
masına karşm, sağın ideolojisi-
ne sahip bir yapı sergilediğini
de konuştu. Solun içine girdiği
tıkanıklığın aslmda "başansı"
olduğunu ve solun "genel bir si-
yasal kabule" dönüşmeye başla-
dığını söyleyen Baykal, "Şimdi
yeni hedeflere, yeni yaklaşımla-
ra ihtiyaç var" dedi.
Söz konusu ettiği "ükanma"-
nın nedenlerini "teknolojik ge-
lişme", "iletişim paüamaa" gi-
bi ana başlıklarla anlatan Bay-
kal, sol siyasi hareketin değişen
teknolojik evrimin gerisinde kal-
dığını, emeğin tanımmın değiş-
tiğini kaydetti. Daha sonra ken-
anlatan Baykal, "Sanki sağ, ye- di düşüncelerindeki sosyal de-
lükleri biçimsel demeç, yasa ve
anayasalaria sağlanamaz. Bnn-
lar yaşama taşınmalıdır" dedi.
Çalışma hakkının temel bir
hak olduğunu, paylasımın adil
ve eşit şekilde gerçekİeştirilme-
si gerektiğini ısrarla vurgulayan
Baykal, "ev kadınlannı paylaş-
ma sürecinin dışında bırakma
gerekçelerinin artık giderek ge-
çerliliğini yiürdigini" söyledi.
Daha sonra "etnik problemler"
konusundaki görüşlerini akta-
ran Baykal, "tnsanlar etnik kö-
kenleri, ablaki ve moral kesitle-
riyle, dinsel inançlan nedeniyle
devjetin gözünde aynı eşitlige sa-
hip oimaiıdıriar. Hâlâ yasalan-
mızda Kürtçe konuşmak yasak.
Bunlan çözmeliyiz. Sağ diişün-
ce ve sağ siyasi bareketten fark-
h yanımız budur. Yapay bir ulu-
sal bütüniük anlayışı içinde in-
sanlann özgürlüklerini, kimlik-
lerini pranga, kilit altına aJma-
yan bir diısünceyi savunmalıyız''
dedi.
"Veni hedefler" çerçevesinde
görüşlerini anlatmaya devam
eden Baykal, "jnşamın bütün-
lügü", "eşitlik", "özgüriük",
"banş-davanışma", "insana say-
gı", "dogaya saygı" konulanna
da nasıl baktıklarını açıkladı.
Sosyal demokrasinin yflntemi-
nin levriiB" olduğuna dikkat ce-
ken Baykal, "Toplumsal, etnik,
sınıfsal, ideolojik uzlaşmaya ih-
ti>aç var. Statükocu degil, degis-
me ve dinamizme ulaşmayı
amaçlayan bir uzlaşma
arayacagız" diye konuştu. Bay-
kaJ, daha sonra "demokrasinin
bir temel kavram olduğunu" be-
ürterek "Demokrasi S >ılda bir
sandığa gitmek degildir" dedi.
Yerel yönetimlerde yeni bir ya-
pılaşma ile sorunların yerinde
çözümü yoluna gidilmesi, sivil-
leşmenin üniformasızlaşma öte-
sinde bir anlam kazanması, dev-
letin küçültülerek yerel yönetün-
ler karşısında geriletilmesi ge-
rektiği görüşlerini savunan Bay-
kal, "özeilestirmenin de mülki-
yeti degiştirmeden sağlanabilc-
cegini" söyledi.
PARTİ GENEL MERKEZİ , 800 BİN TL KİRA ÖDENEN BİR APARTMAN DAİRESİ
Aııkara-Istaııbııl partisiAP'nin ilk genel başkan
yardımcjlanndan Gökhan
Evliyaoğlu'nun kurduğu
parti CDGP. Sadece
Ankara ve Istanbui örgütü
var. 800 bin lira kira
ödenen bir genel merkez
ve kayıtlı 800 üyeli bir
parti. Henüz kongresini
yapamamış.
tDRİS AKYÜZ ~~
1962 yılından kalma bir fo-
toğraf... AP'nin kuruluşundan
sonra toplanan ilk Genel ldare
Kurulu hatırası. Genel Başkan
Ragıp Giimüspala ortada, sa-
ğında eski senato başkanlann-
dan Tekin Anburun, solunda
bugünkü Cumhuriyetçi Demok-
ratik Gençlik Partisi (CDGP)
Genel Başkanı Gökban Evliya-
oğlu. Süleyman Demirel de ar-
ka sırada ayakta duruyor...
Bu fotoğraftakilerden bugün
hayatta olanlann bir kısmı kö-
şelerine çekilmiş, bazılan AP-
den sonra Süleyman Demirel'le
birlikte DYP saflarında siyasi
yaşamlanna devam ediyor...
Aralanndan birkaç isim de "De-
mirel'le göriiş ayniığımız var"
deyip başka partilere girmiş ya
da kendi partisini kurmuş...
Bunlardan biri de Ragıp Gii-
müşpala'ya Genel Başkan Yar-
dımcıhğa yapan Gökhan Evliya-
oğlu. Zamanında bir dönem AP
milletvekilliği yapmış, 12 Eylül
sonrası DYP'de politikaya de-
vam etmiş, hatta 1986 ara seçim-
lerinde bu partiden lstanbul
milletvekili adayı olmuş, ancak
seçilememiş. Ardından "göriiş
aynlığına düstügü" gerekçesiy-
GENEL MERKEZ — Genel Başkan Evljvaoglıı, GİK iiyesi Hüsniye Aksoy, Ankara tl Başkanı
Canan Alevok, Genel Sekreter Yardımcısı Aysen Evliyaoglu. (Fotoğraf: İdris Akyüz)
le aynlmış ve 1 9 8 ^ 8 Cumhu-
riyetçi Demokratik Gençlik Par-
tisi'ni (CDGP) kurmuş...
Kızılay'da SHP il merkezinin
de yer aldığı bir işhanı... Dış
cephede "Cumhuriyetçi De-
mokrat Gençlik Partisi" yazılı
bir tabela, ancak "genel
merkez" ibaresi yok. Daha çok
dört odalı bir apartman dairesi
görünümünde. Gökhan Evliya-
oğlu'nun Genel Başkanı olduğu
partinin "tek" örgütlü olduğu
yer Ankara.
4. lcattaki dairenin kapısmı
çaldığımızda, genç bir kız açryor
kapıyı, genel başkanuı yeğeni
Aysnn Evliyaoflu. Aynı zaman-
da partinin Genel Sekreter Yar-
dıması. Başka kimse yok içeri-
de. Daha sonra iki harum geli-
yor. Biri GÎK üyesi HüsBİye Ak-
soy, diğeri Ankara İl Başkanı
Canan Alevok.
Gökhan Evliyaoglu, partiyi
neden ve nasıl kurduğunu geniş
bir "ufuk turu" atarak anlatı-
yordu. Genel merkez binasına
ayda 800 bin lira kira ödedikle-
rini dile getirirken yakiaşık bir
yılda 20 miJyon harcadıidannı
belirtiyordu. örgütlenmede, ma-
li desteğin çok önemli olduğu-
nu, ancak sadece parayla böyle
bir örgütlenmeye gitmenin sa-
kıncalannı ifade ediyordu.
Evliyaoglu, DYP'den aynlışı-
nın Genel Başkan Süleyman De-
mirel'le "temelde olmayan", an-
cak ayrıntılardan doğan görüş
aynlıklanndan kaynakiandığını
anlatıyordu. En çok üzerinde
durduğu konular, gençlik ve
"laiklik" ükesiydi. "Gençlik
imajını vermemizin en önemli
nedeni, politika dışına itilmiş bu
insanlanmızın dinamizminden
vararlanmak" diye konuşan Ev-
liyaoglu bu konuda şöyle diyor-
du:
"Türk toplumunda gençliğe
ait sonınlan bizzat genç zekâla-
nn çözmesine kanallar açmak,
imkftnlar vermek, onun için bir
forum niteliği kazanmak. Bütün
bu nnsuıiar partimize temel po-
litika oluştunnor."
Demokrat ve cumhuriyetçi
yapıda bir parti olduklanm vur-
gulayan Evliyaoglu, partisi ile U-
gili diğer sorularımızı ise şöyle
yanıthyordu:
— Yanılmıyorsak 1 yıl oldu
kurulaJı. Nerelerde örgütlendi-
niz, kaç üyeniz var?
— Bizim siyasi parti ve örgfit-
lenme anlayışımız uzun vadeli
bir program. Şu anda, Ankara
ve istanbul'da örgütümüz var.
Üye sayımız da yanılnuyorsam,
800 civarında. örgütlenmede
acele etmiyoruz. öncelikle top-
lumsal bUinçlenmeyi, ardından
siyasal örgütlenmeyi hedefliyo-
ruz. Tabii bir de ekonomik so-
run var.
— Peki, ekonomik açıdan
parti ha>-aüyetini nasıl sürdürii-
yor?
— Aynı görüşleri paylaştığı-
mız arkadaşlanmınn aidatlany-
la yasamaya çalışıyoruz. Biz
partiyi kurarken paraya çağrı
yapmadık. "Bizi destekleyin,
bcnun nimeflerinden size yarar
saglayalun" demedik bazılan gi-
bi. Çünkü bu yanlış bir yola çık-
mak olurdu. Onlann akıbetine
uğrardık. Bu nedenle sabrımız
var, bu mücadeleyi sürdürüyo-
ruz. Kaldı ki eğer siz bazı kim-
selere çok alışılmış politika
oyunlanyla birtakım vaatlerde
bulunursanız, valiz dolusu para-
yı koyar önüniUe. Ama fatura-
sı yüksek olur. Bunlan yaşadık.
BOĞAZtÇİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Üniversitemiz faküiteierinde açık bu'unan kadrolara 2547 sayılı kanunun 23 ve 25. maddeleri ile "Öğre-
tiın Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği" uyannca doçent ve yardımcı doçenüer almacaktjr.
Doçent kadrosuna başvuracak adaylann dilekçe ve özgeçmjşlcrine ekleyecekleri bilimsel çalışma ve ya-
yınlannı kapsayan (4 nüsha) dosya ile rektörlüğumüze, yardırocı doçent kadrosuna başvuracak adaylann
ise üanın yayın tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili Fakülte Oekanlığı'na başvurmalan duyurulur.
UNVAN VE ADETLER
BtKİMt ANABtLtM DALI DOÇENT YJX)ÇENT ARANAN NİTE-
LİKLER
Müh.Fak. Inşaat
Müh. Bölümu
MOh.Fak. Elektrik
Elektronik Müh.Böl.
» ,,
" "
Müh.Fak.Bü.Müh.Böl
" ••
Müh.Fak. Endüstri
Müh.Böl.
Ulaştırma
Elektronik
Eiektrik Makinaları
Devreler ve Sistem.
1. Bilgisayar Bilim.
Bilgisayar Donammı
Yöneylem Arajtırma
Muh.Fak.Kim.Müh.Böl.Proses ve Reaktör Tas.
E|itim Fak. ftb.
Dil Eğit. Bölümu Ingiliz Dili Eğit.
1
1
1
J
1
Adaylann bilimsel çalış-
malannı yayınlan ile ka-
nıtlamıs olmalan ve çok
iyi derecede Ingilizce bil-
meleri gerekmektedir.
EG RESORTHOIEBÜTÜN10$AgK. 25ARAIJK1AEAHAAÇfK.YIL&^fNİM£N ^fK.
A
RESORT
"Ece Bölgesi"
BODRUM, GÖUOY
TEL: (6147) 7387 - 88 - 89
FAX: (6147) 7386
İSTANBUl OFİS
TEL: 147 99 63, FAX: 146 66 95
NOTLAR
Baykal
düğmeyebastı
CELAL BAŞLANGIÇ
Önce bir saptama:
— İdeolojisinden kaçınan bir sol karşısında sağ kendi ide-
olojisine sanlmaktaydı ve ideolojik yaklaşmanuı tüm dinamiz-
minden yararlanmaktaydı. Kuşkusuz yariıltıcı olan, ama geçi-
ci bir etkinlik kazanan bir görüntü böylece ortaya çıktı. San-
ki sağ, yenileşmenin öncüsüydü, muhafazakârhk ise solun pa-
yına düşmüştü. Bu dunım bir süre devam etti. Sonra Özal'ın
yenileşmeyi "insanda" değil, "toplumda" değil, ama sadece
tekniklerin, teknolojinin yenileşmesinde gören modeli de if-
las etti. Tümüyle Türkiye, Türkiye'nin tüm siyaseti, bir nok-
tada tıkanıp kaldı. Yani bugüne gelindi...
Bu saptama Deniz Baykal'ın dün bir işçi sendikasında yap-
tığı konuşmanın notlarından. Baykal'ın konu başlığı "Eme-
ğin Sorunlan, Sosyal Demokrasi ve Türkiye"ydi. Ya da başka
bir deyişle kurultay takvimi belirlenen SHP'de Baykal'ın "ye-
ni proje paketleri"ni açmak için bastığı ilk düğmeydi.
Baykal, kurultay sürecinin başlamasıyla ikinci kez liderlik
yanşına giriyordu İnönü'yle. Aslında "yeni platformlar aça-
rak yeni projeieri gündeme getirmek", SHP'nin olağanüstü ku-
rultayından önce planlanmıştı. Ancak İnönü karşısında zaman-
lamasını kendisinin yapmadığı bir liderlik yanşına giren Bay-
kal, alelacele projelerini açrruş, kurultay zemininde kendini ye-
teri kadar anlatamamışü. Daha doğrusu o zeminde pek inan-
dırıcı olmamıştı.
Şimdi yeniden yoğun bir programla ortaya çıkıyordu Bay-
kal yanlıları. Dün "emegin yeni tanınu" olarak açılan proje
paketi ocak ayı içinde "Ekonomiye temel bakış", "Türkiye
1
nin idari sistemi nasıl yapılanmalı?". "Nasıl bir parlamento
olmalı?", "Doğu ve Giineydoğu sorunu nasıl çözülür?" gibi
konularla sürecek.
Gündeme gelen başka bir sorun daha var.
Baykal yanlıları "yeni proje paketleri"ni
açtıkça, şu anda SHP'nin var olan
görüşleriyle çelişen yaklaşımlar ortaya
çıkacak. Hatta biri çıktı Jbile. İnönü,
cumhurbaşkanını parlamentonun seçmesini
vurgularken, Atalay "Halk seçsin" diyor.
Bu noktada birkaç soruya yanıt aramak gerekiyor. Birinci-
si Baykal, "Yeni proje paketlerini neden bir işçi sendikasında
açma>a başladı?"
Baykal cephesinde bu sorunun yanm verilirken "Sadece TÜ-
SİAD toplantılanna kaülıyor gibi yanlış imajlardan kurtul-
mak", "oluşan, daha dogrusu oluştunılan olumsuz göıüntü-
yü silmek" gibi anlatımlar kullanılıyor.
İkinci soru, bu sürecin sonunda Baykal, Inönü'nün karşısı-
na bir kez daha genel başkan adayı olarak çıkacak mı?
Böyle bir sonuç Baykal yanlıları için uzak bir olasılık. "Ama"
diyorlar, "sendikalardan meslek gruplanna, işveren kunıluş-
lanna kadar degişik platformiarda yeni projeler anlablacak.
Sonra da bu projeler örgüte götürülecek. Baykal'ın genel baş-
kan adaylıgı da bu süreçteki parti içi gelişmeiere, partide go-
recegi Ugiye baglı."
Bu aşamada gündeme üçüncü bir soru geliyor. Parti için-
de, örgülerde yeni projeieri tartışmadan önce SHP dışındaki
platformiarda "SHP'nin üretmesi gereken yeni projeieri ve
politikalan" konuşmak ne denli doğru?
Baykal yanlılannın bu soruya ilk yanıtı "Parti Meclisi, Yö-
riıtme Kurulu gibi platformiarda güçln biçimde yokuz" olu-
yor. Yanıtın ikinci yani da "Baykal'ın kaybettiği kurultayda
da gördük ki SHP delegesi parti kamuoyundan, genel kamu-
oyundan ciddi şekilde etkileniyor. Bu nedenle biz önce kamu-
oyuna sunuyoruz" biçiminde.
Bu gelişmeler süreç içinde yeni sorunlar çıkartacak SHP'nin
karşısına. örneğin bir genel merkez yöneticisi "Zaten Baykal
ekibi bir süredir ikinci ya da ayn bir parti gibi çalışmaya baş-
ladı. Bunlan tartışmanın yeri parti organlandır, parti platform-
landır. Neden buralarda tartışümıyor? Kendi yönetimlerinde
yakındıkları konunun başında bu tiir sorunlar geliyordu" de-
ğerlendirmesini yaptı.
Gündeme gelen başka bir sorun daha var. Baykal yanlıla-
n"yeni proje paketleri"ni açtıkça, şu anda SHP'nin var olan
görüşleriyle çelişen yaklaşımlar da ortaya çıkacak. Hatta biri
çıktı bile. inönü cumhurbaşkanını ısraria parlamentonun seç-
mesi gerektiğini vurgularken eski Genel Sayman Fttat Atalay,
"Cumhurbaşkanını halk da seçebilir" görüşünü dile getirdi.
Bundan rahatsız olan înönü, Atalay'ın yaklaşımını eleştirir-
ken "Partide iki seslilik var" anlatımını kullandı. Oysa büyük
olasılıkla, Atalay'ın görüşü, Baykal'ın bir süre sonra açacağı
"yeni proje paketleri"nden birinin içinde yer alıyordu.
Baykal'ın hareket noktası "Türkiye'nin tüm siyasetinin bir
noktada tıkanıp kalması." İçine girdiği kurultay süreci baka-
hm SHP'ye ne getirecek; yeni açüımlar mı, başka tıkanma nok-
talan mı?
DALAN^DAN ÇAĞRI
Torumtayhn açıklama
yupma zamanı geldi
DMP Genel Başkanı Bedrettin Dalan,
Genelkurmay eski Başkanı Torumtay'ın istifa
nedenini açıklamasını istedi.
ANKARA (AA) — DMP
Genel Başkanı Bedrettin Dalan,
Genelkurmay eski Başkanı Ne-
cip Torumtay'ı, istifasının ar-
dında yatan gerçekleri açıkla-
maya çağırdı. Dalan, "Sayın
Torumtay'ın artık sivil bir kişi
olarak konuşma zamanı
gchniştir" dedi.
Dalan, yaptığı açıklamada,
Necip Torumtay'ın Türkiye ta-
rihinde istifası ile "Demokrasi
açısından örnek bir davranış"
sergileyen ilk Genelkurmay Baş-
kanı olduğunu ifade ederek şun-
lan söyledi:
"Türkiye tarihinde ilk defa
bir genelkurmay başkanı de-
mokratik bir davranış göstere-
rek istifa ediyor. Istifasında da
çok önemli bir gerekçe gösteri-
yor. 'Devlet anlayışım ve pren-
siplerime uymadıgım için...' di-
yor. Nedir bu devlet anlayışı ve
prensipler? Bozulan prensipler
ve devlet anlayışı nedir? Bunla-
nn demokratik bir ülkede ka-
muoyu tarafından bilinmesi
mecburiyeti vardır. Sayın Ge-
oelkurmay eski Başkanı Tonım-
tay, istifası ile demokratik bir
olay sergilemiştir. Ancak, per-
denin arka yüzünü, o günün
şartlannda asker kişiliğinden
dolayı açıklamamıştır. Bugün
artık sivil bir şahsiyettir. De-
mokrasiye katkı ve kamaoyn-
nun bilinçlendirilmesi için Sayın
Torumtay'ın artık koouşma za-
manı gelmiştir."
"ANAP engelliyor"
ANAP'm kendi içinde bile bu
konuriun görüşülmesi için orta-
ya konulan çabalan sürekli en-
gellediğini iddia eden Dalan,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kendi grup içi müzakerele-
rine bile müsaade edilmemekte-
dir. Adeta bir demokratik dik-
tatörlük sergilenmektedir. Ko-
nulann tartısılmaması ve de-
vamlı suskonluk içinde bir
Türkiye istenmektedir. Kamuo-
yunun gözleri önünde iktidar
partisinin 15 milletvekilinin gö-
ruşme için attigı imzalar, baskı
yoluyla geri aimmaktadır. Sayın
Torumtay, bu oyunun bozul-
ması için konuşmak durumun-
dadır."