Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 ARALIK 1990 CUMHURtYET/15
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN
l l e v l e t Meteorolojı i$leri Gene
MûûûrtuOû'nden * r a r ı bBgiye g f a bü-
tün bMgrtermc paıçalı yer » w çok bu-
hıllu. Maravara'nın doğusu KarateiK, Iç
Anadolu »e DDOU n GOneydoOu Anado-
lu y 4 q k gecacek. « C « b r K a n d n c k>-
yfemda lorta tom* yaOmur « kar Gû-
neydofrı Anafckrta yafimur M karia Ka-
n$ık yadnır ökki yetlanto kar $eUinde
olacafc. HAfc SKMOJĞI: Aolmaya de-
vam edecek RÛZGAR. Kusy ve do$u
ytaMenorlataJvvettoysryefkuvvetlı
yurdun batı kesintorinde yer yer fırtma
«aMMe esecek. OenBerimizde; Doöu
ki denöenmöd» y * t e ve poyrazdan 6-7
Ege ve Bat Karadene'de 8 kuvveonde sa-
atte Dofcj Karaöene'de 10-21 ftteta
denizlerimcrJe 27-33 Ege ve Batı toaoenu'oe yer yer 40 denız mıiı
tataesecek Oalga yüksekffr 05-1.5 yer yar 2 B t t K a n d n H l e Ege
ve Akdenız açıklannda W yer yer 5 m. dobynda bUkoacak. \ön Gö-
turrfe Hava çok bulırJuve kar j a f e l ı geçecek. H b g t r kasy ve batı
yönlerrJen orta kuvvettE esecek 6 MtaMp t a n h k olacak.
Bokı
Bursa
Çnukkafe
Corum
Demzi
8 8° 2° Kyarbatar
K - f -6°E*nt
K «•>-2° Eranc»
B -1° -8° Emınm
K -*= -12°Esttştl#
B 8° 2°Graun
B 10° 4°6üntfjhaneK
K 0°-«°Hikör K
8 9° 0°lspartı B
B -1° -T> btaıbul K
K r-Ttonr B
K -1° -S" Kars K
K -3°-8° Kas&monu K
K -1» •& Ktperi K
K f - ? K ı r t W B
B 3° O-taıya K
K 0° S° KûtarıyJ 8
B 1°-«• Maötya K
4°-3° Mansı
-1° -9°KMaraş
•2°-6° Mersm
-5° -13°Mujfcı
0° -5° Mu?
5° T> Ntde
3° PORtu
•1» -5»REe
•f -$°S*msun
1° -5»S«rl
T 0»Sinop
4»-1° Sras
5° t3°T*rdaJ
-1» -5°1unee«
0"-5° Vin
O°-S
1>
Vtajıt
•2° -8° Z m g r t *
B f -2°
8 *• 0°
B W 3°
B 4 ° T
K -2° 7°
K .
3° 0»
4° 1»
3° O>
5"-2»
2» 0»
K -1» -5»
B 2° 0°
K «* r>
K -2°^°
B T'-*
>
K -4° -W
K 0°-*>
K 2° 0»
aç.k •yaOmurtu fcaç* B-butuOu G^untşlı K-tart S-stsk Y-yaJmurtu
BULMACA
SOLDAN SAGA: 1 2 3 4 5
1/ Bir tür mezgit ba-
hğı, 2/ Iğne ile yapı-
lan ince örgü... Gü-
lünç bir biçimde gi-
yinip süslenen ka-
dın. 3/ Arap harfle-
rinin, basımda ve
yazma kitaplarda en
çok kullanılan çeşi-
di... Bir oyun ya da
fîltnde dinlenme sü-
resi. 4/ Yumurtadan
yeni çıkmış ve henüz
ayaklan oluşmamış
yavnı kurbağa?» Ka-
layın simgesi. 5/ Gö-
rülen âlemin ötesi. 6/ Yalnız bir bi-
rey ya da türde görülen... Barındır-
ma. 7/ BİT nota... tlaç. 8/ Amerika'-
da yaşayan yırtıcı bir kuş. 9/ Iki pa-
ranın kambiyo değerinin eşit olma-
sı... Satrançta bir taş.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Her tür çalışmalarda yetiştirici. 2/
Binek hayvanlarımn sırtına konan
oturmalık... Anlak. 3/ Töre gereği...
GUzel sanat. 4/ Çekinme, razı olma-
ma... Bir renk. 5/ Artvin'in bir ilçesi... Astat elemenünin sim-
gesi. 6/ Çıplak vücut resmi... Üniversite öğrencilerinin kimlik
kartı. 7/ SSCB'de, Volga'nın kolu olan bir ırmak... Eski bir Hint
tanrısı. 8/ Osmanlı devletinde, savaştaki ordu için halktan alı-
nan hayvan, buğday, arpa, mısır gibi erzak... Eski Mısır'da gü-
neş tannsı. 9/ Şarkı... Ilgeç.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Menemen hadisesi
24 ARALIK 1930
Derviş Mehmet namında bir mürteci yanmda beş
müsellâh arkadaşı olduğu halde Manisa tarafından
Menemen'e gelerek halk
arasında (Şariat isterim) diye
tahrikât yapmağa çalışmış ve
halkı kendilerine iltihaka
davet etmiş ise de halktan
bu tahrike icabet eden
olmamıştır. Bir küçük zabit
kumandasındaki jandarma
müfrezesi mürtecileri teslim
olmağa davet etmiş ise de
bu teklif ateşle mukabele
KARA DAVUT
3 ÜRCÜ ve s o n cilt
RİZAMEDDıN NAZıF Bevm
•vcraklı nmmm
^^ çnKTı _
MMtfi: KASAAT KCrrCnUSES<
îgörmüştür. Müsademede mürtecilerden üçü
Jöldürulmüştür. Birisi ağır yaralı olarak istisal edilmiştir.
J Küçük zabit ile bir mahalle bekçisi de şehit düşmüştür.
jKaçmağa muvaffak oian diğer iki şeririn derdesti için
•takibat yapılmaktadır.
Mürteciler (lnna Fetahnakke) yazılı bir bayrağı hâmil
bulunmakta idiler.
30 YIL ÖNCE CumhuriY
el
MBK'nın tebUği
24 ARALIK 1960
Milli Birlik Komitesi Sekreterliği
bugün şu tebliği yayımlamıştır:
. "Yeni Anayasayı ve Seçim
.Kanununu hazırlamak vazifesi
başta olmak üzere, halkımızın
memleket idaresine iştirakını
sağlamak maksadiyle bir Kurucu « ,
.Meclis teşkilini, demokratik düzene H H i '
'.geçişte esaslı ve ileri bir merhale Sezai Okan.
' olarak telâkki eden Milli Birlik Komitesi, memleketin
bugün içinde bulunduğu siyasi şartları da gözönünde
tutarak, ilim heyetine bir ön tasan hanrlatmış geniş
istişarelerde bulunduktan ve gerekli değişiklikleri
yaptıktan sonra meydana getirilen yeni tasan
kanunlaşmış bulunmaktadır.
Memnuniyetle ifade etmeliyiz ki, muhterem umumi efkâr
ve mesuliyetini müdrik memleket seven basınımız bu
teşebbüsü ve kanunu, Milli Birlik Komitesinin iyi
niyetinin ve demokratik rejime bağhlığının yeni bir delili
olarak karşılamış ve yürekten benimsemiştir.
Buna mukabil, muayyen siyasi maksat ve emellerle
hareket eden bazı çevrelerin, yazı ve davramşlan ile
Kurucu Meclis müessesesini daha doğmadan itibardan
düşürmek gayreti içinde oldukları esefle müşahade
edilmektedir. Kurucu Meclisi itibardan düşürmek ve bu
arada yapılmakta olan seçimleri bir takım dedikodularla
şimdiden muallel göstermek yolundaki teşebbüslerin
memleketin yüksek menfaatlerine taban tabana zıt
olduğunu bu çevrelere son bir defa hatırlatmayı,
demokratik rejimi bir an evvel tesis için Türk milleti
adına yüklendiğimiz tarihi vazifenin ve büyük
mesuliyetin tabii bir neticesi saymaktayız.
Milli Birlik Komitesi
Sekreteri
Sezai Okan."
Esnaf cemiyetleri
Hükûmet yeni iktisat siyasetinde kooperatiflere mühim
bir yeT ayırmıştu. Bu cümleden olarak esnaf cemiyetleri
talimatnamesinin 3 üncü maddesi mucibince esnafın
behemehal cemiyete kaydedilmeleri temin edilecek ve
azadan ahnacak aidat esnaf bankalarına yatırılarak bu
bankalann kuvvetle bir kredi muessesesi haline gelmeleri
temin edilecektir. Bu kabü bankalann aynca santiralize
edilmesi de tavsiye edilmektedir.
İktisat Vekâleti daha evvel esnaf cemiyetlerine,
arttırdıklan paralarla esnaf bankalarına iştirak etmelerini
bildirmişti. Şimdi bu teşebbüs bir kat daha takviye
edilecektir.
GEÇEN YtL BUGÜN CumhuriYet
Polonya-IMFAnlaşması
24 ARALIK 1989
Polonya'nın Dayanışma Sendikası ağırlıklı hükümeti,
dün Uluslararası Para Fonu (IMP
7
) ile anlaşmaya vardı.
Polonya hükümeti, imzalanan niyet mektubu uyarınca,
IMF'nin sağlayacağı yaklaşık 700 milyon dolarlık stand- •
by kredisi karşıhğında bazı kemer sıkma tedbirlerini
uygulamaya koyacak.
Polonya'nın imzaladığı niyet mektubuna ilişkin nihai
karar, IMF icra direktörleri kurulunda yapılacak
görüşmeden sonra verilecek. IMF, kredi karşıhğında,
Polonya hükümetinden yüzde 900 dolayında seyreden
enflasyonun duşürülmesi amacıyla bütçe açıklannın
kapatılmasını istiyor. Fon aynca Polonya'da işsizlik ve
yoksulluk düzeyinin de azaltılması gerektiği görüşünde.
DÜNYA'DA BUGÜN
Amstüfdaro Y 10°
Amman Y 15°
Alma
Baftdat
B 8°
Y 16°
Lmngrad
Madnd
Barcalona B 10°
arBonn
Budap*le
Cenevrt
Cayır
CnMe
Oubai
frjridurt
Gin»
S°
5°
4°
5°
W
3°
3°
Kahıre •
LKtoşa
Y
Y
Y
Y
Y
S
Y
Y
B 24°
B 25°
Y 4°
8 13°
K 2°
B 1S"
Y 5°
Y «°
B 13°
Montreal
MotkiM
MOnh
NeoYork
Oslo
Pahs
Prag
FSyad
ftm»
Sotyj
Sant
Tetfciv
Imus
Vlyam
Wtsh
Zûr*
B -2°
Y 10°
B 9°
Y 5°
Y 6°
S -7°
Y 3°
Y 10°
K -10°
1 10°
S 3°
B 25°
1 11°
B -2°
Y 14°
825°
B 22°
S 0°
Y 8°
B 0°
10°
Y 5°
TABTISMA
Zongıddak, Vatan Sana Minnettardır
Zonguldak'ta taşkömürü üretim maliyetini, ithal maliyetinin
en çok yüzde on fazlasına çekmek her zaman mümkündür.
Bu sonuca ulaşmak için de maden işçisini aç bırakmak
gerekmez. ____^__^
Canla, kanla ve binbir çileyle cumhuri-
yet kurulmuş. Musul-Kerkük, Misak-ı MilB
hudutlan dışına itilmiş. Osmanh'nın borç-
lan yeni doğmuş cumhuriyetin sırtına yük-
lenmiş ve dahası, Lozan'da verdiklerini tek
tek geri almaya yemin etmiş bir tngiltere,
AvraiMi'run lideri. Bu koşullar altında cum-
huriyetin günlük yaşamı ve geleceği sadece
ve sadece, kendi doğal kaynaklarına bağlı.
Dövizin, kendisini bırakınız henüz kavra-
mı bile bilinmiyor.
Şöyle bir düşünelim.
• Ülasım ancak deniz ve demiryollan ile
yapılabiüyor. Ve tamamı Zonguldak kömü-
rü ile çalışıyor.
• Donanma, Zonguldak kömürü ile ha-
reket edebiliyor.
• Elektriğin mevcudiyeti ve sınırlı sana-
yinin tümü Zonguldak kömürüne muh-
taçtır.
• Cihan harbinin dayanılmaz kıskaanda
enerjide tek güvence Zonguldak kömürü.
• 1950'li yülara gelindiğinde Karabnk
Demir-Çeligi ve tüm fabrikalan çahştıran;
Zonguldak kömürü.
• Ve tstanbul, Ankanı, tzmir gibi büyük
şehirlerde mutfaklardaki havagazı ve ısın-
madaki kok kömürü yine Zonguldak kö-
mürünün nimetleri.
• 195O'de Zonguldak kömürü üretimi 4,5
milyon ton/yü 1990'da ise 3 milyon ton/yıl.
Zonguldak kömürünün sağladığı, bu te-
mel üzerinde devlet ve özel sektörümüz güç-
leniyor. Kendi ölçülerimize göre büyuyor
ve bugünlere ulaşıyoruz.
Sahip olduğumuz her şeyi önce Kurtuluş
Savaşı şehitlerine daha sonra ise Zongul-
dak'a ve onun şehitlerine borçlu olduğumu-
zu ve karşıhğında da işletmeye hiçbir şey
vermediğimizi kabul edelim ve şu sorulan
soralım:
— Bugün Sovyetler'den gelen doğalgaz
boru hattına Iran'dan ve (kriz bir tarafa)
Körfez'den alternatif hatlar aranmaktadır.
Bu üç alternatiften biri mutlaka daha ucuz-
dur. Neden en ucuz olanın kapasitesi arttı-
nlmıyor da alternatifler aranıyor?
Bugün JapOnya, dünya fiyatlannın bir-
kaç misline mal ettiği taş kömürü üretimi-
ni on milyon ton/yüdan 17 milyon ton/yı-
la çıkartmak için neden yeni projeler geliş-
tiriyor?
— Birieşik Almuya, Beiçika, Ingütere
ve Fransa gibi zengin ülkeler, dünya fiyat-
lannın üzerinde bir maliyeüe üretim yapan
taşkömürü işletmelerini neden tamamen ka-
patmıyor?
Dünya kömür ihracatmda fıyat belirle-
yici üretimleri ABD, Avusturalya ve Sov-
yetler Blrtigi (Sibirya) yapmaktadır. Bu ül-
kelerde kömür çok ince bir örtü tabakası-
nın altından açık işletme yöntemi ile çıka-
nlmaktadır. Bu yüzden maliyetleri yeraltı
işletmelerine göre düşüktür. Tüketiciye olan
akımı etkileyecek faktörler olarak, grev-
lokavt, jkih" üişkilerin bozulması, ambargo-
lar ve okyanus ötesi taşımalarda doğabile-
cek navlun krizlerini sayabiliriz. Bu faktör-
lerin hiçbirisi bir ülke yasamı boyunca ga-
ranti altına alınamaz.
Ülkemiz, yülık tüketim ihtiyacı olan 8-9
milyon ton civanndaki taşkömürünün üç-
te ikisini zorunlu olarak zaten ithal etmek-
tedir. (ABD ve Avusturalya'dan) Bu du-
rumda sorumsuz kişilerin iddia ettikleri gibi
dünyada gerçekten 24.— S'a taşkömürü sa-
tnivorsiteTU J T l ^ l l l
Devlet, yüksek öğretim turizminin yalnız planlama ve
organizasyon giderlerini üzerine almalı, bu gezi
programlarının giderlerini programlara katılan öğrenciler
karşılamalıdır.
lç ve dış turizmin, bir egitim, ülkeleri, in-
sanlan ve tabiatı yakından tanıtma ve sev-
dinne araa olarak yabancı ülkelerin univer-
sitelerinde önemli bir yeri vardır. Ashnda
turizm faaliyetlerinin bu amaçla ilkokulda
baslaması gerekir.
Ülkeyi, insanlannı, gelişme düzeyini gö-
rerek tanımak ve öğrenmek yalnız yüksek
öğretim öğrencileri için değil, bu kuruluş-
larda görev almış pek çok öğretim üye ve
yardımcılan için de önemlidir. Çantasım sır-
tına vurup her çeşit vasıtadan yararlanarak
ülkeyi gezip gönne ahşkanlığı yerleşmemiş
olduğu ve üniversitelerde btlinçli gezi prog-
ramlanna kaülma imkânı bulunmadığı için
ülkemizin görühnesi gereken yerlerini ziya-
ret fırsatuıı bulamamış; buralan sadece ki-
tap, radyo veya televizyondan öğrenebilmiş
olanlann sayısı, öğretim üyeleri ve yardım-
cılan arasında dahi tahmin edilemeyecek
kadar fazladır. Yurdumuzu iyi olan veya ol-
mayan yönleriyle çok iyi tamniak, görerek,
konuşarak, sorarak, tartışarak köy, kasaba,
küçük şehir-büyük şehir, gelişmemiş veya
çok gelişmiş bölgeler ve problemleri hakkın-
da kişisel görgü ve fikir sahibi olmak ülke-
mizin eğitim, kültür ve siyaset hayatı açısı-
dan, tartışma ve değerlendirme düzeyi ba-
kımından çok önemlidir.
Türkiye'de üniversite turizminin başan ile
yürütülmesi için gereken bütün unsurlar
vardır. Ülkemiz, uzman bir kuruluş tarafın-
dan 8-10 bölgeye aynlabilir ve her öğrenci-
ye, üniversitedeki öğrenim çagında, örnegin
dört yıl içinde bu bölgelerin tümünü ziya-
ret fırsatı sağlanabilir.
ûzellikle yüksek öğrenim kuruluşlannın
bulunduğu şehirlerimizde resmi ve özel
yurtlar vardu". öğrenim yapılmadığı, yurt-
lann büyük ölçüde boşaldıği dönemlerde bu
yurtlardan, diğer yatıü okullardan ve kamu
kuruluşlannın bu amaçla kullanılabilecek
tesislerinden faydalanarak yeme ve yatma
problemi kolaylıkla ve düşük bir maliyetle
halledilebilir. Seyahat araa olarak otobüs-
ler bu kuruluşlardan, üniversitelerden sağ-
lanabüeceği gibi ülkemizde bir hayli geliş-
miş özel turizm müesseselerinden de bu
amaçla faydanılabilir.
önemli olan kanaatimce gezi program-
lannın düzenlenmesi ve programlara bütün
yüksek öğrenim kurumlarındaki öğrenci ve
öğretmenlerin katıunasuıa imkân verecek
bir organizasyonun oluştunıhnasıdu'.
Gezi programlan iki grup halinde düzen-
lenebilir. Genel tanıtma programlan bütün
öğrencilere ve üniversite mensuplanna hi-
tap etmeüdir. özel gezi programlan ise belli
alanlarda yetisen öğrencilerin ihtiyaçlan göz
önüne alınarak hazırlanmalıdır. Mesela
mimar-mühendisler, hukukçu-iktisatçılar,
tarih-etnografya-sosyoloji, sağhk bilimleri,
veya sanat dallan... alamnda yetişenler için
hazırlanacak özel gezi programlan bu öğ-
rencilere meslekleriyle ilgili problemleri ye-
rinde gönnek imkinım vereceği gibi aynı
tılıyor ise bu avantajı Zonguldak'ın kapa-
tılmasından önce, halen 65.- S'a ithalat ya-
pan kurumlara alternatif olarak göstermek
ve arkasından da hesap sormak gerekir.
Ama sonın, Sovyetler Birh'ği'nde, madcn-
cüikte elek alü tabir edilen ve şlamlaşmış
bir artık malzemeye pazar aramak ise bu
konu bizim uzmanhk alanımıza girmez.
Bilmeyenler soruyorlar; "Taşkömürii
stratejflc bir madde midirî" Evet, taşkömü-
rü stratejik bir maddedir. Eğer bir madde,
kullanan için vazgeçUmezse, elde edilmesi,
sayılı ve belirli kaynaklardan olabiliyorsa
ve de bazı rizikolan var ise, bu madde kul-
lanan için stratejik bir maddedir.
Zonguldak'ın kapatılabileceğini düşüne-
bilenler şu gereği bilmek zorundadır. Zon-
guldak tipi taşkömürü damarlannda (ki Ja-
ponya'daki oluşumlar benzerdir) açılmış
yeraltı işletmeleri ancak bir defa kapatıla-
bilir. Fiyatlar değişti, ülke tehlikeye düştü
haydi açahm dediğinizde, galeriler dolusu
dolarlannız dahi olsa açamazsınız.
Zonguldak yöresinde görünür ve olabi-
lir toplam 1.3 milyar ton taşkömürü rezer-
vi vardu. Bu milli servetin bugünkü değeri
yaklaşık 100 milyar dolardır. Bu serveti bir
daha hallun istifade edemeyeceği tarzda
yok etmeye karar verebilecek bir kişi veya
makam düşünülemez.
Kamuoyuna sunulan birçok rakam ve
karşılaştırmalar yanlıştır. Bu çapta yanlış-
lıkları yapmayacak görünümdeki kişilerin
ise niyetleri bilinmez. Çünkü Zonguldak'-
ta, bugün problem diye öne sürulen her şe-
yin çözümü vardır.
Zonguldak'ta taşkömürü üretim maliye-
tini ithal maliyetinin en çok yüzde on faz-
lasına çekmek her zaman mümkündür. Bu
sonuca ulaşmak için de maden işçisini aç
bırakmak gerekmez.'
Cumhuriyetimizin ekonomik temelini
oluşturan Zonguldak, belki de ülkenin ye-
ni ekonomik modeüne de temel olacaktır.
Yalnız bunun için toplusözleşme görüş-
melerinin en kısa sürede sonuçlandınlması
şarttır. Geç kabndığında, çıkacak yangın-
lar ve buna paralel grizu patlamalan ocak-
lan Hiroşima'ya çevirecek ve o zaman Zon-
guldak'ı hiç kimse kurtaramayacaktır.
İSMET KASAPOCLU
Maden Yüksek Mühendisi
Tnrldye Madenciler Dernegi 2. Başkanı
alanlan seçmış değişik yer ve düzeydeki fa-
külte öğrencilerini bir araya getirir; bunlar
arasında arkadaşhk, dostluk, sevgi ve say-
gı ve meslek ilişkilerini de pekiştirir.
Devlet, yüksek öğretim turizminin yalnız
planlama ve organizasyon giderlerini üze-
rine almalı, bu gezi programlannın gider-
lerini programlara katılan öğrenciler karşı-
lamalıdır. Her sınıfta birinci, ikinci ve üçün-
cü olarak üstün başan gösteren öğrencile-
rin giderlerini devletin bir ödül ve teşvik si-
yaseti olarak üzerine alması düşünülmeli-
dir.
Üniversite turkmini belirttiğim düzeyde
gerçekleştirebilmek için organizasyon yapa-
bilecek bir kuruluşa ihtiyaç vardır. Bu ku-
ruluş, "gezi kulüpleri federasyonu" veya bu
amaçla kurulacak bir vakıf olabUir. Kana-
atimce en uygun çözüm bu alanda böyle bir
turizmi canlandıracak ve yaşatacak en ge-
niş imkânlara sahip olan Yiiksek Öğrenim
Kredi ve Yurtlar Kunımu'na üniversite tu-
rizmini gerçekleştinne görevini vermektir.
Çünkü bu kurumun amacı "Yüksek ögre-
nim gören ögrendlerin sosyal ve ktiitnrd ge-
lişmelerini kola>1aşormak"ur. 351 sayüı ka-
nunda bir degişiklik gerekmeden genel mü-
durlük, yönetim kurulu ve genel kurul, bu
hizmetleri yılhk iş programlanna kolayhk-
la alabilirler. Bu kurum içinde oluşturula-
cak bir "Üniversite turizmi danışma kuru-
lu"na ilgili bütün kuruluş temsilcüeri katıl-
malıdır. Türkiye ölçüsünde uygulanabilecek
bir üniversite turizm siyasetinin esaslan,
programlan, danışma kurulunun görüşleri
alınarak bu kurum tarafından tespit edil-
meli, ilgili kunıluşlarla işbirliği yapılarak
uygulanmahdır.
Prof. YAŞAR KARAYALÇIN
Ankara_ ^ ^ _ . ^ ^ _ — — — .—_ _ _ ^ ^ ^ ^ — f — — ^ —
GAYRİMENKULÜN AÇIK- ARTTIRMA tLANI DELİCE
İCRA MEMURLUĞU'DAN
Dosya No: 1989/42
Satümasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, ade-
di, evsafı:
SATIŞINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKULÜN
İLÇESİ: Delice
Mah. Köyü: Dağcılar (Çerikli)
Pafta No: 1
Ada: —
Parsel: 3289
CİLT SAYFA: 3280
MİKTARI (m2
): 1376 m2
KIYMETİ (TL): 727.600.000 TL.
CÎNSİ: 1 adet yaklaşık 25 m2
büyüklüğünde dükkân
1 adet yaklaşık 40 m2
büyüklüğünde dükkân
1 adet yaklaşık 30 m
2
büyüklüğünde dükkân
1 adet yaklaşık 20 mJ
büyüklüğünde dükkân
1 adet yaklaşık 80 m!
büyüklüğünde dükkân (fınn) .
1 adet yaklaşık 16 m
2
büyüklüğünde yazıhanesi, 5 m
2
büyük-
lüğünde yine yazıhane, bu yazıhanenin arka kısmında yakla-
şık 30 mJ
büyüklüğünde depo, 4 adet mazot ve benzin pompası,
pompalann altında (toprağa gömülü olarak) mazot ve benzin
tankı bulunan ve halen faaliyet göstermekte olan benzin is-
tasyonu,
1 adet iki katlı kerpiç ev alt katı 3 odalı üst katı 4 odalı, önün-
de boş bahçesi olan ev.
Satış şartlan:
1—Satış 28/1/1991 günü saat 14.00'ten 14.10'a kadar De-
lice İcra İcra Müdürlüğü'nde açıkarttırma suretiyle yapılacak-
tır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin ^075'ini ve rüçhan-
lı alacakhlar varsa alaca'Kİan mecmuunu ve satış masraflaruu
geçmek şartı ile ihale o'ıunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa
en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 7/2/1991 gü-
nü aynı yer ve saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu art-
tırmada da rüçhanlı alacakhların alacağmı ve satış masrafla-
nnı geçmesi şartiyle en çok arttırana ihale olunur.
2—Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin
*!* 10'u nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir
bankanın teminat mektubunu vermeleri lâzımdır. Satış peşin
para iledir, aha istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil ve-
rilebiür. Dellâliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan
alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir.
3—Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayri-
menkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan
iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize
bildirmeleri lâzımdır; aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit
olmadıkça paylaşmadan hariç bıraküacaklardır.
4—Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmez-
se İCTa ve Iflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale fes-
hedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden ahcı ve
kefılleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan ken-
dilerinden tahsil edilecektir.
5—Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi
için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcı-
ya bir örneği gönderilebilir.
6—Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve mündere-
catını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyen-
lerin 1989/42 sayılı dosya numarasıyla memurluğumuza baş-
vurmalan ilan olunur. 11.12.1990
(lc.lf.K. 126)
(*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Yönetmelik örnek No: 27.
POLITİKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Kendi Işığında Yanan...
Sabahattin Kudret Aksal'a bir öğle ûstü gazetede rastla-
dım. Bir dostunu ziyarete gelmişti. Aynı kentte oturduğumuz
halde aylar var birbirimizi görmüyorduk. Ancak bir rastlantı
olursa ne mutlu!.. Bu karşılaşma da mutlu bir rastlantıydı.
Birkaç arkadaşla biriikte öğle yemeği için Gazeteciler Ce-
miyeti lokaline çıktık. Eh, böylesi bir öğle yemeğinde eş dost
buluşur da 'öğle rakısı' olmaz mı?
Sabahattin Kudret, Sedat Simavi Edebiyat ödülü'nü ka-
zanmış, gelişi bundan ötürü. Gazeteci olduğumuz halde bu
ödülden haberimiz yok, meslek oeyimi ile soyteyelim, atla-
mtşız!.. Çok sonra öğreheceğiz, fetek ehli dili dllşat eder am-
ma neden sonra!.
İki şair bir sofrada bir araya gelir de ne konuşur? Elbette
şiir!..
"Bizim gençliğimizde herkesin yeni yazıian bir şiirden he-
men haberi olurdu" dedi. "Ezberlerdik, birbirimize okurduk."
Düşündüm, doğruydu. Bir şairin şiirini kağrttan okuması,
o yıllarda çok ayip sayılırdı. Şiirierini kâğıttan okumak zorunda
kalanlar özür dilerlerdi.
"Biz beyit şairiydik değil mi?" dedi.
"Öyleydi" dedim. "Ama beyit iki dize demek değildi."
"Beyit ev demek... Yani sığınılan, içinde oturulan bir yer.
Barınmantn özü..."
Biraz duraladı şair, belleğinin bir yerinde saklı bir şeyleri
arar gibiydi.
"Bak, sana son günlerde dilimden düşmeyen bir beyit
okuyayım" dedi. Okudu, şöyle:
Kudemanın görüp asârinı biz zevk ettik
Kudema görmedi hayfâ bizim asanmızı
"Kimin bu beyit?"
"Şairini bilemiyorum. Kime sordumsa Tanzimat şairlerin-
den birinin olabilir dediler"
Not ettim. İçimden 'bir bilene soranz' dedim. Hatınma 'ho-
calann hocası' Haşim Nezihi üstadımız geldi, ona okudum.
"Kimin olabilir?"
"Muallim Naci'nin olabilir."
"Kesin mi?"
"Muhtemel (olası)-"
İlk dizeyi düzettti, şöyle okudu:
'Kudemanın görüp asarını biz feyz aldık'
Sözcük zevk değil, feyz idi. öyle olacakmş.
Sabahattin Kudret'le şaiıiiğimizin çok uzaklarda olan ilk
yıllarına doğru yönelıyoruz. Ankara'da yayımlanan Dikmen
dergisini sordu.
"Kaç yıllarında yayımlanmıştı?"
"Tam bilemeyeceğim, ama 194O'lı yıllann başı."
"Ya 40 ya 41... 39 da olabilir. Senin de, benim de şilrleri-
miz vardı."
Şimdi düşünüyorum, Dikmen'de Fethi Giray, Suat Taşer,
ben şiir yayımlardık. Sabahattin Kudret'in Dikmen'de çıkan-
lar ilk şiirleri değil. Daha önceki yıllarda (1938-40) Variık'ta
da şiirler yayımlardı. Ortaya ilkin şair olarak çıkmıştı Saba-
hattin. daha sonra öyküler, oyunlar da yazdı. Bunlardan ödül-
ler kazandı. Son yıllarda kimi düzyazılannı denemeler ola-
rak bir araya getirdi. 1988 yılında bütün şiirierini bir kitaba
sığdırdı. Daha sonraki yıllarda yazdıklan ne okju diye sora-
cak olursanız. Onlan 1990 yılında 'Buluşma' adı altında top-
ladı. Sabahattin yazın yaşamımızda öteki yazılardan çok şi-
irleri ile öne çıkar. Şiiri hep bir arayış halinde olmuştur. Şiiri
durmadan işler, geliştirir, yeni anlamlar katar, sözcükleri şii-
re yatkın bir kalıba sokar.
"Bak sana bir beyit daha okuyacağım" dedi. Yahya Kemal^
in İbnülemin Mahmut Kemal için yazdığı şu beyti okudu:
Hezar gıpta o kadim istanbul efendisine
Ne kendi kimseye benzer ne kimse kendisine
Edebiyatımızda şair ve yazarlar vardır, kendilerine özgü-
dür, kimseye benzemezler. Sabahattin Kudret Aksal da bu
'kendine özgü' şairierimizden biridir. Elli yılı aşan uzun bir
sürede tûıiü akımlar gelip geçmiş, türiü kuşaklar canlanmış
ve sönmüştür. Şarkriı kanve şairi kendi ateşinde kendi ışvğı-
nı hep yanık tutmustur. Sanatın büyük yangınma her büyük
sanatçı kendi ateşini kendi getirmez mi?
ÇAUŞA1NLARIN
SORULARI/SORUNLAR1
YILMAZŞtPAL
30 yıldan sonrası
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası Ek Madde 20
f
de şöyle
denilmektedir: Emekli, adi malullük, vazife malüllüğü aylığı
bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan; asker sivil tüm işti-
rakçilere, her tam fıili hizmet yılı için, ek 4'üncü maddeye göre
hesap edilecek ayhk bağlamaya esas tutarlann bir aylıği emekh'
ikramiyesi olarak verilir.
Verilecek emekli ikramiyesinin hesabında, 30 fiili hizmet yı-
hndan fazla süreler nazara alınmaz."
5434 sayüı T.C. Emekli Sandığı Yasası:
1) 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası,
2) 926 sayüı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası,
3) 2802 sayıh Hâkimler ve Savcılar Yasası,
4) 2914 sayüı Yükseköğretim Personel Yasası,
5) 3466 sayılı Uzman Jandarma Yasası,
kapsamında ve devlet hizmetinde görev yapanlarm sosyal gü-
venliklerini sağlar.
Belirli görevlere gelebümek uzmanlıği gerektirir. Uzmanhk
ise yülar boyu deneyim ve bilgî birikimi sonunda elde edilir.
Devletin de görevlerini yerine getirebilmesi uzman kişilerin
varlıği ile olur.
Bugün, devlet hizmetinde görev yapanlara 30 yıldan sonra-
ki hizmet süreleri için emekli ikramiyesi ödenmemektedir.
18 yaşında göreve başlayan ve bugün üst düzeyde ve uzman
kadrolannda çalışanlar, 48 yaşın sonrasmda geçen hizmet sü-
releri için emekli ikramiyesi alamamaktadır.
Devletin üst düzeylerinde görev yapanlann 30 hizmet yüı kar-
şılığj aldıklan ikramiye ise kentlerin kıyı-kenar semtlerinde beUri
küçük bir daire alabilmelerini sağlamaktadır.
öncelikle, devlet görevlisüıç sahip cıkmalıdır.
Bunu da onlann sosyal güverüiklerini sağlayan yasalann, bu-
gün yeterli olmayan hükümlerini değiştirerek yapmalıdır.
Bunu da en azmdan, 30 yüdan fazla devlete hizmet edenlere
her hizmet yılının karşüığım ödeyerek kanıtlamalıdır.
Dileriz ki Sa>ın mületin vekilleri, kendi emeklüik aylıklan
konusunda gösterdikleri ivediliği, duyarbhğı ve özeni bu ko-
nuda da gösterirler ve böylece bugün, 30 yüdan sonra yok sa-
yılan hizmet yıllan için ödenmeyen ikramiyeleT, yasal
düzenlemeyle ödenir duruma geür.
BBakan Müsteşan
Mûstesartar
vali
Refcttr
Profftsör
Bjyûketçi
Kaymakam
Doçent
Hâkım ve savcı
Yüksek mühendis
Uzman tabip
Kımyager
Oûrelmen
Avukat
Emniyet mûdûrü
Oöretım görevlısi
Memur (Y öğrenimli)
Tekniter
Po«s Me. (Yöflr.)
5J900 45
5.700 45
5.400 45
4£00 45
4300 45
4.400 45
4.200 45
3.800 45
3.800 45
3.600 45
3.600 45
1250 45
3.250 45
3.250 45
3.250 45
3.250 45
2500 45
2300 45
2.800 45
74.681000
72576.000
69.406.000
63.072.000
61072.000
5&84aOOO
56.736.000
52512.000
52512.000
50.400.000
5a4oaooo
4a 704.000
46.704.000
4a704.000
44704.000
46.704.000
41552.000
41352.000
41352.000
112.032.000
106*4.000
104.112.000
94.608.000
94.60&000
8a 272.000
85.105.000
78.768.000
78.768.000
75.600.000
75.60QOOO
70056.000
70.056.000
70056.000
70056.000
70.056.000
62528000
62328.000
62328.000