Katalog

24 ARALIK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/U G.Afrikada • Dış Haberier Servisi — Güney Afrika hükümetinin, kendi isteği olan yuvarlak masa görüşmeleri ile siyah siyasal partilerin ısrarla istedikleri kurucu meclis önerileri arasında bir uzlaşma aradığı bildirildi. Devlet Başkanı De Klerk, yaptığı konuşmada kurucu meclisin zorunlu görüşmeleri ve anayasal süreci engelleyeceğini söylemişti. Ancak hükümet kaynaklan uzlaşma biçimJeri üzerinde çalıştıklannı açıkladılar. Iran'da idamlar • TAHRAN (AA) — tran'ın Nişapur kentinde 8 uyuşturucu kacakçısının idam edildiği bildirildi. Iran basınında yer alan haberlere göre Nişapur tslam Devrim Mahkemesi tarafından verilen idam kararlan dün kent hapishanesinde infaz edildi. Iran'da yürürlükte olan uyuşturucu ile mücadele yasası, uzerinde 5 kilo esrar ya da 30 gram eroinden fazla uyuşturucu madde bulunan herkesin idamını öngörüyor. Kampuçya'da banşplanı • PARlS (AA) — Kampuçya'dakı dört fraksiyonun temsilcilerinden oluşan ulusal yüksek konsey, BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi tarafından hazırlanan banş planı uzerinde 'çerçeve anlaşmasma' vardı. Paris toplantısının eşbaşkanlığın yapan Fransa Dışişleri Bakaru Roland Dumas ve Endonezya Dışişleri Bakanı An' Alataş sağlanan çerçeve anlaşmasından memnun olduklannı bildirdiler ve koordinasyon komitesinin bu anlaşma zemini Uzerinde ilerideki bir tarihte yeniden toplanacağını açıkladılar. Ulusal birlikte Suriye sorunu • BEYRUT (AA) — Lübnan'daki Hıristiyan gruplar, 15 yıl süren iç savaşa son vermek amacıyla / kurulacak ulusal birlik hükümeti üyelerinin çoğunlukla Suriye yanlısı olacağı gerekçesiyle, bu hükümette yer almayacaklanru bildirdiler. "Lübnan güçleri" dün yaptıkları açıklamada, başbakanlığa getirilen ömeı Karami liderliğinde kurulacak hükümette yer almayacaklannı belirterek "Hıristiyanlar, kendi temsilcilerini seçmelidirler " denildi. Erşad avukat istedi • Dış Haberier Servisi — Bangladeş'in devrik devlet başkanı Huseyin Muhammet Erşad, hükümetten kendisine bir avukat sağlamasını istedi. Başkent Dakka'nın Giılşan Mahallesi'nde bir villada ev hapsinde tutulan Erşad, yetkilerini kötüye kullanmak, zimmetine para geçirmek, altın kaçakçılığı yapmak gibi suçlardan yargı önüne cıkartılacak. Bu arada, Erşad'ın devrilmesinde öncü bir rol oynayan Tüm öğrenciler Birliği, Erşad'ın, Dakka Merkez Cezaevi'ne konulmasını talep etti. öte yandan farklı görüşteki öğrenci gruplan arasında çıkan çatışmalarda 20'den fazla kişinin yaralandığı bildirildi. Romanya'da • kutlamalar • BÜKREŞ (AA) — Romanya'da, Çavuşesku yönetimini deviren halk ayaklanmasının yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törenlere parlamenterler ve hükümet yetkilileri de katıldı. Tören sırasında, Bükreş'te, hükümetin istifasıru isteyen çok sayıda kişi de gösteri yaptı, ancak gösteriler sırasında olay çıkmadığı bildirildi. Romanya'da geçen yıl gerçekleşen halk ayaklanması sırasında yaklaşık 1.000 kişi ölmüştü. Askeri reform konusunda üst düzeyde görüş ayrılığı var Kızüördırda tartısmaBaşkan Gorbaçov'un danışmanı Mareşal Ahromeyev, cumhuriyetlerin kendi egemenliklerini koruyacak silahlı güçlerini kurmalarını savunuyor. Genelkurmay Başkanı General Moiseyev ise bunun için "nesnel koşullann" henüz oluşmadığını öne sürüyor. MOSKOVA (Ajanslar) — Sovyet Baş- kanı MihaU Gorbaçov'un Moldavya Cumhuriyeti'ne etnik anlaşmazlıklanru çözmeleri için 10 gun süre tanımasından sonra gergin bir bekleyişin başladığı bil- dirilirken Sovyet ordusunda reform ko- nusunda Gorbaçov'un askeri danışma- nı Mareşal Sergei Ahromeyev ile Genel- kurmay Başkanı General Mihail Moise- ycv'in görüş ayrdığı içinde olduklan göz- lendi. AA'nuı haberine göre Mareşal Sergei Ahromeyev ile General MihaU Molse- yev'in askeri reform konusundaki açık- lamaları Sovyet ordusunun üst kademe- lerinde cumhuriyetlerin bu reformlarda- ki payı konusunda büyük görüş aynlık- lan bulunduğunu ortaya çıkardı. Mareşal Ahromeyev, Interfaks Ajan- sı'na yapüğı açıklamada, yeni birlik söz- leşmesinin birlik cumhuriyetlerinin "kendi egemenliklerini korumalannı saglayacak silahlı güçlerini yaratmalan- na da olanak sağlayacagını" söyledi. Ahromeyev, yeni birlik sözleşmesinin ordu için de gerekli olacağını savunarak bu sözleşmenin "ordunun komuta yapı- sında yapılacak değişiklikleri de behrlevecegini" ve "ordunun daraltılma- sında şimdiye dek sadece merkezin uze- rinde olan sorumlnluğun bir böliimiinii cumhuriyetlere dağıtacağını" belirtti. SSCB Genelkurmay Başkanı General Mihail Moiseyev ise Lzvestia gazetesin- de yayımlanan demecinde, cumhuriyet- lerin kendi silahlı güçlerini ^kurmaları için "nesnel koşullann oluşmadığını" sa- vunarak "Cumhuriyetler kendilerini kimden korumak için silahlı kuvvet oluş- tnracaklar?" dedi. Moiseyev, "nesnel koşalların oluşması" kavramıyla neyi anlatmak is- tediği sorusuna karşılık olarak nükleer silahlann olası bir savaşın sonucunu be- lirleyeceği ve var oluş nedeni SSCB'ye karşı çıkmak olan NATO ittifakımn var- lığını koruduğu bir aşamada, verel silahlı güçler kurulmasının anlamsız olacağıru ima etti. Ekonomik kaynaklan sınırlı olan cumhuriyetlerin büyük harcamalar ge- rektiren çağdaş teknolojiye dayalı savun- ma araçlannı edinebilmelerini düşümne- nin "safiık" olduğunu vurgulayan Moi- seyev, "yalnızca Baü cephesindeki bir sı- nır bölgesine yıida 700 milyon rnble (1.1 milyar dolar) harcadıklaruu" hatırlattı. Sovyet general, ülkeyi oluşturan cum- huriyetlerden birinin bile kendi silahlı gucünü oluşturup SSCB'nin savunma butunlüğünu zedelemesi halinde bunun tüm Sovyet ordusunda yapısal bir çö- küntüye yol açabileceği uyarısında bu- lundu. Sovyetler Birliği'nde bombalı saldın- ların da yoğunlaştığı gözleniyor. Azer- baycan'a bağlı Dağlık Karabağ bölgesin- de bir askeri otobüsün geçmesinden bir- kaç saniye sonra yola konmuş olan bom- ba patladı. TASS'ın haberine göre oto- büs geçmiş olduğundan büyük bir fela- ket önlendi. Sadece bombanın parçala- nndan biri ile bir subay hafif yaralandı. Baltık cumhuriyetlerinden LetonyaL nın başkenti Riga'da ise önceki gece Sov- yet Askeri Mühendislik Akademisi'ne bir bomba atıldı, olayda yaralanan olmadı. f MESKET TÜRKLERİNİN GÖSTERİSİ — Sovyetler Birliği'nde gösteri yapan topluluklara Mesket Türkleri de katıldı. Özbekislan'da bu >ıl başındaki kanlı olaylardan sonra cumhuriyetten tahliye edilen Mesket Türkleri önceki giin Mos- kova'da KGB binası önıinde bir gösteri düzenlediler. Özbekistan'daki olaylar sı- rasında ölen yakınlannın resimlerini taşıyan göstericiler hükümetin istifa etme- sini ve etnik çatışmalara son verilmesini istediler. (Fotoğraf: AP) YUGOSLAVYA Slovenyada bağımsızlığa "evet"Slovenya'da, federasyondan aynlma yanlüan °Io 55'i sayılan oylann % 94'ünü alarak ezici bir üstünlük sağladılar. Sırbistan'da parlamento, Karabağ'da da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu yapıldı. BELGRAD (Ajanslar) — Yu- goslavya'nın üç cumhuriyetinde dün halk sandık başına giderken Slovenya Cumhuriyeti'nde resmi olmayan sonuçlara göre cumhu- riyetin Yugoslavya'dan ayrılma yanlıları seçimden ezici bir üs- tünlükle çıkıyorlar. Slovenya Cumhuriyeti'nde federasyondan ayrılıp aynlma- ma konusunda referandum ya- pılırken Sırbistan'da parlamen- to seçimlerinin, Karadağ'da da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu düzenlendi. Slovenya Cumhuriyeti'nde, fe- derasyondan ayrılıp ayrılmama konusunda yapılan oylamada, AP'nin haberine .göre oylann % 55'i sayıldı. Sayılan oylardan % 94'ü ayrdık, Vt 5'i federasyona bağlı kalmak yönünde çıkarken %Vi de geçersiz sayıldı. AFP- nin gecenin ilerleyen saatlerinde verdiği habere göre ise sayım iş- lemleri tamamlandı. Oylann %88'i aynlık, %4'ü ise federas- yona bağlı kalmak yönünde kuı- İanıldı. Geçersiz oylar <fl>0.8, se- çime katılma oranı ise ^093.2 olarak belirtildi. Ilk seçım sonuçlannın belli olmaya başlamasından sonra Slovenya sokaklarında binlerce kişinin dans ettiği, şarkılar söy- lediği ve şampanvalann patlatıl- dığı bildiriliyor. Slovenya Cumhurbaşkanı Mi- lan Kucan referandum sonuçla- nnın kendilerine "kendilerini il- gilendiren konularda bagımsız hareket etme bakkı verdigini" söyledi. Kucan, AP'ye verdiği demeçte "Gelecek 6 ay içinde Slovenya, Yugoslavva Federas- yonu'nda mı kalacağına, yoksa bagımsız bir Avrupa iilkesi mi olacağına karar verecektir" dedi. AFP'nin bildirdiğine göre res- mi haber ajansı Tanjug, haberi "Slovenya'da secmenler oylannı aynlık yönünde kullandılar" şeklinde verdi. Yugoslavya'daki 6 cumhuri- yetin ekonomik açıdan en geliş- miş ve en liberali olan Sloven- ya'da 1.5 milyon seçmen 4.200 secim bürosunda cumhuriyetin Yugoslavya'ya bağlı kalıp kal- maması konusunda oy kullan- dı. Sırbistan ve Karadag öte yandan Sırbistan'da 4.3 milyon seçmen, 250 sandalyeli yeni parlamentonun birinci tur- da belirlenemeyen 154 üyesini seçmek için duzenlenen ikinci turda sandık başına gitti. Ilk turda 87 milletvekilhği ka- zanan eski Komünist Parti'nin devamı olan Sosyalist Parti, bu ikinci turda ortak cephe oluştu- ran Birleşik Sırbistan Muhalefe- ti karşısında 'ölüm-kalım savaşı' verdi. 600.000 nüfuslu Karadağ'da da cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda secmenler, birinci turda en fazla oy alan komünist Momir Bulatoviç ile reformcu Başbakan Ante Markoviç'in desteklediği Ljubisa Stankoviç arasında tercih yaptılar. Bulatoviç ilk turda oylann yüzde 42'sini, Stankoviç ise yüz- de 16.38'ini elde etmişti. Karadağ'da yapılan milletve- killiği seçimlerinin ilk turunda da Komünist Parti 125 sandal- yeden 83'ünü elde ederek ikti- darı garantilemişti. POIJTIKADA Avnıpalı gençlerin gözclesi, Gk>rbaçov Liberation gazetesi ile Fransa Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Avrupah gençler arasında yâptığı bir sondaja göre gençlerin gözdesi Mihail Gorbaçov. Dış Haberier Servisi — Fransa'da yayımlanan Liberation gazetesi ile Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Avnıpalı gençler arasında yaptığı sondaj, Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un geçen yıl olduğu gibi 1990'da da yaşlı kıtanın genç kuşağının bir numaralı sevgilisi olmayı sürdürdUğünü ortaya koyuyor. Avrupa Topluluğu'na bağlı 12 ülkede yaşayan 18-30 yaşları arasındaki 1300 gencin 1990'ın büyük olaylan, önemli kişileri ve esas eğilimleri konusundaki görüşlerini saptamayı amaçlayan sondaj, önemli kişiler listesinde başta giden Gorbi'yi, geçen yıl olduğu gibi Bush'un izlediğini gösteriyor. Thatcher, \Valesa, Havel ve Kohl onları izliyor. Avrupalı gençlere göre 1990'ın önde gelen olayı iki Almanya'nın birleşmesi. Komünist rejimlerin yıkılması, Irak'ın Körfez'i ilhakı, Mandela'mn serbest bırakılması oteki önemli olaylar. AT'li gençler, Doğu Avrupa olaylannı büyük bir ilgi ile izlemekle birlikte, bu ülkelerin AT'ye üye olmaları konusunda o kadar heyecanlı görünmüyorlar. AT'nin gelecekteki üyeleri konusunda Isveç'e, Isviçre'ye, Avusturya'ya öncelik verilmesi gerektiğini düşunüyorlar. AT'ye başvuran Türkiye'nin adaylığına duyulan ilgi Çekoslovakya, Polonya, Norveç ile yaklaşık aynı düzeyde. imparatorluktar 'nın gelec endtşelend Amenkan egemenliğı Avrupa'nın geleceğı açısından, sızı en çok endtşelendıren ne? Japon egemenliğı ; Sovyet egemenliği Ne o ne öbürü Geiecekteki AT Inieft Aşağıdaki üyeler arasında hangisinın öncelıkle AT'ye alınmasmı isterdinız? (yüzde olarak) uekoslovakya Avusturya Eger yurtdışında yaşasaydınız hangı kent seçerdinır? M969 yıiı %31* Parıs Londra «2S New Amster- Şan Barse- York Roma dam Francısco kma Bertin Tokyo Mostajva BaUI taflı o*a»lar Sizi geçen yıl en çok etkileyen olay hangisı otdu? Almanya 1 nın birleşmesi H45 Doğu Avrupa'daki komünist rejimlerin yıkılması H3C Kuvevt'in Irak tarafından ilhak edılmesı H24 Güney Afrika'da Nelson Mandela'nın serbest bırakılması Futbol Dünya % 1 4 Kupası H 7 Iran'dakı yer sarsjntısı H 3 Cezayir'dekı Ilk serbest seçimlerde Islam radlkallennın zafen İ H Fikriyok H2 SORUNLAR ERGUNBALa Bir Politika ki... Dış politikada kimi zaman büyük kumarlar oynanır. Söz gelişi Hitler'in 1936'da, silahsıziandmlmış Rhineland bötge- sini işgal etmesi boyle bir kumardı. Alman ordusu o sırada henüz savaşa hazır değildi. Alman generalleri, Rhineland'- in işgal edildiği günlerde, Fransa'nın harekâta başlayacağı korkusuyla hop oturup, hop kalkıyorlardı. Çoğu anılarında, Fransa kararlı bir saldırıya geçse idi dayanacak güçleri ol- madığını yazmtşlardır. Fransa saldırmadı. Hitler büyük bir kumar oynamış ve kazanmıştı. Halen Körfez'de Başkan Bush'la Irak lideri Saddam Hü- seyin de çok tehlikeli bir kumar oynuyor. İki taraftan biri ge- ri adım atarsa, diğer taraf kazanacak. Kimse geri adım at- mazsa, kumarın sonucunu herhalde savaş belirleyecek. Ne var ki kumar, az bile olsa kazanma şansınız bulundu- ğunda oynanır. Kazanma şansı hiç yoksa kumar oynanmaz. Oynanırsa bu,kumar tarihine geçecek ilginç olaylardan biri niteliğim kazanır. İşte Sayın Özal'ın Körfez politikası bu tür bir kumardır. Ka- zanma şansının bulunmadıgı acayip, kendine özgü bir sans oyunu. Tut ki savaş çıktı ve ABD'nin peşinde Sayın Ûzal'ın politi- kası sayesinde Türkiye'nin de sürüklendiği bu savaşta, Ame- rika, Irak'ı dize getirdi. Türkiye bundan ne kazanacak? Saddam'ın o korkunç silahlarını ürettiği tesisler yerle bir edilmiş olacak. Bu noktada reel politikçi olduklannı iddia eden savaş yan- lılarına şu soruyu yöneltmek gerekiyor: Irak'ın silah merkez- lerinin imha edilmesi için Türkiye'nin savaşa girmesi gere- kiyor mu? BM Güvenlik Konseyi'nin kararı Irak'a karşı kuv- vet kullanma izni veriyor. Tüm BM üyelennı kapsayan bir yü- kümlülük getirmiyor. Irak, 15 ocağa kadar Kuveyt'ten çık- mazsa Başkan Bush bu izni büyük bir olasılıkla kullanacak. Bir bakıma kullanmak zorunda. Geri çekilmesi, Amerikan ta- rihinin en büyük siyasal fiyaskolarından birini oluşturur. Ama Türkiye'nin böyie bir durumu yok. Güveniik Konseyi'nin am- bargo kararına uymuş. Sınıra 100 bin asker yığarak Irak or- dusunun bir bölümünü orada tutmuş. Kimse daha fazla bir şey beklemiyor. Bizim üçte birimiz kadar olan Irak'a karşı NATO'dan çevik güç istemek gibi onur kıncı ve kışkırttcı dav- ranışlarda bulunmaya ne gerek var? Üstelik ABD Irak'ın işi- ni bitirmeye karar vermişse bunu Türkiye savaşa girse de girmese de yapacağı bilindiği halde. VVashıngton ve Batı, bu kraldan fazla kralcılığımıza karşı bize ödül mü verecek? En ateşli savaş yanlıları bile son za- manlarda Batı'nın Kıbrıs ve yardım konularındaki tutumun- dan yakınmaya başladılar. Türkiye ABD'nin dümen suyun- da savaşa girse bile Batı'nın muamelesi değişik oimaz. Ya ABD, Irak'ın işıni kısa sürede bitirirse? Türkiye, yine zarariı çıkar. Türkiye, Körfez savaşına bulaşmakla "Müslüman karde- şini arkadan bıçaklayan ülke" olarak tüm Arapların gazatM- nı üzerine çeker. Araplar bugün aralarında kavga ederler, yarın her şeyi unutur, barışırlar. Ama Türkiye'yi unutmazlar. Irak'ın savaş makinesinin ezilmesini en fazla isteyen ül- kelerden biri de iran'dır, ama Tahran gayet akıllı bir politika izleyerek savaş heveslisi görünmekten, gözü kapalı ABD 1 - nın dümen suyunda gitmekten kaçınmaktadır. Bu nedenle Körfez'de bir savaş çıkarsa Araplar geleneksel düşmanları İran'ı eleştirmeyeceklerdir. Ama Türkiye'yi en sert biçimde suçlayacaklardır. Saddam devrilse de yerine gelecek yeni yönetim ve Irak halkı Türkiye'ye karşı aynı burukluğu duya- caktır. Ve diğer olasılık: Tut ki 14 ocak günü Saddam, Kuveyt'- ten çekileceğini açıkladı, böylece son anda krize diploma- tik çözüm bulundu. Sayın özal'ın oynadığı kendine özgü kumar yüzünden Türkiye yine zarariı çıkacaktır. Savaş için bu denli hevesli görünen, NATO'dan çevik güç isteyen Türkiye'ye Saddam herhalde pek dostça bakmayacaktır. Bu noktada bazı çevrelerin Irak hakkında biraz abartılı gö- rünen kaygılarına biz katılmıyoruz. Irak'ın Türkiye'yi tehdit edebileceği, saldırabileceği, Irak ordusunun 8 yıllık savaş de- neyimi olduğu yolundaki kaygılar bize yersiz geliyor. Irak hiç- bir zaman Türkiye'yi ciddi biçimde tehdit edemez. Irak or- dusunun 8 yıllık savaş deneyimi varsa, Türklerin 2 bin yıllık birikimi ve savaş deneyimi vardır. Toplumların tarihsel biri- kimleri büyük bunalımlarda ortaya çıkar. Ama Bağdat, Türkiye için başağrısı, yeni bir sorun oluş- turabilir. Yunanistan ve Suriye ile sorunları olan Türkiye, dik- katini Irak uzerinde de yoğunlaştırmak zorunda kalır. Ener- jisini dağıtır. Sözün kısası; Sayın Özal'ın politikası öyle bir kumar ki so- nuç ne olursa olsun Türkiye zarariı. Bunun adı reel politik ise biz reel politikin ne olduğunu bil- miyoruz. ARNAVUTLUK nkmulıalif gazete çıkıyor Dış Haberier Servisi— Arna- vutluk'ta ilk muhalif gazetenin çıkartılacağı bildirildi. Bir gnıp gazeteci, önceki gün yaptıkları açıklamada, muhalefet yanlısı bir basın olusturacaklanru ve bir gazete cıkaracaklannı duyurdu. Gazetenin adının "Rönesans" (Yeniden Doğuş) olacağı açıklandı. Arnavutluk Devlet Başkanı Ramiz Alia'nın 11 aralıkta, ül- kede bagımsız partilerin kurul- masına izin verileceğini açıkla- masmdan sonra Arnavutluk hız- la yeni bir sürece girdi. Yönetim karşıtı gösterilerle başlayan so- kak muhalefeti kısa zamanda orgütlenerek ilk komünist olma- yan partinin, Demokratik Par- ti'nin kurulmasına yol açtı. Demokrasi yanlısı gösterileri denetimi altına alan Demokra- tik Parti, ülkede çok partili sis- teme ve serbest seçimlere barış- çı geçişin sağlanması için şiddet eylemcilerine çağrıda bulundu. Demokratik Parti'nin önceki gün Tiran Üniversitesi'nde dü- zenlediği gösteriye katılan yak- laşık 15 bin kişi de "özgürlük" diye bağırdı ve "Arnavutluk'un Avrupa gibi olmasını istiyoruz" sloganı attı. Belgrad'dan dinlenen Tiran radyosunun haberine gore, çok partililiğe geçiş karanndan son- ra yasal olarak tanınan ilk mu- halefet partisi olan Arnavutluk Demokratik Parti'nin çağnsı üzerine toplanan göstericiler, ye- ni kurulan siyasi partilerin da- ha iyi hazırlanması için 10 şu- batta yapılacağı duyurulan seçi- min ertelenmesini, secim kuru- lunun yeniden düzenlenmesini ve siyasi tutuklulann serbest bı- rakılmasmı istediler. Muhalefe- ti n gösterisinde aynca, köklü ekonomik reformlar ve Avrupa ile bütünleşme istendi. Gösteriye katılan bir grup muhalif aydın da insan haklan- m savunmak amacıyla bagımsız bir forum oluşturacaklarını açıkladılar. öte yandan bir grup gazeteci ise muhalif yanlısı bir basın oluşturacaklarını açıkladılar. Gazeteciler, bir de gazete çıka- racaklannı belirttiler. Grup, ga- zetenin adının da "Rönesans" (Yeniden Doğuş) olacağıru bil- dirdiler. Bu arada, Arnavutluk hükü- metinde yeni düzenlemeler ya- pıldığı bildirildi. Buna göre ma- liye ve ulaştırma bakanlan gö- revlerinden alındı. öte yandan Arnavutluk'un önde gelen aydınlan, ülkenin tlk İnsan Hakları Derneği için bir araya geldiler. "tnsan Haklmn İçin Savunma Forumu" Başka- nı Abren Puto, amaçlanmn ül- keyi uluslararası insan haklan standardına çıkarmak olduğunu açıkladı. Puto, Arnavutluk'ta- ki bütün siyasi mahkûmlann serbest bırakılması için çalışa- caklannı kaydetti. Etkinliklerinin kanuna herkes tarafından uyulduğunu görmek isteyen yetkililere de yardıma olacağını kaydeden Puto, yasal nitelik kazanmak için Adalet Bakanlığı'na başvurduklannı söyledi. ,