Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 ARALIK 1990
SERGI
KÜLTUR-SANAT CUMHURÎYET/7
Işık Tunca'nın başarısı
• BRÜKSEL (AA) — Yıllardır Avrupa'da yaşayan Işık
Tunca, ünlü Flaman ressamı Vincent Van Gogh'un
başansız bulunarak kovulduğu Belçika'nın ünlü Anvers
Kraliyet Resim Akademisi'nin en basanlı öğrencisi oldu.
Okulu bitirmeden hiçbir öğrenciye kişisel sergi açma izni
vermeyen akademi yöneticileri, yaptığı başanlı
çalısmalardan ötürü Işık Tunca'nın Brüksel'deki Bortier
Galerisi'nde karakalem çalışmalannı sergilemesine izin
verdiler. 19 portrenin yer aldığı sergisi Brüksel'deki
Türkler kadar yabancıların da büyük ilgisini çeken Işık
Tunca, resme 5 yaşında başladı. Tunca, üstün yeteneği
nedeniyle Türk hükümetinin kendisini "harika çocuk"
statusünden yararlandırarak yurtdışına resim tahsilinc
göndermeyi ailesine önerdiğini, fakat babasının buna
karşı çıktığmı anlattı. Dünyarun her yanından kadın
sanatçıların üye olduğu (UFACSI) Kadın Ressamlar
Derneği'nin faal bir üyesi olan Işık Tunca'nın eserleri
1992 yüında lstanbul ve Kuzey Kıbns Türk
Cumhuriyeti'nde sergilenecek.
MÖZİK
Cihat Aşkın resitali
• KiUtür Servisi — f
Kemana Cihat Aşkın,
26 aralıkta Cemal Reşit
Rey'de bir resital
verecçk. Aşkın'a
piyanoda Mehru Ensari
eşlik edecek. Programda
Beethoven, Bach,
Brahms ve Yalçın
Tura'nın yapıtlan yer
alıyor. Aşkm U
yaşındayken Türk
Müziği devlet
Konservatuvarı'nda
kemana başladı, 'eğitim-
hızlı keman' biriminde
Ayhan Turan'ın öğrencisi
oldu ve burayı 1989
vüında bitirdi. llk
resitalini 1984 yılında
veren sanatçı, Paganini'nin Kapris'lerindeki yorumuyla
müziksever ve eleştirmenlerin dikkatini çekti. tstanbul
Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde verdiği ilk konserinde
seslendirdiği Çaykovski'nin Keman Konçertosu'yla büyük
övgüler topladı. 1985 yılında lstanbul Filarmoni
Derneği'nin 'Ydın Genç Sanatçısı' ödülüne değer görülen
Aşkm, 1987 yılında Ingiltere'de Menuhin Keman
Yanşması'nda 'En lyi Bartok Yonımcusu' seçildi.
Akbaba ve Dr. SkulTdan konser
• Kiiltıir Servisi — Istanbullu rock topluluğu Akbaba
ile Ankaralı rock topluluğu Dr. Skull, 29 aralık günü
saat 15.OO'te Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde bir araya
gelecek. 1985 yılında kurulan Akbaba, bugüne dek
lstanbul, Kocaeli, Bandırma, Bursa, Edirne ve Ankara'da
konserler verdi. Topluluk "Moonlight" adlı ilk kasetini
geçen eylülde çıkardı. Serhat Çiftdal (gitar), Tamer Turna
(gitar), Aykut Sabak (davul), Haydar Tacettin (bas) ve
Emre özgen'den (vokal) oluşan Akbaba'dan sonra sahne
alacak olan Dr. Skull, ilk kez lstanbul'da bir konser
verecek. 1983'te kurulan topluluğun metalden rocka,
punktan reageye uzanan iki kaseti geçen yaz piyasaya
çıkmıştı. Murat Baştepe (gitar), Murat Ersöz (gitar),
Mustafa Erman (bas), Alper Yarangümeli'den (davul)
oluşan topluluğun ikinci kaseti de önümüzdeki günlerde
çıkacak. Bu konserin organizatörlüğünü "Ve Ajans"
yapıyor.
ÖDÛL
'Kadın Gözüyle Kadın'
• Kiiltür Servisi — Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi
Merkezi Vakfı, "Kadın Gözüyle Kadın" başlıklı bir
fotoğraf yanşması düzenledi. Çalışmaların en geç 15
Şubat 1991 tarihine dek Fener mah. Abdülezel Paşa Cad.
34320 Haliç-tstanbul adresindeki vakfa gönderilmesi
gerekiyor. Seçici kurulu Tülin Altılar, Laleper Aytek,
Emine Ceylan, Yıldız Üçok ve Füsun Yaraş - Ertuğ'dan
oluşan yarışmaya renkli ve siyah-beyaz baskılarla her iki
dalda en çok beşer fotoğrafla katılınabilir. Fotoğraflann
boyutlan minimum 18x24 cm olmalı ve paspartu
yapümamah. Tüm fotoğraflann basım, yayım ve
kullanım haklan vakfa ait olacak. Yarışmada birincilik
kazanan yanşmacıya bir mılyon lira, ikincilik kazanan
yarışmacıya 10 makara 35 mm Kodak Ektachrome ve
Kodak T-Max ve Kodacolor filmler verilecek. Üçüncüye
ise 10 adet renkli ya da siyah-beyaz baskı yaptırma
olanağı tanınacak.
Çetin Altan'ın 'Telefon Kimin İçin Çalıyofunu sahneleyen Engin Uludağ:
Garip bir otosansürümüz var
Uludağ, birbirine
benzer oyunlar
yazüdığı kanısında.
Bazı konulara
değinümediği,
tepkilerden çekinildiği
için ertelendiği
görüşünde.
DİKMEN GÜRÜN
UÇARER
Engin Uhıdag yerli yapıtların
sahnelenmesinde deneyimli bir
yönetmen. Pek çok yazanmız-
la çahşmış bugüne dek, ama Çe-
tin Altan'la bu oyun ilk çalışma-
sı. "Sahndemeyi düşiindüğiim
oyunlan nedense bir türlii denk
düşemedi bana bunca yıl" di-
yor. "Çetin Altan siyasi alanda
kalem oynatmış bir isim. 'Tele-
fon Kimin tçin Çalıyor'da siya-
set çerçevesinin dışına çıkarak
bir başka yanını ortaya koyu-
yor. Oyunda sürekli eskiye öz-
lem teması işleniyor. Özel bir
yaklaşımı var yazann. Aslında
bu yaklaşım hepimizde var. Es-
kinin güzeiliklerine vanna bilin-
cimiz daba tru arttı bilerniyo-
rum. Geçmişten, geçmişin anı-
lanndan söz eden temalar ilgi-
mizi çekiyor. Bu piyeste, bu öz-
lera agııiıklı olarak var. Ben de
Çetin Altan'ın derinliklerinden
biri olan bu yönünü vurgula-
raak için sahneledim 'Telefon
Kimin tçin Çalıyor'n."
"Sizce oyunda izleykinin sü-
rekli merakını uyandıran tele-
fon motifinin islevi nedir?" so-
rusunu şöyle yanıtlıyor Engin
Uludağ: "Bu eserde özellikle
ŞEHtR TtYATROLARI'NDA OYNANIYOR — Çetin Altan'ın 'Telefon Kimin İçin Çalı-
yor'nnda Orhan Elçin, Ekrem Dümer, Giil Gülgiin ve Sernı YUmaz da rol alıyorlar.
çözümsüz bırakılan bir şey var.
Yıkıhnak üzere olan eski bir ko-
nak ve bu konağı sanki geçmi-
şiyle birlikte koruyan bir giiç.
Yazanmız da galiba böyle dtt-
şiinüyor. Bu binayı yıkılmaktan
konımak için sanki son dakika-
ya kadar gizli bir şemsiye altın-
da tutmaya çalışan bir güç. Ta-
bii bugünün bilimsel mantıgı
içinde buna yanıt bulmak zor.
Bir fantezi olarak ele alınmış ve
yazar bu telefon fanlezisiyle sa-
nınm şunu vurgulamak istemiş:
Bizier ne denli gözden çıkartsak
da madde dünyası bizi ne denli
başka yerlere getirse de içinde
yaşanüan mekânlar konınmak
zorundadır."
Oyunda önemli bir değişiklik
yapmamış yönetmen. Çetin Al-
tan'ın "Oyun senin, istedigini
yapabilirsin" demesine karşın
Uludağ "Bir oyun yazann ka-
leminden çıktığı gibi olmalı"
görüşünde. Bu nedenle de salt
tekniğin gerektirdiği ufak tefek
değinmelerle bulunmuş, tekrar
olmasından korktuğu motifleri
ayıklamış. Yaptığı önemli bir
kurgusal değişiklik, aynı Os-
manlı paşasının torunu olmak-
la ilgili temayı oyunun ortala-
rından sonurra taşıması. Çetin
Altan yorumu beğenmiş. Bu da
Engin Uludağ'ı en az seyircinin
ilgisi kadar memnun ediyor.
Kısaca "oyun yazarlığı" ko-
nusuna da değiniyoruz. Bu has-
sas konuda şunları söylüyor
Uludağ: "Çok iyi bir eser yaka-
landıgı anda tiyatro ugraşanla-
n dogal olarak iistüne atlamak
istiyor. Buna zorunlular da.
Eger yerli yapıtlara çok fada ta-
lep olmuyorsa bunun nedenle-
rini ciddi biçimde araştınnamız
gerekir. Genel olarak bakacak
olursak, birbirine benzer oyun-
lar yazılıyor. Bazen bir uç nok-
ta yakalanıyor ve onun peşinde
gidiliyor. Tekrardan uzaklaş-
mak, çok degişik ürttnler cıkart-
mak zorundayız. Bizim aklımı-
za gelmeyen konuları başkalan
işliyorsa ve bunlann bizden ol-
masını istiyorsak değişik ürttn-
ler çıkartmanın yollannı ara-
mak şart. Bir de su var; yazar-
lanmız belld kendiierini çok öz-
gür hissetmiyorlar. Burada hi-
yerarşik bir denetimden söz et-
miyorum. Yıllar önce sahnele-
rimizde rahatlıkla oynayabilmiş
Fadik Kız' piyeane bir süre ön-
ce yeniden sahnelendiğinde top-
lum olarak gösterdigiroiz aşın
tepkiyi haürlarsınız! Kamuo-
yundan şu ya da bu nedenle ge-
lecek böylesi tepkilerin kendile-
rini rahatsız edeceği endişesiyle
yazarlanmız bazı konulara ya
biç deginmiy orlar, ya hafif de-
ğinmelerle geçiştiriyorlar, ya er-
teliy orlar ki gunümüzde Batı
toplumlan da bu altı çizilerek
yapılıyor."
Engin Uludağ'a katılmamak
olanaksız. Ne askerimize, ne din
adamımıza, öğretmenimize,
doktorumuza, avukatımıza şöy-
le ya da böyle bir eleştiri getiri-
lemez. Derhal birtakım kunıluş-
lar zırhlarına bürünüverirler...
Garip bir otosansür içindeyiz
toplum olarak. Daha doğrusu
eleştiri kaldırmşyan bir toplu-
muz...
Şöyle noktalıyor Engin Ulu-
dağ sözlerini: "Türk tiyatrosu-
na talebi arttınrsak talep, çeşit-
liligi doğuracaktır. Şimdi mev-
cut eserlerimize talebi doğura-
rak gelecek için verimlilik sağ-
layabiliriz. Genç yazarlann bu
alana ragbet etmesini sagiamak,
seyircinin tiyatroya ragbet etme-
siyle orantılı ve bu da kendimi-
zi kısır bir döngii içinde sayma-
dan, mevcudu zengin bir şekil-
de sunarak cazip alanlar yarat-
mamızla bağlantıh."
Yapıtlannı Emlak Galerisi'nde sergileyen Letonyalı fotoğrafçı Aivars:
Fotoğrafta çevirmenegerek yokİFSAK'ın düzenlediği lstanbul Fotoğraf
Günleri kapsamında açılan sergi ay sonuna
kadar görülebilecek. Sanatçı, fotoğraf çekmenin
düşünce biçiminin ürünü olduğu görüşünde.
MERAL ORALtŞ
İFSAK'ın bu yıl 6'ncısını ger-
çekleştirmekte olduğu "tstanbul
Fotoğraf Günleri" kapsamında
bir de Letonyalı konuk var: Akis
Aivars. Aivars profesyonel ola-
rak fotoğraf muhabirliği ve Le-
tonya Fotoğraf Kuruluşu'nun
başkanlığını yapmakta.
Aivars'm fotoğrafla tamşması
16 yaşında yaptığı karanhk oda
çalışmalarıyla başlamış. Sonra-
ları babasının ona armağan et-
tiği bir fotoğraf makinesiyle
kendisi de fotoğraf üretme ola-
nağını bulmuş. 17 yaşında ka-
mera asistanlığı yapan Aivars
sonraki yıllarda inşaat sektörün-
de fotoğrafçıhk yapmış.
Letonya dili ve edebiyaü eği-
timi gören Aivars, Letonya ve
Leningrad'da radyo ve TV mu-
habirliği ardından 1973 yıhnda
Riga'da profesyonel foto muha-
birliği ve sanat yönetmenliği
yapmış. 1987'den bu yana da
255 üyesi bulunan Letonya Fo-
toğraf Kuruluşu'nun başkanlığı-
Careers Driven by
HIGH TECHNOLOGY
MlKES, a joint venîure company in the field of Electronic
VVarfare. seeks experienced
Electrical Engineers to work in the follovving areas:
• Hardware (DigitaD
Q Systems (EW)
• Active ECM Subsystem
• TWT Transmitter
• Ground Support Equipment
Required Qualifications
• B. Sc. in EE (minimum)
Q Knowledge and/or experience in the follovving
areas:
Digital/Video Signal Processing, Microwave
Communications Systems, Hardware Design,
Antenna Jheory, Operation/Maintenance of
Commercial Test Equipment. System Level Testing &
Failure Analysis
Send your resume. vvith a recent picture to:
MİKES Microvvave Electronic Systems, Inc.,
Kader Sokak 6/4 G.O.P. 06700 ANKARA
not later than January 2, \ 991.
All applications will be kept confidentıal.
All male applicants must be free' from military obligations and
all applicants must have excellent command of Engüsh.
nı sürdürmekte.
Paris, Münih, Münster, Pori
(Finlandiya), Kobe (Japonya)
gibi yurtdışı sergjlerinin yanı sıra
yurtiçinde de birçok sergi açmış
olan Aivars, EFIAP unvanına
sahip.
Beyoğlu Emlak Sanat Galeri-
si'nde 31 aralığa değin açık ka-
lacak olan sergi, Letonya halkı-
run bağımsızlık çağrısını, bir fo-
toğraf sanatçısının portresini,
sanatçuun Paris'te satranç oyna-
yan dostlannı ve gündelik yaşa-
rrundan anlan aktaran renkli fo-
toğraflardan oluşuyor. Sanatçı-
nın bu fotoğraflan daha önce
Riga'da ve Rostofnadau'da ser-
gilenmiş.
İstanbul'daki bu sergi, Ai-
vars'ın bundan önceki çalışma-
lannı biienler için biraz sürpriz
bir sergi oldu. Işığın, mekânın
ve izleğin titizlikle seçilmiş oldu-
ğu, iri grenlerle üretilmiş siyah-
beyaz fotoğranannın tadını bu
sergide yeniden bulmak pek ola-
sı değil. Aivars, siyah-beyaz fo-
toğraf tan renkli fotoğrafa geçiş
serüvenini şöyle dile getiriyor:
"Bundan üç yıl öncesinde la-
baskılannı yitirdim. Ancak 100
tanesini kurtarabildim. Bir de 40
fotoğrafım Paris'teki müzede.
Bunlann ötesinde hiçbir şey kal-
madı elimde."
O gün bugündür fotoğrafa
yeniden başlar gibi renkli fotoğ-
raf çekiyor. Bir kez daha
siyah-beyaz çalışmamasının ne-
denini ise "Bunca yıl sürekli
siyah-beyaz çektim. Böylesi
uzun bir sürede hep aynı malze-
meyle çalışmak, ürettikkrinize
bir yenilik katmıyor. kendinizi
yinelemeye başlıyorsunuz.
Siyah-beyazda başat olan ışık.
Oysa renklide ışığın yanı sıra
renk ve kompozisyonu da önem
kazanıyor. Siyah-beyazın kötü
oldugunu soylemiyorum. Ancak
insanın kendisini yenilemesi ge-
rekir. Keşke iki yüreğim olsa da
birini siyah-beyaza, diğerini
renkliye versem" diye açıklıyor.
"Fotoğraf çekmenin bir dü-
şünce biçiminin, dünyaya bakış
açısuun ürünü" oldugunu belir-
ten sanatçı, "Bireyin kafasında
var olan bir senaryonun ışıkla,
renkle desteklenmesidir fotoğ-
rar* diyor. Kendi fotoğraflany-
Ia da özellikle Letonya halkının
sorunlannı, yaşadıgı kenti, dün-
ya fotoğrafçılarının portrelerini,
gezi izlenimlerini görüntülüyor.
Fotoğraf politikasını "Sonın-
lanmızı tüm dünyaya duyur-
mak" olarak açıklayan Aivars,
Bruno Alsinş ve Andris Stenc-
lavs'la birlikte Baltık ülkelerinin
özgürlük sorunlarını işledikleri
"Baltık Yolu" adlı bir sergi ha-
zırlamışlar. Sorunları kendi sı-
nırlarının ötesine, tüm dünya
kamuoyuna ulaştırmak amacıy-
la bu sergiyi önümüzdeki aylar-
da sorunun sıcakbğını hâlâ ko-
ruduğu Almanya'da, Reutling'-
de açacaklar.
"Fotografın evrensel bir dil"
oldugunu, "çevirmene gereksi-
nim duymadan, birçok kişiyle
iletişim kurulabilecegi'ni vurgu-
layan Aivars, "tstanbul bir Av-
rupa kenti. Ancak Asya'nın da
başlangıç noktası. Dostluk, öz-
gürlük çağnsı burada Batı'dan
Do^u'ya uzanabilir" diyor.
ARTIK SİYAH-BEYAZ ÇEKMİYOR — Başlangıçta siyah-beyaz çalışan Akis Aivars, 3 yıl önce
çıkan bir yangında butün negatiflerini yitirmiş. Aivars o gün bugündür renkli çekiyor.
Sovyet çizer Igor Smirnov'un sergisi dün açıldı
Çekmeceden çıkanlar
AHU ANTMEN
Sovyet karikatürist Igor Smir-
nov'un sergisi dün tstanbul Bü-
yükşehir Befediyesi Karikatür ve
Mizah Müzesi'nde açıldı. Smir-
nov, karikatür meraklılarının
yakmdan tanıdıkları bir isim.
Sanatçı, geçen yıl Uluslararası
Sedat Simavi Karikatür Yanş-
ması'nda birincilik ödülü kazan-
niıştı.
1944 yıhnda Moskova'da do-
ğan Igor Smirnov okul sualann-
da başlamış karikatür çizmeye.
Okulunun duvar gazetesinde.
Sınıfı, arkadaşları ve öğretmen-
leriyle "uğraşırken", zamanla
güzel sanatlar fakültesini de
bitirdikten sonra çevresindeki
insanları, ülkesini ve dışındaki
dünyayı "karikatürize etmeye"
başlamış. Yaklaşık yirmi yıl ön-
ce basılmış ilk karikatürü, gün-
lük gazetelerin birinde.
SmirnoN', karikatürcülüğünün
yanı sıra yağlıboya resimler ya-
pıyor, kitap kapaklan tasarlıyor.
En çok ilgisini çeken, Sovyetler-
de yıkık dökük, terk edilmiş bir
kenara itilmiş kiliseler: "Bunlan
restore etmiyoriar, kendi haline
Igor Smirnov: Karikatürcü doktora benzer.
bırakıyorlar. Ben de çok üzülü-
yorum bu duruma. Onlar bizim
halkımızın acısı..."
Ama karikatür, Smirnov için
daha etkin bir ifade biçimi. Ka-
rikatürde felsefe ve resmin iç içe
olduğuna inanıyor. Smirnov, ka-
rikatür sanatçısını "doktor"a
benzetiyor: "Doktor, hastasının
vücudundaki hastalıklan göste-
rir... Karikatürist de çevresini in-
celeyerek daha iyi görebiliyor
bazı şeyleri ve teşbis koyuyor.
Sonra o teşhisi kâgıda dökmek
kalıyor..." Karikatürün bir ama-
a da yaşama ve dünyaya karam-
sar bakmamak, Smirnov'a göre.
Sovyetler'in "yeniden
yapılanma" çabalarıyla birlikte,
ülkede birçok sanatçının yaşadı-
ğı "karamsar tablo" da değişmiş.
Ama "karanhk günler" yaşanır-
ken de kaybetmemiş Smirnov
iyimserliğini: "Sorunlar çoktu,
ama ben de gercekleri görmek
zorundaydım. Benim espri ya-
ratma nedenim insanlar ve in-
sanlann her zaman doktoriara
ihtiyacı vardır. Belki bu yüzden
karikatür her zaman yaşayacak,
bu yüzden ölümsüz..."
Perestroykadan önce karika-
türistler çizdikleri birçok şeyi
"çekmecelere kilitlemek" zorun-
da kalırken bunlah açığa çıkar-
manın yollannı da aramışlar bir
yandan. Yasak olan her düşün-
ce yaşamını sürdürmüş karika-
türistlerin çizimlerinde, çeşitli
yoilarla uluslararası yarışmalar-
da sergilenmiş, ustelik ödüller
almış. "Kara liste"ye girmek pa-
hasına da olsa. Şimdi ise bam-
başka bir dönem yaşanıyor Sov-
yet karikatüristlerin dünyasında.
Çekmecelere kaldınlan çizimler
—belki düşünceler demek daha
doğru olur— ilk kez gün ışığı-
na çıkıyor; bu çizimlere "hayır"
demek zorunda kalan birçok ga-
zete artık bunlann peşinden ko-
şuyor...
Rodrigues
resitali
• Kiiltür Servisi —
Portekiz asıllı Unlü sanatçı
Amalia Rodrigues'in S0.
sanat yılı kutlama
konserleri içinde yer alan
tstanbul resitali, Türk Kalp
Vakfı'nm 15. yıldönümü
onuruna AKM'de
gerçekleşecek. Resital, 14
ocak günü sunulacak.
Amalia Rodrigues'in sanat
hayatının 50. yıldönümü
kutlamalannın ilkine
Fransa Cumhurbaşkanı
François Mitterrand ve
Portekiz Cumhurbaşkanı
Mario Soares de katılmıştı.
Pazartesi
konseri
• İSTANBUL (AA) —
Soprano Gül Sabar,
klarnetçi Ahmet
Ermakastar ve piyanist
Serdar Yalçın, lstanbul
Atatürk Kültür Merkezi
Oda Tiyatrosu'nda bir
konser verecekler.
Geleneksel "Pazartesi
Konserleri" çerçevesindc
gerçekleştirilecek konserde
sanatçılar, G.F. Haendel,
L.Spohr, F. Schubert, G.
Meyerbeer, W.A. Mozart ve
Selman Ada'nın eserlerini
seslendirecek. Konserler
ocak ayında da devam
edecek.
Mevlana'yı
annıa gecesi
• Kültür Servisi — Türk
düşünürü Mevlana'yı anma
gecesi 24 aralıkta Atatürk
Kültür Merkezi'nde
yapılacak. Biletleri
AKM'den satışa çıkan
anma gecesinde Prof. Dr.
Irfan Saygılı açış konuşması
yapacak. Ardından, Nezih
Uzel yönetimindeki
lstanbul Sema Gmbu ve
Mutrip Heyeti'nce, 717.
Şeb'i Arus dolayısıyla
gerçekleştirilecek bir sema
gösterisi yer alacak.
Gecenin geliri Cüzzamla
Savaş Vakfı'na bırakılacak.
Ogrenci seı^isi
• Kültür Servisi —
Boğaziçi Üniversitesi Güzel
Sanatlar Kulübü'nün
1990-1991 ders yılı birinci
sergisi 24-29 aralık tarihleri
arasında üniversitenin
güney kampüsünde yer
alacak. Sergi resim ağırlıkh
olmasına rağmen plastik
sanatların diğer branşlannı
da içeriyor. Sergide - ---
üniversite öğrencilerinden ^
Tuna Haim, Genco Gülan,
Esra Akın, Nurcan
Karamolla, Nugret Ülküsal,
VVendy Shaw, Saadi Jalal,
Hakan Demet'in yapıtlan
sunulacak.
BÎLSAK1
TA
BUHAFTA
24 Aralık Pazartesi:
19.00 Azerbaycan
Sovyetler'in Neresinde?
HasanUYSAL
19.00 BilimDizisi:
Akâdemik Dünyada
Bilgisayar (Bilunsayar):
NüzhetDALFES,
Aytül ERÇÎL,
HamitFlŞEK
25 Aralık Sah:
19.00 Kara Kitap
Tartışmalan:
Tahsin YÜCEL,
DoğanHIZLAN,
Hasan Bülent
KAHRAMAN
19.00 Sanat Eserinin
Anlamı, Yorumu,
Değerlendirmesi:
" Sanat Eserini
Değerlendirme Tarzlan"
Erol COŞKUNER
26 Aralık Çarşamba:
19.00 lnsan ve
ÇevTesiyle lüşkisi: AC.
Hiranmayananda
(DADA)
27 Aralık Perşembe:
19.00 Darbelerve
Tûrkiye 4: "12 Eylül *
Turgut KAZAN,
Doğu PERÎNÇEK,
Çetin ÖZEK,
Çetin UYGUR
28 Aralık Cuma:
19.30 BilsakTiyatro
Atölyesi: " Işte Baş Işte
Gövde Işte Kanatlar"
Yazan: Sevim BURAK
Görsel Sanat Atölyeleri
Mehmet GÜLERYÜZ
yönetimınde (Per.-Cum.)
Ta'i Cbi Chu'an
Hareketli Meditasyon
îlhan GÜNGÖREN
(Her Sa. 14.00-20.00)
g
Zerrin AKGÜN
(P.tesi-Per. 1830-1930)
Cafe-Foyer-Bar (Giriş)
Rock Cafe-Bar (5.Kat)
BİLSAK, Sıraselviler
Cad., Soğancı Sok.7
CİHANGÎR
143 28 79-99