Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'22 ARALIK 1990 HABERLER CUMHURİYET/5
înönü de
tnrnandı
• KAYSERİ (AA)—
Kayseri'de bulunan Erciyes
Dağı'nın 3 bin 916
metredeki ana zirvesine
bugüne kadar bin 366
kişinin tırmandığı, bunlann
arasında SHP Genel
Başkanı ErdaJ lnönü'nün
de bulunduğu bildirildi.
Kayseri Dağcılık ll
Temsilciliği'nden yapılan
açıklamada ana zirveye
tırmananlardan 924'Unü
Türk, 442'sini de yabancı
dağcılar oluşturdu. En çok
tırmanan dağcı unvanını ise
Kayseri Dağcılık ll
Temsilciliği görevini yürüten
Nihat Karakaya 27
tırmanışla kazandı. 59 Türk
bayan dağcı arasında da
Asuman Günday ile
Gülistan Kaya 5'er
tırmanışla ilk sırayı aldılar.
SHP Genel Başkanı Erdal
înönu de 10 Temmuz 1954
tarihinde ODTÜ'de
görevliyken arkadaşı Necdet
NakipogMu ile birlikte
zirveye Cırmanmıştı.
Akbay-Aral
davası
• tSTANBUL (ANKA) —
Gırgır ve Fırt dergilerinin
sahibi Ertuğrul Akbay'ın
karikatilrist Oğuz Aral'a
hakaret ve haksız rekabet
suçlamalanyla açtığı toplam
beş ayrı davaya başlandı.
Davalann Şişli 2. Asliye
Ceza Mahkemesi'nde
- yapılan ilk duruşmalarında
5 davadan da sanık olarak
yargılanan Oğuz Aral'ın
sorgusu yapıldı. Hakaret
davalarında toplam 12 yıla
kadar hapisle
cezalandınlması istenen
Oğuz Aral, Ertuğrul
Akbay'a, Gırgır ve Fırt
dergilerini satın aldığı
sırada soylediği sözlerin
"hakaret kastı ve unsuru"
taşımadığını savundu.
Beraatini isteyen Oğuz
Aral'ın yargılandığı davalar
Ertuğrul Akbay'ın da ifade
vermesi için ileri bir tarihe
ertelendi.
Yüksek
yargıda seçim
• ANKARA (Cumhuriyet
Bttrosu) — Danıştay
Başkanhğı için yapılan
seçimin ilk turundan bir
sonuç alınamadı. Süleyman
Türkoğlu'nun sah günü yaş
haddinden emekli olmasıyla
boşalan bu görev için
Danıştay Genel Kurulu'nda
dün seçim yapıldı. 73 üyeli
genel kurulda, başkanlık
için aday olan 5 adaydan
hiçbiri ilk turda seçilmek
için gerekli olan 37 oyu
alamadı. 1. Daire Başkanı
Hasan Basri Gültekin, 4.
Daire Başkanı Ekrem Ispir,
7. Daire Başkanı Atıf
Kösebalaban, 8. Daire
Başkanı Metin Güven ve 9.
Daire Başkanı Kemal
Tarsuslugil'in aday
olduklan seçimin ikinci
turunun sab günü
yapılacağı bildirildi. Bu
arada Sayıştay'da boş
bulunan 4. Daire Başkanhğı
için de Sayıştay Genel
Kurulu'nda dün seçim
yapıldı. Seçim sonunda, 4.
Daire Başkanlığı'na Osman
Büyükyılmaz, 6. Daire
Başkanlığı'na Doğan
Ulusoy, 2. Daire
Başkanlığı'na ömer Fanık
Çulhacı, 7. Daire
Başkanlığı'na da Fikret
Uludamar seçildiler.
Cami yapımına
yardım
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Tarun, Orman
ve Köyişleri Bakanı
Lütfullah Kayalar,
bakanlığının bütçesini
savunurken, Köy Hizmetleri
Genel Müdürlüğü'nün
köylerde cami, minare ve
köy konağı yapımına
yardımcı olacağını söyledi.
Kayalar, eylül ayına kadar 1
milyar 264 milyon dolarlık
tarım ürününün ihraç
edildiğini, Avrupa
Topluluğu'na uyum
çahşmalarının bakanhğı
bünyesinde de sürdürülmesi
için 24 komisyon
oluşturulduğunu anlattı.
Kayalar, destekleme
fiyatları belirlenirken
enflasyonun
azdınlmamasına dikkat
ettiklerini de sözlerine
ekledi. Görüşmelerden
sonra Tarım, Orman ve
Köyişleri Bakanlığı'nın
bütçesi kabul edildi.
SHP-DYP çalışma grubunun toplantısından çıkan ortak karar
'Erken seçim bahara
9
SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin ve DYP genel başkan
yardımcılarından Hüsamettin Cindoruk başkanlığında
toplanan çalışma grubu, liderlerin zirvesinden önce bir
kez daha bir araya gelecek. Toplantıda, Körfez krizinin
yakından izlenmesi ve eylem planlannın olacak ve
olabilecek gelişmelere göre yapılması kararlaştırıldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
tktidan erken seçime zorlamak yollan-
nı belirlemek için SHP ve DYP arasın-
da oluşturulan çalışma grubu, 1991 ba-
harında Meclis'e erken seçim önerisi ve-
rilmesi görüşünü benimsedi.
SHP Genel Başkanı Erdal Inönü ile
DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel-
in bir araya geldiği zirve toplantısmda
oluşturulan çalışma grubu, çalışmaları-
nı dün de sürdürdü. SHP Genel Sekre-
teri HJkmet Çetin ve DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hüsamettin Cindoruk baş-
kanhğındaki çalışma grubunun dünkü
toplantısmda taraflar, erken seçim ko-
nusunda yapılabilecek eylemlere ilişkin
hazırlidıklan raporları birbirlerine sun-
dular.
Bir saat süren toplantıda çalışmalann
sürdürülmesi ve lnonü ile Demirel'in bir
araya geleceği 26 aralıktaki ikinci zirve-
den önce bir toplantı daha yapılması ka-
rarlaştınldı. Çalışma grubu, 25 aralık saü
günü toplanarak. liderlere sunulacak ey-
lem önerilerine ilişkin rapora son bici-
mini verecek.
Edinilen bilgiye göre, erken seçimi zor-
lamak için gerekirse sine-i milleie dönül-
mesi üzerinde de durulan çalışma gru-
bunda, Körfez krizi ile ilgili gelişmeler
de dikkate alındı. Türkiye'ye NATO Çe-
vik Kuvvet'in çağnlması ve sıcak bir sa-
vaşa giderek yaklaşılmasını göz önünde
bulunduran çalışma grubunun eylem
planlamasını da buna göre yapacağı be-
lirtildi.
Bu nedenle, Irak'a Kuveyt'ten çe-
kilmesi için tanınan son tarih olan 15
ocağa kadar Körfez'deki gelişmelerin
dikkatle izleneceği ve eylemlerin bu ta-
rihten sonra daha da yoğunlaştınlacağı
öğrenildi. Bu tarihlerde Körfez krizi ne-
deniyle Türkiye'nin savaşa kanşması du-
rumunda ise erken seçim kaçınılmaz ola-
rak gündemden çıkacak.
Bu arada taraflann, iktidan çeşitli
yöntemlerle erken seçime zorlarken
TBMM içinde de çalışmalar yapmayı
planladığı belirlendi. Bu planlar arasın-
da Meclis'e bir seçim önerisi getirilerek
ANAP'ı erken seçime zorlamak aksi tak-
dirde seçimden kaçıyor duruma düşür-
mek de bulunuyor. Seçim önerisinin
Meclis'e sunulması düşünülen zaman ise
1991 baharı. Bu çalışmalar arasında sine-
i millete dönmek, erken seçim yolunu aç-
mak için başvurulacak son yöntem ola-
rak görülüyor.
26 aralık çarşamba günü yapılacak
ikinci zirveden ise bir erken seçim eylem
programı çıkması bekleniyor. Çalışma
grubunun önerileri doğrultusunda hazır-
lanacak bu eylem prograrrunın yanı sıra
bir ortak bildiri de yayımlanacak.
DYP TemsilcilerMeclisi'nde 'sine-i millete dön' çağnsı yapılacak
Orgüt DemirePi zorluyorInönü-Demirel zirvesinden sonra toplanacak
DYP Temsilciler Meclisi'nde, 'sıne-i millet'i
gündeme getireceğini söyleyen İstanbul tl
Başkanı Keçeli, "Sayın genel başkanımız
kararlılığını ortaya koyarak tek başına
milletvekilliğinden istifayı düşünmeli" dedi.
İDRİS AKYÜZ
DYP'de, 'erken seçimi zoria-
ma konusunda' SHP ile uzlaş-
ma sağlanamaması durumunda,
"Genel Başkan Demirel'in tek
başına sine-i millet'e dönmesi"
istendi. DYP İstanbul ll Başka-
nı Orhan Keçeli, "Böyie bir ba-
reketi halk aDuşlar" derken bazı
il başkanlaruun, 27 aralıkta top-
lanacak DYP Temsilciler Mec-
lisi'nde konuyu gündeme getire-
cekleri öğrenildi. DYP lideri
Demirei ise sine-i milletin 'am*ç
degil, araç' olduğunu ifade ede-
rek "Benim tek başıma sine-i
millete donmem neyi sağlar?
Böyle bir görüşe şu anda evet ya
da hayır dersem, erken seçimi
zorlayacak bütün kapılar
kapanır" karşılığmı verdi.
Erken seçime gitmeyi zorla-
mak için DYP Genel Başkanı
Süle>man Demirel'in önerdiği
'sine-i millet' parti içerisinde de-
ğişik tartışmalara neden oldu.
DYP örgütünde bazı il başkan-
ları, bu konuda SHP ile başla-
tılan işbirliğinin sonuçlarımn
beklenmesi gerektiğini belirtir-
ken bazıları da "SHP katdsın
ya da katılmasın DYP grubu-
nun Meclis'teo çekilmesini"
öneriyor. Bu konuda kendileriy-
le görüştüğümüz DYP'li bazı il
başkanlan değişik formüller or-
taya attı.
tstanbul ll Başkanı Orhan
Keçeli, "SHP ile işbiriiginden
somut sonuçlar çıkması
halinde" Genel Başkan Demi-
rel'in 'tek başına' sine-i millete
dönmesini önerdi. Keçeli, "To-
rumUy'ın istifasun halk alkışla-
dı. Polonya'da, Walesa zama-
nında başbakanhk ÖDerisini geri
çevirdi. Thatcher biiyük bir öz-
veride bulundu. Şimdi, Tiirki-
ye'de de birileri bir şeyler yap-
malı. Bunu iktidardan bekle-
mek hayalcilik olur. Bu bakım-
dan, Sayın Genel Başkanımız,
sine-i millet göriışündeki karar-
lılığını ortaya koyarak tek başı-
na milletvekilliğinden istifayı
düşünmeli. Halk bunu oinmlu
karşılar ve alkışlar" dedi.
Keçdi'nin görüşlerine katıldı-
ğını ifade eden DYP Balıkesir ll
Başkanı Baki Ataç da 'sine-i
miUet' karannın uygulanmasım
istedi. Ataç, "Ben SHP Ue uz-
laşma saglansın sağlanmasın,
tüm grubumuzun çekilmesi ge-
rektiğine inamyorum. Otmazsa,
Sayın Demirei, sine-i milleti or-
taya atan lider olarak, tek başı-
T ü r k i y e
******
Derneği G € f l e l K u
-
y nlu d ü nAnkara'da yapıldı. Genel
Kurul'a katılan Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Körfez krizinin,
Törkiye'nin önemini bir kez daha ortaya çıkardıguu belirtti. Özal,
Türkiye'nin bötgede "banş, huzur ve istikrer adası" olduğunu söy-
ledi. Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı Kemal Demir de
Cumhurbaşkanı Özal'ın izniyle Irak'a, ambargo kapsamı dışın-
da ilaç ve tıbbi araç yardımı yaptıklarını bildirdi. Demir, Kızı-
lay'ın bütçesinin geçen yıla göre 1991'de, yttzde 52 oranında
arttınlarak 160 milyar 504 milyon liraya ulaşbgını belirtti.
na bunu gerçekleştirmek zorun-
dadır" diye konuştu.
Muğla ll Başkanı Cavit Kara-
göz de "sine-i milletin erken se-
çimi sağlayacagına inanmadığı-
m" belirtti. Karaöz, "Sadece
ara seçim için de Meclis'ten çe-
kilmemeliyiz. Sayın Genel Baş-
kan, tek başına sine-i milkte dö-
nebiür, bu, kararlıgını gösterir
ve halktan büyük destek alır"
dedi.
Adana ll Başkanı Ahmet Şanal
da Genel Başkan Demirel'in
'bireyseT hareketi gerektirecek
bir neden bulunmadığma dikkat
çekti. Şanal, "Sayın Demirel'-
in demokratik mücadele içinde
en iyi karan alıp yerine getire-
cegirte inamyorum" diye konuş-
tu. DYP Genel Jdare Kurulu
üyesi Erman Yerdelen, "Demi-
rel'in tek başına sine-i millete
dönme" görüşüne karşı çıktı.
Yerdelen, "Meclis'ten toptan
cekilmek lazım. Eğer şartlar ge-
lişmemişse, bu da işe yaramaz.
Kaldı ki tek başına çekilmenin
ne yararı olabilir? Halk bunu
memnunlukla karşılar. Meclis'-
te kttrsii bâkimiyetini kaybede-
riz. Böyle bir öneriye kesinlikle
karşı çıkanm" dedi.
DYP lideri Süleyman Demi-
rei ise kendisinin 'tek başına'
milletvekilliğinden istifa etmesi-
nin 'ne saglayacagım' sordu.
Demirei, bu konuda "Sonuç
alamayacak bir göriişii benim-
seyemem. Sine-i millet araçtır,
amaç degil. Erken seçimi zorla-
mak için bir yöntemdir. Böyle
bir öneriye şu anda evet ya da
hayır dersem, bu bağlayıcı olur
ve erken seçimi zorlayıcı 20-30
kapıyı kapatır" diye konuştu.
öte yandan 27 aralık günü
toplanacak DYP Temsilciler
Meclisi'nde partinin SHP ile
başlatılan 'erken seçimi
zortama' formüllerinin tartışıla-
cağı öğrenildi. Toplantının
tnönü-Demirel zirvesinin bir
gün sonrasına rastlamasının bu
bakımdan önemli olduğunu be-
lirten DYP'li il başkanlan, top-
lantıya, "Demirel'in tek başına
Meclis'ten çekilmesi de dahil"
birçok öneri getireceklerini ifa-
de ettiler.
ANAP'LI KARADUMAN'IN UMUDU MUHALEFETTE
Erken seçim için mücadele edinKaraduman, Keçeciler'in anayasa değişikliği
önergesini Konya'da imzaya açmasını
eleştirerek "Konunun hüİcümetten ve gruptan
habersiz ele alınması yanlıştır. Anayasa
değişikliği önemli ve ciddi bir konudur" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Eski TBMM Başkanı
Necmettin Karaduman Devlet
Bakanı Mehmet Keçeciler'in
Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile
birlikte Konya'ya yaptığı gezi sı-
rasında, anayasa değişikliğini
imzaya açması girişimini eleştir-
di. Karaduman, "Hükümetin ve
grubun habersiz oMuğu bir ana-
yasa degişikUginin gündeme gel-
mesi hiçbir şekilde tasvip
edilemez" dedi. Anayasa deği-
şikliği konusunda son sözü TB-
MM'nin söyleyeceğine dikkati
çeken Karaduman, böyle ciddi
bir girişimin hükümette ve grup-
ta tartışılması gerektiğini söyle-
di.
Karaduman, Devlet Bakam
Keçeciler'in seçmen yaşının 18'e
indirilmesi konusunda imzaya
açtığı anasaya değişikliği öneri-
siyle ilgili olarak, "Anayasa de-
ğişikliği çok önemli ve ciddi bir
konudur. Konunun hükümetten
ve gruptan habersiz ele alınma-
sı kesinlikle büyük bir yanlıştır"
diye konuştu. Anayasa değişik-
liğinin önümüzdeki zaman için-
de gündeme geleceğinin düşü-
nülmesi gerektiğini vurgulayan
Karaduman şunlan söyledi:
"Çünkü 1982 Anayasası artık
Türkiye'nin bugünkü şartlanna
cevap veremez bir nitelik taşı-
maktadır. Bu nedenle üzerinde
tartışmalar acüması, çeşitli fikir-
lerin ortaya konulması çok do-
galdır. Aslında bu tartışmalar
yoğunluk kazanarak düşünüle-
cek yeni anayasarun ne gibi şart-
lan ve hükümleri kapsaması ko-
nusu üzerinde toplum ortak sa-
yılabilecek bir yargıya zannede-
rim varabilecektir. Ama bunlar
hep tartışma platformunda dü-
şünülecek girişimlerdir. Bu tar-
tışmalar kamuoyunda, basında
ve onun dışındaki çeşitli demok-
ratik kurumlarda yapılacaktır.
Yapılması da lazımdır, ama son
sözü TBMM söyleyecektir."
Eski TBMM Başkanı Nec-
mettin Karaduman UBA muha-
birinin sorulanm yanıtlarken de
muhalefetle birlikte demokratik
kuruluşların 1991 yıh sonbaha-
nnda erken seçim yapılması için
mücadele etmelerini istedi. Şart-
larm ANAP'h milletvekillerini
1991 yılı sonbahannda seçim
için zorlayacağını da sözlerine
ekleyen Karaduman, 5 yılda bir
genel seçim yapılmasımn Türk
toplumuna uymadığını, seçim-
lerin 4 yılda bir yapılmasımn da-
ha uygun olacağını belirtti. Ka-
raduman, muhalefetin, "Top-
lumsal muhalefet ve sine-i mil-
lete dönme mücadelesi" ile ilgi-
li olarak da şu görüşleri dile ge-
tirdi: "Muhalefet partilerinin
kendilerine göre bir taktik uygu-
laması normal bir dunımdur.
Muhalefet, demokratik yollarla
girişimlerde bulunabilir. Toplu-
mu huzursuz edecek noktaya
gelmedikten sonra muhalefet
partilerinin birtakım davranışlar
içine girmeleri haklandır. Ama
bana göre sine-i millete dönme
bir tedbk degildir."
Karaduman, seçimlerin 1991
yıh sonbahannda yapılması fik-
rinin giderek yoğunluk kazandı-
ğım bu tarihe kendilerinin de
katıldığım belirterek şöyle ko-
nuştu: "1991 sonbahannda seçim
yapılmasını isteyenlerin sayısı
önümüzdeki günlerde daha da
artacaktır. Şu anda ANAP böy-
le bir fikre ısınnuş degildir. Ama
şartlar, ANAPIı milkrvekilleri-
ni 1991 yılı sonbahannda seçim
için zortayacaktır."
Sosyaldemokrasinin ekonomiye duyduğu kompleksten kurtulmasım istedi
Baykal'dan heralanda yenileşme çağnsıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
SHP eski Genel Sekreteri ve Antalya
Milletvekili Deniz Baykal, "siyasetin top-
lumun gerisine duştüğünü ve işlevini ye-
rine getiremediğini" savunarak, "siyaset-
çilerin yapması gereken her alanda ye-
nileşmenin ana hareket noktalannı
saptamakür" dedi. Sosyal demokrasinin
"ekonomiye karşı duyduğu
kompleksten" kurtulması gerektiğini
kaydeden Baykal, ekonomide çıkış yo-
lunun "gerçek anlamda pazar ekonomi-
sinin uygulanması" olduğunu söyledi.
Türk İdareciler Derneği'nce düzenle-
nen toplantıda konuşan Baykal, Türki-
ye'nin önemli bir dönüm noktasından
geçtiğini, sorunların her alanda nitelik
değiştirerek karmaşıklaştığını belirtti.
Ekonomi, toplumsal yaşam ve idari ya-
pıda karşılaşılan çarpıkhklann yanı sı-
ra, siyasetin de toplumun gerisinde kal-
sdvunan Baykal parlamentonun
hızını kaybettiğini, çözüm getirici dina-
mizmden uzak olduğunu anlattı. Baykal,
"ekonomik, sosyal ve idari sorunların
arttığı bu ortamda siyasetin ciddiyet ve
ağırlık kazanması, siyasete ilgi ve heye-
canın artması gerekirdi, ama bu da yok.
Siyaset de tıkandı. Yapılması gereken si-
yasetçilerin her alanda yenileşmenin ana
hareket noktalannı saptamalarıdır. Kıs-
mi degil, global ve sistematik yenileşme
arayışlarına ihtiyaç var" diye konuştu.
Ekonominin çıkış noktasının pazar
ekonomisi olduğunu, ancak pazar eko-
nomisinden bugün Türkiye"deki uygula-
manın anlaşılmaması gerektiğini belirten
Baykal, Türkiye'de pazar ekonomisinin
hukuk, altyapı ve kurumsallasmasının
bulunmadığını kaydetti. Baykal, borsa-
nın mülkiyeti yaygınlaştırmak, sanayiye
finansman sağlamak ve ekonomiyi ku-
rumsallaştırmak için bir araç olduğunu
öne sürerek, "sosyal demokratlar olarak
borsaya, ekonomiye karşı kompleks duy-
maktan kurtulmalıyız. Bu ezikliği duy-
madıgımız zaman Türkiye'de yeni ufuk-
lar açıhr" dedi. Baykal, sosyal demok-
ratlığın devletin yetki ve varlığının geniş-
lemesi olarak değil, "kamu yarannın
gelişmesi" olarak algılanmasının zorunlu
olduğunu belirtti.
Başkanlık sistemi tartışmasının "tek
boyutlu olarak yüriıtüldüğünü" konu-
nun ayrıntıyla ele alınarak tartışılması
gerektiğini anlatan Baykal, "bu tartışma
otomatik olarak, Türkiye'nin idari yapı-
sının da gözden geçirilmesi gereğini do-
ğuracaktır. Ancak kimse Türk halkının
her turlü karan bir kişinin eline bıraka-
cağını sanmasın" dedi. Cumhurbaşkanı
Turgut Özal, eşi ve oğlunun borsada oy-
namalarını da eleştiren Baykal, şunlan
söyledi:
"Asil Nadir'in başına gelmedik kalma-
dı. Hepimiz kaygı ve üzüntüyle izliyoruz.
Ama Türkiye'de borsada bunun çok da-
ha ötesinde işlem yapanlar saygıdeğer in-
sanlar olarak dolaşıyoriar."
Baykal'a yakın milletvekilleri Fuat
Atalay ve Eşref Erdem'in de izledikleri
toplantıda Baykal "dinin siyasallaşması
ve etnik benlik kavramı ile ulusal bütün-
lük kavramından doğan sorunların de-
mokrasi içinde çözümlenmesini" istedi.
Baykal, "bizim cumhuriyetimiz bu an-
lamda Israil ya da Almanya gibi ırk, ka-
fatası, kan cumhuriyeti degildir. Asimi-
lasyon çabalanna kimse girmemelidir"
diye konuştu. Deniz Baykal ve arkadaş-
larının kurultay öncesi hazırladıklarını
sürdurdükleri yeni yıl için 52 bin kutla-
ma kartı bastırarak tüm yurda postala-
dıklan öğrenildi.
CUNEYT ARCAYUREK
YAZIYOR
Kim Daha Etkîn
TSK mı, Çevlk Kuvvet mi?
ANKARA — İki muhalefet liderinin, verdiği bilgileri yeter-
li ve doyurucu bulmadıkları Dışişleri Bakanı Alptemoçin, dü-
zenlediği basın toplantısmda, Çevik Kuvvet'in ülkemiz sa-
vunmasında ne denli yaşamsal değer taşıdığını açıkladı.
Bakan, hemen her paragraf başında TSK'nın ülke savun-
masında yadsınmaz gücünü övücü sözcüklerle yineliyordu.
TSK'nın her açıdan yeterli gücüne karşın, Çevik Kuvvet'e ne-
den gereksinildiğini açık seçik anlatamıyordu.
Bakana göre NATO bayrağının Türk sınıriarında dalgalan-
ması, Irak üzerinde caydırıcı etki yapacaktı. Ne var ki ba-
kan bunları uzun uzadıya anlatırken caydırıcılıkia üstünlü-
ğün TSK'da değil, NATO bayrağında olduğunu ilan ettiğinin
pek farkında görünmüyordu. Ayrıca bakan, her paragraf ba-
şında bu tezadı yinelerken NATO'nun "caydırıcılık öğesine"
aylar sonra birdenbire niçin gerek göriildüğünü açıklayacak
doyurucu bilgiler vermiyordu.
Hükümetin kâğıda döktüğü bir yığın "tedbir arasında" Çe-
vik Kuvvet'in çağnlması da yer ahyormuş. 30 kasımda Ba-
kanlar Kurulu askerlere NATO'yla ilişki kurulması buyruğu
vermiş.
Oysa, başka kaynaklar önceki günden bu yana değişik
bilgiler taşıyor. 10 ağustosta Bakanlar Konseyi Türkiye'ye ola-
sı Irak saldırısını NATO'ya yapılmış sayacağını ilan ediyor.
Eylülde bu karan yineliyor.
10 ağustosta ABD, Türkiye'den NATO karanndan sonra he-
men Çevik Kuvveti çağırmasını istiyor. Ankara, Irak'tan bir
saldırı olasılığı görmediğini öne sürerek öneriyi -tam dört ay
süreyie- geri çeviriyor.
Nedense kasım ayı sonunda ne hikmetse Çevik Kuvvet'e
gereksinim bütün heybetiyle ortaya çıkıyor. Dışişleri Bakanı
dün sorumuza verdiği yanıtta, ABD'nin Çevik Kuvvet konu-
sunda ağustostan beri doğrudan etkin rol oynadığını dolay-
lı ifadelerle doğruluyor.
VVashington'un doğrudan etkisinden söz etmemek için Çe-
vik Kuvvet'in zaman içinde 'ABD dahil diğer ülkelerle
konuşulduğunu" söylüyor.
Dört ay Irak'tan saldırı olasılığı görmeyen Türkiye, kasım
ayında tehlike çanları çalıyor. NATO gücünün 576 persone-
linin, 42 uçağıyla ülkemizi bugün yarın onurlandıracağı hü-
kümet kanadından açıklanıyor.
Bakan, Çevik Kuvvet'i, ikinci aşamada ABD deniz piya-
delerinin izleyip izlemeyeceği, caydırıcı önlemin Irak'ı kış-
kırtıpkışkırtmayacağı, r\.._^ . , ,, , .
ikinci cephe açıiması Dort ay Iraktan saldırı
oiasıiığıhın doğmiuk o
/a S
ı//ö/ aörmeven
derecesi ile ilgili soru-
ü
'
d !
>»'y' yurff/eyef/
lan yetennce açıkiıkta Türkiye, kasım ayında
yanıtlamıyor. "Çevik fahlike* ranlan ralıvnr
Kuvvet'in caydırıcılığı,
w n ı l K e
Çanian Çaiiyor.
TSK'nın görkemli gü- NATO gÜCÜPÜn 576
cünden daha mı etki- nf*r<znnf*linin AO
li" sorusuna yanıt ver- P^'SOneunin <¥£
meden uzaklaşıyor. UÇaÖlVİa ÜlkemİZİ
Bir başka olay bir > - . , _ / ; '
türlü aydınlığa kavu- DUÇUn
şamıyor. Bakanların
önceki gün basında . .., .. .
görünceye dek 30 ka- nUkUITiet
sımda karar. al.nd.ğ
söylenen Çevik Kuv-
vet'ten haberleri var mıydı yok muydu? Başbakanı sinirlen-
diriyor soru, "O kadar çok karar var ki şu alındı bu alındı
denilemez" diyor.
•' Bu sözler ne demeye geliyor? Boş kâğıda imzalar atıldı-
ğını mı söylemeye çalışıyor yoksa karan, üzerinde fazla du-
rulmaya değmez gördükleri için bakanların dikkatinden kaç-
tığını mı anîatıyor, belli değil. Bilinen ise şu: Bir bölüm b'a-
kan dün bize 30 kasımdakı karan yeni oğrendıklerıni, ba-
sında çıkan bilgilerin hükümette öğrendiklerinden daha fazla
olduğunu söylüyor.
Muhalefet, Alptemoçin'in tadına varamamış. Örneğin İnö-
nü, "Çevik Kuvvet'in nkpin çağnldtğını anlayamamış". Demirei
ise başka bir açıklama yapıyor. Bakan, DYP liderine "Bir teh-
dit teşkil eden Irak'a karşı Türkiye'yi 'daha iyi' savunabilmek
için" çağrıyı yaptıklarını bildirmiş.
"Daha iyi savunma?" Demek ki hükümetin, TSK'nın ül-
keyi iyi savunamayacağından kaygısı, kuşkusu var ki NA-
TO'yu çağırıyor.
Çevik Kuvvet TÖ'nün savaşa yatkın hangi eylemiyle sü-
recek? Liderlerin bu konuda da kuşkuları var. Örneğin ABD
deniz piyadeleri gelecek mi? İnönü, düşünüyor soruyu, ya-
nıtın içeriğini tam söyleyecekken vazgeçiyor, "Beni zorlama"
diyor. Demirel ise Çevik Kuvvet'te hükümetle "mutabık" ol-
madığını bakana söylerken "Bu işler, Çankaya'nın değil, hü-
kümetin işidir" diye ekliyor. Bu yargıya Alptemoçin ne diye-
bilir? Dış politikanın TÖ'den yönetileceğini daha göreve baş-
larken kabul etmiş!
Çankaya'nın portresine yeni çizgiler ekleyen taze olay, ön-
ceki günkü ANAP MKYK'sında geçiyor. İlk kez ANAP genel
merkezinde diktatörlük, tek adamlık sözcükleri yankılanıyor,
tepkilere yol açıyor.
Ama Hasan Celal Güzel, Başbakanlık Müsteşan'yken ba-
şından geçeni çok sade, özenli bir üslûpla anîatıyor.
TÖ'nün isteğiyle anayasa inceleniyor. HCG, Evren'in cum-
hurbaşkanı olarak hükümet işlerine karışamayacağı, ana-
yasaya göre protokol görevi üstlendiğini saptıyor. TO bir ko-
şu yukarı. Cumhurbaşkanı Evren'e hükümet işlerinden uzak
durmasını söylüyor.
HCG soruyor haklı olarak: "Geçen zamanda anayasa ki-
şilere göre değişti mi?"
Yanar döner doğalar. Dün dündür, bugün ise bugün fel-
sefesine bağlı olanlar...
P A R T İ L E R D E N
SHP kongre takvimi
İZMİR (ANKA) — SHP MYK'nın belirlediği kongre
takvimi Genel Sekreter Hikmet Çetin tarafından örgüte
gönderildi. Buna göre MYK'nın aldığı karar uyannca daha
önceden yapılmış olmasına bakılmaksızın tüm delege
seçimleri iptal edilecek. 20 Şubat - 15 Nisan 1991 tarihleri
arasında mahalle ve ilçe delege seçimleri yapılacak.
TBKP'ye keşif
I ANKARA (UBA) — TBKP Genel Merkezi'nin
bulunduğu dairenin tahliyesi için açılan davada Ankara
Sulh Ceza Mahkemesi, parti merkezinin bulunduğu
apartmanda keşif yapılmasına karar verdi. Gazi Mustafa
Kemal Bulvarı 47 numaralı apartmanda yapılacak keşiften
sonra mal sahibi emekli Albay Feridun Inanlı'nın açtığı
tahliye davası karara bağlanacak.
Düzeltilmesi zor hatalar
• ANKARA (UBA) — SHP Genel Sekreter Yardımcısı
Abdülkadir Ateş, hükümetin elindeki olanaklan çok kötü
kullandığını ve düzeltilmesi çok zor hatalar yapıldığını
bildirdL NATO'dan asker istenmesi konusunu
değerlendiren Ateş, "Türkiye'nin güvenliği 5 bin askerle
sağlanacaksa demek ki savunma şimdiye kadar hiçbir şey
yapmıyormuş" dedi.
İşsizliği belediyeler çözemez
• ANKARA (UBA) — SHP yerel yönetimlerden sorumlu
Genel Sekreter Yardımcısı Yiğit Gülöksüz, belediyelerin laf
olsun diye eleman almamalarını ve hesaplı hareket
etmelerini istedi. İşsizliğin önemli bir sorun olduğunu
kaydeden Gülöksüz ancak bu sorunu belediyelerin
çözümleyemeyeceğini belirtti. Belediyelerin personel
istihdamı konusuyla ilgili görüşlerini açıklayan Gülöksüz,
yerel yönetimlerde iktidar olmanın SHP için çok önemli
bir deneyim olduğuna dikkat cekerek bu deneyin başarılı
sonuçlanması amacıyla parti genel merkezinin her türlü
katkıyı sağlamaya devam edeceğini söyledi.