Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ARALIK 1990 HABERLER CUMHURİYET/3
Devlet Bakanı Mehmet Yazar, Eskişehir'dekipanelde Türkiye'nin 'çağdaş değişime direnmemesinV istedi
TV'de tekele son!'ÖNDER BALOĞLU
ESKİŞEHıR — Anadolu
Üniversitesi tletişim Bilimleri
Yüksekokulu tarafından düzen-
lenen Radyo ve Televizyon
Yüksek Kurulu'nun "Özel Te-
levizyon ve Radyo UygnUnusı-
ns tlişkin Görüs vc Onerileriııi
Kapsayan Rapor"un değerlen-
dirilmesi amacıyla yapılan pa-
nelde konuşmacılar, özel TV ve
radyoya olumlu baktılar.
Panele Anadohı Ajansı Yö-
netim Kurulu Başkanı Aydın
Dündar aracüığı iie bir mesaj
gönderen Devlet Bakanı Meh-
met Yazar, radyo ve televizyo-
nun hem tek bir dünyanın olu-
şumuna hem de haber alma öz-
gürlüğüne büyük işlerlik kazan-
dırdığını vurgulayarak "Böyle-
slne etkili bir müesseseyi, dev-
letjde oin, artık tekd olarak iş-
leOneye, kimsenin gücünün yet-
medigi bir noktaya gelindi.
İstanbul Belediyesi'nden özel TV atağı
Kültür Servisi — Devlet Bakanı Meh-
met Yazar'ın Bütçe ve Plan Komisyonu-
nda "Özel TV" ile ilgili açıklamalarmdan
sonra belediyeler de hazırlıklannı hızlan-
dırdı. llk hareket İstanbul Büyükşehir Be-
lediyesi'nden geldi. Büyükşehir Belediye
Başkanı Nurettin Sözen, anayasa değişik-
liği gerçekleştiğinde belediye radyo ve te-
levizyonunun yayına başlayacagını söyle-
di.Sözen AA'ya yaptığı açıklamada
SHP'nin programında belediye radyo-
TV'lerinin kurulacağının ifade edildiğini
belirtirken büyükşehir belediyesinin
radyo-TV istasyonunda hem yayın yapda-
cağını hem de program üretüeceğini söy-
ledi. Büyükşehir belediyesi baskanhk da-
nışmanı Biltin Toker de kurulaeak istas-
yonun TRT ile rekabet etmek niyetinde ol-
madığını, kent sorunlan ile ilgili halkı bil-
gilendirmek ve eğitmek amacıyla yayın ya-
pılacağını sözlerine ekledi.
Yayınlann daha renkli olması için can-
h yayın ve röportajlann yer verilmesi dü-
şunUlen büyükşehir belediyesi radyo-TV
istasyonunun kurulması ile ilgili her tür-
lü hazırlığın yapıldığı belirtildi. Biltin To-
ker finansman, kadro ve statüsüne ilişkin
planlann hazır olduğunu belirterek, ku-
rulaeak radyo - TV'nin tarafsız olacağını
söyledi. Toker yönetim kurulunda demok-
ratik kitle örgütlerinden temsilcilerin ola-
cağını da bildirdi. Biltin Toker, teknik acı-
dan TRT ile anlaşmak zorunda oldukla-
nnı, Radyo-TV istasyonunun çaüşmalan-
nın yılbaşından sonra hızlanacağını söz-
lerine ekledi.
Bütün ölketerde yaşanan bo de-
gişimeçftgdaşTiirldye'ıımdedi-
renmesi düşünülemez. Esasen
direnmesi dogru ve faydalı da
degildir" dedi.
Panelde ilk konuşmayı SHP
İstanbul Milletvekili ve TRT es-
ki Genel Mudüni tsmail Cem
yaptı. Cem, RTYK'nın hazırla-
dığı raporun büyük anlam taşı-
dığını belirterek "Raporun dog-
rulannın, yanhşlannın yanı sı-
ra öıcelikk böyle bir kunılun
görüşleriıd korkmadan açüdadı-
gı önemlidir. Yasakçı devlet an-
laytşı ile mesekkre bakmak
dogru degildir, giizel degildir.
Bu arada dikkat edilınesi gere-
ken nokta televizyonda devlet
tekeM kötü, sennayenin tekett iyi
olacak diye düşünmemeliyiz.
özd TV ve radyo muhakkak ol-
malıdır, ancak bunun belirli bir
sermaye kesiminin eUne veril-
mesi bir şeyidetiştinnez"dedi.
DYP MiUetvekili ve DYP Ge-
nel Başkaı Yardımcısı Yaşar
Topçu özel televziyon için bir
yasa engelinin bulunmadığını,
sadece Çankaya'dan bir torpi-
lin olması gerektiğini öne süre-
rek "RTYK'mn raporu torpili-
yasal dflzenlemeye dönüştür-
mektir. Biz anayasa degişikUgi-
ne her zaman hazır oldugumu-
zu, özel televizyon ve radyoya
olumlu baktıgımca, dnzenledi-
gimiz basın toplantuannda dile
getirdik" şekllnde konuştu.
ANAP Milletvekili Metin
Gnrdere hukuk elbisesinin top-
luma dar geldiğini belirterek
"Konu kamuoyunda tarüşjlma-
lıdır. Özel televizyon ve radyo-
nun kurulabümesi için Sayın
Topçu "nun dediği gibi Çanka-
ya'dan torpilli olmak gerekmi-
yor. Alınan yabancı yayını, tele-
vizyon yayınlamu anlaşmalara
göre yayunlamak zorundayız.
Şimdi yanımda bulunan SHP ve
DYP milletvekillerine sonıyo-
rum. Anayasayı degiştirmeye
var nusuuz" şeklinde konuşma-
sı üzerine siyasi parti temsilcileri
arasında meydana gelen söz dü-
ellosu salonda gülüsmelere rft-
den oldu.
Fındıkliy Harem ve Yenikapı'da kurulanpazarlar hergeçen gün genişliyor
Rıımen usulü pazar ekonomisitstanbul Haber Servisi —
Yugoslav, Macar ve
Polonyalılardan sonra
Istanbul'un yeni
"müdavimleri" Romanyalı
turistler, özellikle Laleli ve
Sirkeci'deki "gece yaşamııu"
renklendiriyorlar. Kentin 3
noktasında kurdukları
pazarlarda akla gelebilecek
her şeyi satışa sunuyorlar.
Fındıklı, Harem ve
Yenikapı'daki sahil dolgu
alanında "kendiliginden
oiuşan" bu satış
merkezlerinde, Romanya'dan
günübirlik gelip ülkesıne
dönen satıcılar yanında, Laleli
otellerinde geceleyerek "daha
yerleşik" pazarcılığa
baslayanlara da rastlamak
mümkün.
Günün erken saatlerinde,
yakınlara parkedilmiş
otobüslerinden, tıka basa
doldumlmuş valizleriyle inip
gruplar halinde pazar yerinc
gelen Rumenler, günde 10
milyon liralık satış yapıp
yurtlanna döndüklerini dile
getiriyor.
150 bin lira.
Çocnklar için anoraklan 15
bin lira.
Büyükler için: 35 bin lira.
Viski: 24 bin lira.
Deri ei çantalan: 15 bin Kra.
Su bardagı takımı: 6 adet 18
bin lira.
Çalar saat: 10 bin lira.
Pijama takımı alt-öst: 18 bin
lira.
Elektrik dügmesi: 5 bin lira.
tlkoknl ögrendleri için kakm
ve boya takımlan: 10 bin lira.
Ögrenciler için cetvel takımı:
1000 üra.
Kflçiik oyuncak arabaian
1500 lira.
Spor ayakkabı: 20 bin lira.
Deri pantolon: 90 bin lira.
Kazak: 8 bin lira.
Büyük boy yfin önne kazak:
50 bin lira.
Battaniyeler 18 bin lira.
Dantel el isJeme örtnleri: 15
bin lira.
Bayan ayakkabuu 40 bin lira.
5 adet oknl defteri: 3 bin lira.
Takım elbise: 35 bin lira.
Konserve: 1000 lira.
Saç knnıtma makinası: 25 bin
vJünün erken saatlerinde, yakınlara
parkedilmiş otobüslerinden, tıka basa
doldumlmuş valizleriyle inip gruplar
halinde pazar yerine gelen Rumenler,
günde 10 milyon liralık satış yapıp
yurtlanna döndüklerini dile getiriyor.
Sattıklan eşyalann fiyatlarını
soranlan, kâğıda yazmak
suretiyle yanıtlayan
Rumenlerin çoğunluğunu
kadınlar oluşturuyor. Bir iki
ay önce yok pahasına satılan
mallann aşın rağbet görmesi
Yenikapı'daki pazan
genişletirken aracı Türk
satıcüan da pazardaki
yerlerini almış durumda.
Pazarda tezgâh açan Türk
satıcıların, Rumen turistlerin
mallannı otobüsten inerken
toptan alarak aynı pazarda
daha yüksek fıyattan satması
fîyatlın biraz yükseltmiş.
Çok sıkı pazarlıklarla geçen
bir gonün yorgunluğunu "çok
begetdikleri" Türk
sigariiarını tuttürerek gideren
Rumaı kadınlann çoğu,
"fuhış yapüklan" şeklindeki
söyleıtilere çok sinirleniyor.
Aynı ıddialan duyduğunda
gülîinseyerek "yalanlayanlar"
da var. Yenikapı'daki Rumen
pazaanda viskiden
battaıiyeye, su bardağnıdan
dürbıne kadar her cins malın
dünki fiyatları şöyle:
Kafeu divan örtüleri: Küçük
boy O bin üra. Büyük boy
50 bn lira.
Buyik boj pelus battanive:
Bayan yttn manto: 100 bin
lira.
Işddak 60 bin lira.
5 metre kesilmiş knmaş: 15
bin lira.
Bir paket siganu 1000 lira.
Kot pantolon: 30 bin lira.
Çuknlata tanesi: 1500 lira.
Dürbün: 60 bin lira.
Şampuan: 5 bin lira.
Keman: 100 bin lira.
Porselen tabak takımı: 6 adet
10 bin lira.
Dantel masa örtiisü: 30 bin
lira.
Karton Marlboro sigarası: 36
bin lira.
Zenit marka kamera: 450 bin
lira.
Alt-öst eşofman: 15 bin lira.
Şemsiye: 15 bin lira.
Bir kutu oescafe: 12 bin lira.
Limon sıkacagı: 10 bin lira.
Çay süzgeci: 1000 lira.
Deri ceket: 40 bin lira.
tngiliz anahtan: 10 bin lira.
Bir kutu makyaj seti: 5 bin
lira.
Bir şişe vermırt: 3 bin lira
Erkek botlan: 60 bin lira.
Biblo: 7 bin lira.
Bayan knrk şapkası: 20 bin
lira.
Oyuncak bebeUer 10 bin
lira. PAZARDA 'RUMEN SARMASF — Bazı Türk delikanlılan mallardan çok, saUcdarla Ugileniyor. (Fotograf: Uğur Gfinyüz)
MlliPiyango GenelMüdürü tlham Küsmenoğlu:
Vatandaş talilı oyunlarına bel bağlamasın
GÖNÜLLÜ
VNKARA — Milyaılar dağıtan
Milli Piyango'nun Genel Müdürü Ü-
hamtüsm«oglu, insanlann piyango-
ya ilısinin artmasım istemiyor. Şans
oyutıannı "düdüklü tencereye" benze- "t—'-t^
ten üsmerx>ğlu, "Buhar çıkmazsa pat-
lamuolur" diyor.
N*lyar kazanma şansı olmayan yak-
lasa^lİ mihon net maaşlı Milli Piyan-
go <jıel IVüdürü tlham Küsmenoğlu, d '
insanın kendi yarafbgı
defe«n luuşdığmda elde ettiği gelirdir.
Va«ıdaşlarfli talih oyunlarına bel bag-
buKsnalangerekir" diyor. 1 yıldır gö-
rev- < bulunan Küsmenoğlu, "Bu za-
ma«jçinde bilet almadım. Dolaylı ola-
ralac^m dt" diyerek yaşadığı çelişki-
yi aLitıyo::
^
<
atısen toplumun şans oyunlanna
ilgmain artnaasım isterniyonım. Agre-
sif Imamya çalışıyoruz. Ama bir
da fazla bilet satmaya çalısı-
"Madem insanlan etkilemek istemi-
yorsunuz, neden 22 milyarlık bir ikra-
miye koydunuz?"
"Hakhsnuz ama bilet satmak zorun-
Yaptığımız işle ilgili çelişkiyi
. Rolüm de farklı. Ben
başkası olacak, Bunu
dengelemek çok zor. Başanlı oldugu-
mu da söyleyemem. Toplumun talih
oyunlarına artan bir ilgisinin olduğu-
nu da sanmıyorum. Basın her ne ka-
ri arttı'
sa da en azından Milli Piyango'da bir
düsme var."
21 yıllık maliyeci Küsmenoğlu, ge-
çen yıla oranla bu yılbaşı için yüzde 35
fazla bilet bastıklannı, ikramiye ve bi-
let fıyatlanmn belirlenmesinde, enflas-
yon, psikolojik etki ve bozuk para
problemlerinin etkili olduğunu
söylüyor.
Şans oyunlarını "düdüklü
tencereye" benzeten Genel Müdür,
"Eger buhar çıkmazsa patlama olur.
Şans oyunlan da toplumda bir sübap
görevi görmekte. Ama kişinin hayatım
şans oyunlan üzerine inşa etmemesi la-
zım. Abartılmış egilimlerin olmaması
lazım." diyerek şöyle konuşuyor:
"Örnegin İstanbul ve Ankara'da un-
lü bayiler var. Vatandaşlann bu bayi-
ler önünde karda, yagmurda saatlerce
sırada bekleyip bilet almalanna bir an-
lam veremiyorum. Satışlan fazla oldu-
ğu için o bayilerde ikramiye çıkma ola-
sılığı daha yüksektir, ama vatandaşlar
bunu kendileri >aratıyor. Çünkü jan-
daki bayi ile o bayi arasında bir fark
yoktur. Bunlar abartılmış egüimler-
dir."
Milli Piyango reklamlarına ilişkin
sorumuzu da yanıtlayan Küsmenoğlu,
Zeki-Metin ikilisinde, Zeki Alasya'nın
bir partinin yönetici konumuna gelme-
sinin bilet satışlannı olumsuz yönde et-
kileyeceği ve farklı görüşteki insanla-
nn bunu "tasvip" etmeyeceği görüşün-
den hareket ettiklerini belirtirken
"Zeki-Meüa ikilisi Milli Piyango'ya
çok şey kazandırmıstır. Ama Milli Pi-
yango da onlara yeteneklerini sergile-
yebilmeleri için önemli bir fırsat olmuş-
tur. Yani bu karşüıklı olmuşrur"
diyor.
Şans oyunlarının kaldırılmasından
yana olmadığını, ancak daha fazla ge-
nişletilmesini de uygun bulmadığını be-
lirten Genel Müdür, yılbaşındaki ha-
sılat ile 90 yılı kârının 300 milyar lira
olacağını belirtiyor.
Vatandaşlardan gelen talebe göre ik-
ramiyeleri böldüklerini, ancak daha
fazla bilet satabilmek ve psikolojik etki
yapabilmek için büyük bir ikramiye
koymak zorunda da olduklannı belir-
görevleri de olduğunu ve yine burada
da bir çelişki yaşadıklarını belirten Ge-
nel Müdür, şöyle konuştu:
"Çeşitli sağlık kuruluşlarına destek
olmaya çalışıyoruz. Şimdi talepler An-
kara'daki hastanelerden gelivor. Bu
duyuldukça talepler artıyor. Bir yan-
dan daha fazla yardım >apalım diyo-
ruz, bir yandan da butçemizin sınııiı
olduğunu görüyoruz. Bu >ıl 20 milyar
reklam payımız var. Ancak biıtün har-
camalar bu paranın içinde. Bunun va-
nında Hazine de bizden para bekliyor.
Gelecek yıl okul yaptırmayı düşünüyo-
ruz. Çocuk parkı yaptırdık. Zihinsel
Özürlü Çocuklar Vakfı'na yardımda
tenKüsmenoğlu, "22milyann öyleabar- bulundük. Erzurum Valiliği yeni bir
tümaması lazım. Çünkü bilet fiyatla- hizmet binası yapmış. Ancak Atatürk
nnı arttınrken yüzde 35 fazla bilet ba- büstleri yoktu. Onu biz aldık. orada-
sarken yuzde 50 bazını aldık. Geçen yıl ki gazetecilerin bizden bir üst geçit ta-
büyük ikramiye 15 milyardı, yuzde 50 lebi oldu. Ancak bunu degeriendireme-
arttırarak 22 milyara çıkardık. Ancak dik. Yani paramızın hepsini kullanma-
22 tane 1 milyar ve 22 tane de l'er ki- «nız mumkün degil. Arada seçim jap-
loluk alün var" açıklamasını yaptı. mak da bizim için oldukça guçleşiyor.
Milli Piyango'nun bazı toplumsal Çünkü talepler artıyor."
DUNYADA BUGUN
AIİStRMEN
Önemli Bir İstifa...
Tüm dünyanın gözleri Körfez'e ve Saddam'a çevrili oldu-
ğu sırada bomba, Moskova'da patladı. Gorbaçov'un dış po-
litikasının mimarı ve simgesi, aynı zamanda da yakın çalış-
ma arkadaşı olan Edward Şevardnadze, önceki gün görevin-
den istifa etti. İstifa haberi, başta Gorbaçov olmak üzere tüm
Sovyetler Birliği ve dünyada gerçekten şok etkisi yarattı.
Sovyetler Birliği Devlet Başkanı, kendisine danışılmadan
verilmiş bu karardan dolayı yakın calışma arkadaşını kişisel
olarak kınadığını belirtti ve gerçekte onu başkan yardımcısı
olarak düşündüğünü açıkladı. Şevardnadze'nin istifasının
beklenmeden bir anda verilmiş olması kadar nedenleri de
ilginçtır. Batı'ya açılma politikasının mimarı, görevinden ay-
rılma isteğinin nedenlerini, izlediği dış politikanın gericiler ta-
rafınaan surekli eleşttrilmiş olmasına ve ülkenin "reformcu-
ların ortadan çekılip meydanı gericilere bırakmasına", gerici
kanadın Gorbaçov'u dıktatörlük düzeni kurmaya ıtmesine"
bağlıyor ve "ancak", diyor, "kurulaeak düzenin nasıl olaca-
ğını ve gelecekte bu düzenin tepesinde kimin yer alacağını
kimse bilmiyor". Bu gerekçelerden sonra Şevardnadze, "ül-
kemde olanları içime sindiremiyor ve bu nedenle istifa
ediyorum" diyor.
İstifa gerekçelerini teker teker ele aldığımızda, hemen be-
lirtmeliyiz kı gerçekten, Varşova Paktı'nın de facto çöküşü,
iki Almanya'nın biıieşmesi konusunda Sovyetier Birliği'nin uy-
sal tavrı, Afganistan'dan çekilme ve Körfez bunalımı sırasın-
da Moskova'nın, VVashington'un tümüyle dümen suyunda de-
ğilse bile yanında, barışçı yolun zorlanması konusunda faz-
la bastırmadan Saddam'a karşı tavır koyması, partinin ve or-
dunun, ister Ortodoks deyin, ıster tutucu çevreieri tarafından
çok sert biçimde eleştirilmekteydt.
Acaba eteştırilerin haklılık payı nedir?
İsterseniz bu soruya, başka bir soruyla yanıt verelim:
"Ekonomik bunalımda olan, mıliıyetçi akımlann dağılma
eşiğine getirdiği, bürokratik mekanizmasının hantallığı tartı-
şılmaz biçimde ortaya çıkmış bulunan bir ülkede kişisel hak
ve özgürlüklere daha fazla yer verecek bir yeniden yapılan-
ma sürecini parti içindeki bazı elemanların muhalefetine kar-
şın yürütmek zorunluğunu hisseden Gorbaçov yönetimi, sözü
edilen koşullarda, nasıl daha sert ve uzlaşmasız bir dış poli-
tika izleyebilirdi ki?"
Sovyetler'in içinde bulunduğu koşulları dikkate almadan
uygulanan dış politikayı eleştirmek kolaydır.
Ancak bu politikanın salt bilinçli ve dirençli bir yeğleme-
nin sonucu olduğunu ileri sürüp yaşanılan güçtüklerın bir so-
nucu olmadığını söytemek o denli kolay değildir.
Konunun gelecekte de uzun uzun tartışılacak olan bu yc-
nünü bir yana bırakıp istifanın ikinci gerekçesi üzerinde du-
ralım biraz da dilerseniz.
Gorbaçov'un yakın çalışma arkadaşı, devlet başkanının,
tutucuların etkisiyle diktatoryal yetkilerle donatılacak olma-
sından ciddi olarak endişe duyduğunu açık biçimde dile ge-
tiriyor. Üstelik, daha da kötüsü bu yetkilerin gelecekte baş-
kalarının eline geçebileceğini söylüyor.
Kısacası Şevardnadze, açıklık ve yeniden yapılanma poli-
tikasının geleceğinden çok ciddi biçimde kaygı duyduğunu
vurguluyor. Şevardnadze, gelecekten duyduğu kaygı yüzün-
den istifa etmiştir ve bu istifanın ardında, ülkenin koyu bir
diktaya kayabileceği korkusu yatmaktadır.
Başka bir deyişle, Şevardnadze'nin açıklamaları, Sovyet-
ler Birliği'ndeki kaosun boyutlarını bir kez daha gözler önü-
ne seriyor.
Burada şöyle bir soruyla karşılaşmak kaçınılmazdır:
"Nasıl oluyor da düne kadar dünya egemenliği ve uzay ya-
rışında ABO ile yarışan bir süper güç boylesine büyük bir
kaosun içine birdenbire yuvarlanmıştır?"
Yukarıdaki soruya sağlıklı bir yanıt verebilmek için orada-
ki fazla sözcükleri atmak gerek. Soru tümcesinin fazladan
sözcüğü ise "birdenbire"dir. Evet gerçekten Sovyetler'in bu-
gün çektikleri sıkıntıların nedenleri ve belirtileri birdenbir&a
1
-
taya çıkmış değildir. Birçok kişinin, haksız yere sosyalizmi de
suçiamalarına yol açan bu nedenler eskiden beri vardı ve
belirtileri görülmekteydi.
Ne var ki, Sovyetler'i yönetenler de ideologlar da uygula-
madaki bu yanlışlara tanı koymakta ya da gördükleri aksak-
lıkları yüreklilikle dile getirmekte, sorunları çözmek için poli-
tika üretmekte geç kalmışlar, zamanında harekete geçeme-
mişlerdir.
Belki de yanlışlan eleştirmek, aksaklıklan gidermek yolurv
da Kruşçev zamanında atılan adımlar daha yürekli olup da-
ha bir bütün içine oturtulabilseydi, Sovyetler bu denli kaosa
düşmeyeceklerdi.
Ama tarih, sorunları çözmek yerine ertelemeyi yeğleyen
toplumların büyük kargaşalara düştüğünü çok kez kanıtla-
mıstır.
Bu gerçek günümüzde yalnız Sovyetler Birliği için değil,
ama açıklık ve yeniden yapılanma zorunluluğuyla karşı kar-
şıya olup da bu zorunluluğun gereğinı yerine getirmeyen ya
da getiremeyen tüm toplumlar için geçerlidir.
Bu yüzdendir ki, Türkiye'de kimse Sovyetler'e dönerek
"Şunların haline bak. Çok şükür biz iyi durumdayız" deme-
melidir.
Çünkü, aynı yanlışı yapan Türkiye de aynı sonuçları yaşa-
mak tehlikesiyle karşı karşıyadır.
KISAKISA
• Şehlt Türk Emniyet Teşkilatı Şehitleri ve Malülleri
Dul ve Yetimleri'nin Eğitim ve Yardım Vakfı'mn
(TEYEV) şehit polis ailelerine 500 milyon lira dağıtacağı
bildirildi. Vakıftan yapılan açıklamaya göre yılhk
yardım çekleri bugun Baltalimanı Polis Moral Eğitim
Merkezi'nde düzenlenen törenle dağıtılacak.
• Protesto Dicle Üniversitesi kampusunda bir grup
öğrenci, Lice olaylarmı protesto etmek ve
Zonguldak'taki grevi desteklemek amacıyla bir gösteri
yürüyüşü düzenledi. Ögle tatilinde kafeteryada toplanan
öğrenciler, ellerinde pankartlar taşıyarak çeşitli sloganlar
attılar. Yürüyüşe güvenlik güçleri müdahale etmedi.
• Silah zoruyla biri kadın diğeri eşcinsel iki kişiye
tecavüz ederek paralarını gasp eden 5 kişi yakalandı.
Olayda kullandıkları tabancayla birlikte suç üstü
yakalanan kişilerin kendilerini polis olarak tanıttıklan
bildirildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş
Şubesi'nden edinilen bilgiye göre Adem Yıhnaz, Hamit
Yerli, Ilhan Yüksel ve Ali Çeliköz'ün, tecavüz ettikleri
kişilerin 150 bin liralanru aldıklan anlaşüdı.
• Samsun Doğum ve Çocuk Hastanesi'nde bir hastaya
serum yerine alkol vererek ölümüne yol açtığı iddiasıyla
açığa alınan hemşire Nurgül Satır, yeniden görevine
döndü.
• Gülhane Askeri Tıp Akademisi Tıp Fakültesi'nin 10.
kuruluş yıldönümü 25 arahk salı günü düzenlenecek
törenle kutlanacak.
• Erztırum'da dün sabah meydana gelen depremde can
ve mal kaybı olmadı. Erzurum Valisi Emrullah
Zeybek'ten alınan bilgiye göre dün sabah saat 5.30
sıralarında Richter ölçeğine göre 3.9 şiddetinde bir
deprem meydana geldi. Merkez ve kuzey ilçelerde
hissedilen depremde, can ve mal kaybı olmadı.
• Otopark — ütopark yönetmeliği Resmi Gazete'nin
dünkü sayısında yayımlandı. Yönetmeliğe göre nüfusu
50 bin ile 200 bin arasında değişen kentlerde,
meskenlerde 3 daire için bir otopark, 200 binden fazla
olan kentlerde ise 2 daire için bir otopark yeri
hazırlanacak. Yapılarda bina ve otopark yerleri
aynlmadıkça yapı ruhsatı, bu otoparklar inşaa edilip
hazır hale getirilmedikçe de yapı kullanma izni
verilmeyecek.
ÖLÜM
• Gazeteci — Gazeteci-yazar Behzat Atalar, geçirdiği
kalp krizi sonucu hayatım kaybetti.
1932 yılında Zonguldak'ta doğan ve 1960 yılında
gazeteciliğe başlayan Atalar, bu süre içinde çeşitli
gazetelerde çalıştı. Behzat Atalar, 12 yıldır Şirin Ereğli
gazetesinde köşe yazarlığı yapıyordu.