03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/16 HABERLERİN DEVAMI 22 ARALIK 1990 AmmanUan "Çevik Kuvvef'li Yazı.. (Baştarafi 1. Sayfada) sa etrafında o kadar yt) tarhşsalardı daha iyi olmaz mıydı? Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesi ta- bii ki şarttır. Fakat savaş da çözüm değüdir." Ama ne yazık ki bugünlerde ibre, barıştan yana gözükmüyor. Barışçı çözüm için son ta- rih olan 15 Ocak'a doğru gün sayılırken, Kör- fez'de savaş rüzgarları daha şiddetli esme- ye başladı. Bağdat'la Washington arasında beklenen diyaloğun bir türlü gerçekleşme- yişi, sıcak çatışma olasılığını arttırmış bu- lunuyor. • Türkiye bir sıcak çatışmanın dışında kala- bilecek mi? Ankara'da edindiğimiz izlenimler, bu so- ruya iyimser yanrtlar vermemizi engelliyor. Üç noktanın altını özellikle çizmek isteriz: (1) Türkiye'nin sıcak bir çatışmanın tümüy- te dışında kalabilmesi gittikçe güçleşiyor. As- keri çözümün ülkemizi de şu ya da bu ölçü- de kapsayacak biçimde gerçekleşmesi ihti- mali büyüyor. (2) Türkiye, Arap dünyasına karşı bugüne dek izlemiş olduğu geleneksel dış politika- sından gitgide uzaklaşıyor. Her gecen gün belirginleşen bu sapma, -eğer düzelmez ve- ya frenlenmezse- ülkemizi yakın gelecekte yalnız Irak'la değil, tüm Arap kamuoyuyla karşı karşıya getirecektir. (3) Yukarıdaki iki gelişmenin temelinde, Cumhurbaşkanı Özal'ın Körfez kriziyle bir- likte izlemeye başladığı kraldan çok kralcı po- litika yatıyor. Özal, VVashington'un yönlen- dirmesiyle çizilen bu politikayı, Başkan Bush'la uyum içinde ve onunla direkt kanal- lardan, bir yerde, tek başına sonuna dek sür- dürmeye kararlı gözüküyor. özal'ın Türkiye'yi Körfez krizinde sıcak ça- tışmaya karıştırabilecek bu tutumunun en son örneği, NATO Çevik Kuvveti'nin Güney- doğu'ya davet edilmesidir. Başkan Bush yönetimi, NATO Çevik Kuv- veti'nin kara ve hava unsurlarına çağrı ya- pılması için Ankara nezdindeki ilk girişimini ağustos ayında gerçekleştirmişti. Ancak o zaman, Irak'a karşı "kışkırticı olur" gerekçe- siyle VVashington'un bu hamlesi püskür- tülmüştü. Aradan dört aya yakın bir süre geçtikten sonra değişen nedir? Irak kaynaklı "tehdit"- te büyüme mi var? Silahlı kuvvetlerimizin Güneydoğu'daki gücü, Irak karşısında yeterli caydırıcılığa sahip değil mi ki, ek olarak bir de NATO bayrağı dalgalandırmak gereği du- yuluyor? Dört ay önce VVashington'a bu ko- nuda neden hayır denildi, bugün neden evet deniliyor? Bize öyle geliyor ki, bu soruların yanıtları, ne hükümette, ne Dışişleri'nde, ne de Milli Savunma'yla Genelkurmay'da bulunabilir. Bu soruların tek bir gerpek muhatabı vardır, o da Cumhurbaşkanı Özal'dan başkası de- ğüdir. Yanrtlar da sadece onun kafasının için- de olabilir. O yüzden diyoruz ki, son derece tehlikeli bir kumar oynuyor Sayın Özal; hem kendisi hem de ülkemiz için riski son derece yüksek bir kumar... Çünkü Körfez'le ilgili olarak VVashington'- un Ankara'ya yönelik başka ilginç talepleri de yok değil. Dün yan çizilen kimi isteklere, bugün, Çevik Kuvvet'te olduğu gibi evet de- nilebilir mi? BÎF sıcak çatışma durumunda, İncirlik Üs- sü'nü Irak'ı vurmak için kullanacak mı Ame- rikan savaş uçakları? izin, Sayın Özal'ın dü- şündüğü gibi mi verilecek? incirlik'te neyin olup bittiğini tam anlamıyla bilebiliyor mu- yuz? Yani SEİA koşullarına uyuluyor mu? Giderek kalınlaşıyor soru işaretlerinin çen- gelleri. Özal'ın oynamakta olduğu kumar, ül- kemizi kanlı bir maceraya sürükleyebilecek özellikler taşıyor. Çevik Kuvvet bunun en son örneği... Türkiye, sıcak bir çatışmanın tarafı olmak- tan kesinlikle kaçınmalıdır. Ankara NÂTO'yu Inönü: Irak tehdit oluşturmuyor Çağrı kararı 30 kasımda (Baştarafi 1. Sayfada) da alındığını ve daha sonra "Başbakanlık emri"ne dönüş- tUrüîdüğünü anlatan Alptemo- çin, kuvvetin Irak tarafından "kışkırticı" olarak nitelenmesi olasıhğı konusunda ise "Herkes nasd kabul ederse eder, onların bilecegi iş" diye konuştu. Alptemoçin, dün TBMM'de muhalefet iiderlerine dış politi- ka ve Körfez krizi konularında bilgi verdikten sonra ANAP Grup Yönetim Kurulu odasın- da bir basın toplantısı düzenle- di. Alptemoçin, çevik kuvvetin Türkiye'ye gelişine ilişkin açık- lamayı talebin karara bağlan- masından sonra yapmayı karar- laştırdıklannı, ancak konunun basına aniden sızdığını söyledi. Alptemoçin, bu çerçevede Türk Silahlı Kuvvetleri'nin NA- TO ile temas kurarak çevik kuv- vet istediğini ifade ederken "Bu. savunmaya yönelik, egitim maksatlı bir işbirliğidir" dedi. Alptemoçin, özetle şu noktalar ilzerinde durdu: "• Türk Silahlı Kuvvetleri ül- ke savunması için her türlü ted- biri almıştır, almaya devam et- mektedir. Bu talep yine eğitim maksatlı bir işbirfigi çagnsıdır. Defişik ülkelerin uçakianm ih- tiva etmektedir. Savunmaya yö- nelik bir işbiriiğidir. NATO'oun gücü geldiğinde, mütecaviz ül- ke bilir ki bu sembolik kuvvet, bir tecaviiz anında NATO ülke- leriain karşılık vereceğini göste- rir. NATO üyesine bir saldırı durumunda, NATO kararlılıgı- nın bir ifadesidir. • Türkiye kapı komşusu bir ülkedeki olaylar nedeniyle ken- di güvenliğini, bütünlügünü saglamak amacıyla birtakım fa- aliyetler yapacaktır. NATO ile yapılan temas da bunun kapsa- mındadır. TSK ülkemizin sa- vunması için gereken her türlü tedbiri aJmıştır. Türkiye soru- nun banşçı bir biçimde çözü- münden vanadır. Korfez'de 2 ağustos öncesindeki şartlann ye- niden oluşması Türkiye'nin ta- lebidir. Ulkemize yönelik bir tehdit karşısında NATO'dan caydıncı egitim maksatlı hava kuvvetleri talep etmiştir." Alptemoçin, daha sonra ga- zetecilerin sorulannı özetle şöyle yanıtladı: "— Çevik kuvvet talebinin savunma amaçlı olduğunu söy- lediniz. Acaba bir saldın ihtima- li mi var? Yoksa sadece tedbir mi? ALPTEMOÇİN — Konu iki yönHı. Bir yönü NATO antlas- ması. Buna göre üyelerine yapıl- mış bir tehdidı NATO kendisi- ne yapılmış addeder. BM antlaş- masının 51. maddesi de aynı çerçevededir. Sorun şuydu: Acaba Türkiye'ye Varşova Pak- tı dışında bir tehdit olduğunda ne olacak? Açık olarak antlaş- ma NATO üyelerine tehditten bahsetmektedir. NATO Bakan- lar Konseyi toplantılannda bu anlayış tekrar edilmiştir. Bunun protokolü de NATO doküman- larında yer almıştır. Ama bütün bunlar Türkiye'nin hazırhksız olduğunu, TSK'nın güçsüz ol- duğunu, Irak'ın saldırı ihtimali olduğunu göstennez. Gelmesi beklenen NATO kuvvetinin önemi sizlerin takdirinize bağ- lıdır. Gelen kuvvet NATO bay- rağını göstermektedir. NATO Bakanlar Konseyi kararları cer- çevesinde gelerek caydıncı ve uyancılık gorevini yapmaktadır. Sakın ola ki hedefini şaşırma demektedir. Gelecek uçakları n mesajı budur. Yoksa Türkiye sorunun banşçı çözümünden yanadır. — NATO'dan önce, ABD'- den bu konuda bir istek geldi mi gelmedi mi? ALPTEMOÇİN — Uluslara rası görüşmelerde, bir Ulkenin, ABD'nin bir paketle gelmesi, bir şeyler söylemesi mümkün değildir. Bu temaslar bu seviye- de yapılmıştır. Bizim tarafımız- dan tartışılmıştır. Bize empoze edilen şeyler olarak görmemek gerekir. Uluslararası görüşme- lerde açıklık hakimdir. Herkes açık konuşuyor. Birtakım me- sajlar tabii ki alınıp veriliyor. Ama paket verme diye bir şey yok. Beğendiklerimiz olur, be- ğenmediklerimiz olur. ABD ile fikir alışverişinde bulunulmuş- tur. Ama Türkiye savaşı arzu et- memektedir. — Türkiye'de Irak'a karşı ikinci bir cepbe açılması göriiş- leri var mıdır? ALPTEMOÇİN — Türkiye savaşı asla arzu etmemektedir. Bir başka cephe açılması isteği asla yoktur. Bildiğiniz gibi cep- he açmak, savaş açmak TBMM'nin yetkisidir. (Baştarafi 1. Sayfada) açıklamada şu görüşler yer aldı: "Türk hiikümeti toprakJann- da Çevik Kuvvet'e mensap ha- va birlikleri konuşlandmlması- m talep etmiştir. Çevik kuvvet, varlıgıyla itti- fak dayanışması ve müttefik ül- keler topraklanna yönelik teh- dide karşı koyma azmini ifade etmektedir. Bu güç aynı zaman- da savunmaya yarduncı olmak- tadır. NATO Savunma Planlama Komitesi bugün (dün), Türk makanılannın taleplerini inceie- mek üzere toplanmış ve karar mekanizmasmı harekete geçir- miştir. Ittifak şimdiye kadar ah- nan tedbirlerden memnunlnk duymaktadır." Konuyla ilgili olarak dün ak- şam Belçika Televizyonu'nda açıklamalarda bulunan Belçika Dışisleri Bakanı Mark Eyskens, Türkiye'ye gönderilecek uçakla- nn Irak'a saldın amacı taşıma- dığını, sadece Türkiye'nin saldı- nya uğraması durumunda dev- reye gireceklerini söyledi. Ba- kan, hükümetinin durumu ye- rinde incelemek üzere Türkiye1 ye bir heyet göndereceğini de doğruladı. Bu arada askeri kay- naklar, Belçika'nın Türkiye'ye 18 Mirage uçağı yollayacağını ve bunlara havadan karaya füzeler monte edileceğini kaydettiler. Ote yandan diplomatik kay- naklardan sızan bilgilere göre dün BrükseFde yapılan Savun- ma Planlama Komitesi toplan- tısında bazı tartışmalar cereyan etti. Özellikle Almanlann uçak yollama konusunda çekingen bir tavır aldıklan, bazı kaynak- larca öne sürüldü, ancak bu ha- berleri doğrulatmak mümkün olmadı. ltalya'nın filo gönder- me konusunda tereddüte yer bı- rakmayacak bir tutum içinde ol- duğu, buna karşılık Belçika ve Almanya'nın işbirliği yapacak- lan ve ortak karar alacakları bil- diriliyor. Kimliğinin saklı kalmasını is- teyen bir NATO yetkilisi ise AA^ nın Brüksel muhabirine, ittifa- kın, bir üyesinden gelen bu yön- de bir talebe karşı "hayır" ceva- bını vermesinin düşünülemeye- ceğini belirtti. Büyükelçilerden oluşan Sa- vunma Planlama Komitesi'nin bu aşamada nihai karar almadı- ğını, bunun da iki ulkenin talep- le ilgili bazı teknik incelemeler yapmak istemesinden kaynak- landığım vurgulayan yetkili, başlatılan süreç sonunda alına- cak kararın kesinlikle "evet" olacağına inandığını sözlerine ekledi. Washington muhabirimiz Ufnk Güldemir'in haberine gö- re ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Bob HaU, Türkiye'nin Çevik Kuvvet'i daveti konusun- daki sorulan yanıtlarken, "NA- TO içindeki müzakerelerin ay- nntısına pek girmek istemiyo- nım. Ama genel olarak Türki- ye'yi çok iyi bir müttefik ve NA- TO ortağı olarak kabul ediyo- ruz. Bu bakımdan de NATO efer Türkiye'ye destek verirse, biz doğal olarak destekleriz" dedi. Korfez'de durum Körfez kriziyle ilgili olarak Amerikan yetkilileri iyimserlik- ten uzak açıklamalar yaparken, Dışisleri Bakanı Baker, banş şansımn iyice azaJdığını, Savun- ma Bakanı Dick Cheney de Irak'la savaş ihtimalinin gitgide güçlendigini söyledi. ABD Başkam Bush'un danış- manı Brent Scowcroft ise, Irak 15 ocakta Kuveyt'ten çekilmez- se ülkesinin "Direnmekten vaz- gecmeyecegini", ancak 15 ocakın saldın tarihi de olmadığını söy- ledi. Bush'un danışmanı yazılı açıklamasında, Washington'un hâlâ 3 ocağa kadar Bağdat'la görüşme önerisine yamt bekle- diğini söyledi. Bağdat'ta bir Alman televiz- yonuna açıklama yapan Sad- dam Hüseyin de, Bağdat'ın hâ- lâ ABD ile görüşmeler yapma- ya hazır olduğunu belirtti. Demîrel çağrıdan kaygıb ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Türkiye'ye NATO Çevik Kuvveti'nin çağrıl- ması konusunda, "Bu durumda Irak'ın gazabını üzerimize cekip duşmanca bir hareket yapmış dunıma kendimizi sokmaz mı- yız" diye sordu. Demirel, Kor- fez'de banşçı çözüm istediklerini vurguladı. Dışisleri Bakanı Ahmet Kurt- cebe Alptemoçin, dün DYP Ge- nel Başkanı Demirel'i TBMM- deki odasında ziyaret ederek Türkiye^ıin NATO'dan Çevik' Kuvvet çağırması ve Körfez'de- ki son gelişmelerle ilgili olarak bilgi verdi. Demirel görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, Çevik Kuvvet'in Türkiye'ye gelmesinin yarar ve zararlannı konuştukla- nnı söyledi. Ülke savunmasının her şey- den önemli olduğunu vurgula- yan Demirel, ulkenin bir tehdit ya da tehlike karşısında olması durumunda her türlü çareye başvurulmasının kınanacak bir durum olmadığını belirterek şöyle konuştu: "Yalnız bu tehdit acaba ne ka- dar vakidir. Böyle bir tehdide karşı tedbir alıyoruz derken teh- didi tehlikeye çevirme bakımın- dan kendi elimizle birtakım iş- ler yapmıyor muyuz?" "Irak, Türkiye'yi tehdit ede- cek kadar güçlü mü?" sorusu- nu yönelten Demirel, Irak'ın Türkiye için bir tehdit olmasının bir gereği olmadığını anlatarak özetle şunlan söyledi: "Ama bir çevik kuvvet Türki- ye'ye çagnlırsa, Irak'ın gazabı- nı üzerimize cekip duşmanca bir hareket yapmış dunıma kendi kendimizi sokmaz mıyız? Ayn- ca tecriibelerimizle diyoruz ki, ummadıgınız bir yerde bir em- rivaki ile karşı karşıya kalıp, aksi halde bulaşmayacağımız bir sa- vasa Türkiye bulaşınıs olmaz mı? Gelecek olan çevik kuvvet nedir ki Türkiye'yi konıyacak? Çevik kuvvetin arkasında NA- TO olacaktır, ama bugün dün- yada NATO'nun bir tek işi var. O da, kendi kendini tasfiye et- mek. Herkesin Irak ile uğraştı- ğı bir zamanda Türkiye'nin dün- yaya 'gelin, bizi bu Irak'tan koruyun' demesi gibi bir durum ile karşı karşıya kalmıyor mu- yuz? Bu, Türkiye için bir zaaf ifade etmez mi?" (Baştarafi 1. Sayfada) 09.30'da Dışisleri Baksını Ahmet Knrtcebe Alptemoçin'i TBMM'deki odasında kabul ederek yaklaşık 1 saat görüştü. Alptemoçin'in, înönü'ye Körfez krizindeki gelişmeler, Türkiye- ye çağnlan NATO kuvvetleri ko- nusunda bilgi verdiği görüşme- de, SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin ve gölge milli savunma ba- kanı Erol Ağagil de hazır bulun- dular. İnönü, bakanın kendile- rine bilgi vermesini "gözel bir olay" diye niteledi ve "Tabii bu, Başbakan'ın veya sizin TBMM'ye bilgi verme görevinizi ortadan kaldırmıyor" dedi. İnönü, "İçinde bulunduğu- muz durumda özellikle Başba- kan'ın Meclis'e bilgi vermesinin önemini bir defa daha vurguluyorum" diye konuştu. İnönü görüşmeden sonra yap- tığı açıklamada bakanın, NATO kuvvetlerinin Türkiye'ye savun- ma amaçlı olarak geleceklerini söylediğini kaydetti. İnönü soru- lan, özetle şöyle yanıtladı: — Çevik kuvvetin gelme ge- rekçesi hakkında bilfei verildi mi? İNÖNÜ— Savunma amaçlı olduğu söylendi. NATO içinde- yiz, dolayısıyla bize bir tecavüz olursa, mesela NATO'nun koru- yacağmı göstermek. Dedikleri bu. — Yeterli oldu mu? İNÖNÜ— Muhalefet ve ka- muoyu açısından yeterli değil. Konulann Meclis'te tartışılma- sı gerekir. Kamuoyunun dış po- Iitikaya katılması, o ulkenin dış politikasının daha etkili olması- nı sağlıyor. İnönü, görüşmede daha çok bakanın bilgi verdiğini, çevik kuvvetin NATO'da mevcut bir usul olduğunu söylediğini de anlattı. Alınan bilgilere göre Alpte- moçin, İnönü'den dün başlattı- ğı Körfez gezisinde, ikili görüş- me yapacağı Irak Devlet Başka- nı Saddam Hüseyin'e "Batı'nın Körfez sorununu, farklı yakla- şımlar olsa da çözmeye kararlı olduğu mesajını" vermesini is- tedi. Alptemoçin, görüşme bi- terken, înönü'ye isterse uzman- ların içeride kalarak kendisine detaylı bilgi verebileceklerini de vurguladı. Ancak İnönu buna ihtiyaç olmadığını söyledi. İnönü'nün gezisi başladı SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün Körfez gezisi gecik- meli başladı. İnönü'yü Am- man'a götürecek özel uçağa Esenboğa kulesinin, "permi"si olmadığı gerekçesiyle kalkış iz- ni vermemesi üzerine Dışisleri Bakanlığı "permi"nin çok önce- den verildiğini, sorunun kule ile taşımacılık şirketi arasındaki an- laşmazlıktan kaynaklandığını bildirdi. Uçak yaklaşık bir saat gecikmeyle havalandı. Amman'a hareketinden önce Esenboğa Havaalanı'nda bir ba- sın toplantısı düzenleyen SHP li- deri, Ortadoğu'da büyük güçler- le Irak arasında bir savaş olası- lığının giderek arttığını, ulusla- rarası ortamdaki "savaşın san- ki kader olduğu havası"nın Türkiye'ye de yansıdığını kay- detti. Çıkacak bir savaşın hiçbir ul- keye yarar sağlamayacağı görü- şünü savunan İnönü, savaşın özellikle Türkiye'nin çıkanna ol- madığını belirterek şöyle konuş- tu: "Ben sonuna kadar banş için- de çözüm yolu bulunabileceği- ni söyleyen birisi olarak Ortado- ğu'ya kendim gidip bu görüşü- mü liderlere söyleyeceğim. Gö- riiştüğüm liderlere, Türkiye'de insanlann savaş istemediğini, banş içinde düzenin yeniden ku- rulmasım beklediklerini söyteye- ceğim. Gezim, barışı saglamak için yapılan, insanların savaşa çaresiz bir biçimde gitmelerine razı olmayan, son dakikaya ka- dar banşı korumak için bütün imkânlan kullanmak isteyen bir insanın girişimidir." İnönü, bir soru üzerine, Cum- hurbaşkanı Turgut Özal ve Baş-- bakan Yıldırım Akbulut'un, Türkiye'nin savaş istemediği bi- çimindeki demeçlerinin "eksik" olduğunu söyledi. Türkiye'nin, savaşa katılacağma ilişkin bir ta- ahhütte bulunmadığını anımsa- tan İnönü, Özal'm bu izlenimi vermediğini kaydetti. İnönü, "Her devletin ne yapacağı iyi bi- linirse gerçekçi bir plan yapıla- bilir ve bu da sonuç verir" diye konuştu. SHP Dışilişkiler Danışmanı Mithat Sirmen, gölge savunma bakanı Erol Ağagil ve 13 gaze- teci de tnönü ile birlikte Am- man'a gitti. Bu arada İnönü'nün gezisine ekip göndermeyeceğini daha önce açıklayan TKT Haber Dairesi de SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin'in talebi ve yoğun eleştiriler üzerine 3 kişilik bir ekfbi İnönü'yü izlemekle görev- lendirdi. SHP Genel Başkanı inonu Körfez gezisinin ilk durağı olan Ürdün'ün başkentınde gazeteci- lerin sorulannı yanıtlarken Kör- fez krizine banşçı çözüm bulun- ması için her türlü olanağm de- nenmesi gerektiğini belirtti ve savaşın kesinlikle çözüm olama- yacağını vurguladı. Irak'ın Ku- veyt'i işgal ve ilhakım uluslara- rası hukukun bir ihlali olarak ni- teleyen SHP lideri, bölgede ba- nş ve huzurun sağlanabilmesi için Irak'ın öncelikle Kuveyt'ten çekilmesi gerektiğini de sözleri- ne ekledi. Bir gazetecinin "Sad- dam Hüseyin'e nasıl bir mesaj götürdüğünü" sorması üzerine İnönü, mesajının özünü banşçı çözümün oluşturduğunu belir- tirken, Irak'ın da bölgede savaş ve çatışmaya yol açmaması için Kuveyt'ten çekilmesi gerektiğim söyledi. Ürdünlü bir gazetecinin Irak- ın Türkiye'ye bir tehdit oluştu- rup oluşturmadığına ilişkin so- rusuna, "hayır" yanıtını veren İnönü'ye "O zaman NATO çe- vik gücünü neden çağırdı?" so- rusu yöneltildi. İnönü bu soru- yu yanıtlarken konunun NATO çerçevesi içinde yer aldığını, ken- disinin de buna henüz tam bir anlam veremediğini, bu konuda Türk hükümetinden ek açıkla- maların yapılması gerektiğini söyledi. Bir soru üzerine İnönü, hükü- metin Körfez'e ilişkin politika- sıyla ilgili yönelişlerini birçok açıdan eleştirdiğini de açıkladı. SHP lideri bu sabah Ürdün Kralı Hüseyin'le görüştükten sonra öğleden sonra özel uçak- la Bağdat'a gecerek Başkan Sad- dam Hüseyin'le bir görüşme ya- pacak. İnönü'nün yann Medi- ne'de Suudi Arabistan Kralı Fahd'la da bir görüşme yapma- sı ve daha sonra Ankara'ya dön- mesi bekleniyor. G.Doğu'ya büyük yıgınak (Baştarafi 1. Sayfada) içerisinde F-4, F-104, NF-5 ve RF-4 gibi uçaklar bulunuyor. Bu hava unsurlannın büyük bölü- mü bölgedeki Diyarbakır, Muş, Batman ve Malatya-Erhaç hava- limanlannda konuşlanmış bulu- nuyor. Edinilen bilgilere göre Diyarbakır ve Erhaç havaliman- larında F-4 ve F-104 jet uçakla- rı var. Batman'da ise RF-4 keşif uçakları korfuşlandırıldı. Bu arada Ankara'da bulunan 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda konuşlu bulunan F-16 uçakları da olası bir hava müdahaJesın- de görev alacak kapasitedeler. Bu uçaklann bölgeye intikalle- ri ise yaklaşık 10 dakika sürü- yor. İncirlik tesisinde ise ABD'nin 401. taktik av grubuna ait 3 ay- n uçak fılosu bulunuyor. Bilin- diği gibi İngiltere'deki Upper Heyford Üssü'nden Körfez kri- zinin başlangıcından kısa bir sü- re gelen F-lll uçaklanmn gidişi süresiz olarak ertelenmişti. Ağustos ayında ise yine 401. tak- tik av grubundan İspanya'nın Torrejon Üssü'nden F-16 uçak- ları gelmişti. Bu uçaklann gidi- şi de ABD'nin istemi üzerine Türk Genelkurmay Başkanlı- ğı'nca F-lirier gibi süresiz erte- lenmişti. Son olarak Almanya 1 dan gelen F-15 uçakları ile İncir- lik Üssü'nde yaklaşık 48 uçak- hk bir güç bulunuyor. Güneydoğu'ya sevkıyat Diyarbaku- büromuzun habe- rine göre Körfez krizinin başla- masıyla artan, son 10 gün içeri- sinde de yoğunlaşan Güneydo- ğıj'ya askeri sevkıyat kapsamın- da Kayseri, Amasya ve Bolu'da- ki birliklerden getirilen sekiz bin dolayındaki komanüo erinin Irak sının kesimine yerleştirüdi- ği belirtUiyor. BM'nin Irak'a ambargo uygulamasının başla- masının ardından sessiz bir gö- rünüm sergileyen E-24 karayo- lunun da son günlerdeki askeri sevkıyat nedeniyle canhlık ka- zandığı gözleniyor. GünUn he- men her saatinde karayolu üze- rinde araç-gereç yüklü askeri araçlan görmek olası. Cizre*nin Kasrik Boğazı'nda düzenlenen araziye yüz kadar tank yerleştirildi. Değişik bölge- lerden Güneydoğu'ya getirilen sekiz bin dolayındaki komando- dan bin kadan Silopi yakınla- nnda, Gümriik Müdürlüğü T1R parkında oluşturulan çadırkent- te bekletiliyor. Irak'ın da Türkiye sınınnda- ki asker sayısını arttırdığını bil- diren askeri yetkililer, Trakya bölgesinden önümüzdeki gün- lerde trenle getirilecek 4500 pi- yade erinin Kurtalan üzerinden bölgeye dağıtılacağını söyledileT. Üsler (Baştarafi 1. Sayfada) alınıyor. Diyarbakır 2. Taktik 8. Ana Jet Üssü'ne bağlı, çoğunluğunu F-16'lann oluşturduğu uçaklann son üç gündür kent üzerinde al- çak uçuş yaptıkları gözleniyor. KÜÇÜK EKRAM MUCİZESİNDEN... DEV EKRAN MUCİZESİNE 37 EKRAN Pal/Secam P37-330PS • Özel CTI Renk Devresi ile Renk Geçişlerinde Tam Keskinlik • Otomatik Kanal Arama Sistemi 40 Ekran - Multisistem 55 EKRAN Multisistem T 55- 340 • Full Flat Square (Düz Kare Ekran) • EURO-AVGirişi • Uzaktan Kumandalı • Özel CTI Renk Devresi ile Renk Geçişlerinde Tam Keskinlik • TürkçeTeletext (Telegün) Modülü ilave imkanı P40-340MN • Full Flat Square (Düz Kare Ekran) • Uzaktan Kumandalı • Özel CTI Renk Devresi • Türkçe Teletext (Telegün) Modülü ilave imkanı • EURO-AV Girişi 51 Ekran - Multisistem T51-340MN • Uzaktan Kumandalı • Özel CTI Renk Devresi • Türkçe Teletext (Telegün) Modülü ilave imkanı • EURO-AVGirişi 63 Ekran - Multisistem T63-360MN • Kare Ekran • Uzaktan Kumandalı • Özel CTI Renk Devresi • Türkçe Teletext (Telegün) Modülü ilave imkanı • EURO-AV Girişi (ciHnn) ŞİRKETLER GRUBU YILDIZ BARBAROS BULVARI NO: 137 80700 BEŞİKTAŞ / İSTANBUL 175 09 90OHAT) 70-82-95 EKRAN (100IDTV) • 100 Hz. Resim Frekanslı Profesyonel Digital Teknik • IDTV Geliştirilmiş Çözüm- lemeli Resim Sistemi • CTI Renk Geçişlerinde Tam Keskinlik Devresi • Multi Sis- tem (Çoklu Sistem) • Digital Resim Hafızası ile Ekranı 9 Farklı Resme Bölebilme • Elektronik Zoom ile Resmin Bir Bölgesinin Büyütülmesi • Ûuick TOP Teletext Sis- temi • 99 Program + 5 AV (Video) Program • 2 x 60 Watt Müzik Gücü Veren Aktif Sistem • (Video-Süper VHS Video • Satelit Alıcı • Kamera • CD Video • Bilgisayarj Giriş Terminalleri • Hi-Fi Stereo Çıkış Terminalleri • EURO-AV Girişi • Uzaktan Kumandalı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle