Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/16 HABERLERİN DEVAMI 22 ARALIK 1990
AmmanUan "Çevik Kuvvef'li Yazı..
(Baştarafi 1. Sayfada)
sa etrafında o kadar yt) tarhşsalardı daha iyi
olmaz mıydı? Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesi ta-
bii ki şarttır. Fakat savaş da çözüm değüdir."
Ama ne yazık ki bugünlerde ibre, barıştan
yana gözükmüyor. Barışçı çözüm için son ta-
rih olan 15 Ocak'a doğru gün sayılırken, Kör-
fez'de savaş rüzgarları daha şiddetli esme-
ye başladı. Bağdat'la Washington arasında
beklenen diyaloğun bir türlü gerçekleşme-
yişi, sıcak çatışma olasılığını arttırmış bu-
lunuyor.
•
Türkiye bir sıcak çatışmanın dışında kala-
bilecek mi?
Ankara'da edindiğimiz izlenimler, bu so-
ruya iyimser yanrtlar vermemizi engelliyor.
Üç noktanın altını özellikle çizmek isteriz:
(1) Türkiye'nin sıcak bir çatışmanın tümüy-
te dışında kalabilmesi gittikçe güçleşiyor. As-
keri çözümün ülkemizi de şu ya da bu ölçü-
de kapsayacak biçimde gerçekleşmesi ihti-
mali büyüyor.
(2) Türkiye, Arap dünyasına karşı bugüne
dek izlemiş olduğu geleneksel dış politika-
sından gitgide uzaklaşıyor. Her gecen gün
belirginleşen bu sapma, -eğer düzelmez ve-
ya frenlenmezse- ülkemizi yakın gelecekte
yalnız Irak'la değil, tüm Arap kamuoyuyla
karşı karşıya getirecektir.
(3) Yukarıdaki iki gelişmenin temelinde,
Cumhurbaşkanı Özal'ın Körfez kriziyle bir-
likte izlemeye başladığı kraldan çok kralcı po-
litika yatıyor. Özal, VVashington'un yönlen-
dirmesiyle çizilen bu politikayı, Başkan
Bush'la uyum içinde ve onunla direkt kanal-
lardan, bir yerde, tek başına sonuna dek sür-
dürmeye kararlı gözüküyor.
özal'ın Türkiye'yi Körfez krizinde sıcak ça-
tışmaya karıştırabilecek bu tutumunun en
son örneği, NATO Çevik Kuvveti'nin Güney-
doğu'ya davet edilmesidir.
Başkan Bush yönetimi, NATO Çevik Kuv-
veti'nin kara ve hava unsurlarına çağrı ya-
pılması için Ankara nezdindeki ilk girişimini
ağustos ayında gerçekleştirmişti. Ancak o
zaman, Irak'a karşı "kışkırticı olur" gerekçe-
siyle VVashington'un bu hamlesi püskür-
tülmüştü.
Aradan dört aya yakın bir süre geçtikten
sonra değişen nedir? Irak kaynaklı "tehdit"-
te büyüme mi var? Silahlı kuvvetlerimizin
Güneydoğu'daki gücü, Irak karşısında yeterli
caydırıcılığa sahip değil mi ki, ek olarak bir
de NATO bayrağı dalgalandırmak gereği du-
yuluyor? Dört ay önce VVashington'a bu ko-
nuda neden hayır denildi, bugün neden evet
deniliyor?
Bize öyle geliyor ki, bu soruların yanıtları,
ne hükümette, ne Dışişleri'nde, ne de Milli
Savunma'yla Genelkurmay'da bulunabilir.
Bu soruların tek bir gerpek muhatabı vardır,
o da Cumhurbaşkanı Özal'dan başkası de-
ğüdir. Yanrtlar da sadece onun kafasının için-
de olabilir.
O yüzden diyoruz ki, son derece tehlikeli
bir kumar oynuyor Sayın Özal; hem kendisi
hem de ülkemiz için riski son derece yüksek
bir kumar...
Çünkü Körfez'le ilgili olarak VVashington'-
un Ankara'ya yönelik başka ilginç talepleri
de yok değil. Dün yan çizilen kimi isteklere,
bugün, Çevik Kuvvet'te olduğu gibi evet de-
nilebilir mi?
BÎF sıcak çatışma durumunda, İncirlik Üs-
sü'nü Irak'ı vurmak için kullanacak mı Ame-
rikan savaş uçakları? izin, Sayın Özal'ın dü-
şündüğü gibi mi verilecek? incirlik'te neyin
olup bittiğini tam anlamıyla bilebiliyor mu-
yuz? Yani SEİA koşullarına uyuluyor mu?
Giderek kalınlaşıyor soru işaretlerinin çen-
gelleri. Özal'ın oynamakta olduğu kumar, ül-
kemizi kanlı bir maceraya sürükleyebilecek
özellikler taşıyor.
Çevik Kuvvet bunun en son örneği...
Türkiye, sıcak bir çatışmanın tarafı olmak-
tan kesinlikle kaçınmalıdır.
Ankara NÂTO'yu Inönü: Irak tehdit oluşturmuyor
Çağrı kararı 30 kasımda
(Baştarafi 1. Sayfada)
da alındığını ve daha sonra
"Başbakanlık emri"ne dönüş-
tUrüîdüğünü anlatan Alptemo-
çin, kuvvetin Irak tarafından
"kışkırticı" olarak nitelenmesi
olasıhğı konusunda ise "Herkes
nasd kabul ederse eder, onların
bilecegi iş" diye konuştu.
Alptemoçin, dün TBMM'de
muhalefet iiderlerine dış politi-
ka ve Körfez krizi konularında
bilgi verdikten sonra ANAP
Grup Yönetim Kurulu odasın-
da bir basın toplantısı düzenle-
di. Alptemoçin, çevik kuvvetin
Türkiye'ye gelişine ilişkin açık-
lamayı talebin karara bağlan-
masından sonra yapmayı karar-
laştırdıklannı, ancak konunun
basına aniden sızdığını söyledi.
Alptemoçin, bu çerçevede
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin NA-
TO ile temas kurarak çevik kuv-
vet istediğini ifade ederken "Bu.
savunmaya yönelik, egitim
maksatlı bir işbirliğidir" dedi.
Alptemoçin, özetle şu noktalar
ilzerinde durdu:
"• Türk Silahlı Kuvvetleri ül-
ke savunması için her türlü ted-
biri almıştır, almaya devam et-
mektedir. Bu talep yine eğitim
maksatlı bir işbirfigi çagnsıdır.
Defişik ülkelerin uçakianm ih-
tiva etmektedir. Savunmaya yö-
nelik bir işbiriiğidir. NATO'oun
gücü geldiğinde, mütecaviz ül-
ke bilir ki bu sembolik kuvvet,
bir tecaviiz anında NATO ülke-
leriain karşılık vereceğini göste-
rir. NATO üyesine bir saldırı
durumunda, NATO kararlılıgı-
nın bir ifadesidir.
• Türkiye kapı komşusu bir
ülkedeki olaylar nedeniyle ken-
di güvenliğini, bütünlügünü
saglamak amacıyla birtakım fa-
aliyetler yapacaktır. NATO ile
yapılan temas da bunun kapsa-
mındadır. TSK ülkemizin sa-
vunması için gereken her türlü
tedbiri aJmıştır. Türkiye soru-
nun banşçı bir biçimde çözü-
münden vanadır. Korfez'de 2
ağustos öncesindeki şartlann ye-
niden oluşması Türkiye'nin ta-
lebidir. Ulkemize yönelik bir
tehdit karşısında NATO'dan
caydıncı egitim maksatlı hava
kuvvetleri talep etmiştir."
Alptemoçin, daha sonra ga-
zetecilerin sorulannı özetle şöyle
yanıtladı:
"— Çevik kuvvet talebinin
savunma amaçlı olduğunu söy-
lediniz. Acaba bir saldın ihtima-
li mi var? Yoksa sadece tedbir
mi?
ALPTEMOÇİN — Konu iki
yönHı. Bir yönü NATO antlas-
ması. Buna göre üyelerine yapıl-
mış bir tehdidı NATO kendisi-
ne yapılmış addeder. BM antlaş-
masının 51. maddesi de aynı
çerçevededir. Sorun şuydu:
Acaba Türkiye'ye Varşova Pak-
tı dışında bir tehdit olduğunda
ne olacak? Açık olarak antlaş-
ma NATO üyelerine tehditten
bahsetmektedir. NATO Bakan-
lar Konseyi toplantılannda bu
anlayış tekrar edilmiştir. Bunun
protokolü de NATO doküman-
larında yer almıştır. Ama bütün
bunlar Türkiye'nin hazırhksız
olduğunu, TSK'nın güçsüz ol-
duğunu, Irak'ın saldırı ihtimali
olduğunu göstennez. Gelmesi
beklenen NATO kuvvetinin
önemi sizlerin takdirinize bağ-
lıdır. Gelen kuvvet NATO bay-
rağını göstermektedir. NATO
Bakanlar Konseyi kararları cer-
çevesinde gelerek caydıncı ve
uyancılık gorevini yapmaktadır.
Sakın ola ki hedefini şaşırma
demektedir. Gelecek uçakları n
mesajı budur. Yoksa Türkiye
sorunun banşçı çözümünden
yanadır.
— NATO'dan önce, ABD'-
den bu konuda bir istek geldi mi
gelmedi mi?
ALPTEMOÇİN — Uluslara
rası görüşmelerde, bir Ulkenin,
ABD'nin bir paketle gelmesi,
bir şeyler söylemesi mümkün
değildir. Bu temaslar bu seviye-
de yapılmıştır. Bizim tarafımız-
dan tartışılmıştır. Bize empoze
edilen şeyler olarak görmemek
gerekir. Uluslararası görüşme-
lerde açıklık hakimdir. Herkes
açık konuşuyor. Birtakım me-
sajlar tabii ki alınıp veriliyor.
Ama paket verme diye bir şey
yok. Beğendiklerimiz olur, be-
ğenmediklerimiz olur. ABD ile
fikir alışverişinde bulunulmuş-
tur. Ama Türkiye savaşı arzu et-
memektedir.
— Türkiye'de Irak'a karşı
ikinci bir cepbe açılması göriiş-
leri var mıdır?
ALPTEMOÇİN — Türkiye
savaşı asla arzu etmemektedir.
Bir başka cephe açılması isteği
asla yoktur. Bildiğiniz gibi cep-
he açmak, savaş açmak
TBMM'nin yetkisidir.
(Baştarafi 1. Sayfada)
açıklamada şu görüşler yer aldı:
"Türk hiikümeti toprakJann-
da Çevik Kuvvet'e mensap ha-
va birlikleri konuşlandmlması-
m talep etmiştir.
Çevik kuvvet, varlıgıyla itti-
fak dayanışması ve müttefik ül-
keler topraklanna yönelik teh-
dide karşı koyma azmini ifade
etmektedir. Bu güç aynı zaman-
da savunmaya yarduncı olmak-
tadır.
NATO Savunma Planlama
Komitesi bugün (dün), Türk
makanılannın taleplerini inceie-
mek üzere toplanmış ve karar
mekanizmasmı harekete geçir-
miştir. Ittifak şimdiye kadar ah-
nan tedbirlerden memnunlnk
duymaktadır."
Konuyla ilgili olarak dün ak-
şam Belçika Televizyonu'nda
açıklamalarda bulunan Belçika
Dışisleri Bakanı Mark Eyskens,
Türkiye'ye gönderilecek uçakla-
nn Irak'a saldın amacı taşıma-
dığını, sadece Türkiye'nin saldı-
nya uğraması durumunda dev-
reye gireceklerini söyledi. Ba-
kan, hükümetinin durumu ye-
rinde incelemek üzere Türkiye1
ye bir heyet göndereceğini de
doğruladı. Bu arada askeri kay-
naklar, Belçika'nın Türkiye'ye 18
Mirage uçağı yollayacağını ve
bunlara havadan karaya füzeler
monte edileceğini kaydettiler.
Ote yandan diplomatik kay-
naklardan sızan bilgilere göre
dün BrükseFde yapılan Savun-
ma Planlama Komitesi toplan-
tısında bazı tartışmalar cereyan
etti. Özellikle Almanlann uçak
yollama konusunda çekingen
bir tavır aldıklan, bazı kaynak-
larca öne sürüldü, ancak bu ha-
berleri doğrulatmak mümkün
olmadı. ltalya'nın filo gönder-
me konusunda tereddüte yer bı-
rakmayacak bir tutum içinde ol-
duğu, buna karşılık Belçika ve
Almanya'nın işbirliği yapacak-
lan ve ortak karar alacakları bil-
diriliyor.
Kimliğinin saklı kalmasını is-
teyen bir NATO yetkilisi ise AA^
nın Brüksel muhabirine, ittifa-
kın, bir üyesinden gelen bu yön-
de bir talebe karşı "hayır" ceva-
bını vermesinin düşünülemeye-
ceğini belirtti.
Büyükelçilerden oluşan Sa-
vunma Planlama Komitesi'nin
bu aşamada nihai karar almadı-
ğını, bunun da iki ulkenin talep-
le ilgili bazı teknik incelemeler
yapmak istemesinden kaynak-
landığım vurgulayan yetkili,
başlatılan süreç sonunda alına-
cak kararın kesinlikle "evet"
olacağına inandığını sözlerine
ekledi.
Washington muhabirimiz
Ufnk Güldemir'in haberine gö-
re ABD Savunma Bakanlığı
Sözcüsü Bob HaU, Türkiye'nin
Çevik Kuvvet'i daveti konusun-
daki sorulan yanıtlarken, "NA-
TO içindeki müzakerelerin ay-
nntısına pek girmek istemiyo-
nım. Ama genel olarak Türki-
ye'yi çok iyi bir müttefik ve NA-
TO ortağı olarak kabul ediyo-
ruz. Bu bakımdan de NATO
efer Türkiye'ye destek verirse,
biz doğal olarak destekleriz"
dedi.
Korfez'de durum
Körfez kriziyle ilgili olarak
Amerikan yetkilileri iyimserlik-
ten uzak açıklamalar yaparken,
Dışisleri Bakanı Baker, banş
şansımn iyice azaJdığını, Savun-
ma Bakanı Dick Cheney de
Irak'la savaş ihtimalinin gitgide
güçlendigini söyledi.
ABD Başkam Bush'un danış-
manı Brent Scowcroft ise, Irak
15 ocakta Kuveyt'ten çekilmez-
se ülkesinin "Direnmekten vaz-
gecmeyecegini", ancak 15 ocakın
saldın tarihi de olmadığını söy-
ledi.
Bush'un danışmanı yazılı
açıklamasında, Washington'un
hâlâ 3 ocağa kadar Bağdat'la
görüşme önerisine yamt bekle-
diğini söyledi.
Bağdat'ta bir Alman televiz-
yonuna açıklama yapan Sad-
dam Hüseyin de, Bağdat'ın hâ-
lâ ABD ile görüşmeler yapma-
ya hazır olduğunu belirtti.
Demîrel çağrıdan kaygıb
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel, Türkiye'ye
NATO Çevik Kuvveti'nin çağrıl-
ması konusunda, "Bu durumda
Irak'ın gazabını üzerimize cekip
duşmanca bir hareket yapmış
dunıma kendimizi sokmaz mı-
yız" diye sordu. Demirel, Kor-
fez'de banşçı çözüm istediklerini
vurguladı.
Dışisleri Bakanı Ahmet Kurt-
cebe Alptemoçin, dün DYP Ge-
nel Başkanı Demirel'i TBMM-
deki odasında ziyaret ederek
Türkiye^ıin NATO'dan Çevik'
Kuvvet çağırması ve Körfez'de-
ki son gelişmelerle ilgili olarak
bilgi verdi. Demirel görüşmeden
sonra yaptığı açıklamada, Çevik
Kuvvet'in Türkiye'ye gelmesinin
yarar ve zararlannı konuştukla-
nnı söyledi.
Ülke savunmasının her şey-
den önemli olduğunu vurgula-
yan Demirel, ulkenin bir tehdit
ya da tehlike karşısında olması
durumunda her türlü çareye
başvurulmasının kınanacak bir
durum olmadığını belirterek
şöyle konuştu:
"Yalnız bu tehdit acaba ne ka-
dar vakidir. Böyle bir tehdide
karşı tedbir alıyoruz derken teh-
didi tehlikeye çevirme bakımın-
dan kendi elimizle birtakım iş-
ler yapmıyor muyuz?"
"Irak, Türkiye'yi tehdit ede-
cek kadar güçlü mü?" sorusu-
nu yönelten Demirel, Irak'ın
Türkiye için bir tehdit olmasının
bir gereği olmadığını anlatarak
özetle şunlan söyledi:
"Ama bir çevik kuvvet Türki-
ye'ye çagnlırsa, Irak'ın gazabı-
nı üzerimize cekip duşmanca bir
hareket yapmış dunıma kendi
kendimizi sokmaz mıyız? Ayn-
ca tecriibelerimizle diyoruz ki,
ummadıgınız bir yerde bir em-
rivaki ile karşı karşıya kalıp, aksi
halde bulaşmayacağımız bir sa-
vasa Türkiye bulaşınıs olmaz
mı? Gelecek olan çevik kuvvet
nedir ki Türkiye'yi konıyacak?
Çevik kuvvetin arkasında NA-
TO olacaktır, ama bugün dün-
yada NATO'nun bir tek işi var.
O da, kendi kendini tasfiye et-
mek. Herkesin Irak ile uğraştı-
ğı bir zamanda Türkiye'nin dün-
yaya 'gelin, bizi bu Irak'tan
koruyun' demesi gibi bir durum
ile karşı karşıya kalmıyor mu-
yuz? Bu, Türkiye için bir zaaf
ifade etmez mi?"
(Baştarafi 1. Sayfada)
09.30'da Dışisleri Baksını Ahmet
Knrtcebe Alptemoçin'i
TBMM'deki odasında kabul
ederek yaklaşık 1 saat görüştü.
Alptemoçin'in, înönü'ye Körfez
krizindeki gelişmeler, Türkiye-
ye çağnlan NATO kuvvetleri ko-
nusunda bilgi verdiği görüşme-
de, SHP Genel Sekreteri Hikmet
Çetin ve gölge milli savunma ba-
kanı Erol Ağagil de hazır bulun-
dular. İnönü, bakanın kendile-
rine bilgi vermesini "gözel bir
olay" diye niteledi ve "Tabii bu,
Başbakan'ın veya sizin
TBMM'ye bilgi verme görevinizi
ortadan kaldırmıyor" dedi.
İnönü, "İçinde bulunduğu-
muz durumda özellikle Başba-
kan'ın Meclis'e bilgi vermesinin
önemini bir defa daha
vurguluyorum" diye konuştu.
İnönü görüşmeden sonra yap-
tığı açıklamada bakanın, NATO
kuvvetlerinin Türkiye'ye savun-
ma amaçlı olarak geleceklerini
söylediğini kaydetti. İnönü soru-
lan, özetle şöyle yanıtladı:
— Çevik kuvvetin gelme ge-
rekçesi hakkında bilfei verildi
mi?
İNÖNÜ— Savunma amaçlı
olduğu söylendi. NATO içinde-
yiz, dolayısıyla bize bir tecavüz
olursa, mesela NATO'nun koru-
yacağmı göstermek. Dedikleri
bu.
— Yeterli oldu mu?
İNÖNÜ— Muhalefet ve ka-
muoyu açısından yeterli değil.
Konulann Meclis'te tartışılma-
sı gerekir. Kamuoyunun dış po-
Iitikaya katılması, o ulkenin dış
politikasının daha etkili olması-
nı sağlıyor.
İnönü, görüşmede daha çok
bakanın bilgi verdiğini, çevik
kuvvetin NATO'da mevcut bir
usul olduğunu söylediğini de
anlattı.
Alınan bilgilere göre Alpte-
moçin, İnönü'den dün başlattı-
ğı Körfez gezisinde, ikili görüş-
me yapacağı Irak Devlet Başka-
nı Saddam Hüseyin'e "Batı'nın
Körfez sorununu, farklı yakla-
şımlar olsa da çözmeye kararlı
olduğu mesajını" vermesini is-
tedi. Alptemoçin, görüşme bi-
terken, înönü'ye isterse uzman-
ların içeride kalarak kendisine
detaylı bilgi verebileceklerini de
vurguladı. Ancak İnönu buna
ihtiyaç olmadığını söyledi.
İnönü'nün gezisi başladı
SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü'nün Körfez gezisi gecik-
meli başladı. İnönü'yü Am-
man'a götürecek özel uçağa
Esenboğa kulesinin, "permi"si
olmadığı gerekçesiyle kalkış iz-
ni vermemesi üzerine Dışisleri
Bakanlığı "permi"nin çok önce-
den verildiğini, sorunun kule ile
taşımacılık şirketi arasındaki an-
laşmazlıktan kaynaklandığını
bildirdi. Uçak yaklaşık bir saat
gecikmeyle havalandı.
Amman'a hareketinden önce
Esenboğa Havaalanı'nda bir ba-
sın toplantısı düzenleyen SHP li-
deri, Ortadoğu'da büyük güçler-
le Irak arasında bir savaş olası-
lığının giderek arttığını, ulusla-
rarası ortamdaki "savaşın san-
ki kader olduğu havası"nın
Türkiye'ye de yansıdığını kay-
detti.
Çıkacak bir savaşın hiçbir ul-
keye yarar sağlamayacağı görü-
şünü savunan İnönü, savaşın
özellikle Türkiye'nin çıkanna ol-
madığını belirterek şöyle konuş-
tu:
"Ben sonuna kadar banş için-
de çözüm yolu bulunabileceği-
ni söyleyen birisi olarak Ortado-
ğu'ya kendim gidip bu görüşü-
mü liderlere söyleyeceğim. Gö-
riiştüğüm liderlere, Türkiye'de
insanlann savaş istemediğini,
banş içinde düzenin yeniden ku-
rulmasım beklediklerini söyteye-
ceğim. Gezim, barışı saglamak
için yapılan, insanların savaşa
çaresiz bir biçimde gitmelerine
razı olmayan, son dakikaya ka-
dar banşı korumak için bütün
imkânlan kullanmak isteyen bir
insanın girişimidir."
İnönü, bir soru üzerine, Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal ve Baş--
bakan Yıldırım Akbulut'un,
Türkiye'nin savaş istemediği bi-
çimindeki demeçlerinin "eksik"
olduğunu söyledi. Türkiye'nin,
savaşa katılacağma ilişkin bir ta-
ahhütte bulunmadığını anımsa-
tan İnönü, Özal'm bu izlenimi
vermediğini kaydetti. İnönü,
"Her devletin ne yapacağı iyi bi-
linirse gerçekçi bir plan yapıla-
bilir ve bu da sonuç verir" diye
konuştu.
SHP Dışilişkiler Danışmanı
Mithat Sirmen, gölge savunma
bakanı Erol Ağagil ve 13 gaze-
teci de tnönü ile birlikte Am-
man'a gitti. Bu arada İnönü'nün
gezisine ekip göndermeyeceğini
daha önce açıklayan TKT Haber
Dairesi de SHP Genel Sekreteri
Hikmet Çetin'in talebi ve yoğun
eleştiriler üzerine 3 kişilik bir
ekfbi İnönü'yü izlemekle görev-
lendirdi.
SHP Genel Başkanı inonu
Körfez gezisinin ilk durağı olan
Ürdün'ün başkentınde gazeteci-
lerin sorulannı yanıtlarken Kör-
fez krizine banşçı çözüm bulun-
ması için her türlü olanağm de-
nenmesi gerektiğini belirtti ve
savaşın kesinlikle çözüm olama-
yacağını vurguladı. Irak'ın Ku-
veyt'i işgal ve ilhakım uluslara-
rası hukukun bir ihlali olarak ni-
teleyen SHP lideri, bölgede ba-
nş ve huzurun sağlanabilmesi
için Irak'ın öncelikle Kuveyt'ten
çekilmesi gerektiğini de sözleri-
ne ekledi. Bir gazetecinin "Sad-
dam Hüseyin'e nasıl bir mesaj
götürdüğünü" sorması üzerine
İnönü, mesajının özünü banşçı
çözümün oluşturduğunu belir-
tirken, Irak'ın da bölgede savaş
ve çatışmaya yol açmaması için
Kuveyt'ten çekilmesi gerektiğim
söyledi.
Ürdünlü bir gazetecinin Irak-
ın Türkiye'ye bir tehdit oluştu-
rup oluşturmadığına ilişkin so-
rusuna, "hayır" yanıtını veren
İnönü'ye "O zaman NATO çe-
vik gücünü neden çağırdı?" so-
rusu yöneltildi. İnönü bu soru-
yu yanıtlarken konunun NATO
çerçevesi içinde yer aldığını, ken-
disinin de buna henüz tam bir
anlam veremediğini, bu konuda
Türk hükümetinden ek açıkla-
maların yapılması gerektiğini
söyledi.
Bir soru üzerine İnönü, hükü-
metin Körfez'e ilişkin politika-
sıyla ilgili yönelişlerini birçok
açıdan eleştirdiğini de açıkladı.
SHP lideri bu sabah Ürdün
Kralı Hüseyin'le görüştükten
sonra öğleden sonra özel uçak-
la Bağdat'a gecerek Başkan Sad-
dam Hüseyin'le bir görüşme ya-
pacak. İnönü'nün yann Medi-
ne'de Suudi Arabistan Kralı
Fahd'la da bir görüşme yapma-
sı ve daha sonra Ankara'ya dön-
mesi bekleniyor.
G.Doğu'ya büyük yıgınak
(Baştarafi 1. Sayfada)
içerisinde F-4, F-104, NF-5 ve
RF-4 gibi uçaklar bulunuyor. Bu
hava unsurlannın büyük bölü-
mü bölgedeki Diyarbakır, Muş,
Batman ve Malatya-Erhaç hava-
limanlannda konuşlanmış bulu-
nuyor. Edinilen bilgilere göre
Diyarbakır ve Erhaç havaliman-
larında F-4 ve F-104 jet uçakla-
rı var. Batman'da ise RF-4 keşif
uçakları korfuşlandırıldı. Bu
arada Ankara'da bulunan 4.
Ana Jet Üs Komutanlığı'nda
konuşlu bulunan F-16 uçakları
da olası bir hava müdahaJesın-
de görev alacak kapasitedeler.
Bu uçaklann bölgeye intikalle-
ri ise yaklaşık 10 dakika sürü-
yor.
İncirlik tesisinde ise ABD'nin
401. taktik av grubuna ait 3 ay-
n uçak fılosu bulunuyor. Bilin-
diği gibi İngiltere'deki Upper
Heyford Üssü'nden Körfez kri-
zinin başlangıcından kısa bir sü-
re gelen F-lll uçaklanmn gidişi
süresiz olarak ertelenmişti.
Ağustos ayında ise yine 401. tak-
tik av grubundan İspanya'nın
Torrejon Üssü'nden F-16 uçak-
ları gelmişti. Bu uçaklann gidi-
şi de ABD'nin istemi üzerine
Türk Genelkurmay Başkanlı-
ğı'nca F-lirier gibi süresiz erte-
lenmişti. Son olarak Almanya
1
dan gelen F-15 uçakları ile İncir-
lik Üssü'nde yaklaşık 48 uçak-
hk bir güç bulunuyor.
Güneydoğu'ya sevkıyat
Diyarbaku- büromuzun habe-
rine göre Körfez krizinin başla-
masıyla artan, son 10 gün içeri-
sinde de yoğunlaşan Güneydo-
ğıj'ya askeri sevkıyat kapsamın-
da Kayseri, Amasya ve Bolu'da-
ki birliklerden getirilen sekiz bin
dolayındaki komanüo erinin
Irak sının kesimine yerleştirüdi-
ği belirtUiyor. BM'nin Irak'a
ambargo uygulamasının başla-
masının ardından sessiz bir gö-
rünüm sergileyen E-24 karayo-
lunun da son günlerdeki askeri
sevkıyat nedeniyle canhlık ka-
zandığı gözleniyor. GünUn he-
men her saatinde karayolu üze-
rinde araç-gereç yüklü askeri
araçlan görmek olası.
Cizre*nin Kasrik Boğazı'nda
düzenlenen araziye yüz kadar
tank yerleştirildi. Değişik bölge-
lerden Güneydoğu'ya getirilen
sekiz bin dolayındaki komando-
dan bin kadan Silopi yakınla-
nnda, Gümriik Müdürlüğü T1R
parkında oluşturulan çadırkent-
te bekletiliyor.
Irak'ın da Türkiye sınınnda-
ki asker sayısını arttırdığını bil-
diren askeri yetkililer, Trakya
bölgesinden önümüzdeki gün-
lerde trenle getirilecek 4500 pi-
yade erinin Kurtalan üzerinden
bölgeye dağıtılacağını söyledileT.
Üsler
(Baştarafi 1. Sayfada)
alınıyor.
Diyarbakır 2. Taktik 8. Ana
Jet Üssü'ne bağlı, çoğunluğunu
F-16'lann oluşturduğu uçaklann
son üç gündür kent üzerinde al-
çak uçuş yaptıkları gözleniyor.
KÜÇÜK EKRAM
MUCİZESİNDEN...
DEV EKRAN
MUCİZESİNE
37 EKRAN
Pal/Secam
P37-330PS
• Özel CTI Renk Devresi ile
Renk Geçişlerinde Tam
Keskinlik
• Otomatik Kanal Arama
Sistemi
40 Ekran - Multisistem
55 EKRAN Multisistem
T 55- 340
• Full Flat Square (Düz Kare Ekran)
• EURO-AVGirişi
• Uzaktan Kumandalı
• Özel CTI Renk Devresi ile Renk
Geçişlerinde Tam Keskinlik
• TürkçeTeletext (Telegün) Modülü
ilave imkanı
P40-340MN
• Full Flat Square
(Düz Kare Ekran)
• Uzaktan
Kumandalı
• Özel CTI Renk
Devresi
• Türkçe Teletext
(Telegün) Modülü
ilave imkanı
• EURO-AV Girişi
51 Ekran - Multisistem
T51-340MN
• Uzaktan
Kumandalı
• Özel CTI Renk
Devresi
• Türkçe Teletext
(Telegün) Modülü
ilave imkanı
• EURO-AVGirişi
63 Ekran - Multisistem
T63-360MN
• Kare Ekran
• Uzaktan Kumandalı
• Özel CTI Renk
Devresi
• Türkçe Teletext
(Telegün) Modülü
ilave imkanı
• EURO-AV Girişi
(ciHnn)
ŞİRKETLER GRUBU
YILDIZ BARBAROS BULVARI NO: 137
80700 BEŞİKTAŞ / İSTANBUL
175 09 90OHAT)
70-82-95 EKRAN (100IDTV)
• 100 Hz. Resim Frekanslı Profesyonel Digital Teknik • IDTV Geliştirilmiş Çözüm-
lemeli Resim Sistemi • CTI Renk Geçişlerinde Tam Keskinlik Devresi • Multi Sis-
tem (Çoklu Sistem) • Digital Resim Hafızası ile Ekranı 9 Farklı Resme Bölebilme •
Elektronik Zoom ile Resmin Bir Bölgesinin Büyütülmesi • Ûuick TOP Teletext Sis-
temi • 99 Program + 5 AV (Video) Program • 2 x 60 Watt Müzik Gücü Veren Aktif
Sistem • (Video-Süper VHS Video • Satelit Alıcı • Kamera • CD Video • Bilgisayarj
Giriş Terminalleri • Hi-Fi Stereo Çıkış Terminalleri • EURO-AV Girişi • Uzaktan
Kumandalı