Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ARALIK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/11
\
Major, Bush ile
görüştü
• WASHINGTON (AA)
— ABD Başkanı George
Bush, Thatcher'ın yerine
başkanlığa getirildikten
sonra VVashington'u ilk kez
dyaret eden İngiltere
Başbakanı John Major'ı
dün kabul etti. Görüşmede,
(rak'ın Kuveyt'ten çekilmesi
konusunda iki ülkenin
kararhhğının vurgulandığı
belirtildi. Bush ve Major,
Camp David'de
sürdürecekleri
görüşmelerden sonra bugün
bir basın toplantısı
düzenleyecekler.
Gürcistan'da iç
güvenlik
• MOSKOVA (AA) —
SSCB'de Gürcistan
Cumhuriyeti Parlamentosu
dün aldığı bir kararla kendi
iç güvenlik gücünü
kuracağını ilan etti. Resmi
haber ajansı TASS'ın
bildirdiğine göre, Gürcistan
Parlamentosu'nun aldığı
karar uyarınca kurulacak
olan Gürcistan iç güvenlik
kuvvetlerinde 18 yaşına
gelmiş olan GUrcü erkekler
görev yapacak, ancak bu
gücün komutanları
"profesyonel" olacak ve
"sözleşmeli olarak"
çahşacak.
BMKıbra
Banş Gticti
• NEW YORK
(Cumhuriyet) — BM
Güvenlik Konseyi dün
Kıbrıs'taki Banş Gücü'nün
fînansmanı sorununu altı
ay sonra yeniden görüşme
karan aldı. Oy birliği ile
kabul edilen karar, Banş
Gücü'nün fınansmanının
"daha sağlam ve anlamlı"
bir yapıya kavuşturulması
için "yeni yöntemler"
araştınlmasım istiyor.
Kıbrıs'taki Banş Gücü'nün
finansmanı diğer BM
birimlerine benzemeksizin
"gönüllü katkılarla"
sağlanıyor. Kanada, Kıbns
Banş Gücü'ne asker
gönderen ülkelerden biri
olarak bu dururnun
değişmesi yönünde uzun
süredir girişimlerde
bulunuyor. Dün oylanan
karar tasarısından önce,
geçen hafta Kanada, Banş
Gücü'nün de diğer BM
finansmanlan gibi bütün
üyelerin katkılanyla fınanse
edilmesini istedi.
SSCB DışişleriBakanı Eduard Şevardnadze'nin gönevinden ayrılması Washington'da kaygıyarattı
ABD'de istifa şokuŞevardnadze'nin beklenmeyen istifası, ABD
başkentinde SSCB'nin geleceğine ilişkin
kaygılan güçlendiren bir etki yaptı. Dışişleri
Bakanı James Baker, Şevardnadze'nin istifasını,
"SSCB yönetimine uyarı" şeklinde değerlendirdi.
tesi Washington Fbst da dün bir
"Şevardnadze özd eki" yayınla-
dı.
Şevardnadze'nin istjfasının
ABD'yi bu kadar etkilemesinin
nedenlerine baluldığında şoyle
bir manzara ortaya çıkıyor:
Şevardnadze, her şeyden ön-
ce, 2O.yüzyılın en önemli geliş-
melerinden birisi olan soğuk sa-
vaşın sona erdirilmesi sürecine,
perde arkasında "kişisel" dam-
UFUKGÜLDEMtR
WASHINGTON — SSCB
Dışişleri Bakanı Eduard Şevard-
nadze'nin ani istifası ABD baş-
kentinde şok etkisi yaptı. Bu is-
tifanın Sovyet - ABD Uişkileri-
ni nasıl etkileyeceği gündemin
birinci sırasına otururken ABD
Dışişleri Bakanı James Baker is-
tifa üzerine ani bir basm toplan-
tısı yaptı. Başkentin ciddi gaze-
gasını vuran bir Dışişleri Baka-
nı oldu. 1985 ortalanndan 1987
başına kadar dönemin ABD Dı-
şişleri Bakanı George Shultz ile
yaptığı 30'dan fazla görüşmede,
bizzat Şeyardnadze'nin deyimi
ile iki dışişleri bakanı arasında
"Abamdan uzak, eşsiz" bir ilişki
gelişti. Shultz ve Şevardnadze1
nin henüz ABD ve SSCB'nin
"hasun" olduğu dönemde geliş-
tirdiği bu yumuşak ilişki, James
Baker, ABD Dışişleri Bakanlı-
ğı'na atandıktan sonra
"olgunlnk" dönemine girdi. Ge-
çen yıl başmdan bu yana Baker
ve Şevardnadze 25 kez buluştu
ve silahlann sınırlandınlması
müzakerelerinden Körfez krizi-
ne kadar ülkelerinin dış politi-
kasını görülmemiş bir noktada
birleştirdi.
Bu süreçte iki ülke arasında-
ki ilişkilere Şevardnadze'nin ki-
şiliğinin katkısını kavramak için
dün eski ve yeni ABD dışişleri
bakanlannm, Sovyet meslektaş-
larının istifasından sonra söyle-
diklerine bakmak yeterli.
Shultz, "Şevardnadze gercek bir
insandı. Düşünen, duygulan
olan bir insan. Çetin bir miiza-
kercciydi, ama verdigi her sözii
de yapö" dedi. Baker ise Şevard-
nadze"yi sözünün eri, cesur ve
prensip sahibi bir insan olarak
tanıdım diye konuştu.
Ancak bu övgülerin temelin-
AZ ZAMANDA ÇOK OLAY — Döoeminde tarihi döaüşumler yaşandı ve muhafazakârlann boy hedefı oldu.
PORTRE EDUARD ŞEVARDNADZE
Perestroykanın dünyayı dolaşan lokomotifiSSCB Dışişleri Bakanlığı görevinden
"ülkenin diktatörliiğe yönelmesini" ve
"mubafazakârlardan gelen saldınlan"
gerekçe göstererek istifa eden Eduard
Şevardnadze, dünya poitika tarihine,
soğuk savaşı sona erdiren kişi olarak
geçti.
Şevardnadze'nin dışişleri bakanlığı
görevindeki 5 yılhk icraatı, dünyanın
tarihi dönüşümlerini yansıtması
açısmdan bir ayna özelliği taşıyor.
Eduard Şevardnadze'nin görevde kaldığı
süre içinde SSCB dış politikasında
gerçekleştirilen önemli dönüşümleri
şöyle özetlemek mümkün:
Dogu-Balı ilişkiieri —
Şevardnadze'nin göreve başladığı tarihte
Batı ile Doğu arasında esen "soğuk
savaş" rüzgârlan, ABD ve SSCB'nin
olağanustü gayretleriyle geçen ay
gerçekleşen AGİK zirvesiyle tamamen
tarihe kanştı. Şevardnadze, bu durumun
gerçekleşmesinde, Avrupa ve ABD'de
yaptığı temaslarla büyük bir rol oynadı.
İngiltere, Fransa ve Almanya ile işbirliği
anlaşmaları imzalanmasında etkili oldu.
Silahsızlanma — Şevardnadze'nin
görev yaptığı sırada, SSCB, tarihinin en
büyük silahsızlanma anlaşmasına imza
attı. Avrupa'da Konvansiyonel Kuvvet
îndirimi Antlaşması (AKKA), Paris'te,
geçen ay NATO ve Varşova Paktı üyesi
ülkelerce imzalandı. Antlaşmanın
gerçekleşmesinde, Şevardnadze'nin,
ABD'li meslektaşı James Baker ile
yaptığı ikili görüşmelerin payı büyüktü.
ABD ve SSCB arasında orta menzilli
nükleer silahlann kaldınlmasına ilişkin
antlaşma da Şevardnadze döneminde
gerçekleştirildi. Ayrıca, uzun menzilli
nükleer silahlann kaldınlmasına ilişkin
ABD ile SSCB arasındaki
anlaşmazlıkların büyük bölümü,
Şevardnadze'nin, Baker'la Washington
ve Moskova'daki görüşmelerinde
ortadan kalktı.
Almanya'nın birieşmesi — Yirminci
yüzyılın ikinci yarısına damgasını vuran
olaylann en önemlilerinden biri olan
Almanya'nın yeniden birieşmesi de
SSCB'nin yaptığı jestle gerçekleşti.
Almanya'nın birleşmesine giden yolu
açan "2 artı 4" toplantılannda Dışişleri
Bakanı Şevardnadze tarafından temsil
edilen SSCB, önce karşı çıktığı
Almanya'nın NATO üyesi olması
fıkrine, sıcak yaklaşınca, Almanya
sorunu da halledilmiş oldu.
Doğu Avrupa — Şevardnadze
döneminde, Doğu Avrupa'da tarihi
dönüşümler yaşandı. Komünist
yönetimler, Doğu Avrupa'da görevden
bir bir uzaklaştılar. Varşova Paktı
önemini yitirdi. SSCB ise tüm bu
gelişmelere pek ses çıkarmadı. lşte,
Şevardnadze'nin, muhafazakârlar
tarafından boy hedefi haline gelmesinin
en önemli nedenlerinden birini de Doğu
Avrupa'ya ilişkin sürdürülen bu politika
oldu.
Bölgesel sorunlaf — SSCB, bir yanda
soğuk savaşın sona erdirilmesi için
çabalannı yoğunlaştırırken bir yanda da
bölgesel sorunların çözümüne ilişkin
ABD ile uzlaşma politikasına girdi.
Küba, yalnız bırakıldı. Kampuçya'ya
ilişkin uzlaşma zemini sağlandı, hatta
hatta Şevardnadze ile Baker'ın
ABD'deki son görüşmelerinde Angola
konusunda da anlaşma sağlandı.
de yatan olgu, Şevardnadze'nin
Batı ve özellikle ABD ile sıcak
ilişkiler özledığı ve bu doğrultu-
da da Gorbaçov'u etkilediği ger-
çeği idi. Durum bu olunca da
Şevardnadze'nin istifası ABD1
de, gerçek Sovyet - Amerikan
ikili ilişkilerinde yanm kalmış iş-
ler, gerek Körfez krizi kapsa-
mında işbirliği, gerekse de bu is-
tifanın Sovyetler'in derin bir is-
tikrarsızlık, hatta çöküntü için-
de olduğunu göstermesi nede-
niyle karamsar duygulara yol aç-
tı. öraegin ABD Dışişleri Baka-
m Baker, önceki gün Sovyet
meslektaşının istifasıyle ilgili
olarak yaptığı basın toplantısın-
da, "Şevardnadze'ııin, Sovyet-
ler'in bir dikutörtnie doirn yol
aldığı uyansı dddiye alınmalı-
dır" dedi.
Şevardnadze'nin bu uyansı,
Sovyet - Amerikan iliskilerini
şöyle etkikyebilir: ABD bilindiği
gibi Körfez krizi kapsammda
Sovyetler'in gösterdiği işbirliği-
ni, daha birkaç hafta önce Şe-
vardnadze'nin kişisel cabalan
sayesinde ödüllendirme yoluna
gitmiş, Kongre'nin itirazlanna
karşın Sovyetler'e kredi musluk-
larını açmıştı. Oysa Şevardnad-
ze'nin istifa gerekçesi, Kremlin
duvarlannm arkasmdaki gizemli
Sovyet siyasi yaşamınm nasıl ge-
lişeceği konusunda ABD'ye bir
uyan görevi yaptı. Bush şimdi,
gjasnost ve perestroykarun başa-
nya ulasacağından eskisi kadar
emin olmayabilir. Sovyetler'e
"•cil destek" verilmesine zaten
karşı çıkmış olan Kongre de Şe-
vardnadze'nin istifasını özür
olarak kullanarak muhalefetin
şiddetini arttırabilir. Bu da
ABD'nin Sovyetler'e kredi ve ti-
caret desteğinde tereddüte yol
acabilir.
Bu tereddüt ise Körfez knan-
de ABD Sovyet işbirliği üzerin-
de bazı yansunalar yapabilir. Şe-
vardnadze'nin istifasından son-
ra CIA tarafından üst düzeyde-
ki ABD makamlanna gönderi-
len olası Sovyet Dışişleri Bakan-
lan listesinde Gorbaçov'un Or-
tadoğu danışmanı Yevgenl
Primakov'un da adı vardı. Pri-
makov, bilindiği gibi geçen gün-
lerde birkaç kez Gorbaçov tara-
fından Irak'a gönderilmiş ve
Irak'a bazı tavizler verilmesi
karşılığında Saddam Hüseyin-
in Kuveyt'ten çekileceği düşünce-
sinin vaftiz babalığını yapmıştı.
Oysa Şevardnadze, bu konuda
ABD çizgisiyle aynı paraleldey-
di. ABD'nin dış politika konse-
yinden Micheal Mandeibaun^
un dün söylediği gibi "Bu konn-
da ondan daha fazla Amerikan
yanlısı kimse bulunmuyordu."
Eğer Sovyet Dışişleri Bakanlığı-
na şimdi Primakov getirilirse bu
Saddam Hüseyin'e, Sovyetler'in
kendisine bakışında bir değişik-
lik olduğu sinyalini verecek ve
Irak'ın pozisyonunda kemikleş-
me yaratabilecek. Primakov bu
göreve getirilmese dahi Batı çiz-
gisindeki Şevardnadze'nin istifa
etmiş olması başlı başına Irak li-
deri Saddam Hüseyin'i cesaret-
lendirebilecek bir olgu.
İstediğiniz marka
İstediğiniz model
istediğiniz renk
'**»
"Şirketinize Özel"
Otomobil
İsteyin yeter!
Halkbank yepyeni bir kredi uygulamasını kurumlann
hizmerine sunuyor. Halk kredisi koşullarıyla...
Şirketinizin, kuruluşunuzun ihtiyacı olan, 2000 cc'ye
kadar tüm otomobiller için, otomobilin toplam bedelinin
%70'ine kadar krediyi Halkbank'tan alabilirsiniz.
Uygun faizle, uygun ödeme koşullarıyla...
Üstelik, borcunuz azaldıkça, ödediğiniz faiz de azalıyor.
Vade; 24 aya kadar...
Önce, şirketinizin ihtiyacı olan otomobile karar verin,
sonra Halkbank'a uğrayın.
Kitlesel Bankacılık
"Büyük düşünün, büyüyün"
HALKBANK
TÜRKİYE HALK BANKASI
Ç a l ı ş a n a . ü r e t e n e k a v n a k .
TT5
POLİTIKADA
SORUNLAR
ERGUNBALa
Şevardnadze'nin İstifası
Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin
istifası, Batı dünyasmda derin kaygı yarattı. Bu kaygının
SSCB'de reformcu çevreler VB bir dizi cumhuriyet tarafından
da paylaşıldığı gözleniyor.
Şevardnadze'nin istifasında ağırlıklı olarak iç politika rol oy-
namakla birlikte dış politikanın da önemli yer tuttuğu söyle-
nebilir.
Şevardnadze, önceki gün tüm dünyada sürpriz yaratan is-
tifasını açıklarken Başkan Mihail Gorbaçov'a istediği çok ge-
niş yetkilerin verilmesine karşı çıkarak ülkenin "diktatörtüğe
gittiğini, gericilerin (muhafazakârlar) ağırlıklarını giderek art-
tırdığını, demokratlarla reformcuların ise sindiğini" söyiedi.
Sovyetler'de yaşanmakta olan etnik huzursuzluk ve eko-
nomik bunalım nedeni ile son zamanlarda gerek Kızılordu
gerekse KGB'de tedirginliğin arttığı, otoriter eğilimlerin güc-
lendiği bir gerçek. Bunun ilk işareti aralık ayının başında or-
taya çıkmış, 2 aralıkta Gorbaçov, ılımlı ve reformcu olarak ta-
nınan İçişleri Bakanı Vadım Bakatin'i görevinden alarak ye-
rine Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkezi Köntrol Komis-
yonu Başkanı Boris Pugo'yu getirmişti. İçişleri Bakan Yar-
dımcılığı'na da Afganistan'daki Sovyet biriiklerine komuta
eden General Boris Gromov'u atamıştı.
Cumhuriyetlerdeki aynlıkçı eğilimlerden, Kızılordu'nun yanı
sıra KGB'nin de büyük huzursuzluk duyduğunun bir çarpıcı
örrteği ise 11 aralıkta gözler önüne sergilendi. Bu tarihte KGB
Başkanı Vladimir Kruçkov, hiç alışılmamış biçimde televiz-
yona çıkarak yaptığı uyarıda, "Örgütün, ülkeyi parçalamak
isteyen iç ve dış güçlere karşı ulusal bütünlüğü korumak için
gereken her yola başvuracağını" söyledi. Kruçkov, anlamlı
bir açıklamada daha bulunarak hükümetin KGB'ye hareke-
te geçme izni verdiğıni belirtti. Böylece, Gorbaçov'un hızla
yayılan kaosa karşı mücadele etmek için giderek orduya ve
KGB'ye yanaştığı anlaşılıyordu. Sovyet Başkanı bu hafta ba-
şında çalışmalarına başlayan Halk Temsilcileri Kongresi'nde
yaptığı konuşmada da "Gerilim bölgelerinde gerekirse ola-
ğanüstü durum ilan edebileceğini" söyledi. İlginç bir nokta,
Gorbaçov'un bu açıklamayı yapmasından kısa süre önce, Kı-
zılordu komutanlannın Sovyet Başkam'na gönderdikleri açık
mektupta, "gerilim bölgelerinin olağanustü durum çerçeve-
sinde kararnameterle yönetilmesini" istemiş olmalan idi. Sert-
lik yanlılarının olağanustü durum ilan edilmesini istedikleri
cumhuriyetlerin başında Moldavya, Azerbaycan ve Şevard-
nadze'nin vatanı olan Gürcistan bulunuyor.
Gorbaçov'un içeride sertlik yanlılarına giderek yanaşıp tek
adam yönetimine yönelmesinm, Şevardnadze'yi kaygılandır-
dığı anlaşılıyor. Nitekım Dışişleri Bakanı, önceki günkü kc-
nuşmasında, Gorbaçov'a istediği geniş yetkilerin verilmesi-
ne karşı çıkarak bu kaygısını açıkça dile getirmiş ve ülkenin
bir diktatörlüğe gittiğini ileri sürmüştür.
Şevardnadze'nin istifasında dış politika konusunun da
önemli rol oynadığı söylenebilir Şevardnadze döneminde,
ABD ile silahsızlanma anlaşması imzalanmış, Sovyet birlik-
leri Afganistan'dan çekilmiş, Doğu Avrupa Sovyet denetimin-
den çıkmış, iki Almanya birleşmiş ve Körfez krizinde Sovyet-
ler Birliği, ABD ile tam bir dayanışma göstermiştır.
Sovyet muhafazakârları muhtemelen silahsızlanma antlas-
masının dışında, bu atılımların hiçbirinden hoşnut değildiler.
Onların açısmdan Afganistan'dan çekilme SSCB için büyük
bir prestij kaybı oluşturmuş, Doğu Avrupa'nın elden gitmesi
ile Sovyetler Birliği'nin stratejik konumu zayıflamıştı. Silah-
sızlanma konusunda bile Kızılordu'da bir dizi komutanın, Sov-
yetler'in gereğinden fazla silah indirimi yaptığından yakın-
dıkları söyleniyordu.
Ancak Şevardnadze ile muhafazakârlar sırasındaki asıl sür-
tüşmenin Körfez krizi konusunda patlak verdiği görülüyor-
du. Sovyetler'in Körfez krizinde ABD'nin izinde gitmesi, ba-
ğımsız bir politika geliştirmeyip ikinci planda kalması ve Irak
gibi eski bir müttefike karşı cephe alması, muhafazakârları
tedirgin ediyordu. En büyük kaygılan ise Sovyetler'in ABD-
nin peşinde bir savaşa sürüklenmesi idi. Şevardnadze, bu
kaygılan yatıştırmak için Irak'a karşı Güvenlik Konseyi karar-
larını desteklemekle birlikte, bu ülkeye yapılacak bir askeri
müdahaleye katılmayacaklannı birkaç kez yinelemişti. Ancak
iki hafta kadar önce yaptığı bir açıklamada, "Sovyet vatan-
daşlarının hayatı tehlikeye girdiği takdirde, askeri müdaha-
leye katılabileceklerini" söyledi. Bu açıklamanın muhalifle-
rini kuşkulandırdığı anlaşılıyor.
Şevardnadze'nin istifası Batı'da derin kaygı yarattı, ama so-
runa Sovyetler'in Ankara Büyükelçisi Albert Çernişev'in açı-
smdan bakmak da olası. Sayın Çernişev, Şeyardnadze'nin
istifasının "demokratik mekanizmanın işlediğini gösterdiğini"
söyledi.
Andrei Gromiko'nun 20. yüzyılda en uzun süre Dışişleri Ba-
kanlığı yapan yetkili olduğu anımsandığında, Çernişev'in de-
ğerlendirmesinde gerçek payı bulunabilir.
KARADENİZ İŞBİRLİĞİ
Anlaşma için
zemin hazırlandıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Karadeniz'de kıyısı bu-
lunan dort ülke dışişleri bakan-
lığı yetkilüerinin Ankara'da
yaptıkları bir buçuk günlük
toplantı, Karadeniz Ekonomik
tşbirliği Bölgesi (KEİB) proje-
sinin ana hatlarını belirledi.
Bölgenin kuruluşuna ilişkin
"indefler deklarasyonu"nun
nisan ayında imzalanması bek-
leniyor.
Toplantıya katılan Türk he-
yetine başkanlık eden Dışişleri
Bakanlığı Ekonomik Işlerden
Sorumlu Müsteşar Yardımcısı
Büyükelçi Tanşug Bleda, Anka-
ra'da ekonomik işbirliği şema-
sının genel çerçevesinin belir-
lendiğini ifade ederek "Amaç,
Ik adunı en sağlam bicimde at-
maktı, ba başanlmıştır" dedi.
Karadeniz ekonomik işbirli-
ğinin çeşitli açılardan ele alın-
dığını belirten Bleda, şu unsur-
lar üzerinde durdu:
1- Bu proje AGİK çerçevesin-
de öngörülen bölgesel işbirliği
uygulamalannın bir örneğidir.
2- Dört ülke arasında hükü-
metlerarası işbirliği geüşecektir.
3- Ülkelerin özel sektörleri
doğrudan ilişkiye geçerek ortak
çalışmalannı geliştireceklerdir.
4- tşbirliği şemasımn muhte-
mel yapısı belirlenmiştir. Bir
sekretarya şimdilik söz konusu
değildir, ancak çalışma gruplan
ve çeşitli alanlarda bakanlara-
rası toplantılar öngörülmekte-
dir.
Büyükelçi Bleda, toplantıda
ayrıca bir Karadeniz ödemeler
Bankası ve dört ülkenin istatis-
tik enstitüleri arasında bilgisa-
yar ağı oluşturularak bir veri
bankası kurulmasının kararlaş-
tırıldığını da duyurdu.
SSCB'den Karadeniz'e yakın
altı cumiıuı ıjciuı yetkililerini
de bir araya getiren bir buçuk
günlük toplantıda KEİB çerve-
sinde bundan sonra yapılacak
çalışmalann takvimi şöyle be-
lirlendi:
1- Türkiye"nin sunduğu çer-
çeve antlaşması, oluşturulacak
bir yazım grubu tarafından ye-
niden kaleme alınacak.
2- Hazırlanan belge büyük
olasılıkla şubat ayında Mosko-
va'da ya da SSCB'nin Karade-
niz kıyısındaki bir kentinde
dört ülke yetkiüleri tarafından
parafe edilecek; bu toplantıya
da Ankara toplantısmda oldu-
ğu gibi dışişleri bakan yardım-
cıları katılacak.
3- Çerçeve anlaşmasının bir
özeti niteliğini taşıyacak "he-
defler deklarasyonu" nisan
ayında imzalanacak. Türkiye,
bu imza töreninin Istanbul'da
ve mümkün olursa dört ülke li-
derlerinin katılacağı bir zirve
toplantısmda gerçekleşmesini
istiyor. Bu yöndeki karann
Cumhurbaşkanı özal'ın mart
başında Moskova'ya yapacağı
ziyaret sırasında kesinleştirile-
bileceği belirtiliyor.
Ankara'daki toplantıya katı-
lan Ermenistan Dışişleri Bakan
Yardımcısı Yegiazaryan ise top-
lantının en çok ilgi gören ko-
nuklanndan biri oldu. Dışişle-
ri Bakanlığı yetkiüleri, Erme-
nistan'ın heyetteki temsilinin
Moskova tarafından kararlaştı-
nldığını belirtiyorlar. Bu geliş-
menin Türkiye ile Ermenistan
Sosyalist Cumhuriyeti arasında
ikili bir işbirliği anlaşmasının
yolunu açacağı şeklindeki yo-
rumlara ise diplomatik çevreler
"şimdilik temkinli" yaklaşıyor.
Böyle bir anlaşmanın ancak
önümüzdeki yılın ikinci yansın-
da gündeme gelebileceği ifade
ediliyor.