28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 DİZİ-RÖPORTAJ 19 ARALIK 1990 Baharda kırılan mor çiçekli dalgibi15KASIM1934 Niyetim ciddi nikâhma talibimHiç şaka değil, gayet ciddi söylüyorum. Oturup biraz düşündüğün takdirde, senin de kabul edeceğin birtakım muhakemelerden sonra, dünyada bundan daha muvafık bir şey yapamayacağız neticesine vardım. Günün birinde nasıl olsa uzun bir yolculuk için bir arkadaş arayacağız. Ayşeciğün. Nikâhına talibim, yani işim oldu. Daha tamamen olmadı, fakat ben de düğün yapalım de- medim... Esas itibariyle hallol- du. Vekil Bey "her yerde müfit olabilirsiniz" dedi. "Hem ben daha ziyade devlet mekanizma- sı içinde çaltşmak için yetişti- rildim" dedim. Güldü: "Sizin hakınızda hiçbir menfi kanaati- mlz yoktnr. Şekil biraz fena idi, siz ne maallimi idiniz?" dedi. "AJmanca muaUimi idim.", Te- ki, Hasan Ali Bey'e söykyin münhftl yer varsa sizi tayin et- sin." Derhal dışan fırladım. Ta- bii daha evvel bir teşekkür savu- rup elini sıkmayı unutmadım. Hasan Ali "Bir istida ile mura- ctat et, istidam Vekil Bey'e go- tönneye mecburum" dedi. Bir kötüledim, ama derhal bir isti- da kaleme aldım. Vekil'e götur- düler, altına muvafıktır (uygun- dur) makamına (yerine) bir "M." koyup iade etmiş. Gelelim nikâh meselesine. Hiç şaka değil, gayet ciddi söylüyo- rum. Oturup biraz duşunduğün takdirde senin de teyakkun (ka- bul) edeceğin bir takım muha- kemelerden sonra dünyada bun- dan daha muvafık birçok şeyler yapamayacağımız neticesine vardun. Günün birinde nasıl ol- sa uzun bir yolculuk için bir ar- kadaş arayacağız ve ben, bunun, bana senden daha yakın olaca- ğını tahmin edemiyorum ve is- temiyorum da. Bilmem senin için nasıl. Yani ahbaplığımızı "Kıriangıçlar" hikâyesı gibi bi- tirmek istemiyorum. O hikâye- yi Sinop Hapishanesi'nde yazar- ken aklımda hep sen vardın. Ne fesat ve ahlaksız adarmm değil mi?.. Bu mesele üzerinde uzun boylu konuşmaya hacet yok. Bu sefer ben Ankara'ya gelirken Haydarpaşa Vapunr'nda sana böyle bir sey söylediğim zaman "Ben kansmam" demiştin. Yi- ne kanşma, ben kanşayım ve sen bana tabi ol. Hem sen be- nim gibi efendiyi mum ile arasan bulamazsm. Güzellik de senden fersah fersah ileride. Me- sela bir Grek burnu bir Ay- şe kıymetinde. Boy pos Al- lah'a şükür yerinde, hiç olmaz- fık ve hakiki esbap (nedenler) bulursun, nedense kafanın be- nimkine benzeyen bir mihaniki- yeti (mekanizması) var... Bu ka- rara nasıl vardığımı uzun uzun yazsam soğuk kaçacak. Sen ze- ki kızsın maşallah, anlarsın... Daha birçok şeyler yazmak iste- rim ve yazabilirim belki, fakat insan istediği kadar samimi ola- mıyor ve böyle şeylerde tam sa- mimi olunamazsa hiç söyleme- mek daha iyıdir. Fakat bütün bunlar tali se- bepler. Asü sebebi yazamıyo- rum, çttnkU ifade edemiyorum. Seninle evlenmek istiyorum iş- te, evvela bunu istiyor sonra bu- nu neden istedigimi düşünıiyo- rum. Bilmem anlıyor musun? Bana derhal cevap yaz, erkek- sa seninkine muvafık. Akıldan çe bir cevap. Bu meselede ben- yana hiç değilse sen bir şey söy- den baska turlü düşünceğin ak- leyemezsin. Yani birbirimize bir hma bile gelmiyor. Hele bir mı- şey söyleyecek halimiz. yok. Aşk nn kınn et, vallahi kaçınnm. ve muhabbet meselesine gelince, beraber gitmekten sıkılmayacak kadar birbirimizden hoşlandığı- rruzı zannediyorum. Suluca âşık olacak kadar çocuk değiliz her- halde... Canım, seni böyle söz- lerle kandıracak değUim ya otur Şimdilik bu kadar. Daha ne yazayım, yazacak bir halt kaldı mı? Gözlerinden öper ve seni ku- caklarım Ayşe. Soranlara selam. vedüşün, herhaldedaha muva- Sabahattin Ali Göklerde kartal gibiydim, Kanatlarımdan vuruldum, Mor çiçekli dal gibiydim, Bahar vaktinde kırıldım. (Sabahattin Ali-1932) 'Iki Gözüm A\"ikı Uozum Ayşe Sabahattin Ali'nin özel mektuplanYayıma hazırlayan- DOĞAN AKIN 25ŞUBAT1934 Evlenirsek dostluk biter Sabahattin Ali ve kansı Aliye Ali Akıllı Ayşe, Bundan sonra sana her mek- tubumda nikâh teklif edeyim, çünku böyle yapınca bir hafta- da cevap alıyorum. Yani tetik ol, biraz geciktin mi şıp diye ni- kâhına talibim. Gelelim deliliğime, vallahi bugunlerde pek akıllıyım Ayşe, ben her zaman akıllıyımdır za- ten ve hiçbir şeyi delice yapıver- mem, yalruz kötü bir talih beni deli yapıyor, hareketlerimi de- lice yapıyor. Açıkça söyleyeyim mi? Seni hocalığa ne kadar yakıştıramı- yorsam "zevce"liğe de o kadar yakıştıramam. Hatta sana o mektubu yazarken seni kan ola- rak tasavvur etmek bana bir hayli komik gelmişti, niçin böy- le yaptım, izah edeyim: Bir ke- re her şeyden evvel söyleyeyim ki yazdıklanm şaka değildi, sen şaka idi dememi istiyorsun, fa- kat sana yalan söyleyemem. Sakın danlma iki gözüm Ay- şe'ciğim, ben hatun kişilerin, hatta senin kadar akıllı olanla- nn bile, akhndan şüphe ederim. Yarın öbür gün kalkar bir ser- seme vanrsınız, insanın yüreği yanar. Seninle evlenmenin bugünku guzel ahbaphğımıza bir hayli, hatta tamamen darbe vuracağı- na eminim, halbuki insan her zaman bir kan bulabilir, fakat nadiren bir dost bulur. Ben dostlanm için yaşanm dedim. Şu halde bir ahbaplığı sarsmanın bana ne kadar güç geleceğini tahmin edebilirsin. (Akhmdan böyle şeyler geçmi- yor) dedikten sonra benim tara- fımdan ılave edilecek hiçbir şey yok... Geçtiği zaman tekrar görüşurüz. Derhal ilave edeyim ki bence matlup olan, böyle bir şeyin senin akhndan asla geçme- mesidir... Hulâsa edeyim: Söz aramız- da, biraz üstune düşsem razı oluvereceksin, mektubunda böyle bir eda var. Eğer bu eda bana karşı duyduğun şefkat ve muhabbetten geliyorsa, beni bu kadar seven bir adama muhak- kak istediğim bir şeyi kabul et- tirebUirim. Ağlarım, sızlarım, kabul ettiririm, fakat ne lüzumu var? Böyle lüzumsuz şeylere ha- cet kalmadan daha güzel dost kalmak mumkün. Senin mektu- bumu bir kadın gibi değil, akıl- lı uslu, kendi tabirinle müdeb- bire (tedbirli) bir adam gibi kar- şılayışına ve açık oluşuna çok memnun oldum. Memnun ol- madıgım, daha doğrusu iştirak etmediğim yerleri de söyledim... Bu kadar... Gözlerinden binlerce defa, hasretle öperim Ayşe. Sabahattin Ali Yarın: 'Adımlarım klmseye nynnyor' SABAHATTİN ALİ'NİN ÖLÜMÜ Cahit Arf: Sabahattin Ali ideal bir insandıOnun hakknicfaki genel izlenimim, çok zeki ve çok iyi bir insan olmasıdır. Kanaatleri uğruna her türlü eziyete katlanabilecek bir kişi olarak gördüm onu. Sabahattin Ali'ye ilişkin so- rulanmızı Prof. Cahit Arf şöy- le yanıtladı: — Sabahattin Ali'yle iliski- nizden söz eder misiniz? ARF — Sabahattin Ali'yle Sinop'tan döndüğü zaman kar- şılaşmıştık. Sinop'ta hapisti, sonra kurtuldu, o zaman Istan- bul'da gördüm. Ondan sonra da Ankara'da tekrar rastladım, fakat Ankara'da rastladığım zaman müşkil durumda oldu- ğunu biliyordum. Sabahattin Ali ve Pertev Naili Boratav'Ia daha önce, yfSksek Muallim. Mektebi çevresinde tanıştım. Sabahattin Ali, Pertev Bora- tav, Niyazi Berkes gibi kişiler, hepsi komunistlikie suçlanıyor- du. Sabahattin'in üzerinde fa- şist bir reaksiyon olmuştur her zaman, bu biliniyor. Suçlayan da yine bunların eski bir dos- tu, Nihal Atsız. Mesela Saba- hattin Ah'nin en güzel hikâye- lerinden biri ilk defa Atsız mec- muasında çıkmışu. Yani eski arkadaşlar bu vaziyette birbir- lerine cephe almıştılar. — Ankara'da karşıbştığınız- da zor durumda olduğunu soy- lediniz. Sanmm o zaman Milli Eğidm Bakanlığı'iHİa calışıyor- du. Kızı mı hastaydı o sıralars da? ARF — Evet, Füiz hastaydı. Fakat küçük bebekti daha Fi- Uz. Hasan Âh Yücel Maarif Vekili idi o sıralarda. Hasan Âli Yücel anlayışü bir kimsey- di. Yani sol-sağ diye eğilimleri pek yoktu zannediyorum, ma- kûldü. Buna mukabil başka bir Maarif Vekili Reşat Şemsettin politik bakımdan berbattı. Şu bakımdan ki, adamlann poli- tik eğilimlerine göre muamele ediyordu. O sırada da şöyle bir durum vardı; Halide Hanım (eşi) Çapa'da öğretmendi o sı- rada. Halbuki biz burada otu- f uyptrtıtk. Qaua-için mümkün meftebe bu civarda bir yere im- kân varsa nakledilmesini isti- yorduk. O vesileyle gitmiştim Ankara'ya. Ve Maarif Vekâle- ti'nde koridorda dolaşırken, Orta Tedrisat Umum Müdurü, kimdi hatırlamıyorum, onunla göruşmeye gitmiştim. Maarif Vekâleti'nin Ulus'taki binası- nın koridorunda Sabahattin Ali'ye rastladım. Nasılsın falan derken, rastladığım sırada Ma- arif Vekâleti'nin doktorların- dan birine kızının hastalığını tarıf ediyordu. Ve ondan reçe- te aldı tarifle. Sanırım parası yoktu. O konuşması bitince "Çocuk hasta, ben eve g " dedi. "Başka bir işin yoksa, istersen g«l benim- le" dedi. Tamam dedim, bera- ber evine gittik. İlk defa Saba- hattin Ali'nin evine gitmiş ol- dum. Gözume çarpan duvarla- nnın baştan aşağı kitap dolu oluşuydu. Bütün duvar kaplıy- dı kitapla. Sabahattin Ali ga- yet, muhayyelesi çok güçlü olan bir kimseydi. Fakat, bu muhayyele böyle tam boşluk- tan gelen bir muhayyele değil- di. Aynı zamanda geniş bir kül- turü vardı. — Sabahattin Ali ile ilgili or- taya konulan çeşitli göriişler var. Bu göruşler edebi ktsiligin- den politik kimligine, istihba- rat örgütieriyle işbiriigi yaptı- gı iddialanna kadar çok geniş bir yelpaze oluşturuyor. Saba- hattin Ali ile ilişkiniz ba iddia ve göruşler hakkmda bir deger- lendirme yapabflecek boyutta mıydı? ARF — Biz Sabahattin Ali'yle, ben o sıralarda bir de- receye kadar Marksist eğilim- liydim. Ama politikayla ala- kam yoktu. Bir vatandaş ola- rak o eğilimdeydim, o sıfatla, o mahiyette. Burada şunu söy- lemek istiyorum: O eğilimdey- dim, fakat ben kendimi politi- kayı başkaları için düşünecek kapasitede gönnüyordum. Po- litik eğUimin sırf kendim için. Başkalanyla konusurken bana da söz düştüğü zaman fıkrimi açıkça söylüyordum. — Kendisi hakkındaki genel izleniminiz nedir? ARF — Sabahattin Ali hak- kındaki genel izlenimim, çok zeki ve çok iyi bir insan olrna- sıydı. Yani çevresine karşı de- vamlı iyilik düşünebilen bir kimse olarak göruyordum. Kendi kanaatleri uğruna her türlü eziyete katlanabilecek bir kişi olarak gördüm. Sabahattin Ali benim için bir nevi ideal bir insandı. Yarın: Ertiizmn'an İddiaları Careers Driven by HIGH TECHNOLOGY MİKES. a joint venture company in the field of Electronic VVarfare. seeks experienced Electrical Engineers to work in the following areas: • Hardware (DigitaO • Systems (EW) • Active ECM Subsystem • ,TWTTransmitter • Ground Support Equipment Required Qualifîcations Q B. Sc. in EE (minimum) • Knovvledge and/or experience in the follovving areas: Dıgital/VideoSignal Processing, Microwave Communications Systems. Hardvvare Design, Antenna Theory. Operation/Maintenance of Commercial Test Equipment, System Level Testing & Faüure Analysis Send your resume, with a recent picture to: MİKES Microvvave Electronic Systems, Inc, Kader Sokak 6/4 G.O.P. 06700 ANKARA not later than January 2,1991. Ali applications will be kept confidentıal. Ali male applicants must be free from military obligations and ali applicants must have excellent command of English Otoyol Pazarlama is seeking a Senior Department Manager with the follovving qualifications. • OVER 5 YEARS OF EXPERIENCE İN "HEAVY TRUCKS MARKEF ü UNIVERSITY DEGREE İN BUSINESS ADMINISTRATION, ECONOMICS, MARKETINGOR OTHER RELATED FIELDS • PRESENTABLE • EXCELJ_ENT COMMAND İN ENGUSH • PC KNOWL£DGE WILL BE CONSIDERED AS AN ASSET • MALE APPUCANTS SHOULD HAVE COMPLETED THEIR MİLİTARY SERVICE Applicants complying to the above qualifications should send their curriculum vitae along with a recent photograph to the follovving address. içerenkoy Ali Nıhat Tarlan Caddesı Kartal Sokak No: 13 Bostancı 81120 ISTANBUL ARANAN TERCÜMAN BULUNDU: FANFARE TRANSLATOR 5 dil biliyor, cepte taşınabiliyor. • Rahatiıkla cebınızde taşıyabıleceğıniz Fanfare Translator ışadamları, öğrenaler ve seyahat edenler ıçın mûkemmel bir tefcümandtr • Tûrkçe. 'ngıüzce. Fransızca. Almanca ve Itatyancadan özenle seçılmış 13CXXI kelimelık haznesi ile Ingılız teknolojısının bir hankasıdır • Hedıyelik kutusu onjınal pıllen ve Türkçe kUlanım kılavuzu ile beraber teslım edüır f TURKÇE p ENGLISH f FSANÇAIS f OEUTSCH f ITAUANO SSFUDAŞ " DIS TİCAKT 4 • Fanfare Translator bir yıl ımalatçt ve dağıdmcı garantısı ıle satılmaktadır FANFARE TRANSLATOR CEBINİZDEKI TERCUMANINIZ' Tüıkiye Mümetsllı Me<kez Bart»ros Bu^van 49 4 90690 Befıkio; ISTANBUl fet 1605920 1606231 1606253 r-ux 159 25 09 Genel DistribOKr g Buyukdefe Caddesı 63 A 80310 MecKlıyekoy ISIANBUL fel (1)1754720 1754721 Fax (1) 174 94 13 Emın A.ı Paso Cad No 93 1 Boslona-BTANBUI. fel 372 16 65 Z VoMbonk Oftokây Şubesı 10063 numaralı ya aa ~ Vopı Krecd Banko» Be^ktaş Şubesı 2277 2 numacal, hesabmo 392 000 Tl havaleetNn Moktxjz totokop» ekted» 1 239200CTUık90rtıjk»ansıçek»TiıfudaîOşIicofetA.ş odma adresnze postaiadsn Z. 3 Z Ktedı Kartı hesdMndm peşm o(cm* 392 000 TL tahai edmn ~ Knec* Kartı hesaumlan 4 «sıt fcNaMe oaeaıe* (aete 436 000 71 (4x10» 000 a ) Kt*t «*ntz VBA _ ^ F MASIERCARD l SİPARİŞ FORMU AJVKARA İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 990/28 Ankara Asliye 5. Ticaret Mahkemesi'nin 7/12/1990 tarih ve 990/117 esas sayılı kararı ile Ankara Mithatpaşa Caddesi, No: 54/D adreste mukim ve ticret sicilının 26293 sayısında ka- yıtlı Mustafa Bakar'ın iflasına ve iflasının aynı günu saat 09.40'da açılmasına karar verilmiş- tir. llK'nun 166 maddesi gereğince ilanen tebliğ olunur. 7/12/1990. Basın: 42652 KA0T NO *dım Soyodım Adoam Şeh» Lülfen bafvurumun efcnıza ulOfhğı andan ıhbare^ı 3 gun tçınde Cep Tercunıanınn* adresifne postaioyına SOM KUllANMA IAP1HI Teleton IM2A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle