28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 19 ARALIK 1990 Menem'den yalanlama • Dıs Habcrter Servisi— Arjantin Devlet Ba$kanı Carlos Menem bazı birliklerin yeniden ayaklanmaya hazırlanmalan üzerine tanklann harekete geçirildiği yönündeki söylentileri yalanlayarak, "artık Arjandn'de oyun oynamıyoruz" dedi. Arjantin'de ordu içinden bir ay içinde ikinci bir ayaklanma denemesinin söz konusu olduğu yolundaki söylentiler, başkent Buenos Aires'in 400 kilometre kuzeyinde bulunan Chayari kenti vaiisinin bazı askeri araçlann emir aJmaksızın harekete geçiikJerini açıklamasından sonra çıkmıştı. Denktaş'ın temaslan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, SHP Genel Başkanı ErdaJ tnönü ile DYP Genel Başkanı Süleyman Detnirel'i, KKTC'nin Ankara Büyükelçiliği'nde ayn ayn kabul ederek görüştü. Denktaş kabullerde yaptığı konuşmada, "hürriyetimizi ve Türkiye'nin garantisini pazarlık konusu yapamayız" dedi. Înönü de, bugün Kıbns'ta iki toplumun aynldığını ve bir anlamda egemenlik bölgelerinin de ortaya çıkmış olduğunu belirterek şimdi yapüması gereken şeyin bugünkü durumu ulusiararası düzeyin kabul ettiği bir şekle dönüştünnek olduğunu söyledi. 20yılöncesi yargılanıyor • Dış Haberler Servisl— Polonya Adalet Bakanı Aleksander Bentkowski 1970 yılındaki yiyecek fiyatlanmn artışını protesto edenlere ateş açtırarak en az 45 kisinin ölümüne neden olmak iddiasıyla ttç generaJ ile beş albayın yargılanacaklarını açıkladı. Yargılanacak general ve albaylann adlannı açıklamayan bakan, o dönemde işçilerin üzerine ateş açma kararının iktidardaki komünist partisi lideri Wladyslaw Gomulka tarafından verildiğini kaydetti. Karami, yeni bagbakan • Dış Haberler Servisi — Lübnan Başbakanı Selim El Hoss istifa etti. Devlet Başkanı Elias Hrawi, Hoss kabinesindeki Eğitim Bakanı ömer Karami'yi yeni hükümeti kunnakla görevlendirdi. Lübnan Başbakanı'nın istifa ettigi yolundaki haberler daha önce de basına sızmış, ancak Beyrut yetkilileri tarafından resmen doğrulanmadığı için gerçek dıst olarak nitelendirilmişti. Olünı cezasına ret • Dış Haberler Servisi— Ingiliz Avam Kamarası, cinayet işleyenler için idam cezasının yeniden geri getirilmesini ezici bir çoğunlukla reddederken parlamentoya getirilen ölum cezalarının toptan kaldırılması yönündeki bir yasa teklifıni reddetti. Avam Kamarası'nda yapılan oylamada, bir polis memurunun öldürülraesine karşılık olarak idam cezasının konulması önerisi 215'e karşı 350 oyla reddedildi. Berlin'de gösteriler • BERIİN (AA) — Batı Berlin'de dün binlerce öğrenci ve öğretmen, eski Demokratik Almanya'daki yüksek okullann kapatılması tasansını protesto için gösteri yaparken, bir grup da Leipzig Üniversitesi binalarıru işgal etti. Leipzig ve Batı Berlin dışında, Schwerin, Dresden ve Erfurt'ta da ayru amaçla gösteriler düzenlendiği bildirildi. Ittifak BakanlarKonseyisonbahar dönemi toplantısı sonuçlandı NAIÖ'daDoğıı AvrupaToplantı sonrasmda yayımlanan ortak sonuç bildirgesinde NATO'nun öneminin süreceği vurgulandı. Bildiride "Doğu Avrupa'daki ekonomik ve politik istikrarsızhğm NATO için risk faktörü oluşturduğu" beürtildi. Dıs Haberler Servisi— NA- yayımlandı. Ittifak üyesi ülkele- TO, "komünizmi" artık bir teh- dit unsuru olarak görmediğini, ancak Doğu Avrupa'daki poli- tik ve ekonomik istikrarsızlığın, ittifak için bir "risk" faktörü oluşturduğunu bildirdi. NATO aynca ittifakın "yaşjunsaT öne- minin süreceğini ve ABD'nin Avrupa için öneraini koruyaca- ğını vurguladı. NATO Bakanlar Konseyi son- bahar dönemi toplantısı, dün Brüksel'de sonuçlandı. NATO L nun Avrupa'da alacağı yeni rol, uygulanacak yeni stratejiİer gi- bi konulardan çok, Körfez kri- zi ağırlıklı sevreden toplantı son- rasında ortak sonuç bildirgesi rin dışişleri bakanlan tarafından yayımlanan bildiride, NATO'- nun uzun dönemli amacının, "yeni bir Avnıpa'nın inşasına yardım" etmek olduğu vur- gulandı. AFP'nin haberine göre bildi- ride, Avrupa'da yaşanan son de- ğişikliklerle ortaya çıkan ve Do- ğu ile Batı arasında ekonomik eşitsizlik seklinde kendisini gös- teren yeni "bölünmeye" işaret edilerek şöyle denildi: "NATO münefikleri, şimdi yeni bir risk faktörayte karşı karsıyadır. Ittifakı tendit eden eski ansarlarn yerini alan bu risk faktörü, Avrupa'dalrî yaygm GüVENLİKKONSEYİ ve politik ddnoşamkrden kay- naklaMn ve sonuçlan şimdiden tabmin edilmeyecek istikrarsız- hk, NATO içintehMkekayaağı oluşturabilir." Bildirgede aynca Avrupa'da yaşanan gelişmelerin, ittifakın Avrupalı üyelerinin savunma ve güvenlik konulanndaki rolleri- ni arttıracağına da dikkat çekil- di. Diplomatik gözlemciler, bu ifadenin, Batı Avrupa Birliği- nin, Avrupa'nın savunmasında ve güvenliğinde etken bir rol oy- namasına "yeşil ışık" anlamına geldiğini belirtiyorlar. NATO'nun uzun dönemli amacmın, daha güvenli ve banş- çı bir Avrupa için yardım edil- mesinin olduğunu kaydedildiği bildirgede, ABD'nin Avrupa için hâlâ önemli bir faktör olduğu ifade edilerek "Batı Avrupa, ABD'nin aktif politik ve askeri rolüne h|Uâ ihtiyaç duyuyor" denildi. Ajanslardan derlenen haber- lere göre NATO Bakanlar Kon- seyi toplanasının sonuç bildirge- si özetle şöyle: "Ittifak, gereken yaşamsal ro- liinii oynamayı siırdiirecektir. Bunun ışıgında, NATO'nnn uznn dönemdeld çabalan şn ko- nularda odaklanacaktır — MüttefikJerin savunmala- nnın sağlanmasına devam edi- lecektir. Demokrasinin ve istik- rarın Avrupa'da sağlanması ko- nusunda ittifak üyesi ülkeler arasında işbirliği sürecektir. — Daha fazla banş ve güven- lik anlayışımn tüm insanlar ta- rafından paylaşıldığı yeni Avru- pa'nın inşasına yardım edile- cektir. — Bugün, daha önceki dö- nemden daha fazla olarak gü- venlik ve istikrann, yalnız başı- na askeri bir anlam ifade etme- diği ortadadır. Bu nedenle, itti- fakın Kuzey Amerikalı üyeleri ile Avrupa arasında güvenlik ko- nusunda işbirliği yapılacaktır. — Bütün müttefıkler, ABD^ nin Avrupa'daki politik ve askeri rolünün hâlâ sürmesine ihtiyaç olduğu yönünde görüşbirliği içe- risindedir. — NATO hem Avnıpa'mn güvenliğinin sağlanmasında hem de Atlantik dayanısmasının sürmesinde yardımcı olacaktır. — Avnıpa'mn güvenlik ve iş- birliğinin sürmesinde NATO müttefıkleri, AT ve AGİK süre- cine büyük önem atfetmektedir. — SSCB'de ortaya çıkan oiumiu değişiklikler, Sovyet ekonomisinin entegrasyonunu da gündeme getirmiştir ve NA- TO, ekonomik işbirliği konu- sunda yarduncı olacaktır. Ortak bildiride, SSCB'nin AKKA'ya ilişkin olarak Batı'ya verdiği askeri kuvvet rakamlan- run hatalı olduğu kaydedildi. Bildiride, "AKKA'ya taraf 1 olan biitiin iükelerin antlaşma- ya tam olarak uymalaruu, özel- likie de veriler ve antlaşmanın yorumlanması konusundald dd- di sonınlann Sovyeder Birtigi tarafından bir an öoce çözülme- sini istiyonız" denildi. Ortak bildiride, bu sonınlann çözülmesinin, ulusal parlamen- tolann antlaşmayı imzalayabil- meleri için gerekli olduğu vur- gulandı. Almanya'nın birleşmesi ve AGİK sözleşmesinden duyulan memnuniyetin dile getirildiği bildiride, Avrupa kıtasmda geç- mişte görülen bölünmenin orta- dan kaldırılması ve ekonomik dengesizlikierin giderilmesi için çaba harcanacağı vurgulandı. NATO'nun hâlâ çok gerekli olduğu ve önemli rol oynamaya devam edeceği belinilen bildiri- de, Kuzey Amerika ile Avnıpa- nın savunmasının birbirinden ayn düşünülemeyeceği yer aldı. r, savunmanın Avru- pa ayağı ile ilgili görüşlerini de şu şekilde dile getirdiler: "Avropa'mn entegrasyoBa çerçevesiıde gavenlflc boyıta- nun gnçlendirilmesi giriştmlcrt- ai desteküyonz. Bamula bMk- te ,bu alanda, ittifakın adaptas- yon sürcd De gtveaHk alaan4a- Id Avrupa işbirtighıin geüşm^- nİB birbirhü UnHuriaym aMe- likte olması ve yrtertMe seffaf- h|a sanip butanmasmuı taooi- ne dikkat çekmek Istertz." AKKA ile ilgili denetleme ça- hşmaları, güvenlik ve güven art- tırıcı önlemleri, acık semalar, stratejik nükleer silahlann sınır- Iandınlması, künyasal ve biyo- lojik silahlann yasaklanması ko- nusundaki görüşlerin de yer al- dığı NATO bildirisinde, AGÎK'- in Avrupa'nın yeni yapdanman, demokrasi ve banşın sağlanma- sına katkıda bulunacağı dileği de ifade edildi. GERGİN BEKLEYİŞ — tsrail'in dört Fttistinliyi snurdısı etmesi işgal alündaki topraklarda gerginligin artmasma neden oldu. (Fotograf: AP) Filistin için kader oylaması Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Filistin sorununa ilişkin karar tasansının oylanmasını bir kez daha erteledi. Bugün oylanacağı bildirilen tasanyla ilgili olarak ABD ile bağlantısız ülkeler arasındaki görüş ayrıhklarının büyük ölçüde giderildiği bildiriliyor. Dış Haberler Servisi — Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde filistin sorununa ilişkin karar tasansının oylanması bir kez daha ertelendi. Güvenlik Konseyi, Filistin karar tasansını oylamak için bugün yeniden toplanacak. Reuter'in haberine göre karar tasansının hazırlayıcılanndan biri olan Yemen'in başkanhğında toplanan Güvenlik Konseyi, Filistin karar tasansının bugüne ertelenmesini kararlaştırdı. Erteleme karan, oylama yapümadan almdı. Ajanslar, Konsey'in önceki akşamki oturumundan önce tasanya ilişkin olarak ABD, Finlandiva, Malezya ve Yemen temsilcileri arasında görüşmeler yapıldığım, bu görüşmelerde de aradaki görüş aynlıklannın büyük ölçüde giderildiğini belirtiyorlar. Güvenlik Konseyi'nin bağlantısız ülkeleri tarafından hazırlanan Filistin karar tasansı, 40 gün önce Konsey Başkanlığı'na sunulmuştu. ABD, tasanda yer alan ve Filistin sorununa ilişkin ulusiararası bir konferans toplanmasının istendiği maddeye karşı çıkmıştı. Ancak ABD, Irak karşıtı ittifakın zayıflamaması düşüncesiyle, tasanyı veto etmeme yönünde bir tutum izlemeye başlamıştı. ABD, aynca Irak lideri Saddam Höseyin'in, Körfez krizi ile Filistin sorunu arasında, Güvenlik Konseyi'nde görüşulen karar tasansı aracılığıyla bağlantı kurması fikrine de karşı çıkıyor. Ajanslar, önceki gün yapılan görüşmeler sırasında, ABD'nin tasanya ilişkin en büyük kaygısınr"bu konunun oluşturduğunu belirtiyorlar. Bu arada Israil'in, işgal aJtında topraklarda yaşayan dört Fiüstinliyi smır dışı etmesi ve bundan sonra da bu uygulamanın sürdürüleceğini açıklaması, Güvenlik Konseyi'nin toplantısında geniş yankı buldu. Ajanslar, ABD'nin, tsrail'in bu yönde aldığı karan eleştirdiğini belirtiyorlar. Gözlemciler, tsrail'in aldığı son karann da kınanması yönünde bir maddenin, Filistin karar tasansına eklenebileceğini kaydediyorlar. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar, yaptığı bir açıklamada, Israil'in Filistinlilerin sınır dışı edilmesi yönünde aldığı son karann uygulanmaya devam edilmesi durumunda, bunun işgal altındaki sivillerin haklanmn ve bu konudaki Cenevre Konferansı kararlanmn ihlali anlamına geleceğini bildirdi. öte yandan tsrail Parlamentosu (Knesset), aşın dinci partilerin istekleri doğrultusunda bir kanun teklifıni onayladı. Buna göre, Israil'de bundan böyle "seks kokan" reklamlar ve ilanlar yasaklanacak. Ajanslar, bu yöndeki kanunun, dinci ve dinci olmayan partilerin işbirliği sonucu alındığını duyurdular. Özal,Bush'u Saddam için uyardı UFUKGÜLDEMİR VVASfflNGTON—ABD baş- kentinde yayımlanan The YVbs- hington Post gazetesi, Cumhur- başkam Tnrgnt Özal'ın gecen pa- zar Başkan George Bush'u "Sad- dam Hiisevin'in Amerika'nın as- keri bir harekâtagirişecegine ikna olmadıgı'' konusunda uyardığını bildirdi. Washington Post, Beyaz Saray kaynaklanna dayandırdığı bu bil- gryi "ABD Irak'ı uyardı, geri adun yok" başlıklı dünkü manşet habe- rinin üçüncü paragrafmda verdi. Başkan Bush, önceki gün gazete- cilerin sorulanm yanıtlarken "Ba- na Irak Hderinin kongredeki tar- bşmalan dikkate alıp kamuoyu- nun bölündügüııe inandıgı için Amerika'ıuo ustttne düşeni yapa- mayacagına inandıgı soylendi. Saddam ber zamanki gibi yanıhyor" demişti. VVasnington Post Gazetesi, Bush'un bu cümle- leri geçen pazar Cumhurbaşkanı özal ile yaptığı telefon görüşme- sine atfen söylediğini açıkladı. Post'un haberinin bu konuyla il- gili paragrafmda şöyle denildi. "YetkilUer, Irak lideri Saddam Hnseyin'in efer Irak nzlaşıya dö- nök bazı adımlar atarsa Bush'un bir askeri harekât bastatmak için ne yeterli kararnbta, ne de Ame- rikan hauamn desleginesahip oto- mayacağma inandığuıı Bosh'a Türkrye CnmJıurbaşkaııı özal'ın so>1edi|mi büdirtH." Öte yandan Başkan Bush, Irak Dışisleri Bakanı Tank Aziz ile iptal edilen randevusunun ol- duğu önceki gün, aralarında Türkiye'nin VVashington Büyü- kelçisi Nözhet Kandemir de olan "Körfez koaüsyonundaki" 28 ülkenin buyükelçisini Beyaz Saray'a toplayarak Irak'a ka- rarlıhk gösterisinde bulundu Ancak Bush'un bu gösterisi bir oldubitti havası içinde ger- çekleşti. Çünkü bu toplantıya cağnlan büyUkelçilerden hiçbi- risi, kendileri merdivene dizil- miş arkada dururken ABD Baş- kanı Bush'un en önde, 28 ülke adına konuşur izlenimi vererek gazetecilerin sorulanm yanıtla- yacağı bir mizansen hazırlandı- ğından önceden haberdar değil- di. Bush bunu yapmaJda kalma- dı, ayru zamanda, "Bnrada bu- lunan berkes benim acıklamala- nmla uyum içinde" diyerek sunduğu yaab metinde tedirgin- lik yaratan bazı cumlelere de yer verdi: örnegin, "Burada temsil edilen 28 ülke, Irak'a karşı as- keri dnzeyde çaba için 200 bin askerden fazla katkıda bulunmuşlardır" dedi. Oysa bi- ÇÖLDE GÖREV — Amerikalı helikopter pUoflan Teğmen Ca- cilia Knact ve arkadaşı Tegmen Matthes, Suudi Arabistan çö- liinde savaşı ya da barısı bekliyorlar. (Fotograf: Reuter) lindiği, ABD hariç Körfez koa- lisyonundaki 28 ülkenin askeri katkısı bu sayıya ulaşmıyor. Ancak Türkiye'nin Irak sımn- na kaydırdığı 100 bini aşkın as- ker de eklendiği zaman Bush'- un söylediği sayıya ulaşılıyor. Bu da Beyaz Saray'ın "Irak'a karşı askeri diizeyde çabalan" alt alta yazarken Türkiye'nin sı- nırdaki gücünü de bu kategori içinde değerlendirdiğini gösteri- yor. Ancak Beyaz Saray^n bu- nu kendi Lzlenimlerine dayana- rak mı, yoksa bu yönde sinyal- ler bulunduğu için mi yaptığı kesin olarak büinmiyor. ABD Başkanı Bush'un bura- da verdiği mesajlardan bir kıs- mı şöyleydi: • Şu gördüğunüz manzara Saddam Hiiseyin'in saldırganlı- ğı karşısında bir araya gelmiş ulusiararası koalisyonun bağla- nnın ne kadar derin ve geniş ol- duğunu gösteriyor. Bu tarihi ça- baya şu veya bu şekilde askeri güç taahhüdUnde bulunan ülke- lerin sayısı 28'dir. Burada tem- sil edilen ülkeler, Güvenlik Kon- seyi'nin 12 kararının da Irak'ın Kuveyt'ten kayıtsız şartsız ve hemen çekilmesi konusunda acık ve net olduğunda görüş bir- liği içindedirler. Burada temsil edilen 28 ülke, Irak'a karşı as- keri düzeyde çaba için 200 bin askerden fazla katkıda bulun- muşlardır. Yani "ABD Irak'a karşı" değil, "Irak dünyaya karşıdır." • Hiçbüimiz savaş istemiyo- ruz, ama kısmi bir çözüm de is- temiyoruz. tçerdeki toplantı- mızda koaüsyon ortaklanmızı Irak ile dogrudan görüşmeler konusunda bilgilendinnek ola- nagı buldum. Irak'ın şu ana ka- darki davranışlan krize banşçı bir çöztime ilgi duymadıgını göstermektedir. D I $ B A $ I N D AN ABD sağı öfkeli Cumhuriyetçi Parti, Ronald Reagan'm Gerald Ford'a meydan okuduğu dönemden beri hiç bu kad&r aa şekilde bölünmemişti. George Bush ve yandaşlan Cumhuriyetçi Parti'nin siyasal alamnda kanh bir iç savaş yolunda hızla ilerliyorlar. Başkan Bush, muhafazakârlar arasında bütün güvenilirliğini yitirmiş durumda. \ Ronald Reagan sembolizm dışında bir şey sunmadığı suada bile muhafazakâr desteği arkasında tutmayı bir ölçüde başarmışü. Ancak Bush'un sembolizminin yanı sıra seçtiği kişiler ve politikası muhafazakârlar arasında ayaklanmarun çıkmasım engelleyebilecek nitelikte değil. Muhafazakârlar 1980'lerdeki başannın, Demokratlarla ideolojik farklıhğın kesin bir biçimde ortaya çıkanlması ila kazamldığı inancına sahipler. Bush yönetimi ise stratejiyi katletmiş, sürekli asağılamalann farkına varan alelade vatandaşı kızdırmıştır. örnegin Sayın Bush'un 1988'deki kazanımında kritik rol oynayan Evangelist Hıristiyanlar Beyaz Saray dışı bırakıldıklannı farketmişlerdir. Bu nedenle yönetimdeki dört Evangelist'in üçü Beyaz Saray'ı terk etmiştir. Yönetim, iki imza törenine solcu eşcinsel eylemcileri davet ederek dinci sağ grubu kızdırmıştır. George Bush, Reagan dönemi boyunca muhafazakârlara "Bana güvenin. Ben sizden biriyim, devrimi sürdüreceğim" mesajını verdi. Vergileri arttırma karan sadece kötü bir taktik hata değil, kendisine güvenenlere edilen hakaretti. Kanatlar 1 arasında görüş aynlığına neden olan sorunlar, karşılıklı pazarlıkla ya da arabuluculukla çözümlenme sürecini çoktan geçmiştir. Savaş başlamıştır. (H Arahk) Anayasadeğişecek mi? Değişik eğilimden çok sayıda Fransız politikacı, ülkede yürürlükte olan yarı başkanlık sisteminden tek başb yürütmeye, yani Amerikan türü bir başkanlık sistemine gecişi gerekli görüyor. Bir kısım genç ve faal sosyalist milletvekili kaleme aldıklan ortak bir yazıda "6. cumburiyefe yönelmenin gereğini savundu. Eğitim Bakanı Lionel Jospin'den sağın ileri gelen genç kuşak politikacılanmn neredeyse tamamına kadar olan geniş bir kesim bu konuda görüş birliği halinde. Artık bu 'konsensüs'ün de yardunıyla yeni bir anayasa doğurtmanın zamam mı geldi yoksa?.. Tabii, normal koşullarda istek beyan etmek başka, iş oylamaya geldiginde böylesi bir önerinin lehine oy vermek daha başka. Öte yandan Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın da, anayasa değiştirme konusunda kafa yonnanm gereklih'ği inancında olduğu biliniyor. Son açıklamalan, devlet başkanınm, kendi anayasa değisikliği özlemlerini açıkça ortaya koymakla birlikte, bu konuda aşınya varan bir ihtiyat içinde olduğu da besbelli. öyle anlasüıyor ki, devlet başkanı, bu iş için yeterli çoğunluk bulacağına güvenmedikçe böylesi bir maceraya girme niyetinde değil. Kaldı ki Mitterrand, Fransızlann olası bir anayasa değişikliğinden çok, başka sorunlan ön planda tuttuklanna inanıyor. Kısacası, cumhurbaşkanlığı süresini beş yıla indirme ve 6. cumhuriyet ilanı bugünden yanna gerçekleşecek tasanlar değil. (18 Anüık) Saddam'ın dışa açılan penceresi Dış Habericr Servisl — Körfez krizinin üne kavuşturduğu politikacılardan biri de Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz. Fransız Liberation gazetesi, Tank Aziz'in siyasal yeteneklerinin, onu hem Saddam Hüseyin hem de VVashington için vazgecilmez biri yaptığmı belirterek onu, Saddam'ın "dışa açıhu penceresi" seklinde niteliyor. Yedi yıldır Dışisleri Bakanlığı görevini üstlenen Tank Aziz, bugüne kadar en güç görevlerinüstesinden gelmeyi bildi. Güvenlik nedenleriyle ülke dışına çıkmakta çekingen davranan Saddam Hüseyin de ondan iyi bir temsilci bulamazdı. 54 yaşındaki kısa boylu, tostoparlak, püro tiryakisi bu babacan Hıristiyan (Nastani) kuşkusuz Irak yetkililerinin en "Baülısı." Tank Aziz uzun bir süreden beri dışanya Bağdat rejimi ile ilgili belli bir "liberal" görüntü vermeyi başardı. Ingiltere'de yaptığı edebiyat öğrenimi sırasında edindiği Ingilizce ile Batıh gazetecilerin ve diplomatlann gözdesi oldu. O kadar ki krizin başında Arap ve Batı basını, Tank Aziz'in Kuveyt'in işgaline karşı çıktığı için görevden alındığını ve hatta kurşuna dizildiğini yazdı. Musul'da küçük bir memurun oğlu olarak dünyaya gelen Tank Aziz, 1950'li yıllarda Baas Partisi'ne girdi. 1968 "devriminden" ve Baas'ın iktidan ele geçirdiği 1968 tarihinden sonra partinin yayın organı El Tavra'mn yönetimini üzerine aldı. 1974'te ise Irak Haberleşme Bakanı oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle