Katalog

19 ARALIK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/11 Erşad için yeni dava • Dtş Haberter Servisi — Bangladeş'in görevinden istifa etmek zorunda kalan eski Devlet Başkanı Hüseyin Muhammed Erşad hakkında cinayet suçundan ikinci bir dava açıldı. 1984'deki bir kiüe gösterisinde öldürülen Muhammed tbrahim'in kardeşi Habibur Rahman Bachchu tarafından açılan davada Erşad, göstericilere saldın emri vermekle suçlanıyor. Bu arada sol eğüimli Jatiya Samajtantrik Dal'ın genel sekreteri Hasanul Huq tnu, kamuoyuna bir çağn yaparak eski devlet başkanının işlediği suçlarla ilgili elinde delil bulunanları güvenük kuvvetlerine yardımcı olmaya çağırdı. Haiti'de solcu rahip başkan • Dış Haberier Servisi — Haiti'de pazar günü yapılan devlet başkanlığı seçimlerini solcu bir papaz olan Jean- Bertrand Aristide kazandı. Aristide'nin secimi kazandığı duyulduktan sonra çoğunluğu gençlerin oluşturduğu kitleler sokaklarda gösteri yaptı. Göstericilere hareket halindeki bir polis arabasından açılan ateşle bir hamile kadın öldü, bir kişi de yaralandı. DanimarkaVla iktidar sagın • KOPENHAG (Cumhariyet) — Danimarka'da geçen hafta yapılan genel seçimlerden Sosyal Demokratlar zaferle çıkmasına rağmen, hükümet sağ kanat partilerinden oluştu. Mubafazakâr Parti ve liberal Venstre Partisi koalisyonundan oluşan hükümet 179 üyeli Danimarka Parlamentosu'nda sadece 61 üyeye sahip. Polisten ANC'ye uyarı • Dtş Haberier Servisi— Güney Afrika polisi, Afrika Ulusal Kongresi'ni siyahlann yoğun olarak yaşadıkları bölgelerin çevresinde cangüvenliği birlikleri oluşturma karannın iç savaşa yol açabileceği gerekçesiyle uyardı. Polis yetkilileri, aynca Afrika Ulusal Kongresi'nin 1991 yılında gerçekleştirmeyi planladığı kitle gösterilerini de "kabul edilemez" olarak nitelendirdiler. NikaraguaVla çatişma • MANAGUA — Nikaragua'da eski Contra gerillalarıyla askerler arasında çıkan çatışmada, 11 kişinin öldüğü, 20 kişinin de yaralandığı bildirildi. Askeri yetkililer tarafından yapılan açıklamada, Jalapa kentinde, eski Contra gerillalarırun önceki gün bir polis karakolunu ele geçirmelerinden sonra askerler ile gerillalar arasında çatışma çıktığı, 11 kişinin öldüğü, 20 kişinin yaralandığı ve 30 gerillanın da yakalandığı bildirildi. Savaş uçağında bebek maması • BONN (AA)— İkinci Dünya Savaşı'ndan beri ilk kez bir F. Almanya savaş uçağı Sovyetler Birliğı'ne gitti. Alman Hava Kuvvetleri'ne bağlı bir savaş uçagının, gıda yardımının ilk partisini dün Sovyetler Birliği'ne götürdüğü bildirildi. Alman Hava Kuvvetleri sözcüsünün bildirdiğine göre yapılacak 7 seferde SSCB'ye 60 ton bebek maması taşmacak. Moskova, Alman savaş uçakları ve hava kuvvetleri personelinin İkinci Dünya Savaşı'ndaki Nazi istilasını hatırlatabileceği endişesiyle Alman savaş uçaklannın ülkeye gelmesini kabul etmiyordu. Halk Temsilcileri Kongresi referandum önerisini soğuk karşıladı Gorbaçov zorlanıyorKongre'deki Moldavya temsilcileri, etnik azınlıklar konusundaki tutumu yüzünden Moskova yönetimini protesto ederek toplantıyı terk ettiler. Dış Haberier Servisi — Sov- yetler Birligi Başkanı Mihail S. Gorbaçov'un, birliğın sağlan- ması için referandum yapılması önerisi, Halk Temsilcileri Kong- resi'nin toplanüsına katılan mil- letvekilleri tarafından soğuk karşılamrken Birlik Antlaşma- sı, cumhuriyetlenn temsilcilerin- den ağır eleştiriler aldı. Halk Temsilcileri Kongresi- nin dün yapılan ikinci toplantı- sında, Başkan Gorbaçov'un ön- ceki gün kongreye sunduğu ra- por ele aündı. Kongredeki 2.250 milletvekilinden 43O'u, Gorba- çov'un "Biriik Antlaşması'mn halkoyuna sunulması" önerisi- ne yanıt vermek amacıyla ko- nuşma sırasına girdi. Moldavya Cumhuriyeti temsilcilerinin, Moskova hükümetini protesto ederek toplantı salonunu terk etmeleriyle, Moldavya'nın da Birlik Antlaşması'nı imzalama- yacağı kesinlik kazandı. Reuter ajansının haberine göre kongre- deki Moldavya temsilcileri, cumhuriyetteki etnik azınhkla- nn bastınlması yolundaki istek- Ierinin Moskova yonetimi tara- fından kabul edilmemesi üzeri- ne toplantıyı terk ettiler. Ajan- sm bildirdiğine göre Moldavya sınırlan içindeki Gagavuz özerk Bölgesi'nden ve Rus azınlığın yaşadığı Dinyester bölgesinden temsilcilerin gözlemci olarak toplantıya cağınlmalajı, Mol- davya milletvekillerinin büyük tepki göstermelerine neden oldu. Moldavyalı milletvekillerin- den Dumitnı Matkovsky, gaze- tecilere yaptığı açıklamada, Moldavya'nın, parçalanmamak için etnik azanlıklarla mücadele etmek zorunda olduğunu söyle- yerek Moskova'nın tutumunun, bunu önleyici nitelikte olduğu- nu ve bu şartlar altında Mosko- va'yla anlaşmalanna olanak kal- madığmı belirtti. Matkovsky, Moldavya'nın Birlik Antlaşma- sı'm imzalamayacağını da vur- guladı. Halk Temsilcileri Kongresi- nde dün konuşan özbekistan li- deri lslam Kerimov ise Mosko- va yönetiminin, ust üste aldığı yanlış kararlarla cumhuriyetle- re büyük zarar verdiğini söyle- yerek yeni Birlik Antlaşması'nda yapısal değisikliklere gidilme- dikçe, antlaşmayı imzalamaya- caklanru açıkladı. Kazakistan li- deri Nursultan Nazarbayev de önceki akşam yaptığı konuşma- da, "Batı'va avnç açtıgı için" Gorbaçov'a çatarak, ekonomik önlemlerin ve yeni Birlik Antlas- ması'mn yeterince radikal olma- dığı gerekçesiyle Moskova yöne- timini eleştirmişti. AA'ya göre SSCB Başkanı MihaU Gorbaçov, Halk Temsil- cileri Kongresi'nden, toprakta özel mülkiyet ve yeni birlik söz- leşmesi konulannın halkoyuna sunulması için destek isteyece- ğini ve milletvekillerinin deste- ğini alabilmesi halinde, bu kış aylannda iki referandumun da gerçekleştirileceğini söyledi. Dün Halk Temsilcileri Kong- resi toplantısına verilen bir ara sırasında, kongre delegeleri ve gazetecilerle sohbet eden Gor- baçov, ülkede halkoylaması uy- gulamasının nasıl gerçekleştirileceğini düzenleye- cek bir referandum yasasının, bu kongrede kabul edileceğini hatırlatarak, "Bannnla halkoy- lamasına gidilecek, halk nasıl isterse oyle olacak" şeklinde konuştu. Gorbaçov ancak birlikten ay- rüma karannın, birlik cumhu- riyetlerinin hükümetleri ya da parlamentolan değil, doğrudan halk tarafından alınmasını uy- gun gördüklerini belirtti. SSCB Yüksek Sovyeti'nin iki meclisinden biri olan MilUyet- ler Meclisi'Bİn Başkanı Reflk Nişanov ise dün düzenlediği basın toplantısında, gazetecile- rin birlik sözleşmesiyle ilgili so- rulannı yanıtlarken, ülkenin, daha yeni birük sözleşmesinin kabulü için yöntem olarak be- lirlenen referandumu düzenle- yen bir yasaya bile sahip olmadığmı hatırlattı. Törkiye'den yardım Sovyetler Birliği'ndeki kurak- lık ve gıda maddesi eksikliğini karşılamak üzere Türkiye, bu ülkeye gıda yardımı önerisinde bulundu. Türkiye'nin Moskova Büyü- kelçisi Volkan Vural dün Sov- yet Dışişleri Bakanlığı nezdinde yaptığı girişimde Türkiye'nin gı- da yardımı ve aynca Sovyetkr'- in isteyebileceği başkaca madde- ler konusunda yardıma hanr ol- duğunu bildirdi. Hindistan'da Hindularia Müslüman- lar arasındaki çatışmalar şidd :tinden bir şey yitirmeden sürüyor. Gerginligin artması üzerine Hindistan hükümet] ün- lü Tac Mahal'in çevresinde yogun güvenlik önlemleri aldı. Yeni Delhi hükümeti- nin Tac Mahal'in bulunduğu yöreye hava birlikleri gonderdigi bildirildi. ~ANKARA Hindistan'da Hindularia Muslumanlar arasında haftalardır süren çafjşmalarda ölenlerin sayısı 34O'ı buldu. Miislömanlar ise Hindu saldınlannı protesto etmek üzere sık sık gösteri düzenliyorlar. Hinduiann camileri yakma teMİdbıe karsı çok sert tepki gösteren Müslümanlann büyük bir galeyan içinde olduklan bfldirili- yor. (Fotoğraf: Reuter) Karadeniz barış gölü oluyorYASEMİN ÇONGAR ANKARA — Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından gündeme getirildikten sonra başta SSCB olrnak üzere bölge ül- kelerinin buyük ilgisini çeken Karadeniz Ekonomik İşbirliği Bölgesi (KEİB) pro- jesine ilişkin ilk siyasi toplantı bugün başlıyor. Turkiye, Bulgaristan, Roman- ya ve Sovyetler Birliği'nin kalabalık he- yetlerle katılacağı toplantıda, Türkiye'- nin hazırladığı çerçeve anlaşma taslağı görüşülecek. Dışişleri Bakanlığı'ndan edinilen bil- giye göre Ankara'da bir araya gelecek dört ülke dışişleri bakanlığı yetkilileri- nin ele alacakları anlaşma taslağı, KE- İB sınırları içinde kişi, mal, sermaye ve hizmetlerin serbest dolaşımını ön- göruyor. On gün önce Sofya, Bukreş ve Mos- kova'daki yetkililere Uetilen ve cuma gu- nü sona erecek olan toplantıda kesinleş- Bugün Ankara'da başlayacak olan Karadeniz Ekonomik îşbirliği bölgesi (KEİB) projesi ilk siyasi toplantısına Türkiye, Soyyetler Birliği, Bulgaristan ve Romanya kalabalık heyetlerle katılıyor. Toplantıda Türkiye'nin hazırladığı çerçeve anlaşma taslağı görüşülecek. Taslakta KEÎB sınırları içinde kişi, mal, sermaye ve hizmetlerin serbest dolaşımı öngörülüyor. tirilmesi beklenen çerçeve anlaşma tas- lağının temel unsurlan şöyle sıralanıyor: 1) Karadeniz'e kıyısı olan dört ülke- nin hükümetleri arasında işbirliği güç- lendirilecek. 2) Merkezi Türkiye'de olan bir Kara- deniz ticaret ve kalkınma bankası kuru- lacak. 3) Karadeniz'e ilişkin bilgj ve veri top- lanmasını kolaylaştırmak için ortak bir veri bankası oluşturulacak. 4) Dört ülkenin dışişleri bakanların- dan oluşan komite yılda bir kez top- lanacak. 5) Bakanlar Komitesi'nin kararları koordinatörler komitesi ve çalışma grup- ları aracılığıyla yaşama geçirilecek. 6) Ekonomik tşbirliği Bölgesi'nin sı- nırları belirlendikten sonra bu alan ser- best bölgelerin sahip olduğu birçok ko- laylıkla donatılacak. Mal, sermaye, ki- şi ve hizmetlerin dolaşımı serbest bıra- küacak, ticaret kolayuklan sağlanacak. Toplantıda Türk heyetine başkanlık edecek olan Dışişleri Bakanlığı Müste- şar Ekonomik tşler Yardımcısı Büytikel- çi Tansv| Bieda, KEİB projesinin eko- nomik olduğu kadar, siyasi acıdan da önemli işlevler üstleneceğini belirterek 'Bo bölgedeU ekonomik isbiriiti siya- si isükrann atryapsını otosruracak" de- di. Bleda'ya göre KEİB, Avrupa Top- luluğu'na (AT) alternatif oluşturma amaayla değil, ona ek bir model olarak yaşama geçirilecek. Avrupa kıtasında AT dışında çeşitli bölgesel işbirliği modellerinin halen iş- levini sürdürdüğünu de vurgulayan Bü- yükelçi Bleda, Türkiye'nin topluluk kar- şısındaki yükümlülüklerini aksatmadan sürdüreceğini belirtti. Devlet tstatistik Enstitüsü salonunda yapılacak KEİB toplantısı cuma günü sona erecek. POLIÜKADA SORUNLAR ERGUNBALd Arnavutlukta Tarihi Dönemeç... Arnavutluk'ta ordunun duruma hâkim olmasına karşın ha- vanın çok gergin olduğu, her an yeni patlamaların meydana gelebileceği bildiriliyor. Olayların ne yönde gelişeceğini kestirebilmek için zaman çok erken. Boylesine gergin ortamlarda her an beklenme- yen bir gelişme olabilir. Ancak bir haftadır süren olaytarda bazı ilginç noktalar dik- katimizi çekti. Haberlerin heyecanı arasında gözden kaça* bilecek bu noktaları şöyle sıralamak mümkün: önce Arnavutluk gıbi 45 yıldır Doğu Avrupa'nın en sert re- jimterinden biri tarafından yönetilmış bir ütkede, güvenlik güç- leri göstericilere karsı saşırtıcı derecede yumuşak davrandı- lar. Amavutluk'taki rejime karşı hiçbir yakınlık duymayan Batriı ajanslar, güvenlik güçferinin göstericilere karşı şiddet kullan- maktan mümkün okJuğunca kaçındıklannı haber verdiler. Hü- kûmet, olaylarda 20 kişinin yaralandığını bildirdi. Bablı ajans- lar ise Amavutluk'taki muhalefet kaynaklanna dayanarak ya- ralı sayısının 30 olduğunu belirttiler, o kadar. Bunun dışında hükümetin itidalli davrandığı konusunda tüm Batılı ajanslar uyum içinde. Geçen yıl Romanya'da Temeşvar'daki ayakJarv manın ilk gününde 100'e yakın insan ölmüştü. Arnavutluk'ta ise üç gün ülkenin belli başlı kentlerı gösterılerle çalkalandı; dükkânlar yağmalandı, otobüsler, kamyonlar yakıldı; Enver Hoca'nm heykelı dınamıtlenmek ıstendı; polis taşlandı. Tüm bu kargaşada 20-30 kişi yaralandı. Arnavutluk olayları sırasında bizim dikkatimizi çeken diğer bir nokta, muhalefetin sergiledığı olgunluk oldu. 'Demokra- tik Parti' daha kurulduğu gün, şiddete karşı olduğunu ve he- defterine banşçi yollardan ulaşacaklannı açıkladı. Parti, inan- dığı bu Hke doğrultusunda, göstenler sırasında şiddet eyiem- lerini sürekli kınadı, halka itkJal çağrısında bulundu; sidde- tin şiddeti doğuracağını, bundan da demokrasinin yaralana- cağını anımsattı. Ramiz Alia yönetiminin açıklamaları ile mu- halefetin açıklamalan aşağı yukan aynı doğrultuda idi. ikisi de demokrasiye ancak barışçı yoldan ulaşılabileceğini vur- gulayarak şiddet eylemlerine başvuranlan aynı sertlikle kı- nadılar. Aynı tutum devam eder mi? Yoksa olaylar kanlı bir niteliğe mi bürünür? Sertlık yanlılan mücadele etmeden taviz verir- ler mi? Bilmdiği gıbı ıktidara bir kez alışıldı mı, ondan ayrıl- mak çok zordur. Bu soruların yanıtlarını kuşkusuz bileme- yiz. Arna şımdiye kadar gerek Ramız Alıa yönetiminin gerekse muhalefetin dengelı ve esnek davrandığı açık. Son olarak çok ilginç dığer bir gelişme de kuşkusuz, 45 yıldır ilk kez Tiran radyosundan bir rahibin konuşmasına izin verılmesi idi. İşkodra Piskoposu Şimon Jubani, 22 yıl ceza- evinde yattıktan sonra 1989'da serbest bırakılmıştı. Jubani, cumartesi gecesi Tiran radyosundan halka seslenerek itidal çağrısında bulundu ve "şiddet eylemlerinin Tann'nın isteği- ne karşı gelmek olduğunu" söyledi. Bu olay, 45 yıldır dine karşı en sert tutum takınan bir ülkede meydana geliyordu. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi Arnavutluk'ta olay- lann ne yönde gelişeceğini kestırmek için vakit çok erken. Ancak bir hafta süren büyük çalkantılar sırasında yönetim de muhalefet de küçümsenemeyecek bir esneklik ve yumu* şaklık sergilemışlerdır. Bu tutum sürer ve Ramiz Alia yöneti- mi ile muhalefet, kan dökülmeden ülkeyi birlıkte demokrasi- ye götürebilirierse, ufacık Arnavutluk, diğer Avrupa ülketeri- ni aratmayan bir olgunluk örneği sergilemiş olur. ERMENISTAN Türkiye'ye öııerisi MOSKOVA (AA) — Sovyet Ermenistan Cumhuriyeti, Tür- kiye'ye, "tarihsel anlaşmazlık- lan bir yana bırakarak" ilişki- leri geliştirmeyi önerdi. Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Asot Yegiazaryan dün Türkiye'nin Moskova Bu- yükelçisi Volkan Vural'a "bir •ezaket ayaretinde" bulundu. Karadeniz ekonomik işbirli- ği bölgesi oluşturulmasına iliş- kin olarak yann Ankara'da başlayacak toplantıya katıla- cak Sovyetler Birliği heyetinde yer alan Yegiazaryan, Büyükel- çi Volkan VuraHa bir süre gö- rüştü. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Yegiazaryan, Er- menistan yönetiminin, "Tarih- sd konnlano bir tarafa bırakı- tarak, Türkiyeyle diyalog kn- rnlması vc Uiskilerin normal- teştirflınesi, özeüJkk de ekono- mik Uiskflerin geliştirilmesi koansanda" istekli olduğunu büyükelçi Vural'a iletti. Yegiazaryan aynca, Erme- nistan Bakanlar Kurulu'nun büyükelçi Volkan Vural'ı Eri- van'a davet ettiğini de "teyid etti." Büyükelçi Volkan Vural da, Türkiye'nin içişlerine müdaha- leden kaçınma, toprak bütün- lüğüne saygı, iyi niyet ve kar- şıbklı çıkar ilkelerine dayalı olarak, tüm komşulanyla iliş- kilerini geliştirmeye açık oldu- ğunu ve "EnnenisUn Cumhu- riyeti'ni de bu baglamın dışın- da gönnedigini" Ermeni yetki- liye bildirdi. Görüşmede aynca, Karade- niz Ekonomik İşbirliği Bölge- si'nin hazırlık çalışmalannın yapılacağı toplantı konusunda görüş abşverişinde bulunuldu- ğu ve Yegiazaryan'ın, Ermenis- tan'ın "Bn projenin içinde yer almak istediğini" vurguladığı öğrenildi. TîRAN Öğrencîler yineyürüdü VTYANA (Ajanslar) — Ar- navutluk'ta öğrencilerin, siya- si suçlulann serbest bırakılma- sı için önceki gun yuniyüş yap- tıkları bildirildi. AA'ya göre bağunsız siyasi partilerin ku- rulmasına izin verilmesinden sonra oluşturulan Demokratik Arnavntluk Partisi'nin bir yet- kilisi, Tiran'da bin kadar öğ- rencinin, siyasi suçlulann ser- best bırakılmalan, yerel komü- nist parti komitelerinin dağıtü- ması, sehir merkezindeki Sta- lin heykelinin kaldınlması ve yeni partinin bir an önce yasal- lık kazandınlrnası için yürüyüş yaptığını bildirdi. Öğrencilerin, Devlet Başka- nı Ramiz Aüa'dan ülkedeki kanşıklığa son vermek için muhalefet ve aydınlarla hükü- met arasında yuvarlak masa toplantılan yapılmasım talep ettikleri belirtildi. Yugoslav Resmi Haber Ajansı Tanjug ise Arnavutluk1 tan yeni dönen kaynaklara da- yanarak yollarda yoğun bir as- ker ve polis yığmağı bulundu- ğunu duyurdu. Ajans, kasaba girişlerini tank ve zırhlı araç desteğindeki askeri birliklerin denetlediğini, kasaba içlerinde ise her yanda polis görüldüğtt- nü haber verdi. ÂFnin hedefi 20 yıl içinde siyasi birlik NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA— Geçen hafta sonu Roma'da siyasi birliğe doğru dö- nuşümün ilk adımlarını atan AT ülkeleri Avrupa Birliği'ni kura- bilmek için ulusal egemenlikle- rinden önemli parçalan feda et- mek zorunda kalacaklar. Siyasi birlik için öngörülen zaman sü- reci en az 20 yıl. Dış politika ve ortak güvenlik politikası ATnin müstakbel siyasi birliğinin iske- letini oluşturacak. Söz konusu siyasi birliğe giden yol henuz za- manlaması belirlenmeyen ve an- cak kaba hatları çizilen şu aşa- malardan geçecek: • Aşamalı bir süreç içinde ATye tek bir cephe halinde tem- sil edecek ortak dış politika ge- liştirmek. • Batı Avrupa Birliği'ni (BAB) ortak güvenlik politikasının bir araa olarak kullanmak. • Tek bir ülkenin vetosuyla tüm AT mekanizmasını felce uğrat- masını önlemek amaayla 12'lere yön tayin eden AT zirvelerinde "oyblriigi" yerine "çoiunluk" esasına göre karar almak. • 12'lere "Avrupa vatandaş- lığı" vermek. • AT yetkilerini sosyal politi- kalar, enerji politikası, çevreci- lik, kültflr politikası gibi konu- ları kapsayacak şekilde genişlet- mek. • AT Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu'nun yetkilerini bu kurumların demokratik meşru- iyetini arttıracak şekilde geniş- 1etmek, bir başka deyişle AT ku- rumlanmn "demokrasi açığını" kapamak. • Göçmenler, vize, uyuşturu- cu alanlannın yanı sıra polis ve hukuk alanmda işbirliğini art- tırmak. Hafta sonunda zirvenin kapa- nışının ardından ilk toplantısı- nı yapan iki hükümetlerarası konferanstan (parasal ve siyasi birlik) siyasi birlikle meşgul olan konferansın görevi bu politika- lan denetlemek için gereken an- laşma metnini 1991 sonuna dek hazırlamak olacak. 1991 sonun- da Lahey'de tartışüacak olan bu metin üzerinde kabul edilen öneriler ulusal parlamentolar- dan ve Avrupa Parlamentosu'n- dan geçerek onaylanacak. 1993'ün 1 ocağından itibaren yürürlüğe girecek bu anlaşmaya paralel olarak bir de parasal bir- lik anlaşması imzalanacak. Bu anlaşmanın metnini de parasal birliğin denetimini düzenleyecek olan hükUmetlerarası konferans hazırlayacak. Halen lngiltere'nin tereddütle baktığı parasal birli- ğin sağlanması için Roma'da ön- görülen aşamalar şunlar: • 1993'e dek sürecek olan ilk aşamada ekonomiler arasında yakınlasma sağlanacak. Bu sıra- da, halen Avrupa Para Sistemi (APS) dışında kalan Portekiz Escudosu ve Yunan Drahmisi- nin de sistem içine girmesi gere- kecek. • 1 Ocak 1994'te Avrupa Merkez Bankası (Eurofed) ku- rulacak. Bu tarihten sonra AT- nin para politikasını Eurofed ya- pacak ve Avrupa para biriminin hazırlığına girişilecek. Yüzde l'lik bir şerit içinde kur parite- lerinin birbirine yakınlaşması sağlanacak ve 12'Ierin kamu açıklannı kapatmak için para basmaları önlenecek. Ekonomi politikalannda öncelik, ekono- mik büyüme ve enflasyonla mü- cadeleye verilecek. • AT Komisyonu, ülkeler ara- sında daha fazla ekonomik ve sosyal bütünlük sağlamaya ça- lışacak. • 12'ler, 1977 sonunda ortak para biriminin ne zaman dola- şıma gireceğine karar verecekler. Ingiltere'ye verilen bir taviz ola- rak AT Komisyonu bir süre için tüm AT ülkelerinde kullamla- cak. Güçlendirilmiş ECU'nun (Avrupa Para Birimi) ulusal pa- ralarla birlikte dolaşıma girme- sini kabul edecek.