Katalog

13 ARALIK 1990 CUMHURÎYET/17 HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÛN Uevlet Meteoroloji İşleri Genel; Müdûriûfiü'nden alınan bigiye gö- re bütûn Mtgeler parçalı yer yer j çok bulutfu Marmara, Ege, Ak-j deniz, Iç Anadolu, Batı ve Orta Ka-| radeniz bölgelen yağışlı geçecek Yündun doğu kesimlennde yer yer sis görûlecek. Hava sıcaklığı de- ğ'ışmeyecek. Denızlerde rûzgâr- Doğu Karadeniz ve Doğu Akde- niz'de loble ve keşışleme diğerra,Ege ve Baö Akdenn'de 7-8 kuvvetinde saatte 10-21 denizlerde kıble ve lodosün 3-5 W yer 27, Baü Karadeniz, Ege, Marmara ve Batı Akde- yer yer 6, Batı Karadeniz, Marma- niz'de 33-40 denız mili hızla esecek. Van götû açık. 21° 9° Dıyartatar 16° 12° Edıme 15° 8°Erancan 13° fEımnım 7°-5°EsJııs8hır 13° 4°Sazıanlep 20° 13° ûresun B 18° 10° Gümüşttane B Bffls Bolu Bursa ÇanaHafe Çorum Denızft ş 10° «°HaH*ı 16° 11° Ispara Y 1«° 11° Istanbul Y 12° 3»toıw Y 11° -2° Kars S 10" -2° KaSamonu'f 16° 1°Man«a 15° 13° K Maraş 10° -2° Mersm 4" -7° Mujla 12° 4°Muş 17" 3°Nı0de 15° 10° M u 9°-2°Hia 8° 1°Samsuı 13° 4°Sıırt 15° 13° Sınop 16° 1«° Sıvas e°1 12° 3°Kaysen 15° 12° Kırtdare* 17° 15° Könya 11° 2°KûBtiya 15° 9°Mabtya 7° 2°lWson 10°-1° lıncel 14° 12° Uşak 10° 2°Van 12° «°Ytagat 11° -3° Zonguldak Y 15° 10° B 17° 3° B 21° 10° Y 16° 10° B 16° 4° Y 12° 1° B 15° 11° B 17° 9° Y 17° 11° S 14° 2° Y 17° 12° Y 8°-1° Y 14° 11° B 16° 10° B 10° 0° Y W°14° B 9°-1° Y HJ° 3° Y 16° 12° K* buMkj •yaOmurtu /! *** A-iç* B-tx*jOu G-flyneşJı K-örn S-SB» YTaJmuriu Helsinki Lenıngrad 0 l£g^<>J Moskova *^Beriın a r-,- ,. -Vıyana Zurıh • ( Atına Tıîrius jm* Ankara " . • Tebnz • Sam' Kahıre « DÜNYA'OA BUGÛN Amstentem A 5° Amman A 25° Atına Bajtfat Batf Y 14° A 24° A 9° 0" Lenıngrad Londra Madnd B Y W° Münh Boraı 8r0ksel Budapeştt Cenevre Csayır Mdi Dut» FnnUurt GiTO Kartre Komntug Kotfl Letosa Y 15° A 27° A 22° K 0° B 20° A -3° A 25° A 3° K 2° B 22° B -2° A 8° A S° A 2° Montaal Y 8° B 0° K 0° Y 9° K -6° B 6° A 2° A 28° Y 8° Y 7° A 20° A 29° A 28° A 5° A 3° Y 9° Y 11° B 0° Oslo Pans Pnıg Rıyad Ronu Srtya Şam V/m üınus Vryara Vtesh Zûrih BULMACA KÜRKLER Şık hiçım itinah hizmpt mıtteriıl hatl ir J. ŞAMOVİÇ i Rcıoehı l>nkl.ıl caddcsı \ o i*l SOLDAN SAĞA: 1/ Ege, Marmara ve Akdeniz'de yaşayan eti lezzetli bir yen- geç. 2/ Unsur... Me- talurjide, işlem son- rası metal yüzeyleri su ile yıkama. 3/ JCaygan... Bir soru sözü. 4/ İlaç... Eski Yunan'da sitenin yö- netim, politika ve ti- caret işlerini konuş- mak için halkın top- landığı alan. 5/ De- •izayısı da denilen bir fok türü. 6/ Pos- ta sürücüsü... Kayak. 7/ Düşünce... Köstebek. 8/ Bir odada yataklık için yapılmış bucak.. Demirin simgesi. 9/ Hayat arkadaşı... İyilik. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Çözünmüş halde bir cisim içeren sıvı. 2/ Ayağm üstündeki tümsek yer... Adları aynı olanlardan her bi- ri. 3/ Pasifik yerlilerinin çiçekten yaptıkları kolyeye verilen ad... Yol- cu evi. 4/ Oyunda berabere kalma... Türkçede ilgi adılı. 5/ Oğlan saçı biçiminde kesilmiş kadın sa- çı. 6/ Borulan döndürmeden eklemeyi sağlayan bağlantı par- çası... Düz ve geniş arazi. 7/ Tuzağa düşürülen şey... Zarara uğ- rama tehlikesi. 8/ Valide.. Ziftle kaplı yuvarlak bir sepetten ya- pılan ve Fırat'ta kullanılan bir çeşit sandal. 9/ Tırnak boyası... Eskiden biyografi anlamında kullanılan sözcük. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Şarap ihracatımız 13 ARALIK 1930 Geçen gün gazetelerden biri Müskirat Inhısar ldaresinin ihraç edilen şarapların kilosuna 3 kuruş prim verdiği halde şarap piyasasının 12-13 kuruş oimasına mukabil bizim şarapların şarapçılar tarafından 22-23 kuruşa mal edildiği için şarap ihracatı yapılamadığını yazıyordu. İnhisar ldaresinin verdiği primler ve gösterdiği diğer teshilat sayesinde şarap istihsalat ve ihracatımız tedricen artmaktadır. Esasen harp, mütareke ve mübadele memlekette şarapçılığı mahvetmişti. Bu san'at şimdi yeniden yeniye canlanmaktadır. Refikimizin verdiği haberin doğru olmadığının bir delili de bu sene hayli ihracat yapılmış olmasıdır. Bu cümleden olarak iki güne kadar baa hususi şarap tacirlerimiz taraîından 140.000 kiloluk şarap daha ihraç edüecektir. Ayni refikimiz, dünkü nüshasında, Müskirat İnhisar ldaresinin üç ay evvel hariçten mühim miktarda ispirto satın aldığını yazmaktadır. Halbuki memleketimiz geçen senedenberi, yerli fabrikaların çıkardığı ispirtolan kullanmakta olup üç ay evvel hariçten katiyen ispirto almamıştır ve bundan sonra da alrmyacaktır. Müskirat tnhisar İdaresince; hariçten ahiren üç buçuk, dört milyon kilo ispirto satın alındığı yazıfrnıştı. İnhisar ldaresinin, bir senedenberi hariçten ispirto celp ve mübayaa etmediği anlaşılmıştır. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Muhabirimizi kaybettik 13 ARALIK 1960 Gazetemiz Ankara foto muhabiri Necati Andiç, bu sabah Kızılcahamam yakınlarında vukubulan müessif bir trafik kazası sonunda vefat etmiştir. Kendi arabasiyle Istanbul'a gitmek uzere, sabah Ankara'dan hareket eden Andiç, arabasına, tanıdığı bir hanımla bir kızı ve iki torununu, ayrıca bir tanıdıfı hanımı daha almıştır. Araba Kızılcahamamı 7 kilometre geçtikten sonra, saat 9 sıralarında, henüz bilinmeyen bir sebeple yolun sol tarafındaki babalara çarptıktan sonra hendeğe yyvarlanmıştır. Yapılan tahkikata göre, araba hendeğe girişini müteakip birkaç defa takla atarak ilerideki kayaların üstüne kadar gitmiş ve bilhassa ön kısmı parçalanmıştır. Necati Andiç yedi yıldan beri gazetemizin Ankara foto muhabirliğini yapmaktaydı. Aynı zamanda "Basın Foto Ajansf'nın kurucusu ve ortaklarındandı. Daha evvel muhtelif gazetelerde foto muhabiri olarak çalışmış bulunan ve mesleğinde muvaffak olmuş, çalışkan bir gazeteci olan Andiç, yardımseverliği ve alçakgönüllülüğü ile kendisini herkese sevdirmişti. Çok genç yaşında ve en faal çağında hayata gözlerini kapıyan arkadaşımız, evli ve 3 çocuk sahibi idi. Gençliğin sessiz yürüyüşü Cezayirdeki son hâdiseler Türk gençliği arasında tepki yaratmıştır. Fransızların bu hareketini protesto etmek isteyen yüksek tahsil öğrencisi ve temsilcileri kendilerine yaraşır bir ağırbaşlılıkla dün bir sessiz yürüyüş yapmışlardır. tstanbul Teknik Üniversitesi, 1. T. Üniversite Maçka Teknik Okulu, İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi öğrencilerinden büyük bir kısmınm iştirak ettiği sessiz yürüyüşün ilk grubu saat 14 te Teknik Üniversite Gümüşsuyu Bürosundan hareket etmiştir. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Silahlı çatışma 13 ARALIK 1989 , 12 EylüTden sonra ilk idam kararıyla asılan Erdal Eren'in olüm yıldönümü nedeniyle İstanbul Pangaltı'da yürüyüş yapan bir grup, kendilerine müdahale eden polisle çatıştı. "Türkiye Devrimci Komünist Partisi" (TDKP) yazılı bildiriler dağıtan gruplarla polisin karşılıklı ateşi sırasında ölen ya da yaralanan olmadı. 10 kişi gözaltına alındı. Ankara'da 2 Şubat 1980'de Yukan Ayrancı semtinde yapılan korsan gösteri sırasında çıkan silahlı çatışmada bir inzibat erini öldürduğü iddiasıyla 13 Aralık 1981'de idam edilen Erdal Eren için dün Pangaltı Ergenekon Caddesi'nde bir korsan gösteri yapıldı. Saat 14.00 sıralarında cadde girişini benzinli talaş dökerek ateşe veren 250 kişilik grup, daha sonra "Kahrolsun faşist diktatörlük", "Faşizme ölüm, halka hürriyet" diye slogan attı ve "Erdal Eren yoldaşın hesabmı soracağız, TDKP-TGKB" yazılı pankart ile Pangaltı kavşağına doğru yttrümeye başladı. T4KITSMA Anadoln Liselerine Ogrenci Y^rleştirme Milli Eğitim Bakaıılığı olumsuzluklarla dolu olan bu yerleştirme sistemine son vermeli, öğrenci yerleştirme işinin ön kayda bırakmadan ölçme-değerlendirme bürosunca yapılması sağlanmalıdır. Anadolu Liseleri ve yabancı dille öğre- tim yapan özel Türk ve yabancı okullara öğrenci yerleştirme konusu, son üç yıldan bu yana velilerle, aday öğrencileri ve okul yöneticilerini güç dummda bırakmaktadır. önceki ydlarda (1985-1986-1987) çok dü- zenli ve isabetli yapılan bu yerleştirme işin- de, aksilikler en aza indirilmiş durumday- dı. öğrenciler, her iki grup okula da 1 ya da 2 sınavla giriyor, tercihlerini yapıyor, Milli Eğitim Bakanhğı Ölçme ve Dejerlen- dirme bürosu öğrencüerin tercihlerine ve al- dıklan puanlara göre onlan okullara yer- leştiriyor ve her öğrenciye kazandığı bir okulun haberi geliyordu. Böylece; • Yaz başında Öğrencilerin girdiği okul- lar belli olduğundan çocuklar rahat bir yaz tatili yaşıyor, • Okul okul dolaşmayan veliler yaz prog- ramını rahat uyguluyor, • Okullara girmeye hak kazanan çocuk- lar ilk anda belli olup; kazananlar, kazan- ma sevincini yaşarken; konu gündemde uzun süre kalmadığı için kazanamayanlar da bir defa üzülüyor ve okullannı seçerek yaz tatiline giriyor, • Okul kayıt bûrolannda velileri istismar edecek teklif ve davranışlar olmuyor, • Her okulun o yılki smıfları önceden belli olduğu için idareciler ve öğretmenler hem tatillerini tam kullanabiliyor hem de ders yıhna önceden hazırlanma imkânı bu- luyorlardı. Oysa yeni uygulama üç yıldır veliyi, co- çuğu ve okul idarecilerini perişan etmiştir. Konuyu çocuklar açısmdan ele ahrsak; • En az 2-3 yü bu sınav için gece gündüz, okul, özel ders, kurs ve aile yardırru ile bu sınavlara hanrlanan çocuklardan ortalama 25000 kadan bir okula girme hakkını ka- zanacaktır. Fakat ilk anda Anadolu Lise- leri'ni kazanan en başanlı 6-7 bin öğrenci- nin adlan belli oluyor. Diğerleri kazanama- dım Uzüntusünü yaşarken özel okullann sı- nav sonuçlan geliyor. Alınan puanlara gö- re okullara ön kayıt yaptırma hakkına da yine bu 6-7 bin öğrenci sahip oluyor. Bun- lardan ilk bini 5-6 okulu kazandığı için han- gisini seçeceğine karar verirken diğerleri de bütün bir yaz kayıt günlerini ve okul liste- lerini takip ederek günlerini geçiriyor. Kazanılan okula yapılan ön kayıt bir sü- re sonra asıl kayda çevriliyor. Fakat daha çok istenen bir okulda yer boşalınca, asıl kayıt ilkinden ahnıp yenisine getiriliyor. Bu okul değişmeleri sonucu diğerleri kendile- rine yer açılmasını heyecan, sıkıntı içinde beklerken velileriyle aralannda "yüksek pnan" tartışmalan başlıyor. • 13-14 okula ön kayıt yaptıran veliler, okul takip etmekten perişan oluyorlar. Za- man, para israfı ve stres... Günler geçiyor, çocuklann hangi okula gireceği belli olmu- yor... Veli okullardaki ilgili kişilere ve okul- lara yardım vaadinde bulunup çocuğunu bir yere sokmak için olmayacak davranışlara düşüyor. • Günler gecmesine, yeni ders yıh yak- laşmasına rağmen okullar sınıflannı bir tür- lü olusturamıyor. • Okullarda her an değişen kayıtlar yü- zunden zaman ve kâğıt israfı çok fazla olu- yor. • Ban okul idarecüeri velilerden koruma dernekleri için yüksek değerde ücretler is- tiyorlar. • 1990 yıh, eylülünde yeni açılan Anado- lu Liseleri, puanı o okula girmeye çok uy- gun olan fakir aile çocuklanndan bile, en az beş yüz bin lira olmak uzere, kayıt pa- rası almışlardır. • Ders yıh başladığında; sınıflann bazı- lan açık kalıyor. • Okul idaresi yaz boyunca kayıtlarla bu- naldığı için hazırhklarıru tam olarak yapa- madan ders yıhna başhyor. Bu konulan geçen yü çocuklan sınava gi- ren velilerle konuşarak somutlaştırmak mümkündür. M.E.Bakanhğı olumsuzluklarla dolu olan bu yerleştirme sistemine son vermeli- dir. Öğrenci yerleştirme işinin ön kayda bı- rakmadan ölçme -değerlendirme bürosun- ca yapıimasmı sağlamalı, çocuklar sınav so- nuçlan ile birlikte hangi okulu kazandığı- nı öğrenip rahat bir yaz geçirmeli, okullar da kendini yeni ders yıhna sağlıklı bir şe- kilde hazırlamalıdır. BEHtCE SÖNMEZ ögrend Vellsi / btanbul LtMME Projesâ tzorine Lise Mezunlarına Meslek Edindirme (LİMME) projesi çerçevesinde açılan bilgisayar operatörlüğü programı, ani bir kararla özel dershanelere devredildi. Bu uygulama yanlıştır. LİMME (Lise Mezunlarına Meslek Edin- dirme) projesi çerçevesinde Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde açılan kurslardan biri de "bilgisayar operatörlüğü" programıdır. Bu program, 15 Ekim 1990 tarihinde baş- ladı ve 169 kayıtlı öğrencisiyle 26 Kasım 1990 tarihine kadar halk eğitim merkezin- de yüriitüldü. Bu kursta görev alan öğret- menlere hafta içi gündüz saatlerinde 2500 TL/saat, hafta sonu ve akşam saatlerinde ise 3000 TL/saat ücret ödenmekteydi. Kı- sa sürede rayına oturan eğitimin tek eksiği bilgisayar sayısındaki yetersizlikti. Teorik eğitim, üç bilgisayarla yürütülmeye çalışıl- dı. Ani bir kararla bu program Kadıköy'de- ki özel dershanelere devredildi. Bakanlık bu karara gerekçe olarak "bilgisayar olanak- lannın yetersizliğini" gösterdi. Çok basit bir hesapla dahi, bu uygulamanın yalmzca parasal yönden bile ne denli yanlış olduğu gösterilebüir. Sözleşmeye göre Milli Eğitim Bakanhğı'nca dershanelere öğrenci basına bir saat için ödenecek ücret 4500 Uradır. Öngörülen eğitim süresi ise 88 saattir. Bu- na göre Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nce devredilen öğrencilerin bakanlığa maliyed 88 x 169 x 4500 = 66.924.000 TL'dır. Bugün piyasada bu türden bir iş için ra- hathkla kullamlabilecek bir bilgisayarın fi- yatı 5 milyon lira dolaylarındadır. Sonuç olarak hesaplanan meblağ ile tü- mü halk eğitim merkezinin malı olacak 13 adet bilgisayar satın alınabileceği ortaya çıkmaktadır. Eğer programın devredümesindeki ger- çek neden bilgisayar eksikliği ise, yalmzca bir kurs dönemi için (88 saat) dershanelere ödenecek para ile eğitimin bu ihtiyacı kar- şılanabilirdi. Bu hesap yapılıp programın yürütülmesi halk eğitim merkezlerinden ahnmasıydı hem 216 saat olarak planlanan kurs dönemi 88 saate indirilmeyecek ve ger- çekten yeterli bir eğitim yapılabilecekti. Bir • sonraki aşamayı düşündüğümüzde ise hiç bir mali zorlamaya gerek olmadan bu tür- den kurslann halk eğitim merkezlerince, ar- tık bilgisayar olanaklarına da sahip bir şe- kilde düzenli ve ardı ardına yürütülebileceği gerçeğine vanyoruz. RÜSTEM A G A O C L U tstanbul İSTANBUL BAROSU İNSAN HAKLARIHAFTÂSI 10-17 ARALIK 1990 PROGRAM GÖSTERİ ŞİİR ve DİA İLE İDAM CEZASI " Dünya Sineması Sunan: GÜLSEN TUNCER "İNSAN HAKLARI İÇİN" Cemal Heşit Rey Konser Salonu Mozaik • Yeni Türkü • Zuhal Olcay Sunan: Ahmet Levendoğlu Konser ve Gosterimin Davetiyeleri. istanbul Barosu, Sultanahmet, Kartal, Bakırköy. Kadıkby Adlıyelennden ve Dünya Sineması gışesınden temin edilebılir. 14.12.1990 Saat: 21.00 KONSER 17.12.1990 Saat 20.00 POLİKLİNİĞE Bayan jinekolog. Part-time olabilir. 168 26 29 Bodrum yat limanında kiralık dükkânlar. İst. Tel: 346 92 98 396 23 49 ERDAL EREN (1961-13 Aralık 1980) Insanlık onurun, yiğitliğin ve direngenliğinle yüreğimizde yaşıyorsun. Yitirişimizin 10. yılında sevgiyle anıyoruz. AİLESt ADINA ERKAN EREN Helikopter kazasında yitirdiğimiz, dostumuz, güzel insan Jandarma Pilot Üsteğmen A.MÜCAHİT KULAK (1965-1989) Yokluğun hep acı veriyor. Seni çok özlüyoruz. 83 DEVRE ARKADAŞLARIN VE DOSTLABIN - HAKAN, SABtH, CENGtZ, SERHAT. ERTUĞRUL, SEVİ, SİIVAN, ŞAHtN BÜLENT ve BEKİR ' Sabahattin AIi-Ali Kocatepc buluşması bir harika!" "Ali Kocatepc'nin Sabahattin Ali bnteleri cn «vdiğim ;arfcılar. Hele, Ben sana vurgunum. "Sabahattin Ali'nin yasak olduğu bir platformda bu değerli fairi bestelcmeye ve yorumlamay* nvanmak, Kocatepc'nin özgürlüğe olan doğal ıçgiidüsUnün tabii bir göstrrgcridir." ALİ KOCATEPE'nin "ŞARKILARDA SABAHATTİN AlJ" KASETİNİ DİNIJEDİNİ2 Mİ? ALİ KOCATEPEPerşcmbt-Cuma-Cumartcsi 22.30-OC.30 ÖZKAN TURGAY Egliğinde Kl AMM \ s[ \ s\RKIl \Kİ \ KONM YILBAŞI REZERVASYONUMUZ BAJLAMIŞTİR Tel: 3 4 8 1 A 5B Kadıköy Eski Vapur İskelesi Kanşısı "STOP EVERYTHING START ENGLISH" 1991'E ÎNGİLtZCE KONUŞARAK GİRİN K A O I K O Y LİSKUR PBACT1CAL ENGLISH 12 Kişilik sınıflar KayıHar devam ediyor. KADKÛY 349 18 24-349 1B 25 336 02 06-336 02 79 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Zonguldak'ta Çarpan Yürek... MİT'in eski müsteşarlanndan Fuat Doğu, görevde bulun- duğu yıllardan birinde Amerika'ya gitmişti. Amerikalılar, ün- lü MİT müsteşannı CIA merkezine götürürler, gezdirirler. Yanında bir yardımcısı, memuru da vardır Fuat Doğu'nun. CIA merkezini gezerken bir yere gelirler. Amerikalılar, Fuat Dogu'ya şöyle derler — Burası, bizim önemli bilgi kaynaklarımızdan biridir. Dürv yada, ülkesinde az çok tanınmış birinin adını soyadını bura- ya yazdığınız zaman, o kişinin gecmişi, şimdiki durumu ile ilgili tüm bilgileri alabilirsiniz. Buyurun isterseniz deneyin! MİT Müsteşarı Fuat Doğu. şöyle bir düşünür, bir kişinin adı- nı soyadını yazar. Müsteşarın yazmasıyia birlikte bilgisayar- daki kâğıt çıkmaya başlar. Çıkar babam çıkar! Kâğıt metrelerce uzar. Fuat Doğu'nun yanındaki kişi de bir ad ya- zar; onunki birkaç santimlik kâğıtta bitmiştir. O, kendini yaz- mtştır! Nerede doğduğu, halen nerede görev yaptığına ilişkin bir bilgi, o kadar. Arkadaşı, Fuat Doğu'ya sorar: — Efendim, siz kimi yazdmız ki böyle uzadı gitti kâğrt? — Ben, der Fuat Doğu, Aziz Nesin'i yazdım! Türkiye'nin en solcu adamını, bakalım Amerikalılar tanıyor mu diye! Böyle aygıtlar, bizde de gelişmiştir artık; düğmeye bastın mı, istediğin kişi ile ilgili bilgiler hazır... Aziz Nesin, Tahsin Saraç'ın evinde kalırdı Tahsin sağken Saraç'ın ölümünden sonra Ankara'da ev aramaya başladı; aldı. Ankara'ya geldiğinde, evinde kalıyordu. Geçenlerde, Aziz Nesin'in, arka sokak komşularından bir bayan, karşılaştıkla- rında şöyle dedi: — Aziz Bey, geçen gün iki genç geldi, sizi sordu. Sorulan bir tuhaftı. 'Aziz Nesin evi kaça aldı?" diye sordular. "Bilmediğimi" söyledim. "Evine kimler gelir, gider?" diye sor- dular. "O, tanınmış, herkesin sevdiği biryazardır. Herkes ge- lebilir. Hem, siz bunları neden soruyorsunuz? Şiz kimsiniz?" diye sordum. Biri, "Biz MİTteniz!" yanrtını verdi. "Benim duy- duğum, MİT elemanlan, MİT'ten okjuklannı açıklamazlarmtş" dedim. Bu sözüm üzerine uzaklaşıp gittiler... Kimlerdi Aziz Nesin'in evini, gelip gidenini soranlar? Ger- çekten MİT'çi miydilar, yoksa, MİT Ajanı mı? Birbilebilsem... Ankara'da, Aziz Nesin'in 75 yaş kutlamaları, İnsan Hakla- rı'nın 42. yıhna denk geldi. Çok da görkemli oldu. Atatürk Spor Salonu'nda, pazartesi akşamı düzenlenen şölende ko- nuşan yazar Oda Makoto; şöyle dedi konuşmasının bir yerinde: — Bir Japon ve Çin takvimine göre insanın yaşı altmıştan sonra sıfırlanır. Altmıştan sonra, insan yeniden yaşamaya baş- lar. Buna göre Aziz Nesin, on beş yaşında bir çocuktur. On beş yaşındaki çocuğa, uzun bir yaşam dilerim! Atatürk Spor Salonu'nda hıncahınç dolu kalabalığa, The- odorakis, Oktay Akbal, İlhan Selçuk da Aziz Nesin'i anlattı- lar. Tunus'lu yazar, Arapça konuştu; "Arapça konuşacağım, ama bana çocukken sopa atan atalarım Türktü!" dedi. Da- ğıstanlı ozan Resul Hamzatov'un bir ara salonda, yüreği sı- kıştı; Hayati Asılyazıcı, gelip kalp ilacı sordu. Naim firalı ben- deki "isordil" ağır gelir diye, cebinde taşıdığı "trinitrin"i ver- di. Daha sonra Hamzatov, çıktı konuştu. İlhan Selçuk, ilk aya- ğa kalkan insanın bir solcu olduğunu, çünkü, onun düzene karşı ayağa kalktığını söyledi. Ödülünü almak için Ankara 1 ya gelen Zonguldak Genel Maden-İş Sendıkası Başkanı Şem- si Denizer'i, salonu dolduran beş bin kişiyi aşkın kalabalığa tanıttı. Salon alkıştan yıkılıyordu Şûkran Ketenci, Başkan Şemsi Denizer'te birlikte Zonguldak'tan gelmişlerdi. Gece- yansından sonra yeniden Zonguldak'a döneceklerdi. İlhan Selçuklar da cumartesi günü Zonguldak'a gidecekler. The- ödorakis, Ankara'da Anakent Belediye Başkanı Murat Kara- yalçın'ın konuğuydu. Başbaşa görüşmeleri sırasında Kara- yalçın'a, kendisinin sosyalist olduğunu, düşüncelerinden ödün vermediğini söyledi. Yeni Demokrasi Partisi Başkan) Mitsotakis, Türk-Yunan dostluğuna önem verdiği için onun yanında yer aldığını sözlerine ekledi. Mitsotakis'in annean- nesi, Venizelos'un kız kardeşiydi. Theodorakis, "Mitsotakis, Venizelos'un küçük yeğenidir" dedi. Sonra Theodorakis'le, Mitsotakis ikisi de Giritli, hemşeriydiler. Theodorakis, Mayıs 1991 'de Ankara'ya gelerek Hipodrom'da, Ankaralılara yapıt- larını dinleteceğini söyledi... Asya-Afrika Yazarlar Birliği'nden geien konuk yazaflarta Türkiyeli yazarlar, ortak düzenlenen bir bildiriyi imzaladılar. Bildirinin sonunda özetle şöyle dediler. '— Devlet terörü de içinde olmak üzere her türlü teröre, anarşi ve işkenceye, — Ulusal kurtuluş savaşları ve bağımsızlık savaşlan dı- şındaki bütün savaşlara, — Evrensel insan hakları anlaşmalannı bozucu her türlü işlem ve davranışlara karşı olduğumuzu. — Halklarımızın kültürel gelişmeleri için de zorunlu otan demokrasinin eksiksiz işletilmesini, — Ülkelerimizde ve dünyada barışın kurulmasını, — Türkiye'de ve dünyada düşünce suçlarının kaldırılma- sını ve cezaevlerinde buiunan tüm düşünce suçlularının sa- lıverilmesini, — Ölüm cezalarının kaldırılmasını, — Herkesin anadilini özgürce kullanmasının önündeki en- gellerin kaldırılmasını ve anadili ile eğitimin sağlanmasını, — Basın ve yayın üzerindeki sansürün kaldırılmasını iste- diğimizi, — Bu istemlerimizin gerçekleşmesi için savaşımımızı sür- düreceğimizi kamuya bildiririz." İnsan Hakları Derneği'nin etkinlikleri, hafta boyunca sü- recek. 13 aralık perşembe akşamı Ankara'da Maltepe'de sa- at 20.00'de "Şato Yazar"da biletli bir gece düzenlendi. (işçilerte, öğrencilere on bin TL.) Gecede sunucu Hasan Uy- sal, konuşmacılar arasında Akın Birdal, Aziz Nesin, Musta- fa Ekmekçi, Gülten Akın da olacak. Ayrıca Tolga Çandar, Hakkı Çopuroğlu dinletilerini sunacaklar. 14, 15 aralıkta da Metropol'de savunma, barış hakkı, yaşam hakkı ile çocuk hakları konulu açıkoturumlar da olacak. Ankaralılar kaçırma- sınlar... İnsan Hakları'nın yıldönümü toplantılan, gerçekten görkem- li oldu. Meclis'te bütçe görüşmelerinde liderler, "insan hak- lan"na değindiler. Zonguldak'ta maden işçilerinin grevleri, halkın desteğini alan direnişleri, geniş yankılar yapıyor. Türki- ye'nin nabzı iki haftadır, Zonguldak'ta atıyor. Zonguldak'ta çar- pan yürek, Türkiye'yi kaplıyor. Zonguldak'taki işçi grevinin böylesine başanlı geçmesi, halkın desteğini kazanmasından doğuyor. Halk destektememiş olsa grev, etkisini yitirirdi. Sonra anlatacağım, 1968 yılında, yine Zonguldak'taki bir işçi dire- nişi, Zonguldak halkı desteklemediği için kınlmış gitmişti. Ola- yı izlemeye giden gazeteciler dövülmüşler, fotoğraf makine- leri alınmıştı. O zaman Milliyet'teydim. Başınataş gelen ga- zeteciler arasında ben de vardım. En ağır yaralımız Hüseyin Ezer'di; Foto muhabiri Rıza Ezer'in babası. Zonguldak Genel Maden-İş işçilerine yardım etmek iste- yen pek çok kuruluş, pek çok kişi var. Örneğin, SHP Torbalı Belediye Başkanı Ertan Ünver, işçilere bir kamyonet dolusu kuru yiyecek yollayacaklannı, cumartesi günü ellerinde ola- cak biçimde yola çıkaracaklarını söyledi. Izmir Anakent Be- lediye Başkanı Yüksel Çakmur'un da yardım yola çıkaraca- ğını, Maden-İş Başkanı Şemsi Denizer söyledi. Zonguldak'ta grevdeki işçilere yardım için açılmış hesap- lar şöyle: Etibank Zonguldak Şubesi 66997 No'lu hesap; ay- rıca Emlak Bankası Zonguldak, Gazipaşa Şubesi 1650 Ud- lu hesap. NOVA-BARAN SİNEMASI MICHELLE PFEIFFER JEFF BRIDGES BEAU BRIDGES 140 35 58. 12.00-14.30-17.00-19.30-21.45