Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahlbl Cumhuriyet Matbaauhk *e Gazctccıllk Turk \nonım Şırkeu adına K PoimU tcta* HnıİMtn Dıs Habcrler LrgiMi Bafcı, Ekonomı Ccatu ÜMtaa. Iş Sendıka ş«luaa KHCKI. kultur Crtal l sarr. ls.anbul
Nldir Nadi 0 Genet YaMn Mudunl Hasas CeaıL Muessese Mudüru Haberlerı Kcnal Kafak. Eğılım Gcrar y>kw. Hatxr Arajnrma Isntl Bcffcaa, Yun HatKrlcn S«*et Dotaa. SpOT Danrçmanı
EIDIIIC U}lkbgıl, Yazı Işlen Muduru Ok» Goarnsııl. 0 Haber Vicrkezı \Mıtkxlır tacHaaaı. 0u> Vazılır b n a <,«fcjk«>. \nşu™a >k» Upay Dıuelırot < U ı U I m 0 koordııuıM Aha«< Ksnhuı
Muduru Yalpıı Itayer, Savfa Duzem Yönnmenı Alı Acar 0 Temsılaler 0 Malı Is.er M trt.ı 0 Muhucbe BaMı *ma 0 Buıct Planlama y>jı Oıanafeıeotta 0 Reklam >A»> Tona # Ek
«ıNK»ıR»ı Ahncl Tan, IZMİR HlkKI Çtfinkay.. ADAN\ ÇMln Vtgtnothı 1*. nl» H«h»r*k»ol 0 ld»re
Hra,« G™« 0 Utomt- O«fef CHİk 0 B,lp Isi™ Na* lul 0 Pmoncl <*
>o>u: Aunıtu Bi.kan N«t.r >«* &ıss/ı ur Ifcyoıt Cumhunyet Matbuolık vc Gazeucıiık TA Ş. TBrk Oo* Cad- 39/41 Cajalottu'
Otl» AkM \ttfm Baicr Hasaa U\M Isl PK 246 tslanbul Tc 512 05 « 120 hall Tclo 22246. Fax II) ! » «0 72 0
(««J. HikaKI (Mtaka* Okaı Bvtolar Aakan. Zı>a Gûkalp Blv Inkılap S. ho 19 4 Tct 133 11 4147 Td« 42544, Fax. (4) 133
Go««s»« Ij.r M ı s » IHu 01 65 0 Uarir H Zıya Bh 1352 S 2/3, W 13 12 30 Telo. SJ359 Fax. (Sl) 19 53 «0
Stkvk Vı i n n . Aaacl îan 0 tdaa*. Imcnu Cad 119 S Mo I Kat I. Td 19 V 52 14 h«I) Tdoc Ul<5. Fax Cl) 19 23 71
TAKVİM: 4 KASIM 1990 Imsak: 5.04 Guneş: 6.31 Öğle: 11.52 Ikindi: 14.38 Akşam: 17.04 Yatsı: 18.25
Silahzoruiledefileyeçağrı
DOUGLAS CHEW'nun Teodonı adını taşıyan bir mini
ipek elbisesi. Kırmızı, turkuaz, fuşya ve sarı taşlarla işli.
Sarı bir zarf... Üstünde "çok gizli" yazıyor.
Hemen açtım heyecanla. İçinden bir tabanca
çıkmaz mı? ve not: "Falanca günleri Madam
X'in defilesine gelmenizi rica ederiz." Rica
mı? Lafı mı olur?
Salon kararıp, defile başlayınca Madam X'i gördüm
yuvarlak bir ışık çemberinin içinde. Tepeden tırnağa gizem.
NECLÂ SEYHUN
PARİS — Gelen davetiye ve mektuplar arasında birden dikkatimi çekti. Buyük, sarı
bir zarftı bu. Üstunde "Çok gizli" yazıyor. Hayırdır inşallah!.. Hemen açtım
heyecanla. içinden bir tabanca çıkmaz mı?.. Aman!.. Başıma gelene bakın.
tçinde bir not: "Falanca günleri Madam X defilesine gelmenizi rica ederiz...
1
' Rica?
Lafı mı olur? Hem tabancayı yolla... Ömrumde ilk kez başıma boyle bir şe\ geliyor.
.Silah zoru ile defile çağrısı. Gitmemek ne mumkun. Elimiz mahkûm. Gidecek ve
Madam X'ın sırrını çozeceğız. Tam bir Mayk Hammer seruvenı. Zarfın içinden bir de
karton kalp çıktı. Ustunde bir X var. Ve kırık. Kimin kırık kalbi bu? Madam X'in mi?
Bakalım anlayacağız.
Günu geldiğinde atlayıp bir taksıye adresı verdim. Seruven başlryordu. Bildik bir yer
değildi burası. Değişik, sapa bir yerdi: Bir kutuphane. Modayla ilgisi neydi? Bunda bir
iş vardı ama...
Acemüer ucuz olsun diye Madam X'in boyle bir yen seçtiğini soyleyebilirlerdi de ben
bunun gözlerden uzak gizli kapaklı işler çevirmek içın duşunulen bir plan olduğunu
biliyordum. Eh, bu kadar Mayk Hammer'lık da olsun artık.
Verilen adrese gelince, arabadan indim. Soğukkanlılığımı muhafaza etmeye çalışarak
silahımı uzattım. Beni iceri buyur ettiler. Kutuphanenin avulusuna kurulmuş bir salon-
çadırdı burası. Görunurde diğer moda çadırlan türünden bir şeydi. Ama bakalım
içeride ne karanlık işler donuyordu?..
Salon kararıp da defile başlayınca, Madam X'i gordum yuvarlak bir ışık çemberinin
içinde. Tepeden tırnağa gizem! Başında bir erkek şapkası, trençkotunun yakasını
kaldırmış. Gozunde siyah gozlukler, bo>nunda siyah ipek eşarp, ellerinde siyah
eldivenler, ayaklarında siyah çizmeler. Trençkotunun uzun eteklerini savurarak yurudu.
Geldi, podyumun tam ortasında durdu. Sonra sert bir hareketle başından şapkasını
çıkardı, fırlatıp salona attı. Eşarbını çozdu, eldivenlerini çıkardı attı sonra... Sert
hareketlerle trençkotunun kemerini çozdu. Kemer bir yana uçtu, trençkot bir başka
yana..
tçinden bahk gibi rengârenk pullu, alabildiğine dekolte, mini bir gece elbisesi giymiş
dunya güzeli bir esmer çıktı. Tam Mayk'ın aklını başından alacak cinsten. Müziğin
ritmine uyup, podyumda doJandı.
Bu arada ben de boş durmuyordum. Bir dosya geçirmiştim elime. Bu 'ev'de dönen
dolapları çözecektim. Bakalım kim vardı bu Madam X'in ardında? Karşıma çıka çıka
bir Malezyalı çıkmaz mı? 28 yaşında bir genç adam: Douglas Chew!.. Demek buydu,
gizemin kaynağı. Önceleri Malezya'da başlayan öğretim yılları. Sonra Ingiltere, sonra
Fransa... Aksesuardı, trikoydu derken çeşıtli oduller... Sonra unlu bir ismin Loris
Azzaro'nun yanına kapağı atış. Orada stilistlik.
Bu evi 1990'ın eylülünde kurmuş. Işte Madam X'in ardındakı adam. Ben Douglas
Chevv'in ressamİık, dans oğretmenliği yaptığını da okurken bir yanda, podyumda
guzellerin biri gidiyor, biri geliyordu. Tam bir zamanların dilberleri... Mayk'lı yılların.
Saçları ile abartılı makyajları, giysileri ile...
Douglas Chew makasını korkusuzca kullanmıştı. Yakadan açmış, etekten açmış... Seksi
havası tam polisiye roman atmosferinin istediği dozdaydı.
Takma kirpikli dünya güzelleri bazı modellerde içlerindeki tanga iç çamaşırlarını
göstermek için özellikle eğilip.doğruluyorlardı. Ne gösteri! Artık X'in sırrı diye bir şey
kalmamış, her şey açığa çıkmıştı.
Gösteri bitip de kendimizi kapı önunde bulduğumuzda birden geldi aklıma. Madam
X'in sırrı çözulmuştu, tamam. Ama ya o kırık kalp neydi oyle?
Tum ışıklar yanmış, karanlık çökmuştu iyice. Bu sapa yerde, bu saatte bir taksı ara ki
bulasın. Ortalık yerde kalakalmış, tam başarıya ulaştığımızı sanırken Madam X'in
tuzağına duşmuştuk işte.
Metroda uç dört aktarma ile yorgun argın otellerimıze dönerken ayaklarımız suya
ermişti. Kırık kalplerin bizim kalplerimiz olduğu gerçeğini nihayet anlamıştık, ama
artık çok geçti.
Madam X kazanmıştı sonunda!..
Modelin adı: "Sophie." Kıpkırmızı jarseden, göğsii alabildiğine cömert,
dekolteli bir kı>afet.
KONGRESI
'Histeri'
tedavülden
kalkıyor
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Biirosu) — Toplam 250 poster
ve bildirinin sunulduğu 4 pa-
nelin, 14 konferansın ve 3 grup
calışmasının gerçekleştirildiği
16. Ulusal Pskiyatri ve Nöro-
lojik Bilimler Kongresi bugün
sona eriyor. Ibplantının üçün-
cü gününde "Histeri" konulu
panelde konuşan bilim adam-
ları, histerinin giderek "teda-
vülden kalkan" bir kavram ha-
line gelmesine karşın henüz
tum yönleriyle aydınlanmamış
olduğuna dikkat çektiler.
Histeri konusunda yabanci
ülkelerde çıkan ya>ınlann hızla
azaldı^ına dikkat çeken Hacet-
tepe Üniversitesi'nden Prof.
Orhan Öztürk, bu kavrama
karşı son yıllarda giderek an-
tipati oluştuğunu, hekimlerin
böyle bir tanı koymak isteme-
diklerini, hastaların da kendi-
lerine böyle bir tanı konması-
nı istemediklerini vurguladı.
Prof. öztürk, histeriye karşı
hekimlerin ilgisinin azalması-
na karşın, histerinin türn yön-
leriyle aydınlanmamış olduğu-
na dikkat çekti. Akdeniz Üni-
versitesi'nden Prof. Sunar Bir-
söz, histerinin tanı değerinin
yeniden gözden geçirilmesi ge-
rektiğini dile getirdi. Tıp öğren-
cileri arasında yapılan bir araş-
tırmada histeri ve paranoyanın
tarumlarının sorulduğunu be-
lirten Prof. Birsöz, öğrencile-
rin sadece yüzde 17'sinin his-
teriye profesyonelce bir tanım-
lama getirebildiğini, paranoya
için yuzde 58'inin tam bir ta-
nım yapabildiklerini söylpdi.
Prof. Birsöz, "Bu ögrencüe-
rin bilgisizliğinden degil, His-
terinin belirsizliğinden kay-
naklanmaktadır" dedi. Prof.
Birsöz, Batı ülkelerinde gide-
rek azalan histerinin gelişmek-
te olan ülkelerde önemli bir so-
run olarak gündemde durdu-
ğunu açıkladı.
Doç. Efser Kerimoglu da
histeri konusundaki dış yayın-
ların da özellikle Akdeniz ül-
kelerinden çok sayıda işçinin
bulunduğu Batı ülkelerinden
çıktığına dikkat çekti.
Moldavya'patlama noktasına' iılaştı
Rumen asıllı Moldavyalılarla çıkan
çatışmalarda 3 kişinin ölmesi üzerine
azınhktaki Ruslar 10 bin 500 kişilik "gönüllü
birlikler" oluşturdu. Gorbaçov, Moldavya
Devlet Başkanı ile Gagavuz ve Rus azınlığın
liderleriyle görüştü.
Dış Haberler Servisi — Sov-
yetler Birliği'nin Moldavya
Cumhuriyeti'nde önceki gün
Rumen asıllı Moldavyalılarla
azınhktaki Ruslar arasında çı-
kan kanlı çatışmalardan sonra
dunımun çok gergin olduğu bil-
diriliyor. Çatışmalarda 3 kişinin
öldüğü, en az 10 kişinin de ya-
ralandığı bildirildi. Daha önce
verilen haberlerde 10 kişinin öl-
düğü bildirilmişti. Rus azınlığın
yaşadıgı Bendery, Tiraspol ve
Dnbossary kentlerinde ilan edi-
len olağanustü duruma karşın
gerginliğin tırmanmaya devam
ettiği bildiriliyor.
AA'nın Moskova kaynakh ha-
berine göre resmi haber ajansı
TASS, durumun "patlama
noktasına" ulaştığını duyurur-
ken Rus azınlığın yaşadıgı üç
kentte toplam 10 bin 500 kişilik
"gönüllü biriikler"in oluşturul-
duğunu ve bu gruplann, Rumen
kökenli milliyetçi Moldavyah
gönullülerle çatışmaya hazırlan-
dıklannı bildirdi.
Rus azınlık, bölgeye Sovyet
tçişleri Bakanlığı birlikleri gön-
derilmesini isterken bu önleme
başvurulmaması halinde, öz sa-
vunmaya başvurmaktan başka
çaresi olmadığını ilan etti.
Ajans, bölgeyle telefon bağ-
lantısının kesilmiş olması yü-
zünden yöredeki durumla ilgili
olarak haber almanın giderek
gtiçleştiğini kaydetti.
Moldavya'nın doğusunda,
Dinyester Nehri boyundaki yer-
leşim merkezlerinde yaşayan
Rus azınlığın, kendilerinin kont-
rolunde olan, cumhuriyetin baş-
kenti Kişinyov'a giden enerji
ulaşım hatlarını keserek Mol-
davyalılara ekonomik abluka
uygulamaya hazırlandıkları ha-
ber veriliyor.
Moldavya Yüksek Sovyeti de
Rus azınhğın yaşadıgı bölgeler-
deki durumu görüşmeye devam
ediyor.
AA'ya Kişinyov'dan bilgi ve-
ren yerel gazeteciler, dün sabah-
tan itibaren parlamento binası-
nın önünde yaklaşık 6 bin kişi-
lik bir topluluğun oluştuğunu ve
milliyetçi Moldavyalılann, Rus
azmlığa karşı sert önlemlere baş-
vurması için parlamentoya bas-
kı yaptığını kaydettiler.
Bu arada SSCB Başkanı Mi-
hail Gorbaçov'la, Moldavya
Cumhuriyeti Devlet Başkanı,
Gagavuz ve Rus azınhğın lider-
leri arasında dün yapılan görüş-
mede, cumhuriyetteki gerginli-
ğin giderilmesi için gerilime ne-
den olan kararlarla ilgili mora-
toryum ilanı dahil bir dizi önlem
alınması konusunda görüş bir-
liğine varıldı.
Gorbaçov'un yanı sıra SSCB
Yuksek Sovyet Başkanı Anato-
li Lukanov ile Başbakan Niko-
lay Rijkov'un da katıldığı görüş-
mede Gagavuz Turkleri, Gaga-
vuz Yüksek Sovyeti Başkanı
Stepban Topal ve KonsUnün
Tavşancı, Rus azınlık da üç ki-
şilik bir heyet tarafından temsil
edildiler.
Resmi haber ajansı TASS, gö-
rüşmeye katılanlann bu cumhu-
riyetteki sorunlan "SSCB'nin
bir parcası olarak Molmdavya-
nın toprek bütünlüğüniin ko-
nınması ve Moldavya ile SSCB
Anayasası'na bağlı kalınarak
çözümknmesi" üzerinde tam bir
anlaşmaya vardıklannı duyurdu.
Görüşmeler sonunda, Gaga-
vuz halkının ve Moldavya'daki
Rus azınhğın sorunlarının çö-
zümlenmesini sağlayacak bir uz-
laştırma komisyonu oluştunıl-
ması ve bu komisyon sorunlara
çözüm getirinceye kadar, Gaga-
vuz Cumhuriyeti ve Rus azınlı-
ğın kurduğu "Dinyester Boyu
Cumhuriyeti" ilanına ilişkin ka-
rarlann donduruhnası kararlaş-
tınldı.
Aynca, Moldavya yönetimi-
nin, Milliyetçi Halk Cephesi
yandaşlarından oluşturduğu
"gönüllü" gruplannın da yasa-
dışı ilan edilmesi ve dün meyda-
na gelen catışmalara neden olan
kişilerin adaletin karşısına çıka-
nlarak ağır biçimde cezalandı-
nhnası için en kısa zamanda ha-
rekete geçilmesi konusunda da
anlaşma sağlandı.
Şîmdi
yelken
nıodası
Latin yelkeninin
keşfedilmesi mesafeleri
kısaltmada önemli bir
adımdı. Tarih boyunca
Mısır'dan, Lubnan'dan
avara eden tahıl, şarap,
deri yuklü tekneler,
Anadolu'nun güney
kıyılarını yalayarak ve
yıldızlara yol sorarak
Atina'ya, Venedik'e
gider geürlerdi. Motor
çalıştırmarun artan
mabyeti ve yükselen
çevreci bilinç, yelkenin
yıldızının yeniden
parlamasına yol açacak
gibi. Bugunlerde
Bodrum'un,
Marmaris'in ağır cüsseli,
ahşap yüzer otelleri
armalarını yeniliyor,
"Şeker çuvalı" diye
aşağıladıkları yelken
bezlerini sökup
direklerini teknoloji
harikası dakronla
donatıyor. Kaptanlar da
mavi yolcular da mutlu.
Bundan sonra denizin
üstunde mazot kokusu,
dizel gurültüsu
olmayacak.
(Fotoğraf: Necdet Şen)
Türkiye'ninAvnıpayerine diğer Türklereyakınlaşması istendi
Azeriler ilgi bekÜyor
GÜNSELt KARIAY
Milletlerarası Azerbaycan
Türk Demekleri'nin dün lstan-
bul'da başlayan birinci kurulta-
yında, Azerbaycan'm Türkiye1
den daha yakın ilgi görmek is-
tediği dile getirilerek Türkiye'nin
yüzünü Avrupa'ya dönmek ye-
rine Azerbaycan ve diğer Türk
cumhuriyetlerinin halklarıyla
dayanışma içine girmesi gerek-
ye ile Azerbaycan'm kültürel ve
siyasal anlamda gelişebilmeleri
için dayanışma içinde olmaları
gerektiğini soyledi. Rustemhan-
h, Azerbaycan'm Türkiye ile da-
ha yakın iüşkiler kuruhnasını is-
tediğini belirterek, bu konuda
Türkiye*den ilgi beklediklerini
vurguladı. Rüstemhanlı, salon-
daki Azerbaycan temsilcilerüı-
den büytik alkış toplayan ko-
nuşmasmda, Turkiye'nin Avru-
Milletlerarası Azerbaycan Türk Dernekleri
Birinci Kurultayı'nda konuşan Azerbaycan
Halk Cephesi temsilcisi Sabır Rüstemhanlı,
"Türkiye'nin yüzünü Avrupa'ya dönmek
yerine, Azerbaycan ve diğer Türk halklarına
yakınlaşmasını" istedi.
tiği savunuldu. Azerbaycan tem-
silcilerinin Türklerin birliği için
çaba gösterilmesi çağnsmda bu-
lunduklan kurultayda, Kültür
Bakanı Namık Kemal Zeybek,
Turk hukümetinin Azerbay-
can'a destek olacağı sözunü ver-
di.
18 ülkeden 114 Azerbaycan
kökenli delegenin katıldığı ku-
rultayda bir konuşma yapan
Azerbaycan Halk Cephesi mil-
letvekillerinden Sabır Rüstem-
hanlı, Türk halkları arasındaki
kopukluktan yakınarak, Türki-
pa ülkeleriyle yakınlaşma yolun-
daki çabalarını eleştirerek,
"Türkiye'nin yüzünü Avrupa'ya
dönmek yerine Azerbaycania ve
diğer Türk halklamla yakınla-
şarak destek olması gerektiğini"
savundu.
Azerbaycanlı temsilcilerin
"Türklerin birliği" konusunu
sıkça vurguladığı kurultayda,
Kültür Bakanı Namık Kemal
Zeybek de Türk yönetiminin
Azerbaycan halkına destek ola-
cağı ve Türkcenin dünya dili ola-
rak kabul edilmesi için Bırleşmiş
Milletler'e başvuracaklan konu-
sunda söz verdi. Kültür Bakanı
Zeybek, salondaki Azerbaycan-
lılara hitaben "Ülkemize
hoşgeldiniz" diyerek başladığı
konuşmasında, Azerbaycan
Cumhuriyeti'nin Sovyet yöneti-
miyle olan sorunlannın çözü-
münde ellerinden geleni yapa-
caklarını söyledi. Azerbaycan'a
bağlı olmasına karşın Ermenis-
tan Cumhuriyeti'nin sınırları
içinde kalan Nahavan özerk
Bölgesi'nin Azerbaycan ile olan
sınır kapısının açılmasını sağla-
yacaklarını söyleyen Zeybek,
bölgedeki Türklerin kopukluğu-
na neden olan etkenleri ortadan
kaldıracaklarını belirtti.
Kültür Bakanı Namık Kemal
Zeybek, dünkü kurultayda,
"Sovyet yönetimi tarafından
Azerbaycan'a zorla benimsetilen
Kiril alfabesinin bir an önce terk
edilerek Latin alfabesine geçil-
mesi" için girişimlerde buluna-
caklannı belirtti.
Azerbaycanlı temsilcilerin ya-
nı sıra Turk mületvekillerinin ve
çeşitli üniversitelerde görev ya-
pan öğretim üyelerinin de büyük
ilgi gösterdiği kurultayda, DYP
eskı Genel Başkanı Hiısaraetün
Cindoruk da dünyadaki Türk
halklarının ortak bir dil oluştur-
ma zorunluluklaruu vurguladı.
Sirkeci Garı
otel oluyor
• tstanbul Haber Servisi
— Avrupa'ya uzanan
demiryolunun başlangıç
noktası olan ve dün 100.
yılını dolduran tarihi
Sirkeci Garı ticaret
merkezi ve otele
dönüştürülecek. TCDD
Basın Burosu, Alman
Mimar August Jachmund
tarafından projelendirilen
larihi garın modern ticaret
merkezi ve otele
dönüştürulmesi için
yabancı firmalarla
görüşmelere başlandığını
bildirdi. "Yap-işlet-devret"
modeline gore yapılması
duşunulen projenin
onümuzdeki yıllarda
gerçekleştirilmesi
bekleniyor. Sirkeci Garı 3
Kasım 1890 yıhndan bu
yana 100 yıldır hizmet
veriyordu.
Böceklerin dili
• ANKARA (ANKA) —
Fransız araştırmacılar son
dönemlerdeki cahşmaları
sonucu, böceklerin
genelilkle sırtlannda
bulunan kalın kabuklarımn
kımyasal birleşimini
inceleyerek bu tabakanın
böceklerin haberleşmesinde
çok önemli bir yer
tuttuğunu ortaya koydular.
Fransa'da yayımlanan
Science Et Vie dergisinde
yer alan haberde, termit
denilen beyaz karıncalann,
doğuştan kör olmalan
nedeniyle duyargalan
(antenleri) ile haberleştiği
ve birbirlerini tanıdığı
belirtildi.
Doktorlar:
Köreliyoruz
• ANKARA (AA) —
Doktorlann yuzde 80'inin
çalışmalannın bir işe
yaramadığını hissettikleri
belirlendi. Ankara Tabip
Odası Halk Sağlığı
Bürosu'nca, çalışma
koşullannın doktorlann ruh
sağlığına etkisini inceleyen
bir araştırma yapıldı. 336
hekim üzerinde yapılan
araştınnaya katılanlann
yüzde 49!7'sinin hiçbir
mesleki yayın
izleyemedikleri ya da çok
az izleyebildikleri tespit
edildi. Doktorlann yansının
poliklinik çalışması
sırasında bir hastaya 10
dakikadan daha az zaman
ayırabildikleri vurgulanan
araşnrmada, hekimlerin
yüzde 32.1'inin
mesleklerinde giderek
köreldiklerini ya da
gelişemediklerini
belirttikleri kaydedildi.
Dünya iklim
konferansı
• ANKARA (ANKA) —
Ikinci Dünya tklim
Konferansı, tsviçre'nin
Cenevre kentinde sürüyor.
Dışişleri Bakanlığı'ndan
edinilen bilgiye göre
konferansın 6-7 kasım
tarihleri arasında bakanlar
düzeyinde gerçekleştirilecek
olan ikinci tur
toplantılanna katılmak
üzere Devlet Bakanı
Ercüment Konukman
baskanhğında bir heyet
Cenevre'ye gidiyor.
Konferansın, bir dünya
iklim sözleşmesi
imzalanması amacıyla şubat
1991'de VVashington'da
başlatılması planlanan
görüşmelere ortam
hazırlamasını amaçladığı
kaydedildi.
'Gelecek yıl da
Gökova'dayız'
• BODRUM (Cumhuriyet)
— Gökova Körfezi'ndeki
çöp toplama kampanyasına
katılmak amacıyla bu yıl
da çok sayıda gönüllü,
Türkiye'nin dört bir
yanından Bodrum'a
geldiler. Ancak kampanyaya
katılacaklannı daha
önceden bildiren 32
tekneden 12'si çeşitli
nedenlerle sefere
çıkamayınca çok sayıda
gönüllü açıkta kaldı.
Palandökene
• ERZURUM (AA) —
Erzurum'un güneyinde yer
alan Palandöken
Dağlan'nda 10 yıldan bu
yana sürdürülen
ağaçlandırma calışmalan ile
dağın kuzey yamaçlarına
800 hektar alana sarı çam
dikildi. Erzurum Orman
Bölge Müdür Yardıması
Hikmet Mutlu, Palandöken
Dağlan'nda 1980 yıhndan
bu yana "yeşil kuşak
projesi" kapsamında
ağaçlandırma calışmalan
yaptıklannı beh'rterek proje
hedefınin 2 bin 500 hektar
olduğunu bildirdi.