22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 4 KASIM 1990 EVET/HAYIR OKTJ\YAKBAL Eleştiri Bir Sanattır "Acıyı yaşadım ben ve yalnızlığı ve sevgisizliği. Bir ölüm katdı, o da umurumda değil. Ölü yaşanmıyor kı.." Fethi Naci'nin "Ağıt Gibi"sıni okuyarak kitabı kapatlım. Son- suz bir hüzün doldu içime, ister istemez yıllar öncesine git- tim, ta 1945'lere, Şehzadebaşı kahveleri, sokakları. Doğup büyüdüğüm, çocukluğu, ilk gençliği yaşadığım semt. Bugün ortadan kalkmış bir uzak dünya... Giresun'dan yeni gelmiştı. Erzurum lisesini bitırmiş, İkti- sat Fakültesi'ne yazılmış, 18 yaşında bir delikanlı. İlk yazıları Yeşil Giresun'daçıkmıştı. Şiirler, öyküler. Adı Naci Kalpakçı- oğlu, Karpuzcu Fethı'nın oğlu. Bu yüzden Sait Faik'ın en çok karpuz sergısi öykusünu severmiş. Öteki öykülere duyduğu sevgiden daha başka bir yakınlıkla. O öyküde kendını, ço- cukluk yıllarını bulmuşcasına... iki yeni kitabı bırden çıktı. "Eleştiri Günlüğü"nün ikinci kitabı: 1986-90 Notları. Bu cilt 'Gücünü Yitiren Edebıyat' adını taşıyor. Üzerinde durulacak bir konu: Edebiyat, Türkçesi ya- zın gerçekten gücünü yitirdi mi? Görünüşe aldanmamalı denm ben. Sanmam yazın ya- pıtlarının gücünü yıtirdığini Bakmaym roman, öykü, dene- me kitaplannın üç beş bın sa- tışta kalmasına...Bence bu üç beş bin, gerçekte geometrik bi- çimde okur bulmaktadır. Yazın adamları ülkemızde, pek çok dış ulkedekınden daha çok et- ki sahibidirler. Fethı Naci'nin öteki kitabı "Bir Hikâyeci: Saıt Fait-Bir ro- mancı: Yaşar Kemal" İkı büyük yazarımız üstüne gerçekten kapsamlı^ ayrıntılı, anlayışlı bir inceleme. Fethı Naci'nin yazı- ları rahatlıkla okunur: Başka ın- celemecılerın sıkıntı veren an- latımı yoktur onda. Bu yuzden ne yazsa, siz onun düşüncele- rine katılsanız da katılmasanız da elınızden bırakamazsınız Bunun gizi, Naci'nin yazına şi- ırle, öyküyle başlamasındadır. Eleştinci. incelemeci bıraz da şair olmamalı mı? Fethı Nacı "Semaver" öykü- sunü bir gün ezbere okumuş- tu, şaşırmıştım. Zaten şiir gıbı bir öyküdür. Ama nasıl ezber- lenir bir öykü? Nacı ışte, bu yol- lardan geçerek geldı eleştirıcı- liğe. Başarısı, yazdıklarının de- ğerı bu yuzden... Naci, Saıt Faik'in bütün öy- külerinı, romanlarını birer birer ele alıp inceliyor. Yaşar Kemal : in de nemen bütün romanlan, konuları, anlamları ile okurlara sunuluyor. Bu tur ıncelemele- rin ne denlı az olduğu gerçeğı göz önünde tutulursa Nacınin Sait Faık, Yaşar Kemal ve ya- pıtları konusundaki kitabını de- ğerlı bir belgesel çalışma say- mak gerekir. Fethi Naci günlüklerınde dü- ..şüncesinı gızlemek gereğıni . . >.. *' duymuyor Kendisiyle konuşur- ı* casına duyguiarını, gözlerrrferı- ni açıklıyor Sürekli okuyan, okuduklan üzerine düşünen ve yazan bir kışıyle karşı karşıya- yız. "Şu kızar. bu üzülür, öteki darılır" gıbı kuşkulardan uzak- tadır. Zaman zaman eski anıla- rına uzanır. Gençlık gunlerın- den, yaşadığı sıkıntılı anlardan söz eder. Bu arada ilginç sap- tamalar da yapar. 30 Mayıs 1990 gunku yazısında Orhan Pamuk'un Kara Kitap'takı "Es- rarlı Resımler" bölümü ıle Mic- hel Tournıer'nın kıtabındaki bir bölüm arasındakı şaşırtıcı ben- zerliği gözler önüne sermış Tc- urnier, bu masalı "Bılge Dervış Gazalı 'den aldığını söylüyor. Pamuk ise hiçbır kaynak gös- termemiş. İki metın arasında benzerlik şaşırtıcı... Işte Fethi Naci bu denli dik- katli bir eleştirmecı... Gözün- den bir şey kacmıyor. llhan Berk'in "Mani oluyor halimı ıh- zara hıcabım" diye yazdığı şar- kının aslının "Mani oluyor ha- limi takrire hicabım ' olduğunu belırtecek kadar dıkkatlı... Boy- le eleştırmecıden korkulur1 "Güzel kitaplarokumak hep sevındırmıştır" diyen Fethı Na- ci'nin Bodrum gün ve geceleri hıç de boş geçmemış! Gerçı bana yazdığı sunuda "Yarısı al- kolle geçıyorsa Bodrum yazla- rının, yarısı da bu yazılarla" dı- yorsa da edebiyat sevgısı alko- lü altetmışe benzıyor. Savaşa Hayır!.. HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Evet, "Savaşa hayır" diyorum ve boylece "Yurtta banş, dünyada banş" ilkesini benimse- miş olan Atatürk'ün Lzinde yurüyorum. Savaş an- cak bir saldınya uğradığımızda yurdumuzu sa- vunmak için meşru olabilir, başka devletlerin çı- karlannı savunmak için değil. Bu nedenle "sa- vaşa hayır" diyorum. Lise öğrencisi bulunduğum sırada, birincisi 192]'de Ankara'da müdürün, ikincisi ise 1922'de Trabzon'da din dersleri öğretmeninin ihbar ve if- tiraları sonucunda öğrenimim tehlikeye girdiği için 16 yaşındaki lise çocuklarının, eğitimcinin ihbarı üzerine mahkemelere, tutukevlerine düş- mesi karşısında çok duyarhyım. Bu nedenle bir kaç yıl önce İzmir'de geçen M.Ç. olayı konusun- da iki yazı yayımlayıp düşüncelerimi belirtmiş- tim. Çocuk yaşımda uğradığım haksız suçlama- lan ve gördüğüm cezaları ise İlk Meclis kitabı- mın "Milli Mücadele'de Anadolu" bölümünde büyük iç acısıyla anlatmışımdır. O zamanlar 16, 17 yaşlarında idim. Şimdi Pendik Lisesi'nde 16 yaşında bir kız öğ- renci duvara "Savaşa hayır!" yazılı bir pankant astığı için lise müdürü okula hemen polis çağır- mış, çocuğu götürmuşler, 9 gun kimseyle görüş- türmemişler, daha sonra Milli Güvenlik Mahke- mesi Savcılığı'na teslim etmişler, orada da bu ço- cuk hakkında tutuklama kararı verilmiş. Olayı hangi yönünden ele almalı, şaşırıyorum. Önce okul müdüriinden başlayalım. Pankartı gö- rünce okula polis çağıracağına öğrencisinin ana- babasını çağırsa olmaz mıydı? Elbette olurdu, böylece çocuk sorgulanma ve tutuklanma gibi büyük yaştakileri bile urperten işlemlerle tam ye- tişme cağinda karşı karşıya gelmekten kurtarıl- mış olurdu. Yasalarımızın ne denli katı ve acı- masız olduğunu bu olay bir kez daha gösteriyor. Müdür için bu sütunlarda yer alabilecek ağır bir söz bulamadığımdan, suçu yasalara yuklüyorum. Burada bir ayraç (parantez) açıp yasayı uygu- layanlara örnek vermek istiyorum. Talat Ayde- mir, Harbiye öğrencilerini arkasına alıp hukü- meti devirme girişimine geçtiğinde iktidarda bu- lunan îsmet Inönü, ancak ikinci girişimde Ay- demir'i mahkemeye verirken, Harbiye"den kayıt- lan silinen öğrencUeri mahkemeye vermemiş, on- lann üniversitelerde diledikleri fakültelere yazı- lıp öğrenim görmelerirü sağlamıştı. Bunlardan bir bölümü de hukuk fakültesinde benim sınıfımm öğrencisi olmuş, tam dört yıl 'yıırttaşlar hukuku' dersini benim kürsümde okuyup başanlı sınav- lar vermişlerdi. Başka derslerden de başanlı ol- duklarını, sorup izleyerek öğrendim. Öğrenim- leri boyunca bu gençlerin herhangi bir olumsuz davranışları görülmedi. Başka fakültelere giren- ler de başanlı olmuşlar. Böylece Ceza Yasası'nın 146. maddesme göre idam sehpasına gönderile- cek yerde, ülkemize yararlı birer >-urttaş olarak yetiştiler. Başka bir deyişle, bu gençler kaybedi- lecek yerde kazanıldılar. Yalnızca verdiğim bu örnek bile küçük yaşta- ki öğrencilere türlü nedenlerle uygulanan işlemin ne denli haksız, yersiz ve çağdışı olduğunu gös- termeye yeter. Aynca bu uygulamalar, kazanıl- ması gereken zekâlann yitirilmesi sonucunu do- ğuruyor. Üstelik kendimizi Avrupa Topluluğu1 na uye olmaya hazırlarken, o topluluğu oluştu- ran devletler ve uluslar karşısında çok gülünç ve utanç verici duruma düşüyoruz. 16 yaşındaki NA., yetkililerce Ueri sürüldügü- ne göre "Savaşa hayır" pankartı astığı için değil de, yasadışı bir sol örgütle ilişkisi olduğu için ru- tuklanmış. İşte yasalarımızın katıiık ve çagdışılığı bura- da da kendini gösteriyor. Bu çocuk yasadışı sol örgüt içinde ne yapacak, ülkeye ne gibi bir zarar verebileek, bu noktayı dttşiinmek gerekmez mi? Bu nokta açıklığa kavuşmadan çocuğun kaydı- nın hemen okuldan silinmesi de gerçekten akd almaz bir uygulamadır. Varsayalım ki, 16 yaşındaki N.A. böyle bir ör- gütle ilişki kurmuş olsun, acaba bunun bilincinde midir? Siyasal yaşamımızda bir komünist parti- si yer aldığı için sol örgütlerin yeraltı faaliyetle- rinin yavaş yavaş sona ermesi gerekir. Silahı bı- rakmayanlar ise cinayet ve soygun örgütleri ola- rak kovuşturulacaktır. 16 yaşındaki bu çocuğun böyle bir örgüt içinde yaşaması, etkinlik göster- mesi düşünülebilir mi? Kısacası, ne yanından bakıhrsa bakılsın bu olay, eski M.Ç. olaylan gibi, gerek milli eğitimi- miz, gerek çağdışı yasalarımız, gerekse bu yasa- lan kendilerine göre yorumlayanlar bakımından yüz kızartıcıdır. Çok şukür ki, bu gibi olaylar karşısında ülke- mizde bir kamuoyu oluşmuştur. İçinde insan sev- gisi, yurt sevgisi taşıyanlar böyle uygulamalan kı- (Arkası 19. Sayfada) emegın bayrağı • TOPLUSÖZLEŞME LER ve GELMEKTE OLAN GREV DALGASI • GAMAK ve COLA İŞÇİLERİ DİRENİŞTE • KÜRT SORUNUNOA HEP • MÜCADELE DERGİSİ ve PLATFORMLAR • BARIŞ VE SANAT BAYİLERDE Tel: 516 06 84 SOYLEV (Cilt 1-2) Hıfzı V. Velidedeoğlu 18. bası 7000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğtu-Istanbul Ödcmeli gönderilmez. I1M3J FiatTempraAVRUPA VETÜMDÜNYA İLE AYNIYILDA... TÜRKİYE'DE Tofaş, Türk otomobil sanayiinin bilinen boyutlarını aştı. Fiat Tempra 'yı, Fiat ile aynı yılda, aynı kalitede, aynı mükemmellikte üretecek düzeye ulaştı. Fiat Tempra... Tofaş'tan. Genç, atak, dinamik, yüksek teknoloji ürünü... Kendi kategorisindeki tüm benzerlerini aşan otomobil. Yalnız Tofaş'a özgü servis garantisi, yedek parça güvencesine sahip, Tofaş yapımı orijinal Fiat otomobil... Fiat Tempra ile Tofaş bayilehnde tanışın. * Aşın... kendinizi de, çevrenizi de Fiat Tempra'yla aşın.Ve unutmayın; "TÜRKİYE'NİN 0T0M0BİLİ"Nİ TOFAŞ ÜRETİR. FİAT TEMPRA 1.6 SX • 1581 cc 97 HP-SAE (86 HP-DIN) 5800 dev 'ûak notor ¥-177 km azami hız • 700 km'de 5 6 lıtre yakıt tüketımı (90 knvs sabıt hızda) • En ustun aerodınamık yapı (Ruzgar dırenç katsayısı 0.28) • Dijital gosterge tablosu • Olağanustu genış, ferah, aydınlık ıç hacım • Olağanustu konfor • Ûn /e arka koltuklarda errrıyet kemerlen • Benzen türr otomobıllerden daha gemş ve kullanışh bagaj • 80 ' den fazla açılan kapılar Paslanmaya ve çürümeye karşı 3 yıl garanti. İlk yıl,sınırsız km'de yapım garantili. 35.580.000 TL'den itibaren + %20 KDV i7H6 000 TL j Butun vergıler dahıl plakalı anah'ar teslım mal.yetr 49.991763 TL. (Bugunku taşıt aiırn verg, mevzjatTOgöre hesaplanmıştır.) FİAT TüfAS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle