Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
KaddıımTye
ABD vizesı
• NEW YORK (AA) —
Füistin Kurtuluî
örgütü'nün (FKÖ) Siyasi
Büro Şefi Fanık
Kaddumi'nin, BM'nin
Füistin'le ilgili toplantısının
yapüacağı New York'a
gjtmek üzere ABD'den vize
aldığı bildirildi. Kaddumi, 3
arahk pazanesi günü BM
Genel Kurulu'nun Filistin
konusundaki görüşmelerini
açacak. ABD'nin
Kaddumi'ye vizeyi kasten
gecikmeli olarak verdiği,
böylece Güvenlik
Konseyi'nde Körfez krizi
görüşülürken aynı anda
FUistin sorununun genel
kurulda ele alınmasına
engel olduğu kaydediliyor.
Bangladeş'te
çaftşmar 50 ölü
• Dış Haberler Servisi —
Bangladeş'te muhalefet
liderleri dün yaptıklan bir
açıklamada hükümete bağlı
güvenlik güçlerinin 50
göstericiyi öldürdüklerini ve
binden fazla kişiyi
yaraladıklannı belirttiler.
Dakka hükümeti sansür
uyguladığjndan, haberlerin
doğruluğu araştınlanuyor.
AP'nin haberine göre,
hükümetin salı günü
olağanüstü durum ilan
etmesine rağmen, Devlet
Başkanı Hüseyin
Muhamtned Erşad
yönetimine karşı gösteri
düzenlendi. Altı hafta önce
Erşad'ın 1991'de genel
seçim sözü vermesiyle
başlayan gösterilerde,
hükümetin istifası ve geçici
hükmet oluşturulması
taJepIeri dile getiriliyor.
Çarşamba öğleden sonra bu
ülkeyle tüm bağlantılar
kesildi, dünden itibaren
uçuşlar da durduruldu.
Açlıkgrevi
yasaklandı
• Dış Haberier Servisi —
Sovyetler Birliği
cumh uriyetlerinden
Tacikistan'da hükümet açlık
grevine gidilmesini
yasakladı. Yasadışı
davrananların 100 ile 1000
ruble arasında para
cezasına çarptınlacaklan ya
da iki ay çaJışma kampına
gönderilecekleri açıklandı.
lçişleri Bakanlığı sözcüsü,
Tacikistan Demokratik
Partisi'nin dokuz üyesinin
22 kasımdan beri açhk
grevinde olduğunu ve
hükümetin partinin kuruluş
toplantısma izin vermesi
karşüığında buna son
vermeye karar verdikkrini
belirtti.
Mısır'da
boykotlu seçim
• Dış Haberier Servisi —
Bir önceki seçim yasasının
anayasalara aykın olduğu
gerekçesiyle Mısır'da dün
yeniden parlamento
seçimleri yapıldı. 454 üyelik
parlamentodaki 444
sandalye için yapılan
seçimlere Hüsnü
Mübarek'in Yeni Demokrasi
Partisi dışında, koyu
Müslümanlann Ümme
Partisi ile solcu Ulusal
Birlikçi llerici Parti
seçimlere kaülırken ana
muhalefet partileri seçimi
boykot ettiîer.
16 milyon Mısırlı seçmenin
dün sabah saat 8'den
itibaren sandık başına
gittiği seçimde, 2700 aday
yanştı. Parlamentodaki on
üye Devlet Başkanı
Mübarek tarafından
atanmıştı.
Mazowiecki'nin
isrifasına ret
• Dış Haberier Servisi —
Polonya parlamentosu Sejm
üyeleri Başbakan Tadeusz
Mazowiecki'nin istifasını
görüşmeyi reddetti. 25
kasımda yapılan
cumhurbaşkanlığı
seçimlerinin ilk turunu
geçemeyen Mazowiecki,
bunu kendisine karşı
güvensizlik olarak
değerlendirmiş ve istifasını
sunmuştu, ancak
parlamento üyeleri
başbakanın, hükümeti
döneminde atıian adunlarla
ilgili bir rapor
hazjrlamasını istiyor.
FUistin
Günü
• ANKARA (AA) —
Başbakan Yıldırım Akbulut,
lsrail işgali altındaki
topraklarda durumun "çok
ciddi ve kaygı verici
olduğunu" söyledi.
Akbulut, Filistin halkıyla
Dayamşma Günü
dolayısıyla BM Filistin
Halkımn VazgeçUmez
Haklannın Kullamlması
Komitesi Başkanı Bayan
Absa Gaude'a bir mesaj
gönderdi. Başbakan
Akbulut, "Bu vesileyle
hükümetim ve kendim
adına Filistin halkımn haklı
davasına verdiğimiz desteği
bir kez daha yinelerim"
dedi.
Bulgaristan'da hükümet ve muhalefet 'milli birlik hükümeti' için anlaştı
Lukaııov istifa ettiYeni hükümetin başbakanı Sosyalist Parti ve Demokratik
Güçler Birliği'nin dışmdan olacak. Lukanov'un istifası
üzerine protesto gösterileri ve grevlere son verildi, barikatlar
kaldınldı.
Dış Haberier Servisi — Bulgaristan'-
da Başbakan Andrei Lukanov Sosyalist
Parti hükümeti aleyhine sürdürülen yay-
gın grev ve protesto gösterilerine boyun
eğerek dün akşam istifa etti. Grevleri ör-
gütleyen muhalif işçi sendikası Podkre-
pa'nın liderleri Lukanov'un istifası üze-
Bugüne nasıl gelindi?
rine eylemlerine son verdiklerini açıkla-
dıiar.
Todor Jivkov yönetiminin devrilme-
sinden sonra yapılan ilk serbest seçim-
lerde başbakan seçilen Andrei Lukanov
istifa mektubunda "Parlamentonun ba-
n Üyeleri ve sendikalann tutumu bükii-
metin programuu uygulamasına izin ver-
meyen bir orUm yaratmıştır" dedi. Lu-
kanov'un muhalefetin boyk.otuna kar-
şın parlamentoya onaylattığı ekonomik
refonn programı Bulgar hallcının şiddet-
li tepkisine yol açmıştı.
Lukanov istifaya muhalefet partileri
ve Devlet Başkanı Jelyu Jelev ile dun er-
ken saatlerde yaptığı goruşmelerden son-
ra karar verdiğini söyledi. Devlet Baş-
kanı Jelev'in çağnsı üzerine yapılan gö-
ruşmelerde Lukanov muhalefetteki De-
Lukanov'un girişimleri sonuçsuz kaldı
1948: Komünistler yönetime geldi.
10 Kasım 1985>: 1954 yılmdan bu ya-
na KP lideri olan Todor Jivkov, yöne-
timden uzaklaştırılarak yerine Petar
Mladenov getirildi.
18 kasım: Sofya'da 50.000 kişi de-
mokrasi, serbest seçimler ve insan hak-
larına saygı istemiyle gösteri yaptı.
8 araiık: KP'de tasfiyeler başladı. Jiv-
kov dahil olmak üzere 8 parti yönetici-
si partiden uzaklaştınldı.
15 Ocak 1990: Parlamento, KP'nin
öncü rolune son verümesini kararlaştır-
dı.
18 ocak: Jivkov, etnik düşmanlığı kö-
rükleme, devlet mallarmı ve görevini kö-
rüye kullanma suçlamalanyla evinde
göz hapsine alındı.
1 şubat: Jivkov yanlısı Georgi Ata-
nassov hiıkümeti istifa etti.
2 şubat: KP'deki eski yönetim yanlı-
lan tasfiye edilerek, parti liderliğine
Alexander Lilov getirildi.
3 şubat: Ihmlı reformcu Andrei Lu-
kanov, basbakanlığa getirildi.
30 mart: Bulgaristan, 11 milyar do-
larlık dış borcunu ödemeyi durdurdu.
3 nisan: Komünist Parti, adını değiş-
tirerek Sosyalist Parti adını aldı.
10-17 haziran: Seçimlerde Sosyalist
Parti başanlı olarak parlamentoda ço-
ğunluğu ele geçirdi.
7 temmuz: Devlet Başkanı Petar Mla-
denov. kamuoyu baskısı nedeniyle isti-
fa etmek zorunda kaldı.
1 agustos: Muhalefetteki Demokra-
tik Güçler Birliği'nin lideri Jelyu Jelev
devlet başkanlığına seçilerek 40 yıldır
yönetime geien ilk anti-komünist baş-
kan oldu.
22 ağustos: Lukanov hükümeti görev-
den çekildi.
19 eyliil: Andrei Lukanov, yeniden
sosyalist ağırlıklı bir hükümet kurdu.
35 eylul: Sosyalist Parti lideri Alexan-
der Lilov, muhalefetin çabalarına kar-
şın yeniden parti liderliğine seçilerek,
yerini korudu.
26 kasım: Muhalif işçi sendikası
Podkrepa'nın başlattığı greve on binler-
ce işçi katıldı.
29 kasım: Andrei Lukanov hüküme-
tinin istifa ettiğini açıkladı.
mokratik Güçler Birliği'ne (DGB) koa-
lisyon hükümeti onerisinde bulunduğu
ancak DGB'nin başbakanlığın ve bazı
önemli bakanlıkların kendi partilerine
verilmesi koşuluyla koalisyonda yer ala-
caklannı söyledikleri bildirildi. Tarafla-
nn daha sonra anlaşmaya vardıklan ha-
ber verildi.
Söz konusu anlaşma "sakin bir geçiş
dönetni" için millı birlik hükümeti oluş-
tunılmasını ongörüyor.
Partiler arasında vanlan anlaşma uya-
nnca, yeni başbakan ne Sosyalist Parti
ne de Demokratik Güçler Birliği'nden
olacak.
Bütün partilerin katılacağı pariamen-
tonun bugünkü toplantısında Lukanov'-
un istifa mektubunun okunmasının ar-
dından yeni başbakanın isminin açıkla-
nabiieceği bildirildi.
Bu arada, Lukanov'un istifa kararı-
nı acıklamasından sonra on binlerce Sof-
yah sokaklara döküldü.
Muhalefet yanlılan, sokaklarda şar-
kılar söyleyip sloganlar atarak hüküme-
tin istifasını kutladılar.
Sofya'daki sevinç gösterileri sürerken,
daha önce meydan ve ana caddelerde
kurulmuş bulunan ve gün boyunca şe-
hirde hayatı felce uğratan barikatlar da
kaldınldı.
Hükümetin istifası isteğiyle muhalif
işçi sendikası Podkrepa önderliğinde
dört gündür süren grevlere de son veril-
di. Sendika yöneticileri Lukanov'un is-
tifasıyla isteklerini elde ettikleri için ey-
lemlerine son verdiklerini açıkladılar.
MADENCtLER - Sofya'da hükümetin istifasını isteyen madencilerin grev ve eylemleri sürerken öğrenciler de onları destekliyor. (Fotogntf: Reuter)
YUNANÎSTAN
Hükümet,grevleri zora koşuyor
Pazartesi günü hükümetin parlamentoya
sunacağı grevleri sınırlayan tasarısına işçi ve
memur sendikalan büyük tepki göstererek 24
ve 48'er saatlik genel grev kararları aldılar.
STELYO BERBERAldS
ATtNA — Yunanistan'ıo M |
eğilimli Yeni Demokrasi PırtİM
(YDP) hükttmetinin parİMH».
toya sunmaya hazırlandı|ı M
yasa tasarısı muhalefet partileri
ile işçi ve memur sendikalaruu
ayaklandırdı. Bu yasa tasanlâ-
nndan biri ülkedeki grevlerin sı-
nırlandınlmasını, ikincisi ise te-
röre karşı mücadele yöntemleri-
ni ilgilendiriyor. Grevlerle ilgili
yasa tasansının içeriği dün ba-
sma açıklandı ve tasan parla-
mentoya sunuldu. Teröre karşı
mücadele yöntemlerini ilgüendi-
ren tasan ise önümuzdeki gün-
lerde açıklanacak.
Hükümet, ülkedeki yaşamı
zaman zaman felce uğratan ge-
nel grev eylemlerinin "tehlikeJi
boyuUara" ulaşmasını önlemek
amacıyla ilk olarak kamu hiz-
metleri ve daha sonra özel sek-
törde çalışanlann grev ilan etme
haklanm kısıtlamaya karar ver-
di.
önümuzdeki pazartesi gıiı.ü
parlamentoya sunulacak olan
bu tasanya karşı işçi ve memur
sendikalan şiddetli tepkiler gös-
teriyor. Bu nedenle üç gün üst-
üste olağanüstü toplantılar dü-
zenleyen işçi ve memur sendika-
lan, yasa tasarısının "geri çekil-
mesi" talebiyle 24 ve 48'er saat-
lik genel grev kararları aldılar.
Bu tasanya göre kamu ve özel
sektörde çalışanlann 'grev ilan
etme hakkı' aynen komnuyor.
Ancak bu grev eyleminin uygu-
lanıp uygulanmayacağı, iş sahi-
binin başvuracağı mahkemenin
karanna bağlı kalacak. Yani yet-
kili mahkeme söz konusu grevi
"yasadışı" olarak kabul ederse
işçi ve memurlar grev eylemini
gerçekleştiremeyecek. Aksi hal-
de eyleme katılanlar işten kovu-
labilecek. Yetkili mahkeme grev
karannı "yasal" olarak kabul et-
se dahi, iş sahibi ya da kamu
sektörü yetkilileri, işyerlerinde
"emniyet personeti" calıştırabi-
lecek. Bu durumda örneğin ban-
ka memurlan, yasal olarak ka-
bul edilecek grevlerini sürdürür-
ken o bankanın "eMniyet
personeli" bankada çauşacak ve
kamuoyu bu grevden etkilenme-
yecek. Aym durum elektrik ku-
rumu, telefon-posta işietmeleri,
su idaresi, temizlik işçileri ve
toplu taşımacıhk alanlan için de
gecerli olacak. Özel sektörde ça-
üşanlar da aynı tasanmn mad-
delerine i?öre hareket etmek zo-
runda kalacak.
Hükümetin haarladığı bu ya-
sa tasansı, Yunanistan'daki yerli
ve yabancı yatınmlan teşvik et-
meyi hedefliyor. Hükümete gö-
re Yunanistan'daki grev eylem-
lerinin yoğun olması gerekçesiy-
le yatırım yapmaktan çekinen
yabana şirketlere böylelikle ül-
ke ekonomisinin kapılan açılmış
olacak. Bu arada hükümetin
önümuzdeki hafta icinde parla-
mentoya sunacağı 1991 yılı büt-
çesinden doğacak 'işçi ve me-
mur tepkileri"nin "grev
eyiemine" dönüşmesini önlemek
amacıyla söz konusu yasa tasa-
nsı parlamentoya "acilen" su-
nuldu ve bütçe görüşmelerinden
önce yasa haline getirilmesine
karar verildi.
Ne var lci işçi ve memıır sen-
dikalan, bu tasannın içerdikle-
rini "sendikal özgiirlüklere
karşı" ve "anayasadan kaynak-
lanan grev bakiannın ihlal
edilmesi" şekünde yorumluyor-
lar.
öte yandan hükümetin terö-
re karşı mücadele için hazırladı-
ğı ikinci yasa tasansı da muha-
lefet partileri tarafından eleşti-
rildi. Sosyalist PASOK ile ko-
münistlerin SINASPISMOS
partileri, teröre karşı mücadele
için özel yasa çıkanlmasma ge-
rek olmadığım, ancak var olan
yasalann işlerük kazanması için
güvenlik makamlarının "daha
yetenekli çalışmaa gerektigfaıe"
dikkat çektiler. Edinilen bilgüoe
göre söz konusu yasa tasansın-
da, "Bağlı olduğu terör öcgtti-
nün üyelerini ihbar edealeıv h>-
fifletici unsuriar ıanma<-ak", ay-
rıca güvenlik makamlan "?*•"
beü" gördükleri şahıslan savcı
izni olmadan tutuklayıp sorgu-
layabilecek. Yunanistan hükü-
metinin teröre karşı mücadele
için hazırladığı bu tasannın Ital-
ya'daki yasalarla aym doğrultu-
da olacağından söz ediliyor.
TüRKİYE-İSRAİL
Ddli îüşkîlerde
W önem kazanıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosB) — Körfez krizi, Ortado-
ğu'nun geleneksel sorunu
Arap-tsrail çatışmasını arka
plana iterken Türkiye İsrail iliş-
kilerindeki mesafe de sürüyor.
Tel Aviv, iki ülke arasındaki
diplomatik ilişkilerin "normal-
leştirilmesi" arzusunu sürekli
Ankara'ya hissettirirken lsrail-
in Fih'stin sorununa yönelik ka-
tı tutumu nedeniyle Türkiye, bu
beklentilere yeşil ışık yakmıyor.
Ankara'daki yetkililer Tür-
kiye ile lsrail arasında aslında
herhangi bir ikili sorunun bu-
lunmadığını bildiriyorlar. An-
cak Tel Aviv'in Türkiye'nin ya-
kından izlediği Filistin sorunu-
nun çözümüne yönelik girişim-
lere ayak diremesinin buzlann
erimesini guçleştirdiği belirtili-
yor. özellikle son birkaç hafta
içinde lsrail yönetiminin Doğu
Kudüs ile işgal altındaki top-
raklarda sergilediği sert politi-
kalann yeni engeller oluşturdu-
ğuna dikkat çekiliyor.
öte yandan Türkiye ile Isra-
il arasındaki ikili ilişkilerde su
konusunun gelecekte önemli
bir yer tutacağına ilişkin sinyal-
ler yoğunlaşıyor. Su sıkıntısımn
giderek ciddi boyutlara varaca-
ğını hesaplayan lsrail, Türkiye1
den su satın alma istemini son
dönemde birkaç kez dile getir-
di. Hatta bu çerçevede iki ülke
arasında bazı gizli görüşmele-
rin yapıldığı söylentileri canlı-
hğını koruyor. Siyasi gözlemci-
ler ise Ankara'nın bu istemlere
net biçimde karşı çıkmadığını,
Israil'le ticari Uişkiler konusun-
da şirketlerin serbest bıraküma-
sı eğiliminin giderek arttığını
kaydediyorlar. Aynca Istan-
bul'daki geniş Yahudi toplulu-
ğunun büyük ticari şirketlerle
dogrudan ilişkili olması da dik-
kat çekiyor.
TELEFON DEĞİŞİKLİĞİ
İstanbul Rezervasyon Bürosu Santralı'nın
2.12.1990 Tarihinden îtibaren
Yeni Numarası:
574 8200
• (25Hat)
TURK HAVA YOLLARI
DUN1ADA BIJGTJN
ALİSİRMEIN
Tüm dünyada ve özellikle Avrupa'da insan haklannın gü-
venceye alınması konusunda büyük ilerlemeler sağlanır ve
geçenlerde Paris'te imzalanan AGİK ile önemli bir kazanım
elde edilirken konu, olumsuz yönleriyle Türkiye'nin günde-
minden bir türlü inmiyor.
AGİK'in imzalanmasından sonra Avrupa'nın tüm ülkeleri
arasında insan haklan kavramtnda ortak ölçüöere varılma-
sının bu gelişmenin dışında kalan Türkiye'nin daha da bü-
yük dikkatle izlenmesine ve elestirilmesine yol açabileceği
söylenmişti. Nıtekim öyle de oldu. Daha anlaşmanın mürek-
kebi kurumadan, Uluslararası Af Örgütü'nün, CNN'de yayım-
lanan "Unutulan Mahkûmlar" adlı yapıtında ülkemizde-
ki mahkûm ve tutukluların durumları dile getirilmekte, yapı-
lan işkenceler kınanmaktaydı.
Eleştirilere tepki göstermek ve "Bizi karalamak istiyorlar"
demek kolaycı bir yoldu. Ama sonuç vermiyordu. Bu görüşü
ileri sürenler, ne dış ne de iç kamuoyunu inandırabiliyorlar-
dı.
Öte yandan, AGİK'in imzalanmasına karşın, Türkiye'de yal-
nızca görüşünü belirtmekle yetinenlerin gözaftına alınmala-
rı, tutuklanmaları sürmekteydi ve bu durumu önlemek için
en küçük bir girişimde bile bulunulmuyordu.
Dünkü kimi gazetelerde yayımlanan bir haber ise ilk ba-
kışta bu alandaki kaygılan bir ölçüde giderebilecek nitelik-
teymiş izleniminı veriyordu. Habere göre TBMM Adalet Ko-
misyonu'nda İnsan Haklan İnceleme Komisyonu kurulması-
na ilişkin yasa önerisi benimsenerek Paris Şartı'nın uygu-
lanması yolunda önemli bir adım atılmıştı. Öneri ANAP İs-
tanbul Milletvekili Bülent Akarcalı, ANAP Grup Başkanvekili
Ülkü Güney, SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş,
DYP Grup Başkanvekili Vefa Tanır tarafından ortaklasa im-
zalanmıştt.
Muhalefetin de desteklediği ve komisyonda bazı değişik-
liklere uğrayan öneriye göre komısyon üyeleri karakollar, has-
taneler ve hapishanelerde de araştırma yapabılecek ve ko-
şullarda iyileştirme önerebilecekteri gibi polisten, askerden
yardım da isteyebileceklerdi.
Önümuzdeki günlerde genel kurula gelmesı beklenen öne-
rinin yasalaşması halinde, şimdıye dek süren büyük bir bos-
luğun doldurulmuş olacağı, başka ülkelerde uzun süredir var
olan (örneğin ABD Kongresı insan Haklan Komisyonu) gibi
bir organın kurulmasının yarar sağlayacağı düşünülebilir mi?
Eğer gelişmelerı olaylardan soyutlarsak bu soruya "evet"
demek kolaydır. Ancak Türkiye'deki geçmiş uygulamalar göz
önünde bulundurulduğunda ve iktidarın insan haklan konu-
sunda dışanda başka, içeride başka görünüm sergilediği ger-
çeği anımsandığında bu konuda iyimser olmak oldukça güç-
leşiyor.
Geçmişin olayfarı göstermiştir ki işbaşında bulunan ikti-
dar, genellikle insan haklarına uymayı bir yana iterek dısarı-
ya hoş görünüp ıçendeki icraatı gözden kaçıracak önlemleri
yeğlemektedır. iktidarın yapısı ve dünya görüşü değişmedi-
ğine göre muhalefetin iyiniyetle destekledığı önerinin yasa-
laşmasının bır adım olmakla birlıkte, sorunlann çözümüne
yönelik gerçek bir önlem olmadığı kolaylıkla anlaşılabilecektir.
Nitekim önerinin sahiplerinden Bülent Akarcalı'nın konuş-
ması da bu yöndeki kaygılan arttırıcı nitelıktedir. Sayın Akar-
calı, komisyonun bir dedektiflik bürosu niteliğinı taşımadığı-
nı belirterek asıl amacın insan haklan ihlallerıyle ilgili olarak
yurtdışında Türkiye aleyhine sürdürülen "karalama" kampan-
yasını gerçekçi bir biçimde çürütmeye yönelik olduğunu söy-
lemiştir.
Sayın Akarcalı'nın sözleri ne yazık ki gerçeği yansıtmıyor.
Yurtdışında sürdürülen kampanyalarda Türkiye'ye karşı olan-
ların katkıları olabilır, hatta bunların bir bölümü bazı olayian
abartabilirler. Ne var ki buntarın büyük bir bölümü gerçeKJe;
ri yansrtmaktadırlar ve çok titiz araştırma ve incelemelerjn,
ürünleridirler. Ve yurtiçindeki bizler de bu kampanyalarda ileri
sürülenlerın ne derecede doğru olduğunu bilmekteyiz.
Durum böyle iken bu gerçeklere sırtını dönerek, tüm ileri
sürülenleri kasıtlı karalama kampanyaları olarak nrteteyen bir
önerinin gerçekte hangi amaca yönelik olduğu kolayca an-
laşılmaktadır.
Madem ki amaç buydu ve dostlar alışverişte görsün kabi-
linden bir komisyon kurulacaktı, oldu olacak bu kuruluşu dog-
rudan Türk Tanıtma Vakfı'na bağlasalardı.
DENKTAŞ'IN GİRİŞİMİNE TEPKİ ~
Rum yönetimi Maraş'ta
Filistinli istemiyor
LEFKOŞA (AA) — Kıbrıs
Rum yönetimi, KKTC Cum-
hurbaşkanı Rauf Denktaş'ın
"Maraş'a 350 Filistinli ögren-
d yerieştirilmesi" yolundaki gı-
rişimine tepki gösterdi.
Rum yönetiminin konuyla il-
gili açıklamasında, Türk tara-
fınm, bu girişimle, BM Genel
Sekreteri'nin iyi niyet görevini
yerine getirmesini ve Kıbns so-
nınuna adil ve kalıcı bir çözüm
bulunması çabalannı engelle-
meyi amaçladığı iddia edildi.
Açıklamada, söz konusu gi-
rişimin Güvenlik Konseyi 1984
mayıs ayındaki 550 sayılı kara-
nyla yasaklandığı savunularak
"Denktaş'ın bu girişiminden
Türkiye sorumludur. Kıbns
hükümeti, Maraş'ın kendi sa-
kinleri dışındaki kişilerin yerle-
şimine açılmasını engellemek
tcin gerekeni >^pacaktır" denil-
di.
Kıbrıs Rum yönetiminin
açıklamasında, Filistinli öğren-
cilerin Maraş'a yerleştirilmesi,
Türk kesiminin kenti sömürge-
liştirme çabası olarak nitelen-
dirildi.
BM'ye çagn
Bu arada Kıbrıs Rum Yöne-
timi, BM Güvenlik Konseyi'n-
den, "Türkiye'nin Maraş'ı sö-
mürgeleştirme çabasına" engel
olmasını istedi.
Rum yönetimi tarafından
yapılan açıklamada, Dışişleri
Bakanı Yorgo Yakovu'nun
BM Güvenlik Konseyi'nin beş
daimi üyesinin büyükelçüeri ile
görüştüğü kaydedildi.
Yakovu'nun, BM Genel
Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Tem-
silcisi Oscar Camition'la bir go-
rüşme yaparak BM'nin Ma-
raş'ın yerleşime açılmasını en-
gellemek için önlem almasını
istediği duyuruldu.
Rum siyasi partileri de birer
büdiri yayımlayarak girişimi kı-
nadıklannı bildirdiler.
JANE'S DEFENCE DERGİSİ
TürkF-16'ları ihraç içîn
ABD îzni bekliyor
LONDRA (AA) — Türki-
ye'nin, Mısır'a F-16 savaş
uçaklan ihraç etme konusunda
ABD'den izin istediği bildiril-
di.
Ingiltere'nin önde gelen Sa-
vunma Dergisi "Jane's Defen-
ce Weekly"de yer alan ve ABD
Savunma Bakanlığı (Pentagon)
kaynaklanna dayandırılan ha-
berde, Türkiye'nin, Türk Ha-
vacıbk Sanayii'nin (TAI) ABD
lisansı altında ürettiği 40 adet
F-16'yı Mısır'a satmak istedi-
ği kaydedildi.
Haberde, Türkiye'nin izin is-
teğini geçen ay yaptığı ve iste-
ğin ABD Savunma
Bakanlığı'nca incelenmekte ol-
duğu ve henüz hiçbir Türk üre-
timi F-16'nın üçüncü ülkelere
ihracı konusunda izin verilme-
diği belirtildi.
Türkiye'nin Mısır'a F-16 sa-
tış önerisinin, iki hafta önce
Kahire'ye giden savunma sana-
yii müsteşarı Vahit Erdem ta-
rafından yapıldığuu yazan der-
gi, Mısır'ın 160 adet F-16 al-
mak istediğini, ancak sadece
120 adet için ABD'ye siparişte
bulunduğunu hatırlattı.
Jane's Defence Weekly,
F-16'lann lisansına sahip olan
General Dynamics şirketi yet-
kililerinin, Mısır'ın Türkiye'de
üretilen F-16'lardan satın al-
makla, hem uçaklann daha
ucuz işgücü ile üretilmeleri hem
de naküyat kolaylığı nedeniyle
küçük tasarruf yapabileceğini
kabul ettiklerini haber verdi.
Ancak General Dynamics
yetkilileri, Türkiye'nin Mısır'a
uçak satışının dogrudan yapı-
lamayacağını, sözkonusu uçak-
lann önce ABD Hava Kuvvet-
leri'ne ve oradan Mısır'a satıl-
ması gerektiğini ve bu durum-
da satışlardan ABD'nin dış as-
keri satış (FMS) kredisi de kul-
lanılabileceğini söylediler.