23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibı Cumhunyel Malbaacıîık vc Gazcteakk Türk Anonım Şırkeiı adına Nadir Nmdi # Getıel Yaym Muduru H u u CMMI, Müeuesc MudurU. Eatiac Lfiklıgü, Yaa Islen Modunl. Ok«j Cö«cMin. 0 Haber McrkezJ Muduru. YıJçn Ba^er, Sayfa Düzenı Yöneımeru Alı Acat 0 Temsılcıter ANKARA AkBd T»», IZMİR: Hikno ÇMİnkay», ADANA Çrtin İC Polnıka. t tUl »•»»••«X- On Haberler Eır» l^a. Ekonomı: Cnfb Tııta. I)-Sa>dılı Ş<kna KMnci. Kuhur CeM l « r . kuntm! Haberten baal Ka<ak. EJmm- Gaor S«ytm. Vurt Hıbeffcrı Necdfl DHU Spor Duısflum AkMWk Vulaıı, Dtn YizıUr Kam Qfc|H« Araftınna. Ş*M* Alp». DUKtune Itılrtrt ¥«aa 0 Koordınatör Abıct KonalUH 0 Mait tşlcr Enri Eıkat 0 MulMsebe- IUM Stmer £ Bötçe-Ptaolamı S**|i OaBaabCKotNı 0 RekJam Anc h n ı 0 Ek Tfcymlar HaJyı Aljol Q Idaıc Hupta C«m £ Istame ö«*r Çrtik 0 Bdgı-ltlein Nul Ual 0 FV.i.id 5*»ıı >D>.» /Cımıb Batku: Na«r S«» OUa, UJal V*» h x r H a Ceul. H&an ÇHUkl». Ofcn Ufar K n llkaa An Skan. Atao Tu &uon vf ftjvn. Ounhunya Malbucıhk *« Gazetcalık T-A-Ş Turk Oeı#ı Cad »Ml J4334 tst pıc ! « . tsanbuJ Tefc 512 05 05 «0 tı»l), Tdet 22246. F«x (]) İ26 60 72 0 J»ı*r Aakan: Zıyı Gokalp Blv- tnkılap & No !»'< Td. !]3 II 4M7. T«ta- 42344. Fı» (4) 133 05 65 0 IZBİT H Zıy» Blv 1352 S. 2/3, Tefc 13 12 30. Tda. 52359. Fıx (51) I» 5] «0 : İVMI) Cıd II» S No 1 Kat I. 1M- 19 37 52 (4 h»[), Tetoı. 62155, Fta (711 » 25 7» TAKVtM: 30 KASIM 1990 Imsak: 5.30 Guneş: 7.00 öğle: 11.58 tkindi: 14.22 Akşam: 16.44 Yatsı: 18.09. Moskovalılarbaştayağ, yumurta, peynirve et olmaküzeregıdamaddesisıkıntısı çekiyor, ne bulurlarsa depo ediyorlar Sovyetler'de kıtlık korkusuHükümet-Sovyet kavgası: Sovyetler'de son 70 yılın en verimli ürününün sağlanmasına rağmen buğday ve patatesin önemli bir bölümü tarlada kaldı. Moskova ve Leningrad sovyetlerinin yeni seçilen 'demokratik' yönetimleri,merkezi hükümeti kendilerini sabote etmekle suçluyorlar. Başbakan Rijkov ekibi ise sovyetlerin, halkı hükümete karşı kışkırtmak için gıda sıkmtısını körüklediğini öne sürüyor. Devlet mafyası: Kolektif çiftlikler ve fabrikalarda üretilen maddelerin büyük bölümü, bürokrasi ve KGB'nin oluşturduğu bir mekanizma ile çok yüksek fiyatla, (bazen dolarla)aracılarüzerinden özelpazarlarasatılıyor. Sovyet mafyası, devlet memurlarından, özel girişimcilere uzanan bir zincirle dolaşımdaki 110 milyar rublenin 40 milyannı kontrol eden bir 'gölge ekonomi' yaratıyor. Dolarlılar-rubleliler: Sovyetler'de bürokrasi ve halk kamplaşması, yerini yavaş yavaş yeni bir sınıflaşmaya bırakıyor: Dolarlılar ve rubleliler. Sovyet basını "Ruble proleter parası oldu" diye dalga geçerken, özel pazarlarda et ürünleri yer yer dolarla satılmaya başhyor.Sovyet demiryolu şirketinin yurtdışı biletlerini dolarla satma kararı, dolarizasyon politikasının giderek resmileştiğini gösteriyor. KEREM ÇALIŞKAN MOSKOVA — Rusya, kıtlık korkusunda. öğleden soma ka- rarmaya başlayan gri gökyüzfln- de, sulu kar ince ince savrulur- ken Moskova halkı gıda madde- si satan dükkânlann önünde yü- lardır alışkın olduğu sabırla yi- ne kuyruklara giriyor. Ne için? Iki aydan beri ancak karneyle sahip olabildiği bir paket yağ, bir düzine yumurta, yanm kilo et ya da bir paket süt için. Peki, bunlan bulabiliyor mu? Eğer evi dükkâna yakmsa ve şansı varsa, belki. Çünkü Moskova'da müt- hiş bir "fısüü gazetesi" çahşıyor. Nereye hangi mal geldiyse, bir- kaç dakika ıçinde tanıdık, eş dost, komşu birbirine haber ve- riyor. Ve çantasını alan kadın, erkek koşup kuyruğa giriyor. Mal tükenince, kuynığun kalan kısrru dağılıp evine ya da başka bir kuyruğa ginyor. Muhalefetin odak noktalann- dan "Moscow Novosti" gazete- si son sayısında "Sirk gösterisi- ne son" üstbaşlığının altına ko- caman harflerle "ekmek" man- şetini atıyor. "Ekmek, hürriyet v* demokrasi", 70 yıl sonra ye- niden Rusya'da halkın baş tale- bi haline geliyor. Peki, hiç mi mal yok? lnsan- lar gerçekten açlıktan ölecek du- rumda mı? Hayır. Yaklaşık son bir yıldır oluşart 'serbest koope- ntif pazariannda' kıtlığı çekilen blitün mallan bulmak mümkun. Ancak resmi fıyatı 10 kopek (kunış) olan yumurta, bu pazar- larda 1-1.5 rubleye satıhyor. Ki- losu 1 rubleye olan domates ise bu pazarlarda 10 rubleye kadar tırmanıyor. Hatta kentin kenar semtlerindeki bazı özel pazar- larda kilosu 2 doiara iyi et bul- mak bile mümkün. Neden boyk oluyor, bu paha- h gıda maddelerini kim nasıl te- min ediyor, nasıl satıyor, bun- dan kim kazanıyor? Bu sorula- nn yanıtlannı ararsanız, Ruslar size herkesin ağzındaki o gizemli sözcüğü fısıldayacaktır: "Maf- y*." Kim bu mafya? Nerede, na- sıl çahşıyor? "Mafya", başta KGB olmak uzere eski çürümüş bürokratik komünist sistemin partisinin kı- yılanndan başlayıp, yeni özel gi- rişimcilere, kooperatif çalışuran insanlara kadar uzanan bir me- kanizma, yan-devlet kurumu bile denebilir. Mafya nasıl işliyor Nasıl işliyor bu mafya? örne- ğin eti ele alaum. Ukrayna'da, Kafkasya'da ve Moskova'ya ya- kın kentlerde bazı et kombina- lan var. Bu kolektif çiftliklerde kesilen etler, planda öngörülen yerlere sevk ediliyorlar. Ancak bu kombinalann yöneticileri, et- Ierin en iyi kısmını ayınp bun- lan "üretim zayiab" olarak gös- terip el altından bazen de dolar üzerinden, "aracı kişilere" satı- yorlar. "Aracı kişiler" bunlan kendi olanaklanyla Moskova'da özel pazarlarda satış yapanlara belli bir kârla satıyorlar. Et kombinası yöneticileri, denetle- yici müfettiş bu el alündan sa- tışın kârıru aralannda paylaşı- yorlar. N Bu yasadısı satışın zorunlu görgü taruklanna da zorunlu bir "sus payı" veriyorlar. Hatta da- ha küçük fabrikalarda bu "yasadısı" satışın, kolektif şekil- de işletmenin bütün elemanları tarafından örgüüenip duzenli bir kuruma dönüştüğü ve perso- nelin düşük ücretleri bu "maf- ya sabşı"ndan elde edilen kârla dengelediği belirtiliyor. Kendile- ri de elde ettikleri "artı ücreöerie" yine özel pazarlardan bazı başka maddeleri "örnefin, içki, sigara vb" satın alabiliyor- lar. Böylece Sovyetler'de "gölge ekonomi" denen ve calışması bu geniş "mafya" şebekesinin faa- liyetine dayanan büyük bir sek- tör oluşuyor. Dolarlılar, rubleliler Bu yaygın gölge ekonomi, Sovyetler'de şımdi yeni bir "sı- nıflaşma"nm Uk belirtilerini or- taya koyuyor. Eskiden kabaca baküırsa parti bürokrasisi (no- menklatura) ve halk, Sovyet sis- teminin iki karşıt kutbunu oluş- tururdu. Şimdi ülkede "dolarülar" ve "ruMeHler" diye iki kesim meydana geliyor. Bü- rokrasinin bir kesimi ile halkın çok küçük bir "girişimci" bölü- mü "dolarülar" sınıfına girme- yi başanyor. Sovyet basını "Rable prokter parası oldu" di- ye dalga geçiyor. Ülkede dola- şımda olan 110 milyar rublenin 40 milyar rublesinin karşılığı olan 2 milyar dolann, bu sistem içinde "gölge ekonomi" ve ka- raborsaya bağlı kesimin elinde bulunduğu belirtiliyor. Sovyet demiryollannın, yurtdışına çıkış biletlerini aruk dolarla vennesi, kamu ulaşım araçlannın artık hemen hiç çahşmadığı Mosko- va Şeremetyevo Havaalanı'nda taksi ücretlerinin dolar bazına otunnası gazetelerde "Mosko- va'da artık metro dilencileri bi- le ruble kabul etmeyecek" türü yorumlara yol açıyor. Sovyet günlük yaşamındaki bu "dolarizasyon", gıda sıkıntı- sı ve açlık korkusunu arttıran bir faktör olarak ğündeme geli- yor. Dövize ulaşamayan ve elle- rindeki kısıth ruble ile yiyecek bulamayan insanlann sayısı ar- tıyor. Bu kesim artık nerede ne bulursa, eve atıp depo etmeye çahşıyor. Bütün bu mafya sistemine rağmen özellikle bu kış gıda sı- kıntısımn artması ve 1917'den bu yana en büyük açlık tehlike- sinden söz edilmesinin anlamı ne? Bu kış neden gıda sıkıntısı bu kadar korkutucu boyuta ulaştı? 10 milyonluk Moskova halkımn başlıca uğrası yiyecek bulmak haline geldi. Üstelik 70 yılın en iyi ürününün, en iyi pa- tates üretiminin saflandığı bir dönemde. Evet, bu kış bereketli Rus top- raklan rekor üriin verdi. Ama buğday ve patatesin önemli bö- lümü tarlada kaldı. Çıkanlar da Moskova, Leningrad gibi büyük kentlere yeterince ulaşamadı. Neden? Bunun arkasında iki ana "politik" unsur yatıyor: 1) Cumhuriyetlerin, merkeze eskisi gibi yiyecek vermek istememe- si. 2) Leningrad ve Moskova sovyetleri (belediye) yönetiminin demokrat ve munalir' unsur- lann eüne geçmesi üzerine, kent yönetünleri ile merkez arasmda ortaya Çikan çelişki. Birincisinin acıklaması olduk- ça kolay: Sovyetler'de yaşanan, cumhuriyetlerin merkezden kopma süreci. Azerbaycan, Gürcistan gibi gıda maddesi de- posu Ulkeler, Moskova'ya mal sevkıyatını asgari düzeye indir- diler. Gıda ürünlerinin büyük kısmını yasal ya da kaçak sekil- de kendi ülkelerinde sattırmaya başladılar. Ukrayna gibi Sovyet- ARBATTA ÇtKTTA MUZ — Moskova'da kent sovyeti tarafından dövizle satın alınıp getirtilen mallar, sokakta kunılgn tezgfihlarda satılıyor. Bu tezgâhların başında he - men büyük kuyruklar oluşuyor ve mal tamamen tükenince kuyruktakiler dağılıp başka bir tezgâhtaki kuyruğa koşuyor. Moskova'nın ünlü Arbat Sokagı başında saülan yeşilrenkliÇikiUmuzlardayarunsaattesaülıptükendi. Yanda "Moscow Nevvs'un son sayısı Manşet: Sirk gösterisine Son-Ekmek! (Fotoğraf: Kerem Çalışkan) SSCB-Türkiye ticari ilişkileri bu yıl 1.5 milyar doları geçecek Sovyet pazarına Türk çıkarmasıİnşaatçılar öncü Türk inşaat firmalan, Batı şirketlerinin de hızla taarruz ettiği Sovyet pazarında başarılı adımlar atıyorlar. Halen 6-7 firma topiam 460 milyon dolarlık projeyi uygulama aşamasında. Moskova, Vnukova Havaalanı'nm 560 milyon dolarlık genişletme projesini de Türk firmalan almak istiyor. MOSKOVA (Cumhuriyet) — 1991, Sovyetler'de "Türk yılı"mı olacak? Yok- sa Türkiye'de "Sovyet yılı"mı? Turkiye açısından bu soruyu sansasyonel yakla- şımlara yer vermeden yanıtlamakta ya- rar var: Türk-Sovvyet ilişkileri son yıl- larda hızla artıyor ve bu ilişkilerin çok daha büyümesi de söz konusu, ancak Türk sanayicilerinin, ihracatçılannın Sovyet pazanndaki şanslan nedir? Bu aiandaki bazı olgulan sıralayalım: • Sovyetler Birliği'nde para yok. Yani uluslararası ticarette "hard currencj" de- nilen dövizi Sovyetler, ancak kendiieri için yaşamsal önem taşıyanraoderntek- noloji, bilgisa>ar alımı gibi konularda kullanıyoriar. Ya da gıda sıkıntısı gider- mek için bazı mallarda aniden dolarla 'şok aiımlar' yapabiliyorlar. • Türkiye, Sovyet pazarına şu ara an- cak "inşaatçılar" aracıhğı ile girebiliyor- lar. Daha doğrusu Türk inşaat şirketle- ri Sovyet pazannı ele geçirme savaşında "öncü" konumundalar. Aralannda EN- KA, Tekser, Mir, Alarko gibi firmaların bulunduğu 6-7 şirket, Sovyetler'de top- lam 460 milyon dolarlık 15 inşaat pro- jesini gerçekleştirme aşarnasında. Bu fir- malann hepsi yeni projeler peşinde. • Sovyetler'e yönelik en büyük proje ise Moskova'daki Vnukova Havaalanı- nın genişletilmesi projesi. Türk-Sovyet ortak işletmesi Greenair'in Türkiye'de- ki sorumlusu Ali Sen ve Şen Holding'in danışmanlığını yaplıgı bu proje şimdi)* kadarki topiam Turk projelerini aşarak 560 milyon doiara ulaşıyor. 4 Türk ban- kasının kredi sağlayacağı bu projeyi, Tekfen gerçekleştirmek istiyor. ENKA- nın restore ettiği Petrovzsi Pasajı için Vnukova Havaalanı'na inip dönem 145 kişilik Turk ekibinin gümrük bürokra- sisine takılmadan geçmesi Türk firma- lanmn bu aiandaki prestijini de göste- riyordu. • Bu tür projeleri Sovyetler daha çok "dogalgaz"la karşılıyorlar. Türkiye "doğalgaz" alırken dalgalanmada olan kurdan döviz ödüyor. Sovyetler, bu ode- nen dövizin yüzde 30'unu tüketim mal- lan için ozel bir fona yatınyor, kalamnı Türk inşaat şirketlerine ödüyorlar. Yüz- de 30'luk fonla yine Türk fırmalanndan tüketim mallan alınıyor, ya da Sovyet- ler'e hafif sanayi tipli ortak yatırımlar planlanıyor. • Takas usulüne daha yatkıa bir or- ganizasyonu gerçekleştirebilen Türk in- şaat şirketleri, Sovyet pazarında daha şanslı oluyorlar. Moskova Büyükelçimiz Volkan Vural'ın söyledigi gibi "Sovyet- ler'den salça alıp üçuncü ulkelere iriraç ederek hastane inşa eden Türk şirketleri" var. Türkiye'nin Sovyetler'den henüz çok fazla doğalgaz çekememesi de ticaret hacmini kısıtlayan bir unsur. • Sovyetler'in Ankara Büyükelçisi Çernişev, bu yıl ticaret hacminin 1.5 mil- yar doları bulacağını 1993-94'te ise 4-5 milyar doiara çıkacağını söylüyor. Dev- let Bakanı Güneş Taner, Moskova'da da- ha iddialı konuştu ve 2-3 yılda 10 mil- yar doiara tırmanmaktan söz etti. Her iki taraf da bu konuda 'birbirinden iyimser! • Sovyetler'e ilişkin başka bir gelişme tek tek cumhuriyetlerin Türkiye ile tica- ri anlaşmalar yapmak istemesi. Türkiye, şimdiye kadar Lit>anya, Ukrayna, Gür- cistan ve Türkmenistan ile bu tür anlaş- malar yapmış. Yine Moskova Bu>ukel- çisi Volkan Vural'ın verdiği bir başka ha- ber, Yeltsin'in başbakanı lvan Silayev'in Türkiye'ye gelmek ve Rusya Federasyo- nu'nun da Türkiye ile ozel birticaretan- laşması imzalamak istedigi yönünde. • Sovyetler'de halen butun bu ticari gelişmelerin hesabını zorlaştıran 4 fark- h kur uygularuyor. 1. Kur: 1 doiara 0.65 ruble Sovyetler'in bu eski ticari kuru, ta- mamen gerçek dışı ancak eski anlaşma- lann yüriırlukte olduğu alanlarda halen geçerli. 2. Kur: 1 doiara 1.53 ruble. Rub- lenin iki ay önce devalüe edüişinden son- ra halen ticari sistemde ve Beriozka ma- ğazalanndaki satışlarda uygulanan kur. Bu da gerçekten uzak bir kur. 3. Kur: 1 doiara 6 ruble. Turistik kur olarak ad- landırılan bu kur, Batı ile turistik faali- yetlerde uygulanıyor. 4. Kur: 1 dolara 20-22 ruble. Halen karaborsa ve serbest piyasada geçerli olan bu kur, şu andaki gerçekçi kur. Yeni kurulan Sovyet resmi borsasında buna yakın fiyatlar oluşuyor. Sovyetler'de iş yapan firmalar, iç pazar- dan alınan mallarda bu gibi "kur kazıklan" ile yüz yüze kalabiliyorlar. Fransız firma, ihalenin iptalinde British Aerospace'in rolü olduğunu sanıyor TÜKKSÂTiçin kulis kaygısı Fransız Aerospatiale yöneticileri, PTT'nin ihaleyi iptal gerekçesini ve yeni sipariş koşullarım açıklayan mektubunun Türkiye'den yola çıktığını, ancak henüz ellerine ulaşmadığını söylediler. SABETAY VAROL PARİS— Uydu yapımcılan arasındaki kıyasıya rekabetin et- kileri TÜRKSAT uydusu ihale- sine de yansımaya başladı. İha- leyi kazanan, ancak sözleşme imzalamnası arifesinde, PTT ta- rafından kazandığı ihale iptal edilen Fransız yapımcı firma Aerospatiale, olayda "tngiliz parmağı olmasından" kuşku du- yuyor. Fransızlar, tngiliz rakip firma "British Aerospace"in, çı- karılan söylentilerde bir rolü ol- duğundan şüphe ediyor. Fransız Aerospatiale yönetici- leri, PTT'nin son iptal nedenini tam olarak bilmediklerini ve kendilerinin, bu yöndeki haber- lerin aynntılannı Türk basının- dan öğrendiklerini ifade ettiler. Aerospatiale uzay bölümü so- rumlulan, PTT'nin, ihaleyi ip- tal gerekçesini ve yeni sipariş ko- şullarını açıklayan mektubunun Türkiye'den yola çıktığını ancak henüz ellerine geçmediğini söy- lediler. Firmanın uzay bölümünün basm sözcüsü Shiriey Compard, "Daha önce başında da belirtil- digi gibi iki uydunun kaplayaca- ğı cografi yayın alanında bir de- ğişikliğin söz konusu olacagını sanıyoruz" derken "lptalin per- de arasında siyasal nedenler bu- lunup bulunmadığı"m sorduğu- muzda "Siz Fransa'da yaşıyorsu- nuz ve Fransa ile Türkiye arasın- daki ilişkilerin çok iyi olduğu- nu benden daha iyi biliyor- sunuz" yanıtını verdi. Shirley Compard, AGİK zir- vesi sırasında da Cumhurbaşka- nı Turgut Özal'ın, Mitterrand- la olan görüşmesinden önce 4 dakika bekletilmiş olmasımn da bazı basın organlannda spekü- lasyonlara yol açmasımn anlam- h olduğunu sözlerine ekledi. Sözcü, baalanmn TÜRK- SAT uydulan ile TDF uydulan arasında benzerlik kurulduğu- nu, bu paralelliğin tamamen yanhş bilgilere dayandığım kay- ler'in "Buğday deposu" olarak anüan cumhuriyetin yüksek sov- yeti, başka ulkelere "gıda mad- desi vermeme", zorunlu haller- de "döviz karşılığı satma" gibi kararlar aldı. Bu nedenle şimdi- ye dek "koiOBİ cnmhuriyet- lerden" gelen gıda ile beslenen Leningrad ve Moskova gibi "imparatortak" merkezlerinin gıda damarlan yavaş yavaş ke- silmeye başladı. tkinci unsur, yani Moskova ve Leningrad sovyetleri ile merkez arasındaki çatışma, şu sıralar Sovyet kamuoyunu en çok uğ- raştıran konulardan biri. Mos- kova Belediye Başkanı Popov ve Leningrad Belediye Başkanı Sobcak, Rusya Federasyonu Başkanı Yeltsin ile beraber mu- halefetin önde gelen isimleri ara- smda. Popov ve Sobcak, merke- zi bürokrasinin, yeni seçilen de- mokratik başkanlannı yıprat- mak ve halkın gözünde küçük düşürmek için bu kentlere mal sevkini aksattığını söylüyorlar. Zaman zaman kent çevresinde toprağa gömülmüş olarak bulu- nan etler ya da vagonlarda bo- şaltılmadan kalnuş çürümüş pa- tates ve buğdaylarin ortaya çıka- nlması, demokrat sovyetlerin bu iddialannı güçlendiriyor. Merkez bürokrasisi ve başını Başbakan Rijkov'un çektiği ekonomik reformlara ve özelleş- tirmeye direnen kanat ise Mos- kova ve Leningrad sovyetlerini halkın gıdasmı kesip ülkede ge- nel hoşnutsuzluğu arttınp hükü- meti ve yönetimi devinneye ça- hşmakla suçluyorlar. Bu kesi- min en hafif eleştirisi ise "Bun- lar zaten beceriksiz, yöneüme «eldjler, halkı aç bmknlar" şek- Unde oluyor. Bu yıl patates üretiminin an- cak üçte birinin hatta daha azı- nın tarladan depo ve pazarlara ulaşması Sovyet sisteminin içi- ne düştüğü başka bir dramı yan- sıtıyor. Konuştugumuz bir Sov- yet gazeteci, kendisinin de genç- liğinde "zonınln" olarak her yıl tarlalara patates toplamaya git- tiğmi söylüyor. Çünkü kolektif ciftlik personeli, bu patatesi top- lamaya yetmiyor. Şimdi ise kent sovyetlerinin demokratikleşmesi sonucu bu "zonınluluk" kalk- mış. Fabrika ve işletmeler de' kendi işçilerini tarlaya gönder- meyi reddediyorlar. Yeltsin, tar- ladan patates toplayacaklara, çeşitli tüketim mallan için özel karne vermeyi vaat etti, ancak mal zaten az olduğu için bu da prim toplamadı. Son olarak 4 çuval patates toplayana bir çu- val bedava verilmesi kararlaştı- nlmış. Daha sonra yağmur mev- simine yakın, tarlalann kenarı- na özel otomobilleri ile gelip pa- tates toplayanlara ise "göı yu- malniDş". Zorunlu çalışma kalkınca, ye- rini serbest pazara dönük bir toplama mekanizmasımn alma- ması, Rusya topraklannın ve- rimliliğini bile dramatik bir çar- pıklığa dönüştürilyor. Yaz aylarında Moskova'da konuştuğum parti okulu yöne- ticisi Lev LTyanov, "Kent sovyet- lerini demokratlar kazandı ama ülke hftift parti ve ordunnn elin- de, kanryonlan ve askerieri ver- mezlerse, Sovyet yönetimleri kente ürün bile taşıyamaz" de- mişti. Dediğinin çıktığını şimdi daha iyi anhyorum. Sovyetler'deki günlük yaşamı derinden etkileyen bu politik kavganın perde arkası ve çekdşen güçler ise bir başka yazının ko- nusu. SSCB'ye Alman gıda yardımı • BERLtN (AP) — Almanya'nın Sovyetler Birliği'ne yoğun bir gıda yardımı başlatacağı belirtiliyor. öğrenildiğine göre Batı Berlin'de, 1948-49 yüındaki gibi bir Sovyet blokajına karşı depolanan yiyecekler şimdi Sovyetler'e gönderilecek. Kohl'ün dış politika daruşmanı Horst Teltschick'in yaptığı bu açıklama Sovyetler'e Alman yardımının yalnızca bir parçası, Alman Kızılhaç'ımn 37 ton acil gıdayı SSCB'ye göndereceği ve Sovyetler'e besın maddelerini iceren bir günlük hava köprüsü oluşturulacagı bildiriliyor. Ozel korımıa alanları • ANKARA (AA) — özel çevre koruma alanı ilan edilen alanlarda, belediye başkanlan, muhtarlar ve ilgili kuruluşlann yapacaklan uygulamalara ilişkin usul ve esaslar belirlendi. Başbakanhk özel Çevre Koruma Kurumu Başkanı Mustafa Keten'in verdiği bilgiye göre özel çevre koruma bölgelerine ait planlar, kurum tarafmdan yapılacak, yaptırılacak ve onaylanacak. Memoire ödüüeri • PARİS (AA) — France- Libertes Vakfı tarafından verilen Memoire ödülüne bu yıl Paris Kürt Enstitüsü, Stalin döneminin kurbanlan anısına kurulan Sovyet Memorial Derneği ve Goree Esirleri Evi layık görüldü. Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın eşi Danielle Mitterrand'ın başkanı olduğu France-Libertes Vakfı'nın girişimleriyle 1988'de ihdas edilen Memoire odülünun, "Tarihin, kasıtlı veya kasıtsız bir şekilde unutularak çarpıtılması ile mücadele" amacım taşıdığı ve bu amaç doğrultusunda eser veren ya da çaba harcayan kişi ve kuruluşlara verildiği belirtildi. Zekikuşlar • ANKARA (ANKA) — Zekâ ya da belleği gerektiği kadar verim sağlamayanlar için kullanılan "kuş beyinli" sözü tarihe kanşıyor. New Scientis dergisinde yer alan bir haberde, kışın sıcak bölgelere göç etmeyip bulunduklan yerde kalan karga, alakarga, baştankara, sıvacı kuşu gibi kuşların, güçlü bir belleğe sahip olduklan öne sürüldü. Toronto Üniversitesi'nden psikolog David Shaerry ve ekibinin yürüttüğü bir araştırma sonucu, kış yaklaşırken günde yüz ila iki yüz arasında değişen yiyecek depolan oluşturan bu tür kuşlann, üzerlerinde hiçbir işaret olmadığı halde altı ay sonra bu depolan bulabildikleri ortaya cıktı. Amerika'nın keşfi • ANKARA (AA) — ABD'de 1991 yılı ekim ayında başlayacak ve 1992 yılını da kapsayacak olan "Amerika'nın keşfinin 500. yılı kutlamalan"na Türkiye de katılacak. Türkiye, kutlamalar çerçevesinde Washington'da düzenlenecek sergiye, Piri Reis Haritası'nm bir kopyası ve o döneme ait denizcilik araç ve gereçlerini gönderecek. dederek "TDF uydulan 230 wattlık çok yüksek güçte tüpler- le donaülmış uydular. Son tek- nik güçlükler de bu tüplerde meydana geldi. Oysa asıl ben- zerîik 28 Avrupa ulkesinin üye olduğu Avrupa telckomunikas- yon kuruluşunun kullandığı EUTELSAT'laria size satmayı öngördüğümüz uydular arasın- da var. Bunlar, yülardan beri kullanüıyor ve çok iyi sonuç ve- riyor. Nitekim geçen ağustos ayında fırlatılan son uydu, An- talya'da yapılan ve 28 ülkenin katıldıgı toplantı esnasmda ilk resimVerini canlı olarak gonder- dL Mükemmel kalitede oMukla- nnı EUROTEL SAT'ın Paris ıt- ki merkezinden sorabilirsiniz" dedi. Sözcü, bu uyduların nor- mal ömürlerinin on yıl olduğu- nu da hatırlattı. Risk Mühendisi ordusu "Hiç duymamıştım! Fabrikanın Yangın Sigortası'nı Halk Slgorta'ya yapörmaya karar verdlgimLzde. Risk Mühendlsleri incelemeye geldiler. Fabrikamızın öyie bir risk analizinl yaptılar ki, şaşırdım kaldun. Gelenler gerçekten Yüksek Mühendismiş. Sonunda bize en uygun yangın poliçeslni önerdiler. Halk Sigorta'ya güvenim daha da arttı." g=Halk Sigorta Bir yaşam geregi I Ekım 1990 dan ıtıbaren yangın ve naklıyat branî-larında başlayan seıbest prım uygulaması Halk Sıgorta da 'ozel'dır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle