Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibı Cumhunyel Malbaacıîık vc Gazcteakk Türk Anonım Şırkeiı adına
Nadir Nmdi # Getıel Yaym Muduru H u u CMMI, Müeuesc MudurU.
Eatiac Lfiklıgü, Yaa Islen Modunl. Ok«j Cö«cMin. 0 Haber McrkezJ
Muduru. YıJçn Ba^er, Sayfa Düzenı Yöneımeru Alı Acat 0 Temsılcıter
ANKARA AkBd T»», IZMİR: Hikno ÇMİnkay», ADANA Çrtin
İC Polnıka. t tUl »•»»••«X- On Haberler Eır» l^a. Ekonomı: Cnfb Tııta. I)-Sa>dılı Ş<kna KMnci. Kuhur CeM l « r .
kuntm! Haberten baal Ka<ak. EJmm- Gaor S«ytm. Vurt Hıbeffcrı Necdfl DHU Spor Duısflum AkMWk Vulaıı,
Dtn YizıUr Kam Qfc|H« Araftınna. Ş*M* Alp». DUKtune Itılrtrt ¥«aa 0 Koordınatör Abıct KonalUH 0 Mait
tşlcr Enri Eıkat 0 MulMsebe- IUM Stmer £ Bötçe-Ptaolamı S**|i OaBaabCKotNı 0 RekJam Anc h n ı 0 Ek Tfcymlar
HaJyı Aljol Q Idaıc Hupta C«m £ Istame ö«*r Çrtik 0 Bdgı-ltlein Nul Ual 0 FV.i.id 5*»ıı
>D>.» /Cımıb Batku: Na«r S«»
OUa, UJal V*» h x r H a
Ceul. H&an ÇHUkl». Ofcn
Ufar K n llkaa
An Skan. Atao Tu
&uon vf ftjvn. Ounhunya Malbucıhk *« Gazetcalık T-A-Ş Turk Oeı#ı Cad »Ml
J4334 tst pıc ! « . tsanbuJ Tefc 512 05 05 «0 tı»l), Tdet 22246. F«x (]) İ26 60 72 0
J»ı*r Aakan: Zıyı Gokalp Blv- tnkılap & No !»'< Td. !]3 II 4M7. T«ta- 42344. Fı» (4) 133
05 65 0 IZBİT H Zıy» Blv 1352 S. 2/3, Tefc 13 12 30. Tda. 52359. Fıx (51) I» 5] «0
: İVMI) Cıd II» S No 1 Kat I. 1M- 19 37 52 (4 h»[), Tetoı. 62155, Fta (711 » 25 7»
TAKVtM: 30 KASIM 1990 Imsak: 5.30 Guneş: 7.00 öğle: 11.58 tkindi: 14.22 Akşam: 16.44 Yatsı: 18.09.
Moskovalılarbaştayağ, yumurta, peynirve et olmaküzeregıdamaddesisıkıntısı çekiyor, ne bulurlarsa depo ediyorlar
Sovyetler'de kıtlık korkusuHükümet-Sovyet kavgası: Sovyetler'de
son 70 yılın en verimli ürününün sağlanmasına
rağmen buğday ve patatesin önemli bir bölümü
tarlada kaldı. Moskova ve Leningrad
sovyetlerinin yeni seçilen 'demokratik'
yönetimleri,merkezi hükümeti kendilerini sabote
etmekle suçluyorlar. Başbakan Rijkov ekibi ise
sovyetlerin, halkı hükümete karşı kışkırtmak için
gıda sıkmtısını körüklediğini öne sürüyor.
Devlet mafyası: Kolektif çiftlikler ve
fabrikalarda üretilen maddelerin büyük bölümü,
bürokrasi ve KGB'nin oluşturduğu bir
mekanizma ile çok yüksek fiyatla, (bazen
dolarla)aracılarüzerinden özelpazarlarasatılıyor.
Sovyet mafyası, devlet memurlarından, özel
girişimcilere uzanan bir zincirle dolaşımdaki 110
milyar rublenin 40 milyannı kontrol eden bir
'gölge ekonomi' yaratıyor.
Dolarlılar-rubleliler: Sovyetler'de
bürokrasi ve halk kamplaşması, yerini yavaş
yavaş yeni bir sınıflaşmaya bırakıyor: Dolarlılar
ve rubleliler. Sovyet basını "Ruble proleter parası
oldu" diye dalga geçerken, özel pazarlarda et
ürünleri yer yer dolarla satılmaya başhyor.Sovyet
demiryolu şirketinin yurtdışı biletlerini dolarla
satma kararı, dolarizasyon politikasının giderek
resmileştiğini gösteriyor.
KEREM ÇALIŞKAN
MOSKOVA — Rusya, kıtlık
korkusunda. öğleden soma ka-
rarmaya başlayan gri gökyüzfln-
de, sulu kar ince ince savrulur-
ken Moskova halkı gıda madde-
si satan dükkânlann önünde yü-
lardır alışkın olduğu sabırla yi-
ne kuyruklara giriyor. Ne için?
Iki aydan beri ancak karneyle
sahip olabildiği bir paket yağ,
bir düzine yumurta, yanm kilo
et ya da bir paket süt için. Peki,
bunlan bulabiliyor mu? Eğer evi
dükkâna yakmsa ve şansı varsa,
belki. Çünkü Moskova'da müt-
hiş bir "fısüü gazetesi" çahşıyor.
Nereye hangi mal geldiyse, bir-
kaç dakika ıçinde tanıdık, eş
dost, komşu birbirine haber ve-
riyor. Ve çantasını alan kadın,
erkek koşup kuyruğa giriyor.
Mal tükenince, kuynığun kalan
kısrru dağılıp evine ya da başka
bir kuyruğa ginyor.
Muhalefetin odak noktalann-
dan "Moscow Novosti" gazete-
si son sayısında "Sirk gösterisi-
ne son" üstbaşlığının altına ko-
caman harflerle "ekmek" man-
şetini atıyor. "Ekmek, hürriyet
v* demokrasi", 70 yıl sonra ye-
niden Rusya'da halkın baş tale-
bi haline geliyor.
Peki, hiç mi mal yok? lnsan-
lar gerçekten açlıktan ölecek du-
rumda mı? Hayır. Yaklaşık son
bir yıldır oluşart 'serbest koope-
ntif pazariannda' kıtlığı çekilen
blitün mallan bulmak mümkun.
Ancak resmi fıyatı 10 kopek
(kunış) olan yumurta, bu pazar-
larda 1-1.5 rubleye satıhyor. Ki-
losu 1 rubleye olan domates ise
bu pazarlarda 10 rubleye kadar
tırmanıyor. Hatta kentin kenar
semtlerindeki bazı özel pazar-
larda kilosu 2 doiara iyi et bul-
mak bile mümkün.
Neden boyk oluyor, bu paha-
h gıda maddelerini kim nasıl te-
min ediyor, nasıl satıyor, bun-
dan kim kazanıyor? Bu sorula-
nn yanıtlannı ararsanız, Ruslar
size herkesin ağzındaki o gizemli
sözcüğü fısıldayacaktır: "Maf-
y*." Kim bu mafya? Nerede, na-
sıl çahşıyor?
"Mafya", başta KGB olmak
uzere eski çürümüş bürokratik
komünist sistemin partisinin kı-
yılanndan başlayıp, yeni özel gi-
rişimcilere, kooperatif çalışuran
insanlara kadar uzanan bir me-
kanizma, yan-devlet kurumu
bile denebilir.
Mafya nasıl işliyor
Nasıl işliyor bu mafya? örne-
ğin eti ele alaum. Ukrayna'da,
Kafkasya'da ve Moskova'ya ya-
kın kentlerde bazı et kombina-
lan var. Bu kolektif çiftliklerde
kesilen etler, planda öngörülen
yerlere sevk ediliyorlar. Ancak
bu kombinalann yöneticileri, et-
Ierin en iyi kısmını ayınp bun-
lan "üretim zayiab" olarak gös-
terip el altından bazen de dolar
üzerinden, "aracı kişilere" satı-
yorlar. "Aracı kişiler" bunlan
kendi olanaklanyla Moskova'da
özel pazarlarda satış yapanlara
belli bir kârla satıyorlar. Et
kombinası yöneticileri, denetle-
yici müfettiş bu el alündan sa-
tışın kârıru aralannda paylaşı-
yorlar.
N
Bu yasadısı satışın zorunlu
görgü taruklanna da zorunlu bir
"sus payı" veriyorlar. Hatta da-
ha küçük fabrikalarda bu
"yasadısı" satışın, kolektif şekil-
de işletmenin bütün elemanları
tarafından örgüüenip duzenli
bir kuruma dönüştüğü ve perso-
nelin düşük ücretleri bu "maf-
ya sabşı"ndan elde edilen kârla
dengelediği belirtiliyor. Kendile-
ri de elde ettikleri "artı
ücreöerie" yine özel pazarlardan
bazı başka maddeleri "örnefin,
içki, sigara vb" satın alabiliyor-
lar.
Böylece Sovyetler'de "gölge
ekonomi" denen ve calışması bu
geniş "mafya" şebekesinin faa-
liyetine dayanan büyük bir sek-
tör oluşuyor.
Dolarlılar, rubleliler
Bu yaygın gölge ekonomi,
Sovyetler'de şımdi yeni bir "sı-
nıflaşma"nm Uk belirtilerini or-
taya koyuyor. Eskiden kabaca
baküırsa parti bürokrasisi (no-
menklatura) ve halk, Sovyet sis-
teminin iki karşıt kutbunu oluş-
tururdu. Şimdi ülkede
"dolarülar" ve "ruMeHler" diye
iki kesim meydana geliyor. Bü-
rokrasinin bir kesimi ile halkın
çok küçük bir "girişimci" bölü-
mü "dolarülar" sınıfına girme-
yi başanyor. Sovyet basını
"Rable prokter parası oldu" di-
ye dalga geçiyor. Ülkede dola-
şımda olan 110 milyar rublenin
40 milyar rublesinin karşılığı
olan 2 milyar dolann, bu sistem
içinde "gölge ekonomi" ve ka-
raborsaya bağlı kesimin elinde
bulunduğu belirtiliyor. Sovyet
demiryollannın, yurtdışına çıkış
biletlerini aruk dolarla vennesi,
kamu ulaşım araçlannın artık
hemen hiç çahşmadığı Mosko-
va Şeremetyevo Havaalanı'nda
taksi ücretlerinin dolar bazına
otunnası gazetelerde "Mosko-
va'da artık metro dilencileri bi-
le ruble kabul etmeyecek" türü
yorumlara yol açıyor.
Sovyet günlük yaşamındaki
bu "dolarizasyon", gıda sıkıntı-
sı ve açlık korkusunu arttıran
bir faktör olarak ğündeme geli-
yor. Dövize ulaşamayan ve elle-
rindeki kısıth ruble ile yiyecek
bulamayan insanlann sayısı ar-
tıyor. Bu kesim artık nerede ne
bulursa, eve atıp depo etmeye
çahşıyor.
Bütün bu mafya sistemine
rağmen özellikle bu kış gıda sı-
kıntısımn artması ve 1917'den
bu yana en büyük açlık tehlike-
sinden söz edilmesinin anlamı
ne? Bu kış neden gıda sıkıntısı
bu kadar korkutucu boyuta
ulaştı? 10 milyonluk Moskova
halkımn başlıca uğrası yiyecek
bulmak haline geldi. Üstelik 70
yılın en iyi ürününün, en iyi pa-
tates üretiminin saflandığı bir
dönemde.
Evet, bu kış bereketli Rus top-
raklan rekor üriin verdi. Ama
buğday ve patatesin önemli bö-
lümü tarlada kaldı. Çıkanlar da
Moskova, Leningrad gibi büyük
kentlere yeterince ulaşamadı.
Neden? Bunun arkasında iki
ana "politik" unsur yatıyor: 1)
Cumhuriyetlerin, merkeze eskisi
gibi yiyecek vermek istememe-
si. 2) Leningrad ve Moskova
sovyetleri (belediye) yönetiminin
demokrat ve munalir' unsur-
lann eüne geçmesi üzerine, kent
yönetünleri ile merkez arasmda
ortaya Çikan çelişki.
Birincisinin acıklaması olduk-
ça kolay: Sovyetler'de yaşanan,
cumhuriyetlerin merkezden
kopma süreci. Azerbaycan,
Gürcistan gibi gıda maddesi de-
posu Ulkeler, Moskova'ya mal
sevkıyatını asgari düzeye indir-
diler. Gıda ürünlerinin büyük
kısmını yasal ya da kaçak sekil-
de kendi ülkelerinde sattırmaya
başladılar. Ukrayna gibi Sovyet-
ARBATTA ÇtKTTA MUZ — Moskova'da kent sovyeti tarafından dövizle satın alınıp getirtilen mallar, sokakta kunılgn tezgfihlarda satılıyor. Bu tezgâhların başında he -
men büyük kuyruklar oluşuyor ve mal tamamen tükenince kuyruktakiler dağılıp başka bir tezgâhtaki kuyruğa koşuyor. Moskova'nın ünlü Arbat Sokagı başında saülan
yeşilrenkliÇikiUmuzlardayarunsaattesaülıptükendi. Yanda "Moscow Nevvs'un son sayısı Manşet: Sirk gösterisine Son-Ekmek! (Fotoğraf: Kerem Çalışkan)
SSCB-Türkiye ticari ilişkileri bu yıl 1.5 milyar doları geçecek
Sovyet pazarına Türk çıkarmasıİnşaatçılar öncü Türk inşaat firmalan, Batı
şirketlerinin de hızla taarruz ettiği Sovyet pazarında
başarılı adımlar atıyorlar. Halen 6-7 firma topiam
460 milyon dolarlık projeyi uygulama aşamasında.
Moskova, Vnukova Havaalanı'nm 560 milyon dolarlık
genişletme projesini de Türk firmalan almak istiyor.
MOSKOVA (Cumhuriyet) — 1991,
Sovyetler'de "Türk yılı"mı olacak? Yok-
sa Türkiye'de "Sovyet yılı"mı? Turkiye
açısından bu soruyu sansasyonel yakla-
şımlara yer vermeden yanıtlamakta ya-
rar var: Türk-Sovvyet ilişkileri son yıl-
larda hızla artıyor ve bu ilişkilerin çok
daha büyümesi de söz konusu, ancak
Türk sanayicilerinin, ihracatçılannın
Sovyet pazanndaki şanslan nedir?
Bu aiandaki bazı olgulan sıralayalım:
• Sovyetler Birliği'nde para yok. Yani
uluslararası ticarette "hard currencj" de-
nilen dövizi Sovyetler, ancak kendiieri
için yaşamsal önem taşıyanraoderntek-
noloji, bilgisa>ar alımı gibi konularda
kullanıyoriar. Ya da gıda sıkıntısı gider-
mek için bazı mallarda aniden dolarla
'şok aiımlar' yapabiliyorlar.
• Türkiye, Sovyet pazarına şu ara an-
cak "inşaatçılar" aracıhğı ile girebiliyor-
lar. Daha doğrusu Türk inşaat şirketle-
ri Sovyet pazannı ele geçirme savaşında
"öncü" konumundalar. Aralannda EN-
KA, Tekser, Mir, Alarko gibi firmaların
bulunduğu 6-7 şirket, Sovyetler'de top-
lam 460 milyon dolarlık 15 inşaat pro-
jesini gerçekleştirme aşarnasında. Bu fir-
malann hepsi yeni projeler peşinde.
• Sovyetler'e yönelik en büyük proje
ise Moskova'daki Vnukova Havaalanı-
nın genişletilmesi projesi. Türk-Sovyet
ortak işletmesi Greenair'in Türkiye'de-
ki sorumlusu Ali Sen ve Şen Holding'in
danışmanlığını yaplıgı bu proje şimdi)*
kadarki topiam Turk projelerini aşarak
560 milyon doiara ulaşıyor. 4 Türk ban-
kasının kredi sağlayacağı bu projeyi,
Tekfen gerçekleştirmek istiyor. ENKA-
nın restore ettiği Petrovzsi Pasajı için
Vnukova Havaalanı'na inip dönem 145
kişilik Turk ekibinin gümrük bürokra-
sisine takılmadan geçmesi Türk firma-
lanmn bu aiandaki prestijini de göste-
riyordu.
• Bu tür projeleri Sovyetler daha çok
"dogalgaz"la karşılıyorlar. Türkiye
"doğalgaz" alırken dalgalanmada olan
kurdan döviz ödüyor. Sovyetler, bu ode-
nen dövizin yüzde 30'unu tüketim mal-
lan için ozel bir fona yatınyor, kalamnı
Türk inşaat şirketlerine ödüyorlar. Yüz-
de 30'luk fonla yine Türk fırmalanndan
tüketim mallan alınıyor, ya da Sovyet-
ler'e hafif sanayi tipli ortak yatırımlar
planlanıyor.
• Takas usulüne daha yatkıa bir or-
ganizasyonu gerçekleştirebilen Türk in-
şaat şirketleri, Sovyet pazarında daha
şanslı oluyorlar. Moskova Büyükelçimiz
Volkan Vural'ın söyledigi gibi "Sovyet-
ler'den salça alıp üçuncü ulkelere iriraç
ederek hastane inşa eden Türk şirketleri"
var. Türkiye'nin Sovyetler'den henüz çok
fazla doğalgaz çekememesi de ticaret
hacmini kısıtlayan bir unsur.
• Sovyetler'in Ankara Büyükelçisi
Çernişev, bu yıl ticaret hacminin 1.5 mil-
yar doları bulacağını 1993-94'te ise 4-5
milyar doiara çıkacağını söylüyor. Dev-
let Bakanı Güneş Taner, Moskova'da da-
ha iddialı konuştu ve 2-3 yılda 10 mil-
yar doiara tırmanmaktan söz etti. Her
iki taraf da bu konuda 'birbirinden
iyimser!
• Sovyetler'e ilişkin başka bir gelişme
tek tek cumhuriyetlerin Türkiye ile tica-
ri anlaşmalar yapmak istemesi. Türkiye,
şimdiye kadar Lit>anya, Ukrayna, Gür-
cistan ve Türkmenistan ile bu tür anlaş-
malar yapmış. Yine Moskova Bu>ukel-
çisi Volkan Vural'ın verdiği bir başka ha-
ber, Yeltsin'in başbakanı lvan Silayev'in
Türkiye'ye gelmek ve Rusya Federasyo-
nu'nun da Türkiye ile ozel birticaretan-
laşması imzalamak istedigi yönünde.
• Sovyetler'de halen butun bu ticari
gelişmelerin hesabını zorlaştıran 4 fark-
h kur uygularuyor. 1. Kur: 1 doiara 0.65
ruble Sovyetler'in bu eski ticari kuru, ta-
mamen gerçek dışı ancak eski anlaşma-
lann yüriırlukte olduğu alanlarda halen
geçerli. 2. Kur: 1 doiara 1.53 ruble. Rub-
lenin iki ay önce devalüe edüişinden son-
ra halen ticari sistemde ve Beriozka ma-
ğazalanndaki satışlarda uygulanan kur.
Bu da gerçekten uzak bir kur. 3. Kur: 1
doiara 6 ruble. Turistik kur olarak ad-
landırılan bu kur, Batı ile turistik faali-
yetlerde uygulanıyor. 4. Kur: 1 dolara
20-22 ruble. Halen karaborsa ve serbest
piyasada geçerli olan bu kur, şu andaki
gerçekçi kur. Yeni kurulan Sovyet resmi
borsasında buna yakın fiyatlar oluşuyor.
Sovyetler'de iş yapan firmalar, iç pazar-
dan alınan mallarda bu gibi "kur
kazıklan" ile yüz yüze kalabiliyorlar.
Fransız firma, ihalenin iptalinde British Aerospace'in rolü olduğunu sanıyor
TÜKKSÂTiçin kulis kaygısı
Fransız Aerospatiale yöneticileri, PTT'nin
ihaleyi iptal gerekçesini ve yeni sipariş koşullarım
açıklayan mektubunun Türkiye'den yola çıktığını,
ancak henüz ellerine ulaşmadığını söylediler.
SABETAY VAROL
PARİS— Uydu yapımcılan
arasındaki kıyasıya rekabetin et-
kileri TÜRKSAT uydusu ihale-
sine de yansımaya başladı. İha-
leyi kazanan, ancak sözleşme
imzalamnası arifesinde, PTT ta-
rafından kazandığı ihale iptal
edilen Fransız yapımcı firma
Aerospatiale, olayda "tngiliz
parmağı olmasından" kuşku du-
yuyor. Fransızlar, tngiliz rakip
firma "British Aerospace"in, çı-
karılan söylentilerde bir rolü ol-
duğundan şüphe ediyor.
Fransız Aerospatiale yönetici-
leri, PTT'nin son iptal nedenini
tam olarak bilmediklerini ve
kendilerinin, bu yöndeki haber-
lerin aynntılannı Türk basının-
dan öğrendiklerini ifade ettiler.
Aerospatiale uzay bölümü so-
rumlulan, PTT'nin, ihaleyi ip-
tal gerekçesini ve yeni sipariş ko-
şullarını açıklayan mektubunun
Türkiye'den yola çıktığını ancak
henüz ellerine geçmediğini söy-
lediler.
Firmanın uzay bölümünün
basm sözcüsü Shiriey Compard,
"Daha önce başında da belirtil-
digi gibi iki uydunun kaplayaca-
ğı cografi yayın alanında bir de-
ğişikliğin söz konusu olacagını
sanıyoruz" derken "lptalin per-
de arasında siyasal nedenler bu-
lunup bulunmadığı"m sorduğu-
muzda "Siz Fransa'da yaşıyorsu-
nuz ve Fransa ile Türkiye arasın-
daki ilişkilerin çok iyi olduğu-
nu benden daha iyi biliyor-
sunuz" yanıtını verdi.
Shirley Compard, AGİK zir-
vesi sırasında da Cumhurbaşka-
nı Turgut Özal'ın, Mitterrand-
la olan görüşmesinden önce 4
dakika bekletilmiş olmasımn da
bazı basın organlannda spekü-
lasyonlara yol açmasımn anlam-
h olduğunu sözlerine ekledi.
Sözcü, baalanmn TÜRK-
SAT uydulan ile TDF uydulan
arasında benzerlik kurulduğu-
nu, bu paralelliğin tamamen
yanhş bilgilere dayandığım kay-
ler'in "Buğday deposu" olarak
anüan cumhuriyetin yüksek sov-
yeti, başka ulkelere "gıda mad-
desi vermeme", zorunlu haller-
de "döviz karşılığı satma" gibi
kararlar aldı. Bu nedenle şimdi-
ye dek "koiOBİ cnmhuriyet-
lerden" gelen gıda ile beslenen
Leningrad ve Moskova gibi
"imparatortak" merkezlerinin
gıda damarlan yavaş yavaş ke-
silmeye başladı.
tkinci unsur, yani Moskova ve
Leningrad sovyetleri ile merkez
arasındaki çatışma, şu sıralar
Sovyet kamuoyunu en çok uğ-
raştıran konulardan biri. Mos-
kova Belediye Başkanı Popov ve
Leningrad Belediye Başkanı
Sobcak, Rusya Federasyonu
Başkanı Yeltsin ile beraber mu-
halefetin önde gelen isimleri ara-
smda. Popov ve Sobcak, merke-
zi bürokrasinin, yeni seçilen de-
mokratik başkanlannı yıprat-
mak ve halkın gözünde küçük
düşürmek için bu kentlere mal
sevkini aksattığını söylüyorlar.
Zaman zaman kent çevresinde
toprağa gömülmüş olarak bulu-
nan etler ya da vagonlarda bo-
şaltılmadan kalnuş çürümüş pa-
tates ve buğdaylarin ortaya çıka-
nlması, demokrat sovyetlerin bu
iddialannı güçlendiriyor.
Merkez bürokrasisi ve başını
Başbakan Rijkov'un çektiği
ekonomik reformlara ve özelleş-
tirmeye direnen kanat ise Mos-
kova ve Leningrad sovyetlerini
halkın gıdasmı kesip ülkede ge-
nel hoşnutsuzluğu arttınp hükü-
meti ve yönetimi devinneye ça-
hşmakla suçluyorlar. Bu kesi-
min en hafif eleştirisi ise "Bun-
lar zaten beceriksiz, yöneüme
«eldjler, halkı aç bmknlar" şek-
Unde oluyor.
Bu yıl patates üretiminin an-
cak üçte birinin hatta daha azı-
nın tarladan depo ve pazarlara
ulaşması Sovyet sisteminin içi-
ne düştüğü başka bir dramı yan-
sıtıyor. Konuştugumuz bir Sov-
yet gazeteci, kendisinin de genç-
liğinde "zonınln" olarak her yıl
tarlalara patates toplamaya git-
tiğmi söylüyor. Çünkü kolektif
ciftlik personeli, bu patatesi top-
lamaya yetmiyor. Şimdi ise kent
sovyetlerinin demokratikleşmesi
sonucu bu "zonınluluk" kalk-
mış. Fabrika ve işletmeler de'
kendi işçilerini tarlaya gönder-
meyi reddediyorlar. Yeltsin, tar-
ladan patates toplayacaklara,
çeşitli tüketim mallan için özel
karne vermeyi vaat etti, ancak
mal zaten az olduğu için bu da
prim toplamadı. Son olarak 4
çuval patates toplayana bir çu-
val bedava verilmesi kararlaştı-
nlmış. Daha sonra yağmur mev-
simine yakın, tarlalann kenarı-
na özel otomobilleri ile gelip pa-
tates toplayanlara ise "göı yu-
malniDş".
Zorunlu çalışma kalkınca, ye-
rini serbest pazara dönük bir
toplama mekanizmasımn alma-
ması, Rusya topraklannın ve-
rimliliğini bile dramatik bir çar-
pıklığa dönüştürilyor.
Yaz aylarında Moskova'da
konuştuğum parti okulu yöne-
ticisi Lev LTyanov, "Kent sovyet-
lerini demokratlar kazandı ama
ülke hftift parti ve ordunnn elin-
de, kanryonlan ve askerieri ver-
mezlerse, Sovyet yönetimleri
kente ürün bile taşıyamaz" de-
mişti. Dediğinin çıktığını şimdi
daha iyi anhyorum.
Sovyetler'deki günlük yaşamı
derinden etkileyen bu politik
kavganın perde arkası ve çekdşen
güçler ise bir başka yazının ko-
nusu.
SSCB'ye
Alman gıda
yardımı
• BERLtN (AP) —
Almanya'nın Sovyetler
Birliği'ne yoğun bir gıda
yardımı başlatacağı
belirtiliyor. öğrenildiğine
göre Batı Berlin'de, 1948-49
yüındaki gibi bir Sovyet
blokajına karşı depolanan
yiyecekler şimdi Sovyetler'e
gönderilecek. Kohl'ün dış
politika daruşmanı Horst
Teltschick'in yaptığı bu
açıklama Sovyetler'e Alman
yardımının yalnızca bir
parçası, Alman
Kızılhaç'ımn 37 ton acil
gıdayı SSCB'ye göndereceği
ve Sovyetler'e besın
maddelerini iceren bir
günlük hava köprüsü
oluşturulacagı bildiriliyor.
Ozel korımıa
alanları
• ANKARA (AA) — özel
çevre koruma alanı ilan
edilen alanlarda, belediye
başkanlan, muhtarlar ve
ilgili kuruluşlann
yapacaklan uygulamalara
ilişkin usul ve esaslar
belirlendi. Başbakanhk
özel Çevre Koruma
Kurumu Başkanı Mustafa
Keten'in verdiği bilgiye göre
özel çevre koruma
bölgelerine ait planlar,
kurum tarafmdan
yapılacak, yaptırılacak ve
onaylanacak.
Memoire
ödüüeri
• PARİS (AA) — France-
Libertes Vakfı tarafından
verilen Memoire ödülüne
bu yıl Paris Kürt Enstitüsü,
Stalin döneminin
kurbanlan anısına kurulan
Sovyet Memorial Derneği
ve Goree Esirleri Evi layık
görüldü. Fransa
Cumhurbaşkanı François
Mitterrand'ın eşi Danielle
Mitterrand'ın başkanı
olduğu France-Libertes
Vakfı'nın girişimleriyle
1988'de ihdas edilen
Memoire odülünun,
"Tarihin, kasıtlı veya
kasıtsız bir şekilde
unutularak çarpıtılması ile
mücadele" amacım taşıdığı
ve bu amaç doğrultusunda
eser veren ya da çaba
harcayan kişi ve kuruluşlara
verildiği belirtildi.
Zekikuşlar
• ANKARA (ANKA) —
Zekâ ya da belleği gerektiği
kadar verim sağlamayanlar
için kullanılan "kuş
beyinli" sözü tarihe
kanşıyor. New Scientis
dergisinde yer alan bir
haberde, kışın sıcak
bölgelere göç etmeyip
bulunduklan yerde kalan
karga, alakarga,
baştankara, sıvacı kuşu gibi
kuşların, güçlü bir belleğe
sahip olduklan öne
sürüldü. Toronto
Üniversitesi'nden psikolog
David Shaerry ve ekibinin
yürüttüğü bir araştırma
sonucu, kış yaklaşırken
günde yüz ila iki yüz
arasında değişen yiyecek
depolan oluşturan bu tür
kuşlann, üzerlerinde hiçbir
işaret olmadığı halde altı ay
sonra bu depolan
bulabildikleri ortaya cıktı.
Amerika'nın
keşfi
• ANKARA (AA) —
ABD'de 1991 yılı ekim
ayında başlayacak ve 1992
yılını da kapsayacak olan
"Amerika'nın keşfinin 500.
yılı kutlamalan"na Türkiye
de katılacak. Türkiye,
kutlamalar çerçevesinde
Washington'da
düzenlenecek sergiye, Piri
Reis Haritası'nm bir
kopyası ve o döneme ait
denizcilik araç ve gereçlerini
gönderecek.
dederek "TDF uydulan 230
wattlık çok yüksek güçte tüpler-
le donaülmış uydular. Son tek-
nik güçlükler de bu tüplerde
meydana geldi. Oysa asıl ben-
zerîik 28 Avrupa ulkesinin üye
olduğu Avrupa telckomunikas-
yon kuruluşunun kullandığı
EUTELSAT'laria size satmayı
öngördüğümüz uydular arasın-
da var. Bunlar, yülardan beri
kullanüıyor ve çok iyi sonuç ve-
riyor. Nitekim geçen ağustos
ayında fırlatılan son uydu, An-
talya'da yapılan ve 28 ülkenin
katıldıgı toplantı esnasmda ilk
resimVerini canlı olarak gonder-
dL Mükemmel kalitede oMukla-
nnı EUROTEL SAT'ın Paris ıt-
ki merkezinden sorabilirsiniz"
dedi. Sözcü, bu uyduların nor-
mal ömürlerinin on yıl olduğu-
nu da hatırlattı.
Risk Mühendisi
ordusu
"Hiç duymamıştım!
Fabrikanın Yangın
Sigortası'nı Halk Slgorta'ya
yapörmaya karar
verdlgimLzde. Risk Mühendlsleri incelemeye geldiler.
Fabrikamızın öyie bir risk analizinl yaptılar ki, şaşırdım
kaldun. Gelenler gerçekten Yüksek Mühendismiş.
Sonunda bize en uygun yangın poliçeslni önerdiler.
Halk Sigorta'ya güvenim daha da arttı."
g=Halk
Sigorta
Bir yaşam geregi
I Ekım 1990 dan ıtıbaren yangın ve naklıyat branî-larında başlayan
seıbest prım uygulaması Halk Sıgorta da 'ozel'dır