Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 KASIM 1990 HABEKLER CUMHURİYET/15
Veznecüer Yurdu'nda eylem
• tstanbul Haber Servisi — Kredi Yurtlar Kurumu'na
bağh Vezneciler Kız öğrenci Yurdu'nda öğrenciler dün
gece eylem yaptılar. 1300 üniversite öğrencisinin banndığı
Vezneciler Yurdu'nda, dolaplann yedek anahtarlarını
idareye vermeyen öğrencilerin yurt ödentileri alınmayarak
yurttan çıkanlacakları duyuruldu. tdarenin istemini
protesto eden öğrencilerin büyük bölütnü dün gece
odalarından koridorlara inerek eylem yaptılar. Gece geç
saatlerde Kredi ve Yurtlar Kurumu İstanbul Bölge Müdür
Yardımcısı Mustafa Akgün, Vezneciler Yurdu'na gelerek
öğrencilerle görüştü. Görüşme sırasında Akgün, yedek
dolap anahtarlannın, "öğrencilerin güvenliği"
düşünülerek istendiğini savundu. Öğrenciler ise,
kendilerinin bilgisi dışında dolaplarının açılarak özel
eşyalarına el konulacağı savıyla bu isteğe karşı
çıktıklannı tekrarladılar. Öğrenciler protestolanm geç
saatlere kadar sürdürdükten sonra, sorunun çözuleceği
yolunda söz verilmesi üzerine odalarına döndüler.
(Fotoğraf: Uygar Gürkan)
Evren hakkında §uç dııyurusıı
• ANKARA (Cumburiyet Bürosu) — Erzincan eski
senatörU Niyazi Ünsal, 7. Cumhurbaşkanı Kenan
Evren'in anılarını dayanak alarak, Genelkurmay ve
Ankara Savcılıklanna başvuracak ve Evren hakkında suç
duyurusunda bulunacak. SHP eski senatörlerinden
Niyazi Ünsal, bugün Izmir Bağımsız Milletvekili Kemal
Anadol'un TBMM'deki odasında bir basın toplantısı
düzenleylerek Evren için suç duyurusunda bulunacağını
açıklayacak. Onsal daha sonra suç duyurusu
gerekçeleriyle birlikte savcılıklara başvuracak.
Sanyeride işten çıkanlanlar
• tstanbul Haber Servisi — Sarıyer Belediye Başkanı
lhsan Yalçın, bir süre önce işten çıkanlan 23 belediye
işçisiyle görüştü. Dün yapılan görüşmede Yalçın,
maliyetin 100 milyonu aşmaması halinde işçilerin süresi
içinde emekliye sevk edilebileceğini söyledi. Durum
belediye yetkililerince görüşülerek bugün karara
bağlanacak. Daha önce 20 işçi de emekli edilmişti. öte
yandan Maliye Bakanı Adnan Kahveci'nin "jstanbul'daki
Hazine arazilerine toplu konut yapalım ve gecekondu
sorununu çözümleyelim" önerisine sıcak baktığını
kaydeden Yalçın, "Ilk uygulama Sarıyer'de başlatılabilir"
dedi.
Norveç gemisine para cezası
• tstanbul Haber Servisi — Samatya açıklarında denize
pis su bırakan Norveç bandralı gemiye 90 milyon lira
ceza kesildi. fstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre
Koruma ekipleri tarafından sintine boşaltarak deniz
kirlenmesine yo! açtığı belirtenen Norveç bandralı 18.074
gros tonluk "Stamariner" adlı gemiye 90 milyon lira ceza
kesildi.
MÜLKİYELİLER BİRLtöİ İSTANBUL ŞUBESİ'NİN MÜLKİYE'NİN 131. YILIKUTLAMA HAFTASI
Akbulut: Ozal yetkilerîni aşınıyor
Prof. Araslı Cumhurbaşkanı hem yasamayı
hem de Bakanlar Kurulu'nu yönlendiren 'tek
unsur'halinegeldi.
Karayalçın Yerel yönetimlerin üzerinde
merkezi hükümetin yoğun bir baskısı ve imtiyazı
var.
Çelik Toplumun her kesiminin katılımı ile
toplumsal uzlaşmanın sağianmasından yanayız.
Aİver Cumhurbaşkanmı halkın seçmesi 'ille'
başkanhk sistemi anlamına gelmez.
Barlas Ben başbakan olsam Adalet Bakanı'nı
görevinden alırdım.
İç Poiitika Servisi — Başba-
kan Yüdınm Akbulut, Türkiye^
nin sıluntısmın sorunlann "açık
bir biçimde" tartışılmadığından
kaynaklandığını belirterek, "sa-
dece, yuvarlak laflarla elestiri
yapılıyor" dedi. Akbulut, Cum-
hurbaşkanı özal'ın "görev ve
yetkUerini" aşmadığını ifade
ederek, cumhurbaşkanının, ana-
yasanın 8. ve 104. maddeleri
uyannca gereğini yaptığını be-
lirtti. 141, 142 ve 163. maddele-
rin kaidırılması konusunda ge-
rekli çalışmalann yapıldığına da
değinen Akbulut, "sonına sade-
ce diişünce özgüıiügü bakunın-
dan bakılmaması gerektiğini"
bildirdi.
Mülkiyeliler Birliği İstanbul
Şubesi'nce duzenlenen "Yöneti-
miıı Yeniden Yapdanması ve De-
fflokratik Kaüiım" konulu sem-
pozyumun dün öğleden sonra-
ki bölümüne, konuşmacı olarak
Başbakan Yıldrnm Akbulut,
Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı Murat Karayalçın,
Prof. Dr. Oya Araslı, Hak-lş
Genel Başkanı Necati ÇeHk, Va-
kıfbank Genel Müdüru tsmet
Aİver ile gazeteci-yazar Mehmet
Barlas katıldı.
Başbakan Akbulut, konuş-
masında, Türkiye'de devletin
amaç değil, araç olduğunu, top-
luma hizmet amacı güttüğü ko-
nusunda güçlü bir mutabakatm
bulunduğunu belirtti. Sivil top-
lumu ve demokrasiyi güçlendir-
me konusunda serbest piyasa
ekonomisinin uygulandığım ifa-
de eden Akbulut, bir başka
önemli noktanın da insan hak-
ian ve düşünce özgürlüğü oldu-
ğunu söyledi.
Başbakan Akbuiut'tan sonra
söz alan panelist Prof. Oya
Araslı, kanun hUkmUnde karar-
namelerin TBMM'yi geri plana
ittiğini ve Bakanlar Kurulu'nun
yasamayı yönlendirmeye calıştı-
ğını söyledi. Prof. Araslı,
ANAP çoğunlu ile özal'm cum-
hurbaşkanı seçilmesinin Bakan-
lar Kurulu'nun etkenliğini yitir-
mesine yo! actığmı da belirterek,
cumhurbaşkanmm hem yasa-
mayı hem de Bakanlar Kurulu1
nu yönlendiren "tek unsur" ha-
line geldiğini bildirdi. Anayasa
Mahkemesi üyeliğine atamalar-
da cumhurbaşkanının seçtiği
isimkrle "organik bagı" olduğu-
nu öne süren Prof. ArasL, yeni-
den yapılanmada, anayasanm
üstünlüğüne, Anayasa Mahke-
mesi'nin bağlayıcılığına ve hu-
kuk devleti ilkesinin vazgeçil-
mezliğine inanılması gerektigini
belirtti.
Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı Murat Karayalçın da
Türkiye'de yerel yönetimlerin ye-
niden yerleştirilmesi görüşünü
savundu. Karayalçın, yerel yöne-
timler üzerinde, merkezi hükü-
metin yoğun bir baskısı ve im-
tiyazı oldugunu söyledi. Yetki-
nin sadece merkezde toplandığı
görüşünü savunan Karayalçın,
halkın devletçiliğin aitında kal-
dığmı, varlığını devlet desteğine
bağlayan özel sektörün de
"derletçi" olduğunu söyledi.
Yetkinin sadece merkezde top-
landığı görüşünü savunan Kara-
yalçın, halkın devletçiliğin altın-
da kaldığım, varlığını devlet des-
teğine bağlayan özel sektörün de
"devletçi" olduğunu bildirdi.
Hak-lş Genel Başkanı Neca-
ti Çelik ise, çaüşma hayatında-
ki sıkıntılann "had" safhada
bulunduğuna dikkat çekerek,
anayasanm sadece değıştirilmesi
yanında, toplumun her kesimi-
nin katılımı ile toplumsal uzlaş-
manın sağianmasından yana ol-
duklarını ifade etti.
Vakıfbank Genel Müdürü, ts-
met Aİver de cumhurbaşkanını
halkın seçmesinin "ille" başkan-
hk sistemi anlamına gelemeyece-
ğini kaydetti. Aİver, cumhurbaş-
kanının doğrudan halk tarafın-
dan seçilmesinin yanüş olduğu-
nu iddia etmenin ve bunu karut-
lamanın da çok zor oldugunu
söyledi.
Gazeteci-yazar Mehmet Bar-
las, Türkiye'de önemli gelişme-
ler yaşandığını belirtti. Barlas,
141, 142 ve 163. maddeleri ile il-
gili calışmalann tamamlanmış
olmasına karsın TBMM'den ne-
den geçmediğini sordu. Barlas
bu konuda, "Ben Başbakan ol-
sam, bn hazırlıklan yapan ve
Meclis'ten geçiremeyen Adalet
Bakanı Ottan Songariu'yu göre-
vinden alırdım" dedi.
Akbulut, daha sonra sempoz-
yuma panelist olarak katılan ko-
nuşmaalann görüşleri ile izleyi-
cilerden gelen çeşitli sorulan ya-
rutladı. Akbulut, saionda izieyi-
ci olarak bulunan TBKP Genel
Sekreteri Haydar Kntln'nun,
"141, 142 ve 163. maddelerin
kaldınlmaa ve örguttenme çabş-
malannı sürdüren TBKP'nin
Anayasa Mahkemesi'nde
bulunması" ile ilgıli sorusunu
yanıtlarken, "Bo maddelerin
kaldınlması konusunda gerekli
çalışmalan yaptık. Belki biraz
uzun sördii ama, bu maddelerin
tamamen kaldınlması ne dere-
ce isabetHdir. Mesele sadece dü-
şiince özgariağünün ifadesi ba-
kunından, demokratik düşüncr
bakımdaa ek alınabüecegi gibi
ülkenin, menfaatieri ve bölün-
mez bürünlüğii acısından da ön
planda tntulması gerekir" kar-
şılığını verdi. Akbulut, panelist,
Prof. Oya Arash'nın "Cnmhur-
başkanıaın yetküeri, yasama ve
yüıütnıe iüskfleri konHsundaki"
görüşlerini eleştirdi. Akbulut,
cumhurbaşkanının anayasanın
8. ve 104. maddeleri uyannca
yetkisini kullandığını belirtti.
Türkiye'de sorunlann "jımMı
laflarla" ortaya konduğunu sa-
vunan Akbulut, "Camkartaa»
kanını yetkilerini aşOğuu aommt
olarak ortaya koysunlar. Açık
konuşsunlar, şurada anayasayı
cignedi desinler. Ben cumbur-
başkanını savunmuyorum ama,
haklı olarak demeli lazım ki,
'Anayasada böyle yazıyor, ben
şimdi yani görevimi yapmaya-
yım mı?' demesi lazım" biçimin-
de konuştu. Cumhurbaşkanının
Anayasa Mahkemesi üyelerini,
"tek başına" seçmediğini ifade
eden Akbulut, üç isim arasından
tercih yaptığını hatırlatarak,
"Bir siyasi partide kendini orta-
ya koyan kişi, Anayasa Mahke-
mesi'ne iiye olduğunda kimse-
nin sesi çıkmıyor ama" dedi.
Akbulut, cumhurbaşkanının
atadığı üyelerle "organik bağı"
olduğu sözlerinin de doğru ol-
madığını bildirdi. Akbulut, bir
baska soru üzerine de bürokra-
sinin doğru dürüst işlemediğini,
düzeltmeye cahşmalanna karşın
çok fazla başanlı olamadıklan-
nı ifade etti.
\OTLAR
Haydar Kutlu ile Adnan Hoca
CELAJL BAŞLANGIÇ
Orhan Gencebay salonun ar-
kasındaki sandalyeye oturmuş.
Bir çember sakalh, arkasındaki
dört türbanlıyla giriyor içeri.
TBKP'nin yöneticileri Nihat
Sargın ile Haydar Kutlu yan ya-
na. Biraz sonra Adnan Hoca
(Okyar) şık giyimli, yakışıklı,
bakımlı üç "miiridi" ile geliyor.
SaJona son gelen Cumhurbaş-
kanı Turgut ÖzaL
Mülkiye Haftası nedeniyle
duzenlenen "Yönetimin Veniden
Yapılanması ve Demokratik Ka-
tılım" panelinde The Marmara
Hoteu'nin balo salonunda deği-
şik kesimlerden insanlar bir ara-
ya geldi. flk günün konuşmacı-
sı Türgul Özal ve Yüdınm Ak-
bulut. Bugün de tnönü ile De-
mireJ var programda. Daha son-
raki günlerde Erbakan ile Ece-
vit de konuşacak.
Koyu renk takım elbisesi, be-
yaz gömleği, siyah üzerine
kırmızı-beyaz çizgili kravatı ile
özal kürsüye geldiğinde elinde
küçük not kartonlan ve kırmızı
kaplı küçücük bir 1982 Anaya-
sası vardı. Özal konuşmasına
Sovyet ekonomist ŞataHn'in pla-
nını okuyarak başladı. Planın
giriş bölümunde "piyasa eko-
nomisi", "devletten alıp halka
vermek", "devleşmis devlet me-
kanizması", "mîilk edinme hak-
kı", "millileştirmedeB vaz-
geçmek" gibi belirlemeler vardı.
1990'da hazırlanan Şatalin Pla-
nı'nın girişi için özal "1980 24
Ocak kararlan alındığı sırada
bakanlar kunıluna hazırladığım
raporun bir kısmına maalesef
çok benzemektedir" dedi.
Daha sonra Özal "ikinci do-
küman"ı okudu. Metinde "in-
san haklan", "kisilerin devlete
karşı korunması", "hür ve adii
seçimler", "toplumun biıtün ke-
simlerine tolerans", "dolasını ve
toplanma özgttrlügü", "pazmr
ekonomisi" gibi kavramlar var-
dı. Ozal "AGİK'in temel dokü-
manlanndan biri" diye tanıttı-
ğı metni de "daba bir yıl önce
cumhurbaşkanlığı ycmininden
bemen sonra vaptığı konuşma'-
ya benzetti.
MILKIVK HAFTASI. 131. YIL
B U G Ü N
30 KASIM 1990 CUMA
SEMPOZYUM •
Yönetknln Veniden Vapthnması
ve Demokratik Kıtıhm
İ.OTURUM/PANEL
10.00- 13.00
YON. ve SL'Nl'Ş :Prof. Dr. USTIN ERGÎ'DER
KONUŞMA SCLEYMAN DEMİREL.
DYPGen.B|t.
PANEUSTLER:
HASAV Sl'BAŞI Antalya Belediye Bakanı
MEMDUH HACIOĞLL. İSO B.şk»nı
TURGt'T KAZAN. İstanbul Barosu Başkanı
KOREL GÖYMEN, TÜSES Vakfı Başkanı
Praf.Dr. EMRE KONGAR
The Marmara Hotel, Balo Salu''u
Yönetirain Veoidea Vapılanması
ve Dcmokratik Katılım
2. OTURUM / PANEL
14.00 - 17.00
YONETIM ve SUNUŞ Dr GÛNGÖR URAS
KONUŞMA ERDAL LNÖNV SHP Gen. Başkanı
PANELISTLER •
MJRETTİN SÖZEN. la Büyükşehir Bel Bşk_
ŞEVKET YILMAZ . Turk-lş Genel Bajkanı
GÜNERI CİVAOĞLL'. Gazeıecı Yazar
ISHAK ALATO.N Işadamı
Doç.Dr. BÜLENT TANÖR
The Marmara Hotel. Bah Salonu
19.00 FİLM GÖSTERİSİ
KAKIUR KOĞVŞVIHALİT REFlC
Sınema T\ Enstıtusu Kışlaonu
MÜLKtYELlLER BtRLtĞI
İSTANBIL ŞUBESİ
İSTANBUL
MÜLKİYELİLER VAKH
Tel (1) 157 46 34-35. 157 21 81,157 54 70
Y A R I N
1 ARALIK 1990 CUMARTESİ
Yonetjmin YenMen Yapıtannusı
ve Ocmokratik Karjlım
1. OTURUM / PANEL
09.30- 12.30
YON. ve s r \ l Ş . CEM BOYNER TlSlAD On Bşk
KONUŞMA BÜLENT ECEVİT. DSP Gn Bşk.
PANEUSTLER
NAZLIILICAK. Gazetecı Y«z»r
ÖZER GÎNEY ESBANK Genel Mudünı
YENER KAYA Den • İş Genel Başkanı
AHMET MOLVALI Devlet Bak. DanışriMnı
Prrf. DrZAFEJJ TOPRAK
The Marmara Holei Balo Salonu
Yoneömta Yenidrt Yaptlanma.-».
ve Demokratik Katılım «
2 OTURUM / PANEL
13.30 - 16.30
YÖNETtM ve SUNUŞ :Prof Dr RUŞEN KELEŞ
KONUŞMA • .VECMETTİN ERBAKAN RP Gn Bşk
PANELİŞTLER
HALİL ÛRIN. Konya Bujukşehır Bel Bşt
HASAN DENİZKtRDU. TOBB Ydn Kur. Uye.
GENÇAY ŞAYLAV. Gazrtec] - Yaiar
MÎ'NİR CEYLAN. Petrol-lş Genel Ba^kanı
Prof Dr. CEMİL OKTAY
The Marmara Hotel, Balo Salonu
YöiKthnln Yeniden Yapılamnası
ve Demokratik "Katılım
3. OTURLM/ DEGERLENDtRME
17.00-20 00
YONETİM ve SUNUŞ :
Prof Dr İLHAN TEKELİ
KONUŞMACILAR
MEHMET KEÇECILER, Devlet Bakanı
HIKMET ÇETIN SHP Genel Sekreten
MEHMET DILGER. DYP Gen BşkYard
MEHMET SEVtGEN, DSP laanbul fl Başkan.
TAYYIP ERDOĞAN. RP tstanbul II Başkanı
RECEP YAZICIOĞLL1
Aydın Valısı
The Marmara Hotel Opera Salonu
19.00 FİLM GOSTERÎS!
KARARJMA CECELERI1 YVSUF KVRÇENÜ
Sınema r\' Enstıtusu Kışiaonu
>empozyuma Girıs Dav/etıyelıdir Davetiyeler Mülkiyeliler Bırlıgi istanbul Subesi
(157 46 J4 ji ve Tfıe Marmara Hotel deıı (151 4b 96) Alınabilir
GÜREL ERGEV
1944-30 Kasım 1990
Geleneksel olarak andığımız dostumuz için 1 Aralık
1990 cumartesi günü saat 18.00'den sonra Beyoğlu
Asmalımescit Beyoğlu Restoran'dayız.
DOSTLARI
KtRALIK
MÜSTAKİL
İŞYERİ
Pangaltı'da 4 katlı,
20 odab, müstakil
işyeri.
Tek 132 06 49 -
130 42 62 -
147 33 82 -
146 36 98
Nüfuz cüzdanımı kaybetüm.
Hükümsuzdur.
EMİNE AKBABA
TUR5EMİN REHBERÜ&İNbE
LONDRA, ÜKF09D,
BimNfiM0lITH
DE SEÇKİN ÛIL OKUUAIUHO*YAZ ü i
özal konuşmasını altı ana bö-
lüme ayırmıştı. "1983 sonrası
idari yapıdaki değişiklikler,
"özel kuruluşlar ve fonlar", "ye-
rel yönetimlere sağtanan ola-
naklar", "bürokraside yapılan
defişiklikJer", "Anayasa değisik-
liği ve cumburbaşkanının halk
tarafından seçflmesi", "yerel yö-
oetjmler konusunda neter yapü-
ması." Konuşmasının ilk dört
bölümü "tcraatın tçinden"
programı gibiydi. Altmcı konu-
ya ise özal, konuşmasının yak-
iaşık iki saati bulması üzerine
değinemedi. En önemli konu da
elbet "anayasa değişikliği'ydi
özal da bunun farkındaydı. Bö-
lümü "Şimdi gelecegim önemli
konuya" diye tanıttı.
özal, cumhurbaşkanı olarak
anayasada yer alan yetkilerini
kullanmasını "Her at sahibine
göre kişner" diye değerlendir-
dikten sonra "yönetimin yeni-
den vapılanması"nın ilk adımı
olan anayasa değişikliği için
"kestinne" yöntemler önerdi.
özal'a göre cumhurbaşkanına
verilen yetkiler yeterliydi. "Sis-
temi de illa başkanlık sistemi,
diye defiştirmeye Nizum yok"tu.
Ancak bir maddenin Fransız
Anayasası'ndaki gibi "Cumhur-
başkanı, Bakanlar Kurulu'nun
basbakanıdır. Başbakan, ondan
aldığı yetkiyle Bakanlar Kuru-
lu'na başkannk vapar" biçimin-
de değişmesi gerekiyordu. Geri
kalanı ise kolaydı. 14. madde
141, 142, 163'ün kaldınlmasına
olanak tamyacak biçimde değiş-
tirilirse temel hak ve özgürlük-
ler bölümü aynen kalır, geri ka-
lanından ise gereksiz olan mad-
deler atılarak Turkiye kısa bir
anayasaya sahip olabilirdi. An-
2S SAAT KONUŞTU — Cumhurbaşkanı Özal, "Yönetimin Veniden Yapdanması ve Demokratik
Katılım" konulu sempozynmda konuştu. (Fotoğraf: Uğur Saner)
CUMHURBAŞKANI ÖZAL:
Anayasa devrini tamamladı
UTAKSİTTE ÖDi
K0LAYUÛ1
DEVAM
EDİVOk/
•TİCARİ İN6İLIZCE
.TUBiZMİN&İÜZCESİ
»BANKACILIKINÛİLIZCESİ
•5INAY KURSURI:
•Fırst Certificate,
T
KUKLAR
tıırsem
İNGİÜZÜSANOKULLARI
DANIŞMA MERKEZİ
Cumhurıyet CarJ 173/4-B Elmadağ
80230 Isîanbul Hılton Otelı Karşısı
Tel 1483977-148 7943-148 28 49
Fax 1329729. Tlx 27498 tusmtr
tim bu, demesine" de olanak'
sağlarnalıydı özal'a göre.
"Cumhurbaşkammn tarafsu-
lıgı" ile ilgili konularda "ban
kimseler"den şikâyetçiydi özal:
"Mütalaa yazanlar, gazetelerde-
ki yazarlar baaa öyle geliyor ki
anayasayı okumamısiar veya es-
ki anayasada kalnuşlar. Belki de
siyaset kanstınyoriar biraz."
Özal önümuzdeki ilk genel se-
çimlerin koşullannı da belli bir
çerçeveye otuntu. Birincisi seçim
sistemindeki baraj kalkmaya-
caktı. Çünkü "Türkiye'nin bir
on yıl daba istiltrara ihtiyacı
var"dı. Ikincisi tartışma konu-
su olan çift Meclis sistemi geti-
rilmeyecekti. Uçüncüsü de mil-
letvekili sayısı 600'e çıkmalıydı.
Bunun 500"ünü bölgelerden seç-
meli, 100'ünü de "nisbi temsil
sistemi"ne göre partilere dağıta-
rak bir tür kontenjan saglanma-
hydı.
1. Sayfada)
ğını belirten Reisoğlu, anayasa
değişikliğı yapılacaksa bunun
Türkiye'nin sosyo-politik yapı-
sında değişiklik yaratmayacak,
kendi içinde çelişmeyecek şekil-
de olmasını istedi.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal
da yaklaşık 2.S saat süren ko-
nuşmasına Sovyetler Birliği'nde-
ki Şatalin Planı ve AGİK bildir-
gesini okuyarak başladı. Her iki
belgedeki görüşleri gerek ekono-
mi alamnda gerek insan hak ve
özgürlükleri alanında yıllardan
beri savunduklarını belirten
özal, A N A P iktidarı boyunca
Türkiye'de bu doğrultuda yap-
tıklan değişiklikleri sıralarken
bakanlıkları birleştirmelerinin,
•çeşitli fon idareleri kurmalannın-
yararlannı örneklerle anlattı.
1982 Anayasası'nı Fransız
Anayasasfyla karşılaştıran özal
her iki anayasada da cumhur-
başkanına tanınan haklann ay-
nı olduğunu, yalruzca Fransız
Anayasası'nda "Cumhurbaşka-
nı bakanlar kurulunun
baskanıdjr" dendiğini, 82 Ana-
yasası'nm ise "cumhurbaşkanı-
nın bakanlar kurulu baskanhğı-
nı isterse yapabileceğini" getir-
diğini söyledi.
özal, kendisinin 82 Anayasa-
sı'nın verdiği yetkileri kullandı-
ğının altını çizerek şunları
söyledi:
"Her at sahibine göre kisner.
Biri burada biitttn yetkilerini
kullanır, başka biri gelir kullan-
maz. Ya tecrübesi olmadıgı için
yetkUerini bilmez ya da kullan-
maktan korkar. Benim ö>1e kor-
kum fllan yok. Ben kullanınm.
Fransız Anayasas da cumhur-
baskanına aynı yetküeri tanımış-
tır. Onlann anayasalannda baş-
kanhk sistemiyle pariamenter
sistem iç içe harmanlanmıştır.
Türkiye'de de sistemi degiştir-
meye gerek yok. Bu yetkiler ye-
ter. Bir tek tarafsızlık kalimesi
var. Aslında bu yabancı diller-
de ayınm yapmamak, ama biz-
de cumburbaskanı partili ola-
maz diyor. Seçilirse partiyle iliş-
kisi kesilir diyor. Bu, gercekçi ve
dürüst degil, Türkiye'nin gerçe-
ği de bu degil. Ben, geUn şunun
-dognısu, düriistümi yapalım di-
yonım. Tarafsıziık, devlet tarat-
sızlığıdır, devlet kuralı neyse o
uygulanır."
.82 Anayasası'nın "çok
teferruath" olduğu görüşünü de
yineleyen Özal, "Belki de öyle
uzun degişiküklere gerek yok.
Bir kalemde sn şu maddeler ip-
tal edilmistir denlr. Oiur biter"
dedi.
Cumhurbaşkanı özal, seçim
sistemini defotirmeyi düşünme-
diklerini, Türkiye'nin istikrarb
bir ortama ihtiyacmın hâlâ sür-
düğünü belirterek bu konudaki
görüşlerini şöyle özetledi:
"Bir 10 sene daha belki bu ba-
raj sistemini tutup kim güçlüy-
se onun sahneye gelmesini sag-
lamalıyu. Nispi sistem çok par-
çalanmış bir tablo getlriyor
Meclis'e ve sıkıntı varatıyor. Bel-
ki milletvekili sayısı arttmlabi-
lir. Sa>n 600 olabüir. Hatta se-
çim bölgesi esasına ginneden
bunlardan 100 kişi nispi oyla se-
çilir. Boylece kaliteli, ama böJ-
gesinde tammnayan insanlann
da Meclis'e girmesi saglanır."
Konuşmasında 'Naksibendi
olduğu" söylenen ve TV seyret-
medıği iddia edilen Anayasa
Mahkemesi'nin yeni üyesi Ha-
şim Kılıç'a uzunca yer ayıran
Ozal şunları söyledi:
"Sayıştay Gend Kurulu'nun
seçtigi üç adayın adı önüme gel-
difinde bir gazetemizde manşet
olan bUgi de biriikte geldi iki
arkadaşını evine gönderdim,
adam evinde TV seyrediyordu
hem de uydu yayın. Aynca
üçüyle de mülakat yaptım. Üçü
de ehiJdi, ama birini seçmem ge-
rekiyordu. O da bizim kendi gö-
rüşümüzdür. Belki de seçmeye-
ceğim bile vardıysa bu yayın ne-
deniyle seçmişimdir. Çünkü o
manşet bir çamurdur. Arkada-
şımız bu camuru kolay kolay
atamaz. tnsanlara bu kadar ko-
lay çamur atılmamaiı. Bana sor-
salar da neden seçtigimi anlatar-
dım. O zaman basın üzerinde
demek ki doğru yayın yapmıyor-
lar diye şüpheler uvanır. Bu gi-
bi konulan iyi incelemek lazım.
İnsanlann inançlanna, fıkirieri-
ne hürmet etmek lazım."
Kocasından izin almayacak
•B««B«B««ıaB«BiBB«>««aBB«âaB«>B«aaBBBB«l
/% NİŞANTAŞI
$ & .
' RESTAURANT
Düğün Salonlan
î> Yemekli-Ki}i başı 16.500 TL.
> Mezeli-Yemekli 19.500 TL.
Rez. 147 62 39 - 147 74 40
Salonlanmız kiimalı ve
400-1000 kijiliktir.
25 11.1990
Pazar günü
oğlumuz
EGE
dünyaya geldi...
UFUK-ALAN
HOSMAN
• sa Mahkemesi'ne verilen
TBKP'nin iki yöneticisi Sargın
ve Kutlu da salondaki herkes gi-
~>i Özal'ı dikkatle izliyorlardı.
Çünkü anayasa değişikliğı par-
tilerini, seçim sistemindeki deği-
şiklik de içinde bulundukları
Sosyalist Birlik Partisi'ni ilgilen-
diriyordu. özal, konuşmasının
bir yerinde "Eski komünistler
şimdi başka seylerle ugraşıyor"
deyiverdi.
Önümuzdeki günlerde de
"yönetimin yeniden yapılanma-
sı" çerçevesinde parti liderleri
1982 Anayasası'nın nasıl değiş-
mesi gerektigini anlatacaklar.
Ancak "nasıl defişmeli" konu-
sunda herkesin farkh görüşü ol-
sa da herkes değişimde hemfi-
k:ir. Bu nedenle tartışmalar "tek
yanlT olacak. Çünkü Mülkiye
Kaftası'nda Orhan Gencebay,
Adnan Hoca, Nihat Sargın,
Haydar Kutlu vardı, ama "bu
anayasaya kefil" olanlar prog-
ram dışı kalmıştı.
Nüfus cüzdanımı kaybetlim.
Huküınsazdür.
MEHMET DURUKAN
Kadına çalışma özgürlüğü
ANKARA/tZMtR (Cumhu-
riyet) — Kadınlann çalışabilme-
si için kocalanndan izin alma-
larını Öngören Medeni Kanun'-
un 159. maddesi Anayasa Mah-
kemesi tarafından, anayasaya
aykın bulunarak oybirliğiyle ip-
tal edildi.
Medeni Kanun'un 159. mad-
desi Izmir'de nisan ayı içerisin-
de bir boşanma davasıyla gün-
deme gelmişti. Eşinden boşan-
mak için dava açan Hatice Al-
bayrak, dava sürerken kocasının
kendisine daha önce verdiği ça-
lışma iznini geri alması üzerine
Izmir 4. Sulh Mahkemesi'ne
başvurdu. Albayrak'ın avukatla-
n Kemal Yttcel ve Senih Özay,
maddenin anayasaya aykırı ol-
duğunu öne sürdUler. Izmir 4.
Sulh Hukuk Mahkemesi anaya-
saya aykınlık savını haklı buldu
ve konuyu Anayasa Mahkeme-
si'ne götürdü.
Başta, Turkiye'deki çeşitli ka-
dın derneklerinin ve Yeşiller'in
yoğun tepkisine neden olan Me-
deni Kanun'un 159. maddesi
"Karı, kocasının açık ya da do-
laylı izni ile bir iş veya sanatla
uğraşabilir. Kocann izinden ka-
çınmas halinde kan, kendisinin
bir iş veya sanatla ugraşması,
biriiğin ya da bütün ailenin çı-
karı gereği olduğunu ispat eder-
se, bu İZJB hâkim tarafından
verilebilir" şekündeydi.
Fahiselere tecavüzden ceza in-
dirimi öngören Türk Ceza Ka-
nunu'nun 438. maddesinden
sonra gündeme gelen Medeni
Kanun'un 159. maddesinin de
iptaJ edilmesinin sevindirici ol-
duğunu vurgulayan avukat Se-
mih özay, Türkiye'de tüm ka-
dınlan ilgilendiren bir konunun
boylece çözümlenmiş olduğunu
açıkladı. özay, "Şimdi konu
parlamentoya gelecek. Paria-
mentonun yeni bir 159. madde
yaratması söz konusu. Devlet
Bakanı Cemil Çiçek'in flöıt ko-
nusunda göriis ve tutumuaa rağ-
men parlameatoNn Anayasa
Mahkemesi'nin ba maddeyi ip-
tal etmekte verdiği mesajı ala-
rak, buna uygun bir karar vere-
cegine ve kocamn aile reisliğini
kaldıraoğına inanıyorum"dedi.
Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi öğretim üyesi Prof.
Dr. Ahmel Kılıçoğlu, "Anayasa
Mahkemesi'nin iptal kararının,
son derece isabetli olduğunu"
söyledi.
Prof. Dr. Kıhçoğlu, AA mu-
habirine yaptığı açıklamada,
Medeni Kanun'un 159. madde-
sinin kabul edildiği tarihten be-
ri tartışıldığını belirterek, "Bu
madde kadın-erkek eşittiğini ze-
defeyen, kadına cvlendiği zaman
çalışma özgürliiğünü kaybetti-
ren bir maddeydi" dedi.
Kılıçoğlu, özetle şöyle devam
etti:
"İptal karannın Resmi Gaze-
te'de yayımlanması ile kadınlar
çaJışma özgüriüğüne kavusacak-
lar. Anayasa Mahkemesi'nin ip-
tal kararuunın o> birliği ile alma-
sı da aynca kutlanüacak bir
olaydır."
Türk Kadınlar Birliği Başka-
nı Ayseli Göksoy da konuyla il-
gili görüşlerini şöyle açıkladı:
"Kanundaki bu madde ka-
dınlar için büyük bir hürriyetsiz-
likti. Maddenin iptaliyle, kadın
çalışma ve ekonomik özgürlüğü'
nü elde etmiş olacak.
Bu karann alınmasından,
şahsım ve Türk kadınlan adına
büyük memnunluk duyduğumu
ifade etmek isterim."