23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 KASIM 1990 HABEKLER CUMHURİYET/15 Veznecüer Yurdu'nda eylem • tstanbul Haber Servisi — Kredi Yurtlar Kurumu'na bağh Vezneciler Kız öğrenci Yurdu'nda öğrenciler dün gece eylem yaptılar. 1300 üniversite öğrencisinin banndığı Vezneciler Yurdu'nda, dolaplann yedek anahtarlarını idareye vermeyen öğrencilerin yurt ödentileri alınmayarak yurttan çıkanlacakları duyuruldu. tdarenin istemini protesto eden öğrencilerin büyük bölütnü dün gece odalarından koridorlara inerek eylem yaptılar. Gece geç saatlerde Kredi ve Yurtlar Kurumu İstanbul Bölge Müdür Yardımcısı Mustafa Akgün, Vezneciler Yurdu'na gelerek öğrencilerle görüştü. Görüşme sırasında Akgün, yedek dolap anahtarlannın, "öğrencilerin güvenliği" düşünülerek istendiğini savundu. Öğrenciler ise, kendilerinin bilgisi dışında dolaplarının açılarak özel eşyalarına el konulacağı savıyla bu isteğe karşı çıktıklannı tekrarladılar. Öğrenciler protestolanm geç saatlere kadar sürdürdükten sonra, sorunun çözuleceği yolunda söz verilmesi üzerine odalarına döndüler. (Fotoğraf: Uygar Gürkan) Evren hakkında §uç dııyurusıı • ANKARA (Cumburiyet Bürosu) — Erzincan eski senatörU Niyazi Ünsal, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in anılarını dayanak alarak, Genelkurmay ve Ankara Savcılıklanna başvuracak ve Evren hakkında suç duyurusunda bulunacak. SHP eski senatörlerinden Niyazi Ünsal, bugün Izmir Bağımsız Milletvekili Kemal Anadol'un TBMM'deki odasında bir basın toplantısı düzenleylerek Evren için suç duyurusunda bulunacağını açıklayacak. Onsal daha sonra suç duyurusu gerekçeleriyle birlikte savcılıklara başvuracak. Sanyeride işten çıkanlanlar • tstanbul Haber Servisi — Sarıyer Belediye Başkanı lhsan Yalçın, bir süre önce işten çıkanlan 23 belediye işçisiyle görüştü. Dün yapılan görüşmede Yalçın, maliyetin 100 milyonu aşmaması halinde işçilerin süresi içinde emekliye sevk edilebileceğini söyledi. Durum belediye yetkililerince görüşülerek bugün karara bağlanacak. Daha önce 20 işçi de emekli edilmişti. öte yandan Maliye Bakanı Adnan Kahveci'nin "jstanbul'daki Hazine arazilerine toplu konut yapalım ve gecekondu sorununu çözümleyelim" önerisine sıcak baktığını kaydeden Yalçın, "Ilk uygulama Sarıyer'de başlatılabilir" dedi. Norveç gemisine para cezası • tstanbul Haber Servisi — Samatya açıklarında denize pis su bırakan Norveç bandralı gemiye 90 milyon lira ceza kesildi. fstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ekipleri tarafından sintine boşaltarak deniz kirlenmesine yo! açtığı belirtenen Norveç bandralı 18.074 gros tonluk "Stamariner" adlı gemiye 90 milyon lira ceza kesildi. MÜLKİYELİLER BİRLtöİ İSTANBUL ŞUBESİ'NİN MÜLKİYE'NİN 131. YILIKUTLAMA HAFTASI Akbulut: Ozal yetkilerîni aşınıyor Prof. Araslı Cumhurbaşkanı hem yasamayı hem de Bakanlar Kurulu'nu yönlendiren 'tek unsur'halinegeldi. Karayalçın Yerel yönetimlerin üzerinde merkezi hükümetin yoğun bir baskısı ve imtiyazı var. Çelik Toplumun her kesiminin katılımı ile toplumsal uzlaşmanın sağianmasından yanayız. Aİver Cumhurbaşkanmı halkın seçmesi 'ille' başkanhk sistemi anlamına gelmez. Barlas Ben başbakan olsam Adalet Bakanı'nı görevinden alırdım. İç Poiitika Servisi — Başba- kan Yüdınm Akbulut, Türkiye^ nin sıluntısmın sorunlann "açık bir biçimde" tartışılmadığından kaynaklandığını belirterek, "sa- dece, yuvarlak laflarla elestiri yapılıyor" dedi. Akbulut, Cum- hurbaşkanı özal'ın "görev ve yetkUerini" aşmadığını ifade ederek, cumhurbaşkanının, ana- yasanın 8. ve 104. maddeleri uyannca gereğini yaptığını be- lirtti. 141, 142 ve 163. maddele- rin kaidırılması konusunda ge- rekli çalışmalann yapıldığına da değinen Akbulut, "sonına sade- ce diişünce özgüıiügü bakunın- dan bakılmaması gerektiğini" bildirdi. Mülkiyeliler Birliği İstanbul Şubesi'nce duzenlenen "Yöneti- miıı Yeniden Yapdanması ve De- fflokratik Kaüiım" konulu sem- pozyumun dün öğleden sonra- ki bölümüne, konuşmacı olarak Başbakan Yıldrnm Akbulut, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın, Prof. Dr. Oya Araslı, Hak-lş Genel Başkanı Necati ÇeHk, Va- kıfbank Genel Müdüru tsmet Aİver ile gazeteci-yazar Mehmet Barlas katıldı. Başbakan Akbulut, konuş- masında, Türkiye'de devletin amaç değil, araç olduğunu, top- luma hizmet amacı güttüğü ko- nusunda güçlü bir mutabakatm bulunduğunu belirtti. Sivil top- lumu ve demokrasiyi güçlendir- me konusunda serbest piyasa ekonomisinin uygulandığım ifa- de eden Akbulut, bir başka önemli noktanın da insan hak- ian ve düşünce özgürlüğü oldu- ğunu söyledi. Başbakan Akbuiut'tan sonra söz alan panelist Prof. Oya Araslı, kanun hUkmUnde karar- namelerin TBMM'yi geri plana ittiğini ve Bakanlar Kurulu'nun yasamayı yönlendirmeye calıştı- ğını söyledi. Prof. Araslı, ANAP çoğunlu ile özal'm cum- hurbaşkanı seçilmesinin Bakan- lar Kurulu'nun etkenliğini yitir- mesine yo! actığmı da belirterek, cumhurbaşkanmm hem yasa- mayı hem de Bakanlar Kurulu1 nu yönlendiren "tek unsur" ha- line geldiğini bildirdi. Anayasa Mahkemesi üyeliğine atamalar- da cumhurbaşkanının seçtiği isimkrle "organik bagı" olduğu- nu öne süren Prof. ArasL, yeni- den yapılanmada, anayasanm üstünlüğüne, Anayasa Mahke- mesi'nin bağlayıcılığına ve hu- kuk devleti ilkesinin vazgeçil- mezliğine inanılması gerektigini belirtti. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın da Türkiye'de yerel yönetimlerin ye- niden yerleştirilmesi görüşünü savundu. Karayalçın, yerel yöne- timler üzerinde, merkezi hükü- metin yoğun bir baskısı ve im- tiyazı oldugunu söyledi. Yetki- nin sadece merkezde toplandığı görüşünü savunan Karayalçın, halkın devletçiliğin aitında kal- dığmı, varlığını devlet desteğine bağlayan özel sektörün de "derletçi" olduğunu söyledi. Yetkinin sadece merkezde top- landığı görüşünü savunan Kara- yalçın, halkın devletçiliğin altın- da kaldığım, varlığını devlet des- teğine bağlayan özel sektörün de "devletçi" olduğunu bildirdi. Hak-lş Genel Başkanı Neca- ti Çelik ise, çaüşma hayatında- ki sıkıntılann "had" safhada bulunduğuna dikkat çekerek, anayasanm sadece değıştirilmesi yanında, toplumun her kesimi- nin katılımı ile toplumsal uzlaş- manın sağianmasından yana ol- duklarını ifade etti. Vakıfbank Genel Müdürü, ts- met Aİver de cumhurbaşkanını halkın seçmesinin "ille" başkan- hk sistemi anlamına gelemeyece- ğini kaydetti. Aİver, cumhurbaş- kanının doğrudan halk tarafın- dan seçilmesinin yanüş olduğu- nu iddia etmenin ve bunu karut- lamanın da çok zor oldugunu söyledi. Gazeteci-yazar Mehmet Bar- las, Türkiye'de önemli gelişme- ler yaşandığını belirtti. Barlas, 141, 142 ve 163. maddeleri ile il- gili calışmalann tamamlanmış olmasına karsın TBMM'den ne- den geçmediğini sordu. Barlas bu konuda, "Ben Başbakan ol- sam, bn hazırlıklan yapan ve Meclis'ten geçiremeyen Adalet Bakanı Ottan Songariu'yu göre- vinden alırdım" dedi. Akbulut, daha sonra sempoz- yuma panelist olarak katılan ko- nuşmaalann görüşleri ile izleyi- cilerden gelen çeşitli sorulan ya- rutladı. Akbulut, saionda izieyi- ci olarak bulunan TBKP Genel Sekreteri Haydar Kntln'nun, "141, 142 ve 163. maddelerin kaldınlmaa ve örguttenme çabş- malannı sürdüren TBKP'nin Anayasa Mahkemesi'nde bulunması" ile ilgıli sorusunu yanıtlarken, "Bo maddelerin kaldınlması konusunda gerekli çalışmalan yaptık. Belki biraz uzun sördii ama, bu maddelerin tamamen kaldınlması ne dere- ce isabetHdir. Mesele sadece dü- şiince özgariağünün ifadesi ba- kunından, demokratik düşüncr bakımdaa ek alınabüecegi gibi ülkenin, menfaatieri ve bölün- mez bürünlüğii acısından da ön planda tntulması gerekir" kar- şılığını verdi. Akbulut, panelist, Prof. Oya Arash'nın "Cnmhur- başkanıaın yetküeri, yasama ve yüıütnıe iüskfleri konHsundaki" görüşlerini eleştirdi. Akbulut, cumhurbaşkanının anayasanın 8. ve 104. maddeleri uyannca yetkisini kullandığını belirtti. Türkiye'de sorunlann "jımMı laflarla" ortaya konduğunu sa- vunan Akbulut, "Camkartaa» kanını yetkilerini aşOğuu aommt olarak ortaya koysunlar. Açık konuşsunlar, şurada anayasayı cignedi desinler. Ben cumbur- başkanını savunmuyorum ama, haklı olarak demeli lazım ki, 'Anayasada böyle yazıyor, ben şimdi yani görevimi yapmaya- yım mı?' demesi lazım" biçimin- de konuştu. Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi üyelerini, "tek başına" seçmediğini ifade eden Akbulut, üç isim arasından tercih yaptığını hatırlatarak, "Bir siyasi partide kendini orta- ya koyan kişi, Anayasa Mahke- mesi'ne iiye olduğunda kimse- nin sesi çıkmıyor ama" dedi. Akbulut, cumhurbaşkanının atadığı üyelerle "organik bağı" olduğu sözlerinin de doğru ol- madığını bildirdi. Akbulut, bir baska soru üzerine de bürokra- sinin doğru dürüst işlemediğini, düzeltmeye cahşmalanna karşın çok fazla başanlı olamadıklan- nı ifade etti. \OTLAR Haydar Kutlu ile Adnan Hoca CELAJL BAŞLANGIÇ Orhan Gencebay salonun ar- kasındaki sandalyeye oturmuş. Bir çember sakalh, arkasındaki dört türbanlıyla giriyor içeri. TBKP'nin yöneticileri Nihat Sargın ile Haydar Kutlu yan ya- na. Biraz sonra Adnan Hoca (Okyar) şık giyimli, yakışıklı, bakımlı üç "miiridi" ile geliyor. SaJona son gelen Cumhurbaş- kanı Turgut ÖzaL Mülkiye Haftası nedeniyle duzenlenen "Yönetimin Veniden Yapılanması ve Demokratik Ka- tılım" panelinde The Marmara Hoteu'nin balo salonunda deği- şik kesimlerden insanlar bir ara- ya geldi. flk günün konuşmacı- sı Türgul Özal ve Yüdınm Ak- bulut. Bugün de tnönü ile De- mireJ var programda. Daha son- raki günlerde Erbakan ile Ece- vit de konuşacak. Koyu renk takım elbisesi, be- yaz gömleği, siyah üzerine kırmızı-beyaz çizgili kravatı ile özal kürsüye geldiğinde elinde küçük not kartonlan ve kırmızı kaplı küçücük bir 1982 Anaya- sası vardı. Özal konuşmasına Sovyet ekonomist ŞataHn'in pla- nını okuyarak başladı. Planın giriş bölümunde "piyasa eko- nomisi", "devletten alıp halka vermek", "devleşmis devlet me- kanizması", "mîilk edinme hak- kı", "millileştirmedeB vaz- geçmek" gibi belirlemeler vardı. 1990'da hazırlanan Şatalin Pla- nı'nın girişi için özal "1980 24 Ocak kararlan alındığı sırada bakanlar kunıluna hazırladığım raporun bir kısmına maalesef çok benzemektedir" dedi. Daha sonra Özal "ikinci do- küman"ı okudu. Metinde "in- san haklan", "kisilerin devlete karşı korunması", "hür ve adii seçimler", "toplumun biıtün ke- simlerine tolerans", "dolasını ve toplanma özgttrlügü", "pazmr ekonomisi" gibi kavramlar var- dı. Ozal "AGİK'in temel dokü- manlanndan biri" diye tanıttı- ğı metni de "daba bir yıl önce cumhurbaşkanlığı ycmininden bemen sonra vaptığı konuşma'- ya benzetti. MILKIVK HAFTASI. 131. YIL B U G Ü N 30 KASIM 1990 CUMA SEMPOZYUM • Yönetknln Veniden Vapthnması ve Demokratik Kıtıhm İ.OTURUM/PANEL 10.00- 13.00 YON. ve SL'Nl'Ş :Prof. Dr. USTIN ERGÎ'DER KONUŞMA SCLEYMAN DEMİREL. DYPGen.B|t. PANEUSTLER: HASAV Sl'BAŞI Antalya Belediye Bakanı MEMDUH HACIOĞLL. İSO B.şk»nı TURGt'T KAZAN. İstanbul Barosu Başkanı KOREL GÖYMEN, TÜSES Vakfı Başkanı Praf.Dr. EMRE KONGAR The Marmara Hotel, Balo Salu''u Yönetirain Veoidea Vapılanması ve Dcmokratik Katılım 2. OTURUM / PANEL 14.00 - 17.00 YONETIM ve SUNUŞ Dr GÛNGÖR URAS KONUŞMA ERDAL LNÖNV SHP Gen. Başkanı PANELISTLER • MJRETTİN SÖZEN. la Büyükşehir Bel Bşk_ ŞEVKET YILMAZ . Turk-lş Genel Bajkanı GÜNERI CİVAOĞLL'. Gazeıecı Yazar ISHAK ALATO.N Işadamı Doç.Dr. BÜLENT TANÖR The Marmara Hotel. Bah Salonu 19.00 FİLM GÖSTERİSİ KAKIUR KOĞVŞVIHALİT REFlC Sınema T\ Enstıtusu Kışlaonu MÜLKtYELlLER BtRLtĞI İSTANBIL ŞUBESİ İSTANBUL MÜLKİYELİLER VAKH Tel (1) 157 46 34-35. 157 21 81,157 54 70 Y A R I N 1 ARALIK 1990 CUMARTESİ Yonetjmin YenMen Yapıtannusı ve Ocmokratik Karjlım 1. OTURUM / PANEL 09.30- 12.30 YON. ve s r \ l Ş . CEM BOYNER TlSlAD On Bşk KONUŞMA BÜLENT ECEVİT. DSP Gn Bşk. PANEUSTLER NAZLIILICAK. Gazetecı Y«z»r ÖZER GÎNEY ESBANK Genel Mudünı YENER KAYA Den • İş Genel Başkanı AHMET MOLVALI Devlet Bak. DanışriMnı Prrf. DrZAFEJJ TOPRAK The Marmara Holei Balo Salonu Yoneömta Yenidrt Yaptlanma.-». ve Demokratik Katılım « 2 OTURUM / PANEL 13.30 - 16.30 YÖNETtM ve SUNUŞ :Prof Dr RUŞEN KELEŞ KONUŞMA • .VECMETTİN ERBAKAN RP Gn Bşk PANELİŞTLER HALİL ÛRIN. Konya Bujukşehır Bel Bşt HASAN DENİZKtRDU. TOBB Ydn Kur. Uye. GENÇAY ŞAYLAV. Gazrtec] - Yaiar MÎ'NİR CEYLAN. Petrol-lş Genel Ba^kanı Prof Dr. CEMİL OKTAY The Marmara Hotel, Balo Salonu YöiKthnln Yeniden Yapılamnası ve Demokratik "Katılım 3. OTURLM/ DEGERLENDtRME 17.00-20 00 YONETİM ve SUNUŞ : Prof Dr İLHAN TEKELİ KONUŞMACILAR MEHMET KEÇECILER, Devlet Bakanı HIKMET ÇETIN SHP Genel Sekreten MEHMET DILGER. DYP Gen BşkYard MEHMET SEVtGEN, DSP laanbul fl Başkan. TAYYIP ERDOĞAN. RP tstanbul II Başkanı RECEP YAZICIOĞLL1 Aydın Valısı The Marmara Hotel Opera Salonu 19.00 FİLM GOSTERÎS! KARARJMA CECELERI1 YVSUF KVRÇENÜ Sınema r\' Enstıtusu Kışiaonu >empozyuma Girıs Dav/etıyelıdir Davetiyeler Mülkiyeliler Bırlıgi istanbul Subesi (157 46 J4 ji ve Tfıe Marmara Hotel deıı (151 4b 96) Alınabilir GÜREL ERGEV 1944-30 Kasım 1990 Geleneksel olarak andığımız dostumuz için 1 Aralık 1990 cumartesi günü saat 18.00'den sonra Beyoğlu Asmalımescit Beyoğlu Restoran'dayız. DOSTLARI KtRALIK MÜSTAKİL İŞYERİ Pangaltı'da 4 katlı, 20 odab, müstakil işyeri. Tek 132 06 49 - 130 42 62 - 147 33 82 - 146 36 98 Nüfuz cüzdanımı kaybetüm. Hükümsuzdur. EMİNE AKBABA TUR5EMİN REHBERÜ&İNbE LONDRA, ÜKF09D, BimNfiM0lITH DE SEÇKİN ÛIL OKUUAIUHO*YAZ ü i özal konuşmasını altı ana bö- lüme ayırmıştı. "1983 sonrası idari yapıdaki değişiklikler, "özel kuruluşlar ve fonlar", "ye- rel yönetimlere sağtanan ola- naklar", "bürokraside yapılan defişiklikJer", "Anayasa değisik- liği ve cumburbaşkanının halk tarafından seçflmesi", "yerel yö- oetjmler konusunda neter yapü- ması." Konuşmasının ilk dört bölümü "tcraatın tçinden" programı gibiydi. Altmcı konu- ya ise özal, konuşmasının yak- iaşık iki saati bulması üzerine değinemedi. En önemli konu da elbet "anayasa değişikliği'ydi özal da bunun farkındaydı. Bö- lümü "Şimdi gelecegim önemli konuya" diye tanıttı. özal, cumhurbaşkanı olarak anayasada yer alan yetkilerini kullanmasını "Her at sahibine göre kişner" diye değerlendir- dikten sonra "yönetimin yeni- den vapılanması"nın ilk adımı olan anayasa değişikliği için "kestinne" yöntemler önerdi. özal'a göre cumhurbaşkanına verilen yetkiler yeterliydi. "Sis- temi de illa başkanlık sistemi, diye defiştirmeye Nizum yok"tu. Ancak bir maddenin Fransız Anayasası'ndaki gibi "Cumhur- başkanı, Bakanlar Kurulu'nun basbakanıdır. Başbakan, ondan aldığı yetkiyle Bakanlar Kuru- lu'na başkannk vapar" biçimin- de değişmesi gerekiyordu. Geri kalanı ise kolaydı. 14. madde 141, 142, 163'ün kaldınlmasına olanak tamyacak biçimde değiş- tirilirse temel hak ve özgürlük- ler bölümü aynen kalır, geri ka- lanından ise gereksiz olan mad- deler atılarak Turkiye kısa bir anayasaya sahip olabilirdi. An- 2S SAAT KONUŞTU — Cumhurbaşkanı Özal, "Yönetimin Veniden Yapdanması ve Demokratik Katılım" konulu sempozynmda konuştu. (Fotoğraf: Uğur Saner) CUMHURBAŞKANI ÖZAL: Anayasa devrini tamamladı UTAKSİTTE ÖDi K0LAYUÛ1 DEVAM EDİVOk/ •TİCARİ İN6İLIZCE .TUBiZMİN&İÜZCESİ »BANKACILIKINÛİLIZCESİ •5INAY KURSURI: •Fırst Certificate, T KUKLAR tıırsem İNGİÜZÜSANOKULLARI DANIŞMA MERKEZİ Cumhurıyet CarJ 173/4-B Elmadağ 80230 Isîanbul Hılton Otelı Karşısı Tel 1483977-148 7943-148 28 49 Fax 1329729. Tlx 27498 tusmtr tim bu, demesine" de olanak' sağlarnalıydı özal'a göre. "Cumhurbaşkammn tarafsu- lıgı" ile ilgili konularda "ban kimseler"den şikâyetçiydi özal: "Mütalaa yazanlar, gazetelerde- ki yazarlar baaa öyle geliyor ki anayasayı okumamısiar veya es- ki anayasada kalnuşlar. Belki de siyaset kanstınyoriar biraz." Özal önümuzdeki ilk genel se- çimlerin koşullannı da belli bir çerçeveye otuntu. Birincisi seçim sistemindeki baraj kalkmaya- caktı. Çünkü "Türkiye'nin bir on yıl daba istiltrara ihtiyacı var"dı. Ikincisi tartışma konu- su olan çift Meclis sistemi geti- rilmeyecekti. Uçüncüsü de mil- letvekili sayısı 600'e çıkmalıydı. Bunun 500"ünü bölgelerden seç- meli, 100'ünü de "nisbi temsil sistemi"ne göre partilere dağıta- rak bir tür kontenjan saglanma- hydı. 1. Sayfada) ğını belirten Reisoğlu, anayasa değişikliğı yapılacaksa bunun Türkiye'nin sosyo-politik yapı- sında değişiklik yaratmayacak, kendi içinde çelişmeyecek şekil- de olmasını istedi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal da yaklaşık 2.S saat süren ko- nuşmasına Sovyetler Birliği'nde- ki Şatalin Planı ve AGİK bildir- gesini okuyarak başladı. Her iki belgedeki görüşleri gerek ekono- mi alamnda gerek insan hak ve özgürlükleri alanında yıllardan beri savunduklarını belirten özal, A N A P iktidarı boyunca Türkiye'de bu doğrultuda yap- tıklan değişiklikleri sıralarken bakanlıkları birleştirmelerinin, •çeşitli fon idareleri kurmalannın- yararlannı örneklerle anlattı. 1982 Anayasası'nı Fransız Anayasasfyla karşılaştıran özal her iki anayasada da cumhur- başkanına tanınan haklann ay- nı olduğunu, yalruzca Fransız Anayasası'nda "Cumhurbaşka- nı bakanlar kurulunun baskanıdjr" dendiğini, 82 Ana- yasası'nm ise "cumhurbaşkanı- nın bakanlar kurulu baskanhğı- nı isterse yapabileceğini" getir- diğini söyledi. özal, kendisinin 82 Anayasa- sı'nın verdiği yetkileri kullandı- ğının altını çizerek şunları söyledi: "Her at sahibine göre kisner. Biri burada biitttn yetkilerini kullanır, başka biri gelir kullan- maz. Ya tecrübesi olmadıgı için yetkUerini bilmez ya da kullan- maktan korkar. Benim ö>1e kor- kum fllan yok. Ben kullanınm. Fransız Anayasas da cumhur- baskanına aynı yetküeri tanımış- tır. Onlann anayasalannda baş- kanhk sistemiyle pariamenter sistem iç içe harmanlanmıştır. Türkiye'de de sistemi degiştir- meye gerek yok. Bu yetkiler ye- ter. Bir tek tarafsızlık kalimesi var. Aslında bu yabancı diller- de ayınm yapmamak, ama biz- de cumburbaskanı partili ola- maz diyor. Seçilirse partiyle iliş- kisi kesilir diyor. Bu, gercekçi ve dürüst degil, Türkiye'nin gerçe- ği de bu degil. Ben, geUn şunun -dognısu, düriistümi yapalım di- yonım. Tarafsıziık, devlet tarat- sızlığıdır, devlet kuralı neyse o uygulanır." .82 Anayasası'nın "çok teferruath" olduğu görüşünü de yineleyen Özal, "Belki de öyle uzun degişiküklere gerek yok. Bir kalemde sn şu maddeler ip- tal edilmistir denlr. Oiur biter" dedi. Cumhurbaşkanı özal, seçim sistemini defotirmeyi düşünme- diklerini, Türkiye'nin istikrarb bir ortama ihtiyacmın hâlâ sür- düğünü belirterek bu konudaki görüşlerini şöyle özetledi: "Bir 10 sene daha belki bu ba- raj sistemini tutup kim güçlüy- se onun sahneye gelmesini sag- lamalıyu. Nispi sistem çok par- çalanmış bir tablo getlriyor Meclis'e ve sıkıntı varatıyor. Bel- ki milletvekili sayısı arttmlabi- lir. Sa>n 600 olabüir. Hatta se- çim bölgesi esasına ginneden bunlardan 100 kişi nispi oyla se- çilir. Boylece kaliteli, ama böJ- gesinde tammnayan insanlann da Meclis'e girmesi saglanır." Konuşmasında 'Naksibendi olduğu" söylenen ve TV seyret- medıği iddia edilen Anayasa Mahkemesi'nin yeni üyesi Ha- şim Kılıç'a uzunca yer ayıran Ozal şunları söyledi: "Sayıştay Gend Kurulu'nun seçtigi üç adayın adı önüme gel- difinde bir gazetemizde manşet olan bUgi de biriikte geldi iki arkadaşını evine gönderdim, adam evinde TV seyrediyordu hem de uydu yayın. Aynca üçüyle de mülakat yaptım. Üçü de ehiJdi, ama birini seçmem ge- rekiyordu. O da bizim kendi gö- rüşümüzdür. Belki de seçmeye- ceğim bile vardıysa bu yayın ne- deniyle seçmişimdir. Çünkü o manşet bir çamurdur. Arkada- şımız bu camuru kolay kolay atamaz. tnsanlara bu kadar ko- lay çamur atılmamaiı. Bana sor- salar da neden seçtigimi anlatar- dım. O zaman basın üzerinde demek ki doğru yayın yapmıyor- lar diye şüpheler uvanır. Bu gi- bi konulan iyi incelemek lazım. İnsanlann inançlanna, fıkirieri- ne hürmet etmek lazım." Kocasından izin almayacak •B««B«B««ıaB«BiBB«>««aBB«âaB«>B«aaBBBB«l /% NİŞANTAŞI $ & . ' RESTAURANT Düğün Salonlan î> Yemekli-Ki}i başı 16.500 TL. > Mezeli-Yemekli 19.500 TL. Rez. 147 62 39 - 147 74 40 Salonlanmız kiimalı ve 400-1000 kijiliktir. 25 11.1990 Pazar günü oğlumuz EGE dünyaya geldi... UFUK-ALAN HOSMAN • sa Mahkemesi'ne verilen TBKP'nin iki yöneticisi Sargın ve Kutlu da salondaki herkes gi- ~>i Özal'ı dikkatle izliyorlardı. Çünkü anayasa değişikliğı par- tilerini, seçim sistemindeki deği- şiklik de içinde bulundukları Sosyalist Birlik Partisi'ni ilgilen- diriyordu. özal, konuşmasının bir yerinde "Eski komünistler şimdi başka seylerle ugraşıyor" deyiverdi. Önümuzdeki günlerde de "yönetimin yeniden yapılanma- sı" çerçevesinde parti liderleri 1982 Anayasası'nın nasıl değiş- mesi gerektigini anlatacaklar. Ancak "nasıl defişmeli" konu- sunda herkesin farkh görüşü ol- sa da herkes değişimde hemfi- k:ir. Bu nedenle tartışmalar "tek yanlT olacak. Çünkü Mülkiye Kaftası'nda Orhan Gencebay, Adnan Hoca, Nihat Sargın, Haydar Kutlu vardı, ama "bu anayasaya kefil" olanlar prog- ram dışı kalmıştı. Nüfus cüzdanımı kaybetlim. Huküınsazdür. MEHMET DURUKAN Kadına çalışma özgürlüğü ANKARA/tZMtR (Cumhu- riyet) — Kadınlann çalışabilme- si için kocalanndan izin alma- larını Öngören Medeni Kanun'- un 159. maddesi Anayasa Mah- kemesi tarafından, anayasaya aykın bulunarak oybirliğiyle ip- tal edildi. Medeni Kanun'un 159. mad- desi Izmir'de nisan ayı içerisin- de bir boşanma davasıyla gün- deme gelmişti. Eşinden boşan- mak için dava açan Hatice Al- bayrak, dava sürerken kocasının kendisine daha önce verdiği ça- lışma iznini geri alması üzerine Izmir 4. Sulh Mahkemesi'ne başvurdu. Albayrak'ın avukatla- n Kemal Yttcel ve Senih Özay, maddenin anayasaya aykırı ol- duğunu öne sürdUler. Izmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesi anaya- saya aykınlık savını haklı buldu ve konuyu Anayasa Mahkeme- si'ne götürdü. Başta, Turkiye'deki çeşitli ka- dın derneklerinin ve Yeşiller'in yoğun tepkisine neden olan Me- deni Kanun'un 159. maddesi "Karı, kocasının açık ya da do- laylı izni ile bir iş veya sanatla uğraşabilir. Kocann izinden ka- çınmas halinde kan, kendisinin bir iş veya sanatla ugraşması, biriiğin ya da bütün ailenin çı- karı gereği olduğunu ispat eder- se, bu İZJB hâkim tarafından verilebilir" şekündeydi. Fahiselere tecavüzden ceza in- dirimi öngören Türk Ceza Ka- nunu'nun 438. maddesinden sonra gündeme gelen Medeni Kanun'un 159. maddesinin de iptaJ edilmesinin sevindirici ol- duğunu vurgulayan avukat Se- mih özay, Türkiye'de tüm ka- dınlan ilgilendiren bir konunun boylece çözümlenmiş olduğunu açıkladı. özay, "Şimdi konu parlamentoya gelecek. Paria- mentonun yeni bir 159. madde yaratması söz konusu. Devlet Bakanı Cemil Çiçek'in flöıt ko- nusunda göriis ve tutumuaa rağ- men parlameatoNn Anayasa Mahkemesi'nin ba maddeyi ip- tal etmekte verdiği mesajı ala- rak, buna uygun bir karar vere- cegine ve kocamn aile reisliğini kaldıraoğına inanıyorum"dedi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmel Kılıçoğlu, "Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının, son derece isabetli olduğunu" söyledi. Prof. Dr. Kıhçoğlu, AA mu- habirine yaptığı açıklamada, Medeni Kanun'un 159. madde- sinin kabul edildiği tarihten be- ri tartışıldığını belirterek, "Bu madde kadın-erkek eşittiğini ze- defeyen, kadına cvlendiği zaman çalışma özgürliiğünü kaybetti- ren bir maddeydi" dedi. Kılıçoğlu, özetle şöyle devam etti: "İptal karannın Resmi Gaze- te'de yayımlanması ile kadınlar çaJışma özgüriüğüne kavusacak- lar. Anayasa Mahkemesi'nin ip- tal kararuunın o> birliği ile alma- sı da aynca kutlanüacak bir olaydır." Türk Kadınlar Birliği Başka- nı Ayseli Göksoy da konuyla il- gili görüşlerini şöyle açıkladı: "Kanundaki bu madde ka- dınlar için büyük bir hürriyetsiz- likti. Maddenin iptaliyle, kadın çalışma ve ekonomik özgürlüğü' nü elde etmiş olacak. Bu karann alınmasından, şahsım ve Türk kadınlan adına büyük memnunluk duyduğumu ifade etmek isterim."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle