23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27_ KASIM 1990 DÛNYA SATRANÇ ŞAMPİYONASI Soluk kesen mücadele KÜLTÜR-SANAT CUMHURtYET/5 Kiıltiir Servisi — Fransa'run Lyon kentin- de devam4eden Dunya Satranç Şampiyonası'n- da 14. oyun soluk kesi- ci bir mücadeleden son- ra bugune ertelendi. Beyazlarla oynayan Kasparov 3. hamlede Is- koç Açılışı olarak bili- nen devam yoluna gire- rek (unvan karşılaşma- larında ilk defa deneni- yor) Karpov'u şaşırttı. 14. hamleye gelindiğın- de Kasparov sadece 10, Karpov ise 67 dakika duşunmuştü. Kasparo\ 12. hamlede bir piyon feda ederek şah kana- dında bir saldırı başlattı. Siyah (KARPOV) a b c d e f g h Beyaz (KASPAROV) ERTELENME POZISYONU (40... Kd8) Karpov da buna karşılık beyazla- nn şah kanadında bir saldırı başlattı. Ikı tarafın da ters ta- raflara rok yapmış olması, oyunu kıran kırana bir mucade- leye dönuşturdu. 23. hamlede ata karşı kale feda eden Kas- parov şah kanadındaki saldırısını devam ettirmeye çalıştıy- sa da, şahının elverişsiz konumu yuzunden oyun dengelen- di. Dün gece T.S. ile 23.05'te ertelenen maç sırasında ko- nuştuğumuz mıllı oyuncularımızdan uluslararası usta Suat Atalık, Kasparov'un 23. hamlesi için şu alternatifi sundu: (23.Kfel Ae2 24.Kxe2 Vxe2 25.a5 Vxc2 26.a6 Vxb3 27.axb7 Vxb7 28.Va2 Şd8 29.Kbl Vc8 3O.Va3! ve beyazlar alet ek- sikliğine rağmen daha iyi durumda - Fxc6 tehdidiyle.) Diyagramda gorulen ertelenme pozisyonuyla ilgili görü- şunu aldığımız Suat Atalık, durumun %90 berabere gözük- tüğünu belirterek, Kasparov'un zarfa koyduğu 41. hamle- nin Vc2 olması halinde beraberliğin iyice kesinleşebileceği- ni soyledi. Taraflar bugun oyuna başlamadan telefonla be- raberlıkte anlaşabilirler. Diğer turlu bugun T.S. ile 16.00'da oyuna kahndığı yerden devam edilecek. Ertelenen 14. oyun sonrasında durum hâlâ 6.5-6.5 berabere. 14. OYUN: Beyaz: KASPAROV. Siyah: KARPOV (ls- koç Açıhşı) 1 .e4 e5 2.Af3 Ac6 3.d4 exd4 4.Axd4 Af6 5.Axc6 bxc6 6.e5 Ve7 7.Ve2 Ad5 8.c4 Fa6 9.b3 0-0-0 10.g3 Ke8 ll.Fb2 f6 12.Fg2 fxe5 13.0-0 h5 14.Vd2 Af6 15.Va5 Fb7 16.Fa3 Ve6 17.Fxf8 Khxf8 18.Vxa7 Vg4 19.Aa3 h4 2O.Ac2 h3 21.Fhl Ae4 22.a4 Ac3 23.Kaei Ae2 24.Kxe2 Vxe2 25.AM d5 26.cxd5 cxd5 27.Fxd5 Fxd5 28.Axd5 Vc2 29.Va6 Şd7 3O.Ae3 Ve4 31-Kcl Kb8 32.Vfl Kxb3 33.Vxh3 Şd8 34.Vh5 Şc8 35.Vdl Kxe3 36.fxe3 Vxe3 37.Şhl Ve4 38.Şgl Ve3 39.Şhl Ve4 4O.Şgl Kd8 Kasparov 41. hamlesini zarfa koydu, oyun ertelendi. 29. SATRANÇ OLIMPIYATI Faroe Adaları'nı 3.5-0.5, Bangladeş'i 3-1 yendik KAHRAMAN OLGAÇ ~ NOVt SAD — Yugos- lavya'da devam eden 29. Satranç Olimpiyatı'nda Turk erkek takımı 7. ve 8. turlarda başarılı so- nuçlar aldı. 7. turda Fa- roe Adaları'nı 3.5-0.5 yendik. Sadece Feridun Öne> berabere kaldı. 8. turda ıse Can Arduman ve Suat Soylu'nun gali- biyetleri, Turhan Yılmaz ve Feridun Öney'ın bera- berlikleriyle Bangladeş'i 3-1 yendik. Bayan takı- mımız ise 7. turda karşı- laştığı Norveç'e 2-1 yenil- di. Bu turda Gulsevü Yıl- maz kaybederken Nilfi- fer İpek \e Fatmanur Siyah (RODGAARD) ı b c d e f g Beyaz (YILMAZ) (18...Kg8 19.Axe6!) Öney rakipleriyle berabere kaldılar. 8. turda bayan takımı- mız güçlü rakibi Arjantin karşısında 3-0 yenildi. 8. turun sonunda genel sıralamada SSCB ve Çekoslovak- ya 21.5 puanla başta bulunuyor. Arkalarından ertelenmiş bir oyun ve 21 puanla ABD, daha sonra 20.5 puanla Ingiltere, Yugoslavya, Federal Almanya, Doğu Almanya ve Bulgaris- tan geliyor. Bayanlarda ise Macaristan 20 puanla ilk sırada. Hemen arkasında ertelenmiş bir oyun ve 19 puanla SSCB var. Yu- nanistan biıytık bir sıçrama yaparak 16.5 puanla 3. sıraya yer- leşti. Türk erkek takırhının 8. tur sonunda 18.5 puanı bulu- nuyor. Bayan takımımızın puanı ise 11.5. Beyaz: Yılmaz (Türkiye), Siyah: Rodgaard (Faroe Adaian) Fransu Savunması I.e4 e6 2.d4 d5 3.e5 c5 4.c3 Ac6 5.Af3 Fd7 6.a3 c4 7.g3 Aa5 8.Abd2 Fc6 9.Fh3 Vd7 10.a4 Ae7 11.0-0 Ac8 12.Ag5 g6 13.f4 h6 14.Agf3 h5 15.Vc2 Ab6 16.Ag5 Fxa4 17.Kxa4 Vxa4 18.Vbl Kg8 19Axe6! fxe6 20.Fxe6.Kg7 21.f5 Ke7 22.Af3 Kxe6 23.fxe6 0-0-0 24.Fg5 Ke8 25.Vxg6 Vc6 26.Ah4 Fe7 27.Af5 Fxg5 28.Ad6 Şb8 29.Vxg5 Kb8 3O.Vg7 Kd8 31.e7 Siyah terk eder (1-0). SER Mehmet Nazım, Galeri Nev'de • Kültür Servisi — Mehmet Nazım'ın resim sergisi, yarm Galeri Nev'de açılıyor. 1951 İstanbul doğumlu sanatçı, 1970'te halen çalışmalanru sürdürdüğü Paris'e yerlesti. 1976-1990 yılları arasında 20 dolayında grup sergisine katılan sanatçı, ilk kişisel sergisini 1985'te Ankara'da Galeri Siyah/Beyaz'da açtı. Bunu, 1986'da Paris'te açtığı iki sergi ile 1988'de İstanbul'da Tem Sanat Galerisi ve 1989'da Ankara'da Galeri Siyah/Beyaz'da açtığı sergiler izledı. Mehmet Nazım'ın Galeri Nev'deki sergisi 2 ocak gıinune dek açık kalacak. Nantes 3 Kıta Şenliği • NANTES (Cumhuriyet) — Bu yıl, 20-27 kasım tarihleri arasında 12. kez düzenlenen "Nantes 3 Kıta Şenligi"nde (Festival des 3 Continents) "Sürgündeki Yönetmenler" adlı bir kollokyum yapıldı. Hindistan'da yayımlanan "Cinemaya" dergisinin, UNESCO'nun yardımıyla gerçekleştirdiği özel sayı çevresinde düzenlenen bu toplantıya yönetmen, eleştinnen ve gazeteciler katıldüar. Değişik nedenlerle ülkeleri dışında yaşayan ve çalışan yönetmenlerden ve karşılaştıkları somnlardan söz edilen dergide adı geçen Türk sanatçıiar şunlar: Yılmaz Guney, Tevfık Başer, Erden Kıral ve Yavuz Ozkan. Aynca 'sttrgün' sözcüğünün giderek eski anlamını ve şiddetini yitirdiği günümüzde, ortak yapunlar aracılığıyla dış ülkelere açılan yönetmenlerde bu tanım içinde ele aündılar. "Cinemaya" dergisinin söz konusu özei sayısı için Türk sinemasıyla ilgili yazıyı hazırlayan Mehmet Basutçu da toplantının konuşmacıları arasında yer alıyordu. Kuzgun Acar'ın 'Türkiye9 rölyefınin hurda diye satılmasına tepkiler Ne yazık kî hep şaşırıyoruzAIiTc Germaner Türkiye rölyefi çağdaş boyutu ve anlamıyla çok güzel bir heykeldi. Şimdi kayıpiar hanesinde bir iz. Meriç Hızal Para tedavulden kalkabilir, ama sanat yapıtı konduğu yerde bulunmayı hak etmişti. T a m e r Başogln Heykel kaldırmak, ne amaçla olursa olsun, doğru bir eylem değil. KiUtür Servisi — 1970'li yıl- larda Emekli Sandığı tarafından heykeltıraş Knzgiın Acar'a sipa- riş edUen "Türkiye Rölyefi"- nin, 1988'de "hurda" diye sa- tdmasıyla süren öyküsü, yapıtm bilinmezliklere göraulmesine dek gitti. Türkiye Rölyefi'nin başına gelenler konusunda Mi- mar Sinan Üniversitesi Heykel sıl besliyorsa bir sanat yapıtı da yaşadığımız meydanda bulun- duğuna göre bizi öyle besler. Hızal, "Bu da yaşama karşı di- rencimizi arttınr. Bizden sonra gelecek nesle boylesi ortamlar hazırlamamız jjerekir" diyor. Meriç Hızal, Ferit Özşen'in Akıntıburnu'ndaki "Yağmur" adlı heykelinin de sanat yapıtı- na değer verilmeyişi ve umursa- mazlık sonucu ortadan kaldınl- dığına dikkati çekiyor. Prof. Dr. Tamer Başoğlu, "Heykel kaldırmak ne amaçla yapdırsa yapüsın doğru bir ey- lem değü. Bu çok çirkin, ayıp bir eylem" diyor. Başoğlu yal- nız Kuzgun'un değil, diğer mes- lektaşlannın da çalışmalarının yaşamlan süresince ya da son- ra, ortadan kaldırılması ve yer- lerinin değiştirilmesini gerek sa- natımıza gerek topluma yönelik saygısızca davranışlar olarak yorumluyor. Kuzgun Acar'ın hem döne- minde, hem de bugün çok Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali SANAT YAŞAMININ ÇORUĞUNDAYDI— Artık hayatta olmayan Kuzgun Acar, bir sanatçı ola- önemli bir yere sahip olduğunu TMtlKflll rÜArmOnAr * TlîrlClVA ral/ s*i7/İıAl nmfirtln an ııcf ns\Lrtatınfiavfit Vamıl/ TAAnS'Vİtnn V•• -*A>In'nn K I M 1*»B> k/ıı ııtlmuin §«••• !•«• _ i l ' t i T 1 ' i n r&ccim V ı ı r ı ı f T o V t o tTeoman Germaner, "Türkiye Rölyefi çagdaş boyutu ve anla- mıyla çok güzel bir heykeldi. Şimdi kayıpiar hanesinde bir iz yalnızca" derken, Doç. Dr. Me- riç Hızal, "Para değer yitirebi- Ur, tedavulden kalkabilir, ama sanat yapıtı konduğu yerde bn- lunmayı hak etmişti" dedi. Prof. Dr. Tamer Basoğlu, yıl- lardır gündemde olan bu konu- yu çirkin bir-eylem olarak ele ahrken, Yard. Doç. Dr. Rahmi Aksungur, Acar'ın calışmasının kaldınlmasına basırun o dönem- de yeterince yer vermediğini, geç de olsa konunun üzerine gidil- mesini olumlu bir yaklaşım ola- rak çizdiği grafiğin en üst noktasındaydı. Namık Denizhan, Kuzgun'un bire bir boyutlarda bir hey- kelini yapmış. heykel Galeri MD'de açılan sergide yer almıstı. rak değerlendirdi. Plastik Sa- natlar Derneği Yönetim Kuru- lu üyesi Ressam Yusuf Taktak ise "Acar'ın heykellerinin kal- dınlmasına cesaret ediidigi dö- nem duvar resimlerinin silindi- ği, kimi meydan beykellerinin ortadan kaldınldıgı bir zaman- dı. O zamanlar bu olayı şaşlun- hkla karşıladık. Ne yazık ki bep kınıyoruz, hep şaşınyonız!" de- di. öyküsü 1970'li yıllarda baş- layan "Türkiye Rölyefi" Kızı- lay'daki gökdelen binasırun ön yuzünde yer alan, meydanla bu- tünleşmiş bir yapıttı. Daha son- ra gökdelen giriş duvannın bazı özel kunıluşlara jhale edilmesi nedeniyle, rölyef yaklaşık dokuz yıl önce söküldü. Uzun süre Balgat'taki depolarda bekleti- len yapıt "hurda" diye saülma- sının ardından, nerede ve kim- de olduğu öğrenilemeden yok- lara kanştı. Prof. Dr. Ali Teoman Ger- maner, "Heykel btr kültür ürü- nü. Eskilerin deyimiyle beyke- lin 'menknl' kabul edilmesine karşıyım. O gayri menkuldür. Bir yapıt konuldugu yeıie sim- gelesir ve kendini kabul ettirir. Kuzgun'la aynı kuşaktandık. Kuzgun, bir sanatçı olarak çiz- diği grafiğin en üst noktasın- daydı" diyor. Bu türden bir davranışa uzuldüğünü aktaran Doç. Dr. Meriç Hızal, "Mey- danlan estetik açıdan değerlen- dirifmeyen ülkemizde kırk yılda bir elde edilmis bir sanat yapıtı saygı ve özenle korunmalıdır" diyor. Hızal'a göre bir doğa parcası bizi estetik yönden na- aktaran ressam Yusuf Taktak, "Acar'ın yapıtlan çağdaş Türk sanatının 196O'lı yülardaki gö- rünumunun en belirgin ozeilik- ierinesahip. Üsteiik 1968dePa- ris Gençlik Bienali'nde birinci- lik odülu alıp dunya sanat orta- mında adından soz ettirmesiyle bize onur kazandırmıştır" di- yor. Taktak, konuya yönelik olarak sanatçıların buna bir çö- züm getirmesi, örgütleriyle Acar'ın değerli yapıtının yam sı- ra kendi işlerinin başına gelebi- lecek felaketleri de düşunerek, yerel haklar konusunda güçbir- îiği yapmalan gerektiğini belir- tiyor. Yıldız Sarayı'nda, HakkâriEl Sanatları veFotoğrafSergisi Hem yakın hem uzakÇoraptan cemedaniye el ürünü 800 parça, yerlerde güzelim kilimler. Ozgün motifler, yün ve kök boyası. Ve fotoğraflar... MEHMET BAYHAN Yıldız Sarayı'ndaki sergiye tırmanırken uzak- tan davul-zurna sesi karşılıyor. Girişte yöresel giysilerle oyunlar ovnanıyor. Hoparlörden bir türkü yükseliyor: Çölemerg'e vardun, yüreğim yokluyor, / Bül- bültin ötüşü, oy havar havar / Ey kırgın yürek, gelecek bekliyor. Hakkâri Valüifi'nrn düzenledigi"Hakk»ri El Sanatlan ve Fotoğraf Sergisi"ndeyiz. Peynirli, bal-cevizli dürümler dağıtüıyor. Ü Kültür Mü- dürlüğü'nün yöre halkından derlediği çoraptan cemedani'ye el ürünü 800 parça, yerlerde guze- Um kilimler. Herbirinin ayn hikâyesi olan özgun motifler, yün ve kök boyası. Broşürde "Hakkâ- rimiz doğai güzellikleri, tarihi, költürel değerie- ri ve konuksever insanı ile göriilmesi gereken gü- zel bir yurt köşemizdir" diyor. MO 5000'lere gi- den tarihi, başka bir bölgede bulunmayan ola- ğanüstü doğası ve içten insanlan ile sanki hem çok yakın, hem çok uzak. Sert kış koşullarının yılın yansını kapladığı tanma dayalı kısıtiı eko- nomisi ve Van üzerinden 27-28 saatlik ulaşımı ile yurdumuzun bir köşesi. Serginin yansını Enver Özkahraman'ın fotoğ- raflan oluşturuyor. Ğ>zkahraman YSE'de teknik ressam olarak" çalışırken serbest fotoğrafçıhğı seçmiş, studyosunda hizmet veriyor. Uzun yıl- lardır heyecanını canlı tutuyor, buralardaki olay- lâra katılmaya cabalıyor. Doğu'da başka kişi de pek yok. Hakkâri'de Bir Mevsim'de çevre da- nışmanlığmı ustlenmiş. Birileri gittiğinde bütün gucu ile yardıma oluyor. UzakJığm getirdiği yok- sunluklar, sık sık veya voltajı sürekli değişen elektrik. Bir saydam fılmi banyo için Avrupa'- ya yollaması bile sorun, posta ile dönerken yet- kililerin elinde taküıp kalıyor. öyle ya, bu ne- dir ki. Ve fotoğraflar: Şaşırtacak kadar sarp dağlar, vahşi çiçekler, doruklarda buzullar ve göller, de- nn vadilerin dibinde akan sular, karlann üzerin- de düğün alayı ve insanlar, insanlar... tşte Ber- çelen Yaylası, Reşko Tepesi (4165 m.), boz bu- lanık Zap Suyu, Sümbül Dağı... tşte Cici Bibi, Hasan Dayı, Ferman Dayı, doğruhık timsali So- fu Maho, Hüseyin-e Haso. tçten, onurlu ve bi- raz hüzünlü gözlerimize bakmaktalar. Fotoğra- fın gücü bir kez daha baskın çıkıyor. Uzanıp el- lerinden tutuverilecek, yaylalara doğru yürunü- verecek gibi karşımızda duruyor Hakkâri. lşte orada, ama 1500 kilometre uzakta. O sıcacık in- sanlar, limon-portakaJ-mandalinarun rengini da- hi bılmeyen, ama Kalaşnikof ve helikopteri çok iyi tanıyan insanlar sessizce, "Gelin, ügflenin, bi- ze bütiinün parçası olduğumuzu hissettirin, ge- lişmemizi hıziandınn, yakınlıgınıza ne kadar da çok ihtiyacımız var" diye haykınrken; gıtmesek de görmesek de o kent bizim kentimiz mi? Duşuncelere dalıp çıkarken türkü devam edi- yor: Kaval deresi dardır geçitsiz / Nare, nare, na- rinim / Altı patlar sesleri her yerde amansız / Nare, nare, narinim / Narin'imin gömleği renk- ten yana tasasız / Oy narinim. CtCl BİBİ— Serginin yansını Enver Özkahraman'uı fotoğrafla- n oluşturu>or. "Hakkâri'de Bir Mevsim" filminde çevre danış- manlığını da ustleııen Özkahraman, YSE'de çalışırken serbest fo- toğrafçılığı seçmiş. TanınmışAmerikalı davulcu Michael Carvin, 5 aralığa kadar Cazbar'da çalıyor Kalbi atan herkes davulcudurMichael Carvin, 1965'te üniversitedeyken tutuklanmış. Suçu: Öğrencüik. Cezası: 14 ay. Güneydoğu Asya'da "kaçak davulcular tümeni"nde zorunlu askerlik. Papa Jo Jones, Mickey Rocker, Elvin Jones, hep bu "tümen"de askerlik yapmışlar. SADETTİN DAVRAN Michaei Carvin, "Kazbar'da" çahşmaktan mutlu. Tanınmış ABD'li davulcu, topluluk önderi Michael Carvin bir süredir ça- hştığı Cazbar'ın adım böyle te- laffuz ediyor. Carrin'i(1945 Ho- uston, Texas) Cazbar'da beşlisi- nin başmda dinledim. Ertesi gün kaldığı otelde buluştuk, anlattı. Babası Henry Carvin, Hous- ton'ın en iyi birkaç davulcusun- dan biri imiş. Jimmy Lunce- ford'la Louis Armstrong'Ia çal- mış. Hatta Michael, Turk mü- ziğini ilk kez 1959'da babasının Louis Armstrong'Ia birlikte gel- diği İstanbuPdan getirdiği plak- tan dinlemiş. Annesi Isabella, 14 yaşındaki kıarun adı Miquille. Laf lafı açsın diye "tspanyol ko- kenli mi?" dedim. "Hayır, cen- netten gönderildi" dedi. "Peki neden böyle bir ad koydun" di- ye usteleyince kızının adını bir daha, bu kez melodik biçimde tekrarlayarak, "Guzel değil mi" dedi. Michaei Carvin, "guzel çal- mak için insanm içiode de gü- zellikler olması gerektigine ina- nıyor." Yirmi yıldır New York- ta yaşıyor. Evı Elvin Jones'un evine dört "blok" uzaklıkta. Sa- ÇALARKEN FOTOĞRAF ÇEKTİRMİYOR — Michael Carvin, davulunun başında mesleğini ic- ra ederken fotoğrafının çekilmesinden hiç hoşlanmıyor. Carvin, caz yazanmız Sadettin Davran'a "Kalbi atan herkes davnlcudur" diyor. tın alınamayacak şeyleri seviyor. Oysa satınalınabilecek pekçok şeyi edinebilir. Özel derslennın saati yüz dolar. Kendi adını ta- şıyan bir davulculuk okulu var. Michael Carvin son derece teknik, swingli, dinleyiciyi de birlikte çaldığı muzisyenleri de rahat ettiren bir davulcu. Uzun boylu, bir caz muzisyeni için alı- şılmadık şıklıkta, bakımlı. Son derece titiz bir insan olduğunu söyluyor. Bence buna biraz ahn- gan olduğu da eklenebilir. Karısını "kendi doğurtmuş" ABD'li erkeklerden biri Micha- el Carvin. Çok kısa dalgadan yayın yapan "WBGO" radyo- sunda diskjokeylik yapan karı- sı Rhonda'nın hamileliğinin uçuncu ayından başlayarak ba- ba adaylarına verilen malum kursa katılmış ve günu geldiğin- de Miquille'yi bizzat çekmiş al- mış. Mıchael, 1965'te Houston Üniversitesi Matematik Bolumü ikincı sınıfında iken tutuklan- mış. Suçu: Öğrencilik. Cezası: 14 ay. Infaz yeri: Güneydoğu As- ya'nın zumrut yeşili ormanları, çekik gözlü muşfik gardiyanlar, börtu bocek, kuş cıvıltıları, ana- kondalar. Zorunlu askerlik yaptığı ABD Kara Kuvvetleri'nin unlu Yeşil Berelileri'ne bağlı 82. Hava In- dirme Tumeni için, "Kaçak da- vulcular tümeni" diyor. Papa Jo Jones, Mkkey Rocker, Elvis Jo- nes hep bu tumende askerlik yapmışlar. "Kalbi atan herkes davulcudur" diyor Michael Car- vin, "Hele kadınlarla da ritim tutturursan en iyi davulcu sen- sin." Carvin "öğretmekten" hoşla- nıyor. Profesyonel, hatta plak- ları olan öğrencileri var. Bu işe 'W vermek" geleneğinın sürmesi olarak bakıyor. Bir de kitap yaz- mış: "Something For AB Dnım- mers." ABD'de, Avrupa ve Ja- ponya'da pekçok universitede ders veren, klinik yoneten Car- vin'in kendisine ait bir davul so- pası tasanmı da var. "Türkiye1 deki durumu" sordu bana, "tyidir" dedim. Dizzy Gillespie, Dexter Gor- don, Jackie McLean, Hank Jo- nes, McCoy Tyner, fllinois Jac- quet, Pharoab Sanders, Bobby Hutcherson, James Moody, Jimmy Smith, Cecil Taylor'la da çalışan, yüz elliden çok kayıtta çalan Carvin'in son albümü "What a Difference" adını taşı- yor. Bugüne dek kendi adını ta- şıyan diğer albumler sırasıyla, "The Camel", "Antiquity", "First Time" ve "Between Me And You". Hepsi de olumlu eleştiriler almış. 5 aralığa kadar Cazbar'da ça- lacak olan Michael Carvin Beş- lisi şarkıcı Barbara Sharp'a da eşlik ediyor. Beşlide Roger Byam saksofon, Eddie Allen trompet, Carlton Holmes piyano, David Jackson bas çalıyor. Carvin Beşlisi içinde, aynca bir de piyano üçlusü var. Ikinci setin başında çahyorlar, Carlton Holmes, David Jackson, Micha- el Carvin. "ABD'deki durumu" merak ediyorsanız Cazbar'a gıdin. Edebiyat ödülleri • Kültür Servisi — Fransa'da edebiyat alanında verilen Femina ve Medici ödülleri dün sahiplerini buldu. Bu yılki Femina ödülü'nü Pierrette Fleutiaux 'Nous Sommes Eternels' (Biz ölümsüz) adlı kitabıyla kazamrken Medici ödülü 'Les Quartiers d'hiver' (Kış Mahalleleri) adlı kitabın yazan Jean Noel Pancrazi'ye verildi. Yabana edebiyat alanında verilen Medici ödülünu ise Portekizli yazar Vergilio Ferreira 'Le Matin Perdu' (Yitik Sabah) adlı kitabıyla kazandı. Femina ve Medici ödülleri Fransa'da edebiyat alanında verilen Goncourt, Renaudot ve Interallie ile birükte en büyük ödüller arasında yer alıyor. Mülkiye Haftası • Kültür Servisi — Üçuncu Mulkiye Haftası bugün başhyor. Hafta etkinlikleri kapsamında Ersin Alok'un fotoğraf sergisi saat 19.00'da Mülkiyeliler Lokali'nde açılacak. Yarın ise sinema TV Enstitüsü'nde Zülfü Livaneli'nin "Sis" adb filmi saat 19.00'da gösterilecek. Cemal Sureya'yı anma gecesi ise yine saat 19.00'da Mülkiyeliler Lokali'nda düzenlenecek. Ifeni devlet korosu • ANKARA (AA) — Devlet Çok Sesli Çocuk ve Gençlik Koroları kurulacağı bildirildi. Devlet Sanatçısı Prof. Hikmet Şimşek yaptığı açıklamada, Kültür Bakanlığı Guzel Sanatlar Genel Mudurluğü bünyesinde iki yeni koro oluşturulmasının kararlaştırıldığını belirtti. "Devlet Çok Sesli Gençlik Korosu" ve "Devlet Çok Sesli Çocuk korosu" adını taşıyan yeni korolar 80'er sanatçıdan oluşacak. AKJVTde 81 yapıt • Kültür Servisi — Yaşar Holding'in bir kuruluşu olan DYO'nun 24 yıldır aralıksız surdürerek geleneksel hale getirdiği Türkiye çapmdaki ödülü resim yanşmalannın 81 eserden oluşan bu yılki sonuçlan 5-15 aralık tarihlermde AKM Sergi Salonu'nda sunulacak. Bu yılki yanşmanın Ferruh Başağa başkanlığında, Avni Arbaş, Doç. Hayati Misman, Prof. Dr. Nese Erdok ve Yaşar Yeniceli'den oluşan seçici kurul, Atilla Atar'ın "Dönüşüm", Hülya Koçulu'nun "Kapılar", Elif Okur'un "Bidondan Soyuta", Sezai özdemir'in 'Tizianolu Boyaa" ve Vural Yurdakul'un "Ankara'da Zaman" adh eserlerini ödüle değer görürken Sema Boyancı, Orhan Dayal, Serap Demirağ, Ahmet Umur Deniz, Ertuğrul Ergin, Bilgi Göztepe, .Hasan Pekmezci, Cengiz Savaş, Lîhıon Ulukaya ve Burhan Yıldırım'ın eserleri de mansiyon kazandı. UGÜN • Mısır'da gezintl Firdevs Sayılan'ın 'Dialarla Mısu-'da Bir Gezinti' baslıklı saydam gösterisi saat 17.30'da Restorasyon ve Konservasyon Merkezi'nde izlenebilir. • Mario Levl Atatürk Kitaplığı'nda saat 16.00'da başlayacak okuma gününün konuğu Mario Levi. BILSAK1 TA BUGÜN 27 Kasım Salı: 19.00 Aym Kitaplan: Atilla ÖZKIRIMLI 19.00 Sanat Esennin Anlamı, Yorumu vc Dcğcrlcndirılmcsi: Nictszche Psikotcrapi Yapsaydı ?Ve Doğu Tavrıyla Karşılaştınlması ErolCOŞKUNER Ta'iChiChu'an Hareketli Meditasyon llhan GÜNGÖREN (Hcr Sa. 14.00-20.00) Cafe-Foyer-Bar (Giriş) 12.00-00.30 Rock Cafe-Bar (S.Kat) 12.00-18.00 HcavyMcüI 18.00-24.00 Rcxt Kramp'ian Nc/ı'. ü Jan Cad., Soğancı Sok CİHANGİR 143 28 '9-99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle