03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 ÇekoslovakyaYla seçimler • PRAG (AA) — Çekoslovakya'da 1938 yılından beri ilk kez yapılan serbest yere] secimlerde iktidarda bulunan Sivil Fonım'un Çek bölgelerinde önde gittiği büdirildi. Seçim bürolannda yapılan arastırmalara göre Sivil Forum'un oy oranı yüzde 35.4 olarak gerçekleşti. Slovakya Cumhuriyeti'nde ise Hıristiyan demokıatlann yilzde 27.4 oranında oy alarak önde gittikleri belirtildi. Kampuçya-Çin anlaşması • PARİS (AA) — BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi Kampuçya'daki 12 yıllık iç savaşa son verecek nihai karar tasansı üzerinde anlaşmaya vardı. tngiltere, Çin, Fransa, SSCB ve ABD'nin üst düzey yetkilileri, BM desteğindeki 12 sayfalık karar tasansını onayladılar. Beş daimi üye tarafından kabul edilen karar tasansı Kampuçya'da serbest seçimler yapılana kadarki süreçte ülke yönetimini BM Banş Gücü ve yetkililerinin üstlenmelerini öngörüyor. Israil'de yeni atama • KUDÜS (AA) — Israil'de, General Ehud Barak'ın Genelkıırmay BaşkanlığYna atanması kararlaştınldı. Bakanlar Konseyi'nin dünkü toplantısında alınan karara göre 48 yaşındaki Barak, Genelkurmay Başkanı General Don Shamron'un görevinin 1 Nisan 1991'de dolmasından sonra yeni görevine başlayacak. Israil askeri gizli haber alma teşkilatının eski yöneticilerinden olan Barak, uzun yıllar Israil ordusu içinde adından en çok söz ettiren 'parlak subaylar' arasında yer aldı. öte yandan Ahmed Cibril liderliğindeki Filistin Halk Kurtuluş Cephesi genel komutanlık üyesi dört kişinin kaybolduğu büdirildi. Mandela'nın çagrısı • TEMBISA (AA) — Güney Afrika'da ırk aynmına karşı mücadelenin efsanevi lideri Nelson Mandela, ülkede siyahlann kurduğu değişik gruplann birleşmesinin artık "hayati önem taşıdığını" bildirdi. Johannesburg yalunlarında siyahlara aynlmış yerleşim merkezlerinden Tembisa'da bir toplantıda konuşan Afrika Ulusal Kongresi (ANC) Başkan Yardımcısı Mandela, birleşmenin gerekliliği konusunda hem ANC'nin hem de diğer hareketlerin bilinçlendiğini söyledi. \yayeti SSCB'ye or • TAHRAN (AA) — İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti'nin gelecek hafta içinde Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin davetlisi olarak Moskova'ya gideceği bildirdi. İran baber ajansı IRNA'nın haberine. göre Velayeti ve Şevardnadze, Körfez krizi, ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve Afganisran konularını görüşecekler. İki Dışişleri Bakanı aynca Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un yakın bir gelecekte gerçekleşmesi beklenen İran ziyareti konusunu ele alacaklar. îngiltere'de liderlik seçimi bugün, hiçbir adayın gereken oy çoğunluğunu sağlaması beklenmiyor Çetîn liderlik mücadelesiEski Savunma Bakanı Michael Heseltine, Dışişleri Bakanı Douglas Hurd ve Maliye Bakanı John Major'un katılacağı oylamada, parti lideri ve başbakan olmak için salt çoğunluk olan 187 oy yeterli. EPtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Iktidardaki Muhafaza- kâr Parti'nin yeni lideri ve yeni başba- kan için bugün oylama yapılıyor. Ancak liderlik yanşına katılan üç adaydan hiç- birinin bugün gerekli çoğunluğu alama- yacağı sanılıyor. Parti, 15 yıl süreyle Margaret Thatcher'a sadakat gösterdik- ten sonra onun mirasını yüklenecek bir aday ile bu mirası 1990'larda daha fark- lı bir şekle dönüştürerek yeni dönemin koşullanna daha iyi uyduracak diğer bir aday arasında seçim yapmak zorunda. Bugünkü oylamada sonuç alınmazsa ûçüncü sıraya düşen adayın oylan ilk iki- si arasında paylaştmlacak ve perşembe gunü üçüncü ve son oylama iki aday ara- sında yapılacak. Lider seçilmek için salt çoğunluk olan 187 oy yetiyor. Seçim için milletvekilleri oylannı kul- lanırken halen başbakanlık görevini sür- düren Thatcher, bugün Avam Kamara- sı'nda her salı ve perşembe günleri baş- bakanların sözlü olarak yanıtlamalan gereken "Başbakan'a Soruhır" oturumu- na katılacak. Liderin seçilememesi du- rumunda Thatcher'ın üçüncü turun ya- pılacağı perşembe günkü oturuma da ka- tılması bekleniyor. Başbakanlık konutu- nu bosaltmaya baslayan Thatcber, Lond- ra'nın seçkin banh'yösü "Dulwkh"te 2.5 milyar lira değerindeki evine taşınmaya hazırlanıyor. Liderlik yanşında iki aday eski Savun- ma Bakanı Mjehael Heseltine, halen Ma- liye Bakanı olan John Major, kamuoyu yoklamalannda çekişiyor. Diğer aday Dışişleri Bakanı Douglas Hurd ise "kerhen" katıldığı yarışta üçüncü sıra- da. Parti için en aynntılı programı öne- ren Heseltine seçildiği takdirde Thatcher milletvekilliğinden de istifa edeceğini söyledi. Major ise "sınıf bilind"nın en gelişkin olduğu ülkelerden biri olan În- giltere'de "sınıfsız" bir toplum istediği- ni söyledi. Neredeyse eğilimsiz ve "h«- yat üniversitesi" mezunu olarak Maliye BakanlığYna yükselen 47 yaşındaki Ma- jor,genç seçmene seslenebilecekbir aday. Thatcher, oyunu kendisine vereceğini açıkladı. Hurd ise Thatcher döneminin savunucusu ve lider seçilse dahi 1.5 yıl içinde yapılması gereken genel seçimde partiyi 4. kez iktidara getirebilecek ni- telikte göriilmüyor. Ingiltere'nin'Avrupa ile bütünleşmesini isteven kesim ile bü- yük sermaye Heseltine'dan yana. Mesa- jını hafta sonunda ardı ardına yayımla- nan televizyon mülakatlannda en başa- nyla veren aday da oydu. Kamuoyu yok- lamalan, Thatcher'dan yüz çeviren taraf- tarların Heseltine'ın aday olarak ortaya çıkmasıyla partinin yeniden yanında yer aldıklannı gösteriyor. Buna dikkat çeken Heseltine, "Partimle Üşçi Partisi arasın- daki raesafeyi bir haftada açtım" dedi. Basın dün de adayları geniş biçimde ele aldı. "Guardian", John Major'ın son anda hamle yapacağıru düşünerek "Ma- jor darbeye hazırlanıyor" derken, "Da- ily Express" yine Major için "Neredey- se kazandı" diye başlık attı ve "Toplum- da dikey hareketlilik olabikceğmi en gü- zel gösteren örnek bu" dedi. Thatcher yanlısı "Sun" gazetesi ise "Ayncalıklı ve önemli insanlarla önemli ilişkiler içinde olmadan da ortaokul mezunu birinin başbakan seçilebilmesi. Thatcher döne- minin herkese fırsat eşitliği sağlamasıy- la mdmkun olacaktır" dedi. Benzer bir görüşü "Daily Mail" öne sürdü ve Ma- jor'ı, "Ferahlaücı bir yeni hava getirdi ve kibirti de degil" diye övdü. "Financial Times", liderlik yanşının üçüncü tura ka- lacağını bekliyor, ama "Son dakikada Major kazanabiiir" tahminini yapıyor. "Independent", Major ve Hurd'ın birlik olup Heseltine'ın "daha müdahaleci" ekonomi siyasetini eleştirdiklerini yazı- yor ve "Thatcher öncesinde İngiliere'nin başına ne dert geldiyse bu müdahaleci- likten geldi göruşünü işltyorlar" diyor. Muhafazakâr Parti'nin durmuş-oturmuş kesiminin görüşlerini yansıtan "Daily Telegraph" ise Hurd'ı, "Parti ve ülke için en uygunu, giiven verici ve kendine gü- venen bu liderin elinde olmaktır" diye selamlıyor. SOVYETLER BÎRLIĞÎ Yeni Halk TemsJldtofi Kııynl En üst yasama oraanı 1989un nisan ayında halk tarafından seçıldi Vteni Birlik Anlaşması'nın imzalanmasından sonra feshedilebılir f Seçer Seçer Yüu*k Stvytt Konore'nin iç meclisi. Kongre tarafından seçılir. Yeni Birtik Anlasması ndan sonra en üst yasama organı rtatine gelecek. *Yenı oıuşturulan veya bûyûk değışıkliğe uğrayan organlar. • Tûrkmenıstan Daşkanı. halk tarafından dojgıdan seçildt. Sovytt BaştoM Karamame yayınlama yetkısine satıip en üst düzeyde yünjtme organı, hem yasama hem yünitme erkini elinde bulundurur. Birtik Anlaşması'ndao sonra halk oyuyla seçilecek. Saşfcaa Y ı ı d M a t i * Başkanla birtikte, halk oyuyla seçilecek. Onaytar Atar Cnmhurtyttteriıı başkaıtlan Mart-Ekım 1990 tahhleri arasında cumhunyet halkları tarafından seçıtdıler Cumhunyeöerin, özerk cumhuriyetJerin ve diğer bölgelerin ust yasama organları i r*lerny«ı K»weyl*En üst karar organ olacak ve merkezle cumhuriyefJer arasındakı politıkaların koordinasyonunu sağlayacak Ûyelen: Sovyet Başkanı. katılmak ısteyen cumhunyet başkanları ve diğerferi, İki ayda bir toplanacak. Atar Seçer «•••••nynnnn T U K M I I y o i ı Cumhunyet kongreiennın ıç meclıslen Conkurtyetier a n » K»wrt«*Federasyon Konseyi'nin çalışma grubu Federasyon Konseyı tarafından atanır. Konsey'tn danışmanlan ve bürokraflan olarak gorev yapacak uzmanlardan oluşur. Kanfej*Bakanlar Konseyi'nin yerini alarak rtükûmetın başJıca organı ve bürokrasinin başı olacak. Uyeler, Başkan (veya cumhuriyeöer) taraftndan, çeşrtli partilerin üyeten arasından atartacak. K—nyr*Yasalann uygutanmasından ve dûzenin sagianmasından sorumiu olacak. Ûyeteii. Bakanlar Kurulu üyelerinın arasından seçilecek. * TamlciM*Merkezi hûkümetin poliBkalannın uyum içinde yûrümesinden sorumiu. ±«apor verif Berlin yardıma koşuyorAlmanya, SSCB'ye dev bir yardım seferberliği başlatıyor. Sovyetler'e bir "hava koridoru" kurularak gıda ve yakacak yardımı yapılacak. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN — Almanya'da Sovyetler Bir- liği için dev bir seferberlik kampanyası açıl- db. Başbakan Helmut Kohl tarafından biz- zat başlatılan kampanya çerçevesinde önü- müzdeki haftalarda SSCB'ye bir "hava koridoru" kurularak gıda, yiyecek ve ya- kacak yardımı yapılacak. Alman halkı, açı- lan çeşitli banka hesap numaralanna para yatırmaya çağnldı. Kampanyaya televizyon ve basın kuruluşlan da katılıyor. Başbakan Helmut Kohl, SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'u Bonn'da ağırladıktan iki hafta sonra Sovyetler'e yardım kampan- yası başlattı. öniimüzdeki günlerde televiz- PöLONYA yondan halka hitap edecek olan Kohl, kam panyanın himayesini üzerine aldı. Kohl, dün Bonn'daki başbakanlık konutunda Al- man ekonomisinin önde gelenleriyle görü- şerek sanayicileri "Sovyetler'e acil yardıma" çağırdı. Alman yardımının sevkiyatında, ordu- nun ve Almanya'da ustlenmiş bulunan Amerikan kuvvetlerinin nakliyat araçlan kullamlacak. Süt tozu, un, tereyağı şeker gibi temel gıda maddelerine öncelik verili- yor. Sovyetler'e kurulacak yardım hattına, Batı Berlin'in 1948'de Sovyet ablukasında kaldığı doneme atfen "hava koridoru" adı verildi. 1948'deki abluka sırasında Ameri- kan uçakları Batı Berlin'e gıda ve yakacak sevkiyatı yapmıştı. Kampanyaya Kızıl Haç gibi çeşitli orga- nizasyonlar banka hesap numaralan aça- rak katıldı. Gorbaçov'a "Alman birliğini gerçekleştiren biiyiik devlet adamı" olarak bakan Alman ha'kı, Sovyetler'e yardımı gönülden destekliyor. Bankalarda yakında milyoniarca mark para toplanacağı tahmin ediliyor. öte yandan Alman televizyonu ikinci ka- nalı ZDF, yarın "Stern" dergisiyle ve "CARE" adlı yardım kuruluşuyla ortak- laşa bir kampanyaya girişiyor. Alman yardımı ilk planda İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlardan çok zarar gö- ren bölgelere sevk edilecek. Moskova'da açlık tehlikesi Öte yandan Moskova Belediye Başkanı Yardımcısı Sergei Stankeyeviç, kentte bu kış açlık başgöstermemesi için yabancı ül- kelerden gıda ithalatını arttırmak zorunda olduklarını söyledi. Stankeyeviç, dün sabah çok erken bir sa- atte düzenlediği basın toplantısında, gele- cek kış kentin, özellikle süt tüketimi açısın- dan büyük bir darboğazla karşı karşıya bu- lunduğunu belirtti. Mazowiecki istifa ettiPazar günkü cumhurbaşkanlığı seçiminde Walesa ve diğer aday Tyminski'nin ardından %16.4 oy alabilen Mazovviecki, istifasını açıkladı. Dış Haberier Servisi — Po- lonya Baş bakanı Tadeusz Mazo- wiecki, devlet başkanlığı seçûn- lerinin ilk turunda üçüncü sıra- ya düşmesinden sonra, Dayanış- ma liderliğindeki hükümetinin istifasını sunduğunu söyledi. Mazovviecki, dün Polonya tele- vizyonunda yaptığı açıklamada, "Halk bir seçim yaptı ve ben de bundan bir sonuç çıkardım. Hü- kümetimin istifasını sunmaya karar verdim" dedi. Hükumetin geçici olarak görevde kalacağı- ,na işaret eden Mazovviecki, "Devlet başkanı yeni hükümet tayin edinceye kadar, hüküme- tim, anayasal görevlerini yerine getinneye devam edecektir. An- Seçiminbüyük sürpriziÜç pasaportlu 42 yaşındaki işadamı Tyminski, Polonya Devlet Başkanlığı seçi- minic ilk turundaki çı- kışı ile dikkatleri bir anda üzerinde topladı. Tyminski, 21 yıl aradan sonra geldiği Polonya- da, Başbakan Tadeusz Mazowiecki'den daha fazla oy alarak Daya- nışma Sendikası lideri Lech VValesa ile ikinci tura katılmaya hak kazandı. Tyminski, 21 yaşında gittiği Kanada'da da kapitalizmin "serbesf rekabet" ilkesinden iyi yararlanmasını bildi. Kanada vatandaşı oldu. Bu aradaevlendi. Karısının Perulu olması ne- deniyle bu ülkenin de vatandaşlığına geçti. Ka- nada'da bilgisayar işiyle uğraştı. Peru'da bir televizyon kanalı kurdu. Finans kapital gücü- nü arttırmak için cabalarını yoğunlaştırdı. Ka- nada Özgürlükçu Partisi'nin (LP) Genel Baş- kanı oldu. Polonya'da devlet başkanlığı seçimi yapıla- cağının açıklanmasından sonra, 21 yıldır uğ- ramadığı "ilk ülkesi"ne geri döndü. Batılı an- lamda bir seçim kampanyası yürütmek için kolları sıvadı. Bastırdığı broşürlerde, kapita- lizmin "erdemleri"nden bahsetti, kendisini "kapitalizm mucizesinin yaşayan bir örnegi" olarak nitelendirdi. Kampanyasını, "Polonya'yı bir ay içinde diizlüğe çıkartınm" sloganı uzerine inşa etti. Tyminski, seçimin ilk turundan sonra "tkin- ci turu ben kazanacagım" dedi. Polonya'da şimdi herkes devlet başkanlığı seçiminin ikinci turunda, VValesa ile Tymins- ki arasındaki yarışın sonucunu merakla bek- liyor. Polonya politikasına renkli bir hava ge- tirmesine, ilk turda Mazovviecki gibi bir adın önunde ipi göğüslemesine karşın Tyminski1 ye Walesa önünde pek sans tanınmıyor. cak hükümetim, yeni kuruiacak hükumetin, elini baglayacak ka- rarlar almayacaktır" diye konuştu. Televizyonda yayımlanan yo- rumda, Devîet Başkanı Wojci- ech Jamzelski'nin 3 hafta kadar daha görevinde kalacağı belirti- lerek, Jaruzelski'nin bu süre içinde yeni hukümeti atayabile- ceği kaydedı'Jdi. Do- ğu Avrupa ülkelerinin ilk komü- nist olmayan başbakanı olan Mazovviecki, bu göreve ağustos 1989 tarihinde başlamıştı. Polonya'da pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin herkesi şaşırtan en büyük sürp- rizi kısa süre öncesine kadar kimsenin adını duymadığı işa- damı SUnisfarv Tyminski'nin, Başbakan TMICUSZ Mazowiec- Id'yi geride bırakarak ikinci tur- da Lech VValesa ile mücadele et- me hakkını elde etmesi oldu. Ulusal seçim komisyonunun verdiği kısmi resmi sonuçlara göre pazar günkü ilk turda VVa- lesa oylann yüzde 40.41'ini al- mayı başanrken, Tyminski yüz- de 23.5, Başbakan Tadeusz Ma- zovviecki de yüzde 16.4 oranın- da oy topladı. Polonya radyosu- nun haberine göre bu sonuçlar 49 ilin 40'ından gelen verilere göre elde edildi. Seçime katılma oranı da yüz- de 60.8 oldu. Muhafazakâr Parti 7grııba bolunmüş durumda LONDRA (Cumhunyet) — Muhafazakâr Parti kendi içinde birçok gruba bölünmüş durumda. • Bruges Gnıbu — Thatcher'ın 1988'de Belçika'da Bruges kentinde "Avrupa Koleji"nde. AT'ye savaş bayrağını actığı konuşmasından esinlenen grup. • Bow Gnıbu — Partinin öteden beri en muhafazakâı görüşlü üyelerinin katıldığı bir tür "beyin takımı." • Reform Gnıbu — Thatcher karşıtı üyelerin toplandığı grup olup, hükümetin sosyal siyasetini eleştirmesi ile tanmmıştır. • 92 Grubu — Partinüı sağ kanadını temsil eden ve Thatcher'a sadık grup, adını Londra'da bir adresten alıyor. • Geriye Dönüş Yok Gnıbu Thatcher tarafından 1974'te kurulan "Siyaset Araştırmalan Merkezi" (CPS) yöneticilerinin de katılımıyla bir forum oluşturan en etkili beyin takımı. • Mavi Boncuk Gnıba — 1979'da Thatcher Ue birlikte iktidara gelerek hükümette hızla görev alan ayncalıklı üyelerin grubu • 1922 Komitesi — Resmi niteliği vardır ve partinin, "sıradan nefer" milletvekillerini temsil eder. ERMENÎSTAN Türkiye'ye îşbirliği çağrısı Dış Haberier Servisi — Er- menistan Devlet Başkanı Ne- vfan Perpetrosyan, ülkesinin, birliğini korumak için başta Türkiye olmak üzere komşu ülkelerle işbirliğini geliştirmek zorunda olduğunu söyledi. Perpetrosyan, lideri olduğu Ermeni Ulusal Hareketi'nin Erivan'da başlayan kongresin- de bir konuşma yaptı. AA'nın haberine Perpetrosyan şimdi- ye kadar sorunlanyla ilgiü ola- rak Sovyetler'in ve Batı Avru- pa ülkelerinin desteğine gii- vendiklerini, ancak bu yakla- şımın yararb olmadığını bildir- di. DUNY4DA BUGIJN ALİSİRMEN AGİK'in Anlamı ne? Fotoğrafı hiç gitmiyor gözümün önünden. Turgut Bey ile Yıldırım Bey, Elysee Sarayı'nda oturmuşlar masanın başına AGİK'e imza atmak üzere bekliyorlar. Yıldırım Bey, devlet adamlanyla bir arada olmaktan hoşnut birazdan belgeyi im- zalayacak. Türkiye'nin sokaklarında ise polislerin düdük sesleri: 'Düüüütt!" Savaşa hayır', dtyenler, 'açız', diye inleyenler atılıyorlar içeri. İstanbul'un orta yeri sinema semtinde, düdük sesleri: 'Düüüttt!" Bu kez kadınlar protesto ediyorlar Cemil Çiçek'i. Haydi bakalım toparlayıp onları da atıyorlar içeri. Herhalde birkaç saat içeride kalmak akıllarını başlanna ge- tirir diye düşünmüş olmalılar. Yıldırım Bey ile Turgut Bey Paris'te masa başında. Türkiye'de hapishanelerde, insanca davranış isteyen mah- kûmlar ölüm orucunda. Türkıye'deki hapishanelerin durumu, ülkenin Adalet Baka- nı'nı rahatsız etmiyor. Türkiye'deki mahkûmlar, Uluslararası Af Örgütü'ne tasa ol- muş onlann yaptığı film Amerikan televıyonlannda oynuyor. Turgut Bey ile Yıldınm Bey fotoğrafta masanın başında otur- muşlar AGİK'i ımzalayacaklar. Peki acaba hiç düşündüler mi, Turgut Bey ile Yıldırım Bey, "AGİK'in anlamı acaba nedir?" diye. AGİK en hafif deyimiyle ceberrut devtetin ortadan kalkması, insan hakları ve özgürlükler konusunda tüm Avrupa'da artık bir ortak kavrama varılması anlamını taşıyor. AGİK'İ imzala- yanlar, Ben temsil ettiğim devlet namına insan haklan ko- nusunda yükümlülük altına giriyorum. Artık bundan böyle, insanlarımıza baskı ve işkence uygulayıp sonra da dışarıdan gelen uyarılara 'benim içişlerime karışma' demek hakkını da yitiriyorum" demiş oluyorlar. Avrupa, bu anlaşma ile bir anlamda tarihin en büyük dö- nüm noktalarından birini yaşıyor. Ta Fransız Devrimi'nden bu yana sürüp gelen savaşımda çok önemli bir adım atılıyor. Bu anlaşmanın yanı sıra Avrupa'yı bir savaşın odağı olmaktan çıkaracak silah indirimi anlasması imzalanıyor. Turgut Bey ile Yıldırım Bey oturmuşlar masanın başına bu anlaşmaları imzalıyorlar. Turgut Bey ile Yıldırım Bey'in ülkelerinde, insanlara baskı yapılıyor, insanların temel özgüriükleri çiğneniyor. Turgut Bey ile Yıldırım Bey'in ülkelerinde 'açız' diyenler, içeri atılıyor, 18 yaşından küçük çocuklar, siyasal tutuklu olarak yaşıyorlar ve yabancı kameralar, unutulmuş mahkûmların öyküsünü dün- yanın dört bir yanına yayacak filmleri çekiyorlar. Turgut Bey ile Yıldırım Bey'in ülkelerinde, egemenleri ol- dukları ceberrut sistem kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Düşündüğünü soyleyen içeri atılıyor, savaşa karşı çıkan hapse tıkılıyor. Ama Turgut Bey ile Yıldırım Bey'in simgeledikleri düzen, ceberrut-cart curt diyalektiğinin sonucu olarak yağmaya, ta- lana karşı çıkamıyor. Yıldınm Bey ile Turgut Bey'in ülkelerindeki düzen ceberrut- cart curt sarmalına öylesine girmiş ki çağdaş dünyada ser- best olan her şey orada yasak oluyor, çağdaş dünyada ya- sak olan her şey ise orada serbest. Yıldırım Bey ile Turgut Bey'in ülkesinde, herkes herkesin arsası üzerine ev yapabiliyor, herkes arabasını istediği yere park edebiliyor, vergi vermeyen vermeyebiliyor, devlet bütçesi çeşitli yollarla yasamanın denetimi dışına çıkarılabiliyor, ço- ğunluğun desteğıni yitirip iyice azınlık durumuna düşmüş olanlar iktidar basamaklarını tırmanabiliyorlar. Ama düşün- ceyi söylemek ve yazmak yasaktır onlann ülkesinde. Onla- • rın ülkesinde, açız diyenin ocağını söndürürler. Gözümün önünden görüntüleri hiç gitmiyor Turgut Bey ile Yıldınm Bey'in, Elysee Sarayı'nda oturmuşlar, AGIK'r imzalı- yorlar. Kulaklarımızda ise keskin düdük sesleri: 'Düüüttt!..." SüRİYE Şanrdan Ruın yönetimine destek Suriye Meclis Başkanı Kaddura, "Kıbns sorunu da Kuveyt gibi bir işgal ve istila sorunudur" dedi. LEFKOŞA (AA) — Suriye Meclis Başkanı Abdül Kaddu- ra, Kıbns sorununun da bir "işgal sorunu" olduğunu iddia ederek bu konudaki BM karar- lannın Kıbns'ta da uygulanma- sı gerektiğini öne sürdü. Suriye Parlamentosu'nun konuğu olarak bu ülkeyi âya- ret etmekte olan Rum Meclis Başkanı Vassos LJssarides baş- kanlığındaki Rum parlamento heyeti, Şam'da temaslar yapı- yor. Suriye Başbakanı Mahmut E3 Zubi ve Parlamento Başka- nı Abdül Kaddura ile görüşme- ler yapan Rum heyeti, Kıbns konusunda ev sahiplerinden aradığı desteği buldu. Rum Meclis Başkanı Vassos Lissarides, Kaddura ile yaptı- ğı görüşmede, "Kıbns'ta işgal altında buiunan topraklannı unnUunadıklanm" belirterek Kuveyt ile Kıbns arasında pa- ralellik kuran Rum göruşünü yineledi. Kaddura, yaptığı cevabi ko- nuşznada şunlan söyledi: "Birieşmiş MiHetier kararim- nnın yalnız Kuveyt'te defil, fa- kat aynı zamanda Kıbns'ta ve Filistin'de de uygulanması ge- rektiği görüşiiDe kablıyonım. Birieşmiş Milletler kararian, her zaman ve her yerde uygu- lanmalıdır. Kıbns sonuD da bir istila ve işgal soruMdur ve bu sorun Birieşmiş Milletler B- keteri çerçevesinde çözömlen- mdidir." Ledskyyine geliyor ANKARA (Cumhunyet Bü- rosn) — ABD'nin Kıbns özel Temsilcisi Nelson Ledsky, kısa bir aradan sonra tekrar Anka- ra'ya gelecek. Ledsky'nin ziya- reti, BM Genel Sekreteri Perez de Cnellar'ın AGİK zirvesinde "bolgesel sonm" olarak bir tek Kıbns'tan söz etmesinden ve ABD Başkanı George Bıuh'un da Kıbns'ta bir çözüm için "katalizör" (hızlandıncı) roltt oynamak istediklerini acıkla- masından sonra gerçekleşecek olması açısından dikkat çeki- yor. Ankara'daki yetkili çevreler, ABD'nin Kıbns konusunda Türkiye üzerinde bir baskı uy- gulamadığını ısrarla bildiriyor- lar. AN ARCHITECTURE THAT SEEKS ITS FUNCTION IN THE AESTHETICAL DEFINITION OF MAN ZEKİ SAYAR VE MİMARLIK MİRASININ KORUNMASI RAGIP BULUÇ MIMARISI BEŞİKTAŞ KENTSEL TASARIMI PEABODY MUZİK ENSTİTÜSÜ BİR MAĞAZA CASSİNA SONBAHAR ŞOVU HOILEIN FlÜGEl BİLGİSAYAR DESTEKU MİMARITASARIM VE W0RKSTATI0N KULLANIM! SERAMİK HEYKELLER SU BAHÇELERI "MARSİLYA NIN DEDESİ FOÇA" SON MOBİLYA ORNEKLERİ MALZEMELER HABERLER Y E N İ A D R E S İ M İ Z i: TAMKIM VAriNCIUK LTD $11 HOvı^endeCod No Tel t<S08! 3216l6735fox 1«1 58 37 G«l <«)IİH Hu,Hold,ngAS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle