08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 21 KASIM 1990 Polonyalı seçmenler 4 gün sonrayapılacak seçimlerde zor bir ikilemle karşı karşıya: Walesa mı, Mazowiecki mi?Doğu Avrupa Ne Durumda? 2 5 kasımda yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Polonya halkı ve dünya kamuoyu, Dayanışma Sendikası'nm iki lideri arasındaki acımasız saldırılara tanık oluyor. Seçmen sandık başında oyunu kullanırken, şimdiye dek yürekten desteklediği Dayanışma'nın da bölünmesini resmen tescil etmiş, tercihini iki 'sevgiliden' biri lehine yapmış olacak. WALESA NEDİYOR? Dış Haberier Servisi — Polonya'da 25 kasımda yapılacak cumhurbaşkan- lığı seçimJerinin özel bir anlamı var. Se- çim tnücadelesi ilk kez eski rejimin ka- hntılan Ue köhneleşmiş bir sistemi de- ğiştirmek isteyen muhalefet arasında geçmeyecek. Aksine, dünya, halen es- ki rejimi yıkan Dayanışma'nın Başba- kanı Tadeusz Mazowiecki ile Lech VVa- lesa tarafından temsii edilen kanatları- nın birbirine acımasızca saldınlanna ta- nık oluyor. Seçim bu bakımdan Polon- ya halkı için herhalde zor bir tercihi içe- recek. Seçmen sandık başında oyunu kullanırken şimdiye dek yürekten des- teklediği Dayanışma'nın da bölünme- sini resmen tescil etmiş, tercihini iki "sevgiliden" biri ne yapmış olacak. "Newsweek" dergisi Dayaruşma'da- ki bölünme ve Başbakan Tadeusz Ma- zowiecki ile Lech VValesa arasındaki ki- şisel çekişmenin Polonya toplumunda yol açtığı huzursuzluğun giderek arttı- ğını bildiriyor. Dayanışma içinde halen iki siyasal grup var: VValesa yanlısı "Merkez İttifakı" ve Mazowiecki yan- lısı "Demokratik Eylem İçin Sivîl Ha- reket". VValesa 25 kasım seçimlerinde artık eskisi gibi oyların yüzde 80'ini alacağı- nı iddia etmiyor. Ancak önemsiz dört adayın daha katıldığı seçimin ilk turun- da zafer için yeterli olan yüzde 50 oyu rahatlıkla sağlayacağını öne sürüyor. Mazowiecki yandaşlan Walesa'nın gözünu iktidar hırsı bürüdüğünü, se- çimleri kazandığı takdirde diktatörlük kuracağını, Mazowiecki'nin uygula- makta olduğu ekonomik ve siyasal re- formların olumsuz yönde etkileneceği- ni öne sürüyorlar. Mazovriecki yanlılan ayrıca VValesa'yı popülist bir tutumla halka yerine getiremeyeceği vaatlerde bulunmakla da suçluyorlar. VValesa'ya yöneltilen en sert suçlamalardan biri de Dayanışma liderinin antisemitizmi ve eski komünistlere karşı intikam duygu- larını kışkırtması. VValesa kampı VValesa yanlılan ise bu suçlamalan "gerçeklere dayanmayan karalama kampanyası" olarak niteliyorlar. Wa- lesa'nın yardımcılarından Andrzej Mi- cewski şöyle diyor: "VValesa efsanesi- ni yaratan insanlar şiradi onu yerin di- bine batırmaya çalışıyorlar. Bu Polon- ya için çok kötii bir şey." - VValesa yanhları, Mazowiecki'nin ic- raatını da sert biçimde eleştiriyorlar. Lech VValesa, Mazowiecki'yi "geçki bir lider" olarak başbakanlığa önerdiğini belirterek şöyle diyor: "Mazowiecki, temkinli ve yavaştır. O kritik dönemde böyle bir başbakana ihtiyacımız vardı. Ama artık Komiınist Parti devrildi. Şimdi hızlı ve kararlı bir lidere ihtiyacı var Polonya'nın. VValesa yanlılan eko- nomik ve siyasal reformlann hızlandı- nlmasını ve parlamento seçimlerinin öne alınmasını istiyorlar. Bilindiği gibi geçen yıl yapılan parlamento seçimle- rinde, mecliste koltuklann yüzde 65'i Komünist Parti'ye aynlmış, senatoda ise Dayanışma 100 koltuktan 99'unu al- mıştı. VValesa, hemen yftıi seçimlerle, meclisteki anormal durumun düzeltil- mesini istiyor. Mazowiecki, ekonomik reformlann aksamaması için yeni par- laniento seçimlerinin gelecek yıla bıra- kılması gerektiğini savunuyor. VValesa kampı ayrıca, siyasal ve eko- nomik reformlann da hızlandırılması- nı istiyor. Ülke halen piyasa ekonomi- sine geçmenin bedelini ağır biçimde ödüyor. Halkın aüm gücünde yüzde 30 azalma var. tşsizlik oranı ise yüzde 7.5. VValesa, reformlar hızlandırılmadığı takdirde, bu sıkıntılı dönemin uzayaca- ğını ve sosyal patlamaların meydana ge- leceğini öne sürüyor. Nitekün iki hafta önce kömür işçileri, iki saatlik uyan grevi yaptılar. Mazowiecki yandaşlan, bu grevin VValesa tarafından kışkırtıl- dığını öne sürüyorlar. Kıskançlık mı? Siyasal gözlemcilere göre ise VValesa - Mazowiecki çekişmesinin önemli ne- denlerinden biri, VValesa tarafından başbakanlığa getirilen Mazowiecki'nin tarimin edilenden çok daha güçlü bir ki- şiliğe sahip olduğunu göstermesi ve ba- ğımsız yola yönelmesi. VValesa, kendi adamı tarafından geri plana itilmeyi içi- ne sindiremiyor. Mazowiecki, icraatının başanlı oldu- ğunu öne sürüyor. Gerçekten hiper enf- lasyon durdurulmuş, bir zamanlar raf- ları bomboş olan dükkânJarda mal bu- lunuyor; Batı'ya ihracat da büyük oran- da artmış durumda. Ancak işsizlik ve dış borç sorunJarı tüm ağırlıklan ile sahnede. Ne var ki VValesa, bu gelişmeleri ye- terli bulmuyor. özellikle komünistlerin yönetim mekanizmasından temizlenme- diğinden yakınıyor. VValesa ve Mazowiecki kamplan ara- sındaki en sert tartışma ise antisemitizm konusunda. VValesa yazın başlannda verdiği bir demecte Polonyalılann "kö- kenlerini bildirmelerini" istemişti. Bu açıklama derhal ateşli tartışmalara yol açtı. Yahudi kökenli Adam Micbnic (Gazeta gazetesinin yönetmeni) yaptı- ğı açıklamada "VValesa benim çocuğu- mun vaftiz babalığını yaparken köke- nimi sormanuştı" dedi. VValesa ise arl- tisemitizmle bir ilgisi olmadığını, aksi- ne herkesin açıkça, korkmadan köken- lerini söyleyecegi açık bir toplumda, an- tisemitizmin de anlamı kalmayacağını belirtti. Gözlemciler VValesa'nın antise- mitik (Yahudi düşmanı) olmadığını be- lirtiyorlar. Ancak açıklamasının "bir gaf' olduğu konusunda da görüş bir- liği var. Yaru: Arnavatlak MAZOMECKINE D/YORl Ben yenilirsem o dayenilirDış Haberier Servisi — Newsweek dergisinden Na- gorski, Dayanışma'nın merke- zinde Lech VValesa ile göruştü. — Mazovviecki'nin yandaş- lan sizin politikalannızın ka- osa yol açacağını ve sizin dik- tatörluge eğib'mli olduğunuzu söyliiyor. VVALESA — Değişik sorun- lan nasıl çözdük? Bir süre ön- ce Mlawa ve Slupsk'taki grev- leri sona erdirdim ve bunu ba- nş içinde yaptım. Büyük bir demokrat olduğunu söyleyen Mazowiecki ise grevcileri Ta- nm Bakanlığı'ndan polis zo- ruyla dışan attı. Ben kimin haklı olduğunu söylemiyorum. Ben yöntemi ve tehlikeyi not ediyorum. Eğer bugün zayıf bir Mazowiecki onları dışan atabiliyorsa, guçlü olunca ne yapacak, daha fazla kuvvet kullanacak. Ben hiçbir zaman kuvvete basvurmadım, yolum tartışmadan geçer. — Muhalifleriniz demokrasiyi anlamadığınızı söy- lüyoriar. VVALESA — "Seçim yapın, bırakın insanlann söz hakkı olsun" dediğim zaman onlar "bekle" diyorlar. Kim daha demokrat? Onlar buna diktatörlük diyor- lar, çünkü hakhyım. Bu haklı olmanın dikîatörlüğü. Onlar "her zaman haklı olduğuna inanacak ve gele- eekte tehlikeli olacak" diyorlar. Bunu bir fikir ola- rak kabul ediyorum. Fakat Polonya'da çoğulculuk yerleşince, her istediğimi yapamayacagım. Kurmaya çalıştığım ortam benim ileride tehlikeli olmamı da en- gelleyecek. — Kişilerin orijinlerini açıklamalan gerektiği ko- VVALESA — Eğer kaybedersem. durun kötii bir gidiş alacaktır. Bugün yaşadıklanmız Mç ka- lacaktır. Tehlikeli grevler yaşanacaktır. nusundaki açıklamalannız, anti-semitizm suçlamalanna yol açtı. WALESA — Yapıların ve düzenlemelerin gizliliği, açık- hğın olmaması şüpheyi besler. Kimi zaman antisemitik kimi zaman milliyetçilik kuşkulan- nız olabilir. Ben de "Açık ola- lım bu,antisemitizmi ortadan kaldınr" dedim. Polonyalı ol- maktan utanç duymuyorum. Eğer Yahudi olsaydım bundan da utanç duymazdım. Bu mantık yüzünden antisemitik olarak tanımlanıyorum. — Eger kaybederseniz ne olacak? VVALESA — Polonya'da durum kötü bir gidiş alacak- tır. Bugün yaşadıklarımız hiç kalacaktır. Tehlikeli ayaklan- malar, grevler,-eğer hızlı bir özelleştirme olmazsa- yaşana- caktır. — Ya sizin rolünüz? VVALESA — Eğer kaybedersem, çekilirim (Daya- nışma'nın başkanı olarak) Sonra kavga başlayacak. Sendika, Mazowiecki'yi veya diğer bir hükümeti da- ha fazla destekleyemez. Ben doğru ve çoğulcu istek- lere uymak zorundayım. Yani kaybetsem de kazan- saro da bu görevi bırakmaüyım. Hükümet Mazowi- ecki başkan olduğu için beni halkı kışkırtmakla suç- layacak, fakat bu doğru olmayacak. — Bu kampanyanın yaralan sanlabilir mi? WALESA — Mazowiecki'nin bir şansı var. Eğer büyük olduğunu düşünüyorsa adaylıktan çekilmeli. Benim zaferim ve onun işbirliği olanağı var. Diğer ola- sılık ise benim yenilgim, tabii onunki de. KİMLİK KARTI POLONYA NüfuK 38.389.000 (1989) Etnik gnıplan Vo 98 Polonyalı, Alman, Ukraynalı, Beyaz Rus Dil: Lehçe Din: Katolik % 94 Başkent: Varşova Yönetim biçimi: Parlamenter demokrasi Devlet Başkanı: General VVojciech Jaruzelski Başbakan: Tadeusz Mazowiecki Savunma harcaması: GSMH'nin VQ 6'sı (1985> Ulusal para birimi: Zloty GSMH: 259 milyar dolr (1986) Kişi başına ulusal gelir. 2000 dolar (1986) . ^ J ' ^ Ithalat: 12.6 milyar dolar (1988) thracat: 10.5 milyar dolar (1988) Günlük gazete dagılımı: Bin kişiye 217 (1986) Niifus artışı: % 6 Okuryazarlık oranı: r o 98 O, hükümeti nasılyönetecek?Dış Haberier Servisi — Po- lonya Başbakanı Tadeusz Ma- zowiecki, Szczecin şehrinden Varşova'ya dönerken uçağında Nevvsvveek'ten Andrew Na- gorski ile konuştu. — Başkanlık seçimine katıl- makta isteksiz davrandınız. MAZOVVIECKI — Bu güç bir karardı, çünkü Polonya'da ve özellikle Dayanışma ka- mpındaki bölünmelerin derin- leşmesinden korkuyordum. Kampanyaya gelince, ülkenin özel bir durumda yer aldığını göz önünde tutmalıyız. Vaat- leri saldırgan bir tutumla yeri- ne getirmek kolay, fakat bu doğru bir yol değil. Ve belki de böyle saldırgan bir kampanya yürütmek benim karakterime uygun değil. — Sizi destekleyenlerden ba- zılan Lech VValesa'nın dikta- törlük eğilimleri olduğunu id- dia ediyorlar. Aynı fikirde misiniz? MAZOVVIECKI — Ben kaostan, bozukluktan ve son bir yıl içinde elde edilenlerin boşa gitmesinden korkuyorum. Bu eğilimler göz önüne alınırsa, eğer insanlar bunu tekrar ediyorlarsa bunun içirfde bir iş vardır. VValesa hakkında kötü konuşmak istemiyo- rum. Bu benirn için çok acı olur. ,— Onun karakterindeki gelişmenin neresi sizdeki degişmeyi başlattı? MAZOVVIECKI — Başbakan olduğum zaman, sahte bir başbakan olmayacağımı söylemiştim. VVa- lesa, kendisini bir anlamda dışlanmış bulunca, onun tarafından büyük eleştiri aldım. Bu çatışmadan ka- çınmaya çok çalıştım, fakat eleştirileri politik çizgi- MAZOVVIECKI — Sorun seçimleri kimin ka- zanacagından çok, kaybeden larafın muhalefeti parlamenler sınırlar içinde tutup tutamayacagı. ye kaydırmaya başlayınca da- ha fazla sessiz kalamadım. Belü bir demokrasi ve başkan- lık görüşüne dayanan bir se- çim yapmak zorundaydım. — Kampanyasında, antise- mitizmi de içeren ciddi hoşgö- rüsüzltikler bulunuyor. VVale- sa kanadının vaat ettigi bu at- mosfer mi? MAZOVVIECKI — Bunu vaat edip etmediklerini bilmi- yorum, fakat böyle bir atmos- feri yaratan kişilerin onun et- rafına hücum ettiğini görüyo- rum. Bu, şişeden cinleri boşalt- mak gibi bir şey, son derece za- rarlı. Bazen bundan sıynlıyor, fakat atmosfer hep aynı kalı- yor. — VValesa sizin çok yavaş ol- duğunuzu ve 'bir pireyi bile yakalayamayacagınızı' söylii- yor. MAZOVVIECKI — Bu hü- kümetiı. kimi alanlarda neler yaptığının değerlendi- rilmesini istiyorum. Birçok yeni proje başlatıldı ve ki- mileri çok ilerledi. Ancak bundan sonra böyle bir yo- rumda bulunulabilir. Onun hükümeti nasıl yönete- ceğini merak ediyorum. — Sizi destekleyenlerden bazılan, kaybetmesi halin- de VVaiesa'nın deogey i bozucu bir faktör olacağını dü- şünüyorlar. Aynı fikirde misiniz? MAZOVVIECKI — Bu önemli bir sınav olacak, acaba kaybeden kaybettiğini soylu bir şekilde kabul edecek mi? Sorun, bunun parlamenter bir muhalefet mi yoksa sokak karmaşalarına yol açacak bir muhalefet mi olacağında? HABERLER ' fırtması bpanya'yı sardı İtalya'da patlak veren "Gladio" skandalı, bir dizi NATO ülkesinden sonra şimdi de îspanya'yı sarsıyor. NÎLGÜN CERRAHOĞLU ROMA — Gladio fırtması lspanyaVı da etkisi altına almak üzere. önce tüm gürültüsüyle İtalya'da patlak veren "Gladio" skandalı Belçika, Fransa, Hol- landa, Norveç, Almanya gibi NATO ülkelerinde zincirleme tepkilere yol açtıktan sonra şim- di tspanya'da da varlığını hisset- tiriyor. Ispanyol komünistleri, Frankizmin son ve demokrasiye geçişin ilk yıllarında "nostaljik- ler" in yürüttüğu saldmlarını "Gladio Operasyonu" çerçeve- sinde hareket eden Ispanyol gizli servislerine bağlıyoriar. Ispanyol komünist milletvekili Antonio Romero, "Monlejarra ve Atoc- ba sokagı kafliamlannın ardın- daki esrar ancak bu şekilde açık- lanabilir. Fakat işbaşındaki sos- yalist hükümet bu konuyn hiç el atmak istemiyor. Bunun nedeni de o dönemin askeri gizli servis- lerde göre\ alan bazı ordu men- soplannın bugün hâlâ görev yapmasıdır" diyor. Sekiz yıldır işbaşında olan Ispanyol sosya- hstleri ise bu suçlamalan redde- diyorlar ve Savunma Bakanı Narcis Serra'nın ağzından yapı- lan açıklamada, "Biz iktidara geMigimizde ve NATO ile ilişki- yt gjrdiğimiz dönemde Gladio^ ya ait hiçbir izerastiamadık"di- yorlar. Bu açıklamayla tatmin olma- yan Ispanyol komünistleri dire- teceklerini ve bu konuyu sonu- na dek araştıracaklannı belirti- yorlar. Taviz vermeyen bir tutum sergileyen komünist milletveki- li Antonio Romero, "Gladio"- nun tspanya dalını konuşmak Üzere, ıspanva dalı üzerinde ilk açıklamalan yapan Öelçika ls- tihbarat Servisi ajaniarından Andre Movetfle buluşmak ama- cıyla Brüksel'e hareket etti bile. Belçikah istihbarat ajanı bir süre Once tspanya'nın da Gladio" ile yakın ilişkisi olduğunu söylemiş- ti. Moven, tspanya'nın NATO'- ya 1980'li yıllarda girmiş olma- sına rağmen uzun yıllar Gladio Operasyonu'nun Italya ve diğer Avrupa ülkelerindeki faaliyetleri için bir üs görevi yaptığını belirt- mişti. Şimdi îspanyol komünist- lerinin ortaya attığı iddiaya gö- re ise Ispanya'nın yalnız bir üs olarak kullanılmadığı; Gladio1 nun Ispanyol topraklan üzerin- de de İspanya'daki yeni demok- rasiyi hedef alan faaliyetler gös- tererek 1976-77 yıllanndaki ka- ra terör olaylanna bulaştığı an- laşılıyor. Fakat İspanya'da de- mokrasiye geçişin ilk yıllannda başbakanlık koltuğunu işgal eden Adolfo Suarez de iktidar- daki sosyalistler gibi, Ispanya 1 da Gladio'nun varlığını kabul etmeye yanaşmıyor. Öte yandan "Gladio"nun, îtalya'nın terör yıllanndaki so- rumluluğu, Çizme'de skandalın çapının giderek büyümesine ve siyasi partiler arasındaki hava- nın sertleşmesine yol açıyor. Skandalın patlak verdiği ilk günlerde bu sırn on yıllardır saklamış olmakla iftihar ettiği- ni söyleyen Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga, itaJyan ko- münistlerini (ÎKP) ülkeyi soğuk savaş yıllarının siyasi iklimine sürüklemekle suçluyor. Geçen pazar günü Roma'da 200 bin kişinin katıldığı "Gla- dio'yu protesto yürüyüşü" dü- zenleyen ÎKP'nin, Italya'ya ye- niden soğuk savaşın karşıtlaşma ortamını getirdiğini söyleyen Cossiga etrafında eski partisi Hıristiyan Demokratlar, siyasi rakiplerine karşı geçit vermeyen bir duvar örüyorlar. Hıristiyan Demokratlar gelecekte komü- nistleri hükümete almak karşı- Iığında, İKP'nin bir an önce bu dosyayı kapamasını istiyor ve "konuyu fazla uzatmayın, 'geç- mişin hortlaklan'nı bir kenara bırakın" diyorlar. Fakat buna her şeyden önce terör katliam- larında yakınlarını yitiren aile- ler karşı çıkıyor. "Bologna Kat- liamı Kurbanlan Dernegi" adlı bir dernek kuran ve yıllardır bu katliamın sorumlularının sap- tanmasını, adaletin yerini bul- masını talep eden bu dernek yaptığı açıklamada, "Bologna- da yitirdigimiz 85 kişinin yaşa- mını geçmişin hortlakları aJmadı" diyor. Bu derneğin üye- lerine de bir mektup yazarak geçmişteki tatsız terör olaylan- nın unutulmasını isteyen Cum- hurbaşkanı Cossiga için çok sert bir dil kullanan dernek, basına mal olan mektuba verdiği yanıt- ta, Cumhurbaşkanı'nı yargı me- kanizması önünde hesap verme- ye davet ediyor. Bu arada, 1972'deki bir ferör olayından hareketle "Gladio Operasyonu"nu keşfeden Vene- dikli yargıç Fdkre Casson, araş- tırdığı terör olaylarında kullanı- lan patlayıcılann "Süper NA- TX>"nun cephanesinden geldiği- ni kanıtlamak için uğraş verme- ye devam ediyor. Casson'la pa- ralel olarak calışmalannı sürdü- ren diğer yargıç Carlo Mastello- ni ise "Gladio"nun İtalya'mn çe- şitli yörelerinde yeraltında sak- lanan tüm cephanesinin bir an önce kazüarak çıkartılmasını is- tiyor. Geçen hafta örgütün varlığı- nı kabul eden Almanya'da da "Stern" dergisi, Doğu Alman gizli polisi "Stasi"nin, NATO'- nun "Gladio" ağından 15 yılı aş- kın süredir haberdar olduğunu soyledi. Almanya'nın iinlü aktü- alite dergisi, "Stasi"nin "Gla- dio"yu Batı Almanya'nın istih- barat servisi BND'de casus ola- rak faaliyet gösteren Heidrun Hofer'den öğrendiğini tespit et- ti. Federal Almanya'nın istihba- rat servisinde bir "sekreter" gö- rünümü altında çalışan Hofer 1976 yılında casusluk suçuyla yakalanmış, altı yıl boyunca Do- ğu Alman hükümetine bilgi ilet- mekle itham edilmişti. ' BASINLA SOHBET — Milli Savunma Bakanı Hüsnü Doğan, Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği "Basınla Sohbet" (oplanlı- lannın ilkine konuk oldu. (Fotoğraf: AA) Milli Savunma Bakanı 'kontrgerilla' için konuştu: Meclis araştırtnasına karşı çıkmam Haber Merkezi — "Süper NATO"nun Türkiye'deki kolu olduğu one sürülen "kontrgerilla" ile ilgili tartışmalar sürü- yor. Milli Savunma Bakanı Hüsnü Do- ğan, konunun TBMM gündemine getiril- mesi halinde, Meclis araştırmasına karşı çıkmayacağını açıkladı. Eski Başbakan yardımcılarından, RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan ise iktidarda bulunduk- ları dönemde "Cumhurbaşkanına, Baş- bakana ve Genelkurmay Başkanı'na ayrı ayn istihbarat raporlan" verildiğini be- lirtirken 1980 öncesindeki Konya mitin- ginde "provokasyon" olduğunu öne sür- dü. Milli Savunma Bakanı Hüsnü Doğan önceki akşam Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği "basınla sohbet" toplantıla- rının ilkinde Özel Harp Dairesi'nin işlev- leri ve kontrgerillanın varlığına ilişkin so- rulara "açık ve net" yanıtlar vermekten kaçındı. Kontrgerilla ile ilgili olarak "Avnıpa'- daki siyasiler sürekli açıklamalar yapıyor. Turkiye'de bakanlar açıklama cesareli gösterecekler mi" sorusuna da Bakan Do- ğan, "Bu konuda en kısa cevabı size ve- receğim için üzgünüm. Ben konu ile ilgili belirli ölçüde bir bilgi aidım. Ancak Ge- nelkurmay Başkanlığı gerekli açıklamayı yaptı, buna ekleyecek bir şeyim yok" kar- şılığını verdi. Özel Harp Dairesi'nin işlev- leri ve kontrgerillanın varlığı konusundaki sorulara "özenle" yanıt vermekten kaçı- nan Hüsnü Doğan, konunun TBMM gündemine getirilmesine ilişkin bir soru uzerine ise şunları soyledi: "Bu konu daha çok bizim kunıllanmı- zın, TBMM'nin karar vereceği bir şey. Ancak ben kişi olarak konunun TBMM gündemine getirilip Meclis araştırması ya- pılmasına karşı çıkmam." Refah Partisi Genel Başkanı Necmet- tin Erbakan da "kontrgerilla" tartışma- ları konusundaki göruşlerini Köln Rad- yosu'nun Türkçe Yayınlar Bölümü'ne açıkladı. Erbakan "Hükümette yer aldı- ğı dönemlerde Özal Harp Dairesi'nden haberdar olmadığını" belirtti. Necmettin Erbakan, Özel Harp Dairesi ile ilgili ola- rak "Bu orduya doğru bir isim vermek ge- rekirse 'Gizli Amerikan Ordusu' demek yerinde olur" dedi. Süleyman Demirel'in açıklamalanna değinen Erbakan, "Biz hükümetteyken bazı şeyler dikkatimizi çekmişti. Elimize geçen istihbarat raporlannın Cumhurbaş- kanı'na başka, Başbakan'a başka. Baş- bakan Vardımcısı olarak bana başka ve Genelkurmay Başkanlıgı'na da başka şe- kilde verilmesi ile ilgili olarak Sayın De- mirel'e danıştık. Ancak kendisinden ye- terli yanıt alamamıştık" diye konuştu. Olayın Turkiye'de ve diğer NATO ül- kelerindeki seyrini dikkatle izlediğini be- lirten Erbakan şöyle konuştu: "Mesela vaktiyle Konya mitinginde, 100 bin kişilik büyük bir mitingde, bazı kimselerin Istiklal Marşı çe3ınırken pro- vokasyon amacıyla oturd' lar. Bilahare yapılan mahkemelerde görüldü ki yaban- cılar kalabalıga kanşmış, oturma eylemini onlar yapmış." Necmettin Erbakan, sorunun rejimin temelini sarsacak kadar önemli olduğu- nu belirterek "Yapılması gereken ilk iş, Millet Meclisi'nde bir tahkikat komisyo- nu kurulmasıdır. Şayet halen böyle bir or- du faaliyetteyse, derhal buna son verilmeli" dedi. ANAP genel başkan yardımcılarından Galip Demirel de dün düzenlediği basın toplantısında, Özel Harp Dairesi'ne iliş- kin bir soruyu yanıtlarken "Bu konuyla ilgili olan Genelkurmay Başkanlığı açık- lama yaptıktan sonra konuyu döne döne gündeme getirmenin bir anlamı yoktur. Şuphelerie, düşünülen şeylerle bir yere va- nlamaz. Kaldı ki Meclis'teki bir partiden arkadaşlanmız konunun TBMM'de görii- şülmesini istediler" diye konuştu. Yunanistan Süper NATO için idari soruşturma AltNA (Cumhuriyet) — Ba- tı Avrupa'yı günlerdir çalkala- yan Gladio ya da Süper NATO adlı örgütün, Yunanistan'm 1955 yılında ABD ile imzaladığı ilk savunma işbirliği anlaşmasında- ki 105 "gizli maddeden" birini oluşturduğu ortaya çıktı. Savunma Bakanı Ioannis Var- vitsiotis, örgüt hakkında idari soruşturma yapılacağını açıkla- dı. Varvitsiotis, doğrudan ba- kanlık tarafından sürdürülecek olan soruşturmaya ih'şkin çabş- maların baslatıldığını da belirt- ti. 1955 yılında 3500 kişilik bir paramiliter güç dlarak kurulan grubun ülke çapında Ortodoks manastırları gibi birçok bölge- de silah deposu bulunuyor. Ülkede yayımlanan sol eği- limli birçok gazete, CIA destekli bu grup ile 1967 askeri darbesi arasındaki ilişkinin araştırılma- sını talep ederken grubun açığa çıkması, parlamentoda da sert tartışmalara neden oldu. 1981 ile 1989 yılları arasında başbakanlık yapan PASOK lide- ri Andreas Papandreu, grubun iktidarlan döneminde dağıtıldı- ğını geçen günlerde açıklamıştı. Eski Savunma Bakanı Yannis Haralambopoulos da grubun, bakanlığa atandığı 1986 yüından sonra dağıtıldığını kaydetmişti. Öte yandan etkili siyasal göz- lemciler de grubun 1980'li yılla- nn sonlarına kadar faal kaldığı- nı savunuyorlar. AĞLAMAKVE GÜLMEK tlhan Selçuk 8. bası 5000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlon Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-lstanbut Ödemeli gönderilı BAŞKENT GÜNLERİ Müşerref Hekimoğlu Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-htanbul ÖdemeU göoderiunez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle