Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 21 KASIM 1990
Polonyalı seçmenler 4 gün sonrayapılacak seçimlerde zor bir ikilemle karşı karşıya:
Walesa mı, Mazowiecki mi?Doğu Avrupa
Ne Durumda?
2 5 kasımda yapılacak
cumhurbaşkanlığı seçimleri
öncesinde Polonya halkı ve
dünya kamuoyu, Dayanışma
Sendikası'nm iki lideri
arasındaki acımasız saldırılara
tanık oluyor. Seçmen sandık
başında oyunu kullanırken,
şimdiye dek yürekten
desteklediği Dayanışma'nın da
bölünmesini resmen tescil etmiş,
tercihini iki 'sevgiliden' biri
lehine yapmış olacak.
WALESA NEDİYOR?
Dış Haberier Servisi — Polonya'da
25 kasımda yapılacak cumhurbaşkan-
lığı seçimJerinin özel bir anlamı var. Se-
çim tnücadelesi ilk kez eski rejimin ka-
hntılan Ue köhneleşmiş bir sistemi de-
ğiştirmek isteyen muhalefet arasında
geçmeyecek. Aksine, dünya, halen es-
ki rejimi yıkan Dayanışma'nın Başba-
kanı Tadeusz Mazowiecki ile Lech VVa-
lesa tarafından temsii edilen kanatları-
nın birbirine acımasızca saldınlanna ta-
nık oluyor. Seçim bu bakımdan Polon-
ya halkı için herhalde zor bir tercihi içe-
recek. Seçmen sandık başında oyunu
kullanırken şimdiye dek yürekten des-
teklediği Dayanışma'nın da bölünme-
sini resmen tescil etmiş, tercihini iki
"sevgiliden" biri ne yapmış olacak.
"Newsweek" dergisi Dayaruşma'da-
ki bölünme ve Başbakan Tadeusz Ma-
zowiecki ile Lech VValesa arasındaki ki-
şisel çekişmenin Polonya toplumunda
yol açtığı huzursuzluğun giderek arttı-
ğını bildiriyor. Dayanışma içinde halen
iki siyasal grup var: VValesa yanlısı
"Merkez İttifakı" ve Mazowiecki yan-
lısı "Demokratik Eylem İçin Sivîl Ha-
reket".
VValesa 25 kasım seçimlerinde artık
eskisi gibi oyların yüzde 80'ini alacağı-
nı iddia etmiyor. Ancak önemsiz dört
adayın daha katıldığı seçimin ilk turun-
da zafer için yeterli olan yüzde 50 oyu
rahatlıkla sağlayacağını öne sürüyor.
Mazowiecki yandaşlan Walesa'nın
gözünu iktidar hırsı bürüdüğünü, se-
çimleri kazandığı takdirde diktatörlük
kuracağını, Mazowiecki'nin uygula-
makta olduğu ekonomik ve siyasal re-
formların olumsuz yönde etkileneceği-
ni öne sürüyorlar. Mazovriecki yanlılan
ayrıca VValesa'yı popülist bir tutumla
halka yerine getiremeyeceği vaatlerde
bulunmakla da suçluyorlar. VValesa'ya
yöneltilen en sert suçlamalardan biri de
Dayanışma liderinin antisemitizmi ve
eski komünistlere karşı intikam duygu-
larını kışkırtması.
VValesa kampı
VValesa yanlılan ise bu suçlamalan
"gerçeklere dayanmayan karalama
kampanyası" olarak niteliyorlar. Wa-
lesa'nın yardımcılarından Andrzej Mi-
cewski şöyle diyor: "VValesa efsanesi-
ni yaratan insanlar şiradi onu yerin di-
bine batırmaya çalışıyorlar. Bu Polon-
ya için çok kötii bir şey."
- VValesa yanhları, Mazowiecki'nin ic-
raatını da sert biçimde eleştiriyorlar.
Lech VValesa, Mazowiecki'yi "geçki bir
lider" olarak başbakanlığa önerdiğini
belirterek şöyle diyor: "Mazowiecki,
temkinli ve yavaştır. O kritik dönemde
böyle bir başbakana ihtiyacımız vardı.
Ama artık Komiınist Parti devrildi.
Şimdi hızlı ve kararlı bir lidere ihtiyacı
var Polonya'nın. VValesa yanlılan eko-
nomik ve siyasal reformlann hızlandı-
nlmasını ve parlamento seçimlerinin
öne alınmasını istiyorlar. Bilindiği gibi
geçen yıl yapılan parlamento seçimle-
rinde, mecliste koltuklann yüzde 65'i
Komünist Parti'ye aynlmış, senatoda
ise Dayanışma 100 koltuktan 99'unu al-
mıştı. VValesa, hemen yftıi seçimlerle,
meclisteki anormal durumun düzeltil-
mesini istiyor. Mazowiecki, ekonomik
reformlann aksamaması için yeni par-
laniento seçimlerinin gelecek yıla bıra-
kılması gerektiğini savunuyor.
VValesa kampı ayrıca, siyasal ve eko-
nomik reformlann da hızlandırılması-
nı istiyor. Ülke halen piyasa ekonomi-
sine geçmenin bedelini ağır biçimde
ödüyor. Halkın aüm gücünde yüzde 30
azalma var. tşsizlik oranı ise yüzde 7.5.
VValesa, reformlar hızlandırılmadığı
takdirde, bu sıkıntılı dönemin uzayaca-
ğını ve sosyal patlamaların meydana ge-
leceğini öne sürüyor. Nitekün iki hafta
önce kömür işçileri, iki saatlik uyan
grevi yaptılar. Mazowiecki yandaşlan,
bu grevin VValesa tarafından kışkırtıl-
dığını öne sürüyorlar.
Kıskançlık mı?
Siyasal gözlemcilere göre ise VValesa
- Mazowiecki çekişmesinin önemli ne-
denlerinden biri, VValesa tarafından
başbakanlığa getirilen Mazowiecki'nin
tarimin edilenden çok daha güçlü bir ki-
şiliğe sahip olduğunu göstermesi ve ba-
ğımsız yola yönelmesi. VValesa, kendi
adamı tarafından geri plana itilmeyi içi-
ne sindiremiyor.
Mazowiecki, icraatının başanlı oldu-
ğunu öne sürüyor. Gerçekten hiper enf-
lasyon durdurulmuş, bir zamanlar raf-
ları bomboş olan dükkânJarda mal bu-
lunuyor; Batı'ya ihracat da büyük oran-
da artmış durumda. Ancak işsizlik ve
dış borç sorunJarı tüm ağırlıklan ile
sahnede.
Ne var ki VValesa, bu gelişmeleri ye-
terli bulmuyor. özellikle komünistlerin
yönetim mekanizmasından temizlenme-
diğinden yakınıyor.
VValesa ve Mazowiecki kamplan ara-
sındaki en sert tartışma ise antisemitizm
konusunda. VValesa yazın başlannda
verdiği bir demecte Polonyalılann "kö-
kenlerini bildirmelerini" istemişti. Bu
açıklama derhal ateşli tartışmalara yol
açtı. Yahudi kökenli Adam Micbnic
(Gazeta gazetesinin yönetmeni) yaptı-
ğı açıklamada "VValesa benim çocuğu-
mun vaftiz babalığını yaparken köke-
nimi sormanuştı" dedi. VValesa ise arl-
tisemitizmle bir ilgisi olmadığını, aksi-
ne herkesin açıkça, korkmadan köken-
lerini söyleyecegi açık bir toplumda, an-
tisemitizmin de anlamı kalmayacağını
belirtti. Gözlemciler VValesa'nın antise-
mitik (Yahudi düşmanı) olmadığını be-
lirtiyorlar. Ancak açıklamasının "bir
gaf' olduğu konusunda da görüş bir-
liği var.
Yaru: Arnavatlak
MAZOMECKINE D/YORl
Ben yenilirsem o dayenilirDış Haberier Servisi —
Newsweek dergisinden Na-
gorski, Dayanışma'nın merke-
zinde Lech VValesa ile göruştü.
— Mazovviecki'nin yandaş-
lan sizin politikalannızın ka-
osa yol açacağını ve sizin dik-
tatörluge eğib'mli olduğunuzu
söyliiyor.
VVALESA — Değişik sorun-
lan nasıl çözdük? Bir süre ön-
ce Mlawa ve Slupsk'taki grev-
leri sona erdirdim ve bunu ba-
nş içinde yaptım. Büyük bir
demokrat olduğunu söyleyen
Mazowiecki ise grevcileri Ta-
nm Bakanlığı'ndan polis zo-
ruyla dışan attı. Ben kimin
haklı olduğunu söylemiyorum.
Ben yöntemi ve tehlikeyi not
ediyorum. Eğer bugün zayıf
bir Mazowiecki onları dışan
atabiliyorsa, guçlü olunca ne
yapacak, daha fazla kuvvet
kullanacak. Ben hiçbir zaman
kuvvete basvurmadım, yolum tartışmadan geçer.
— Muhalifleriniz demokrasiyi anlamadığınızı söy-
lüyoriar.
VVALESA — "Seçim yapın, bırakın insanlann söz
hakkı olsun" dediğim zaman onlar "bekle" diyorlar.
Kim daha demokrat? Onlar buna diktatörlük diyor-
lar, çünkü hakhyım. Bu haklı olmanın dikîatörlüğü.
Onlar "her zaman haklı olduğuna inanacak ve gele-
eekte tehlikeli olacak" diyorlar. Bunu bir fikir ola-
rak kabul ediyorum. Fakat Polonya'da çoğulculuk
yerleşince, her istediğimi yapamayacagım. Kurmaya
çalıştığım ortam benim ileride tehlikeli olmamı da en-
gelleyecek.
— Kişilerin orijinlerini açıklamalan gerektiği ko-
VVALESA — Eğer kaybedersem. durun kötii
bir gidiş alacaktır. Bugün yaşadıklanmız Mç ka-
lacaktır. Tehlikeli grevler yaşanacaktır.
nusundaki açıklamalannız,
anti-semitizm suçlamalanna
yol açtı.
WALESA — Yapıların ve
düzenlemelerin gizliliği, açık-
hğın olmaması şüpheyi besler.
Kimi zaman antisemitik kimi
zaman milliyetçilik kuşkulan-
nız olabilir. Ben de "Açık ola-
lım bu,antisemitizmi ortadan
kaldınr" dedim. Polonyalı ol-
maktan utanç duymuyorum.
Eğer Yahudi olsaydım bundan
da utanç duymazdım. Bu
mantık yüzünden antisemitik
olarak tanımlanıyorum.
— Eger kaybederseniz ne
olacak?
VVALESA — Polonya'da
durum kötü bir gidiş alacak-
tır. Bugün yaşadıklarımız hiç
kalacaktır. Tehlikeli ayaklan-
malar, grevler,-eğer hızlı bir
özelleştirme olmazsa- yaşana-
caktır.
— Ya sizin rolünüz?
VVALESA — Eğer kaybedersem, çekilirim (Daya-
nışma'nın başkanı olarak) Sonra kavga başlayacak.
Sendika, Mazowiecki'yi veya diğer bir hükümeti da-
ha fazla destekleyemez. Ben doğru ve çoğulcu istek-
lere uymak zorundayım. Yani kaybetsem de kazan-
saro da bu görevi bırakmaüyım. Hükümet Mazowi-
ecki başkan olduğu için beni halkı kışkırtmakla suç-
layacak, fakat bu doğru olmayacak.
— Bu kampanyanın yaralan sanlabilir mi?
WALESA — Mazowiecki'nin bir şansı var. Eğer
büyük olduğunu düşünüyorsa adaylıktan çekilmeli.
Benim zaferim ve onun işbirliği olanağı var. Diğer ola-
sılık ise benim yenilgim, tabii onunki de.
KİMLİK KARTI
POLONYA
NüfuK 38.389.000 (1989)
Etnik gnıplan Vo 98 Polonyalı, Alman,
Ukraynalı, Beyaz Rus
Dil: Lehçe
Din: Katolik % 94
Başkent: Varşova
Yönetim biçimi: Parlamenter demokrasi
Devlet Başkanı: General VVojciech
Jaruzelski
Başbakan: Tadeusz Mazowiecki
Savunma harcaması: GSMH'nin VQ 6'sı
(1985>
Ulusal para birimi: Zloty
GSMH: 259 milyar dolr (1986)
Kişi başına ulusal gelir. 2000 dolar
(1986) . ^ J ' ^
Ithalat: 12.6 milyar dolar (1988)
thracat: 10.5 milyar dolar (1988)
Günlük gazete dagılımı: Bin kişiye 217
(1986)
Niifus artışı: % 6
Okuryazarlık oranı:
r
o 98
O, hükümeti nasılyönetecek?Dış Haberier Servisi — Po-
lonya Başbakanı Tadeusz Ma-
zowiecki, Szczecin şehrinden
Varşova'ya dönerken uçağında
Nevvsvveek'ten Andrew Na-
gorski ile konuştu.
— Başkanlık seçimine katıl-
makta isteksiz davrandınız.
MAZOVVIECKI — Bu güç
bir karardı, çünkü Polonya'da
ve özellikle Dayanışma ka-
mpındaki bölünmelerin derin-
leşmesinden korkuyordum.
Kampanyaya gelince, ülkenin
özel bir durumda yer aldığını
göz önünde tutmalıyız. Vaat-
leri saldırgan bir tutumla yeri-
ne getirmek kolay, fakat bu
doğru bir yol değil. Ve belki de
böyle saldırgan bir kampanya
yürütmek benim karakterime
uygun değil.
— Sizi destekleyenlerden ba-
zılan Lech VValesa'nın dikta-
törlük eğilimleri olduğunu id-
dia ediyorlar. Aynı fikirde misiniz?
MAZOVVIECKI — Ben kaostan, bozukluktan ve
son bir yıl içinde elde edilenlerin boşa gitmesinden
korkuyorum. Bu eğilimler göz önüne alınırsa, eğer
insanlar bunu tekrar ediyorlarsa bunun içirfde bir iş
vardır. VValesa hakkında kötü konuşmak istemiyo-
rum. Bu benirn için çok acı olur.
,— Onun karakterindeki gelişmenin neresi sizdeki
degişmeyi başlattı?
MAZOVVIECKI — Başbakan olduğum zaman,
sahte bir başbakan olmayacağımı söylemiştim. VVa-
lesa, kendisini bir anlamda dışlanmış bulunca, onun
tarafından büyük eleştiri aldım. Bu çatışmadan ka-
çınmaya çok çalıştım, fakat eleştirileri politik çizgi-
MAZOVVIECKI — Sorun seçimleri kimin ka-
zanacagından çok, kaybeden larafın muhalefeti
parlamenler sınırlar içinde tutup tutamayacagı.
ye kaydırmaya başlayınca da-
ha fazla sessiz kalamadım.
Belü bir demokrasi ve başkan-
lık görüşüne dayanan bir se-
çim yapmak zorundaydım.
— Kampanyasında, antise-
mitizmi de içeren ciddi hoşgö-
rüsüzltikler bulunuyor. VVale-
sa kanadının vaat ettigi bu at-
mosfer mi?
MAZOVVIECKI — Bunu
vaat edip etmediklerini bilmi-
yorum, fakat böyle bir atmos-
feri yaratan kişilerin onun et-
rafına hücum ettiğini görüyo-
rum. Bu, şişeden cinleri boşalt-
mak gibi bir şey, son derece za-
rarlı. Bazen bundan sıynlıyor,
fakat atmosfer hep aynı kalı-
yor.
— VValesa sizin çok yavaş ol-
duğunuzu ve 'bir pireyi bile
yakalayamayacagınızı' söylii-
yor.
MAZOVVIECKI — Bu hü-
kümetiı. kimi alanlarda neler yaptığının değerlendi-
rilmesini istiyorum. Birçok yeni proje başlatıldı ve ki-
mileri çok ilerledi. Ancak bundan sonra böyle bir yo-
rumda bulunulabilir. Onun hükümeti nasıl yönete-
ceğini merak ediyorum.
— Sizi destekleyenlerden bazılan, kaybetmesi halin-
de VVaiesa'nın deogey i bozucu bir faktör olacağını dü-
şünüyorlar. Aynı fikirde misiniz?
MAZOVVIECKI — Bu önemli bir sınav olacak,
acaba kaybeden kaybettiğini soylu bir şekilde kabul
edecek mi?
Sorun, bunun parlamenter bir muhalefet mi yoksa
sokak karmaşalarına yol açacak bir muhalefet mi
olacağında?
HABERLER
' fırtması
bpanya'yı sardı
İtalya'da patlak veren "Gladio" skandalı, bir
dizi NATO ülkesinden sonra şimdi de
îspanya'yı sarsıyor.
NÎLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — Gladio fırtması
lspanyaVı da etkisi altına almak
üzere. önce tüm gürültüsüyle
İtalya'da patlak veren "Gladio"
skandalı Belçika, Fransa, Hol-
landa, Norveç, Almanya gibi
NATO ülkelerinde zincirleme
tepkilere yol açtıktan sonra şim-
di tspanya'da da varlığını hisset-
tiriyor. Ispanyol komünistleri,
Frankizmin son ve demokrasiye
geçişin ilk yıllarında "nostaljik-
ler" in yürüttüğu saldmlarını
"Gladio Operasyonu" çerçeve-
sinde hareket eden Ispanyol gizli
servislerine bağlıyoriar. Ispanyol
komünist milletvekili Antonio
Romero, "Monlejarra ve Atoc-
ba sokagı kafliamlannın ardın-
daki esrar ancak bu şekilde açık-
lanabilir. Fakat işbaşındaki sos-
yalist hükümet bu konuyn hiç el
atmak istemiyor. Bunun nedeni
de o dönemin askeri gizli servis-
lerde göre\ alan bazı ordu men-
soplannın bugün hâlâ görev
yapmasıdır" diyor. Sekiz yıldır
işbaşında olan Ispanyol sosya-
hstleri ise bu suçlamalan redde-
diyorlar ve Savunma Bakanı
Narcis Serra'nın ağzından yapı-
lan açıklamada, "Biz iktidara
geMigimizde ve NATO ile ilişki-
yt gjrdiğimiz dönemde Gladio^
ya ait hiçbir izerastiamadık"di-
yorlar.
Bu açıklamayla tatmin olma-
yan Ispanyol komünistleri dire-
teceklerini ve bu konuyu sonu-
na dek araştıracaklannı belirti-
yorlar. Taviz vermeyen bir tutum
sergileyen komünist milletveki-
li Antonio Romero, "Gladio"-
nun tspanya dalını konuşmak
Üzere, ıspanva dalı üzerinde ilk
açıklamalan yapan Öelçika ls-
tihbarat Servisi ajaniarından
Andre Movetfle buluşmak ama-
cıyla Brüksel'e hareket etti bile.
Belçikah istihbarat ajanı bir süre
Once tspanya'nın da Gladio" ile
yakın ilişkisi olduğunu söylemiş-
ti.
Moven, tspanya'nın NATO'-
ya 1980'li yıllarda girmiş olma-
sına rağmen uzun yıllar Gladio
Operasyonu'nun Italya ve diğer
Avrupa ülkelerindeki faaliyetleri
için bir üs görevi yaptığını belirt-
mişti. Şimdi îspanyol komünist-
lerinin ortaya attığı iddiaya gö-
re ise Ispanya'nın yalnız bir üs
olarak kullanılmadığı; Gladio1
nun Ispanyol topraklan üzerin-
de de İspanya'daki yeni demok-
rasiyi hedef alan faaliyetler gös-
tererek 1976-77 yıllanndaki ka-
ra terör olaylanna bulaştığı an-
laşılıyor. Fakat İspanya'da de-
mokrasiye geçişin ilk yıllannda
başbakanlık koltuğunu işgal
eden Adolfo Suarez de iktidar-
daki sosyalistler gibi, Ispanya
1
da Gladio'nun varlığını kabul
etmeye yanaşmıyor.
Öte yandan "Gladio"nun,
îtalya'nın terör yıllanndaki so-
rumluluğu, Çizme'de skandalın
çapının giderek büyümesine ve
siyasi partiler arasındaki hava-
nın sertleşmesine yol açıyor.
Skandalın patlak verdiği ilk
günlerde bu sırn on yıllardır
saklamış olmakla iftihar ettiği-
ni söyleyen Cumhurbaşkanı
Francesco Cossiga, itaJyan ko-
münistlerini (ÎKP) ülkeyi soğuk
savaş yıllarının siyasi iklimine
sürüklemekle suçluyor.
Geçen pazar günü Roma'da
200 bin kişinin katıldığı "Gla-
dio'yu protesto yürüyüşü" dü-
zenleyen ÎKP'nin, Italya'ya ye-
niden soğuk savaşın karşıtlaşma
ortamını getirdiğini söyleyen
Cossiga etrafında eski partisi
Hıristiyan Demokratlar, siyasi
rakiplerine karşı geçit vermeyen
bir duvar örüyorlar. Hıristiyan
Demokratlar gelecekte komü-
nistleri hükümete almak karşı-
Iığında, İKP'nin bir an önce bu
dosyayı kapamasını istiyor ve
"konuyu fazla uzatmayın, 'geç-
mişin hortlaklan'nı bir kenara
bırakın" diyorlar. Fakat buna
her şeyden önce terör katliam-
larında yakınlarını yitiren aile-
ler karşı çıkıyor. "Bologna Kat-
liamı Kurbanlan Dernegi" adlı
bir dernek kuran ve yıllardır bu
katliamın sorumlularının sap-
tanmasını, adaletin yerini bul-
masını talep eden bu dernek
yaptığı açıklamada, "Bologna-
da yitirdigimiz 85 kişinin yaşa-
mını geçmişin hortlakları
aJmadı" diyor. Bu derneğin üye-
lerine de bir mektup yazarak
geçmişteki tatsız terör olaylan-
nın unutulmasını isteyen Cum-
hurbaşkanı Cossiga için çok sert
bir dil kullanan dernek, basına
mal olan mektuba verdiği yanıt-
ta, Cumhurbaşkanı'nı yargı me-
kanizması önünde hesap verme-
ye davet ediyor.
Bu arada, 1972'deki bir ferör
olayından hareketle "Gladio
Operasyonu"nu keşfeden Vene-
dikli yargıç Fdkre Casson, araş-
tırdığı terör olaylarında kullanı-
lan patlayıcılann "Süper NA-
TX>"nun cephanesinden geldiği-
ni kanıtlamak için uğraş verme-
ye devam ediyor. Casson'la pa-
ralel olarak calışmalannı sürdü-
ren diğer yargıç Carlo Mastello-
ni ise "Gladio"nun İtalya'mn çe-
şitli yörelerinde yeraltında sak-
lanan tüm cephanesinin bir an
önce kazüarak çıkartılmasını is-
tiyor.
Geçen hafta örgütün varlığı-
nı kabul eden Almanya'da da
"Stern" dergisi, Doğu Alman
gizli polisi "Stasi"nin, NATO'-
nun "Gladio" ağından 15 yılı aş-
kın süredir haberdar olduğunu
soyledi. Almanya'nın iinlü aktü-
alite dergisi, "Stasi"nin "Gla-
dio"yu Batı Almanya'nın istih-
barat servisi BND'de casus ola-
rak faaliyet gösteren Heidrun
Hofer'den öğrendiğini tespit et-
ti. Federal Almanya'nın istihba-
rat servisinde bir "sekreter" gö-
rünümü altında çalışan Hofer
1976 yılında casusluk suçuyla
yakalanmış, altı yıl boyunca Do-
ğu Alman hükümetine bilgi ilet-
mekle itham edilmişti. '
BASINLA SOHBET — Milli Savunma Bakanı Hüsnü Doğan, Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği "Basınla Sohbet" (oplanlı-
lannın ilkine konuk oldu. (Fotoğraf: AA)
Milli Savunma Bakanı 'kontrgerilla' için konuştu:
Meclis araştırtnasına karşı çıkmam
Haber Merkezi — "Süper NATO"nun
Türkiye'deki kolu olduğu one sürülen
"kontrgerilla" ile ilgili tartışmalar sürü-
yor. Milli Savunma Bakanı Hüsnü Do-
ğan, konunun TBMM gündemine getiril-
mesi halinde, Meclis araştırmasına karşı
çıkmayacağını açıkladı. Eski Başbakan
yardımcılarından, RP Genel Başkanı Nec-
mettin Erbakan ise iktidarda bulunduk-
ları dönemde "Cumhurbaşkanına, Baş-
bakana ve Genelkurmay Başkanı'na ayrı
ayn istihbarat raporlan" verildiğini be-
lirtirken 1980 öncesindeki Konya mitin-
ginde "provokasyon" olduğunu öne sür-
dü.
Milli Savunma Bakanı Hüsnü Doğan
önceki akşam Gazeteciler Cemiyeti'nin
düzenlediği "basınla sohbet" toplantıla-
rının ilkinde Özel Harp Dairesi'nin işlev-
leri ve kontrgerillanın varlığına ilişkin so-
rulara "açık ve net" yanıtlar vermekten
kaçındı.
Kontrgerilla ile ilgili olarak "Avnıpa'-
daki siyasiler sürekli açıklamalar yapıyor.
Turkiye'de bakanlar açıklama cesareli
gösterecekler mi" sorusuna da Bakan Do-
ğan, "Bu konuda en kısa cevabı size ve-
receğim için üzgünüm. Ben konu ile ilgili
belirli ölçüde bir bilgi aidım. Ancak Ge-
nelkurmay Başkanlığı gerekli açıklamayı
yaptı, buna ekleyecek bir şeyim yok" kar-
şılığını verdi. Özel Harp Dairesi'nin işlev-
leri ve kontrgerillanın varlığı konusundaki
sorulara "özenle" yanıt vermekten kaçı-
nan Hüsnü Doğan, konunun TBMM
gündemine getirilmesine ilişkin bir soru
uzerine ise şunları soyledi:
"Bu konu daha çok bizim kunıllanmı-
zın, TBMM'nin karar vereceği bir şey.
Ancak ben kişi olarak konunun TBMM
gündemine getirilip Meclis araştırması ya-
pılmasına karşı çıkmam."
Refah Partisi Genel Başkanı Necmet-
tin Erbakan da "kontrgerilla" tartışma-
ları konusundaki göruşlerini Köln Rad-
yosu'nun Türkçe Yayınlar Bölümü'ne
açıkladı. Erbakan "Hükümette yer aldı-
ğı dönemlerde Özal Harp Dairesi'nden
haberdar olmadığını" belirtti. Necmettin
Erbakan, Özel Harp Dairesi ile ilgili ola-
rak "Bu orduya doğru bir isim vermek ge-
rekirse 'Gizli Amerikan Ordusu' demek
yerinde olur" dedi.
Süleyman Demirel'in açıklamalanna
değinen Erbakan, "Biz hükümetteyken
bazı şeyler dikkatimizi çekmişti. Elimize
geçen istihbarat raporlannın Cumhurbaş-
kanı'na başka, Başbakan'a başka. Baş-
bakan Vardımcısı olarak bana başka ve
Genelkurmay Başkanlıgı'na da başka şe-
kilde verilmesi ile ilgili olarak Sayın De-
mirel'e danıştık. Ancak kendisinden ye-
terli yanıt alamamıştık" diye konuştu.
Olayın Turkiye'de ve diğer NATO ül-
kelerindeki seyrini dikkatle izlediğini be-
lirten Erbakan şöyle konuştu:
"Mesela vaktiyle Konya mitinginde,
100 bin kişilik büyük bir mitingde, bazı
kimselerin Istiklal Marşı çe3ınırken pro-
vokasyon amacıyla oturd' lar. Bilahare
yapılan mahkemelerde görüldü ki yaban-
cılar kalabalıga kanşmış, oturma eylemini
onlar yapmış."
Necmettin Erbakan, sorunun rejimin
temelini sarsacak kadar önemli olduğu-
nu belirterek "Yapılması gereken ilk iş,
Millet Meclisi'nde bir tahkikat komisyo-
nu kurulmasıdır. Şayet halen böyle bir or-
du faaliyetteyse, derhal buna son
verilmeli" dedi.
ANAP genel başkan yardımcılarından
Galip Demirel de dün düzenlediği basın
toplantısında, Özel Harp Dairesi'ne iliş-
kin bir soruyu yanıtlarken "Bu konuyla
ilgili olan Genelkurmay Başkanlığı açık-
lama yaptıktan sonra konuyu döne döne
gündeme getirmenin bir anlamı yoktur.
Şuphelerie, düşünülen şeylerle bir yere va-
nlamaz. Kaldı ki Meclis'teki bir partiden
arkadaşlanmız konunun TBMM'de görii-
şülmesini istediler" diye konuştu.
Yunanistan
Süper NATO
için idari
soruşturma
AltNA (Cumhuriyet) — Ba-
tı Avrupa'yı günlerdir çalkala-
yan Gladio ya da Süper NATO
adlı örgütün, Yunanistan'm 1955
yılında ABD ile imzaladığı ilk
savunma işbirliği anlaşmasında-
ki 105 "gizli maddeden" birini
oluşturduğu ortaya çıktı.
Savunma Bakanı Ioannis Var-
vitsiotis, örgüt hakkında idari
soruşturma yapılacağını açıkla-
dı. Varvitsiotis, doğrudan ba-
kanlık tarafından sürdürülecek
olan soruşturmaya ih'şkin çabş-
maların baslatıldığını da belirt-
ti.
1955 yılında 3500 kişilik bir
paramiliter güç dlarak kurulan
grubun ülke çapında Ortodoks
manastırları gibi birçok bölge-
de silah deposu bulunuyor.
Ülkede yayımlanan sol eği-
limli birçok gazete, CIA destekli
bu grup ile 1967 askeri darbesi
arasındaki ilişkinin araştırılma-
sını talep ederken grubun açığa
çıkması, parlamentoda da sert
tartışmalara neden oldu.
1981 ile 1989 yılları arasında
başbakanlık yapan PASOK lide-
ri Andreas Papandreu, grubun
iktidarlan döneminde dağıtıldı-
ğını geçen günlerde açıklamıştı.
Eski Savunma Bakanı Yannis
Haralambopoulos da grubun,
bakanlığa atandığı 1986 yüından
sonra dağıtıldığını kaydetmişti.
Öte yandan etkili siyasal göz-
lemciler de grubun 1980'li yılla-
nn sonlarına kadar faal kaldığı-
nı savunuyorlar.
AĞLAMAKVE
GÜLMEK
tlhan Selçuk
8. bası 5000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlon Türkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu-lstanbut
Ödemeli gönderilı
BAŞKENT
GÜNLERİ
Müşerref Hekimoğlu
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu-htanbul
ÖdemeU göoderiunez.