23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 KASIM 1990 EKONOMİ 91 'EDOĞRU OIDMOBİL KAVGASI CUMHURÎYET/13 SERBEST PİYASADA DÖVİ2 ABOOolan Bat Alman Markı knçre Frangı Hobnda Ftortıı bgSzSlertni Fransız Frangı lOOltatyanLiret S.ARiyali Avusnirya Şdw 2796 1900 2245 1678 5530 560 250 735 268 Sahş 2805 1906 2252 1685 5580 5S5 253 743 273 Dftviz Int (J) : 2795 ALTIN GOMOŞ Cumhunyet Reçat 24ayarahn 22 ayar bfcak 900ayar gûmiıs VrtrftartAHmı ZkaalAftını H*Att» Mtotası 1 OnsJ TL intatanfc Ort Atş 227 000 270 000 34.250 30.750 423 185 000 189 000 188.000 380 00 FaaP*) = SaBş 231.000 280.000 34.350 33 700 450 190 000 194 000 192.000 38150 59 33 Japon yardımı • ANKARA (AA) — Körfez krizinden doğan zararlann karşılanmasına yönelik Japonya'nın 1990 yılı için Türkiye"ye vereceği 29 milyar 112 milyon yen (yaklaşık 200 milyon dolar) tutanndaki krediye ilişkin uygulama anla^ması bugün Tokyo'da imzalamyor. Türkiye adına Tokyo Büyükelçisi Umut Ank, Japonya adına da bu ülkenin kredi kuruluşu Denizaşın Ekonomik Işbirliği Fbnu (OECF) yetkililerince imzalanacak anlaşmadan sonra kredi işlerlik kazanacak. Askeri ve lüks tüketim maddelcri dışında Türkiye'nin çeşitli ülkelerden> yapacağı ithalatın fînansmanmda kullanılacak olan kredi, 10 yılı ödemesiz toplam 30 yıl vadeli. Krediye yıllık yüzde 1 faiz uygulanacak. lfeni bir aracı kurum • ANKARA (ANKA) — Hak Menkul Kıymetler A.Ş. adıyla yeni bir aracı kurum kuruldu. Kuruluş sermayesi 5 milyar lira oiarak beürlenen şirkette en büyük pay 3 milyar 500 milyon lira ile Bizimgaz Yatınm Holding'e ait bulunuyor. Bizimgaz Yatınm Holding'in yanı sıra şirkette Hayrettin Rebi Karaali bir milyar 250 milyon, Yılmaz Yalçınkaya ve Mehmet Çaprazlı 100'er milyon, Ziya Yurtseven ve Temel öztürk de 25'er milyon liralık pay aidı. Maaşdışı harcanıalar • ANKARA (AA) — Yıhn on ayında, devlet memuru ve işçisine, konut edindirme yardımı, tasarruf teşvik katılma payı, mesai ödemeleri, lojman ve haberleşme giderleri ile diğer bazı kalemler için 5.1 trilyon lira harcama yapıldı. MaJiye ve Gümrük Bakanlığı ekim ayı kamu hesaplan bülteninde yer alan listeye göre en büyük payı 2.5 trilyon lira ile tasarrufu teşvik katılma paylan için yapüan ödemeler aldı. Onu 1.1 trilyon lira ile konut edindirme yardımı için yatırılan paralar izledi. Ekim ayı sonu itibanyla toplam personel giderleri ise 24.4 trilyon lira oiarak gerçekleşti. Tekstilde tehlike • BLRSA (AA) — Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Osman Sönmez, başta ABD ve AT ttlkeleri olmak üzere, birçok ülkenin kendi sanayiini korumak için kotalar, tehditler ve antidampingler uygulamalarına giderken, Türkiye'de, hiç ihracat yapılmayan üJkelerden ithaJata gidilip zor ve pahalı elde edilen dövizlerin "çar-çur" edildiğini savundu. Sönmez, "Tüm makamlan bir kez daha uyanyorum. Gerekli önlemler abnmazsa, en kısa zamanda, yüzlerce tekstil fabrikası kapanacak, yüzbinlerce işçi de işsiz , kalacaktır" dedi. Erzurum nasıl kalkınır? • ERZURUM (AA) — Doğu Anadolu Gazeteciler Çemiyeti ile Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından ortaklaşa düzenlenen panelde "Erzurum'un nasıl kalkınabileceği" konusu tartışıldı. Panele katılan profesörler, Erzurum'un bir tanm ve hayvancılık şehri olduğunu, kalkınmasının da bu yönde gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydettiler. Konuşmacılar, çeşitli sanayi iş kollarının ve elektronik gibi modern teknolojilerin Erzurum bölgesi için gerçekçi yatırımlar olmadıgı görüşünde birleştiler. Ekmekte üçlü oyım Ofıs, uncu, fırıncı artanfıyatlardan birbirinisorumlu tutuyor ESER ATİLLÂ Buğday-un-ekmek zincirinde giderek büyüyen kavga, Türki- ye'de yaşayan yaklaşık 57 mil- yon kişinin "ekmeğiyle oyaamaya" başladı. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), bu yıl ucuz kredi ala- mayınca kredi yükünü buğday- dan çıkanyor. Uncular TMO'- nun her hafta başında arttırdı- ğı buğday satış fıyatlannı un fi- yatlanna fazla fazla yansıtıyor. Fınncılar ise artan un fiyatları- nı bir an önce ekmeğe yansıta- bilmek amacıyla şu sıralar zam için hanl hanl zamanlama he- saplan yapıyor. Buğday-un-ekmek zincirinde herkes kendini zam yapmakta haklı göriiyor. Kesimlerin açık- lamalannda "her zammın hak- lı bir nedeni olduğu", haksız zammı ise kendilerinin değil di- ğer kesimlerin yaptıgı ortaya çı- kıyor. Buğdaydan ekmeğe uza- nan yolda zamiar ve nedenleri ise kesimlerce şöyle açıklanıyor. TMO, bütçe açığını kontrol altında tutma çabalannın bir so- nucu oiarak bu yıl ilk kez Mer- kez Bankası'ndan ucuz kredi alamadı. Eskiden bankadan yüzde 30 faizle aldığı krediyle buğdayı ucuza alan ve değir- menciye ucuza satan TMO, bu yıl bu politikasını değiştirdi. Dünya fiyatiannın üzerinde ve peşin parayla köylüden buğday alan ofis, bu ahrnlan gerçekleş- tirebilmek için yurtdışından yüzde 42 faizle 760 milyon do- lar kredi aldı. Yurtiçinden de bi- raz daha az miktarlarda yüzde 70'e varan faizle kredi aJmak zorunda kaldı. Sonuçta şimdi- ye dek hep alımlarda uyguladı- gı her hafta fiyatları arttırma politikasıru satış fiyatlannda da uygulamaya başladı. Böylece önceleri haftada 5 lira, sonra da haftada, 10 lira olmak üzere buğday satış fiyatlarını arttınr Bugday: TMO, Merkez Bankası'ndan ucuz kredi alamayınca, yurtiçi ve yurtdışında piyasa kredisine başvurdu. Maliyetini, her hafta arttırdığı fiyatma yansıttı. IJn: Buğdaya gelen 10 liralık zam bir çuval unun fiyatını 700 lira arttırıyor. Oysa uncular çuval başına 1000 lira zam yapıyor. Ekmek: Fınncılar sürekli maliyet hesabı yapıyor. Zam için en uygun zamanı kolluyor. Ankara'da 600 liradan satılan ekmek dün 700 lira oldu. oldu. TMO yetkilileri, bu zam- mı yapmak zorunda oldukları- nı belirtiyorlar. Para kazanmak zorunda olduklannj söyleyen yetkililer, ofisin 2.5 trilyonluk sermayesinin ancak 85 milyarı- nın ödenmiş olduğuna değine- rek sermayelerinin tamamının ödenmesi durumunda kredi al- maktan kurtulacaklarını beiirti- yorlar. Satış fiyatlarını her hafta arttırma politikasının ise sürece- ğini belirten yetkililer, artan buğday fiyatlanrun un ve ekmek fiyatlanna daha büyük oranlar- da yansıdığını, bunda da değir- menci ve fınncılann suçu oldu- ğunu ileri sürüyorlar. TMO'dan her hafta zamlı fi- yatla buğday alan uncular ise ofisin buğday fiyatlarını hafta- da 10 lira arttırmasıru bir çuval una 1000 lira oiarak yansıtıyor- lar. 50 kiloluk bir çuval un 70 kilo buğdaydan yapıüyor. Bir un sanayicisinin yaptığı hesap- lamaya göre bu hafta başında ofıste satılan kilosu 610 lira olan buğdaydan yapüan bir çuval un ortalama 52 bin 900 liraya mal oluyor. Ofisten çıkan 610 liralık buğ- day 70 lira nakliye masrafı da eklenince degirmenciye 680 lira- ya geliyor. Bunun üzerine çuval başına 4 bin 200 kırma masra- fı, 600 lira çuval, 1500 lira nak- liye ve 4 bin lira finansman gi- deri eklenip 20 kiloluk kepekten elde edilen yaklaşık 5 bin lira- . lık gelir çıkanhnca kâr ve ver- giler dışında bir çuval un 52 bin 900 liraya mal oluyor. Bu he- sapla buğdaya gelen 10 liralık zammın bir çuval unun fiyatını 700 lira arttırdığı belirleniyor. Oysa uncular buğdaydaki bu ar- tışı una 1000 lira oiarak yansı- tıyorlar. Bazı uncular ise 1000 liralık artışın doğru olduğunu savunarak "kepek piyasasının" şu sıralar çok düşük olduğunu ve 20 kilo kcpeğin 5 bin liradan daha aza satılabildiğini belirti- yorlar. Aynca ofisten alınan buğdayın, açık silolardan alın- dığı için samanının bol olduğu- nu iddia eden uncular maliyet artışında TMO'yu suclayarak "Devlet bize samanı buğday fi- yatına satıyor. Aldıgımız bug- dayıo yaklaşık yüzde 3 ü sa- man. Bunun da maliyeti an fi- yatlanna biniyor" diyorlar. Ekmek cephesinde ise fınna- lar hemen hemen her hafta ar- tan un fıyatlannı ekmeğe yan- sıtmak için şündilerde bol bol maliyet hesaplan yapıyorlar. Artan un fiyatları nedeniyle bir ekmegin 600 liradan satılması- mn maliyeti karşılamadığını söyleyen tstanbul fırıncıları, aralık ayında yapılacak top- lusözJeşmelerie maiiyetin daha da artacağmı ve ekmeğe zam- mın kacınılmaz olduğunu savu- nuyorlar. Bir çuval undan yak- laşık 204 adet ekmek yapılıyor. Ekmeğin maliyetinde buğdayın payının ise yüzde 43 olduğu be- lirtiliyor. Ankara'da ekmeğe zam tartışması dün sonuçlandı. 11 eylülden bu yana Ankara'da 600 liradan satılan ekmek dün 700 lira oldu. Ankara Fınncılar Dernegi Başkanı Yusuf Ekşi, bu zammı artan un fiyatlanna bağ- layarak un fabrikatörlerini fazla zam yapmakla suçladı. Ekşi, "TMO unun kilosunu 594 lira- dan 650 lirava çıkardı. Buğda- yın kilosunda 56 liralık artış ol- raasına karşın fabrika ve degir- menciler, un fıyatlannı 52 bin li- raya çıkardıiar. Buğdayın kilo- sunda meydana gelen 56 liralık artışın 50 kiloluk bir çuval una yansıması hiçbir şekilde 17 bin lira olamaz" dedi. 100 liralık zammı az bulan Ankaraü fırın- alar ise Başkan Ekşi'yi istifaya çağırdılar. Ilk yerli tıır operatörü Çoğunluğu seyahat acentesi olan 172 kurucu üyenin oluşturduğu Ulusal Turizm Acenteleri (UTA), Türkiye'nin ilk "tur operatörü" olma hedefiyle çalışmalanna başladı. UTA, yalnız acentelerle çalışacak, doğrudan alıcılara satış yapmayacak. CEM HAMULOĞLU Türkiye'de "tur operatörliiğü" için ilk adım atıldı. Kuruluş çalışmalarını tamam- layarak tescil edilen UTA (Ulusal Turim Acenteleri), Türkiye'nin ilk tur operatörü ol- mayı hedefliyor. Çoğunluğu seyahat acen- tesi, 172 kurucu üyenin oluşturduğu UTA^ nın kuruluş sermayesi 1 milyar 100 milyon TL. Ingilizce açılımı "United Travel Agendes" olan UTA'nın başkanı Abdurrah- man Çevik, mayıs ayında A, B, C grubu tüm acentelere cağn yaptıklannı söyleyerek kuruluşun amaçlarını şöyle açıklıyor: "Acenleler için ekmek giderek azalıyor. Tekeller ise aldı başını gidiyor. Türk lariz- minde yabancı tur operatöıierinin bir bâ- kimiyeti söz konusu. Bizce Türkiye için yurtdışında calışan bir knruiuş olsaydı, yerli seyafaat acenteleri bu kadar boynu bükiik kalmazdı. Ama yabancüar, işlerine geldiği gibi Tiirkiye'ye turist getiriyorlar. Biz bir- leserek bu durumu önleyelim dedik. Şim- dilik sermayemiz az. Ama daha sonra ser- maye arttınmı yapmayı düşünüyoruz. Ama- cımız, yurtiçi ve yurtdışında standart hiz- met sunabilmek." Yalnız acentelere satış yapacak olan UTA'nın, doğrudan alıcılara satış yapması düşünülmüyor. Sahibi olduğu Ekin Turizm Şirketi ile UTA'nın ortaklan arasında bu- lunan Türkiye Seyahat Acenteleri Birîiği (TÜRSAB) Başkanı Bahattin Yücel ise şun- lan söylüyor: "Olanaklan sınırh girişimlerin, dünyada rekaben'n böylesine yoğunlaştıgı bir dönem- de tek başlanna başanyı aramak yerine bir- leşerek örgütlenmelerinde konjonktürel açı- dan yarar var. Ajnca 1993 başından itiba- ren Avrupa'daki büyük tur operatörlerinin bile bulunduklan ülkelerin sınırlarını aşa- rak birleşmeierinin Türkiye'de onlara hiz- met veren kuruluşlan da büyumeye, güçten- meye iteceği açıktır. Bu nedenlerle sektörii- müzde, ortaklannın büyük bir çogunluğu- nu seyahat acentelerinin oluşturduğu, tur operatörü olmayı hedefleyen bir kuruluşun ortaya çıkması sevindiricidir." Yücel, UTA'nın şimdilik "tur operatörii" oiarak nitelenemeyeceğini vurgulayarak, "Çünkü tur operalorluğü, davranışlar ve ça- hşmalar ile kanıtlanır" diyor. Dünyadaki tu- rizm hareketini planlayarak organize eden tur operatörleri, turizmin yönlendirilmesin- de önemli işlevler yükleniyor. Türkiye ise gi- derek gelişen turizmi için böyle bir organi- zasyonun eksikliğini daha fazla his- sediyor. BaşbakanlıkHazine veDış TicaretMüsteşarı Namık KemalKılıç 4 Baskıyla ticaret artmaz'Ekonomi Servisi — Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Namık Kemal Kılıç, Türk ihracat sek- töründeki en önemli sorunun tekstil kotalan olduğunu, ancak bu engelin politik baskılarla çö- zülemeyeceğini söyledi. Kılıç, "Yapılan girişimlerle tekstil ko- talan her yıl arttı. Ancak birkaç kategorinin dışında sanayimiz kotalan dolduramadı. Onun dı- şında politik baskıyla ticaretin arttınlabilecegini sanmıyorum" dedi. Türk Sanayicileri ve Jşadam- lan Derneği tarafından düzen- lenen "Uluslararası Pazarlama- da Yeni Stratejiler" konulu sem- pozyum, dun yapılan oturumla sona erdi. TUSİAD Yüksek Istişare Konseyi üyesi Ali Koçman'm yö- nettiği dünkü oturuma Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Namık Kemal Kılıç da katıldı. Özel sektörün rahat çalışabil- mesi ve dünya pazarlarında re- kabet edebilmesi için enerji, te- lekomünikasyon, ulaştırma gibi Yapılan girişimlerle her yıl tekstil kotalan arttı. Ancak birkaç kategorinin dışında sanayimiz kotalan delduramadı. Politik baskıyla ticaretin artacağmı sanmıyorum. SSCB, Romanya ve Bulgaristan ile bir ekonomik bölge oluşturma çalışmaları var, ama bunun kısa vadede çok başarılı olabileceğine inanmıyoruz. konularda belli noktalara ulaşıl- dığını belirten Kılıç, serbest böi- geler ve organize sanayi bolge- leri uygulamalarıyla bu kesime olan desteğin surdüğunu belir- terek, "Türkiye'de sağhklı bir iş ortamının kurulması için caba sarf ediyonız" dedi. Kamu açık- lan ve özelleştirme konulanna da değinen Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizinı Ankare'daki en büyük probtemimiz kamu maliyesi. Bir lürlü, kamunun gelir ve giderle- rini denkleştiremiyoruz. Bütçe açıklan konusundaki somnumuz KİT ve belediye açıklan da ek- lendiğinde iyice büyüyor. Özel- leştirme ile bu acıklardan kur- lulalım diyoruz ama maalesef o kadar kola> değil. 70 >ılhk KİT- leri 3-5 yılda özelleştiremiyorsu- nuz." Hazine ve Dış Ticaret Müste- şan Narruk Kemal Kılıç dünya ticareti ve Türkiye'nin komşu iil- kelerle olan ticari ilişkileri konu- sunda şöyle konuştu: "Tokyo Round'dan sonra sa- nayileşmiş ülkeler bir yandan gümrük vergilerüıi indirirken, bir yandan vergi dışı önlemler alarak ticareti zorlaştırdılar. Bu dönemde ticari bloklar olustu ve gelişmiş ülkelerin uvguladıgı ko- rumacı politikalar sanayinin az gelişmiş bplgdere kaymasını en- gelledi. Önümiizdeki ay sona erecek olan Uruguay Round'da ise çeşitli alt komitelerin kurul- ması yoluyla sorunlann sektörel bazda çözümu öngöruldü. Biz, Uruguay Round'un tam bir ba- şanya ulaşabileceğini sanmıyo- ruz. SSCB, Romanya ve Bulga- ristan ile bir ekonomik bölge oluşturma çalışmaları var ama bunun kısa vadede çok başarılı olabileceğine inannuvoruz. Ha\ aalaııı için kredi arayışı ANKARA (AA) — Istanbul Atatürk Havalimanı'run yeniden düzenlenerek kapasitesinin art- tırılmasına yönelik projeyi yap - işlet - devret modeline göre ger- çekleştirecek Lockheed Air Ter- minal, uluslararası finansman desteği arayışmda. Lockheed Türkiye Direktörü Roger Todd, şirketin projeyi gerçekleştirmek- te kararlı oiduğunu söyledi. Roger Todd, yapılan seçim so- nucunda şirketin işi almasına ilişkin kararın ardından gerekli işlemleri yapmak için harekete geçtiklerini belirtti. Todd, sonuç kontratının ne zaman imzalana- cağı konusundaki soruya şu kar- şılığı verdi: "Bunu tam oiarak bilemivo- rum, bu finansal gereklerin ye- rine getirilmesi, finansmanın sağlanmasına bağiı. Bu vıl sonu- na doğru butun gerekli önemli kontratiarı imzalamayı umuyo- ruz. Sanıyorum son kontratı ge- lecek yılın ilk yansında imzala- nz." Projenin yaklaşık 225 milyon dolara mal olacağını, gerekli fi- nansman sağlanmasıyla ilgili oiarak çeşitli kuruluşlarla görüş- melerini sürdürdüklerini belirten Todd şöyle dedi: "OPIC (Denizaşın Özel Yatı- nm Kuruluşu), ABD Eximbank gibi organizasyonlarla gorüşme- lerimiz sürüjor. Tabii bunun ya- nında ticari bankalann da kuru- lacak bir konsorsiyumda yer al- ması gerekiyor. Muhlemelen proje maliyetinin yüzde 25'i ka- dar bir bölüm, bu kunıluşlar aracüığıyla sağlanacak. Kredi sağlanmasına ilişkin konu ve kredinin maliyetinin ne olacağı TC hükumeli, biz ve il- gili finans kuruluşlan arasında ttıtışılıyor."Todd,yap işlet devret modeli için Türkiye hükümeti- nin ne tür bir garanti sağladığı- na ilişkin soruyu da şöyle yanıt- iadı: "Hükümet projeyi garanti et- miyor. Sadece olağanüstü koşul- larda minimum duzeyde olmak üzere borç geri ödemesini ve as- gari zorunluluklann yerine ge- tirilmesini sağlamaya yarduncı olacak." Todd'un verdiği bilgiye göre, proje 3 aşarnada gerçekleştirile- cek. Birinci aşamada Atatürk Havalimanı'nda inşa edilecek dış hatlar terminali ile alanın yolcu kapasitesi inşaata başlan- masından 30 ay sonra yıllık 7 milyona çıkanlacak. Ardından halihazırdaki dış hatlar termina- li 6 ay kadar bir sürede yeniden düzenlenecek. Bunun ardından iç hatlar terminali yeniden dü- zenlenen dış hatlar terminalinin yerine taşınacak. Bunların ta- mamlanmasından sonra, yeni dış hatlar terminalinin ikinci kısmının inşaatı yapılacak. Böy- lece limanın yolcu taşıma kapa- sitesi yıllık 20 milyon kişiye ka- dar yükseltilecek. Peugeot yatırımı başlamadan durduEStN SUNGUR Polly Peck şirketinin zor duruma düşmesi üzerine Asil Nadir, Türkiye'deki Peugeot yaiırımını durdurdu. Polly Peck'in Türkiye Otomotiv Grubu Başkanı Zeki Bülent Yağlı, şirketteki son gelişme- lerden sonra Peugeot yatınmı- mn devam etmesine ünkân kalmadığını söyledi. Asil Nadir'in şirketi Polly Peck'in, Çukurova ve Peuge- ot SA ile ortaklaşa gerçekleş- tirecegı otomobil fabrikası ya- tırımı toplam 542 milyon do- lara mal olacaktı. 1993 tari- hinde işletmeye geçmesi plan- lanan yatırımı gerçekleştirmek üzere 150 milyon dolar serma- yeli bir şirket kurulmasına ka- rar verilmişti. 1997 yılında tam kapasiteye geçeceği belirtilen fabrika için 60 milyon dolar- lık işletme sermayesi ile 482 milyon dolarlık sabit yatınm öngörühnüştü. Yatınmın fi- nansmanı için 150 milyon do- lan ortaklarca, 392 milyon do- ları ise kredi oiarak sağlana- caktı. Otomobillerde yüzde 85 oranında yerli katkıya ulaşa- cak olan fabrikada 4 bin kişi istihdam edilecekti. Bakanlar Kurulu, bu yılın nisan ayında Asil Nadir ve Çu- kurova ortaklığının Peugeot, Sabancı-Toyota ortaklığının ise Toyota marka otomobilleri Türkiye'de üreüneleri için izin verraişü. Bakanlar Kurulu ka- rarına göre yılda 100 bin oto- mobil üretme kapasitesine sa- hip her iki yatırım da 1994 yı- lına kadar tamamlanmak ko- şuluyla otomotiv sanayii ve yan sanayiine getirilen tüm teşviklerden yararlanacaktı. Bakanlar Kurulu izni verildi- ğinde yürürlükte olan yatırım teşvik mevzuatına göre yıllık 100 bin kapasiteyle kurulan yeni yatınmlar 5 yıl içinde ta- mamlanmak koşuluyla üre- timde kullanılan CKD parça- lannı yüzde 16 oranında güm- rük indirimiyle ithal edebile- cek, ancak söz konusu ithalat için yüzde 13 oranında fon ödenecekti. Aynca yatınmlar yüzde 100 oranında yatınm in- diriminden yararlanacaktı. Bakanlar Kurulu'nun yatı- rım iznini veraıesinden sonra fzmir Torbalı'da otomobil fabrikası kurmak üzere geniş bir arazi alan Polly Peck- Çukurova grubu, nisan ayın- dan temmuz ayma kadar ge- çen sürede derin bir sessizliğe gömüldü. Temmuz ayında Pe- ugeot'nun distribütörlüğünü üstlenen Intermotiv şirketinin kuruluşuna kadar kamuoyuna KISA KISA • AKSİGORTA, 27 ekim tarihinde yanan Ülker'in Topkapı tesislerinde meydana gelen hasardan payına düşen 5 milyar 90 milyon liralık ödemeyi yaptı. • PAMUKBANK Japon Fuji Bank Ltd. önderliğindeki bir bankalar konsorsiyumundan 18 ay vadeli 20 milyon dolarbk bir dış kredi sağladı. • BATI SİGORTA sermayesini 2.5 milyar liradan 12.5 milyar liraya çıkanyor. • PARSAN Makine Parçalan Sanayii Renault/Fransa ile yaptığı 1 milyon dolarlık sipariş anlaşmalarıyla firmaya 3 tip arka aks satışına başladı. Renault ile yapılan ticari anlaşmanın zaman içinde 3.5 milyon dolara çıkması bekleniyor. • HEKTAŞ Genel Müdürlüğü'ne Cumhur Erkuş atandı. • YAŞAR Grubu şirketlerinden "Viking Kâğıt ve Selüloz A.Ş.", İran'a ihraç edeceği 1500 tonluk beyaz kraft kâğıdının sevkıyatına bu ay içinde başlıyor. Kâğıtlar İran'da çay ambalajında kullanılacak. • MERKEZ SİGORTA Istanbul Marmara Bölgesi Acenteler Toplantisı 22 kasım perşembe günü Sheraton Oteli'nde yapılacak. • ISTANBUL ECZACI ODASI tarafından düzenlenen Meslek içi Eğitim Seminerleri 25 kasım ve 2 aralık tarihlerinde gerçekleştirilecek. Analjezikler konulu seminer, Gayrettepe'deki Mustafa Nevzat Toplantı Salonu'nda saat 13.30'da yapılacak. Polly Peck'in Türkiye Otomotiv Grubu Başkanı Zeki Bülent Yağlı: Peugeot yatırımı zaten başlamamıştı. Sadece Torbah'da arazi alınmış, teşvik belgesi bile alınmamıştı. Polly Peck'in son durumundan sonra yatırım durduruldu, yatınmın devam etmesi için Polly Peck ile Çukurova'nın rollerinin değişmesi gerekiyor. Peugeot yatınmı ile ilgili hiç- bir bilgi sızmadı. Temmuz ayında tamamı Polly Peck In- ternational PLC'ye bağlı oia- rak 20 milyar lira sermayeyle kurulan Intermotiv şirketi, ku- rulduğu tarihten itibaren Pe- ugeot'nun 205 ve 405 model- lerinin ithalatına başladı. Şir- ket 1991 yılbaşından itibaren de Peugeot'nun Türkiye'deki tek distribütörü olaraİc faali- yet gösterecek. Intermotiv şirketinin"Genel Müdürü ve Polly Peck'in Türkiye Otomotiv Grubu Baş- karu olan Zeki Bülent Yağlı, şirketin kuruluşundan sonra yaptığı açıklamalarda, Türki- ye'deki Peugeot yatırımımn durumu ile ilgili bilgi vermek- ten kaçınarak "Bu konudaki acıklamalann öncelikte Lond- ra'dan Asil Nadir tarafından yapüması daha doğru olur. Torbalı'da çok büyük bir ar- samız var. Proje çalışmalan devam edivor. En ince ayrın- tısına kadar bitmeden bu proje ile ilgili açıklama yapmak is- temiyoruz. Ancak Intermotiv gibi 20 milyar liralık bir şirket sadece otomobil ticareti için kurulmaz. Önümüzdeki gün- lerde daha ilginç toplantılar yapacağız" demişti. Türkiye'- nin ithal otomobil pazarının yıl sonuna kadar yüzde 15'ini ele geçirmeyi hedeflediklerini belirten Yağlı, 1990 içinde 1500 dolayında Peugeot geti- receklerini açıklamıştı. Temmuz ayından bu yana faaliyette bulunan Intermo- tiv'in Genel M.üdürü Zeki Bü- lent Yağlı, Polly Peck şirketi- nin zor duruma düşmesinden sonra Cumhuriyet'e şirketin Türkiye'deki otomobil yatın- mının durduğunu acıkladı. In- termotiv oiarak ithalatı sürdü- recekierini söyleyen Yağlı, Pe- ugeot yatınmı konusunda şun- ları söyledi: "Peugeot yatınmı zaten be- niiz başlamamıştı. Sadece Tor- balı'da arazi lemin edilmiş, teşvik belgesi bile daha alın- mamıştı. Polly Peck'in son durumundan sonra yatınm durduruldu. Çukurova grubu- nun düşuncesi nedir, onu bi- lemem, ama yatınmın önceki şekliyle devam etmesi çok zor. Gerçi Polly Peck devam edi- yor, ama tüm yeni yaünmla- nnı durdurdu. Bu noktaya ge- lindikten sonra yadnraın de- vam etmesi için Poll} Peck iJe Çukurova'nuı roUerinin değiş- mesi gerekiyor. Bunu yapabi- lirler mi bilmjyorum. Bu aşa- madan sonra bizinı yapabile- ceğimiz başka bir açıklama yok." TÜRK EĞİTİM VAKFI YURTDIŞINDA YÜKSEK LİSANS (MASTER) ÖĞRENİMİ İÇİN BURS VERECEKTİR 1991-1992 öğretim yılında ABD ve diğer Avrupa ülkele- rinde, işletme Yönetimi, Milletlerarası Rnans ve Ticaret Hu- kuku, Geleneksel Tûrk El Sanatlarmın Muhafazası ve Restorasyonu (resim restorasyonu dahil), Kütüphanecilik, müzecilik dallarından bir veya birkacına yüksek lisans (mas- ter) öğrenimi için Türk Eğitim Vakfı'nca burs verilecektir. ADAYLARIN: a) TC vatandaşı olmaları ve 30 yaşından büyük olmamala- rı (1960 doğumlular da müracaat edebilir); b) İktisat, İşletme, Hukuk, Mühendislik. Güzel Sanatlar, Edebiyat, Dil-Tarih-Coğrafya dallarında eğitim yapan üni- versite veya yüksekokulfardan tyi derece ile mezun ol- maları (son sınıf oğrencileri aday olabilirler); c) Öğrenim göreceği ülkenin dilini yüksek lisans oğrenimi- ni üniversitede sürdürecek düzeyde bilmeleri: d) Mezuniyet ortalama notları ile girecekleri test sınavla- rındaki başarı durumlan yüksek lisans (master derece- si) veren üniversitelerce yeterli görülerek bu üniversitelerden yüksek lisans öğrenimi için kabul bel- gesi (akseptans) almaları; e) Yurtdışında öğrenim yapmak için gerekli maddi imkânı oJmadığını belgelemeleri gereklidir. ' ÖNEMLİ NOT: Yukarıdaki ön koşulları taşıyan isteklilerin burslardan bangisini tercih ettiğini belirterek "Yurtdışı burslan hakkında tamamlayıcı bilgiler" ile "müracaat form"lannı en geç 7 Aralık 1990 Cuma gününe kadar Türk Eğitim Vakfı'ndan almaları veya mektupla istemeleri gerekmektedir. AORES: TÜRK EĞİTİM VAKFI Eğitim Müdürlüğü Büyükdere Caddesi TEV-Kocabaş işhanı No: 11 Kat 8 80300/Gayrettepe/İSTANBUL Not: Bu ilan Cumhuriyet gazetesinin katkılarıyla gerçekleş- tirilmiştir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle