Katalog

21 KASIM 1990 HABERLER CUMHURtYET/U ŞmDYP'DEBUYUK KONGREYEDOGRU Demîrel denge arayışuıdaHafta sonunda yapılacak kongre öncesi yenilikçiler kamuoyu ve tabanın baskısına, eskiler delege yapısına güveniyor. Tüzük Komisyonu'nun benimsememesine karşm çarşaf liste istekleri artıyor. Liste cumartesi gecesi belli olacak. gidilmesi konusunda Demirel'in tercihi belirle- yici olacak. GİK içinden oluşturulan tüzük ha- zırlık komisyonu çarşaf liste uygulamasını be- nimsemedi. Ancak yenilikçiler ve örgütlerin bir bölümü çarşaf liste uygulamasını savunuyor. Demirel'in de çarşaf listeden yana lavır koya- bileceği yorumları yapılıyor. Bu görüşü savu- nanlar, "Iider böylece, liste hazırtığı konusunda fazla sıkıntıya girmeden daha demokratik bir yöntemle sorunu kongreye çözdürecek. Bu yol- la, her iki tarafın da istediği bir vitrin oluş- tunılabilir" diye konuşuyorlar. Yeni çizginin önderi Hiisamettin Cindoruk'- un da listeler belli olmadan önce Demirel'le bir görüşme yapması bekleniyor. Bu gorüşme son- ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — DYP'de büyük kongre öncesi Genel Başkan Suleyman Demirel, "Türkiye'nin temel meselelerine baluş" panelleri ile kamuoyunun ilgisini topla- maya çalışırken parti içinde ilgi, yeni "vitrin" üzerinde yoğunlaşıyor. Denge kurma çabasın- da olan Demirel, il başkanlanyla da görüştük- ten sonra son şeklini vereceği liste için Cindo- ruk'un başını çektiği yenilikçiler kamuoyu ve ta- banın baskısına, eskiler ise delege yapısına gü- veniyor. Hafta sonu yapılacak DYP kongresinde se- çilecek 40 kişilik genel idare kurulu için oyla- ma yöntemi degiderek önem kazanıyor. Kong- rede çarşaf liste ya da ayrı ayrı listelerle seçime rasında Cindonık'un görev alıp almayacağı önemü ölçüde belli olacak. Bu arada, yenilikçilerin önerdiği isimlerden, Ersin Faralyalı, Tansu Çiller, Tunç BilgeUve Memduh Yaşa'nın yeni yönetimde görev alma- larının kesinleştiği belirtiliyor. Demirel'in dün düzenlenen panelde çevresine eskiler yerine Cin- doruk ile Faralyalı, Çiller gibi isimleri alması- nın bunun işaretleri olduğu bildiriliyor. Cindonık'un yeni yönetimde görev almasını önerdiği isimlerden bir bölümünün ise şimdilik bekleyecekleri ve secimler sırasında DYP'ye gi- rerek milletvekili adayı olacakları bildiriliyor. Cindoruk, dışarıdan gelecek bu isimlerin yanı sıra Özal'ın Cumhurbaşkanı seçilmesini protesto amacıyla sine-i millete dönmek için milletvekil- liğinden istifa eden Murat Sökmenoglu'nun da yeni vitrinde-yer almasını istiyor. Yeni vitrin oluşturma sorununuh aşılmasın- da, bugüne kadar Demirel ile birlikte çalısan Necmettin Cevheri, Saadettin Bilgiç, Ekrem Ceybun, Selahattin Kılıç, İsmet Şezgin, Esal Kı- ratlıoğlu, Münif İslamoğlu, Ömer Barutçu anahtar isimleri oluştunıyor Yenilikçiler, bu isimlere yeni yönetimde ağırlıkh görev verilme- mesini isterlerken Cindoruk ile açıkça mücade- leye girişen İsmet Sezgin'e kesin tavır koyuyor- lar. Listenin oluşumunda yeni-eski dengesinin ya- m sıra GlK'de yer alacak milletvekili sayısı da bir başka denge unsurunu oluşturuyor. Halen 14 olan GÎK'teki milletvekili sayısının 20'ye çı- karılması isteniyor. ANAP'tan aynlan ve geçen günlerde hülle partisi kuran milletvekillerinin DYP'ye girmesi de sıkıntı yaratıyor. Bu millet- vekillerinden Veysel Atasoy ve Nurhan Teki- nel'e yeni yönetimde görev verileceği söylenti- lerine taban sıcak bakmıyor. Bu milletvekille- rinin, cuma günü partilerini feshederek DYP'ye katılmaları bekleniyor. DYP eski il başkanı Serdaroğlu 'Artık yeter'Üst yönetime '40 Haramiler' dediği için 1 yıl süreyle ihraç edilen ve yeniden politika yapmaya başlayan Rıfat Serdaroğlu, Demirel'in vefası konusunda "Liderlerin vefa diye bir lüksü olmaması lazım" diyor. tZMİR (Cumhuriyet Ege vurgulayarak bu konuda şu go- rüşlere yer veriyor: "Eski arkadaşlar hakikaten çalıstılar, davadan kopmadılar. Ama biz tabanda oldugumuz için olay tuttu, yoksa tavanda askıda kalırlardı. Tabanın iste- ginin genel kıınıla hakim obna- sı lazım. Bu da yenileşmeden yana. Eski arkadaşlar şirodi fe- dakârlık yapmalı. Siileyman Bey'i sıkıstırmamalı. Eski hiz- metleri lidere karşı tehdit ola- rak kullanmak fevkalade ayıp, buna haklan yok." Rıfat Serdaroğlu, DYP'nin buytık kentlerdeki başansızlığı- na da dikkat çekerek "AP'nin 1976da çıkan bir kitabı var. Orada 'AP şebJrlerde problem- lerini halletmek zonındadır' di- "Hâlâ halledememişiz" Burosu) — Parti üst yönetimi- ne "40 haramiler" dediği için bir yıl süreyle partiden ihraç edilen, cezası dolunca yeniden politika yapmaya başlayan DYP eski il başkanlanndan Rı- fat Serdaroğlu 24-25 kasım günleri yapılacak büyuk kong- renin parti için "kader kongre- si", "var olma, yok olma kong- resi" olacağım söylüyor. Serda- roğlu'na göre yönetimdeki "eskiler" artık "dinlenmeli." Hizmetlerini takdir ediyor, an- cak tabanın bu hizmetleri kar- şıhğında "onlan 20 sene parla- menter yaptığim" anımsatıyor. Serdaroğlu, Genel Başkan Su- leyman Demirel'in "vefası" ko- nusunda da "Liderlerin vefa di- ye bir lüksü olmaması lazım" diyor. Rjfat Serdaroğlu'nun politik yaşamı son derece inişli çıkışlı bir çizgi izledi. 12 Eylül sonra- sında il başkanı olarak görev yaptı, ancak seçimler öncesin- de milletvekili adaylan belirle- nirken kendisine alt sıralarda yer gösterilince genel merkeze isyan etti ve "40 haramiler" de- di. Bu sözleri üzerine partiden bir yıl süreyle ihraç edildi. Ser- daroğlu, "Ben, 40 haramiler, dedim. Attılar, ama şimdi on- lar gidiyorlar. Demek ki bizim söyledigimiz doğruymuş" di- yor. Serdaroğlu, büyük kongre- nin DYP için "kader kongresi" olacağı kanısında. "Var olma, yok olma kongresi bu. Burada demokrasiyi güçtendirip geliş- tirecek, laik cumhuriyeti koru- yacak, ülkede gelir dağılımını düze ıt«ek,Türkiye'yehuzurve DYP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ESAT KIRATLIOĞLU: refahı getırecek bir GİK seçıl- meli" diyor. Ya böyle bir GlK seçilmezse? Serdaroğlu, "o za- man sadece DYP'nin değil, Türkiye'de demokrasinin gele- ceğinden endişe edeeeğini" söy- yor. DYP'nin toplumu ilgilendiren her konuda acık net fikirler or- taya koymasının beklediğini an- latan Serdaroğlu, "Laiklik ko- nusunda DYP çizgisioi açık koymak zornnda. Şu anda net bir çizgi yok. Ben kimse nama- zını kılmasın demiyorum. ama DYP üç-beş yüz Nurcunun oyu için milyonlan itemez" diyor. Parti içindeki vitrin değişikliği- nin yararlannı da vurgulayan Serdaroğlu "son söz" olarak şunlan söylüyor: "Yeni yetisen genç nestin önfi açılmalı. Bu partiye gelip poli- tika yapmak isteyen genç önıin- de 75 yaşındaki GİK üyesini kendine engel görmesin. DYP- nin bu atılımı yapması gerek. ANAP'ın oylannı iilkemize al- mamız lazım. Bunun için de mutlaka yenileşme şart." SOSYAL ADALET-Demirel, Tnrkrye'de sosyal adalct ilkesinden söz etraenin mumkün olmadığını söyledi. (Fotograf: Banş Bil) 'Türkiye'nin Temel Sorunlanna Bakış'Büyük Kongre öncesi çeşitli etkinlikler programlayan DYP, dün de 'Türkiye'nin Temel Sorunlanna Bakış" konulu bir panel düzenledi. Panelde konuşan Genel Başkan Suleyman Demirel, Türkiye'de sosyal adalet ilkesinden sözetmenin mümkün olmadığını belirterek sadece mahkeme adaletinin yeterli olmadığını söyledi. Demirel, Türkiye'nin nabzının iyi ölçülmesini, bunun yanında her şeye kara ya da pembe gözlüklerle bakılmaması gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Bozkurt Güvenç'in yönettiği panele tartışmacı olarak Prof. Gönül Tankut, Prof. Emre Kongar, Prof. Tevfik Tatar, Prof. Fikret Eren ve gazeteci-yazar Güneri Cıvaoğlu katıldılar. Bu arada DYP Zonguldak Milletvekili Tevfik Ertüzün de partisinin konu üzerindeki görüşlerini açıkladı. Tfenileşme deyîp gerî çekilmeyin si gerektiğini savunarak şunia- n söylüyor: leceğini özveri zamamdır. Gecmişte hiz- meti geçen arkadaşlanmız lide- ri sıkıntıya sokmamak için GtK'e aday olmayacaklannı şimdiden açıklamalıdır. Bizim, jenerasyonun 'Siz gidin, biz gelelim' gibi bir talebimiz yok. Milletin umudu yenüeşecek olan DYP olacak. Sayın Demi- rel ile Sayın Cindoruk teşkila- ta danışıp ona göre GİK'i yap- sın. Eski arkadaşlar da biraz dinleniversin." Ya parti içindeki "eskilere vefa" konusu ne olacak? Ser- daroğlu "liderlerin vefa diye bir lüksü olmaması" gerektiğini Hüsamettin Cindoruk'un yönetimde görev alması gerektiğini söyleyen Kırathoğlu, "Kim yenileşmeden bahsediyorsa, yenileşmenin şart oldugunu ifade ediyorsa, fikirlerini de, uygulaması gereken unsurları da ortaya koymak mecburiyetindedir. 'Parti yenileşmelidir' deyip geriye çekilmenin ne âlemi vardır" dedi. ANKARA — DYP Genel Başkan Yardımcılarından Esat Kırathoğlu, eski Genel Başkan ve yenileşme tartışmalarının ön- cülüğünü yapan Hüsamettin Cindoruk'un yönetimde görev alması gerektiğini söyledi. Kırat- hoğlu, '"Sayın Cindoruk, bir fi- kir ortaya koymaktadır. Kim ye- nileşmeden bahsediyorsa, yeni- leşmenin şart oldugunu ifade ediyorsa fikirlerini de, uygulan- ması gereken bütün unsurlan da ortaya koymak mecburiyetinde- dir. Kim söylerse soylesin, 'Parti yenileşmelidir' deyip geriye çe- kilmenin ne âlemi vardır, ne de faydası" dedi. Kırathoğlu, parti içinde yeni- leşme tartışmalannı değerlendi- rirken DYP'nin Türkiye'de şu anda tek başına iktidar adayı ol- masınm bazı kişileri rahatsız et- tiğini savundu. Kırathoğlu, "Sanki DYP'nin güçlenmesin- den, biiyümesinden memnun olacakmıs gibi, asbnda DYP'nin kttçülmesi mücadelesini veren birtakım kimseier ve mihraklar, DYP'nin içinde fırtına kopar- mak istemektedirler. Bunlardan bir tanesi de gençleşme hareke- tidir. Biz hiçbir zaman gençleş- me arzusuna karşı olamayız. Partinin ber kademesi, herkese açıktır. Gücünü ve kuvvetini ispat eden, ortaya koyan berkes DYP'nin her kademesinde yer alabilir" diye konuştu. Sorunun, gençleşme değil partide fıkir üretmek, partiye hayatiyet vermek, canlılık getir- mek ve partinin hedefi olan ik- tidara uLaşmak oldugunu vurgu- layan Kırathoğlu, "Gencler ve yaşldar birbirlerini tamamlayan bir biitündürier. Biz temelde, DYP'nin yücelmesi ve iktidara gelmesi mücadelesinde katkısı olabilecek bu gike sahip ber yaşta arkadaşlanmıza açıgız" dedi. Yenileşme yöntemi Kırathoğlu, düzenlenen pa- nellerde, DYP'nin görüşlerinin eleştiriye açıldığına dikkat çeke- rek "Oradan bir sentez çıkacak- tır. Bu sentez partimiz tarafın- dan degerlendirilecektir. İşte ye- nileşme hareketi" dedi. Kırath- oğlu, gençleşme tartışmalarıyla ilgili olarak "DYP'nin küçülme- si mücadelesini veren birtakım kimseier DYP içinde fırtına ko- parmalc istemektedirier" biçi- mindeki sözlerinin, yenileşme- nin öncülüğunü yapan eski Ge- nel Başkan Hüsamettin Cindo- ruk'a yönelik bir eleştiri mi ol- duğu sorusunu ise şöyle ya- nıtladı: "Hayır. Sayın Qndonık bizim degerti bir arkadaşımızdır ve es- ki genel başkanımızdır. Kendi- sine daima saygılıyızdır Sayın Cindoruk da bir fikir ortaya koymaktadır. Burada üzerinde durmak istediğim husus şudur. Kim yenileşmeden bahsediyorsa, kim yenileşmenin şart oldugunu ifade edhorsa, fikirlerini de, uy- gulanması gereken bütün unsur- lan da ortaya koymak mecburi- yetindedir. Kim söylerse soyle- sin, 'Parti yenileşmelidir' deyip geriye çekilmenin ne âlemi var- dır, ne de faydası." Kırathoğlu, bir soru üzerine de Cindoruk'un yönetimde gö- rev alması gerektiğini söyleyerek "Sayın Cindoruk'un yönetimde görev almasını arzu etmekteyiz" dedi. CUNEYT ARCAYÜREK yazıyor Paris'te Bir Türk'e DemirePden Yanıt ANKARA — "Paris'te bir Türk" düşlediği dünyanın planlarını yapacak. Çevresindeki yandaş gazetecilerle bu dünyayı kamuoyunun sindirmesine girişecek. Düşün gerçeğe dönüş- mesini sağlayacak parlamento zorunluğu ak- la gelince siyasetçilerle partileri kabule zorla- yan sözde "cazip" bir koşul öne sürecek. "Be- nim dünyamı kabul ederseniz, erken seçim yapılır" diyecek. "Paris'teki bir Türk" başkanlık sistemiyle il- gili görüşlerine hemen her gün yeni ekler ya- pıyor. Dün sürpriz nitelemesiyle manşetlenen ikiöneriden bin,Cumhurbaşkanlığı'naMeclis- te grubu bulunan partilerin aday göstermesi koşulunu getiriyordu. Kimileri öneriyi Evren'- in ikinci kez adaylığını engellemeye yönelik "cin fıkirlilik" diye tanımladı. Oysa koşulun al- tında antidemokratik bir çehre olanca görke- miyte sırrtıyor. Çok partili yaşamı Meclis'te gru- bu bulunanlarla olmayanlar diye ikiye ayırıyor. Oyu yüzde 10'lara varan parlamento dışı kimi partileri adam yerine koymadığını, demokrasi- nin vazgeçilmez öğelerinden saymadığını ser- giliyor bu zihniyet. Düne değin gördüklerimize, öğrendiklerirni- ze daha neler ekleneceğini kim bilebilir? Ön- ceki gün dağarcığından iki öneri çıkaran "Pa- ris'teki bir Türk", dün bizim basına üstün ze- Kâ urunu geıen Kimoııır nangı yeni Duıuşıaraan söz edecekti? Nalıncı keseri önerilerin tazele- ri dün öğle üzeri henüz yansımamıştı. Üstelik "Paris'te bir Türk" dün Bush'la görüşecekti. "Dünya liderlerinin başlıcalarından" diye ka- bul ettikleri Paris'teki bir Türk'ün Bush'la gö- rüşmesini, bizimkiler yere göge sığdırmaya ha- zırlandıklarından. başkanlık tartışmalannı bir gün için es geçebilirlerdi. başkanlık sistemiyle ılintilı önerilerden bir di- ğeri daha cakalıydı. "Demirel, Cumhurbaşka- nı'nı halkın seçmesini kabul eder, verdiği söz- den dönmezse" Paris'teki bir Türk erken se- çime hemen evet diyecekti. O zaman "Paris'teki Türk" bir koşu başken- te dönmeli, DYP'nin Meclis'te yatan Cumhur- başkanı seçimiyle ilgili anayasa değişikliği öne- risine buyruğundaki asker milletvekillerinin im- za atmasını sağlamalı. O yasada Cumhurbaş- kanı'nı halkın seçmesiyle ilgili hükümler bulu- nuyor. Ne var ki "Paris'teki Türk"ü öneriden koşar adım uzaklaştıracak kimi hükümler de yer alıyor. Qrneğin, yasanın kabul edildiği gün ve saatte "Çankaya'daki Türk"ün görevi so- na eriyor. "Cumhurbaşkanı + halkoyu + erken seçim". Her birine hodri meydan derler, amma velâkin Çankaya'dan ayrılma koşuluna geldi mi, bütün söylediklerinden yüz seksen derece çark! Dün, sabahın erken saati. Demirel, salı gün- leri aksatmadığı grup toplantısını ertelemiş. Bü- yük kongre öncesi panellerden ikincisine gidi- yor. Otomobilindeki telefondan sorularımızı ya- nıtlıyor. "Paris'teki Türk"ten gelen kurnazlık kokan önerileri elbet basında görmüş. "İyi ama nam- zet olursa Çankaya'dan çekilmeye mecbur de- ğil mi?" diyor. Demirel daha yüksek düzeyden bakıyor önerilere İlk başlarda tezgâhlanmaya çahşılan yeni politikaları görmezlikten geliyor- muş gibi bir havada. Dinliyorsöylediklerimizi: Yukardaki yeniden aday olmayacağını söylemiyor. Daha önemli- si aday olursam Çankaya'dan aynlacağım, de- miyor. Çankaya'da kalacak, seçilmek için her türlü olanağı kullanacak. Böyle bir izlenim veriyor. "Yok, yok" diyor Demirel: "Adaylığını koyar- ken istifa etmesi gerekiyor. Zaten böyle bir gü- vence vermeden veya alınmadan anayasa na- sıl değıştirilecek?" "Paris'teki Türk"ün basın aracılığıyla duyur- duğu oyuna gelmeyeceğini açıklıyor Demirel: "Her iki seçime, hem genel hem de Cum- hurbaşkanlığı seçimlerine eşit şartlarda gide- lim. Eşit şartlarda gerçekleşmeyen bir seçime, seçim demek imkânsız. Çankaya'da oturacak, her seçimde yaptığı gibi devletin bütün imkân- larını kendi için kullanacak. Sonra buna eşit şartlarda seçim denilecek, eşit şartlardaki mü- cadeleyle seçildiğini iddia edecek. Olmaz böyle şey." "Ya Meclis'te grubu olmayan partilerin Cum- hurbaşkanı adayı göstermelerine karşı çıkan öneri?" "Gerçekleşmeyecek bir istek" diyor Demi- rel: "Başka kabiliyetlerin yolunu kesmek ne- den? Evet, adaylığı bir nizama koymak gere- kiyor. Biz, buna bazı kurallar getireceğiz." "Bütün söyledikleriniz oyuna gelmeyeceği- nizi göşteriyor. Ne çare. Çoğunluk elinde Mec- lis'te. Önce söz verir, sonra dilediği gibi yasa çıkarırsa... Örneğin hem yukarda kalır hem de aday olur?" Demirel, "Öyle madde koyanz kı aday ola- caksa çekilmek zorunda kalır. Üstelik şu an- da çoğunluğu olduğu halde bizimle yapmak is- tiyor, üç yüz oya gereksiniyor" diyor. "Yine de başka oyunlar tezgâha girerse?" Gülüyor Demirel, "Oylarımızı çekeriz" der- ken anayasa değişikliğinin o an yatacağını du- yuruyor. Yine de tehlikeli. "Bir Türk Paris'te" sürekli başkanlığı yeni- den nasıl kapacağırjıdüşünüyorsa, "Ankara- da bir Türk" kimbilir ne planlar geliştirir, ne si- yasal tezgâhlar açar O R G U T L E R D E N Antaiva Değişiklik mi, düzenleme mi? BÜLENT ECEVİT ANTALYA — "Vitrin de- ğişikliği mi, vitrin diizenlen- mesi mi?" DYP Antalya teş- kilatımn kongreye doğru tar- tıştığı konu bu... Apdi Ipek- çi Caddesi'ndeki DYP'nin il ve merkez ilçe binalarına gir- diğimizde kimsenin ağzını bı- çak açmıyordu. "DYP, kongreden güçlii bir şekilde çıkacak, ilk seçimde de ikti- dar olacagız" deniliyordu. DYP'nin 4 milletvekili ve belediye başkanlığıyla önem- li illerinden biri olan Antal- ya'da aslında tartışılan ve is- tenilen 'vitrin düzenlenmesi' gerektiği olduğu anlaşılıyor. Partinin, gençlerden oluşan grubu 'değişiklik" diyor. Ama il başkanı Hilmi Şifa'nın 'ko- nuşma yasagı' getirdıği de be- lirtiliyor. 33 delegenin bulunduğu Antaya'da, Belediye Başkanı Hasan Subaşı, kongre konu- sunda düşündüklerini açık açık anlatırken "Vitrin degi- şikliği istemeye kimsenin hak- kı yok. Parti zor günlerden bu günlere geldi. Bu zor gün- leri aşaıilan bir çırpıda silip atmak olmaz" diye konuşu- yor. Subaşı, "Lider bunalımı olmayan tek partiyiz " dedik- ten sonra, "Tecriibe ile dina- mizm partiye kazandınlacak- tır. Bizim göriisümüz bu, böyle olması gerek. Buna söykrken de vitrin değişsin demiyorum, yanlış anlama- yın, bu bir nevi düzenleme olacaktır. Halk da sadece DYP'de başka insan kalma- mış hissine kapılmamalı, bu- nu vermemeliyiz" diye ko- nuşmasını sürdürüyor. İl teşkilatı ile ayn düstüğü öne sürülen Merkez tlçe Baş- kanı Orhan Altınay, genç ku- şağın, yenilikçilerin sözcüsü görünümünde. Altınay da Başkan Subaşı'nın söyledikle rini tekrarlarken, "Partlyi güçlendirmek amacımız. Yaş- ular, tanındığı için gencler gö- rünmüyor. Aslında bizim partimizde genç kadro çok. Bunun kongrede yansıması gerek. Bakın, SHP testiyi kır- dı, A.NAP kanşıkhk içinde. Bir tek biz kaldık. Ve DYP ailesi tecriibeli ve enerjik ola- rak kongreden çıkacakür" di- yor. Giresun Genel merkez yenilenmeli NİHAT TIĞLI GtRESUN — DYP Gire- sun il ve ilçe örgütlerinde tüm dikkatler Ankara'da yapıla- cak olan büyük kongreye yö- neldi. Büyük kongre öncesin- de DYP'liler, genel merkez yönetim kadrosunun "yeni- lenmesi" görüşünü savunur- larken, oncelikle eski Genel Başkan Hüsamettin Cindo- ruk ve Aydın Menderes'e ak- tif görev verilmesini istiyorlar. DYP merkez ilçe eski ikin- ci başkanlanndan Doğan Köymen, partide yeni oluştu- rulacak genel merkez yöneti- minin, çağın gerektirdiği yeni- liklere uyum sağlaması gerek- tiğine işaret etti. Köymen "Her şeyden önce GİK tama- men değişmelidir" dedi. DYP 11 İkinci Başkarn Ömer DomaçogJu mevcut ge- nel merkez yönetimi üzerinde olumlu veya ojumsuz bir eleş- tiride bulunmak istemedi. Domaçoğlu, "Genel merkez, daha aktif, daha genç kadro- dan oluşmalıdır. Somut poli- tikalar üretebilecek, halka da- ha iyi mesajlar verebilecek bir genel merkez yönetimi istiyo- ruz" şeklinde konuştu. Edirne Yenileşmeye gidilmeli MURAT SAVAŞ EDtRNE — DYP Edirne il örgütü 'büyük kongre' önce- si partinin halkın beklediği mesajı vermesini ve yenileş- meye gidilmesini istiyor. Edirne il örgütünü temsil edecek 9 büyük kongre dele- gesinin bulunduğunu behrten DYP 11 Başkanı Biilent Ala- mut, "Delegelerin tümü aynı görüşü paylaşıyor. Büyük kongre, halkın istediği doğ- raltuda sonuçlanacak. Halk bizden genç kadrolara da gö- rev vermemizi istiyor" dedi. Hafta sonu yapılacak bü- yük kongrede genç kadrola- ra da görev verileceğine inan- dığını belirten Alamut, ancak Diyarfoakır Ekip değişmeli ZtYA AKSOY burada Genel Başkan Suley- man Demirel'in vereceği işa- retin önemli oldugunu da be- lirtmeden geçmiyor. Ala- mut'a göre kamuoyunun par- tiden görev almasını istediği bazı sürpriz isimlerin şimdilik gizli tutuluyor. Bu da bu ki- şilerin bürokrat olmasından kaynaklanıyor. Edirne DYP'de gençleşme ve vitrin değişikliğine karşı çı- kan yok gibi. DYP il örgü- tünde çekişen iki grup var. lş- başındaki Alamut grubunun yanı sıra ağustos ayında yapı- İan kongrede il başkanhğı se- çimini kaybeden Av. tbrahim Karakoç da il kongresi önce- si 'yenileştirme'ye taraftar ol- dugunu çeşitli defalar belirt- mişti. DtYARBAKIR — 12 ilçe ve üç beldedeki örgütleri, ka- dın gönüllüler, gençlik, esnaf ve emekliler komiteleriyle DYP, Diyarbakır'da en ör- gütlü ve uyumlu bir parti gö- rünümünde. İl ve tüm ilçe kongrelerini zamamnda yap- mış. Yöneticiler şimdi de 24-25 kasım tarihlerinde ya- pılacak büyük kongre hazır- lığındalar. İl Başkanı M.Salim Ensa- rioglu, Diyarbakır örgütü olarak büyük kongreye 8 de- legeyle katılacaklanm, ancak 250 kişilik bir kadroyla Anka- ra'ya gideceklerini behrterek bunun nedenini, "Bu kongre- nin havası ve beyecanı bam- başka, onun için partili üye- lerimiz büyük bir özveri ve is- tekle büyük kongreye katıl- mak istiyorlar" sözleriyle Keçeli: açıklıyor. Diyarbakır'da 28 bin kayıt- h üyelerinin bulunduğunu söyleyen il başkanı Ensarioğ- lu, bölgede yüzde 30 oranın- da seçmenin bazı nedenlerle politikacılara küstüğünü, bunları kendi saflarına çek- mek için yoğun bir çalışma temposuna girdiklerini, kong- reden çıkacak vitrüıi gördük- ten sonra DYP'ye ilginin ar- tacağını söylüyor. DYP'nin Kadın Gönüllüler Komitesi Başkanı Diş Hekimi Hülya Betgi, "Büyük kong- rede, yıllardır sömürii aracı olarak görülen kadınlanmızm sonınlarına yönelik çözüm önerilerinin uretilmesini ve Demirel'in tekrar genel baş- kan olmasını istiyorum. An- cak ekibinin değişmesi şarby- la, çünkü daha genç ve dina- mik insanlaria çok daha iyi tş- ler yapılır" diyor. Değişiklik benimseniyor İç Politika Senisi — DYP İstanbul İl Başkam Orhan Keçeli, partisindeki 'vitrin de- ğişikliği ve yenileşme' gibi gö- rüşlerın toplumun beklentile- rinden kaynaklandığmı söyle- di. Keçeli, parti dışında arzu- lanan söz konusu değişiklik- lerin, parti içinde de benim- senmekte oldugunu belirtti. DYP il merkezinde dün bir basın toplantısı düzenleyen İl Başkanı Orhan Keçeli, genel ekonomik ve siyasi gelişmeler üzerindeki görüşlerini anlat- tı. Keçeli, hafta sonu yapıla- cak DYP büyük kongresi ve partideki 'yeni çizgi' görüşle- riyle ilgili olarak şunlan söyledi: "Vatandaşın partilerden, politikacüardan çağdaş bek- lenüleri bulunmakta. Esasen DYP için yenfleşme, vitrin de- ğişikliği, gençleşme gibi orta- ya atılan fikir ve görüşler de bu beklentilerden kaynaklan- maktadır. Zira sağ seçmen, Ulke açısından en güvenilir, li- deri yönünden en tecriibeli parti olarak DYP'yi gördügü için yenileşme ve vitrin deği- şikliği görüşünü her yerde dile getirmektedir." DYP'DE BUGUN • "İşleyen Rejim, İşleyen Devlet" konulu panel, saat 10.00'da Büyük Ankara Oteli'nde yapılacak. DYP Genel Başkanı Suleyman Demirel'in yapacağı açış konuşmasından sonra, GİK üyesi Necmettin Cevheri, panelin konusuyla ilgili olarak DYP'nin görüşlerini anlatacak. Bilkent Üniversitesi öğretim uyelerinden Prof. Dr. Metin Heper'in yöneteceği panele, Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Prof. Dr. Selçuk Özçelik ve emekli büyükelçi-yazar Co^kun Kırca konuşmacı olarak katılacak.