Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 20 KASIM 1990
Anı Yazıııak
Am yazarlan, genellikle kendilerinden çok, başkalarımn kusurlarını,
hatalarını, başarısızlıklarmı sergilemeye önem verir, ortaya koymaya
çalışırlar. Ne var ki özyaşamöyküsüne çok benzeyen, onunla çok sık
kanştırılan anı, daha çok dışsal olaylara ve kişilere önem vermesiyle
özyaşamöyküsünden ayrılır.
NURER UĞURLU
Anı, bir kimsenin içinde yaşadığı ya da tanık
olduğu, duyduğu olaylan ve kijileri aalattığı yazı
türüdilr. Bu yazın (edebiyat) türü genellikle hi-
kâye etmek biçiminde yazılır.
Anı, yazın türlerinin en yaygın olanlanndan
biridir. Eskiden anıya 'gönül, hatır, hayal' anla-
mına gelen habra denirdi. Arapça bir sözcük olan
hatıra 'hatırlanan, akla gelen şey' anlammda hu-
tûr sözünden türemiş kabul edilir. Bu yazın tü-
rü ya günü gününe tutulan notlar ya da sonra-
dan anımsanan olaylar ve kişiler olarak kale-
me alınır. Tanınmış bilim, sanat, kültür, siyasa
adamlannın anıları, onlann yaşamlannı, dönem-
lerini anlatması, aydınlatması yönünden önerali
ve değerli belgeler arasında yer alırlar.
Anı türleri ve yazarlar
Anı, insanın kendi yaşamasını, kendi izlenim-
lerini anlatması olarak da bilinir. Onun için anı,
özyaşamöyküsünden (autobiographie) kesin çiz-
gilerle ayrılmaz. Çünkü anı, yazan kişinin yaşa-
mının belirli bir kesitini içine alır. Bundan olsa
gerek, anı yazarlan kendileriyle ilgili gerçekleri
gizlemeye, başkalanyla ilgili olanlan açığa çıkar-
maya çalışırlar. Böylece kimi aru yazarlan anı uy-
durmaya yönelirler. Kimileri de yaşadıkianndan
çok, başkalanndan duyduklannj kendilerine mal
ederek anlatırlar. Anı yazarlan, genellikle ken-
dilerinden çok, başkaJarının kusurlarını, hata-
larını, başansızlıklarını sergilemeye önem verir,
ortaya koymaya çalışırlar. Ne var ki özyaşamöy-
küsüne çok benzeyen, onunla çok sık kanştırı-
lan anı, daha çok dışsal olaylara ve kişilere önem
vermesiyle özyaşamöyküsünden aynlır.
Anı ile günlüğü de birbirine kanştırmamak ge-
rekir. Günliik, günü gününe tutulan içe ve dışa
dönük notlardan oluşur. Anı ise üzerinden uzun
yıllar geçen olaylan ve kişileri anlatır. Bunun için
olsa gerek günlük, anıdan daha çok gerçeğe uy-
gunluk ve inandırıcıhk gösterir.
Anı ile yaşamöyküsu'nu (biographie) de bir-
biri içine katmamak gerekir. Yaşamöyküsü, ya-
şayışlan, yapükları ilgi çekici, önemli olan insan-
lann yaşamlannı inceieyen, bu alandaki bilgile-
ri derleyen, anlatan bir edebiyat türüdür. Tarih-
sel belgelere ve araştırmalara dayanılarak yazı-
lan bu tür yazılara eskiden tereeme-i haJ denir-
di.
Anı, genellikle belirli bir yaştan sonra kaleme
alınır. Bu yaş, anı yazarlannın ileri, yaşlıhk yıl-
lan olur. Anı yazarlannın bu yaşlarda işe koyul-
malannın başüca nedenleri arasında, unutulmak
korkusunun, bir iz bırakmadan gitme buruklu-
ğunun ağır bastığı söylenebilir. Denebilir ki ta-
rih ve toplum karsısında hesaplaşmak, pişman-
ük duygulannı dile getirerek rahatlamak, günah
çıkartmak gibi kişisel etkenler de anı yazmada
etkili olur. Ayrıca anı yazarlannın birlikte yaşa-
dığı kişilerin kişiliklerine duyduğu hayranlık ve
bağlılık da gündeme gelebilir. Bilim, kültür, sa-
nat ve siyaset alanında karşı olduğu kişileri kö-
tülemek, yermek ve kendini savunmak gibi duygu
ve düşünceler de anı yazmada söz konusu ola-
bilir.
Anı yazarı, yaşamının bir bölümünü anlatır-
ken istemeyerek de olsa, başkalannın yaşamla-
nna girmek, onlardan da kesitler vermek zorun-
da kalır. Sanınm anı yazmadaki asıl amaç, anı
>-azarınm yaşadıklarmı, gördüklerini içtenlikle
doğru, başkalaruıı yanıltmayacak bir yansızlık-
la ele alması, anlatması olmalıdır. Anı yazan ya-
şadıklannı olduğu gibi, gerçeği değiştirmeden,
tarihe katkıda bulunacak bir biçimde dile getir-
melidir. Böylece bir tarihçi gibi nesnel (neden-
sonuç ilişkileri içinde), bir edebiyat adamı gibi
kişisel bir tutum, davranış ve sorumluluk içinde
geçmişine bakmalıdır. Bunun için anı yazan, anı-
lannın tarih ile özyaşamöyküsü arasında ortak
bir nitelik, bir değer taşımasına özen gösterme-
lidir. Bütün bunlardan başka belki de en önem-
lisi, yanlan anılann kişisellikle toplumsailığı, ya-
şam ve zaman kesiti içinde, tam anlamıyla kay-
naştırmış olması gerekir. Böyle yazılmış anılar
tarihe iyi, doğru, sağlam bir kaynak olabüir, ta-
rihin kuruluğunu, sığlığıru giderebilir, onu olaylar
ve tarihler kalabalığı olmaktan kurtarabilir, ta-
rihe canlılık getirebilir.
Anı yazmada anıaçlar
Bunun için olsa gerek, anı yazmakta çeşitli
amaç güdülür. Bunlardan en önemlisi çağına, za-
manma tanık olmaktır. Kendisini önemsemek,
unutulmak korkusundan kurtulmak gibi duygu-
lar da ilk sıralarda yer alır. Yaşadıklannı, ğör-
düklerini gelecek kuşaklara olduğu gibi aktar-
mak, onlara yol gösterici olmak, dersler vermek
gibi işlevler ve sorumluluklar da anı yazma amaç-
lan arasında sayılabilir. Onun için anı yazan, anı-
larını yazarken dürüstlükten ayrılmamalı, içten-
likten uzaklaşmamalıdır. Çünkü gerçeğe uygun-
luk ve içtenlik anı yazmanın temel kurallanndan
biridir.
Anı vazmanın da çeşitli biçimleri vardır. Ki-
mi anı yazarlan, anılannı kronolojik bir sıra için-
de anlatmaya önem verirler. Kimileri anımsadık-
ça anılannı kaleme alır. Ama bu çeşit anılarda
bir gelişigüzelük, dağınıkhk ve savrukluk ağır ba-
sar. Aklına geldiği zaman anı yazmada tutarsız-
lıklar, çelişkiler, hatalar (kişi ve tarih) çok görii-
lüyor. Onun için anı yazan anılarına bir tarihçi
gibi yaklaşmalı, bir romana gibi kişileri, olay-
lan ve ortamı vermeye çalışmalıdır. Bundan ol-
sa gerek anı yazmanın da kendine göre bir biçe-
mi vardır. Bu biçemde içtenlik, gerçekçilik, ya-
bnhk ve yansızlık ağır basar. Çünkü her anı ya-
zarırun biçemi kendine göre bir anlam ve kişilik
taşır. Bu amaç okurlarca bilinir, önemsenir, il-
giyle izlenir. Onun için anı yazarlan anılannda-
ki kişileri ve olayları belirli bir biçem içinde
(nesnel-saygılı) vermek zorundadırlar. Yoksa ya-
zılan anı, anı olmaktan çıkar, bir çeşit dedikodu
yapmak olur, ki bu da anıyı asıl amacından çok
uzaklara götürür.
Batı yazınında anı türünde çok yapıt (eser) ya-
zılmıştır. Bu türün ilk örneğini eski Yunan yazı-
nında Ksenophon (M.Ö. 427-355) Anabasis (On-
binlerin Dönüşü) adlı yapıtıyla vermiştir. Röne-
sans'tan sonra Batı'da birçok sanat ve siyasa ada-
mı, anı türünde çeşitli yapıtlar yazmıştır. Bu tür,
XVII. yyMan sonra büyük gelişme göstermiştir.
Türk yazınında bu türün ilk önemli yapıtı Ba-
bürnâme'dir. Hindisıan'da Babür lmparatorlu-
gu'nu kuran şair hükümdar Babür Şab'ın
(1483-1530) bu tanınmış yapıtı, gezi- özyaşamöy-
küsü özelliği göstermesine karşın ilk anı örneği-
dir. Babür Şah, hükümdar, komutan ve şair ola-
rak başından geçenleri Çağatay Türkçesiyle yaz-
mıştır. Eski Türk düzyazı örnekleri arasında sa-
yılan Babürnâme akıa bir anlatımla kaleme alm-
mıştır.
Divan yazınımızda anı, tarih, tezkire, seyahat-
name türleri arasında yer almıştır.
Türk yazınında anı bağımsız bir yazm türü ola-
rak Tanzimat'tan sonra başlamış, Edebiyat-ı Ce-
dide ve XX. yüzyıl Türk yazınının ilk yansında
önemli gelişme göstermiştir. Cumhuriyetten son-
ra anı türü, yazınalann ve poi-tikacıların yazdık-
lan eserlerle çeşitlilik ve zenginlik kazanmıştır.
Doğu yazımnda da anı türüne büyük önem ve-
rilmiştir. Gandı'nin Gerçek Yolundaki Deneyim-
lerimin Öykiisii adlı kitabı, bu türün ön sırala-
rında yer almakta, bunu Çin yazınında Yu Ta-
fou'nun, Se-ma Ts'ien'in, Hintli şair R. Tagore1
un ve Pandit Nehru'nun anıları izlemektedir.
XX. yüzyıl başlannda Batı yazınında, yazın
yanı ağır basan anılarla birlikte siyasal anılar da
çoğalmış, önemli siyasa adamlanmn yazdıklan
siyasal anıjarla bu tür zenginleşmiştir. Özellikle
fkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yazılan siyasal
anılar büyük yankjlar uyandırmıştır. Bunlar ara-
sında tngiltere Başbakanı W. Churchill'in, ABD
Cumhurbaşkanı Truman'ın, Eisonhover'in ve da-
ha sonra Johnson'un, Fransız Generali ve Cum-
hurbaşkanı De Gaulle'ün, Sovyetler Birliği lide-
ri Kmşçev'in, Alman Başbakanı K.Adenauer'in
anılan yamnda, Ikinci Dünya Savaşı'na katılmış
Fransız generali Gameli'nin ve Mareşal Juin'in,
Rus mareşali Jukov'un anıları önemli siyasal anı-
lar arasında yer almıştır. Bu siyasal anılann ço-
ğu tarihe ışık tutmuş, değişik yommlar getirmiş,
yeni bir dünyanın kurulmasına (banş içinde bir-
likte yaşama) katkıda bulunmuştur.
Bizdeki anılar
Yakın dönem Türk siyasal anı türü de Hüse-
yin Cahit, Falih Rıfla, Yunus Nadi, Dr. Rıza Nur,
Ruşen Eşref, Yakup Kadri, Samet Ağaoğlu gibi
siyasa adamları; General Kâzım Karabekir, Ali
Fuat Cebesoy, Izzettin Çalışlar, Kâzım Özalp gibi
komutanlar; Mustafa Kemal (Atatürk), Ismet
lnönü, Celal Bayar gibi cumhurbaşkanlannın an-
lattıkları ve yazdıklan anılarla zenginleşmiştir.
Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in anıları-
nı okurken bunları düşündûm. (1).
(1) Evren, Kenan; Kenan Evren'in Anıları (1. cilt, resimli,
576 sayfa), Milliyet Yayınları, 1990 lstanbul
HESAPLAŞMA
BURHAN ARPAD
Kabak Çekirdeği
Kilosu On Bin TL.Bizim politikacılar ve ülkeyi yöneten üst düzeyde bürokrat-
lar, ya sayı bilmiyorlar ya da yurttaşla hiçbir yakınlıkları yok!
Yemek içmekle, giyimle, okumakla da hiçbir yakınlıkları yok
olmalı! Bu varsayımların hiçbiri söz konusu değilse yeme-
den içmeden ve giyim kuşam gereksinmesi olmadan tıpkı
melekler gibi yaşıyor olmalılar! Ne var ki arada bir bilimsel
görüntülü sözler ediyorlar: 'Toptan ederler (fiyallar) yûzde dört
buçuk arttı' gibilerden! Onların bu varsayımlarına bakılırsa
her şey güllük gülistanlık! Bununla yetinmeyip 'çarşı pazar
ekonomisi bu ülkeye refah getirecektir' de diyebiliyorlar. Bu
sözlerden içleri rahat mı, bilemeyeceğim.
Böyle düşünedursunlar, biz çarşı pazar etiketterine bir göz
atalım. Ef: 25 bin, beyazpeytıir: 20-25 bin. Kavun (3-4 kilo-
luk): 6-7 bin. Karpuz (orta boy): 4 bin Türk Urası. Elma:
1500-2000 TL Üzüm (satıanın insafına göre): 1500-3500 TL.
Şişe bira: 1800 lira, bir bardak maden suyu 500 TL., büyük
şişe kaynak suyu: 2000 TL., taze fasulye: 3000 TL., büyük
yoğurt (700 gramlık): 3500 TL.
Biraz da giyim kuşam: Sıradan bir ayakkabı 30 bin TL. Ka-
dın iskarpinleri, semtine ve satıcının insafına göre: 70 bin-
den başlıyor! Havadan gayri hiçbir şey vermeyen, her ay 9000
TL. saat ve bakım faturası ödetiyor. Belediye otobüsleri bilet
ücretlerı de başlı başına bir âlem! Birkaç aydır uygulanan yeni
tarife yolcu taşıma parasını iki ölçüyle alıyor. Tek bilet ve çift
bilet diye. Otobüsün ön camına yapıştırılmış bir kâğıda çift
ya da tek bilet yazılı. Ne var ki bu aynmın hangi ölçüyle sap-
tandığı belli değil. Sözgelimi çift bilet yazıyorsa, siz bir du-
raklık bir yolculuk yapacak olsanız da boşuna konuşmayın,
çift bilet ödemek zorundasınız. Yöneticilerimiz böyle uygun
bulmuşlar!
Bir durak için bindim diye direnmeyin. Şoför sizi kolunuz-
dan tutup indirir! Çift bilet yazıyorsa Taksim-Sarıyer yolculu-
ğu için de çift bilet vereceksiniz, Taksim-Elmadağ yolculuğu
için de!
İstanbullu yurttaş sinemaya, konsere, tiyatroya gitmek is-
terse. güzel sanatlara, edebiyata ve kültür olaylarına ilgi du-
yuyorsa bütçesine yüklüce bir gider koymalıdır. Sinemalara
5-10 bin; tiyatrolar, konserlere kişi başına 5-10 bin ödemek
zorundadır. Üç kişilik bir aile ayda iki kez bir sanat olayına
bilet alsa en azından bir elli bini göze almalıdır. Buna gidiş-
geliş taksi parası da eklenince sanat olayını izleme girişimi
hızla artar. Şu da var; konser ya da tiyatro geç başlayıp geç
bitmişse gece tarifesi olarak yüzde 60-70 artar. Bu gerçeği
bilmez görünen salon işletenler, bu sezon oyunun ve konse-
rin başlayış saatini gecenin erken saatine aldılar.
Ülkeyi yonetenler kimi gün başka ülkeierin Türkiye'den da-
ha pahalı olduğunu ileri sürerek sayılar verirler. ilk bakışta
doğru görünen bu sav aslında bir aldatmacadır. Verdikleri ör-
nekte salt gider yanı örnek alınmıstır. Oysa örnek aldıkları
yüksek kazanç bilmezlikten gelinmiştir.
Türkiye'yi çarşı-pazar ekonomisiyle kalkındıracaklannı ileri
sürenler ülke gerçeklerini daha ne süre izleyebilecekler, kes-
tiremeyeceğim. Fakat bu aldatmacanın uzun sürmeyeceği-
ni söyleyebileceğim. •
Çarşı-pazar ekonomisi diyenler, yurttaşın uğrağı pazarla-
ra bir uğrasalar! Uğrasalar da etiketleri bir görseier, zahmet
olmazsa!..
Golerİ . Atölye PERA • 146 97 38 • 132 64 26
Sanat
AEDPA
İ^Tekıtilbank Sa
GaleriJi
SALİH ZEKİ
Resim Sergisi
7 Kasım -26 Kasım
H0»m Otn&t Caö. 1»
T*«>«khr* 13e 12 n
'MEHME!GÜLER^
RESİM SER66İ
8 KASIM - 5 ARAUK 1990
Gdtmv BatrAHOB» ta*;'
TEM SAHAT GALERİSİ
HAKKIAMJ
Resim Sergisi
HÜSEYİN
î t İSIK
21.11.1990/3.12.1990
D A mı vf\
Atiye
^^
YuvaApt 8/2
Teş\iki>x; 136 15 38
SANAT MERKEZİ
AdnanYalım
Resim Seıgisa
5-26K3Sml990,9ûO-18W
jModem Sanat
vJ.'
Valikonağı Caddesi No. 117/2 Nişantaşı-İstanbul
Necla Erk
Yıldız
Alacakaptan
resim sergisi
6-30 kasım 199a
>DESTEK
REASÜRANS
Sanat Galerisi
Tel: 131 28 32-V.
İjgûnlcri: 11.00- IS.30
«JK
TAYFUR
Resüpler
S A N L I M A N
Grafobüer
* • • » . » • » • » • • • • - S e r g i s i
19 Kasım - 5 Aralık
Devtet Güzel Sanatlar Galerisi
istiklâl Cad. 209/49 Beyojlu lAlıas Şineması Ü5tû)
M. ALİ
MERİÇ
Resim Sergisi
21 Kasım - 9 Aralık
Nap«ti»« Cad. 44/2
EH)«r 165 19 35-165 32 91
N E L L İ
Takı Sergisi
19 Kasım - 1 Aralık
T A K I C A L E R İ S I
\tapur Itt.kMİ Sok. No: S
OrtakOy 159 19 11
KEMAL
İSKENDER
Resim Sergisi
21 Kasım- 16 Aralık
LLevent Sülün Sok. A-14
170 03 62 - 168 74 84
SANATU CİDOİ 0LANLAR1 Gü-
2 1 SANATLAR ÜSELERİNE.
FAKÜITELERİNE KONSERVA-
TUARURA HAZIRUNANURt
ONEMSENEN YETîNEKtl Ç0-
CUKLARI
Her fljrtff blâfıaMAraç/Ge-
reç/Malzeme/Rehber Sanat-
çı ve Uzman/Ortam/Mekân/
bizden çalışması sizden
İBRAMM 0FT0OGLU
SELİM KARADANA
CANAN BEYKAL
EKREM KAHRAMAN
ile Resim
(Sanat Tarih, Sanat Felsefesi.
Estetik. Günûmüz Sanatı.
Temel Sanat Tasarımı. Resim
teknolojisi, NO çalışması vb.)
SERHAT AKYOL llt mibik
(Org. piyano, pop, rock,
cazz. klasik gitar.
Keman, SoKej, Şan. vb.)
ÇOK ÇOK OSL VE BtllMSEL
HER YAŞA HER İLGİYE. HER OÜZEYE
UYGUN CALIŞMA GRUPLARI
KAYITIARIMIZ BAŞIAMIŞTIR.
Cihangir Cad. No: 42/3
Beyoğlu/İST. Tel: 144 53 10
MEFHARET
ERTUĞ
Resim Sergisi
15 Kasım -30 Kasım
Zlrut Bankıtı Gılerttl
Kantarcı Şubesı Erenköy
Can dostumuz
Prof. Dr.
UMtT DOĞANAY
tüm güzelliği ile yüreğimizde yaşıyor.
DOSTLARI
TEŞEKKUR
Can \arlığımız FİLİZ BİNYAZAR'ın hastalığı sırasmda
hiçbir emegini esirgemeden büyük insanlık örneği veren,
Berlin Özgür Universitesi Klinikum Steglitz Kadın Kliniği Başkanı
Prof. Dr. H. WEITZEL'e
ve çalışma arkadaşlan Prof. Dr. Opri, Prof. Dr. T. Öney,
Dr. Torslen. Dr. Rüdiger. Dr. Tıirka)'»;
gösterdikleri ilgilerinden dolayı Türkiye, Almanya ve
Berlin'deki arkadaş ve akrabalanraıza; son günlerinde
başından ayntmayan Berlin'deki aile dostlanmıza; çelenk
göndererek, mektup, telgraf ve telefonla acımızı paylaşan
yakınlanmıza teşekkür ve rainnet duygulanmızı sunarız.
LÂÇİN AİLESİ Eşi ADNAN BtNlüZAR
İLAN
ANKARA 23. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞt'NDEN
Dosya: 1990/358
Davalı: Salih Polat
Davacı Milli Savunma Bakanlığı vekili tarafından Salih Polat aley-
hine açılan aiacak davasımn yapılan açık yargılamasında:
Adınıza çıkarılan tebligatlar tebliğ edilememiş ve adresinizde zabı-
taca tahkik edildiğinden bir dahaki duruşma günü olan 18.12.990 günü
saat 11.00'de duruşmada hazjr olmanız, olmadığınız takdirde leya ken-
dinizi bir vekil ile temsil ettirmediğiniz takdirde tahkikat ve yargıla-
maya devam olunarak karar verileceği tebligat yerine kaim olmak üzere
tebliğ olunur.
Basın 39341
Türk hekimlerinin büyük lideri, deferli bilim adamı, ulûsumuzun en büyük sağlık emekçisi,
seçkin insan, höcamız;
Prof. I>r. Nusret FlŞEK'i
kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Onun düjünce ve ilkeleri halkımızın sağlıgını
koruma ve geliştirmede biz hekimlere ışık tut^ıaya devam edecektir.
Dr.Galip Yıldız, Dr. Günsel Yıldız, Dr. Inci Gtıneri. Dr. Mehme! Karakaya, Dr. Hayati Inal, Dr.
Ayhan Oral. Dr. Hü^eyin Turk. Dr. llhan Oral. Dr. Musiafa Ze>:indalı. Dr. Mehtnet Karabuluı. Dr.
Murat Arslan. Dr Musıafa Başo/. Dr. Vartıan Karaoğlan, Dr. Hamdi Aslan, Dr. Malik Dülgeroğlu. Dr.
TUlin Dulgeroğlu. Dr Nuray Ha?er. Dr Musıafa Kulluk, Dr. Yalçın Sucu. Dr. Aiilla Bozkun. Dr. Şakir
Elaziz, Dr. Hüseyin Alıcı. Dr. Ali Tüney, Dr. Ali Glire. Dr. Yalçın 07, Dr Ziya Küçük. Dr. Vehbi
Esenlik. Dr. Meıin Vural, Dr. Ibrahim Topal. Dr. N'tıri Ozdemir. Dr. Nazım Tugrul. Dr. Muzaffer
Karakıs, Dr. Bülenı Bilgiç, Dr. Azime Bilgiç. Dr. Nail Sevinç. Dr Sundü
1
. Yaprak. Dr. Aslı Şirin, dr.
Nuran LKIu, Dr. Filiz ünal, Dr. Kazım Kul, Dr Zafer Tan. Dr. Mukadder Tan. Dr Haydar Nehos. Dr.
Hsan Dogan, Dr. Ali Akyol, Dr. Selçuk Ünal, Dr. Zekiye Gurcan. Dr. Adnan GUrcan. Dr. Akın Şavklı.
Dr. Ali Celebı, Dr. Güvcn Kovan. Dr. Ozkan Kantarcı, Dr. Cumhur Güner. Dr. Kürsaı Ozaner. Dr.
Ümiı Eryılmaz, Dr. Ali Nalbanl, Dt. Filiz Özhan. Dr. Ayfer Sağlam. Dr. Ahmel Akkurt, Dr Osman
Kıvanç. Dr. Yücel Kavasoğlu. Dr. Ali Abdulo|lu. Dr. Beıul Abdolojlu. Dr Turan Sarı. Dr Haluk
Varlıker, Dr. Soysal Yıldınm, Dr. Koksal Kftseler. Dr.F Ziya Saygı. Dr MuMala Soykan. Dr Yücel
Kevenoğlu, Dr. Guray îufan, Dr. Nail Scvinı;
SATILIK
VVOLKSVAGEN
526 48 36
PANEL
O R T A D O Ğ U ' D A
KÖKTENDİNCİ AKIMLAR
• Dinselleştirilen Siyaset
• Siyasallaştırılan Din
21 Kasım 1990 Çarşamba Saat: 14.00-17.00
Cemal Reşit Rey Konser Salonu
Harbiye-lstanbul
Oturum Başkanı
Konuşmacılar
Prof. Dr.
Em. Büyükelçi
GazetecKYazar
Dr.
Prof, Dr.
; Necla Arat
; Semih Günver
; Uğur Mumcu
; Serpil Üşür
; Cahit Tanyol
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ
tSTANBUL ÜNtVERSİTESİ
SOSVAL BİLtMLER MESLEK YÜKSEKOKULU MÜDÜRLÜCÜ
YABANCI DtLLER EĞİTİM KOORDtNATÖRLÜĞÜ
VI. DÖNEM İNGtLtZCE KLRSLARI
1) Ingüizce dil kunlan: Yüksekokulumuz Yabana Dil VI. Devre lngilizce Egitim KunUnmız hafta içı ve hafla sonu
olarak iki ayn gnıp halindf nçılacaktn.
2) Mesfeki tngilizce: Teknik ve biznteı sektörû için mctleki ıngjlizce ve çeviri kursUnmu da hafta içi ve hâftı sonu
oUrak iki ayn grup halinde dttzrnlenmektedir.
Kurılanmua mttracaaı eden adaylar seviyt testinden geçirildiktcn sonra sınıf bdirlenmesine göre etitinıe batlayacak-
lardır. Kurslanmızın cjjlimt btslama tarihleri;
Hafta aruı 27 K*nm 1990 SaJj saat: 16.00 - 19.00
Hafta soou 15 Aralık 1990 Cumanesi saat: 9.30 - 13.30
Genis bilai için merkezimiz sekreterligine bajvurulabüir.
Adres: l.Ü. SojyaJ Bilimler Meslek YOJuekokulu Ümi( Dofanay Cad. No: 6 Kat: 1-2 Beyaat tlkokulu Ka/şıtı Bey»-
ot/l«anbul Td: 327 58 15 - 512 94 06 • 522 42 00 / 816
PENCERE
1000!..
Cumhuriyet 1000 lira!..
Şaşılası bir iş!.. Rüyamda görsem inanmazdım; ben bu kö-
şecfe yazıya başladığım zaman 25 kuruşa satılan gazete na-
şıl 1000 lira olabilir? Daha 1980'de 10 lira değil miydik?..
Dün sabah elime 1000 liralık gazeteyi almış düşünürken,
bir okurum telefon etti;
—1000 lira öyle mi?
—Ne yapalım?
—900'den 1000'e çıkmak kolay VB doğal görünüyor; ama
1000'in üstüne çıkmayın.
—Elimizde mi?
Enflasyon canavarı ağzından alevler saçarak gazetenin ka-
pısına dayanmış. Bu gidişle biz 1000 değil, 10.000 de olu-
ruz. Zaten yakında 100 binlik banknotlar piyasaya çıkacak;
eli kulağında eğer yakın sürede 100 binlik ardından 500 bin-
lik banknotlar çıkmazsa, İkinci Dünya Savaşı'ndan yanmış,
yıkılmış, kan ve ateş çemberinde ekonomisi enflasyon dep-
remine uğramış ülkelerdeki gibi kâğıt paralar çuvalla taşına-
cak...
•
Cumhuriyet 1000 lira!..
Nasıl oluyor bu?
Cumhuriyet, her yıl bir bütçe yapar; planlı hir yönetim bi-
çimini benimsemiştir; ülkemizde çoğu ciddi şirketin çalışma
düzeni böyledir.
Kabaca anlatırsak, Cumhuriyet gazetesinde giderler baş-
lıca üç kalemde toplanır:
Personel..
Yatır/m...
Kâğıt...
Hiç kuşkusuz, akaryakıttan tutun dafilm, fotoğraf, mürek-
kep, gezi masrafını da kapsayan yüzlerce kalemi bu köşede
saymak ve sıraJamak olanaksızdır; ama bunlara karşılık Cum-
huriyet'in gelirı iki kalemdir: Satış ve reklam gelirleri...
Her yılın planı, program, bütçesi yapılırken bir enflasyon
oranı öngörülür:
—Enflasyon bu yıl yüzde kaç olacak?
Ben diyeyim, yüzde 50, sana göre yüzde 60 ya da 70 mi?
Uzmanlarımız bir ölçüt saptamak zorundadırlar. İşte bu ora-
na göre Cumhuriyet'in yıllık bütçesindeki her kalemin hesa-
bı yapılır. Kâğıdın ortalama fiyatı neyse, haber yapılarak büt-
çeye konur. Ya personel? Gazetede çalışanların ücretleri her
yıl enflasyon oranlarına göre arttırılacaktır. Toplusözleşme-
nin üç aşağı beş ytıkarı ne getireceği göz önünde tutularak
bütçede bir ödenek ayrılır. Akaryakıt, mürekkep, makine ba-
kımı, geziler, reklamlar ve başka harcamalar için gerekli kar-
şılıklar da enflasyon yönetimine göre saptanır; ayrıntılı bir büt-
çe ortaya çıkar.
Peki, bütçedeki bu giderler nasıl karşılanacak? Belli ki satış
ve reklam gelirlerimiz enflasyona göre bütçeyi zamsız denk-
leştiremeyerek. Enflasyon canavarı azdıkça, ne devlet büt-
çesi denkleşebilir; ne de deterjan, et, süt, kumaş, kundura,
ampul, buzdolabı, otomobil şirketinin bütçesi zam yapma-
dan düzenlenebilir Gazeteler de -ister holding gazetesi ol-
sun, ister Cumhuriyet gibi fikir gazetesi- belirli aralıkla zam
yapmak zorunda kalırlar.
Bugün, bir simit 1000 liradır; Cumhuriyet de 1000 lira ol-
du.
Son günlerde yapılan bir araştırmaya göre, bir tek Cum-
huriyet'i en azından yedi kişi okuyor. Herkesin gazeteye gün-
de 1000 lira verebilecek gücü var mı?
•
Ülkemizi 'ucuz emek cenneti'ne çevirip Türk parasını pu-
la dönüştüren sayın Özal, ailesiyle birlikte halkın yoksullu-
ğuyla alay edercesine yaşıyor; lüks, savurganlık, şatafat, caf-
caf ya hey!.. Anayasa paspas...
Halka sıfırı tükettirdikten sonra, Özal, paranın sağındaki
'
!
Oç^sifırt m atacaff:' " **'
"Tarihsel misyonu"nu tamamlamak için geriye ne kalır?
Türkiye'yi savaşa sokmak.
Eh, ona da az kaldı.
İLKOKUL 3. 4. 5'inci sınıflara Anadolu liseleri ve
Kolejlere hazırlık kurslan
GALATASARAY LİSESİ
ORTAKÖY bölümünde
Hazırİayan YÜKSEL SÖKMEN
Aynca resim, satranç, İngilizce ve
basketbol kurslan
Her semte servis vardır.
Tel.: 158 50 40- 161 54 14 - 161 59 02
-
10.00
10.30
11.00
11.30
PANEL 0 SEMPOZYUM
ÜNÎVERSİTE ve SORUNLARI
24.11.1990
AÇIUŞ KONUŞMASI
Prof. Dr. Cojkun
ÖZDEMtR
Üniversite ÖJretim
Üyekri Dernegı Başlcartı
Prof. Dr. Erdal İNÖNÜ
SHP Genel Başkanı
Milli E£itim Bakanbgı
Temsilcisi
Prof. Dr. Orhan
GÜVENEN
Devlet tstatistik
Enstitüsü Başkanı
«pfı fv(D1L1İV1
METODOLOJİSİ,
ÜNİVERSİTE, KA.VIU,
ÖZEL KESİM
İLİŞKfSl"
12.00-12.40 TARTIŞMA
12.40
14.00
14.30
15.00
15.15
15.45
ARA
Otunım Başkanı
Prof. Dr. Ayhan
ULUBELEN
Prof. Dr. Gülten
KAZGAN
"ÜNİVERSİTE
DEMOKRASt
EKSİKLİĞ1 ve
SONUÇLARI"
Prof.Dr. Kâam TÜRKER
"ÜNtVERSıTEMlZDE
TEAÎEL BlLİMSEL
ARAŞTIRMALAR ve
YÖK"
ARA
Prof. Dr. özer
OZANKAYA
"BILtMSEL
YÖNTEMİN
ÖLÇÜLERI İLE
DEMOKRATİK
DÜZENtN
GEREKLERİ
ARASINDAK1
İLİŞK1"
Arş. Görevlisi Hacer
AYDIN
"ARAŞTIRMA
GÖREVLİLERİNİN
SORUNLARI"
25.11.1990
Oturum Başkanı:
Prof. Dr. Türkân
SAYLAN
10.00 Bülent EÇEVİT
DSP Geriel Başkanı
10.30 Prof. Dr. Hamit FİŞEK
"TOPLUMSAL
DEĞERLERİMİZ ve
ÜNtVERStTE
SORUNLARI"
11.00 Prof. Dr. Njhat FALAY
11.00 "ÜNİVERSİTENIN
MALİ SORUNLARI"
11.30 Öireııci BANU
ÖĞRENCt
SORUNLARI"
12.00-12.40 TARTIŞMA
12.40 ARA
14.00-16.30 PANEL (*)
ÜNİVERSİTELERIMIZİN
DÜNÜ. BtGONt« YARfM
Panel Yöneticisi:
Prof. Dr. Gencay
GÜRSOY
Prof. Dr. Ulkü AZRAK
Prof. Dr. Ayhan
ÇAVDAR
Prof. Dr. Kemal
KAFAL1
Prof. Dr. Erdogan S.
ŞUHUBl
(•) Alfabetik sıraya göre yazılrrnştır.
Gün: 24-25 Kasım 1990
Saat: 10.00-17.00
Yer : l.T.Ü. Maden Fakültesi
G.l Salonu MAÇKA
Düzenleyen:
ÜNİVERSÎTE ÖĞRETÎM
ÜYELER1 DERNEĞİ