23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 20 KASIM 1990 PARLAMENTO GUNDEMI • ANAP, SHP ve DYP gruplan bugün toplanacak. TBMM Genel Kurulu'nda ise, bugün TRT'nin 1987 yılı hesaplanna ilişkin KIT Komisyonu raporu ile bu rapora yapılan itirazlar görüşülecek. Kamer Genç ve arkadaşlannın itirazı Genel Kurul'da görüşülürken siyasi partilerin TRT'ye ilişkin görüşlerini ve eleştirilerini de ortaya koyması bekleniyor. • TBMM Genel Kurulu gündeminde ise ANAP Konya Milletvekili Mehmet Şimşek ve arkadaşlannın Türkiyat Enstitüsü kurulmasına ilişkin yasa önerisi ile TCK'run bazı maddelerinde değişiklik yaparak 13 ayrı suçtaki idam cezalarıru kaldıran yasa tasansı bulunuyor. • Bütçe Plan Komisyonu ise bu hafta süresince çahşmalannı sürdürecek. Bütçe Plan Komisyonu'nda Sanayi ve Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Kültür, Tlırizm bakanlıklarının bütçeleri ile Cumhurbaşkanhğı, TBMM ve Sayıştay bütçeleri bu hafta içerisinde görüşülecek. P A R L A M E N T O D A N Atatürk'e hakaret Tez, Yozgat'ın Sorgun ilçesi, Bahadın beldesi lisesindeki bazı öğretmenlerin, "Atatürk ve laiklik aleyhtan hareketler" içinde bulunduğunu bildirerek bu kişiler hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığını sordu. tbrahim Tez, Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol tarafından cevaplandınlması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu yazılı soru onergesinde, Hasan Kurt başta olmak üzere bazı öğretmenlerin Atatürk'e hakaret ettiklerini öne sürerek öğrencilere, "okullann önüne Atatürk bustu yapılacağına, camilere halı aiınmasının daha iyi olacağı" görüşünü aşılamaya çalıştıklarıru iddia etti. Atatürk ve laiklik aleyhtan bu hareketlere karşı çıkan iki öğrencinin "feci şekilde" dövülduğünü de bildiren SHP'li Tez, Bakan Akyol'a şu sorulan yöneltti: "Böyle bir olay size ulaştı mı? Ulaştı ise valilik ve kaymakamlık makamlanna daha önce iletilen bu durumlarla ilgili olarak bakanlıkça ne gibi işlem yaptııuz?" (Ankara/AA) Tunceli'nin Nazimiye ilçesinde görevli Yuzbaşı Ali Akay'ın 14-15 kasım tarihlerinde, Köy Hizmetleri'nde görev yapan ekip şefı Hasan Ali Kaya, dozer operatörleri Hasan Aktekin, Ali Pişkin, Veli Ay ve Ali Keser'i makamına çağırarak dövdüğu, hakaret ettiği ve saçlan ile bıyıklannı kestiği ileri sürüldü. SHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç bu iddiaları, Başbakan Yıldırım Akbulut'un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru onergesinde dile getirdi. Genç, onergesinde, dövülen kişilerin yüzbaşıyı şikâyet dilekçesinin Nazimiye Cumhuriyet Savcılığı'nca kabul edilmediğini de savunarak Başbakan'dan, söz konusu savcının bu tutumunun nedenini, aynca adı geçen yuzbaşı hakkında bir soruşturma yapılıp yapılmadığını sordu. Kamer Genç, Tunceli'nin Ovacık ilçesinde, 5-6 kasım tarihlerinde güvenlik güçleriyle yasa dışı örgüt mensuplan arasında çıkan çatışmadan sonra suçsuz 14 köylünün gözaltında tutuldukiarını da kınadığı soru onergesinde, Başbakan'dan bu köylülerin göçe zorlanıp zorlanmadığım da sordu. (Ankara/ANKA) P A R T İ L E R D E N ı ANAP Teşkilat Başkanhğı, 1 ANAP Büyuk Kongresi'ni marta yetiştirebilmek için hummalı bir çalışmaya başladı. Teşkilat başkanhğı, 6 kasımda yapılan MKYK toplantısmdan sonra 10 gün içinde toplam •oAVARo^ 520 ilçenin kongre tarihlerini belirledi. 9*^ /J^t Teşkilat Başkanı Orhan Demirtaş, "Kongre ikliminin kısa sürmesinde fayda var, uzadıkça ortalık kızışıyor" dedi. Kongre çalışmalanyla ilgili olarak UBA muhabirine bilgi veren Orhan Demirtaş, süratle kongre takvimini belirlemeye çalıştıklarını belirterek "Gunde 52 yere kongre günü veriyoruz. Gün vermeye başladığımız 7 kasım sabahından itibaren 10 günde 520 kongre hazırlığı yaptık. Geriye 375 ilçe kalmış durumda" dedi. (Ankara/UBA) 1? P ' I İ f T î î r c n v R6 ^" Partisi Izmir İI Başkanı -»Vr A1 V J U l a U y l s m a i l G ü r s o y > SHPÜ belediye başkanlarının iki yıla yaklaşan görevlerinde elle tutulan, gözle görülen bir hizmet vermediklerini öne surdü. Gürsoy yaptığı yazıh açıklamada, bir süre önce Karşıyaka, Bornova, Buca ve Konak belediye başkanlannm körfezin ortasına bir anıt heykel yaptırma duşüncesinde oldukları yolunda basında haberlerin yer aldığını hatırlatarak "Heykel yapacaklarına, öncelikle pis kokan körfezi temizlesinler" dedi. tzmir'in çöp yığını ve naylon artıklarından tanınmaz hale geldiğini belirten Gürsoy, "Körfezi kirleten derelere bir önlem alınmamıştır. Öncelikle, ellerindeki parayı Büyük Kanal Projesi'ne ve halkın hizmetine harcasınlar" diye konuştu. (tzmir/AA) i " lçişleri Bakanı l l Abdülkadir Aksu, Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde güvenlik kuvvetlerinin telkinlerine rağmen halkın kendi istek ve arzusuyla köylerini boşalttığını ileri sürdü. Bakan Aksu, SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay'ın sorulanna verdiği yazılı yanıtta, Siirt ili Eruh ilçesine bağlı Çizmeli ve Bayramh köylerinin boşaltılması için vatandaşlara baskj yapıldığı yolundaki iddialann asılsız olduğunu savundu. Bakan Aksu, Çizmeli köyü sakinlerinin halen köylerinde olduğunu da belirterek, şunları söyledi. "Bayramh köyünden Ekrem Pişkin adlı şahsın, 9 Eylül 1990 günü köy civannda PKK mensuplannca öldürülmesi olayırun üzerlerinde yarattığı korku nedeniyle güvenlik kuvvetlerince köylerini boşlatmamaları konusunda yapılan telkinlere rağmen, halkın kendi istek ve arzulan doğnıltusunda köyü terk ettikleri anlaşılmıştır. Anılan köyün boşaltılması hususunda ahnmış herhangi bir karar yoktur." Baro, SHP'ye başvuruyor • ANKARA (AA) — İstanbul Barosu, 832 sayılı Sayıştay Yasası'nı değiştiren 3677 sayılı yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne dava açması isteğiyle SHP'ye başvuracak. tstanbul Barosu Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Baro Başkanı Avukat Turgut Kazan ve Yönetim Kunılu üyesi Avukat Ergin Cinmen yarm SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'yü TBMM'deki odasında ziyaret edecekler. Ziyarette, konuya ilişkin bir raporu Genel Başkan Erdal Inönü'ye sunacak olan heyet, anamuhalefet partisinin Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açmasını isteyecek. Açlık grevleri stirüyor • Haber Merkezi — Gaziantep Özel Tip Cezaevi'nde açlık grevini sürdüren 174 tutuklu ve hükümlüden 5'inin sağlık durumunun kötüleştiği bildirildi. önceki gün sağlık durumlannın bozulması üzerine devlet hastanesine kaldırılan 5 tutuklu ve hükümlünün ilk tedaviden sonra yeniden cezaevine getirildikleri ve eylemi sürdürdükleri öğrenildi. Bu arada Malatya E Tipi Cezaevi'ndeki 45 tutuklu ve hükümlünün sürdürdüğü açlık grevi 9. gününe girerken eyleme dün de 15 kişi daha katıldı. Nazilli E Tipi Cezaevi'nde 63 siyasi tutuklu ve hükümlünün başlattığı açlık grevi de 15. gününü doldurdu. Açlık grevindekilere şekerli ve tuzlu su veriliyor. DÜZELTME • Cumhuriyet DERGI'nin pazar günü yayımlanan 245. sa- yısında, BRİÇ sayfasındaki 'Kasım Problemi'nin verilişin-, de, Güneyin elinde bulunması gereken Kor vplesi unutulmuştur. Aynı problemde, Doğunun elinde Karo ye- rine Trefl işareti iki kez yer almıştır. Aynca 798 nurriaralı 'Hayal gücünüzü çahştmn' adh problemde 'Cevap' bölümü- nün diagramında da benzer bir hata yapılmıştır. Düzeltiriz. Arka arkaya gelen görevden alma ve atamalarsorun oldu SHP örgütlerinde ataıııa sancısıÇankaya İlçe Başkanı Kenan Babayiğit ihraç istemiyle disiplin kuruluna verilmesine karşı çıktı. Bayrampaşa'da ise, îlçe Başkanı Ahmet Delikanlı ile ilçe saymanına kınama cezası verilmesinden sonra ilçe yönetim kurulunun değiştirilmesi tepki topladı. tç Politika Servisi — SHP merkezince yeniden atama ya- Adana il, Seyhan ve Tarsus ilçe yönetimlerinde yaşanan krizin ardından Ankara'nın Çankaya ilçesi ile lstanbul'un Bayrampa- şa ve Adalar ilçe yönetim kurul- lanndaki görevden alma ve ata- malar sorun yarattı. Çankaya İlçe Başkanı Kenan Babayiğit "üye yazımında usulsttzlük" yaptığı gerekçesiy- le, kesin ihracı istenerek il baş- kanbğınca disiplin kuruluna ve- rilmesine karşı çıktı. Bayrampa- şa'da İl Disiplin Kurulu'nca İl- çe Başkanı Abmet Delikanlı ile ilçe saymanına kınama cezası verilmesinden sonra ilçe yöne- tim kurulunun değiştirilmesi tepki topladı. Adalar İlçe Baş- kanı Baki Akpolal ise ilçe yöne- tim kurulunun "istifalar nedeniyle" düşmüş sayıhp il pılmasına "tasfîyecilik" diyerek karşı çıktı. Akpolat il yönetici- lerinin ilçe yönetim kurulu üye- lerini istifaya zorladıklannı öne sürdfl. _____ tstanbul'da huzursuzluk Istanbul'da SHP kurultayı öncesi atamayla göreve gelen Bayrampaşa İlçe Yönetim Kunı- lu'ndan tlçe Başkanı Ahmet De- likanlı ile ilçe saymanı Remzi Akfındık "üye yazımında usulsüzlük" savıyla il disiplin kuruluna verildiler. Disiplin ku- rulu iki partiiiye "kınama" ce- zası verdi. İl merkezinden yapı- lan açıklamaya göre, tüzük ge- reği daha önceden altı kişi olan Bayrampaşa İlçe Yönetim Kuru- lu dört kişiye indiğinden düşmüş sayıldı ve il yönetim kurulunca buraya atama yapıidı. Bayram- paşa'da görevden alınan ilçe yö- neticileri "Baykal'ın genel sek- reterliği döneminde atandığunız için budandık" derken yeni ilçe yönetim kuoılu Fikıet Şimşek'in başkanlığında Mithat Maviogtu, lrfan Eken, Gül Aytac, Mümin Bakar, Isa Kara, Yusuf Can, Battal Şahin ve Ceko Gil'den oluştu. İl Başkanı Ercan Karmkaş, Bayrampaşa'da görevden alınan ilçe yöneticilerinin "budama" savlarıyla ilgili olarak şunları soyledi: "tlçe yönetim kurulunun ge- rek üyelikler konusunda gerek- se parasal konularda tamamen tüzük ve yönetmelik dışı hareket ettiği saptanmıştır. Bu saptama bir komiMon aracılığıyla yapıl- mıştır ve yönetim kurulu tüzük gereği disiplin kuruluna veril- miştir. Üyeliklerle ilgili konu di- siplin kurulunda karara baglan- mış ve iki yönetim kurulu üye- sine kınama cezası verilmiştir. Bu ceza sonucu 6 kişi olan yö- netim kurulu 4 kişiye inmiştir. Yani tüznge göre yönetim kuru- lu düşmuştür. Yenisi atanmıştır. Mali konulardaki usulsöziük ise henuz disiplin kurulunca kara- ra bağlanmamıştır." Kurultay öncesi eski Genel Sekreter Deuiz Baykal'a yakın- lığıyla bilinen Adalar İlçe Baş- kanı Baki Akpolat da kendi il- çe yönetim kurulunda yapılan değişikliğe itiraz etti. İl yöneti- mince yapılan açıklamada Ada- lar İlçe Yönetim Kunılu'nun is- tifalar nedeniyle, tüzük gereği düşmüş sayıldığı ve İlçe Başka- nı Baki Akpolat'ın da onayıyla yeni bir yönetim kurulu atandı- ğı belirtildi. Bu yönetim kurulu Akpolat'ın başkanlığında Şev- ket Özgül, Hülya Bilse), Güler Kazak. Zekai Boralılar, Yorgo Bekar, Arif Aydın, Şaban Demir ve Musa Almtıntaş'tan oluştu. Adalar İlçe Başkanı Akpolat, ilçe yönetim kurulundan bir üyenin il yöneticilerinin "baskısı ve zorlaması" sonucu istifa et- tiğini savlayarak bunu, "Kurul- tay sonrası Adalar'da da tasfiye" sözleriyle açıkladı. Akpolat, Adalar İlçe Yönetim Kurulu- nun istifalarla azınhğa düşme- diğini, 11 Sekreteri Behlül Ab- rak, "Adalar flce Yönetim Ku- lak'ın uygulamalarıyla görevden rulu istifalar nedeniyle 4 kişiye ahndığım öne sürdü. indiginden, ilçe başkanının da 11 başkanhğına bu üyenin is- *ö r u fu **** *»» ^ î ™ tifadan vazgeçtiğine dair ™ kurulu oluşturulmustur. Mutaa-yazı yazıldığını ve dilekçenin il mer- kezine alındı belgesiyle teslim edildiğini anlatan Akpolat, "Fa- kat il örgütü iki gün sonra ola- ğan toplantısında istifanın geri- ye alınmayacagına ve ilçe yöne- tim kurulunun yeniden atanma- sına karar verijor. İl yonetimi- ne ilçe yönetiminin düşmediği- ni, üyenin istifasını geri aldığı- nı ve bunu da imza karşılığı ile bildirdiğimizi so>ledim. Ben ay- nca uygulamanın antidemokra- tik ve tek taraflı olduğunu da söyledim. tl başkanına da anlat- tım. Listeyi örgütun hazırlama- sını bu da yapılmayacaksa be- nim hazırladığım adil ve dengeli bir listenin ona>lanmasını iste- dim. Ancak neticede yine il sek- reteri Behlül Ablak'ın istedigi doğnıltuda liste atandı" şeklin- de konuştu. İl Başkanı Ercan Karakaş, Akpolat'ın savlanyla ilgili ola- lefet adına, muhalefet yapmak için böyle yapıyorlar" dedi. SHP MYK toplandı SHP Merkez Yürütme Kunı- lu dün Genel Başkan Erdai İnö- nü başkanlığında toplanarak iç ve dış gelişmeleri değerlendirdi. Toplantıda Ordu, Giresun, Trabzon ve Konya'daki yeni il- çelere atanacak yönetimler be- lirlenirken daha önce partiden ayrılan Bitlis'in Hizan Örgütü ile Nazilli'den 11 partüinin geri dönüş başvurusu da tüzüğun 9. maddesi gereğince kabul edildi. MYK aynca özel Harp Dairesi ile ilgili eski liderler, askeri çev- reler ve politikacüann yaptıklan açıklamaları da görüştü. MYK'run bugün de toplanarak bazı örgüt sorunlan ile özel Harp Dairesi ve İnönü'nün Or- tadoğu gezisi konulannı somut- laştırması bekleniyor. IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA CUNEYT ARCAYUREK yazıyor Alıştıra Alıştıra... Başkanlık Düşüne Başkent Tepkisi... İZMİR — Türkiye'de kontrge- rilla tartışması sürerken Cum- hurbaşkanı Özal, ilginç bir açıklama yapıyor: — Bundan sonraki cumhur- başkanını partiler aday göster- meli. Bunu da Meclis'te grubu bulunan partiler yapmalı... Cumhurbaşkanı, kafasında oluşturmaya çalıştığı formulün bir bölümünü böylece tartışma- ya açıyor. Başkanlık sistemine geçişin ilk basamağını gösteri- yoc Bugün Meclis'te grubu bu- lunan üç parti var; belki yarın dört olacak ama önerdiği yön- tem cumhurbaşkanını "halk seçsin" biçiminde, anayasa degişikliğini de gündeme geti- riyor. özal, bu konuda görüşlerini sıralarken şöyle diyor: — Meclise karşı sorumlu de- ğilse, halk tarafından seçilme- si lazım... Halk desteğini yitirmiş, an- cak Meclis'te çoğunluğu bu- lunduğu için bir buyrukla ANAP'ı "esas duruşa" geçire- ceginden emin olan Cumhur- başkanı anlatıyor — Orada bir yanlışlık var. Düzertilmesi lazım. Yapılacak tek şey var. Hiç bugünkü yet- kileri ve görevieri değiştirmeye- lim. Değiştireceğimiz sadece seçim maddesi. İkincisi 5'er senelik bir süre koyalım v© bu- nu TBMM ile aynı anda yapa- lım... Bu görüş hem ANAP'ın yok olan varlıgına yeniden kan ver- mek hem de amaclanan yöne sıkıntısız ulaşmak için geçerli bir yol. Neden mi? Cumhurbaşkanı adayı Mec- lis'te grubu bulunan partilerce gösterilecek. Bir bakıma za- man zaman ortaya atılan, "Cumhurbaşkanını halk seçer- se Kenan Evren aday olacak" savları geçersiz kılınacak. Ne SHP, ne DYP Evren'i aday gös- termeyeceklerine göre Özal böyle bir seçime diğerlerinden daha şanslı girecek. Üstelik milletvekili seçimleri de aynı gün yapılacağı için, yok olan ANAP'a kan ve serum verilip hasta iyilestirilmeye çalışılacak. Bu yöntem cumhurbaşkanlı- ğından başkanlık sistemine oe- çiştir aslında. Ama "alıştıra, alıştıra" başkanlık basamağına gelinecek. Cumhurbaşkanı Özal'ın Pa- ris'te Avrupa Güvenlik İşbirliği Konferansı (AGİK) öncesi yap- 1ığı bu açıklama, "Fransız se- çim modeli"nin Türkiye'de uy- gulamaya konulacağının ha- bercisi oluyor. DYP, başkanlık sistemine na- sıl bakıyor? Yani Özal'ın kafa- sındaki formüle sağın güçlü partisi DYP ne diyor? Söyle: — Böyle bir sistemin anaya- sal çoğulcu bir nitelik taşıma- yacağı bellıdir. Türkiye'de siyasi partilerde iç disiplin, parti ge- nel başkanının etrafında kenet- lenmeyi kolaylaştırmaktadır. Türk siyasetinin bu geleneği dikkate alındıkça, başkanlık re- jiminin cumhurbaşkanına dik- tacı sayılabilecek aşırı bir kud- ret vereceği meydandadır... Acaba ANAP'ta Türk siyasal yaşamının birinci koşulu olan parti içi disiplin ve bunun sonu- cu olarak genel başkan çevre- sinde kenetlenme oluyor mu? Özal, genel başkan olduğu dönemde bu kenetlenme var- dı. Ancak "kenetlenme" iç di- siplinden değil, korkudan kay- naklanıyordu. Çünkü 1983 ve 1987 seçimlerinde ANAP'ta parti içi demokrasi olmadıgın- dan, önseçim yapılmamıştı. Her şey genel başkanın iki du- dağı arasındaydı. Bugüne bakalım... Genel Başkan Yıldtnm Akbu- lut'un çevresinde bir kenetlen- me var mı? Sanırız, Mehmet Keçeciler'in çevresindekiler Akbulut'un çevresindekilerden fazia Bakanlar sorunları Akbu- lut'a değil, Çankaya'ya çıkıp anlatıyoriar. ANAP'ta genel başkanın bir etkinliği yok. Oysa dün CHP ve AP'de, bugün SHP, DYP, DSP, RP, MÇP'de parti içi disiplinin getirdiği gelenekle genel baş- kanın çevresinde bir halka otu- şuyor. Son örneği SHP kurultayın- da yasandı. Deniz Baykal, Inö- nü için şöyle diyordu: — Tarihi misyonunu tamam- ladı... Baykal, İnönü için cumhur- başkanhğı önerryordu. İnönü de Baykal'a şu yanıtı veriyordu: — O kadar hafife alınacak bir makam değil... Va İnönü, 99 oy farkla genel başkan seçildi. Avrupa'da soğuk savaş dün sona erdi. AKK Antlaşması'na hem özal hem de Akbulut im- za attı... Avrupa tarihlnde yeni bir yaprak açılırken biz de başkan- lık sistemini tartışmaya başlıyo- ruz... Dünya ise çağı yakalamaya çalışryor... ANKARA — Tartışmanın soğumasını asla istemiyor. Sürüp gitmesi için her fır- satı kullanıyor. Kuşkusuz basınımızın gü- zide isimleri de çanak sorularla fırsat ya- ratmasını sağlamak için elinden gelen ça- bayı esirgemiyor. Anayasa bilimcileriyle siyaset adamla- nnın görüşüne göre 1982 anayasası, baş- kanlık ya da yarı başkanlık sistemine açık bir rejim getirmedi. Tersıne cumhurbaş- kanlarını hemen her konuda sorumsuz ko- numla bağladı. Türkiye'de tek bir kişi var ki hemen her- kesin üzerinde birleştıği anayasa yorum- larına karşı çıkıyor. O tek kişi, bugünkü anayasanın zaten -üç beş eksiğiyle- Fran- sız anayasasına benzediğinı, giderilecek küçük engellerie yarı başkanlık sisteminın Türkiye'de uygulanabileceğini öne sürüyor. Başlangıçta cumhurbaşkanlarını halkın seçmesini, hemen ardından cumhurbaş- kanı ile partamento seçiminin birlikte ya- pılmasını istedi. Tokyo'dan Paris'e atladık- tan sonra Fransız sisteminden dem vuru- yor. Daha önceki önerılerine yeni öğeler katıyor, -örneğin Mrtterrand'ın Meclis'e kar- şı sorumlu olmadığını belirterek- anayasa degişikliğini yine kendine yontmaya ça- lışıyor. SHP, kişilerin idealleri uğruna anayasa değişikliğine karşı. DYP ise son bir yılda verdiği önerilerle "pazarlığa" yanaşacağı sanısını veriyor. DYP, üstelik Meclis'e sunduğu yasa önerisinde Cumhurbaşkanlarını halkın seçmesini istemiş. Ne var ki öneriye göre cumhurbaşkanlarının seçim yöntemi de- ğiştirilirken koltukta oturan kişinin "göre- vinin derhal sona ermesı" gerekiyor. DYP pazarlığa -o da belki ya- tek koşulla oturabilir: Çankaya'da kalıcı olmanın çe- şitli yollannı yurtiçinde, yurtdışında hemen hergün arayan TÖ, cumhurbaşkanlarına getirilen yeni seçim sistemi meclisten gec- tiği ya da partiler arası mutabakatla çık- masına karar verildtği gün bavullarını top- layıp Kavaklıdere'deki evine taşınacağını 'resmen ilan ederse.' TO'nün bu koşulu asla kabul etmeyece- ği biliniyor. Bu nedenle DYP ile pazarlığa oturmayacağına kesin gözle bakılıyor. Başka bir nokta çok dikkat çekici. DYP ile SHP'yi kapsayan anayasa değişiklıği önerilerinde TO her şeyden bolca söz edi- yor, fikirler öne sürüyor, görüşler toplama- ya çalışıyor. İleri demokrasilere ulaşmaktan başka hiçbir amacı olmadığını söyleyegelen TÖ, başkanlık konusunda nedense şu açıkla- mayı yapamıyor: "Türkiye'ye yararlı olacak sistem, baş- kanlıktır Partiler ilke ücerinde anlaşsınlar. Ben o gün istifa ederim. Devletin ve eli- min altındaki hükümetin olanaklarından yararlanarak cumhurbaşkanı seçimine gir- meye tenezzül etmem. Halkın sevgisiyle, bu kez halk oyuyla Çankaya'ya çıkarım" diyemiyor. Böylesi açık güvence vermesindeki ola- naksızlığı o da biliyor. Çankaya'dan ayrıl- dıktan sonra hele halkoyuyla tekrar cum- hurbaşkanlığına gelemeyeceğini Semra Hanım, oğlumuz Ahmet'le Efe de hemen her fırsatta kendisine söylüyoıiar. Halkın seçmesini ister görünmek Çan- kaya'da kalıcı olmanın örtüsü. Halka seç- tirecek ama istifa etmeyecek, her türlü baskıyı yaparak yeniden seçilecek. Muha- lefet partilerinin, hele DYP'nin açık seçik oyun kokan bu önerilere şapka çıkaraca- ğını bekliyorsa övülen ve sözü edilen si- yasal kurnazlığı nerede? Bugün dilediği gibi at oynatıyor. Hesa- bına göre yedi yıl kalacak Çankaya'da. Öy- leyse yarı başkanlık sistemini neden ge- reksiniyor? Üstüne üstlük çevre yazarla- rına göre "dünya liderleri arasında yer" alarak ününe ün katmış bir sıyasetçi. İnönü de bu ortamda, basının TÖ'yü ko- yacak yer bulamadığı "Paris'te bir Türk" senaryoları yazdığı günlerde çıkmış orta- ya, "halkın patlama noktasına geldiğini" söylüyor ve diyor ki: "Bu iktidar hâlâ ne yapıyor?" Ömür adam İnönü. Koltuklarından bir türlü kalkamamaian, ne yaptıklannı anlal- mıyor mu? Akbank
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle