Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 HABERLER 20 KASIM 1990
PARLAMENTO GUNDEMI
• ANAP, SHP ve DYP gruplan bugün toplanacak.
TBMM Genel Kurulu'nda ise, bugün TRT'nin 1987 yılı
hesaplanna ilişkin KIT Komisyonu raporu ile bu rapora
yapılan itirazlar görüşülecek. Kamer Genç ve
arkadaşlannın itirazı Genel Kurul'da görüşülürken siyasi
partilerin TRT'ye ilişkin görüşlerini ve eleştirilerini de
ortaya koyması bekleniyor.
• TBMM Genel Kurulu gündeminde ise ANAP Konya
Milletvekili Mehmet Şimşek ve arkadaşlannın Türkiyat
Enstitüsü kurulmasına ilişkin yasa önerisi ile TCK'run
bazı maddelerinde değişiklik yaparak 13 ayrı suçtaki
idam cezalarıru kaldıran yasa tasansı bulunuyor.
• Bütçe Plan Komisyonu ise bu hafta süresince
çahşmalannı sürdürecek. Bütçe Plan Komisyonu'nda
Sanayi ve Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Kültür,
Tlırizm bakanlıklarının bütçeleri ile Cumhurbaşkanhğı,
TBMM ve Sayıştay bütçeleri bu hafta içerisinde
görüşülecek.
P A R L A M E N T O D A N
Atatürk'e hakaret
Tez, Yozgat'ın Sorgun ilçesi, Bahadın beldesi lisesindeki bazı
öğretmenlerin, "Atatürk ve laiklik aleyhtan hareketler"
içinde bulunduğunu bildirerek bu kişiler hakkında herhangi
bir işlem yapılıp yapılmadığını sordu. tbrahim Tez, Milli
Eğitim Bakanı Avni Akyol tarafından
cevaplandınlması istemiyle TBMM
Başkanlığı'na sunduğu yazılı soru
onergesinde, Hasan Kurt başta olmak üzere
bazı öğretmenlerin Atatürk'e hakaret
ettiklerini öne sürerek öğrencilere, "okullann
önüne Atatürk bustu yapılacağına, camilere
halı aiınmasının daha iyi olacağı" görüşünü aşılamaya
çalıştıklarıru iddia etti. Atatürk ve laiklik aleyhtan bu
hareketlere karşı çıkan iki öğrencinin "feci şekilde"
dövülduğünü de bildiren SHP'li Tez, Bakan Akyol'a şu
sorulan yöneltti: "Böyle bir olay size ulaştı mı? Ulaştı ise
valilik ve kaymakamlık makamlanna daha önce iletilen bu
durumlarla ilgili olarak bakanlıkça ne gibi işlem yaptııuz?"
(Ankara/AA)
Tunceli'nin Nazimiye
ilçesinde görevli Yuzbaşı
Ali Akay'ın 14-15 kasım tarihlerinde, Köy Hizmetleri'nde
görev yapan ekip şefı Hasan Ali Kaya, dozer operatörleri
Hasan Aktekin, Ali Pişkin, Veli Ay ve Ali Keser'i makamına
çağırarak dövdüğu, hakaret ettiği ve saçlan ile bıyıklannı
kestiği ileri sürüldü. SHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç
bu iddiaları, Başbakan Yıldırım Akbulut'un yanıtlaması
istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru onergesinde dile
getirdi. Genç, onergesinde, dövülen kişilerin yüzbaşıyı
şikâyet dilekçesinin Nazimiye Cumhuriyet Savcılığı'nca kabul
edilmediğini de savunarak Başbakan'dan, söz konusu
savcının bu tutumunun nedenini, aynca adı geçen yuzbaşı
hakkında bir soruşturma yapılıp yapılmadığını sordu.
Kamer Genç, Tunceli'nin Ovacık ilçesinde, 5-6 kasım
tarihlerinde güvenlik güçleriyle yasa dışı örgüt mensuplan
arasında çıkan çatışmadan sonra suçsuz 14 köylünün
gözaltında tutuldukiarını da kınadığı soru onergesinde,
Başbakan'dan bu köylülerin göçe zorlanıp zorlanmadığım
da sordu. (Ankara/ANKA)
P A R T İ L E R D E N
ı ANAP Teşkilat Başkanhğı,
1
ANAP Büyuk Kongresi'ni
marta yetiştirebilmek için hummalı bir çalışmaya başladı.
Teşkilat başkanhğı, 6 kasımda yapılan MKYK
toplantısmdan sonra 10 gün içinde toplam
•oAVARo^ 520 ilçenin kongre tarihlerini belirledi.
9*^ /J^t Teşkilat Başkanı Orhan Demirtaş, "Kongre
ikliminin kısa sürmesinde fayda var,
uzadıkça ortalık kızışıyor" dedi. Kongre
çalışmalanyla ilgili olarak UBA muhabirine
bilgi veren Orhan Demirtaş, süratle kongre
takvimini
belirlemeye çalıştıklarını belirterek "Gunde 52 yere kongre
günü veriyoruz. Gün vermeye başladığımız 7 kasım
sabahından itibaren 10 günde 520 kongre hazırlığı yaptık.
Geriye 375 ilçe kalmış durumda" dedi. (Ankara/UBA)
1? P ' I İ f T î î r c n v R6
^" Partisi Izmir İI Başkanı
-»Vr A1
V J U l a U y l s m a i l G ü r s o y >
SHPÜ belediye
başkanlarının iki yıla yaklaşan görevlerinde elle tutulan,
gözle görülen bir hizmet vermediklerini öne surdü. Gürsoy
yaptığı yazıh açıklamada, bir süre önce Karşıyaka, Bornova,
Buca ve Konak belediye başkanlannm körfezin ortasına bir
anıt heykel yaptırma duşüncesinde oldukları yolunda
basında haberlerin yer aldığını hatırlatarak "Heykel
yapacaklarına, öncelikle pis kokan körfezi temizlesinler"
dedi. tzmir'in çöp yığını ve naylon artıklarından tanınmaz
hale geldiğini belirten Gürsoy, "Körfezi kirleten derelere bir
önlem alınmamıştır. Öncelikle, ellerindeki parayı Büyük
Kanal Projesi'ne ve halkın hizmetine harcasınlar" diye
konuştu. (tzmir/AA)
i " lçişleri Bakanı
l l Abdülkadir Aksu,
Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde güvenlik
kuvvetlerinin telkinlerine rağmen halkın kendi istek ve
arzusuyla köylerini boşalttığını ileri sürdü. Bakan Aksu,
SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay'ın sorulanna
verdiği yazılı yanıtta, Siirt ili Eruh ilçesine bağlı Çizmeli
ve Bayramh köylerinin boşaltılması için vatandaşlara
baskj yapıldığı yolundaki iddialann asılsız olduğunu
savundu. Bakan Aksu, Çizmeli köyü sakinlerinin halen
köylerinde olduğunu da belirterek, şunları söyledi.
"Bayramh köyünden Ekrem Pişkin adlı şahsın, 9 Eylül
1990 günü köy civannda PKK mensuplannca
öldürülmesi olayırun üzerlerinde yarattığı korku
nedeniyle güvenlik kuvvetlerince köylerini
boşlatmamaları konusunda yapılan telkinlere rağmen,
halkın kendi istek ve arzulan doğnıltusunda köyü terk
ettikleri anlaşılmıştır. Anılan köyün boşaltılması
hususunda ahnmış herhangi bir karar yoktur."
Baro, SHP'ye başvuruyor
• ANKARA (AA) — İstanbul Barosu, 832 sayılı
Sayıştay Yasası'nı değiştiren 3677 sayılı yasanın iptali için
Anayasa Mahkemesi'ne dava açması isteğiyle SHP'ye
başvuracak. tstanbul Barosu Başkanlığı'ndan yapılan
açıklamaya göre, Baro Başkanı Avukat Turgut Kazan ve
Yönetim Kunılu üyesi Avukat Ergin Cinmen yarm SHP
Genel Başkanı Erdal tnönü'yü TBMM'deki odasında
ziyaret edecekler. Ziyarette, konuya ilişkin bir raporu
Genel Başkan Erdal Inönü'ye sunacak olan heyet,
anamuhalefet partisinin Anayasa Mahkemesi'ne iptal
davası açmasını isteyecek.
Açlık grevleri stirüyor
• Haber Merkezi — Gaziantep Özel Tip Cezaevi'nde
açlık grevini sürdüren 174 tutuklu ve hükümlüden 5'inin
sağlık durumunun kötüleştiği bildirildi. önceki gün
sağlık durumlannın bozulması üzerine devlet hastanesine
kaldırılan 5 tutuklu ve hükümlünün ilk tedaviden sonra
yeniden cezaevine getirildikleri ve eylemi sürdürdükleri
öğrenildi. Bu arada Malatya E Tipi Cezaevi'ndeki 45
tutuklu ve hükümlünün sürdürdüğü açlık grevi 9. gününe
girerken eyleme dün de 15 kişi daha katıldı. Nazilli E
Tipi Cezaevi'nde 63 siyasi tutuklu ve hükümlünün
başlattığı açlık grevi de 15. gününü doldurdu. Açlık
grevindekilere şekerli ve tuzlu su veriliyor.
DÜZELTME
• Cumhuriyet DERGI'nin pazar günü yayımlanan 245. sa-
yısında, BRİÇ sayfasındaki 'Kasım Problemi'nin verilişin-,
de, Güneyin elinde bulunması gereken Kor vplesi
unutulmuştur. Aynı problemde, Doğunun elinde Karo ye-
rine Trefl işareti iki kez yer almıştır. Aynca 798 nurriaralı
'Hayal gücünüzü çahştmn' adh problemde 'Cevap' bölümü-
nün diagramında da benzer bir hata yapılmıştır. Düzeltiriz.
Arka arkaya gelen görevden alma ve atamalarsorun oldu
SHP örgütlerinde ataıııa sancısıÇankaya İlçe Başkanı Kenan Babayiğit ihraç
istemiyle disiplin kuruluna verilmesine karşı
çıktı. Bayrampaşa'da ise, îlçe Başkanı Ahmet
Delikanlı ile ilçe saymanına kınama cezası
verilmesinden sonra ilçe yönetim kurulunun
değiştirilmesi tepki topladı.
tç Politika Servisi — SHP merkezince yeniden atama ya-
Adana il, Seyhan ve Tarsus ilçe
yönetimlerinde yaşanan krizin
ardından Ankara'nın Çankaya
ilçesi ile lstanbul'un Bayrampa-
şa ve Adalar ilçe yönetim kurul-
lanndaki görevden alma ve ata-
malar sorun yarattı.
Çankaya İlçe Başkanı Kenan
Babayiğit "üye yazımında
usulsttzlük" yaptığı gerekçesiy-
le, kesin ihracı istenerek il baş-
kanbğınca disiplin kuruluna ve-
rilmesine karşı çıktı. Bayrampa-
şa'da İl Disiplin Kurulu'nca İl-
çe Başkanı Abmet Delikanlı ile
ilçe saymanına kınama cezası
verilmesinden sonra ilçe yöne-
tim kurulunun değiştirilmesi
tepki topladı. Adalar İlçe Baş-
kanı Baki Akpolal ise ilçe yöne-
tim kurulunun "istifalar
nedeniyle" düşmüş sayıhp il
pılmasına "tasfîyecilik" diyerek
karşı çıktı. Akpolat il yönetici-
lerinin ilçe yönetim kurulu üye-
lerini istifaya zorladıklannı öne
sürdfl. _____
tstanbul'da huzursuzluk
Istanbul'da SHP kurultayı
öncesi atamayla göreve gelen
Bayrampaşa İlçe Yönetim Kunı-
lu'ndan tlçe Başkanı Ahmet De-
likanlı ile ilçe saymanı Remzi
Akfındık "üye yazımında
usulsüzlük" savıyla il disiplin
kuruluna verildiler. Disiplin ku-
rulu iki partiiiye "kınama" ce-
zası verdi. İl merkezinden yapı-
lan açıklamaya göre, tüzük ge-
reği daha önceden altı kişi olan
Bayrampaşa İlçe Yönetim Kuru-
lu dört kişiye indiğinden düşmüş
sayıldı ve il yönetim kurulunca
buraya atama yapıidı. Bayram-
paşa'da görevden alınan ilçe yö-
neticileri "Baykal'ın genel sek-
reterliği döneminde atandığunız
için budandık" derken yeni ilçe
yönetim kuoılu Fikıet Şimşek'in
başkanlığında Mithat Maviogtu,
lrfan Eken, Gül Aytac, Mümin
Bakar, Isa Kara, Yusuf Can,
Battal Şahin ve Ceko Gil'den
oluştu.
İl Başkanı Ercan Karmkaş,
Bayrampaşa'da görevden alınan
ilçe yöneticilerinin "budama"
savlarıyla ilgili olarak şunları
soyledi:
"tlçe yönetim kurulunun ge-
rek üyelikler konusunda gerek-
se parasal konularda tamamen
tüzük ve yönetmelik dışı hareket
ettiği saptanmıştır. Bu saptama
bir komiMon aracılığıyla yapıl-
mıştır ve yönetim kurulu tüzük
gereği disiplin kuruluna veril-
miştir. Üyeliklerle ilgili konu di-
siplin kurulunda karara baglan-
mış ve iki yönetim kurulu üye-
sine kınama cezası verilmiştir.
Bu ceza sonucu 6 kişi olan yö-
netim kurulu 4 kişiye inmiştir.
Yani tüznge göre yönetim kuru-
lu düşmuştür. Yenisi atanmıştır.
Mali konulardaki usulsöziük ise
henuz disiplin kurulunca kara-
ra bağlanmamıştır."
Kurultay öncesi eski Genel
Sekreter Deuiz Baykal'a yakın-
lığıyla bilinen Adalar İlçe Baş-
kanı Baki Akpolat da kendi il-
çe yönetim kurulunda yapılan
değişikliğe itiraz etti. İl yöneti-
mince yapılan açıklamada Ada-
lar İlçe Yönetim Kunılu'nun is-
tifalar nedeniyle, tüzük gereği
düşmüş sayıldığı ve İlçe Başka-
nı Baki Akpolat'ın da onayıyla
yeni bir yönetim kurulu atandı-
ğı belirtildi. Bu yönetim kurulu
Akpolat'ın başkanlığında Şev-
ket Özgül, Hülya Bilse), Güler
Kazak. Zekai Boralılar, Yorgo
Bekar, Arif Aydın, Şaban Demir
ve Musa Almtıntaş'tan oluştu.
Adalar İlçe Başkanı Akpolat,
ilçe yönetim kurulundan bir
üyenin il yöneticilerinin "baskısı
ve zorlaması" sonucu istifa et-
tiğini savlayarak bunu, "Kurul-
tay sonrası Adalar'da da tasfiye"
sözleriyle açıkladı. Akpolat,
Adalar İlçe Yönetim Kurulu-
nun istifalarla azınhğa düşme-
diğini, 11 Sekreteri Behlül Ab- rak, "Adalar flce Yönetim Ku-
lak'ın uygulamalarıyla görevden rulu istifalar nedeniyle 4 kişiye
ahndığım öne sürdü. indiginden, ilçe başkanının da
11 başkanhğına bu üyenin is- *ö r u
fu
**** *»» ^ î ™
tifadan vazgeçtiğine dair ™ kurulu oluşturulmustur. Mutaa-yazı
yazıldığını ve dilekçenin il mer-
kezine alındı belgesiyle teslim
edildiğini anlatan Akpolat, "Fa-
kat il örgütü iki gün sonra ola-
ğan toplantısında istifanın geri-
ye alınmayacagına ve ilçe yöne-
tim kurulunun yeniden atanma-
sına karar verijor. İl yonetimi-
ne ilçe yönetiminin düşmediği-
ni, üyenin istifasını geri aldığı-
nı ve bunu da imza karşılığı ile
bildirdiğimizi so>ledim. Ben ay-
nca uygulamanın antidemokra-
tik ve tek taraflı olduğunu da
söyledim. tl başkanına da anlat-
tım. Listeyi örgütun hazırlama-
sını bu da yapılmayacaksa be-
nim hazırladığım adil ve dengeli
bir listenin ona>lanmasını iste-
dim. Ancak neticede yine il sek-
reteri Behlül Ablak'ın istedigi
doğnıltuda liste atandı" şeklin-
de konuştu.
İl Başkanı Ercan Karakaş,
Akpolat'ın savlanyla ilgili ola-
lefet adına, muhalefet yapmak
için böyle yapıyorlar" dedi.
SHP MYK toplandı
SHP Merkez Yürütme Kunı-
lu dün Genel Başkan Erdai İnö-
nü başkanlığında toplanarak iç
ve dış gelişmeleri değerlendirdi.
Toplantıda Ordu, Giresun,
Trabzon ve Konya'daki yeni il-
çelere atanacak yönetimler be-
lirlenirken daha önce partiden
ayrılan Bitlis'in Hizan Örgütü
ile Nazilli'den 11 partüinin geri
dönüş başvurusu da tüzüğun 9.
maddesi gereğince kabul edildi.
MYK aynca özel Harp Dairesi
ile ilgili eski liderler, askeri çev-
reler ve politikacüann yaptıklan
açıklamaları da görüştü.
MYK'run bugün de toplanarak
bazı örgüt sorunlan ile özel
Harp Dairesi ve İnönü'nün Or-
tadoğu gezisi konulannı somut-
laştırması bekleniyor.
IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA CUNEYT ARCAYUREK yazıyor
Alıştıra Alıştıra... Başkanlık Düşüne Başkent Tepkisi...
İZMİR — Türkiye'de kontrge-
rilla tartışması sürerken Cum-
hurbaşkanı Özal, ilginç bir
açıklama yapıyor:
— Bundan sonraki cumhur-
başkanını partiler aday göster-
meli. Bunu da Meclis'te grubu
bulunan partiler yapmalı...
Cumhurbaşkanı, kafasında
oluşturmaya çalıştığı formulün
bir bölümünü böylece tartışma-
ya açıyor. Başkanlık sistemine
geçişin ilk basamağını gösteri-
yoc Bugün Meclis'te grubu bu-
lunan üç parti var; belki yarın
dört olacak ama önerdiği yön-
tem cumhurbaşkanını "halk
seçsin" biçiminde, anayasa
degişikliğini de gündeme geti-
riyor.
özal, bu konuda görüşlerini
sıralarken şöyle diyor:
— Meclise karşı sorumlu de-
ğilse, halk tarafından seçilme-
si lazım...
Halk desteğini yitirmiş, an-
cak Meclis'te çoğunluğu bu-
lunduğu için bir buyrukla
ANAP'ı "esas duruşa" geçire-
ceginden emin olan Cumhur-
başkanı anlatıyor
— Orada bir yanlışlık var.
Düzertilmesi lazım. Yapılacak
tek şey var. Hiç bugünkü yet-
kileri ve görevieri değiştirmeye-
lim. Değiştireceğimiz sadece
seçim maddesi. İkincisi 5'er
senelik bir süre koyalım v© bu-
nu TBMM ile aynı anda yapa-
lım...
Bu görüş hem ANAP'ın yok
olan varlıgına yeniden kan ver-
mek hem de amaclanan yöne
sıkıntısız ulaşmak için geçerli
bir yol.
Neden mi?
Cumhurbaşkanı adayı Mec-
lis'te grubu bulunan partilerce
gösterilecek. Bir bakıma za-
man zaman ortaya atılan,
"Cumhurbaşkanını halk seçer-
se Kenan Evren aday olacak"
savları geçersiz kılınacak. Ne
SHP, ne DYP Evren'i aday gös-
termeyeceklerine göre Özal
böyle bir seçime diğerlerinden
daha şanslı girecek. Üstelik
milletvekili seçimleri de aynı
gün yapılacağı için, yok olan
ANAP'a kan ve serum verilip
hasta iyilestirilmeye çalışılacak.
Bu yöntem cumhurbaşkanlı-
ğından başkanlık sistemine oe-
çiştir aslında. Ama "alıştıra,
alıştıra" başkanlık basamağına
gelinecek.
Cumhurbaşkanı Özal'ın Pa-
ris'te Avrupa Güvenlik İşbirliği
Konferansı (AGİK) öncesi yap-
1ığı bu açıklama, "Fransız se-
çim modeli"nin Türkiye'de uy-
gulamaya konulacağının ha-
bercisi oluyor.
DYP, başkanlık sistemine na-
sıl bakıyor? Yani Özal'ın kafa-
sındaki formüle sağın güçlü
partisi DYP ne diyor?
Söyle:
— Böyle bir sistemin anaya-
sal çoğulcu bir nitelik taşıma-
yacağı bellıdir. Türkiye'de siyasi
partilerde iç disiplin, parti ge-
nel başkanının etrafında kenet-
lenmeyi kolaylaştırmaktadır.
Türk siyasetinin bu geleneği
dikkate alındıkça, başkanlık re-
jiminin cumhurbaşkanına dik-
tacı sayılabilecek aşırı bir kud-
ret vereceği meydandadır...
Acaba ANAP'ta Türk siyasal
yaşamının birinci koşulu olan
parti içi disiplin ve bunun sonu-
cu olarak genel başkan çevre-
sinde kenetlenme oluyor mu?
Özal, genel başkan olduğu
dönemde bu kenetlenme var-
dı. Ancak "kenetlenme" iç di-
siplinden değil, korkudan kay-
naklanıyordu. Çünkü 1983 ve
1987 seçimlerinde ANAP'ta
parti içi demokrasi olmadıgın-
dan, önseçim yapılmamıştı.
Her şey genel başkanın iki du-
dağı arasındaydı.
Bugüne bakalım...
Genel Başkan Yıldtnm Akbu-
lut'un çevresinde bir kenetlen-
me var mı? Sanırız, Mehmet
Keçeciler'in çevresindekiler
Akbulut'un çevresindekilerden
fazia Bakanlar sorunları Akbu-
lut'a değil, Çankaya'ya çıkıp
anlatıyoriar.
ANAP'ta genel başkanın bir
etkinliği yok. Oysa dün CHP ve
AP'de, bugün SHP, DYP, DSP,
RP, MÇP'de parti içi disiplinin
getirdiği gelenekle genel baş-
kanın çevresinde bir halka otu-
şuyor.
Son örneği SHP kurultayın-
da yasandı. Deniz Baykal, Inö-
nü için şöyle diyordu:
— Tarihi misyonunu tamam-
ladı...
Baykal, İnönü için cumhur-
başkanhğı önerryordu. İnönü
de Baykal'a şu yanıtı veriyordu:
— O kadar hafife alınacak
bir makam değil...
Va İnönü, 99 oy farkla genel
başkan seçildi.
Avrupa'da soğuk savaş dün
sona erdi. AKK Antlaşması'na
hem özal hem de Akbulut im-
za attı...
Avrupa tarihlnde yeni bir
yaprak açılırken biz de başkan-
lık sistemini tartışmaya başlıyo-
ruz...
Dünya ise çağı yakalamaya
çalışryor...
ANKARA — Tartışmanın soğumasını
asla istemiyor. Sürüp gitmesi için her fır-
satı kullanıyor. Kuşkusuz basınımızın gü-
zide isimleri de çanak sorularla fırsat ya-
ratmasını sağlamak için elinden gelen ça-
bayı esirgemiyor.
Anayasa bilimcileriyle siyaset adamla-
nnın görüşüne göre 1982 anayasası, baş-
kanlık ya da yarı başkanlık sistemine açık
bir rejim getirmedi. Tersıne cumhurbaş-
kanlarını hemen her konuda sorumsuz ko-
numla bağladı.
Türkiye'de tek bir kişi var ki hemen her-
kesin üzerinde birleştıği anayasa yorum-
larına karşı çıkıyor. O tek kişi, bugünkü
anayasanın zaten -üç beş eksiğiyle- Fran-
sız anayasasına benzediğinı, giderilecek
küçük engellerie yarı başkanlık sisteminın
Türkiye'de uygulanabileceğini öne
sürüyor.
Başlangıçta cumhurbaşkanlarını halkın
seçmesini, hemen ardından cumhurbaş-
kanı ile partamento seçiminin birlikte ya-
pılmasını istedi. Tokyo'dan Paris'e atladık-
tan sonra Fransız sisteminden dem vuru-
yor. Daha önceki önerılerine yeni öğeler
katıyor, -örneğin Mrtterrand'ın Meclis'e kar-
şı sorumlu olmadığını belirterek- anayasa
degişikliğini yine kendine yontmaya ça-
lışıyor.
SHP, kişilerin idealleri uğruna anayasa
değişikliğine karşı. DYP ise son bir yılda
verdiği önerilerle "pazarlığa" yanaşacağı
sanısını veriyor.
DYP, üstelik Meclis'e sunduğu yasa
önerisinde Cumhurbaşkanlarını halkın
seçmesini istemiş. Ne var ki öneriye göre
cumhurbaşkanlarının seçim yöntemi de-
ğiştirilirken koltukta oturan kişinin "göre-
vinin derhal sona ermesı" gerekiyor.
DYP pazarlığa -o da belki ya- tek koşulla
oturabilir: Çankaya'da kalıcı olmanın çe-
şitli yollannı yurtiçinde, yurtdışında hemen
hergün arayan TÖ, cumhurbaşkanlarına
getirilen yeni seçim sistemi meclisten gec-
tiği ya da partiler arası mutabakatla çık-
masına karar verildtği gün bavullarını top-
layıp Kavaklıdere'deki evine taşınacağını
'resmen ilan ederse.'
TO'nün bu koşulu asla kabul etmeyece-
ği biliniyor. Bu nedenle DYP ile pazarlığa
oturmayacağına kesin gözle bakılıyor.
Başka bir nokta çok dikkat çekici. DYP
ile SHP'yi kapsayan anayasa değişiklıği
önerilerinde TO her şeyden bolca söz edi-
yor, fikirler öne sürüyor, görüşler toplama-
ya çalışıyor.
İleri demokrasilere ulaşmaktan başka
hiçbir amacı olmadığını söyleyegelen TÖ,
başkanlık konusunda nedense şu açıkla-
mayı yapamıyor:
"Türkiye'ye yararlı olacak sistem, baş-
kanlıktır Partiler ilke ücerinde anlaşsınlar.
Ben o gün istifa ederim. Devletin ve eli-
min altındaki hükümetin olanaklarından
yararlanarak cumhurbaşkanı seçimine gir-
meye tenezzül etmem. Halkın sevgisiyle,
bu kez halk oyuyla Çankaya'ya çıkarım"
diyemiyor.
Böylesi açık güvence vermesindeki ola-
naksızlığı o da biliyor. Çankaya'dan ayrıl-
dıktan sonra hele halkoyuyla tekrar cum-
hurbaşkanlığına gelemeyeceğini Semra
Hanım, oğlumuz Ahmet'le Efe de hemen
her fırsatta kendisine söylüyoıiar.
Halkın seçmesini ister görünmek Çan-
kaya'da kalıcı olmanın örtüsü. Halka seç-
tirecek ama istifa etmeyecek, her türlü
baskıyı yaparak yeniden seçilecek. Muha-
lefet partilerinin, hele DYP'nin açık seçik
oyun kokan bu önerilere şapka çıkaraca-
ğını bekliyorsa övülen ve sözü edilen si-
yasal kurnazlığı nerede?
Bugün dilediği gibi at oynatıyor. Hesa-
bına göre yedi yıl kalacak Çankaya'da. Öy-
leyse yarı başkanlık sistemini neden ge-
reksiniyor? Üstüne üstlük çevre yazarla-
rına göre "dünya liderleri arasında yer"
alarak ününe ün katmış bir sıyasetçi.
İnönü de bu ortamda, basının TÖ'yü ko-
yacak yer bulamadığı "Paris'te bir Türk"
senaryoları yazdığı günlerde çıkmış orta-
ya, "halkın patlama noktasına geldiğini"
söylüyor ve diyor ki:
"Bu iktidar hâlâ ne yapıyor?"
Ömür adam İnönü. Koltuklarından bir
türlü kalkamamaian, ne yaptıklannı anlal-
mıyor mu?
Akbank