Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhuriyet Matbaacıltk v« Gazetecıtık Türk Anonım Şırkctı adına
N«dir N«di 9 Gcnel Yayın MûdürH: Huan Ctmal. Muesscse Muduru
E B İ K iMkhgl. Yazı lslerı Mudonl. Ok«y G4MUta. 0 Haber Merkeo
Muduru Yılçıa Btyer, Sa>fa Düzenı Yönetmcnı AK Ae»r 0 Tcmsılaler
ANkARA AkBKI Tan, IZMİR HikoKt Çefmkan. ADANA. Çethl Yifccnojlu
k Polıtıkt C U 1 |l lt
I, Dq Habcrln fJl— Mo. Ekonon» C ^ u Tutu. Ir&nlıb. Ş«ku> I m . KuUur Crtal l » .
Uunlnıl Haberlen I n l Kâok. E|ıum GOK» $*M. Vurt Hıbnlnı S«4M DoJ.., Spor Dajusmuu AMalknlır Vacdau.
Dtzı ftnUr Kcıe« f i | t l ı AraHırm*. ŞaU* Alpt* Duzdunv^ AMallafe Ysna £ koo«liM!ûr Ahil KorvfcM 0 Malı
Uleı trol D U 0 Muhlvt* MeM ttacr 9 B t
«C ^niMn». So* Oı.ırtımp. 0 Reklajn. Am lana 0 Ek Yıyınlaı
Okü» AkM. Vıicu Dw. HaM
Coaal, Hikacl Çcuakıs». Ofca>
L«ar fttan. llkn
A» Skan. AJMR Tal
fiaj*. « Kom Conbıutyn Malbucıllk n CıpKIIık T A Ş Tark Oo*ı Cad. 39/41 C*|aloita
U334 tıt PK 246 Isuafcui Td 512 05 05 (20 hat), Tdo. 22246, F«J (I) 524 «0 72 0
Bumiar- Aafcm: Zıya Gotajp Blv Inkılap & No 19<4. Td. 133 II 41-47, TcfcL 42344. F«x <4) 131
05 63 # Inlr H 2jyı Bv. 1352 S. 13, TM: 13 12 30, Tria 5235». Fu (51] » 53 W
9 "••• İMaO Cad II» £ No I KU l W 19 37 52 (4 n*J. Trio, «2155 Fıx (711 I* 25 71
TAKVİM: 20 KASIM 1990 Imsak: 5.21 Güneş: 6.49 öğle: 11.54 tkindi: 14.26 Akşam: 16.49 Yatsı: 18.13
Norveçli beyin cerrahı Prof. Nicolaus Zwetnow, "tnsanlıgın
geltşmesi bilim ve sanatı birlikte yorumlamaktan geçer" diyor.
Ünlü beyin cerrahı Türkiye'de:
Beynimîzin
çok azını
kuüanıyoruz
Norveç Oslo Üniversitesi Nöroşirürji
Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Zwetnow,
9 diî konuşuyor. 9 yaşından beri balalayka
çahyor. Tabanca atıcıhk dalında 21 kez
şampiyon olmuş.
Haber Merkezi — Cerrah ça-
larsa, hasta oynar ıru? Bu so-
runun yanıtını asla öğreneme-
yeceğiz. Ama "balalayka" ça-
lan bir beyin cerrahına her gun
rastlanmadığı kesin.
Prof. Nicolans Zwetnow,
Norveç Oslo Üniversitesi Nöro-
şirürji Araştırma Enstitüsü mü-
dürü. ÜlkemizdeTürk Nöroloji
Derneği'nin çağrılısı olarak bu-
lunuyor. Fakat marifetleri, yal-
nızca bir bilim adamı ve dünya
çapında bir balalayka virtüozu
olmakla bitmiyor.
Aynı zamanda, müthiş bir
tabanca atıcısı. Norveç Olimpi-
yat takımından, "sport
shooting" dalında Roma ve
Tokyo olimpiyatlarına katılmış.
Norveçli Prof. Zwetnow kendi-
sini şöyle tanıtıyor:
'Yuppies
gribinf
teşhis için
yeni kan testi
CHARLOTTE (AA) —
ABD'de, kronik yorgunluk be-
lirtisiyle ortaya çıkan ve adını
genç işadamlarından alan
"Yuppies gribini" teşhis edebil-
mek için yeni bir kan testi ge-
liştirildi.
San Fransisco'daki Califor-
nia Üniversitesi araştırmacıla-
nndan Dr. Jay Levy, Charlotte
kentinde duzenlenen konfe-
ransta yaptığı açıklamada, be-
Iirtileri gribe benzeyen bu has-
talığın 90'h yıllara damgasını
vuracağıru belirtti ve "Halk, bu
hastalıgın kısa zamanda orta-
dan kalkmayacagını anlayınca-
y« kadar 15 yıl geçecek" uyarı-
sında bulundu.
AIDS uzmanı olan Dr. Leyy,
bir grup araştırmacı ile birlik-
te geliştirdiği testle hastalığa yol
açan virüsü belirleyemedikleri-
ni bildirdi ve baa araştırmacı-
ların, bu virüsün AIDS virüsu
ailesinden geldiği görüşünde ol-
duklannı belirtti.
VakaJann tümünde kronik
yorgunluğun "CD 8 artı Cyto-
toxique T" hücrelerinde artış
meydana getirdiğini açıklayan
DT. Levy, bunun da viral enfek-
siyonun bir göstergesi olduğu-
nu sözlerine ekledi.
Dr. Levy, geliştirdikleri kan
testiyle bu hücrelerin miktarı-
nı belirlediklerini vurguladı.
Kronik yorgunluk, eklem ve
kas ağrılan gibi belirtilerle or-
taya çıkan yeni hastalık, fiziki
gücü azaltıyor ve aylarca, hat-
ta yıllarca sürebiliyor.
Onbinlerce Amerikalının
şimdiden bu hastaJığa yakalan-
dığı ve özellikle 30-40 yaşları
arasında eğitim görmüş kadın-
lar arasında yaygın olduğu be-
lirtildi.
Hastalıgın yayılmasını önle-
mek için hükümet bünyesinde
bir komisyon kurulduğu da
konferansta açıklandı.
"Babam Rus ordusunda su-
baynuş. Devrimden sonra, 1920
yılında ulkesini terk ederek
Turkiye'ye gelmiş, oradan da
Berlin'e geçmiş. Ben Berlin'de
diinyava geldim, İskandinavyai
da bu>udum."
Tıp oğrenimini Oslo Üniver-
sitesınde,askerlik görevini de
Norveç Hava Kuvvetleri'nde ta-
mamlayan Zwetnow, 'kısa bir
süre içio' gittiği Isveç'te tam 25
yıl kalmış. 1980 yılında geri
döndüğu Oslo Üniversitesi'nde
nöroşirürji kursu başkanlığına
getirilmiş. Yasamının sekiz yıh
ise Avrupa Nöroşirürji Araştır-
ma Komitesi başkanhğıyla
geçmiş.
"Nöroşirurjiye ilgim çok
büyök" diyor ünlü cerrah. "Av-
nıpa Komitesi'nde başlattığım
araştırma çizgisini, değişik ul-
kelerden bilim adamlan topla-
yarak kendi unhersilemde siır-
diıriiyorum. Laboratuvarları-
mızda Türk araştırmacılann
çalışmasından da mutluluk du-
yanm."
Dokuz yaşından beri bala-
layka çalan Norveçli bilim ada-
mı, dokuz yabancı dili konuşu-
yor ve diyor ki: "İnsanoğlu,
beyninin çok az bir bölümünu
kullanıyor. Beyin kapasitesj,
düşiınülenden çok daha buyük-
tiir ve beyindeki milyonlarca
hücre ve buniann çok sayıdaki
baglanülan, astronomik bir sa-
yısal ilişki ağına ulaşır. Nobel
ödiılıi kazanan Szene Gyorki,
'Beyin dipsiz bir çomlek değil-
dir. lçine bir şey koyarken dik-
katli davranın. Gereksiz şeyler-
ledoldurmayın' demişti. Oysa
bugıin biz, beynin dipsiz bir ka-
pasiteye sahip olduğunu, onu
alabildiğince doldurmak gerekti-
ğini sojleyebiliriz."
Prof. Zwetnow, beş yüz söz-
cukle bir yaşam tüketen ve pek
bir şey uretemeyen kalabalıkla-
ra inat, bir anıt sanki. "Bilim
ve sanat dünyasının tek farkı"
diyor, "bir yöntem farkından
ibarettir ve insan gelişmesi, bi-
lim ve sanatı birlikte yorumla-
maktan geçer." Politikaya iliş-
kin göruşleri ise şöyle: "Kiiltiir
ve sanat adamlannın önemli
bir islevi de, politikacıiara uy-
gun bir ortam hazııiamaktır.
Her iki alanın. yani bilim ve sa-
natın gorevi ise yeni ve onemli
sorular sormaktır."
Yeni sorular bulmak yolun-
da sakatlanan beyinleri iyi et-
mek görevini üstlenen Zwet-
now, tabanca atıcılık dalında 21
kez şampiyon olmuş, 4 Norveç
rekoru kırmış. Son rekoru 12
yıldır kırılamıyor.
Isveçli üç bestecinin kendisi
için balalayka konçertosu yaz-
dığı bilim adamının son turne-
si, SSCB'de, kendisi kadar un-
lu besteci Edward Turbin ile
gerçekleşmiş.
Adana'da, Türk Nöroşirürji
Demeği'nin bu bilim dalında-
ki yenilikleri tartışmakta olan
sempozyumuna katılan Prof.
Zwetnow, söz konusu toplantı-
da ekibinın araştırmalarıyla il-
gih bır bildiri sunuyordu.
Türkiye'desakat insanların toplum dışına itilmesi, bu kesimin sorunlarını ağırlaştırıyor
Özürlü de çakşabilirFİGEN ATAJLAY
"Biz çok saghklı bir topln-
maz." Bu elbette doğru değil.
Ancak, yaşadığımz kentte, so-
kaklarda gezerken, otobüste,
vapurda yolculuk ederken, alış-
veriş yaparken, deniz kenann-
da bir çay bahçesinde çayınızı
yudumlarken, fılm seyrederken
çevrenizde hiç sakat görmezse-
niz içinde yaşadığımz toplumu
sağlıklı sanabilirsiniz.
Cami Önlerindeki, köşe baş-
lanndaki sakat dilencüerden yo-
la cıkarak "Türkiye'de çok az
sakat var, onlann da çogu di-
lenci" yorumunu da yapabilir-
siniz. (Serçekte, bizim ülkemiz-
de de çok sayıda görme, işitme,
züıinsel ve bedensel özürlü insan
var. Buniann sayısı Türkiye Sa-
katlar Konfederasyonu başkaru-
na göre 5 milyonun üzerinde.
Ancak Türkiye'de özürlüler,
özellikle bedensel özürlüler, ge-
lişmiş ülkelerde olduğu gibi so-
kaklarda "normal" insanlarla
bir arada değil, kendi dünyala-
nnda yaşıyorlar. Izole edilmiş
dünyalarında, yani genellikle
evlerinde ve yainızca özürlulerin
gittikleri lokallerde yaşamak,
"insan içine cıkmamak" sakat-
lann kendi tericihleri değil.
Ama birkaç istisna dışmda ne
sokaklarda ne toplu taşıma
araçlarında ne de binalarda,
özürlulerin hareketlerini kolay-
laştına hiçbir düzenieme bulun-
muyor.
Özürlulerin tek istedikleri
toplum içinde yaşamalannı ko-
laylaştırıcı önlemler değil. On-
lar, buniann yani sıra kendileri
için yasal bir çerçeve çizilmesi-
ni, toplumda bu konudaki de-
ğer yargılanrun, "anhıyiş"ın de-
ğişmesini, ayn bir dünyada,
farklı okullarda değil toplumun
herhangi bir bireyi olarak yaşa-
mayı istiyorlar.
Türkiye Sakatlar Konfederas-
yonu Başkanı Doç. Dr. Turgut
Göksoy'un verdiği bilgiye göre
gelişmiş ülkelerde nıifusun yüz-
de 9-10'u sakat kabul ediliyor.
"Biz bu ülkelerden daha geri ol-
duğumuza gore bizdeki sakat
sayısı daha çoktur. Türkiye'de
5 milyonun üzerinde sakat oldu-
ğunıı tahmin ediyonız. Bunun 2
milyonu da bir başkasına muh-
(aç olarak yaşamını
snrdühiyor" diyen Göksoy,
konfederasyon olarak amaçian-
nm, sakatları tüketici olmaktan
kurtararak üretici hale getirmek
olduğunu vurguluyor.
Doç. Dr. Turgut Göksoy'un
bu konudaki göruşleri, amaçlan
ve önerileri şöyle:
"Sakatlar Milli Koordinas-
yon Kunılu'nun yılda iki kez
toplanması gerekir, ancak top-
ianmıyorlar. Bu konuda deve-
kuşu politikası izleyerek sakat-
ları görmüyorlar. Son nüfus sa-
yımında Türidye'deld özöriölere
yönelik hiç soru yoktu. Kalkın-
ma planında özürlülere ilişkin
ne koyacaklar? Amacımız, sa-
katian izote etmek degil aramız-
da yaşayabilecek duruma getir-
mek, onlann yaşam standa*la-
nnı yükseltmek, çag atlatmak
degil çağı yakalamalanna yar-
dımcı olmak.
Ülkemizde sakatlığa yol açan
nedenlerin önceden betirienerek
onlem alınraası, refaabilitasyon
merkezJerinin çogaJüiması gere-
kir. Toplumun bu konudaki de-
ger yargılannın da değişmesi
önemli. Ne duyarsız ne de aşın
duyarlı oiunmaması gerekir. Sk-
katlar kendilerine acınmasını
değil iş bekliyoriar. Onlan ev-
lerinden dışan çıkartmak gere-
kir. Toplu taşım araçlannda,
kaldınmlarda, hiç olmazsa ye-
ni yapılan umuma açık binalar-
da sakatlar için düzenlemeler
yapılabilir. Cumhurbaşkanlıgı
Köşkü'ne bir mobil platform
yerleştirilse, cumburbaşkanı ay-
da bir saat sakatlan kabul ede-
rek sorunlarını dinlese sakatla-
nn gönlünde taht kurar. Sokak-
lara bakttgımızda 'ne kadar sağ-
lıklı bir toplumuz' diyebiliriz.
Bu da kara mizah."
Türkiye Sakatlar Konfederas-
Türkiye'de 'özürlü' tanımına giren insanların sayısı
5 milyonu buluyor. Ancak günlük yaşam içinde
bu insanlarla çok az karşılaşılıyor. Çünkü
Türkiye'de özürlüler günlük yaşamdan büyük
ölçüde dışlanmış durumdalar.
Sakatlar Konfederasyonu Başkanı Turgut Göksoy şöyle
diyor: "Toplum özürlüler konusunda ne duyarsız ne de aşın
duyarlı olmalı. Sakatlar kendilerine acınmasını değil iş
bekliyoriar. Onlan evlerinden dışan çıkartmak gerekir!'
yonu'na bağlı 4 federasyon var.
Bunlar, Körler Federasyon»!,
Sağır ve Dilsizler Federasyonu,
Zihinsel Özürlüler Federasyonu
ve Ortopedik özürlüler Fede-
rasyonu. Bu federasyonlara
bağlı da 56 dernek var ve bun-
iann yaklaşık 23 bin üyesi bu-
lunuyor. Buniann dışında 10 ta-
ne vakıf da özürlülere yönelik
hizmet veriyor.
özürlulerin federasyon ve
konfederasyon catılan altında
örgütlenmelerinin, sorunlann
çözümünü engellediğinden ya-
kınan Türkiye Sakatlar Derne-
ği Istanbul Şubesi Başkanı Ce-
mil Şener, Türkiye'de sakatla-
nn, "3. sınıf insan" muamele-
si gördüklerini söyledi. Özürlu-
lerin sorunlanmn çözümü, ya-
şamlarının kolaylaştınlması için
yasalar oluştunilması gerektiği-
ni beUrten Şener, "Çag atladı-
ğı beUrtilen Tnrkiye'de sakaüa-
nn durumuna göz atılıyor mu?
Türkiye'deki sakatlann sayısı-
nın ne kadar yüksek oMngu tah-
min edikttginden, bu sayımn or-
taya çıkmasından korku duyul-
duğundan nüfus sayımında hiç-
bir şey sorulmadı. Sakatlann
çogu ilkokulu dahi bitiremiyor.
Sakata deger verüsin, egitiın ve-
rilsin, ise yaramaz gözüyle ba-
kılmasın" diye konuştu.
Bu arada "saghun" insanla-
nn yaptıkları pek çok şeyi hat-
ta bazen daha da fazlasım yapa-
bildiklerini kanıtlamak isteyen,
spor yapan, doğuştan kör olma-
sına karşın resim yapan öziırlu-
Ier var ve buniann tek istekleri
biraz destek...
Esref Armağan doğuştan
kör, yani cisimlerin, renklerin
adlan onun için bir şey ifade et-
miyor ama 30 yıldır kabartma
resimleri inceliyor ve doğada
gördüğünüz her şeyin resmini
yapabiliyor, üstelik renkli ola-
rak. Bugüne kadar 7 sergi açan
Eşref Armağan, önümüzdeki
günlerde Hollanda'ya giderek
burada da sergi açacak. lsteği
atölye ve resim malzemesi...
Halis Sayar, Sakatlar Spor
Kulübü Derneği'nin başkanı.
"Spor yapabildiklerini kanıtla-
mak" amacını taşıdıkJarını be-
lirten Sayar, futbol, masateni-
si, yüzme ve basketbolun ilk dü-
şündükleri, okçuluk ve voleybo-
lun ise ikinci aşamada düşün-
dükleri spor dalları olduğunu
kaydetti. Derneğin ikinci başka-
nı Erdem Göksel, "Türkiye'yi
temsil etmek istiyonız, «nkatlaf
olimpiyatlarına katılmak istiyo-
nız. Destek verilsin, olanak ve-
rüsin ne kadar başanlı olacagı-
mızı kanjtlayalım" dedi. Deme-
ğin ilk aşamada isteği basketbol
oynamaJarını sağlayacak 12 özel
tekerlekli sandalye...
Sebna Gökçek, 17 yaşında biı
genç kız. Doğuştan özürlü, sol
bacağırun dizden asağısı yok,
sağ bacağı ise ameliyatla ve
özel ayakkabıyla yürüyebilecek
hale getirilmiş. Henüz birkaç
aydır koltuk değneklerinin yar-
dımıyla yürümeye başlayan
Gökçek, yürümeye başlar baş-
lamaz da ise girmek istemiş.
Çok iş aradığmı ve ancak Bakan
lmren Aykut'a mektup yazdık-
tan sonra iş bulabildiğini, ilko-
kulu dışardan bitirdiğini belir-
ten Selma Gökçek, "ailesine ve
çevresine yararlı bir insan ola-
bUmek, işinde ilerleyebilmek,
kendini kanıtlamak" istiyor.
ŞAMPtYONLLK SEVtNCt — Yugoslav Monica Seles, Virginia Slim Turnuvası'nda Sabatini'yi yenerek şampiyon oldu.
Ustalara gençraket volesi
Bayan raketler, Medison Square Garden'da
kapıştılar. Son 2 yılın flaş ismi Yugoslav
Monica Seles, finalde Arjantinli Sabatini'yi
yenerek şampiyon oldu. Frankfurt Ustalar
Turnuvası'nın galibi Agassi'ydi.
NfURAT YIĞCI
Tenis'te artık genç raketlerin
borusu ötüyor. Gün geçtikçe
ağırhklarıru hissettiriyor 16-17
yaşındaki tenisçiler. Erkeklerde
iyi isimlerin çeşitliliği bu yaş sı-
nınnın 19-20'ye çıkmasına ne-
den oluyor, ama bayanlarda ar-
tık tenis içiı\ideaJ yaş 15'te baş-
lıyor. Gençlerin ağırhklannı his-
settirdikleri 1990 ATP (Profes-
yonel Tenisçiler Birliği) sezonu
önceki gün sonuçlanan turauva-
larla sona erdi. Yıl içinde en iyi
dereceleri alan 16 bayan raket
Virginia Slim turnuvasında, en
iyi 8 erkek raket ise ATP final-
lerinde karşı karşıya geldiler.
Bayanlarda 16 yaşındaki Seles
erkeklerde 20'lik Agassi şampi-
yon oldu.
Bayanlar New York'ta, Me-
dison Square Garden'da kapış-
tılar ve son 2 yılın flaş ismi Yu-
goslav Monica Seles finalde Ar-
jantinli Garbiela Sabatini'yi ye-
nerek şampiyon oldu. Seles, al-
dığı başarılar dışında ilginç bi-
rincilikleri ile de hatırlanacak.
En genç şampiyon olmasının
yani sıra 1901 'den beri bayan-
larda S setlik bir maç kazanan
ilk tenisçi olmayı da başardı Se-
les. 13 bin 568 kişinin izlediği fi-
nal maçında (bu sayı 3 büyük
futbol kulübünün topladığı se-
yirci sayısının üstünde) Sabati-
ni'yi, 6-4, 5-7, 3-6, 6-4 ve 6-2
setlerle üç saat 47 dakikalık bir
maçtan sonra yendi. Bu galibi-
yetle 1990yılındaki kazancını 1
milyon 629 bin dolara (yaklaşık
4 milyar 640 milyon) yükseltti.
Çeyrek finalde de 17 yaşında-
ki Sanchez'le 3 setlik, ama 2 sa-
at 55 dakika süren bir maç oy-
nayan 16 yaşındaki Yugoslav te-
nisçinin bu şampiyonluğu, tur-
nuvaya sakatlığı nedeniyle katı-
lamayan Amerikalı Martina
Navratilova'yı da 1981 yüından
beri ilk kez ikinciliğin altına dü-
şürdü. 1981'den beri 1 ve2 nu-
marada bulunan Navratilova te-
nis için ilerlemiş yaşına rağmen
halen en iyi bayan tenisçiler ara-
sında bulunuyor, ama artık en
iyi değil.
Erkeklerde turnuvalar daha
çekişmeli geçiyor. ATP finalle-
rinde de izleyenler oldukça
zevkü mücadeleler se>Tettiler.
Amerikalı Andre Agassi'nin
dünyanın 1 numaralı tenisçisi
Isveçli Stefan Edberg'i 5-7,7-6,
7-5 ve 6-2'lik setlerle 3 saat 15
dakikada yendiği final maçında
tenise doydular. Almanya'nın
Frankfurt kentinde yapılan Us-
talar Turnuvası'nın yan finali
beklendiği gibi sıralamanın ilk
4 tenisçisi arasında oynandı.
Agassi, Becker'i yendi. Edberg
ise Lendl'ı. Böylece 1990 yılının
en büyük para ödüllü turnuva-
sının fınalinde ATP sıralaması-
nın 1 numaralı raketi ve ABD
açık ve Fransa açık tenis turnu-
valannda final oynayan Agassi
arasında oynandı.
Amerikalı tenisçi "kariyeri-
nin en önemli galibiyeti" olarak
nitelendirdiği şampiyonluk sa-
yesinde 600 bini finalden top-
lam 950 bin dolar (yaklaşık 2
milyar 700 milyon) para ödülü
kazandı.
Bir ABD şirketi, 'hayat şartları' bakırnından dünyanın önde gelen 100 kentinepuan verdi
Ankara iyi, Istanbul ortanın altı
Dünyanın en büyük 100 kentini sınıflama
çalışmasında mükemmel kategorisine girenler
arasında Melbourne, Montreal ve Atlanta yer
alıyor. En düşük puanları ise Lagos,
Kinshasa, Kanpur ve Dakka aldılar.
WASHINGTON (AA) —
Özel bir Amerikan kuruluşu ta-
rafından yapılan araştırmada,
Melbourne (Avustralya), Mont-
real (Kanada) ve Seattle'ın
(ABD), hayat şartlan^bakımın-
dan dünyanın en iyi şehirleri ol-
duğu ortaya çıktı.
Dünyanın en büyük 100 yer-
leşim merkezini belirlemeye yö-
nelik araştırmada, hayat şartla-
nnın en güç olduğu şehirler ola-
rak da Lagos (Nijerya), Kinsha-
sa (Zaire), Kanpur (Hindistan),
Dakka (Bangladeş) ve Recife
(Brezilya) saptandı.
Aile planlaması yoluyla dün-
ya nüfusuna istikrar kazandır-
mayı amaçlayan 'Popnlation
Cris Committee" adlı özel ku-
ruluş, listeyi belirleyebilmek için
kamu güvenliği, oturulabilir
alan, konut normları, beslenme
harcamaları, haberleşme ve ula-
şım, eğitim, halk sağlığı, huzur,
trafik ve hava kirliliğini kriter
olarak aldı.
Ankara, 'iyi' kategorisindeki
yerleşim birimlerinin son sırala-
rında yer alırken, Istanbul da
'ortanın altında' kategorisinin
ust sıralarında sınıflandjnldı.
100 üzerinden değerlendirme-
nin yapıldığı arastırmanın so-
nuçları şöyle:
'Mükemmd' kategorisinde
yer alan şehirler (her biri 86 pu-
an):
Melbourne (Avustralya),
Montreal (Kanada) ve Seattle
(ABD). ABD'nin Atlanta ve Al-
manya'nın Essen-Dortmund-
Duisburg yerleşim birimi de bir-
iki puan eksikle bu üç şehri çok
yakından izliyor.
80 puanı aşan şehirler:
Detroit-VVindsor (ABD), To-
ronto (Kanada), Sydney (Avust-
ralya), Houston (ABD), Tokyo-
Yokohama (Japonya), San
Franscisco (ABD), Osaka (Ja-
ponya), Manchester (lngiltere)
ve Dallas-Fort Worth (ABD).
Bu kategorinin son sıraların-
da bulunan şehirler:
Chicago, Miami ve VVashing-
ton (ABD), Birmingham (tngil-
tere), Nagoya (Japonya), Phila-
delphia (ABD) ve Singapur.
İyi' olarak nitelendirilen şe-
hirler (60-74 puan arası:
Lizbon (Portekiz), Atina
(Yunanistanj, Barcelona (lspan-
ya), Roma (ıtalya), Londra (ln-
giltere), Milano (Italya), Berlin
(Almanya), Paris (Fransa) ve
Madrid (Ispanya).
Bu kategoride bulunan Sov-
yet ve Doğu Avrupa şehirleri:
Taşkent, Leningrad, Mosko-
va, Kiev (SSCB), Varşova,
Katowice-Bytom-Gliwice (Po-
lonya) ve Budapeşte (Macaris-
tan).
New York, Los Angeles, Bos-
ton (ABD), Taipeh (Tayvan),
Hong Kong ve Ankara da bu
kategorinin son sıralarında yer
alıyor
Orta balU' şehirler (45-59 pu-
an):
Santiago (Şili), Sao Paulo ve
Rio (Brezilya), Caracas (Vene-
zuela) ve Bogota'nın (Kolombi-
ya) aralannda bulunduğu Ame-
rika kıtasındaki 10 şehir ile ara-
lannda Pekin veŞanghay'ınbu-
lunduğu 7 Çin, 2 Güney Kore
(Seul ve Pusan) ve 1 Endonez-
ya (Bandoung) şehri (Asya) bu
kategoride yer abyor.
Son kategori olan 'ortanın
altında' sınıflamasında yer alan
şehirier (45 puanın altında):
Bu kategorinin üst sıraları da
şöyle:
Manila (Filipinler), Bangkok
(Tayland), Karaçi (Pakistan),
Tahran (İran), Mexico (Meksi-
ka), Kahire (Mısır), Cakarta
(Endonezya), tstanbul ve Lima
Gen araştırma
şirketi
• ANKARA (ANKA) —
İnsan vücudunun yaptığı
birçok maddeyi bakterilere
yaptıran ve ilaç araştırma
programları üzerinde
çalışan gen mühendisliği
alanında dev bir şirket
kumldu. ABD'li Genentech
ile tsviçreli Roche
firmasının 2.1 milyar dolar.
sermaye ile kurduğu
şirlgetin dünyanın bu
alandaki en büyük
kuruluşlanndan biri olduğu
belirtildi. 7 eylülde
imzalanan anlaşmayla
oluşturulan şirkete Roche
fîrmasının 490 milyon
liralık sermaye ile katıldığı
bildirildi.
Kapıcılar, kapıcı
Cafer'e karşı
• tstanbul Haber Servisi
— Istanbul Kapıcı ve
Kaloriferciler Derneği
Genel Başkanı Muzaffer
Ünlü, sanatçı Ercan
Yazgan'ın TV'de
yayımlanan "Bizimkiler"
dizisinde canlandırdığı
"Kapıcı Cafer" tipinin
kapıcılan kuçük
düşürdüğünü öne sürdü.
Ünlü, bu nedenle dizinin
yayından kaldınlmasını
istedi. Dün dernek
merkezinde yapılan
sohbete ve basın
toplantısına çağrılı olduğu
halde gelmeyen sanatçı
Ercan Yazgan, yöneticilerin
tepkisine neden oldu.
Kapıcıların dizideki tipi
hak eden bir davranış
içinde bulunmadığını
belirten Genel Başkan
Ünlü, dizinin
kaldınlmasını veya rolün
gerçeklere uyar bir biçimde
değiştirilmesini istedi. Ünlü
bu yapılmadığı takdirde
"hakaret" davası
açacaklarını ve dizinin
yayından kaldınlması için
bölge idare mahkemesine
başvuracaklannı bildirdi.
Baysal ve
Arat imzaladı
• tsUnbul Haber Servisi '
— Cumhuriyet Kitap
Kulübü "Kadın '90" fuarı
sürüyor. Fuar kapsamında
duzenlenen imza gününde
dün de Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği
yaranna Prof. Jale Baysal,
Prof. Necla Arat, Prof.
Türkân Saylan, "Çağdaş
Eğitim" adlı kitapı
ortaklaşa imzalayarak
okuyucularla sohbet ettiler.
TMş hekiıııinden
• ANKARA (AA) —
Ankara Diş Hekimleri
Odası tarafından
duzenlenen "Expo-Dental
90" ödüllü slogan
yarışmasınıh ilk bölümü
tamamlandı. Yanşmaya
katılan 7642 slogandan
20'si finale kaldı. Ankara
Diş Hekimleri Odası
Başkanı Dt. Orhan
özkan'ın verdiği bilgiye
göre öğrencilere ağız ve diş
sağhğmın gereğini, diş
hekimliğinin önemini ve diş
hekimi sevgisini anlatmak
amacı ile açılan slogan
yanşmasında finale kalan
bazı sloganlar şunlar:
"Karnem ve dişlerim en
büyük gururum", "Ayşe
bih'r işini, hep fırçalar
dişini", "Diş hekiminden
kaçma, başına işler açma",
"Diş hekimi amca, hoş
buldum", "Yemek yiyen
dişler, sonra fırça ister",
"Karnemde kınk, dişimde
çürük yok", "Çocuklar
sevgisiz, dişler bakımsız
yaşayamaz", "Dişler
tamam, fırçalamaya
devam."
İstanbıJa
kardeş
• MOSKOVA (AA) —
tstanbul ve Leningrad
"yeniden" kardeş şehir ilan
edildi. SSCB'yi ziyaret
etmekte olan Istanbul
Büyükşehir Belediye
Başkanı Nurettin Sözen ile
Leningrad Belediye Meclisi
Başkanı Alexandr
Shelkanov, bugün
yaptıkları görüşmede, 1965
yılında imzalanmış
olmasına karşın bugüne
dek gerçekleştirilmesi için
hiçbir çaba gösterilmemiş
bulunan aynı konudaki
anlaşmayı canlandırmaya
karar verdiler.
Gagarin
İstanbullda
• ISTANBUL (AA) —
Sovyet kozmik araştırma
gemisi "Kozmonot Yuri
Gagarin", lstanbul'a geldi.
Odessa Limanı'ndan dün
ayrılan Gagarin, bu sabah
tstanbul Boğazı'ndan giriş
yaparak, Ahırkapı
açıklarında demirledi.