Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20KASIM 1990 * • • * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17
BUTÇE HARCAMALARININ
Savunna
Tarım-Orman Köy
So tşteri
Karayolları
Bayındtrtık
U,aştr
na
1981
12.4
4 9
1.0
1 4
1.6
1 2
0.6
02
1982
10.6
4C
•1.0
1 3
1.3
1 1
0.6
02
1983
8.4
55
1.0
' 6
1.5
1 3
1.0
05
GSMH
1984
7.0
4 7
0.9
1 3
1.5
' 2
0.9 i|
0 4
tÇİNDEKİ
1985
5.3
4 ^
0.8
1 2
1.6
1 1
m04
1986
47
0.8
1 3
2.0
" 1
0.3
PAYLARI
1987
•H3.8
m1 2
1.8
C 9
03
0.3
1988
••2.9
^HS* *
1 0
1.7
r -
0.2
[%)
1989
27
0.7
C9
1.2
C 6
0.2
Özel Harp Dairesi, amaç dışı
Madencüik
Eğıtin
0.1
30
0.8
0.1
23
0.6
0.1
33
0.7
0.1
28
0.6
0.1
26
0.6
o.fl
25
0.6 '
wm27
G.7
wm26
0.7
K25
0.6
Kültûr-Turızm
HHHHMer
Borç Faizten
Topiam
Kaynak: Malıye Bakanlığı
02
0.1
-
27.6
bütçe
02
0.1
-
23.8
gerekçelermden
02
0.1
2 1
27.3
Prof Dr.
02
0.1
25
24.2
Izzettın
0 1
0.2
2 5
22.4
C 1
0.2
34
23.2
01
0.2
39
23.1
Ûnder tarafından hazırlandı.
c ^
0.2
53
22*
J
1
0.1
53
20.4
ÜCRETLİLER VT ÜCRETLtLER DIŞCVDAKİLERtN GEIİR VERGİSİ PAYLARI
İLE MHJJ GELtR PAYLARI İLİŞKISİ: 1973, 1987-1989 [% olarak)
(Baştarafi 1. Sayfada)
kendisini suçlayan eski Milli Sa-
vunma Bakanı Safa Giray'ı ya-
nıtladı.
Bülent Ecevit'in bu konuda
gazetemize gönderdiği açıklama
şöyle:
"Eski Milli Savunma Bakanı
Sayın Safa Giray'ın 19 kasım
gtinü Cumhuriyet'te yayımlanan
sözleri, beni, Özel Harp Daire-
si hakkında 1974 yıünda aidığım
bilgiler kadar dehşete düsürdü.
Sayın Safa Giray, Milli Savun-
ma Bakanı iken Ozel Harp Da-
iresi'nin çahşmalan hakkında
bilgi isteraek geregi duymadığı-
nı, zaten bakana bu konuda bil-
gi verme zorunluluğunun da bu-
lunmadığını söyluyor. Bir Milli
Savunma Bakanı'nın savunmay-
la ve ulusal guvenlikle ilgili ya-
şamsal konularda kendisinin bil-
gisiz bırakılmasından rahatstzlık
duymaması, iıstelik bunu doğal
karşılaması çok acıdır.
Ben, 1977'den beri defalarca
yaptığım açıklamalarda, bu da-
irenin 1974 yılına kadar resmi
kayıtlarda ve devlet bütçesinde
görunmediğini söylemistim. Sa-
yın Giray ise şimdi biitçede yer
aldığını söyleyerek beni yanıtla-
maya kalkışıyor. Yani benim
geçmişle ilgili olarak söyledikle-
rimi, Sayın Giray, 1974 sonrası
dunımla kanştımor. Bu da, es-
ki Milli Savunma Bakanı'nın
Özel Harp Dairesi'yle ilgili açık-
lamalan ve tartışmalan basın-
dan bile doğru düriist izlemedi-
ğini gösteriyor.
Y*aı
m1 1987
t;i9B8
1989
MİHİ gelinleki
M»< (A)
28.3
17 1
14.0
15 0
ÜcretHler
Gelir vergisi
payı(B)
€3.9 k
33 2
49.9
54 9
Kaynak: S Ozmucur un çalışmaları ıle MGB
Doç. Dr. Oğuz Oyan tarafından tûretılmıştir
Vergibasktsı
[ilk) J
2.26 ' ^
2 23
3.56 ı [
3 66
Ekrem Pakdemırtı
ÜcretlUef
Milli gdirfeki
P«yı{C)
82 9
86.0
85 0
drşımtakller (kar,
küçûk âretidlik)
feHrvergisi
payı(D)
mumm51 8
50.1
i5 1
nın Bütçe ve Plan Komısyonu'ndakı
faiz, nnt,
VerjiBasktsı
(D/C)
0 75
0.58
0 53
konuşmasından
SULEYMAN GENÇ:
Kontrgerilla hâlâ var
Devlet ticretliye acımasız
(Baştarafi 1. Sayfada)
luyla yaptığı adaletsizlik de ek-
lenincedurum iyice dramatik-
leşiyor. Sermaye grubu-
nun toplara vergi yükü, ücretli-
lerin vergi ylikünün yansma ka-
dar çıkıyor. Doç. Dr. Oğuz
Oyan'ın hesaplamalanna göre
ücretlilerin yerel yönetim, sos-
yal güvenlik ve 11 fon vergisi de
dahil edilerek bulunan toplam
vergi yükü yüzde 45'e varıyor.
Ücretli dışında kalan sermaye
kesimirun toplam vergi yükü ise
yüzde 22.1'de kalıyor. Genel
vergi yükü ise yüzde 25.8 olarak
gerçeideşiyor.
Körfez krizinin yarattığı fır-
satı değerlendirerek yıl sonunda
14.2 trilyon lirası bütçeden ol-
y mak üzere toplam 27.2 trilyon
%liraya varması beklenen kamu
•~açığmı kapatmayı amaçlayan
^devlet, petrole ve bazı KtT
ürünlerine yüksek oranlı zamlar
vapü. Vergi uzmanı Prof. Dr.
•Ozzettin Önder, özel sektöre ta-
-^ıınan vergi avaırtajlannın ve
I^übvansiyonların kaynağının
.'-ücretlerin gerilemesi olduğunu
;~belirtti. Bunlara ilaveten enflas-
•*yon yaratıldığını ve bu yolla da
*;halkın omuzlanna yüzde 3 da-
" ha ilaye vergi yüklendiğini be-
lirten Önder, "Bu oran, IMF'-
nin araştırmasıyla ortaya çıktı"
dedi.
Meclise sunulan yeni vergi
paketinde ve bütçe kanunu ta-
sarısında bu durumu düzeltici
yaklaşımlara rastlanmadığı gibi
daha da ağırlaştırıcı maddeler
bulunuyor. Bütçede memurlar
için yüzde 15 ücret zammı ön-
gorülıirken geniş halk kitleleri-
nin sırtma yıkılan dolaylı vergi-
lerin oranı daha da artıyor. Bu
na karşılık büyuk vergi kayıp-
larırun mefdana geldiği Kurum-
lar Vergisi tahsüatı azalıyor.
1991 bütçe gerekçesi incelen-
diğinde, vergi gelirlerinin yüzde
56.9 arttığı görülüyor. Vergi ka-
lemleri arasındaki artış farkı
vergi adaletsizliğini en güzel şe-
kilde gözler önüne seriyor. Yük-
sek gelir düzeyindekilerin ve ka-
zananlann ödedikleri gelir ve
servet vergilerindeki artış yüzde
50 ile sınırlı kalırken toplumun
her kesimince kullanılan mal ve
hizmetlerden alınan vergilerin
artışı yüzde 66.4, dış ticaretten
alınan vergilerin artışı da yüzde
61.9 olarak öngörülüyor. Tüke-
timi vergilendiren ve dahilde alı-
nan KDV ise yüzde 64.7, akar-
yakıt tüketim vergisi yüzde
111.5 oranında arttmlıyor,
KDV oranları yükseltiliyor.
1991 haziranına kadar iki puan
daha yükseltılecek olan
KDV'nin ilk limiti yüzde 8 ile
başlayacak ve bu konuda birçok
Avrupa ülkesinin önüne geçil-
miş olacak. İlk KDV oranlan,
Belçika'da yüzde 1-6, Fransa'-
da 2.1-13, Almanya'da 7, Yu-
nanistan'da yüzde 3-6, Irlanda'-
da 0-10, Italya'da 2-9, Hollan-
da'da ve lspanya'da yüzde 6
olarak uygulanıyor.
Sermaye kesimi vergilerinden
olan Kurumlar Vergisi'ndeki ar-
tış oranı sadece yüzde 43. Bu
oranın düşuk çıkmasında etkili
olan 'istisnalar' Meclis'e sunulan
yeni vergi paketinde daha da ge-
nişletiliyor. Pakette, yatınm in-
dirimi oranlan yükseltiliyor,
çevre kirliliğini önleyici yatınm-
lara istisna tanınıyor ve kalkın-
makta öncelikli yörelerde Ku-
rumlar Vergisi oranı 10 puan
düşürülüyor.
Finansmanı böyle sağlanan
bütçeden yapılacak harcamalar
incelendiğinde ise vergi yüküne
en az katılan kesimin pastadan
en büyük payı aldığı gözleniyor.
Bu pay, bütçenin beşte birine
varan konsolide borç faiz öde-
meleri yoluyla gerçekleşiyor.
Kamu, açıklannı kapatmak için
yaptıfı borçlanmaya yüksek fa-
iz ödemesiyle bu kesime bütçe-
den gelir aktanyor. Vergide ar-
tış sağlama yerine borçlanmaya
gidilmesi sonucunda bütçede
konsolide borç faiz ödemeleri-
nin payı yüzde 19.8'i ve tutarı
da 14 trilyon 619 milyar lirayı
buluyor. Bu miktar 1990 yılı
bütçe açığına eşit bulunuyor.
1981-1989 yüları arasını kap-
sayan konsolide devlet bütçesi-
nin GSMH içindeki paylarına
bakıldığında en büyük payı,
borç faizi ödemeleri ahyor. 1983
yıhnda GSMH'nin yüzde 2.1
oranında bulunan borç faizi
ödemeleri, sonraki yıllarda pa-
yını hızla arttırdı ve 1989'da
GSMH'nin yüzde 5.8'ine çıkar-
dı. Böylece bütçe kalemleri için-
ât en büyük payı alır hale gelen
borç ödemeleri, bu yıllarda ar-
tış kaydeden tek bütçe kalemi
oldu ve öteki bütçe kalemlerini
özellikle de geniş kitlelerin ya-
rarlandığı eğitim ve sağlık gibi
kalemlerin payını daralttı.
StNAN GÖKÇEN
CHP milletvekillerinden Sü-
leyman Genç, bir süre önce NA-
TO içinde ortaya çıkartılan CIA
denetimindeki gizli anti-
komünist örgütün, Türkiye'de
"Özel Harp Dairesi'ne denk
düştüğünii" söyledi. Genç, ken-
disine 7 Ocak 1978 tarihinde ya-
pılan bombalı suikast girişimi-
nin, "Özel Harp Dairesi'nde go-
revli emekli bir subay tarafından
düzenlendigini ortayn çıkarttık-
larını" açıkladı.
1970"li yıllarda Türkiye'de
"kontrgerilla" konusunu sık sık
gündeme getiren ve 'Bıçagın sır-
tındaki Türkiye: CIA-MİT-
Kontrgerilla' adlı bir kitabın da
yazarı olan Süleyman Genç,
NATO içinde ortaya çıkan gizli
örgütun Türkiye'deki uzantıları
ve 'kontrgeriüa' konusunda
açıklamalarda bulundu.
Genç, şunları söyledi:
"Özel Harp Dairesi, Genel-
kurmay'ın bünjesidir. Kontr-
gerilla ise Özel Harp Dairesi-
nin bulunduğu merkezde degil-
di. Amerikalıların bulunduğu
bir bina içinde örgütlenmişti.
Amerikan Askeri Yardım Kuru-
lu'nun binasında örgütlenmişti.
Özel Harp Dairesi'nin bazı ele-
manları her iki tarafta da görev
yapmıştır. Özel Harp Dairesi'n-
deki görevleri resmi, konCr-
gerilladaki görevleri gayri res-
midir. NATO içinde ortaya çı-
kartılan gizli örgut bizde kontr-
gerillaya denk düşmektedir.
Kontrgerilla ise Özel Harp Dai-
resi ve MİTte resmi görevli olan
bazı yetkililerin, Amerikan As-
keri Yardım Kurulu'nda gayri
resmi olarak oluşturdukları
yapıdır. -
Halen suçlulan bulunmayan,
failleri orta>a çıkmayan pek çok
cinayetin altında fiilen kontrge-
rillanın kendisi yoksa, kontrge-
rillanın itmesi vardır. Yani, az-
mettirmeye yönelik işlemler
vanür" diyen Genç, devletin de
bu durumda "adz" kaldığmı
söyledi.
Süleyman Genç, 7 Ocak 1978
tarihinde kendisine yapılan
bombalı suikast girişimi konu-
sunda da şunları söyledi:
"Biz, bana suikast girişimin-
de bulunan kişiyi bulduk.
Emekli bir yüzbaşı idi. Kıbns1
ta da görev yapmıştı. Yiizbaşı
emekliydi, araa gorevi farklıydı.
Yani Özel Harp Dairesi'nde gö-
revliydi.
Bunlarda iki tip eleman var-
dır. Biri kaşeli, yani işbaşına pa-
ra alır, devlette kaydı-kuydu
yoktur. Biri de resmi devlet me-
munıdur. Bu işleri yapanlann
yüzde 9O'ı kaşelidir. Açıktan pa-
ra aüp eylem yaparlar. Bize sui-
kast girişiminde bulunan kaşeli
kontrgerilla görevlisiydi."
Birçok yetkilinin bunu doğnı-
ladığını, kendisinin bu bilgiyi,
Silahlı Kuvvetler içindeki "mil-
li unsurlann" gayretiyle aldığı-
nı belirten Genç, "Bu şahıs şim-
di ortalıkta geziyordur. Öldiiğü-
ne rastlamadım. Bu şahıs subay-
ken bir ara Kıbrıs'ta resmi gö-
revli olarak bulunmuş. Daha
sonra ordudan aynlmış ve kontr-
gerillada kaşeli görevli olmuş.
Suikast girişiminde bulunan
kişinin "konlrgerillada çalıştı-
ğından çok emin olduğunu" ifa-
de eden Genç, devletin de "bu
gerçeği reddedemediğini" söyle-
di. Genç, suikast girişiminde
kullanılan bombanın orduda
bulunan plastik tank bombası
olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Tek tük bir iki yerde kulla-
nılmıştı bu tip bomba. Halkev-
lerinin bombalanmasında, Ha-
mit Fendoğlu'nun öldürülme-
sinde ve şimdi Bahriye Üçok'un
öldürülmesinde kullanıldı. Ben,
Halkevleri olajı ile bana yapıian
saldın arasında kesin bir bağlan-
tı kuruyonım. Hamido ve Uçok
olaylarını yerinde incelemedim.
Ama bu işin tekniğini bilen biri
olarak, ikisi aynı merkezden
kaynaklanan eylemkr gibi gözu-
küyor. Örgiit hâlâ devam edi-
yor."
Yine Sayın Safa Giray, benim
1974'e kadar Özel Harp Daire-
si'nin parasal kaynaklarının
ABD'den sağlanmış olduğu yo-
lundaki açıklamalanmı, kesin
bilgiye dayanmayan soyut bir
'iddia' gibi gösteriyor. Oysa be-
nim o konudaki açıklamalanm,
'tahmin' veya 'iddia' değUdir.
Kesin bilgiye dayanan gerçekler-
dir. O bilgiyi de bana 1974 yı-
lında, zamanın Genelkurmay
Başkanı ile Özel Harp Dairesi
Başkanı vermişlerdir. tkisi de
benim konuyla ilgili açıklama-
lanmı hiçbir zaman yalanlama-
mışlardır.
Yalnız parasal kaynağın
1974'e kadar ABD'den sağlan-
dığı gerçeğini değil, o zamana
kadar devleti yonetenlerden gizli
tutulan bu resmi kuruluşun
Amerikan askeri yardım heye-
tiyle aynı binada çalıştığını, ad-
ları gizli tutulan ömürboyu gö-
revli 'vatanseverler'den oluşan
sivil bir uzanüsı ve gizli silah de-
poları bulunduğunu da bana,
yine zamanın Genelkurmay
Başkanı ile Özel Harp Dairesi
Başkanı açıklamışlardır.
O sırada Özel Harp Dairesi
Başkanlığı'nda bulunan degerli
komutan, bugiin de sağdır ve
onemli bir devlet görevindedir.
Yani bütiin bunlar, benim
zannettigim değil, kesin bildigim
ve yetkililerce hiçbir zaman ya-
lanlanmamış olan gerçeklerdir.
Özel Harp Dairesi'nin devle-
ti yönetenlerden yülarca gizli tu-
tulmuş sivil uzantısuun amaç dı-
şında kullanılmış ve bazı terör
eylemlerinde rol oynamış olabi-
leceği yolundaki kuşkulanm ise
uzun yıllar komutanlık, genel-
kurmay başkanlığı, devlet baş-
kanlığı ve cumhurbaşkanlığı
yapmış olan Sayın Kenan Evren
tarafından da son günlerde ya-
yımlanan anılannda doğrulan-
mıştır.
Bu durumda, eski Milli Sa-
vunma Bakanı Sayın Safa Gi-
ray'ın hem de kendisine yaras-
mayan kaba bir üslupla bana
yönelttiği eleştirilerin haksızlığı
ve yakışıksızlıgı bellidir.
Sayın Safa Giray'ın sözleri,
Türkiye'de bazı politikacıların
askerden daha askerci tutumla-
rını çok üzücu bir biçimde ser-
giliyor. Türkiye bu zihniyette
kimselerce yönetildikçe ne ger-
çek demokrasi kurulup yaşatıla-
bilir ne de terör önlenebilir."
Sonı önergeleri
HEP milletvekili Mahmut
Ahnak ile SHP milletvekili İb-
rahim Tez, TBMM Başkanlığı
1
na verdikleri onergelerde Başba-
kan Yıldırım Akbulut'a kontr-
gerilla konusunda çeşitli sorular
yonelttüer. Alınak, MHP, MİT
ve CIA ilişkileri ile hükümet ve
Köşk'te kontrgerilla mensubu
kişiler olup olmadığı konusun-
da bilgi istedi. Tez ise Güneydo-
ğu'da görev yapan güvenlik go-
revlilerinden kaç kişinin psiko-
lojik tedavi gördüğünü Başba-
kan'dan sordu.
GOZLEM
UGURMUMCU
(Baştarafi 1. Sayfada)
rupa ülkesince benzer bir karar taslağı Birleşmiş Milletler
Genel Kurulu'na da sunulmuş; bu öneri, Genel Kurul'da oy-
birliği ile kabul edilmişti.
1965 yılından sonra da Avrupa'da güvenlik ve işbirliğini
sağlamayı amaçlayan bakanlar ve uzmanlar düzeyinde top-
lantılar yapıldı.
1975 yıhnda Helsinki'de toplanan devlet ve hükümet baş-
kanları 'Helsinki Senedi'nı imzaladılar.
Viyana'da 1989 yılında toplanan AGİK, konvansiyonel si-
lahlarda indirimleri amaçlayan yeni bir girişim başlattı.
'AKKUM' olarak bilinen 'Avrupa Konvansiyonel Kuvvet
Müzakereleri' NATO ve Varşova Paktı üyesi devietlerin kar-
şılıklı olarak silahlarında indirim yapmalarını amaçlıyordu.
Dünkü Paris doruğu hiç kuşkusuz, dünya barışı için atıl-
mış çok onemli bir adımdır.
Paris doruğunu, İkinci Dünya Savaşı'nda yaşanan sıcak
savaştan sonra başlayan soğuk savaş yıllarından, iki blok
arasındaki yumuşamaya; yumuşamadan da soğuk savaş
koşullarının kaldınlması aşamaiarında banş için atılmış en
büyük adımlardan biri olarak görmek gerekir.
Türkiye, bundan sonra 'insan hakları' konusunda çok da-
ha özenli davranmak zorundadır. Kürt sorunu ve Kıbns, Pa-
ris doruğundan sonra yeniden gündeme gelecektir.
Paris'e özel uçaklarla cumhurbaşkanlı ve başbakanlı se-
ferler yapmak kolay, bu sorunlara yanıt bulmak ise güçtür!
• • •
Soğuk savaş, her iki kampta da gerilimler yarattı. Dev-
letler, bu gerifimin oluşturduğu kurumlarla kuşatıldı.
İtaiya'da ortaya çıkartılan 'Gladtö örgütü bunlardan biridir.
NATD, üye ülkelerde, olası bir komünist saldınsı karşısında
kullanılmak üzere örgütler kurdu. Bizde 'kontrgerilla' adıy-
la bilinen örgüt de bu amaçla kurulmuştur.
İşin özüne ve tekniğine inerseniz, 'Kontrgerilla'nm bir ör-
güt adı değil, bir savaş yönteminin adı olduğunu öğre-
nirsiniz.
Panama'dakı'Anti-GerillaOkulu' da NATO ülketerindeki su-
bayları yetiştirmek için kurulmuştur.
Amerikan silahlı kuvvetlerinde 'Counter-Guerilla
Operations' adlı Amerikan 'talimnamesi' 1964 yıhnda Kara
Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Türkçeye çevrilmiş ve
'Gayri Nizami Kuvvetlere Karşı Harekâf adıyla yayımlanmıştır.
Orgütün adı 'Özel Harp Dairesi'dir.
ABD, Türkiye'yi, Sovyetler'e karşı hep 'ileri karakol' ola-
rak görmüştür. 1950-60 döneminde ABD, MİT görevlileri-
nin ayhklarını verecek ölçüde Türkiye Cumhuriyeti devleti
ile iç içe geçmiştir.
Bütün bunlar 'soğuk savaş' döneminin kalıntılarıdır.
Soğuk savaş dönemlerinde anti-komünizm ve anti-
Sovyetizm, resmi ideolojinin dayanakları olmuştur. ABD'nin
bölgedeki çıkarları ile bağdaşmayan her gelişme NATO ül-
keleri ile ABD'ye 'dolaylı saldırı' sayılmış; bağımsızlığını sağ-
lamayı amaçlayan her ilericı ve devrimci adım Amerikalı-
larca 'komünizm' olarak görülmüştür.
Bunun adı 'Pentagonizm'dır.
Paris doruğu ile 'soğuk savaş' koşulları ve bu koşullann
yarattığı gerilim geride kahyor.
Boyle bir dönemde 'kontrgerilla' konusunun da TBMM'de
gelmiş ve geçmişiyle; teorisi ve eylemleri ile tartışılması ge-
rekmez mi?
Bu konuyu nasıl kapatacaklar? 'Böyle bir örgüt yoktur"
diye kendilerinin bile inanmadıkları açıklamalarla bu konuyu
kapatmış mı sanacaklar?
Soğuk savaş koşullarında oluşan kafalarla devlet yöne-
tilirse, kırk kez 'Helsinki Senedi' imzalansa da bin kez Pa-
ris doruğuna katılınsa da sonuç yine değişmez.
Askeri kımligimi ve nüfus
cuzdanınu kaybettim.
Geçersizdir.
tBRAHtM A YTUĞ '
SEZGÎNMERT
Hüviyetimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
ERDAL ÇİMEN
Nüfus cüzdanımı
kaybettim. Hükümsüzdür.
ALTAN VAROL „.
E-5 Karayolu üzerinde
kız öğrencilere
kiralık oda
593 58 19
?? syntax
error
Oabort c>dir/p
c>ren a.-X-
c>bad
command
c>timeS
Yaratıcılık,
verimlilik
çabukluk,
tnsana hükmeden
antika bir bilgisayar dili
însanın hükmettiği
Macintosh teknolojisinin dili
Macintoshla günüyakalayınApple Madntosh
BI
ile çalışırken "robotça" dûşünmeyi
ogrenmeniz gerekmez. Onun yerine, Macintosh sizin gibi
düşünür.
Macintosh sizinle Türkçe konuşur. Robotça değil.
Böylece Macintoshla çalışmaya başlamadan önce haftalar
süren bir komut ezberleme egiriminden geçmenize gerek
kalmaz. Macintosh'u aldığınız gün kullanabilirsiniz,
Apple Computer Tûrki>t Yetkili D^ıtıası
Macintosh'un bir programını öğrendiğinizde. değişik çıkacak yeniliklere kolayca mıım saglar. \r
eriminizi
binlerce programı da kullanabilirsiniz. Çunkü bütün Macintosh düşurmeden, çalışmanıza ara vermeden.
programkn, farklı sorunlan çözümlemek için yapılmış olsalar
bile, aynı biçimde çalışırlar
Dahası, şimdiden antikalaşan eskinin bilgisayarları gibi
değerini ve geçerliliğini \itirmez Madntoshlar. Alacağınız bir
Macintosh, )illar içinde Madntosh teknolojisinde ortaya
Antika bilgisayarların dilinden anlamıyorsanız, tşinizin
yavaş gittiğmden şikâyet ediyorsanız, Macintosh'la tanışın.
Ârtık soguk mkamlara. çapraşık bir dile dayanan
bilgisayariann âevn geçti... Şimdi, inssm hûlanedeo değil,
insanın hükmettiği teknolojinin günü...
Şimdi Macintosh'un, sağduyunun, yaratıalığın günü...
Sizdeenyakın Yetkili — w^
Apple Satıcısı'na ugraym...
Günü vakalavın.
Bilgisayar ve Ozel Egıtim Hiznıetleri A.Ş. Abdi Ipekçi Cad. Altın Sok. Ahmet Kara İşhanı N0:2 Kat: 4-6, Nişantaşı 80200 İstanbul Tel.13215 06 (6 hat)
Yetkili Apple Centtr'lar: Adana: Bılmak, Tel 18 210304. Ankara.- Macrom, Tel.141 00 55-56: İstanbul. Çağdaş, Tel.152 38 85 88; Izmir Fekom. Tel 22 64 24 Apple Yetldli Saöalan: İstanbul: Eda. Tel 513 95 65-6", 52" 90 40-41 •. Elma, Tel 143 42 45-46, Kok. Tel 16616 46,
P4 05 "": Matrıs.Tel 385 8093.385 "1 86, Pav, Tel 34" 9631,34" 83 34; YTM, Tel 172 97
28,16672 02. Adana; Lotus,TeL 14 53 00. T 53 95. Ankara. Yesa, Tel 133 8" 22,131 "1 22,131 26 85, Eskisehir: Donık.Tel 41010,203 24, Kayseri. Erbım,Tel.24 680,232-n. Mega.
Tel P-01 P70t; Konya. Mısket, Tel 126 "51. Yetkili Sektöfel Çözûül Saüalân: İstanbul. Bilgiraat, Tel Hl 01 4-1,141 '2 89, 132 95 51. Deita, Tel 528 35 38; Metro. Tel.511 82 40 -H, Tabaş, Tel 512 24 08-09,151 33 25-26
Apple
"Gücünüzü zirveye ulaştınr"™
Afıpk.ApplebjossreMaamA Appk Compınct loc. *lıoa loollıdr