22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10XASIM 1990 CUMHURÎYET/15 HAVA DURUMU TÛRKİYE'DE BUGÜN Uevtet Meteorotoj tşleri Genel Mû- dürtûgiı'nden alnan aüoiye göre yurdun kuay kesimleri parçalı öu- futu. Karadeniz ile ic Anadolu'nun kuzeyi yağmur ve yer yer sağanak yağışlı. dijer yerter az bulutlu ve açık geçecek HAVA SICAKLIĞI: Önemli bir degişiklik olmayacak RÜZGAR: Kuzey ve batı yönlerden hafif, ara sıra orta taıvvette, yağış alan yerlerde kuvveti olarak esecek OenizlerimizrJe: Doflu AMeniz'rJe yıt- dız ve poyraz. Batı Akdeniz'de kıble ve keşişleme, diger denizlenmızde kıble ve lodostan 2-4. yef yer 5. Ka- radeniz açıkiarında 6-7 kuvvetinde, saatte 4-16. yer yer Karadeniz açık- Adana Mryantan Alyon Ajn Anlara Anlakya Anttya Artvin * » n Baltkesir BUedk B 6 > iarında 27-33 deniz mııı rtızla esecek. Dalga yükseklığı 05-15 m Karadeniz açıklannda 2-3 metre doiaında bulunacak. Van Göıü'nde hava az bulutlu ve açık geçecek. Rüzgâr güney ve Bat yöntefden hafif. ara sıra orta kuvvette esecek. Gflrüş uzak- lığı 10 km. dolayında olacak. 9 Bttis Bolu Bursa A 23° 14° Diyartıalor B 18° 10° Ediro A 20» 3°Eranean A 15° 2°Er2urum B 8°-«° Esldşehtr Y 12° 4°GaâanBp A 24° 14° Giresun A 22° 8° Gûmûşhane Y Y 10° 4°HaH*i A A 23° 9° Isparu A B 21° 7°isBnbul B B 17° 7*121* A A 13° -1° Kare A 12° 3°Kas»monu Y Ç Conım Dertzii Y 13° 4°Kayswi B 21° 15° Kvfctarei B 19°M°tonya Y 14° 2°Kûta)iya A 20° 8°Mıkrtya 18° T°Manîsa 18° 12° K Mara? 8°-3°Mmin 14° 1°Muş 21° 4°Nı&le 19°14°0rtu 10° 2°ftze 16° 4°Samsun 17° l°Sin 19°14°Sinop 22°14°Sn«s 3° -10°İ8İQidaQ 14° 5°Ttatızwı 14° -1° TiınMl 16° 12° Uş* 15° 0°Van 16° 5°1bzgat 13° 2°Zonıırid8k A A A A A 8 Y Y Y A Y Y B Y A A A Y Y 21° 10° 20° 8° 21° 13° 19° 5° 10° 2° 16° 0° 18° 13° 18° 12° 20° 12° 18° 5° 20° 14° 10° 0° 18° 13° 18° 12° 12° 1° 16° 4° 18° -1° 12° 2° 20° 15° ^ ^ tx*ıOu A-ıpk B-MuOu Sijıineş» K-kart S-ssl> V-yaOTOriu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Savaş gemilerinde sol tarafta bulunan tören merdiveni. 2/ Finlandiya'nın resmi adı... Avrupa Toplu- luğu'nun ortak para birimi. 3/ Köknar ve ladin ağaçlarından elde edilerek çatı ör- tüsü olarak kullanı- lan ince lahta. 4/ Hicap... "Şansh" an- lamında kuliaıulan argo sözcük. 5/ Ge- nellikle gömlek yap- makta kullanılan çizgili ve ince bir pamuklu kumaş... Bir peygamber. 6/ Vilayet... Mısır- ın plaka işareti. 7/ llkel bir silah... Aralarındaki akrabalık ilişkileri ne- deniyle yasalar ya da gelenekler ta- rafından evlenmeleri yasaklanan ki- şiler arasındaki cinsel ilişki. 8/ "Çok sarhoş" anlamında argo sözcük... Iridyumun simgesi... Yiğit. 9/ 1970"li yıllarda Irak'a karşı ayaklanan Kürt partizanlara verilen ad. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Aşın titreme, kasılma. 2/ Gece yapılan tiyatro ya da sinema gösterisi... Doğu Anadolu'da bir dağ ve geçit. 3/ Bir bilgiyi gös- teren simgeler dizgesi... Eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatmak- ta kullanılan deyim sözü... Kuzu sesi. 4/ Bir parçanın sevimli ve canayakın çalınacağını anlatan müzik terimi. 5/ Içinde diri balık saklanan, denizden aynlmış havuz... Yarı. 6/ Lübnan'ın plaka işareti... Arap yazısında bir ünsüzün "ı-i" okunacağını gösteren işaret. 7/ Gerceklik. 8/ Aktinyum elementinin simge- si... Sahip... Eski dilde köpek. 9/ Sınır boyu... Bir yapının giriş bölümü. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Güzel Ses Müsabakası 20 KASIM 1930 Fransarun en meşhur ve büyük sinema müesseselerinden biri "La Chanson des nations" yani milleüer şarkısı isimli bir film yapmaya başlamıştır. Bu fılimde on beş millete mensup birer kadın ve erkek muganni şarkılar söyleyeceklerdir. Filmin mürettipleri bu münasebetle her memlekette milli ve Nis'te de beynelmilel ses müsabakalan tertibine karar vermişlerdir. Müsabakaya iştiraki tensip ettikleri on beş millet şunlardır: Ttirkiye, Fransa, Almanya, Avusturya, Italya, Macaristan, Lehisten, Belçika, İspanya, lsviçre, Çekoslovakya, Danimarka, Romanya, Isveç, Norveç. Nis'teki beynelmilel müsabakada, beynelmilel hakem heyetinin en beyeneceği muganniye 25,000 ve muganniyeye de ayrıca 25,000 frank mükâfat verilecek ve sesli filimler yapmak için angaje edilecektir. Türkiye'den yalnız güzel bir kadın sesi istenilmektedir. Milletler şarkısı niminin mürettipleri, Türkiye'den gönderilecek en güzel sesli kadını seçmek için lâzım gelen müsabakaya bizim delâlet etmemizi rica ettiler. Türkiye'nin en güzel sesli kadınının 5 kânunuevvelde Paris'te bulunması lazım geldiği için, müsabakanın on gün içinde yapılması ve birinciliği kazanan hanımın 2 kânunuevvelde hareket etmesi lâzım gelmektedir. Binaenaleyh mes'ele müstaceldir. Müsabakayı kazanan en güzel sesli Türk kadınının buradan Paris'e ve oradan Nis'e gidip gelme bütün masarifi temin edilmiştir. Bu masarif arasında bir seyahatin yol, ikamet, iaşe gibi bütün masrafları dahildir. Avnıpa'nm Bulgaristan, Felemenk, Portekiz, Yugoslavya, Rusya, Yunanistan ve Baltık denizi sahilindeki bir çok küçük memleketleri müsabakaya iştirake davet edilmiyerek Türkiye'nin davet edildiği bu müsabaka, Avrupa'ya ve hatta bütün dünyaya kendimizi tamtmak için büyük bir fırsat ve vesüedir. Nis'te ipılacak beynelmilel müsabakada birinciliği kazanmak m. -nkün olmasa dahi, bütün dünyanın göreceği ve işidt eği bir filimde, Türkiye nâmına şarkı söylemek güze sesli Türk kız ve kadınları için bir vazife, hem de şere' i bir vazifedir. » Bu i^barla bütün güzel sesli Türk kız ve kadınlannı bu müsabakaya girmeğe davet ediyoruz. 30 YIL ONCE Cumhuriyel îkinci Af Kanunu 20 KASIM 1960 Birkaç gün evvel Milli Birlik Komitesi tarafından kabul edilip yayınlanan 113 sayılı Af Kanununa ek ikinci bir Af Kanunu bugün basm mensuplanna açıklanmjştu. Önümüzdeki pazartesi günü Resmi Gazete ile yayınlayarak mer'iyete girecek olan yeni Af Kanunundan tahminen 15 bin mahkûm ve suçlu Sami Küçük faydalanacaktır. Geçen Af Kanunundan 10 bin kadar mahkûm istifade etmiştir. Yeni Kanundan istifade edenlerle birlikte bu rakam 25 bine yükselmiş olacaktır. Bu hususta bugün M.B.K.'si üyelerinden Kurmay Albay Sami Küçük bir basm toplantısı yaparak açıklamalarda bulunmuştur. fGEÇEN YIL BUGÜN Gumhuriyet doğa bizim' 20 KASIM 1989 Türkiye'nin ilk büyük çevre mitingi diln Aliağa'da yapıldı. Binlerce yurttaş, Aliağa-Gencelli'de termik santral inşasını protesto ederek, "Doğa katliamına ve termik santrala hayır" dedi. Bakırçay Belediyeler Birliği'nin düzenlediği "Doğa Katliamına Hayır" mitingine değişik parti, dernek, oda ve birlik üyeleriyle yurttaşlar katüdı. Coşkulu gösterilerin de yapıldığı mitingde "Aliağa'ya termik santral yaptırmayacağız" görüşü vurgulandı. Sam Kahireyi DÛNYA'OA BUGÜN Amstertam Y 12° Amman A 24° Aüna Bjjdal Btrntonı Banl Selgrad Berfn Boraı Brülstl Cmvre Cezayir CKMe Ouba furtcfurt 6inw KaNre Kopentag Leftoşa A 20° A 29° A 21° B 13° A 12° Y 12° Y 13° Y M° B 9° B 12° A 22° A 30° A 32° Y 14° A 23° B 9° A 28° Y KJP Y 13° A 22° LenngraJ londra Madrid Milano Monina! Uoskma Uunh NMfVtrk (Mo Png Riyaö Roma Sotya Ş m lelAviv Tunus Va^ova venedfc Vıyana Zurth K 2° Y 15° A 20° A 16° Y 10° K 3" Y 19" B 12° B 8* Y 15° Y 11° A 30° A 20° A 13° A 22° A 32° A 23° B 10° A 17° B 10= B 14° B 13° TARTISMA Flörtnn Fahişelikten Çok Farkı Var Tüm bayanlara aynı gözle bakmanız, onlan yalnızca bir ihtiyaç gibi görmeniz yanlış değil mi? Peki flört eden kadınlar kızlar fahişe oluyor da erkekler ne oluyor? Tıbba, psikolojiye, sosyolojiye nedenli inanıyorsunuz bilemiyorum. Zira bu eğitim dallannda en ust kademelerdeki eğitim uz- manlannın demeçlerini hepimiz biliyoruz. Evlilik öncesi tanışma (flört) olayına taraf- tarlar. Evlilik öncesi ilişkinin yararlı oldu- ğunu, aile bağlarım güçlendirdiğini, evlilik süresinin uzun olduğunu açıklamalanna karşın siz, evliliğın eski usulle yapılmasını, geçimsizlik olduğunda sabredilmesini her şeyin zamanla yoluna gireceğiru savunuyor- sunuz. Yoluna girene kadar ailenin ne ka- dar büyük sıkıntılar çekeceğini, mutsuz ola- cağını kötü sonuçlar doğuracağıru tahmin edemiyor musunuz? "Evlilik öncesi flişki, bu ha>vani içgüdü- lerle insanlann birbirine yaklaşmasıdır. Konfeksiyoncu dükkânı mı bu, sık sık el- bise gibi degiştiresin? Bunu kabul etmek mümkiin değil. Flörtün fahişelikten ne far- kı var" sözlerinizde her flört edenin önce- likle cinsel yönü düşündüğünü mü zanne- diyorsunuz? Sadece bu amaçla mı birlikte olduklarını düşünüyorsunuz? tnsan ilişki- lerini, kadın erkek ilişkisini yalnız bu çer- çevede görüyorsanız çok yazık. İnsanlann kişiliklerinin uyuşup uyuşmadığmı anlamak daha sonraki hayatlarını yönlendirmeyi amaçladıklannı öğrenmelisiniz. "Flörtün fahişelikten ne farkı var?" Flört eden her kadına genç kıza hakaret et- miş, onlan damgalamış olmuyor musunuz? Tüm bayanlara aynı gözle bakmanız, on- lan yalnızca bir ihtiyaç gibi görmeniz yan- hş degil mi? Peki flört eden kadınlar kız- lar fahişe oluyor da erkekler ne oluyor? "Diyanet'ten de bir temsilci aldık. Ne- deni açıktır. Bizim toplumomuz Müslüman bir toplum, topluma bir mesaj vennek is- teniyorsa din görevlilerinin büyük faydası olur. Bu nedenle belli konular desteklenir- ken Diyanet'ten de istenir. Kaldı ki bugün kurumlar vatandaşı ak- tif duruma getirmede diyaneti kullanır. Çiinkü Türkiye'de yayılmış iki teskilaün bi- risi Milli Eğitim diğeri Diyanet tşleri Baş- kanlıgı'dır. Biri okulda, öteki camide bükii- metin poliükalannı yayarlar. Ben de bu kadar yaygın olan bir kurulu- şun faaliyette bulunmamasını sakıncalı bu- luyorum." Sözlerinizde halen Diyanet Işleri'nden "fetva" mı bekliyorsunuz? Işlerinizi din adamlanrun sözleriyle mi yapacaksmız? Hoş zaten fark etmez, aynı şey... Onlar da sizden öğreniyorlar. Kurumlann vatandaşı aktif duruma ge- tirmede Diyanet tşleri'ni kullandığı olayı gerçekse, bu kurumlann işleyişi bu tavsi- yelere bağlı ise bu kjrumlann zaten laik toplumda yeri yoktur. Ne zamandan beri hükümet politikalan okulda ve camide konuşulur oldu? Cami- de konuşulması, hükümet politikasının ca- miye sokulması laik bir toplum için doğru mudur? Nerede kaldı sizin laik cumhuriyet için TBMM'de ettiğiniz yemin? Okullarda, değil hükümet polkikasımn konuşulması, dünya politikası bile konuşu- lamazken siz neden bahsediyorsunuz? Bir çocuk "savaşa hajir" dediği için dünya po- litikasını eleştirdiği için cezalandınlırken hükümet politikasım eleştirmek hayal ol- maz mı? Ben duşünen yaşamaya çalısan bir kişi olarak hükümet politikalanmn okullar- da konuşulduğunu görmek isterim. Cami- lerde ise konuşulmamahdır. Zira camiler ibadet içindir. Hükümet politikalanmn ko- nuşulacağı yer değildir. HUkümet politika- lannı yaymak günümüzde o kadar zor ol- masa gerek. Tüm yapacağınız TV, radyo ve gazetelerde açıklamak. Film, kaset ve yayın çalışmalannızda ol- duğunu söylediğiniz "Cumhuriyet Öncesi Kadın" imajını yaratmaya çalışarak kadın haklanm çiğnediğinizi biliyor musunuz? Tüm dünya ilerlemeye çalışırken siz gerile- meye mi çalışıyorsunuz? Türban ve laiklik karşıtı akımlar laikliği tehdit ederken içi- nizin bu denli rahat olmasının sebebi nedir acaba? FATtH ÖNOL Laik T.C. vatandaşı CUMHURİYET KİTAPKULÜBÜ Fuarında • 17-25 Kasım • F-M Fuar Merkezi Kadın kitapları, sanat yapıtlan, çocuk edebiyatı... Çok satan kitaplar... Üye Kayıt Bölümü... İ M Z A G Ü N L E R İ IBU6ÛN 20 Kasım Salı/16.00-19.00 GÜLTEN DAYIOĞLU CAN GÖKNİL SEVtM ELVAN PEKTAŞ AK DENÎZ YAJUN 21 Kasım Çarşamba/16.00-19.00 ŞİRİN TEKEÜ, FÜSUN AKATU 22 Kasım Perşembe/16.00-19.00 FÜSUN ERBULAK, TÜLAY BİLGİNER 23 Kas-m Cuma 16.00-19.00 MEÜSSA GÜRPINAR, TÜLAY FERAH, RAMİZE ERER 24 Kasım Cumartesi 16.00-19.00 FÜSUN ÖNAL 25 Kasım Pazar 15.00-18.00 BUKET UZUNER, GÜLSÜM AKYÜZ F-M Fuar Merkezi, Ortaklar Caddesi, Mecidiyeköy-Isunbul Her m 1100-20.00 ama'ayerttçilen tçıktır. Ctmeunya Kıup Kuiibü üytLerine gınj ücrrtı %50 ındtnmltdtr. TURSEM'İN L 0 N D R A r 0 X , BOÜRNBM0UTH,BB16ffrOK1 HASTINûSEXETERGHESrE DE SEÇKİN DILOtOJllARlHOAYAZ-Kli rADA BİİTÜN YILİNûİUZCE ÖĞHEriİU UÎAKSİTTE 6b KOLAYUĞ\ DEVAM EDVYOR/ 6ENaVEHBL/W«RJlJ46 KURSIAR •TİCARİ İN&İÜZCE • TUdlZM İMGİÜZCESİ •BANKACİLIK /NûİÜZCESİ •JlNAVKURSLARlrCambhdge •TVst Certificatt,Proftiency. •T0EnARElS(Scİ2\ü) tiırsem İNGİÜZÜSANOKULLARI DANIŞMA MERKEZİ Cumhufiyet Cad 173/4-B Elmadağ 80230 istanbul Hilton Oteli Karşısı Tel.: 148 39 77 -148 79 43 • 148 28 49 Fax: 132 97 29, Tlx.: 27498 tusm t r NİŞANTAŞI &TAURANT Düğün Salonları Salarüaruuzkliaalı vc 400-I0no İŞBİRÜĞİ ve Türkiye Masörler Birliği Başkanı Tıbbi Masör UÖURDALAYLI Dıatısyen SEVİL AYSE Grand Prestige SIDE * • • ZAYIFLAMA (Şok diet + Zayıflama) 2 Haftado 7-14 Kilo Migren • Stres • Selûlit Sorunlarınızo kesin tedavi • Kayıtlanmız başlamıştır Telefon: 131 50 18-19 «134 28 88 ÇOK ACI KAYBIMIZ Odamızın Sanyer Bölge Temsilcisi, değerli arkadaşımız, Ecz. TURGAY ODABAŞ insanhk dışı bir silahlı saldırı sonucu öldürülmüştür. Merhuroa, Tann'dan rahmet, tüm eczacı topluluğuna ve kederli ailesine başsağlığı dileriz. İSTANBUL ECZACI ODASI YÖNETİM KURULU TEŞEKKÜR Ağabeyimizin, gerek rahatsızlığı gerekse Olümünde bizleri yalnız bırakmayan tüm değerli dostlanmıza ve yaşaması için gerekli ilgiyi gösteren başta SSK Samatya Hastanesi Başhekimı Sayın MÜCAHİT ATAMANOĞLU Oİmak üzere Dr. Galip Altınlepe, Paşabahçe SSK Başhekimi Sayın Dr. Ergnn Dizdaroglu, Dr. Ersin Budak, Dr. Ünal Ynrekli ve Dr. Hulki Ataseven'e teşekkürü bir borç biliriz. Kardeşleri LERZAN ÖKE - MÜJGAN ELtTEZ AJNKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇt Savaş Adlı Çocuk... Sevgi Soysal'ın "Barış Adlı Çocuk" öyküsü çok etkilemiş- tir beni. Sevgi Soysal, 22 Kasım 1976'da kanserden ökjü. Sev- gi arkadaşımdı, onun için çok yazılar yazdım. Londra'da sayrıevinde yatarken saynevi adresini vermiştim okurlara, Sevgi'ye mektup yazsmlar da Sevgi'yi yaşama bağiasırUar diye. Yazanlar olmuştu. Cezaevinden çıktığı günlerden birinde 12 Martlarda asılan Yusuf Aslan'ın babasıyla karşılaşmıştık. Yusuf Aslan'ın babası Karşıyaka'daki gömüt taşlarının kırıl- dığından yakınıyordu. Sevgi şöyle demişti: — Onlara gömüt taşı gerekmez, bir gün onlann anıtlan tii- kilir... Madaralı Roman ödülü Seçici Kurulu yeni oluşmuştu. Ku- rulda ben de vardtm. O yıl -hangi yılsa- Sevgi Soysal'ın ro- manına ödül vermemiştik. Oylamanın sonunda, Sevgi'ye telefon ettim: — Seçici kurul toplandı, oylama yapıldı, sana oy verme- dik! — Senin canın sağolsun! dedi. Aslında Sevgi güzel romanlar yazdı; seçici kurul, köy ens- titülü ağırlıklıydı bir bakıma; Sevgi az biraz ters düşerdi... Seçici kurulun Sevgi'nin bir romanına ödül vermemiş ol- duğuna yanmışımdır hep. "Barış Adlı Çocuk", Sevgi Soysal'ın 12 Mart döneminde Ankara'da Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu'nda geçen anıla- rından biridir. Kadınlar ya da kızlar koğuşunda, kızlar volta atarlarken Zafer adındaki bayan polis görevlisi, tutuklu kız- ların canını sıkmaktadır. Sevgi Soysal anlatıyor güzel biçe- miyle: "Polis Zafer bir süredir her koğuşa girdiğinde herkesin haz- rola geçmesini istiyor. İkide birde içeri girdiğinden, dayanı- lacak bir durum değil bu. Zafer'in polisliği her tutukluluk gününü ikiye çarptırıyor. Yapmadığı yok, adam dövmeye ka- dar. Her gün Zafer'e karşı yeni bir direnme biçimi geliştirili- yor. Sinirler allak bullak. İsyan çıktı çıkacak. — Bir anlamda yılmak olmayacak mı bu, diyor Selma. — Hayır, biz o komut vermeden ayağa kalkacağız, onun ilk komutu ister istemez rahat olacak, biz de onu dinlemeye- ceğiz. Öyle put gibi duracağız. Buna karşı yapabileceği hiç- bir şey, hiçbir yasal dayanak yok. — Yasası mı kaldı arkadaşlar. — Ben bu öneriyi tuttum. — Kabul edenler! Edilmiştir! — Pariamentoya bak, bitirim. Ayol siz niye isçi Partisi'nde kalmadınız? Milletvekilleri tamam, yalnız hela temizleyecek hademe eksik... Güler yine. — Bu konuyu temizleyeceğimize size söz verdim. Tam o anda açılıyor koğuşun kapısı. Demir sürgülerin çe- kilişini, zincir ve kilit seslerini dinliyor hepsi. Zafer'le karşılaşmadan önce bütün koğuşu saran gergin- lik kopma noktasında. Kapı tam açılmadan hepsi hazrola geçiyorlar. Ama kapı- daki Zafer değil. Gerginlik anlamsız bir çamaşır ipi gibi gev- şiyor. Şişmanca, anaç yüzlü bir polis kadın bu. Hiç görmedikle- ri biri. Gülerek bakıyor içeri. Ve en beklenmeyeni, eliyle bir çocuğu tutuyor. Zafer'in içeri girerken tabancasını tuttuğu eliy- le. Dört ya da beş yaşlarında, sarışın bir oğlan çocuğunun elini tutuyor. Cin bakışlı bir çocuk. — Haydaaaa! Güler'in sesi patlıyor önce. Sonra hazrolunu bozup salına salına havalandırmaya çıkıyor. Ardından herkeste bir gevşe- me. Aylardır tek sıra halinde havalandırmaya çıkmaya, her havalandırma öncesinde hırslı ve kinli, sıraya girmeye öyle alışmışlar ki bu ansızın karşılaştıkları gevşeklik şaşırtıyor, ra- hatsız ediyor onlan. Yeni polis bütün bunlann farkında değil. Gidip masanın üstünden bir bardak alıyor. — Bu bardağı kuUanabilir miyim? Çocuk susadı da. Ses çıkmıyor. O da gündelik bir şey yapar gibi bir ev kadı- nı tavrıyta su vehyor çocuğuna. Arkası koğuşa dönük. Bir elin- de çocuk, bir elinde bardak. Bu cezaevi görevlilerinin hiç yapmadıkları bir şey. Hep koğuştakiler onlara arkadan sal- dıracakmış gibi davranırlar. Hele Zafer, hayvanat bahçesin- de yırtıcı hayvanların kafesine girmiş acemi bakıcı gibi davranır. Bir eli tabancasmda..." Sevgi'nin "Barış Adlı Çocuk" öyküsü çok güzel. Sevgi ile arkadaşlan, yeni gelen polis bayanın çocuğunun adının "Barış" olduğunu öğreniıier. Adı "Barış" da olsa, polis ço- cuğunu sevmek istemezler. Bayan polis görevlisi, zaten ge- çici olarak gelmiştir, istenmediğini de görünce istifasını verir gider. Nina adındaki tutuklu, görevli bayan pohse şöyle der giderken. "— Bizim insan sevmediğimizi, hele çocuk seymediğimizi sanmayın. Biz insanlan sevdiğimiz, çok sevdiğimiz için bu- radayız. Ne var ki üstünüzdeki üniformayla kötü deneyimle- rimiz var. Siz isteseniz de istemeseniz de bir şeyleri temsil ediyorsunuz. Biz halkı ezen bu düzeni, yapılan haksızlıkları. Onun için kusura bakmayın, davranışımız üzmesin sizi..." Ben asıl Savaş adındaki çocuktan söz etmek istiyordum. Savaş istemeyen, savaşa karşı olan Savaş'tan. Savaş ortao- kul üçüncü sınıfta okuyor. Keman çalıyor, Mozart'ı, Çaykovs- ki'yi, Berliotz'u, Paganini'yi seviyor. Annesine deodorant, sprey kullandırmıyor. "Bunlar ozon tabakasına zarar verecek" diyor. Annesi bir yaş gününde bir losyon, bir koku armağan etmişti, o sıralar ayrımında değildi, ama usu başına geldik- ten sonra bunu kullanmamaya başladı. "Ozon tabakası" olayı gündeme geldiğinden beri dolapta kaldı Savaş'ın kokusu. Ev- de tükenmiş naylonları sobaya atmalara karşı çıktı. "Hava kirlenecek" diyordu. "Çöpe atalım, anneciğim!" diye ekliyor- du: "Bu da zararlı, ama daha az zararlı!" Savaş, okulda krik krak yiyor, cebinde poşeti kalıyor ya, onu yere atmayıp eve getiriyor. Çiklet kâğıtları da öyle. Sa- vaş, savaşa da kirliliğe de karşı. George Bush, savaştan yana. Bunu bilmeyen mi var? Sa- vaşın ocak ayında olacağını bangır bangır bağıranlar var. Şu- bat ayında "Körfez"de kum fırtınaları başlıyor çünkü. Bush'un "Körfez"deki petrolle ilgisi, petrolcülüğünden mi geliyor, GIA başkanlığından mı? Kennedy'yi bir CIA ajanı öldürmüş 27 yıl önce. CIA Başkanı Bush bunu bilmez mi, bal gibi bilir! Cinayeti biliyor da açıklamıyorsa ne olur? Bush, 1924 doğum- lu, Hacı TÖ'den üç yaş büyük! Teksas'ta kimi petrol şirketle- rinin kurucu ortağı oidu (1953-1954). 1959'da politikaya atıldı, Cumhuriyetçi Parti'de etkin görevler aldı. 1964'te Senato se- çimlerine girdi, ancak başarılı olamadı. 1966'da yine Cum- huriyetçi Parti'den Temsilciler Meclisi'ne girdi. 1970'te Senato seçimlerini kazanamadı. 1971-72'de Nixon, onu Birleşmiş Mil- letler'de büyükelçiliğe atadı. 1973'te Cumhuriyetçi Parti'nin Ulusal Komitesi Başkanı oldu. 1974'te Ford, onu Pekin'deki Amerikan İrtibat Bürosu'nun başına getirdi. 1976-77'de CIA başkanlığı yaptı, daha sonra Reagan'ın yanında ikinci baş- kanlıkta bulundu. Kenan Beyin anılannı izliyoruz korku filmi gibi; bir de Bush 1 un anılarını okuyabilsek, kim bilir ne korkuludur?Annneeee! ADALET BAKANLIĞI'NDAN MÜNHAL NOTERLtKLER Aşagıda tahmıni yılbk gayri safi geBrleri ve isimleri yazıh bulunan (Muhdes) ikinci sınıf noterlikler münhaldir. 1512 Sayılı Noterlik Kanunu'nun 22. ve müteakip maddeleri gere- ğince birinci sınıf ve ikinci sınıf noterlerden bu noteriiklere atanma- ya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlıgımı- za veya bulundukiarı yer Cumhuriyet Ba$savcılıklanna başvurmala- n gerekmektedir. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işlemin- de nazara alınmaz. İlan olunur. Sıra Tahraini Yıllık No: Mnnhal NoterH£faı Adı Gayri saH Geliri 1- (Muhdes) Nizip İkinci Noterliği 25.000.000.00. Lira 2- (Muhdes) Kırşehir Üçüncü Noterliği 25.000.000.00. Lira 3- (Muhdes) Niğde Üçüncü Noterliji 25.0OO.0OO.OO. Lira 4- (Muhdes) Van Üçüncü Noterliği 25.000.000.00. Lira 5- (Muhdes) Edirne Dördüncü Noterli. 25.000.000.00. Lira Basm 38441
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle