Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10XASIM 1990 CUMHURÎYET/15
HAVA DURUMU TÛRKİYE'DE BUGÜN
Uevtet Meteorotoj tşleri Genel Mû-
dürtûgiı'nden alnan aüoiye göre
yurdun kuay kesimleri parçalı öu-
futu. Karadeniz ile ic Anadolu'nun
kuzeyi yağmur ve yer yer sağanak
yağışlı. dijer yerter az bulutlu ve
açık geçecek HAVA SICAKLIĞI:
Önemli bir degişiklik olmayacak
RÜZGAR: Kuzey ve batı yönlerden
hafif, ara sıra orta taıvvette, yağış
alan yerlerde kuvveti olarak esecek
OenizlerimizrJe: Doflu AMeniz'rJe yıt-
dız ve poyraz. Batı Akdeniz'de kıble
ve keşişleme, diger denizlenmızde
kıble ve lodostan 2-4. yef yer 5. Ka-
radeniz açıkiarında 6-7 kuvvetinde,
saatte 4-16. yer yer Karadeniz açık-
Adana
Mryantan
Alyon
Ajn
Anlara
Anlakya
Anttya
Artvin
* » n
Baltkesir
BUedk
B 6 >
iarında 27-33 deniz mııı rtızla esecek. Dalga yükseklığı 05-15
m Karadeniz açıklannda 2-3 metre doiaında bulunacak. Van
Göıü'nde hava az bulutlu ve açık geçecek. Rüzgâr güney ve
Bat yöntefden hafif. ara sıra orta kuvvette esecek. Gflrüş uzak-
lığı 10 km. dolayında olacak.
9
Bttis
Bolu
Bursa
A 23° 14° Diyartıalor
B 18° 10° Ediro
A 20» 3°Eranean
A 15° 2°Er2urum
B 8°-«° Esldşehtr
Y 12° 4°GaâanBp
A 24° 14° Giresun
A 22° 8° Gûmûşhane Y
Y 10° 4°HaH*i A
A 23° 9° Isparu A
B 21° 7°isBnbul B
B 17° 7*121* A
A 13° -1° Kare
A 12° 3°Kas»monu Y
Ç
Conım
Dertzii
Y 13° 4°Kayswi
B 21° 15° Kvfctarei
B 19°M°tonya
Y 14° 2°Kûta)iya
A 20° 8°Mıkrtya
18° T°Manîsa
18° 12° K Mara?
8°-3°Mmin
14° 1°Muş
21° 4°Nı&le
19°14°0rtu
10° 2°ftze
16° 4°Samsun
17° l°Sin
19°14°Sinop
22°14°Sn«s
3° -10°İ8İQidaQ
14° 5°Ttatızwı
14° -1° TiınMl
16° 12° Uş*
15° 0°Van
16° 5°1bzgat
13° 2°Zonıırid8k
A
A
A
A
A
8
Y
Y
Y
A
Y
Y
B
Y
A
A
A
Y
Y
21° 10°
20° 8°
21° 13°
19° 5°
10° 2°
16° 0°
18° 13°
18° 12°
20° 12°
18° 5°
20° 14°
10° 0°
18° 13°
18° 12°
12° 1°
16° 4°
18° -1°
12° 2°
20° 15°
^ ^ tx*ıOu A-ıpk B-MuOu Sijıineş» K-kart S-ssl> V-yaOTOriu
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Savaş gemilerinde
sol tarafta bulunan
tören merdiveni. 2/
Finlandiya'nın resmi
adı... Avrupa Toplu-
luğu'nun ortak para
birimi. 3/ Köknar ve
ladin ağaçlarından
elde edilerek çatı ör-
tüsü olarak kullanı-
lan ince lahta. 4/
Hicap... "Şansh" an-
lamında kuliaıulan
argo sözcük. 5/ Ge-
nellikle gömlek yap-
makta kullanılan
çizgili ve ince bir pamuklu kumaş...
Bir peygamber. 6/ Vilayet... Mısır-
ın plaka işareti. 7/ llkel bir silah...
Aralarındaki akrabalık ilişkileri ne-
deniyle yasalar ya da gelenekler ta-
rafından evlenmeleri yasaklanan ki-
şiler arasındaki cinsel ilişki. 8/ "Çok
sarhoş" anlamında argo sözcük...
Iridyumun simgesi... Yiğit. 9/ 1970"li
yıllarda Irak'a karşı ayaklanan Kürt
partizanlara verilen ad.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Aşın titreme, kasılma. 2/ Gece yapılan tiyatro ya da sinema
gösterisi... Doğu Anadolu'da bir dağ ve geçit. 3/ Bir bilgiyi gös-
teren simgeler dizgesi... Eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatmak-
ta kullanılan deyim sözü... Kuzu sesi. 4/ Bir parçanın sevimli
ve canayakın çalınacağını anlatan müzik terimi. 5/ Içinde diri
balık saklanan, denizden aynlmış havuz... Yarı. 6/ Lübnan'ın
plaka işareti... Arap yazısında bir ünsüzün "ı-i" okunacağını
gösteren işaret. 7/ Gerceklik. 8/ Aktinyum elementinin simge-
si... Sahip... Eski dilde köpek. 9/ Sınır boyu... Bir yapının giriş
bölümü.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Güzel Ses Müsabakası
20 KASIM 1930
Fransarun en meşhur ve büyük sinema müesseselerinden
biri "La Chanson des nations" yani milleüer şarkısı
isimli bir film yapmaya başlamıştır. Bu fılimde on beş
millete mensup birer kadın ve erkek muganni şarkılar
söyleyeceklerdir. Filmin mürettipleri bu münasebetle her
memlekette milli ve Nis'te de beynelmilel ses
müsabakalan tertibine karar vermişlerdir.
Müsabakaya iştiraki tensip
ettikleri on beş millet
şunlardır: Ttirkiye, Fransa,
Almanya, Avusturya, Italya,
Macaristan, Lehisten,
Belçika, İspanya, lsviçre,
Çekoslovakya, Danimarka,
Romanya, Isveç, Norveç.
Nis'teki beynelmilel
müsabakada, beynelmilel
hakem heyetinin en
beyeneceği muganniye
25,000 ve muganniyeye de
ayrıca 25,000 frank mükâfat
verilecek ve sesli filimler
yapmak için angaje
edilecektir. Türkiye'den
yalnız güzel bir kadın sesi
istenilmektedir.
Milletler şarkısı niminin
mürettipleri, Türkiye'den
gönderilecek en güzel sesli
kadını seçmek için lâzım gelen müsabakaya bizim delâlet
etmemizi rica ettiler.
Türkiye'nin en güzel sesli kadınının 5 kânunuevvelde
Paris'te bulunması lazım geldiği için, müsabakanın on
gün içinde yapılması ve birinciliği kazanan hanımın 2
kânunuevvelde hareket etmesi lâzım gelmektedir.
Binaenaleyh mes'ele müstaceldir.
Müsabakayı kazanan en güzel sesli Türk kadınının
buradan Paris'e ve oradan Nis'e gidip gelme bütün
masarifi temin edilmiştir. Bu masarif arasında bir
seyahatin yol, ikamet, iaşe gibi bütün masrafları
dahildir.
Avnıpa'nm Bulgaristan, Felemenk, Portekiz,
Yugoslavya, Rusya, Yunanistan ve Baltık denizi
sahilindeki bir çok küçük memleketleri müsabakaya
iştirake davet edilmiyerek Türkiye'nin davet edildiği bu
müsabaka, Avrupa'ya ve hatta bütün dünyaya kendimizi
tamtmak için büyük bir fırsat ve vesüedir. Nis'te
ipılacak beynelmilel müsabakada birinciliği kazanmak
m. -nkün olmasa dahi, bütün dünyanın göreceği ve
işidt eği bir filimde, Türkiye nâmına şarkı söylemek
güze sesli Türk kız ve kadınları için bir vazife, hem de
şere' i bir vazifedir. »
Bu i^barla bütün güzel sesli Türk kız ve kadınlannı bu
müsabakaya girmeğe davet ediyoruz.
30 YIL ONCE Cumhuriyel
îkinci Af Kanunu
20 KASIM 1960
Birkaç gün evvel Milli Birlik
Komitesi tarafından kabul edilip
yayınlanan 113 sayılı Af Kanununa
ek ikinci bir Af Kanunu bugün
basm mensuplanna açıklanmjştu.
Önümüzdeki pazartesi günü Resmi
Gazete ile yayınlayarak mer'iyete
girecek olan yeni Af Kanunundan
tahminen 15 bin mahkûm ve suçlu Sami Küçük
faydalanacaktır. Geçen Af Kanunundan 10 bin kadar
mahkûm istifade etmiştir. Yeni Kanundan istifade
edenlerle birlikte bu rakam 25 bine yükselmiş olacaktır.
Bu hususta bugün M.B.K.'si üyelerinden Kurmay Albay
Sami Küçük bir basm toplantısı yaparak açıklamalarda
bulunmuştur.
fGEÇEN YIL BUGÜN Gumhuriyet
doğa bizim'
20 KASIM 1989
Türkiye'nin ilk büyük çevre mitingi diln Aliağa'da
yapıldı. Binlerce yurttaş, Aliağa-Gencelli'de termik
santral inşasını protesto ederek, "Doğa katliamına ve
termik santrala hayır" dedi. Bakırçay Belediyeler
Birliği'nin düzenlediği "Doğa Katliamına Hayır"
mitingine değişik parti, dernek, oda ve birlik üyeleriyle
yurttaşlar katüdı. Coşkulu gösterilerin de yapıldığı
mitingde "Aliağa'ya termik santral yaptırmayacağız"
görüşü vurgulandı.
Sam
Kahireyi
DÛNYA'OA BUGÜN
Amstertam Y 12°
Amman A 24°
Aüna
Bjjdal
Btrntonı
Banl
Selgrad
Berfn
Boraı
Brülstl
Cmvre
Cezayir
CKMe
Ouba
furtcfurt
6inw
KaNre
Kopentag
Leftoşa
A 20°
A 29°
A 21°
B 13°
A 12°
Y 12°
Y 13°
Y M°
B 9°
B 12°
A 22°
A 30°
A 32°
Y 14°
A 23°
B 9°
A 28°
Y KJP
Y 13°
A 22°
LenngraJ
londra
Madrid
Milano
Monina!
Uoskma
Uunh
NMfVtrk
(Mo
Png
Riyaö
Roma
Sotya
Ş m
lelAviv
Tunus
Va^ova
venedfc
Vıyana
Zurth
K 2°
Y 15°
A 20°
A 16°
Y 10°
K 3"
Y 19"
B 12°
B 8*
Y 15°
Y 11°
A 30°
A 20°
A 13°
A 22°
A 32°
A 23°
B 10°
A 17°
B 10=
B 14°
B 13°
TARTISMA
Flörtnn Fahişelikten Çok Farkı Var
Tüm bayanlara aynı gözle bakmanız, onlan yalnızca bir
ihtiyaç gibi görmeniz yanlış değil mi? Peki flört eden kadınlar
kızlar fahişe oluyor da erkekler ne oluyor?
Tıbba, psikolojiye, sosyolojiye nedenli
inanıyorsunuz bilemiyorum. Zira bu eğitim
dallannda en ust kademelerdeki eğitim uz-
manlannın demeçlerini hepimiz biliyoruz.
Evlilik öncesi tanışma (flört) olayına taraf-
tarlar. Evlilik öncesi ilişkinin yararlı oldu-
ğunu, aile bağlarım güçlendirdiğini, evlilik
süresinin uzun olduğunu açıklamalanna
karşın siz, evliliğın eski usulle yapılmasını,
geçimsizlik olduğunda sabredilmesini her
şeyin zamanla yoluna gireceğiru savunuyor-
sunuz. Yoluna girene kadar ailenin ne ka-
dar büyük sıkıntılar çekeceğini, mutsuz ola-
cağını kötü sonuçlar doğuracağıru tahmin
edemiyor musunuz?
"Evlilik öncesi flişki, bu ha>vani içgüdü-
lerle insanlann birbirine yaklaşmasıdır.
Konfeksiyoncu dükkânı mı bu, sık sık el-
bise gibi degiştiresin? Bunu kabul etmek
mümkiin değil. Flörtün fahişelikten ne far-
kı var" sözlerinizde her flört edenin önce-
likle cinsel yönü düşündüğünü mü zanne-
diyorsunuz? Sadece bu amaçla mı birlikte
olduklarını düşünüyorsunuz? tnsan ilişki-
lerini, kadın erkek ilişkisini yalnız bu çer-
çevede görüyorsanız çok yazık. İnsanlann
kişiliklerinin uyuşup uyuşmadığmı anlamak
daha sonraki hayatlarını yönlendirmeyi
amaçladıklannı öğrenmelisiniz.
"Flörtün fahişelikten ne farkı var?"
Flört eden her kadına genç kıza hakaret et-
miş, onlan damgalamış olmuyor musunuz?
Tüm bayanlara aynı gözle bakmanız, on-
lan yalnızca bir ihtiyaç gibi görmeniz yan-
hş degil mi? Peki flört eden kadınlar kız-
lar fahişe oluyor da erkekler ne oluyor?
"Diyanet'ten de bir temsilci aldık. Ne-
deni açıktır. Bizim toplumomuz Müslüman
bir toplum, topluma bir mesaj vennek is-
teniyorsa din görevlilerinin büyük faydası
olur. Bu nedenle belli konular desteklenir-
ken Diyanet'ten de istenir.
Kaldı ki bugün kurumlar vatandaşı ak-
tif duruma getirmede diyaneti kullanır.
Çiinkü Türkiye'de yayılmış iki teskilaün bi-
risi Milli Eğitim diğeri Diyanet tşleri Baş-
kanlıgı'dır. Biri okulda, öteki camide bükii-
metin poliükalannı yayarlar.
Ben de bu kadar yaygın olan bir kurulu-
şun faaliyette bulunmamasını sakıncalı bu-
luyorum."
Sözlerinizde halen Diyanet Işleri'nden
"fetva" mı bekliyorsunuz? Işlerinizi din
adamlanrun sözleriyle mi yapacaksmız?
Hoş zaten fark etmez, aynı şey... Onlar da
sizden öğreniyorlar.
Kurumlann vatandaşı aktif duruma ge-
tirmede Diyanet tşleri'ni kullandığı olayı
gerçekse, bu kurumlann işleyişi bu tavsi-
yelere bağlı ise bu kjrumlann zaten laik
toplumda yeri yoktur.
Ne zamandan beri hükümet politikalan
okulda ve camide konuşulur oldu? Cami-
de konuşulması, hükümet politikasının ca-
miye sokulması laik bir toplum için doğru
mudur? Nerede kaldı sizin laik cumhuriyet
için TBMM'de ettiğiniz yemin?
Okullarda, değil hükümet polkikasımn
konuşulması, dünya politikası bile konuşu-
lamazken siz neden bahsediyorsunuz? Bir
çocuk "savaşa hajir" dediği için dünya po-
litikasını eleştirdiği için cezalandınlırken
hükümet politikasım eleştirmek hayal ol-
maz mı? Ben duşünen yaşamaya çalısan bir
kişi olarak hükümet politikalanmn okullar-
da konuşulduğunu görmek isterim. Cami-
lerde ise konuşulmamahdır. Zira camiler
ibadet içindir. Hükümet politikalanmn ko-
nuşulacağı yer değildir. HUkümet politika-
lannı yaymak günümüzde o kadar zor ol-
masa gerek. Tüm yapacağınız TV, radyo
ve gazetelerde açıklamak.
Film, kaset ve yayın çalışmalannızda ol-
duğunu söylediğiniz "Cumhuriyet Öncesi
Kadın" imajını yaratmaya çalışarak kadın
haklanm çiğnediğinizi biliyor musunuz?
Tüm dünya ilerlemeye çalışırken siz gerile-
meye mi çalışıyorsunuz? Türban ve laiklik
karşıtı akımlar laikliği tehdit ederken içi-
nizin bu denli rahat olmasının sebebi nedir
acaba?
FATtH ÖNOL
Laik T.C. vatandaşı
CUMHURİYET KİTAPKULÜBÜ
Fuarında
• 17-25 Kasım • F-M Fuar Merkezi
Kadın kitapları, sanat yapıtlan, çocuk edebiyatı...
Çok satan kitaplar... Üye Kayıt Bölümü...
İ M Z A G Ü N L E R İ
IBU6ÛN 20 Kasım Salı/16.00-19.00
GÜLTEN
DAYIOĞLU
CAN
GÖKNİL
SEVtM ELVAN PEKTAŞ
AK DENÎZ
YAJUN 21 Kasım Çarşamba/16.00-19.00
ŞİRİN TEKEÜ, FÜSUN AKATU
22 Kasım Perşembe/16.00-19.00
FÜSUN ERBULAK, TÜLAY BİLGİNER
23 Kas-m Cuma 16.00-19.00
MEÜSSA GÜRPINAR, TÜLAY FERAH, RAMİZE ERER
24 Kasım Cumartesi 16.00-19.00
FÜSUN ÖNAL
25 Kasım Pazar 15.00-18.00
BUKET UZUNER, GÜLSÜM AKYÜZ
F-M Fuar Merkezi, Ortaklar Caddesi, Mecidiyeköy-Isunbul
Her m 1100-20.00 ama'ayerttçilen tçıktır.
Ctmeunya Kıup Kuiibü üytLerine gınj ücrrtı %50 ındtnmltdtr.
TURSEM'İN
L 0 N D R A r 0 X ,
BOÜRNBM0UTH,BB16ffrOK1
HASTINûSEXETERGHESrE
DE SEÇKİN DILOtOJllARlHOAYAZ-Kli
rADA BİİTÜN YILİNûİUZCE ÖĞHEriİU
UÎAKSİTTE 6b
KOLAYUĞ\
DEVAM
EDVYOR/
6ENaVEHBL/W«RJlJ46 KURSIAR
•TİCARİ İN&İÜZCE
• TUdlZM İMGİÜZCESİ
•BANKACİLIK /NûİÜZCESİ
•JlNAVKURSLARlrCambhdge
•TVst Certificatt,Proftiency.
•T0EnARElS(Scİ2\ü)
tiırsem
İNGİÜZÜSANOKULLARI
DANIŞMA MERKEZİ
Cumhufiyet Cad 173/4-B Elmadağ
80230 istanbul Hilton Oteli Karşısı
Tel.: 148 39 77 -148 79 43 • 148 28 49
Fax: 132 97 29, Tlx.: 27498 tusm t r
NİŞANTAŞI
&TAURANT
Düğün Salonları
Salarüaruuzkliaalı vc
400-I0no
İŞBİRÜĞİ
ve
Türkiye Masörler Birliği Başkanı
Tıbbi Masör
UÖURDALAYLI
Dıatısyen
SEVİL AYSE
Grand Prestige SIDE * • •
ZAYIFLAMA
(Şok diet + Zayıflama)
2 Haftado 7-14 Kilo
Migren • Stres • Selûlit
Sorunlarınızo kesin tedavi
• Kayıtlanmız başlamıştır
Telefon: 131 50 18-19 «134 28 88
ÇOK ACI KAYBIMIZ
Odamızın Sanyer Bölge Temsilcisi,
değerli arkadaşımız,
Ecz.
TURGAY ODABAŞ
insanhk dışı bir silahlı saldırı sonucu öldürülmüştür.
Merhuroa, Tann'dan rahmet, tüm eczacı topluluğuna ve
kederli ailesine başsağlığı dileriz.
İSTANBUL ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU
TEŞEKKÜR
Ağabeyimizin, gerek rahatsızlığı gerekse Olümünde bizleri
yalnız bırakmayan tüm değerli dostlanmıza ve yaşaması için
gerekli ilgiyi gösteren başta SSK Samatya Hastanesi
Başhekimı
Sayın MÜCAHİT ATAMANOĞLU
Oİmak üzere Dr. Galip Altınlepe, Paşabahçe SSK Başhekimi
Sayın Dr. Ergnn Dizdaroglu, Dr. Ersin Budak, Dr. Ünal
Ynrekli ve Dr. Hulki Ataseven'e teşekkürü bir borç biliriz.
Kardeşleri
LERZAN ÖKE - MÜJGAN ELtTEZ
AJNKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇt
Savaş Adlı Çocuk...
Sevgi Soysal'ın "Barış Adlı Çocuk" öyküsü çok etkilemiş-
tir beni. Sevgi Soysal, 22 Kasım 1976'da kanserden ökjü. Sev-
gi arkadaşımdı, onun için çok yazılar yazdım. Londra'da
sayrıevinde yatarken saynevi adresini vermiştim okurlara,
Sevgi'ye mektup yazsmlar da Sevgi'yi yaşama bağiasırUar
diye. Yazanlar olmuştu. Cezaevinden çıktığı günlerden birinde
12 Martlarda asılan Yusuf Aslan'ın babasıyla karşılaşmıştık.
Yusuf Aslan'ın babası Karşıyaka'daki gömüt taşlarının kırıl-
dığından yakınıyordu. Sevgi şöyle demişti:
— Onlara gömüt taşı gerekmez, bir gün onlann anıtlan tii-
kilir...
Madaralı Roman ödülü Seçici Kurulu yeni oluşmuştu. Ku-
rulda ben de vardtm. O yıl -hangi yılsa- Sevgi Soysal'ın ro-
manına ödül vermemiştik. Oylamanın sonunda, Sevgi'ye
telefon ettim:
— Seçici kurul toplandı, oylama yapıldı, sana oy verme-
dik!
— Senin canın sağolsun! dedi.
Aslında Sevgi güzel romanlar yazdı; seçici kurul, köy ens-
titülü ağırlıklıydı bir bakıma; Sevgi az biraz ters düşerdi...
Seçici kurulun Sevgi'nin bir romanına ödül vermemiş ol-
duğuna yanmışımdır hep.
"Barış Adlı Çocuk", Sevgi Soysal'ın 12 Mart döneminde
Ankara'da Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu'nda geçen anıla-
rından biridir. Kadınlar ya da kızlar koğuşunda, kızlar volta
atarlarken Zafer adındaki bayan polis görevlisi, tutuklu kız-
ların canını sıkmaktadır. Sevgi Soysal anlatıyor güzel biçe-
miyle:
"Polis Zafer bir süredir her koğuşa girdiğinde herkesin haz-
rola geçmesini istiyor. İkide birde içeri girdiğinden, dayanı-
lacak bir durum değil bu. Zafer'in polisliği her tutukluluk
gününü ikiye çarptırıyor. Yapmadığı yok, adam dövmeye ka-
dar. Her gün Zafer'e karşı yeni bir direnme biçimi geliştirili-
yor. Sinirler allak bullak. İsyan çıktı çıkacak.
— Bir anlamda yılmak olmayacak mı bu, diyor Selma.
— Hayır, biz o komut vermeden ayağa kalkacağız, onun
ilk komutu ister istemez rahat olacak, biz de onu dinlemeye-
ceğiz. Öyle put gibi duracağız. Buna karşı yapabileceği hiç-
bir şey, hiçbir yasal dayanak yok.
— Yasası mı kaldı arkadaşlar.
— Ben bu öneriyi tuttum.
— Kabul edenler! Edilmiştir!
— Pariamentoya bak, bitirim. Ayol siz niye isçi Partisi'nde
kalmadınız? Milletvekilleri tamam, yalnız hela temizleyecek
hademe eksik... Güler yine.
— Bu konuyu temizleyeceğimize size söz verdim.
Tam o anda açılıyor koğuşun kapısı. Demir sürgülerin çe-
kilişini, zincir ve kilit seslerini dinliyor hepsi.
Zafer'le karşılaşmadan önce bütün koğuşu saran gergin-
lik kopma noktasında.
Kapı tam açılmadan hepsi hazrola geçiyorlar. Ama kapı-
daki Zafer değil. Gerginlik anlamsız bir çamaşır ipi gibi gev-
şiyor.
Şişmanca, anaç yüzlü bir polis kadın bu. Hiç görmedikle-
ri biri. Gülerek bakıyor içeri. Ve en beklenmeyeni, eliyle bir
çocuğu tutuyor. Zafer'in içeri girerken tabancasını tuttuğu eliy-
le. Dört ya da beş yaşlarında, sarışın bir oğlan çocuğunun
elini tutuyor. Cin bakışlı bir çocuk.
— Haydaaaa!
Güler'in sesi patlıyor önce. Sonra hazrolunu bozup salına
salına havalandırmaya çıkıyor. Ardından herkeste bir gevşe-
me. Aylardır tek sıra halinde havalandırmaya çıkmaya, her
havalandırma öncesinde hırslı ve kinli, sıraya girmeye öyle
alışmışlar ki bu ansızın karşılaştıkları gevşeklik şaşırtıyor, ra-
hatsız ediyor onlan.
Yeni polis bütün bunlann farkında değil. Gidip masanın
üstünden bir bardak alıyor.
— Bu bardağı kuUanabilir miyim? Çocuk susadı da.
Ses çıkmıyor. O da gündelik bir şey yapar gibi bir ev kadı-
nı tavrıyta su vehyor çocuğuna. Arkası koğuşa dönük. Bir elin-
de çocuk, bir elinde bardak. Bu cezaevi görevlilerinin hiç
yapmadıkları bir şey. Hep koğuştakiler onlara arkadan sal-
dıracakmış gibi davranırlar. Hele Zafer, hayvanat bahçesin-
de yırtıcı hayvanların kafesine girmiş acemi bakıcı gibi
davranır. Bir eli tabancasmda..."
Sevgi'nin "Barış Adlı Çocuk" öyküsü çok güzel. Sevgi ile
arkadaşlan, yeni gelen polis bayanın çocuğunun adının
"Barış" olduğunu öğreniıier. Adı "Barış" da olsa, polis ço-
cuğunu sevmek istemezler. Bayan polis görevlisi, zaten ge-
çici olarak gelmiştir, istenmediğini de görünce istifasını verir
gider. Nina adındaki tutuklu, görevli bayan pohse şöyle der
giderken.
"— Bizim insan sevmediğimizi, hele çocuk seymediğimizi
sanmayın. Biz insanlan sevdiğimiz, çok sevdiğimiz için bu-
radayız. Ne var ki üstünüzdeki üniformayla kötü deneyimle-
rimiz var. Siz isteseniz de istemeseniz de bir şeyleri temsil
ediyorsunuz. Biz halkı ezen bu düzeni, yapılan haksızlıkları.
Onun için kusura bakmayın, davranışımız üzmesin sizi..."
Ben asıl Savaş adındaki çocuktan söz etmek istiyordum.
Savaş istemeyen, savaşa karşı olan Savaş'tan. Savaş ortao-
kul üçüncü sınıfta okuyor. Keman çalıyor, Mozart'ı, Çaykovs-
ki'yi, Berliotz'u, Paganini'yi seviyor. Annesine deodorant,
sprey kullandırmıyor. "Bunlar ozon tabakasına zarar verecek"
diyor. Annesi bir yaş gününde bir losyon, bir koku armağan
etmişti, o sıralar ayrımında değildi, ama usu başına geldik-
ten sonra bunu kullanmamaya başladı. "Ozon tabakası" olayı
gündeme geldiğinden beri dolapta kaldı Savaş'ın kokusu. Ev-
de tükenmiş naylonları sobaya atmalara karşı çıktı. "Hava
kirlenecek" diyordu. "Çöpe atalım, anneciğim!" diye ekliyor-
du: "Bu da zararlı, ama daha az zararlı!"
Savaş, okulda krik krak yiyor, cebinde poşeti kalıyor ya,
onu yere atmayıp eve getiriyor. Çiklet kâğıtları da öyle. Sa-
vaş, savaşa da kirliliğe de karşı.
George Bush, savaştan yana. Bunu bilmeyen mi var? Sa-
vaşın ocak ayında olacağını bangır bangır bağıranlar var. Şu-
bat ayında "Körfez"de kum fırtınaları başlıyor çünkü. Bush'un
"Körfez"deki petrolle ilgisi, petrolcülüğünden mi geliyor, GIA
başkanlığından mı? Kennedy'yi bir CIA ajanı öldürmüş 27
yıl önce. CIA Başkanı Bush bunu bilmez mi, bal gibi bilir!
Cinayeti biliyor da açıklamıyorsa ne olur? Bush, 1924 doğum-
lu, Hacı TÖ'den üç yaş büyük! Teksas'ta kimi petrol şirketle-
rinin kurucu ortağı oidu (1953-1954). 1959'da politikaya atıldı,
Cumhuriyetçi Parti'de etkin görevler aldı. 1964'te Senato se-
çimlerine girdi, ancak başarılı olamadı. 1966'da yine Cum-
huriyetçi Parti'den Temsilciler Meclisi'ne girdi. 1970'te Senato
seçimlerini kazanamadı. 1971-72'de Nixon, onu Birleşmiş Mil-
letler'de büyükelçiliğe atadı. 1973'te Cumhuriyetçi Parti'nin
Ulusal Komitesi Başkanı oldu. 1974'te Ford, onu Pekin'deki
Amerikan İrtibat Bürosu'nun başına getirdi. 1976-77'de CIA
başkanlığı yaptı, daha sonra Reagan'ın yanında ikinci baş-
kanlıkta bulundu.
Kenan Beyin anılannı izliyoruz korku filmi gibi; bir de Bush
1
un anılarını okuyabilsek, kim bilir ne korkuludur?Annneeee!
ADALET BAKANLIĞI'NDAN
MÜNHAL NOTERLtKLER
Aşagıda tahmıni yılbk gayri safi geBrleri ve isimleri yazıh bulunan
(Muhdes) ikinci sınıf noterlikler münhaldir.
1512 Sayılı Noterlik Kanunu'nun 22. ve müteakip maddeleri gere-
ğince birinci sınıf ve ikinci sınıf noterlerden bu noteriiklere atanma-
ya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlıgımı-
za veya bulundukiarı yer Cumhuriyet Ba$savcılıklanna başvurmala-
n gerekmektedir.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler
başvurma süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işlemin-
de nazara alınmaz.
İlan olunur.
Sıra Tahraini Yıllık
No: Mnnhal NoterH£faı Adı Gayri saH Geliri
1- (Muhdes) Nizip İkinci Noterliği 25.000.000.00. Lira
2- (Muhdes) Kırşehir Üçüncü Noterliği 25.000.000.00. Lira
3- (Muhdes) Niğde Üçüncü Noterliji 25.0OO.0OO.OO. Lira
4- (Muhdes) Van Üçüncü Noterliği 25.000.000.00. Lira
5- (Muhdes) Edirne Dördüncü Noterli. 25.000.000.00. Lira
Basm 38441