05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 KASIM 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Türk-Sovyet işbirligi • ANKARA (ANKA) — Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında derairyolu taşımacılığının geliştirilmesini öngören protokol imzalandı. TCDD Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, protokolde iki ülke arasında artan yolcu ve yük taşunacılığında karşılaşılan zorluklann giderilmesi için ek kapasite yaratıJmasının ve transit ile konteyner taşımacılığının geliştirilmesi için önlemler almmasının öngörüldüğü bildirildi. Tîcaret hadleri • ANKARA (ANKA) — Iç ticaret hadlerinde eylül ayında tarım kesimi aleyhine dönen eğilim, ekim ayında daha da hızlandı. Eylül ayında 99.7 olan iç ticaret haddi, ekimde 95.8'e geriledi. İç ticaret haddi bu yıl nisan ayında 116.8'e kadar yükselmişti. 1988 yıhnın tümünde 84.8, 1989'da ise 93.5 olan iç ticaret haddi, bu yılın başında yükselmeye başladı. İcraya verilen çiftçiler • ORDU (AA) — Ordu Ziraat Odası üye aidatlarını ödemeyen çiftçileri icraya verdi. Ziraat Odası'nca yapılan uyarılara rağmen Oceli, Yemişli ve Çavuşlar köyünde 102 çiftçi aidatlarını ödemedi. Ordu Ziraat Odası yöneticileri, 102 çiftçiden toplam 6 milyon lira üye aidatı alacağının bulunduğunu ve bu alacağın icra yoluyla tahsil edileceğini belirterek "Her türlü uyarıya rağmen üye aidatları ödenmedi. Artık icraya vermekten başka caremiz kalmamıştı" dediler. Fındık ve çay borcu • GtRESUN/RİZE (AA) — Doğu Karadeniz Bölgesi'nin iki temel ürttnü olan fındık ve çay ttreticisinin Fiskobirlik ve Çay-Kur'dan 513 milyar lira dolayında alacağı bulunuyor. Fiskobirlik bugüne kadar Ureticilerden yaklaşık 426 milyar lira karşılığında 126 bin 635 ton kabuklu fındık aldı. Bunun karşılığında üreticilere bugüne kadar yaklaşık 200 milyar lira dolayında odeme yaptı. Birlik üreticilere kalan 226 milyar lira dolayındaki borcunu ödemeyi sürdürüyor. Yumurtalık serbest bölgesi • ADANA (AA) — Adana'nın Yumurtalık ilçesinde "Yap-tşlet-Devret" modeliyle kurulan Yumurtaük Serbest Bölgesi'nin kısa sürede hizmete girebilmesinin TEK ve PTTnin üzerlerine düseni yapmasına bağlı olduğu bildirildi. Bölgenin faaliyete geçeceği ilk 1 milyon metre karelik alanın yüzey tesviyesi yapılarak etrafı tel örgü ile çevrildi. Bölgenin kısa süre içinde hizmete başlamasmın TEK ve PTT'ye bağb olduğu ve bu konudaki görüşmelerin sürdürüldüğü bUdirildi. Toprak reformu • HARRAN (AA) — Şanhurfa'da toprak reformu çaüşmalan sürerken çiftçi eğitimine de hız verildi. Okuma yazma bilmedikleri için toprak alamayan çok sayıda Harranlı çiftçi yeniden arazi dağıtılır umuduyla okuma yazma öğreniyor. Tarım Reformu Bölge Müdürlüğü'nden edinilen bilgiye göre toprak sahiplerinin arazileri bir araya getirilerek "Toplulaştırma" adı altında geometrik bir düzenlemeyle çiftçi ailelerine sulu alanlarda 60, kuru alanlarda ise 200 dönüm olarak dağıtıhyor. 6 Et yerine hindf • İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Türk-Fransız Hayvancılık Genetik ve Teknikleri Sempozyumu'nda Fransız uzmanlar Türklere, "Sadece bayramlarda hindi yemeyin. Hindi yakında lüks olmaktan çıkıp herkesin bütün yıl yiyebileceği bir ürün olacak" dediler. Toplantıda ayrıca Türkiye'nin Ortadoğu ülkelerine hindi ihraç edebileceği de vurgulandı. Ekonomik merkez, Köşk Akbulufun birinciyılında ekonomi Çankaya'dan yönetildi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Yıldırım Akbulut'un başbakanlığının birinci yılında ekonomi yönetimi doğrudan Çankaya'nın koordinasyonunda kaldı. Ekonomi, bazı bakan ve bürokratların doğrudan Cum- hurbaşkanı Turgut özal'dan al- dıkları talimatlara göre yö- netildi. Yıldınm Akbulut'un bir yılhk başbakanlığı sırasında, iç üre- timdeki gelişmeler ve artan itha- lat sonucu piyasalarda bflyük bir canlılık gözlendi. Yıl içinde toplam talep yüzde 12,3 oranın- da genişlerken yurtiçi tüketim- de de reel olarak yüzde 11,1'lik bir artış oldu. Kamu kesimi tü- ketimi reel olarak yüzde 11,9 özel tüketim de yüzde 11 oran- larında artış gösterdi. Toplam sabit sermaye yatınmlannda da özel sektör yüzde 8,6 ve kamu sektörü de yüzde 8,5 olmak üze- re ortalama yüzde 8,6'lık bir bü- yüme gerçeklesti. Bu arada, enflasyonla müca- delede istenilen başarı elde edi- lemediği gibi ekonominin dış kaynak gereksinimi de büyüdü. Fiyat artışlanru dengelemek için başvurulan ithalat silahı odeme- ler dengesini bozdu. 1988 ve 1989 yıllannda döviz fazlası ile kapanan cari işlemJer hesabı, bu yıl ise 1,9 milyar dolara yakın bir açık verdi. Başbakan Yıldınm Akbulut- un ekonomi yönetimine fazla kanşmaması zaman zaman ilgili bakanlar arasında veya bakan- larla bürokratlar arasında sert çekişmelerin doğmasına yol aç- u. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner'le anlaş- mazlığa düşen Maliye ve Güm- AKBULUT DÖNEMİNDE EKONOMİ Büyüme Üretimde ve sabit sermaye yatınmlannda büyük artış oldu. Enflasyon İstenilen başarı sağlanamadı, fiyatlar tırmanmaya devam etti. Açıklar Bütçe ve ödemeler dengesi açığı çığ gibi büyüdü. Ekonomi yönetimi Bakan ve bürokratlar arasında kavgalar eksik olmadı. rük eski Bakanı Ekrem Pakde- mirti görevinden istifa etti. Dev- let bakanları Işın Çelebi ile Gü- neş Taner arasındaki çekişme ise hâlâ sürüyor. Bu arada, Merkez Bankası'nca ilk kez uygulama- ya konulan para programı yü- zünden Devlet Bakanı Işın Çe- lebi ile Merkez Bankası Başka- nı Rüşdü Saracoglu arasında tartışma çıktı. Işın Çelebi'nin döviz kurunun düşük tutuldu- ğu, ihracata yeterli desteğin sağ- lanmadığı gerekçesiyle gazetele- re verdiği Exirnbank Genel Mü- dürü Turgay Özkan ile Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Sara- coğlu'nu suçlayıcı demeçleriyle başlayan tartışma, Cumhurbaş- kanı Özal'ın devreye girmesiyle büyümeden önlendi. Son bir yılda belli başlı eko- nomik göstergelerdeki gelişme- ler de özetle şöyle: 1. GSMH biyÜMe hızı: 1989 yüının ikinci yansında baş- layan ekonomideki canlanma eğilimi, bu yıl da tanmdaki üre- tim artışının da etkisiyle artarak sürdü. GSMH reel artış hızı 1989 yılında yüzde 1,6 düzeyin- de kalmışken bu yıl ilk altı ay- lık verilere göre yüzde 10'a çık- tı. Ancak yıhn ikinci yarısında- ki gelişmeler sonucu buyüme hı- zının yüzde 9 civannda kalaca- ğı tahmin ediliyor. 2. EBflasyon: Bu yıl enflas- yonu önlemek için ithalat reji- minde önemli değişiklikler ya- pıldı. Tüketim mallan ithalatı arttınldı. Yurtiçi üretim artışırun da etkisiyle mayıs, haziran ve temmuz aylannda fiyat artışla- nnda belirgin düşüşler oldu. Ancak ağustos ayından itibaren Körfez krizinin de etkisiyle fi- yatlar tekrar tırmamşa geçti. Bu yıl toptan fıyatlara göre ortala- ma enflasyon hızının yuzde 53-55 civannda, tüketici fiyatla- rma göre de 58-60 civannda ger- çekleşeceği tahmin ediliyor. 3. Bütçe ve kmo finans- •MMU: Kamu finansmanı açı- sından oldukça zor bir yıl yaşan- dı. 1989 yılında 7 trilyon 672,5 milyar lira olan konsolide büt- çe açığının, bu yıl 10,5 trilyon li- ra düzeyinde tutulması hedef- lenmişti. Ancak ilk 9 aylık ger- çekleşmeler sonucu açığın geçen yıla göre yüzde 100*6 yakın oran- da artarak 14,2 trilyon lirayı bu- lacağı hesaplandL Bu yıl KİT açıklan da rekor düzeyde arta- rak bütçe açığına yakın bir dü- zeye çıktı. KİT açıklan 12 tril- yon Urayı aşarken kamu kesimi- nin toplam fınansman açığı mil- li gelirin yüzde 9,4'üne ulaştı. Bu da kamu kesiminin 1980 sonra- sında verdiği en yüksek açık oldu. 4. Dftvlz demgesi: 1988 ve 1989 yıllannda üst üste iki yıl fazla Ûe kapanan ödemeler den- gesi hesabı da bu yıl beklenme- yen ölçüde bir açıkla karşı kar- şıya geldj. Yılın ilk 7 ayında 1,6 milyar dolar açık veren ödeme- ler dengesi cari işlemler hesabı- mn, sonraki aylarda Körfez kri- zinin de etkisiyle daha da kötü- leştiği gözleniyor. Yıl sonu itiba- nyla açığın 2 milyar doları aşa- cağı tahmin ediliyordu. Ancak Kuveyt'ten sağlanan 300 milyon dolarlık kriz yardımı açığı bir öl- çüde düşürdü. Yapılan son tah- minler a^ıgın 1 milyar 870 mil- yon dolar düzeyinde gerçekleşe- ceğini gösteriyor. Ekmekte "hııkuk kavgası" İzmir'de ekmek fiyatlannın serbest bırakılması fırıncılarla belediyeler arasında mahkemeye kadar giden sert çekişmelere neden oluyor. HÜSEYİN ERCİYAS tZMİR — Fınncılarla beledi- yeler arasındaki "hukuk savası" sürerken ekmek fiyatla- nnın belirlenmesi konusunda tam bir "kannaşa" yaşanıyor. Anakent belediyesi, ekmek fi- yatlanm belirleme yetkisi olma- dığına ilişkin idari mahkeme ka- ranna üst mahkemede itiraz et- ti. İdare mahkemesi, anakent belediyesinin yetkisizliğine hük- mederken ilçe belediyelerinin ekmek fiyatlanmn belirlenmesi konusunda herhangi bir encü- man karan bulunmuyor. Metropol alandaki ilçe bele- diyeleri ile yapılan eşgüdüm sonrasında Anakent Belediye Encümeni'nin 14.12.1987 tarih ve GN. 2919 sayılı karanyla ek- mek fiyatları serbest bırakıldı. Karar alınırken, fiyatın serbest rekabet esaslanna göre oluşması ve yurttaşlar yaranna ucuzluğun sağlanması amaçlandı. Fiyat be- lirleme yetkisi, ekmeğin gramajı 400 gramda kalmak koşuluyla Fınncılar Derneği'ne verildi. Üç yıldır süregelen uygulama- ya göre Fınnalar Derneği, ma- yıs ayı başında ekmek fıyatları- nı 400 liradan 500 liraya çıkar- ma karan aldı. Anakent Beledi- ye Encümeni, 3 Mayıs 1990 gün ve 127-35-06-929 sayılı karany- la zamlı satışın maliyet hesaplan sunulana dek durdurulmasını öngördü. Bu arada harekete ge- çen ilçe belediyeleri, Anakent Belediye Encümeni'nin bu kara- nna karşın zamlı satışı sürdüren fınncılara ceza yağdırdı. Çok sayıda fınncı fahiş fiyatla ek- mek sattıklan savıyla gönderil- dikleri mahkemece tutuklandı. Yargılamalar, soruşturmalar birbirini izledi. Fınncılar Derne- ği Başkanı Necdet Durmuş ile Türkiye Ekmek Sanayü Işveren- ler Sendikası Başkanı Mehmet Ali Yolgörmez hakkında "fahiş fiyatla ekmek saıtırmaya azmettirdikteri" suçlamasıyla sonışturma açıldı. Bu arada Fı- nncılar Derneği de Izmir 3. İda- re Mahkemesi'ne basvurarak Anakent Belediye Encümeni'- nin 3.5.1990 tarihli karannın ip- tali ve yürütmenin durdurulma- sı istemiyle dava açtı. Mayıs ayında açılan dava ekim ayı or- talannda sonuçlandı. Mahke- me, ekmek fiyatını belirleme yetkisinin 1580 sayılı Belediye Yasası'mn 150. maddesinin 43. fıkrasına göre ilçe beledi>elerin- de olduğunu belirterek dava ko- nusu işlemin iptaline ve yürüt- menin durdurulmasma karar verdi. tzmir 3. Idare Mahkemesi'- nin karanndan sonra ekmek fi- yatlannın belirlenmesi konusun- da bir "karmaşa" yaşanmaya başladı. Anakent Belediyesi, idari mahkemenin karanna tz- mir Bölge Jdare Mahkemesi'nde itiraz etti. îtiraz başvurusunda, 3030 sayılı yasanın ekmek fiyat- lannı belirleme yetkisini ana- kent belediyelerine verdiği görii- şü savunularak idari mahkeme- nin kararının iptali istendi. Hukuksal sakınca Mahkemenin görevsiz ve yet- kisiz saydığı Anakent Belediye Encümeni'nin karanna dayanı- larak ekmek rıyatlanna dernek- çe zam yapıhrken karmaşa da- ha büyıik boyut kazandı. Der- neğin başvunısu üzerine mahke- menin verdiği karara karşın yi- ne dernek zam yapmayı sürdür- dü. Mahkemenin 1580 sayılı ya- saya göre fiyat belirleme yetki • sinin kendilerinde olduğuna hükmettiği ilçe belediyeleri ise herhangi bir çaba göstermedi. Fiyat belirleme konusunda ilçe belediye encümenlerinden çık- mış herhangi bir karar bulun- muyor. Süren uygulamalann çok büyük sakıncalar doğuraca- ğı hukukçularca dile getiriüyor. İdare Mahkemesi'nin karanna göre şu anda uygulanan ekmek fiyatlanmn hiçbir yasal zemine oturmadığı görüşü savu- nuluyor. EKONOMDE KULIS MERALTAMER Arkadaşımız Meral Tamer, rahatsızlığı nedeniyle yazılarına bir süre ara verecektir. Körfez krizinde borsanın seyir defteri /ÎN 3750 K 3 10 17 24 29 AĞUSTOS 7 14 21 28 5 12 19 26 31 1 2 EYLÜL EKİM KASIM 8 9 Alıcılar sahnedeBorsada kapanışa doğru fiyatlar döndü Ekonomi Ser\isi — Savaş paniğinin borsa- da başlattığı duşüşler hızını kaybeııi. Endeks 3600 puan duzeyindeyken fiyatlarm dönüş yaptığı görüldü. 26 ekimde başlayan ve önceki güne kadar suren satış paniği dün duruldu ve bazı hisse- lerde tabandan alımlar başladı. Önceki günü 3795 puanla kapatan İMKB Endeksi dün 3600 puanda dönüş yaparak günü 3664.64 puandan bitirdi. Duşüş hız kaybetmesine karşılık dün- kü gerileme yüzde 3.435'e vanrken endekste iki haftalık kayıp yüzde 26'yı buldu. Körfez krizinin etkisini göstermeden önce 3 ağustos- ta ulaşılan 5960 puanlık en yüksek fiyat dü- zeyine göre bu düşüş dunku yüzde 38.51'lik bir gerilemeye ulaştı. Borsa Başkanlığı'nın gürılük fiyat değişim sınırını bazı hisselerde yüzde 5 yerine yüzde 10'a, bazı hisselerde serbest bıraktığı dünkü seansta fiyatlar düşmesine karşılık alıcılar or- taya çıktı. önceki günlerde taban fiyatlardan bile hisselere alıcı çıkmazken dün bazı hisse- ler tavan fiyattan işlem gördü. Endeksin 3500 puana doğru inmesi bazı hisselerin alınması- nı cazip kılarken dünkü taban noktada Vakıf- lar Bankası ile Koç Amerikan Bankası'nın yaptığı alımlar dikkati çekti. Düşüşlerin sokak borsasına yansıması ise "alımlann" hızlanması yönünde oldu. Piyasa uzmanları, hafta sonunda Körfez'- de herhangi olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde, dün dönuş yapan endeksin önümüz- deki hafta başında yükselişini sürdürebilece- ğini ve 4000 puan dolayına yükselebileceğini belintiler. "BUGUN VE YAREV BORSALAR^ Törüner: Kanunu bekliyonce € Suni3 mantardan kaçış FARUK KIRTAY YALOVA — Son günlerde meydana gelen mantar zehirlenmeleri nedeniyle kültür manurı üreticilerinin milyonlarca lira zarara girdiği bildirildi. Tanm Orman ve Köy Işleri BakanlığYna bağh Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Mantarcıhk Bölümü Başkaru Dr. Erol Işık, TRT ve basının mantar zehirlenmeleri ile ilgili haberlerinin eksik yorumlandığını ileri sürerek yaklaşık 800 ton mantarın üreticilerin eîlerinde kalarak çöpe atıldığını söyledi. Türkiye'de yüük mantar üretiminin 4 bin ton olduğunu, 400 mantar üreticisinin bulunduğunu belirten Işık, "Laboratuvarda yani nem oranı yüksek özel odalarda üretilen kültür mantarı zehirsizdir. Çevre şartlan ya da yetiştirme kosullanndan dolayı zebirli hale gelmesi de mümkün aeğildir, zehirlenme olaylan tamaraen doğadan loplanan mantarlardan kaynaklanmaktadır" dedi. Kültür mantan satışlarında son günlerde yüzde 80 oranında düşme olduğunu kaydeden Işık, "Artık üreticilerimiz mantar üretir mi bilemiyonım? Çünkü elde kalarak aülan mantariar yaklaşık bir milyar lira degerinde" dedi. übancı kumaşla Türk blueiniTekstilciyle konfeksiyoncu arasındaki savaş blucinde de sürüyor. Konfeksiyoncular, Arjantin ve Brezilya'dan ithal edilen ucuz kumaşla çalıştığından, blucin kumaşı üreticilerinin stokları yükseliyor. MEHMET YAPICI ADANA — Blucin kumaş (denim) üreticisi ile konfeksiyon üreticisi arasın- daki kavga sürüyor. Ihracatta ayn, iç pi- yasada ayn fiyat uygulayan denim ku- maşı üreticisini eleştiren blucin üreticisi konfeksiyoncu, ithal kumaş kullanmak- tan başka seceneklerinin kalmadığını vurgularken "Denimcinin bin kınama- ya hakkı yoktur. thraç eltiği nyartan bi- ze de versin, alalım. Bunu yapmadığı sii- rece ithal kumaşı kullaıunaya devam ederiz" dedi. Son yıllarda yeni kurulan fabrikalar- la önemli sayılabüecek bir kapasiteye ulaşılan denimdeüç dolardan ihracat, dört dolardan iç piyasaya verme gibi farklı bir uygulamanın sürdürülmesi, üretimi olumsuz açıdan etkiliyor. Kon- feksiyonculann yerli denimi pahalı bu- lup ithalata yonelmeleri iç üretimde ciddi gerilemelere yol açıyor. Iç pazan büyük çapta sübvansiyonlu ve damping fiyath olduğu savunulan Ar- jantin ile Brezilya mallanna kaptıran yerli denim Üreticisinin, ihracattaki tı- kanıklığın devam ettiği bugünlerde sto- ka çalıştığı görülüyor. Kimi fabrikalar- da stok miktannın arttığı ve dolayısıyla finansman sıkıntısının başgösterdiği vur- gulanıyor. Yerli üretici, metresini üç dolardan ih- raç ettiği denimi iç pazara dört dolardan sürerken Arjantin ve Brezilya'dan gelen kumaşlar ise 2 dolar 60 cent ile 3 dolar karşıüğı Türk Lirasıyla satdıyor. Arjan- tin ve Brezilya ürünü blucin kumaşlan- nın ithali, iç pazarda giderek kabul gör- mesi üzerine hızlanarak artıyor. Blucin üreticisi konfeksiyoncular, tekstilcilerin bu konuda kendilerini he- def alan eleştirilerinde haklı olmadıkla- nnı savunuyorlar. Metresine dört dolar ödenen denimden dikilecek bir blucinin Avrupa pazarlannda alıa buimasının olanak dışı olduğunu vurgulayan kon- feksiyoncu, tekstilci için "kendi etti, kendi buldu" diye konuşuyor. Yurtiçinde okul önlükleriyle tamnan, ancak 11 yıldır Avrupa'ya "Balin's" markasıyla blucin ihraç eden Balinler Gnıbu Yönetim Kurulu Başkanı ve Is- tanbul Tekstil ve Konfeksiyon Ihracat- çılan Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Vey- sel Balin, denim kumaşı üreticilerinin yaşadıklan sıkıntıyı anlatırken "Denim üreticileri, üç dolardan ihraç ettikleri ku- maşı konfeksiyoncuya dört dolardan vennekle bindikleri dalı kesmişkrdir" dedi. Denimde ithalatın, yerli kumaşçımn her gün zam yapıp dünya fiyatlanmn üzerine çıkmasıyla başladığım öne süren Veysi Balin, Cumhuriyet'e bu konuda şunları söyledi: "Öyle bir dönem geJdi ki rakipsiz olan yerli denim üreticileri, her gün zam üs- tiine zam koydular ve birçok küçük ve orta boy blucin ihracatçısı dde etmiş bu- lunduğu pazan bu yüzden kaybetti. Şim- di de kendilerini aynı duruma düşmüş- ierdir. Bugün Arjantin ve Brezilya'dan 2 dolar 60 cent ile 3 dolardan gelen ku- maşı blucin üreticisi almaktadır. thra- catları da pek parlak olmayan denimci- ler bugün zor bir dönemi yaşamaktadır- lar. Ürettiklerini satamadıklan için fab- rikalannı rölantiye aJmışlar ve sioka ça- uşmaktadırlar." Yerli üreticilerin "damping fiyath" ve "sübvansiyonlu" olduğunu öne sürerek denim ithalini önlemeye çalıştıklarını söyleyen Veysi Balin, "Dışandan gelen denim, dampingli değil. Dolar kuru ger- çek değerinde olmadıgı için iç ve dış fi- yatlar arasında bir eşitsizlik doğmtıştur. Dolann bugün 3 bin 300 lira olması ge- rek. Böyle olsaydı ithal fiyatla dahili fi- yat eşitlenirdi. Asü terslik, kumaşın üç dolardan ihraç edilrnesi, dört dolardan içteki konfeksiyoncuya verilmesinde ya- üyor. Denim üreticileri ya iç piyasaya da üç dolardan verirler ya da fabrikalan- na kilit vururlar" dedi. Ekonomi Servisi — İMKB Başkanı Yaman Töriiner, "ts- tanbul'un Avnıpa'daki 4. büyük finans merkezi olabilmesi için borsanın görevini sonuna kadar yapacağını ve başanlı olacagı- nı" söyledi. Genç Yöneticiler ve Işadam- lan Derneği'nin düzenlediği 'Bugün ve yann borsalar' konu- lu panel önceki gün Alarko Holding'in Maslak'taki binasın- da yapıldı. Merkez Bankası es- ki Başkanı Yavuz Canevi'nin yönettiği panele Borsa Başkanı Yaman Törüner, gazetemiz ekonomi yazan Osman Ulagay Yatınm Finansman Genel Mu- dürü Zeki Doşlüoğlu ve iki ya- bancı yatırım uzmanı katıldı. Panelde ilk sözü alan İMKB Başkanı Yaman Törüner, tstan- bul borsasımn sorunlan ve he- defleri konusunda bilgi verdi. tMKB'nin şu andaki en önemli sorunlannın bina, bilgisayar sis- temi, takas ve saklama merkezi ile şirketler hakkındaki bilgile- rin zamanında doğru ve audit edilmiş olarak yatınmcıya ulaş- tınhnası olduğunu belirten Tö- rüner, Sermaye Piyasası Kanu- nu'nun çıkmasıyla görevlerini daha etkin bir şekilde yerine ge- tirebileceklerini belirtti. Törü- ner, kanun çıktıktan sonra bor- sanın mali ve idari özerklik ka- zanacağını ve borsa bünyesinde döviz ve altın piyasasının kuru- lacağını vurguladı. Halka açılma konusuna da değinen Töriiner, Türkiye'de profesyonelce geliştirilmiş bir fi- yat belirleme mekanizmasının olmadığıru belirtti. Hem Kamu Ortakhğı Idaresi'nin (KOİ) hem de halka açılan bazı şirketlerin hisse senetlerinin çıkış fiyatlannı kendileri belirleyerek önce ban- kalan kanalıyla halka satış yap- tıklannı, daha sonra fiyatın ger- çek olarak tayin edildiği yer olan borsaya girdiklerini belir- ten Törüner sözlerini şöyle sür- dürdü: "Biz yüksek flyattan halka açılmalan önlemek için 'geri alım taahbüdü' uygulamasını getirdik. Ancak SPK'nın bir tebliği ile bu uygulama kaldınl- dı. Tebliğ bize ulaşana kadar bundan haberimiz yoktu." Törüner, KOl'nin borsadaki rolü konusunda ise şunlan söy- ledi: "KOİ'yi fi\atlara müdaha- leye zorlamak son derece yan- uştır. Zaten KOt'nin ancak ken- di kâğıtlarına müdahale yetkisi vardır. Ancak KOt'nin aniden piyasadan çekilmesi yatınmcı- nın borsaya olan güvenini sar- sar ve bu durum özelleşrirmenin gelecegi ile yakından Ugiüdir." Borsa Başkanı Yaman Törü- ner, piyasadaki aracı kurum sa- yısınm giderek arttığmı söyleye- rek "Piyasada her gün mantar gibi yeni firma bitiyor. Salonda 400'ün üzerinde adam var. Bor- sa binasının bu sayıyı kaidıra- cak dunımu yok. SPK'ya bir yazı yazarak aracı kurum izin- lerinin durdurulmasını isteye- cegiz" şeklinde konuştu. Panelde konuşan gazetemiz ekonomi yazan Osman Ulagay ise önümüzdeki dönemde bor- sayı etkileyebilecek muhtemel ekonomik gelişmeler üzerinde durdu. 1990 yıhnda Türkiye ekonomisindeki en çarpıcı nok- tanın büyüyen kamu açıklan ol- duğunu vurgulayan Osman Ula- gay, KİT ve bütçe açığı topla- mının 27 trilyon liraya ulaştığı- nı ve bu rakamın milli gelirin yüzde 9'unu oluşturduğunu söyledi. Kamu açıklan nedeniy- le önümüzdeki yıl devletin çok büytik bir borçlanıcı olarak pi- yasaya gireceğini ve bu nedenle faiz oranlarımn yükseleceğini belirten Ulagay şunlan söyledi: "Gelecek yıl enflasyonla kar- şı mücadele sürdürülecek olur- sa iç talep daralacak. Bu döviz kurlarıyla ihracat yapılamaya- cağından, kuriarda daha hızlı bir artış beklenilebilir. Aynca yüksek faiz ve toplu iş sözleşme- leri nedeniyle şirketlerin kâria- n azalacak. Yüksek faiz, daha hızlı artan döviz kuru azalan şir- ket kfirlan önümüzdeki yıl bor- sa için pek parlak bir tablo çiz- mlyor." Almanyadan 110 milyon markkriz yardımı ANKARA (ANKA) — Federal Almanya, Körfez krizinden zarar gören Ulke- lere yönelik yardım paketi çerçevesinde Türkiye'ye 110 milyon marklık destek sağ- layacak. Federal Almanya'run An- kara Büyükelçiliği'nden ve- rilen bilgiye göre federal hü- kümet, Türkiye'ye 110 mil- yon marklık avans verme önerisini ek bütçeye koy- du. Silah ve lüks mallann ah- mında kullamlamayacak program kredisi niteliğinde- ki kredi ile özel bir listede belirtilen mallann ithalatı- nın finansmanını karşılaya- cak. Kredi anlaşmasının önü- müzdeki günlerde imzalana- cağını bildiren Federal Al- manya Büyükelçiliği, Türki- ye'ye savunma alamnda sağ- lanacak desteğin iki ülkenin yetkililerince aynca müzake- re edildiğini kaydetti. DERHAL TESLIM | Teşhir Yeıl Yalı Mah. Langa Bostan Sok. No:12/3 Yenlkapı Gülsan A.Ş. Tel: 529 61 84
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle