Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 EKİM 1990 KENTOAŞAM JMHURÎYET/9
Uyum villalarının yıkımına idare mahkemesi izin veriyor, tçişleriBakanlığıyıkana soruşturma açıyor
Içişleri Bakanlığıyargıyı dinlemiyor'Hnkııka aykırı' Anakent Belediye
Başkanı Nurettin Sözen, "idari yargının
kararı, idari tasarrufla engelleniyor. Bu,
hukuka ve anayasaya aykırıdır" diyor.
BERAT GÜNÇIKAN
Yıkımlan tçişleri Bakanı Ab-
dülkadir Aksu'nun emriyle
"geçici" olarak durdurulan
Uyum vilialan hem vılla sahip-
leri, hera belediye yonetimi için
sorun olmayı sürdüruyor. Ba-
kanlığın, "usulsuz yıkım
yaptıklan" gerekçesiyle hakla-
nnda soruşturma açtığı Ana-
kent Belediye Başkanı Nurettin
Sözen, Genel Sekreter Akv
Coşkun, encümen üyeleri, Bo-
ğaziçi Imar Mudürluğü'nün es-
ki ve bugünku görevlileri savun-
malanru hazırladılar. Haklann-
da soruşturma açılmasını,
"Yandaşlannın binalannı kur-
tarmak için bulunmuş yön-
tem" olarak tanımla>an Ana-
kent Belediye Başkanı Nurettin
Sözen, "İdari yargının kararı,
idari tasarrufla engelleniyor. Bu
bukuka ve anayasaya ajkındır"
dedi. Savunmasında Uyum vil-
lalanyla ilgili alınan kararlann
tümUnün yasalara uygun oldu-
ğunu vurgulayan Anakent Bele-
diyesi tmar Daire Başkanı Meh-
met Yıldız ise, "bazı güçler"in
ne inşaat sahibinden ne de mu-
teahhitten hesap sorduğunu be-
lirterek, "hesabın kamu görev-
lilerinden sorulmasım" eleştir-
di.
1985 yümda, 3194 sayılı Imar
Yasası'na uç madde eklenerek,
yapı yasağı olan Boğaziçi öngo-
rünümündeki beş bin metreka-
renin üzerindeki koru ve yeşil
alaaların da içinde bulunduğu
arsaların yüzde 6'sma iki katlı
villa yapımı ızni verilmişti.
SHP, Anayasa Mahkemesi'ne
başvurarak bu maddelerin ve
yasadaki değişikliğin, "Boğaziçi
yağmalanmasına" yol açacağı
gerekçesiyle ıptalini istemiş,
mahkeme de 11 Aralık 1986'da
iptal karannı vermişti. Yasa ge-
reği Resmi Gazete'de ilan edil-
mesi gereken bu iptal kararı
dört ay dokuz gun gecikmeyle
18 Nisan 1987 günü yayımlan-
mış, bu arada Anayasa Mahke-
mesi'nin iptal karanna kadar 72
parsel için Boğaziçi ön görtınü-
münde inşaat ruhsatı alınırken,
karann Resmi Gazete'de yayım-
lanarak yürürlüğe girdiği gecik-
meli süre içinde 1047 ruhsat ta-
lebi olmuştu. Son günde inşaat
ruhsatı alanlann sayısı ise 120
olarak belirienmişti.
Toplam 139 villadan 62'si tü-
müyle, 6'sının da aykın kısım-
ları yıkılan Uyum Yapı Koope-
ratifi'nin girişimleri sonucunda
İçişleri Bakanlığı "Delillerin
kaybolacagı" gerekçesiyle yı-
kımların durdurulması kararı
BARIŞ KARİKATÜRLERİ, BELEDİYE KARİKATÜR VE MİZAH MÜZESİ'NDE
Çizgilerle
'Barış'Kültttr Servisi — lstanbul
Buyukşehır Belediyesi Karikatür ve
Mizah Muzesi'nde dun "Banş"
konulu bir karikatür sergısı açıldı.
Muze ile Istanbut Büyükşehir
Belediyesi Kultur Işleri Daire
Başkanlığı'nın ortak çalışması
sonucunda hazırlanan ve Nurettin
Sözen tarafından açılan sergide
Korfez krizini konu alan
karikatürlere ağırlık verildi. Sergi
31 ekıme kadar sürecek.
(Fotoğraf: Muharrem Aydın)
Galeri • Atölye / ' PERA • 146 97 38 • 132 64 26
Artık .
ŞişlPde de
Çid1
ÇXLG\^*T w^ı-rıM BAKANLIĞI
Döneın
lKayrtlarımız
*r
Açılm'Ş*ır
'
FİGURDE DUYARLILIK
5-31 EKIM 1990
RESUL AYTEMÜR
N E Ş E E R D O K
E R G i N İ N A N
KEMAL İSKENDER
Ö Z E R K A B A Ş
E R O L K I N A L I
K A S I M K O Ç A K
İ B R A H I M O R S
DOĞANPAKSOY
BURHANUYGUR
*BDİ İPFKÇİ CAD «-I »200
TESUHİVE-İST*NBUL-TIRKEY
,ll - 1« 67 t l (II - 141 *4 <S
II) - 147 74 75 F\\ (II 144 «7 61
lanak9 UMTMlfRİSl »
NİLAY MESTÇİ
KERMEN
Resim - Gravur Sergisi
10 Ekim - 27 Eklm
Nııpebye Cad. 44,7
EHIer 165 19 35 • 165 32 91
HOBİ
sanat «alerisi
EREN EYÜBOĞLU
BEDRİ RAHMİ
EYÜBOĞLU
Resim Sergisi 4-19 Ekim
VaUkona» Cad Pwa| 85
Nt«»nta*ı 148 72 «1
AYŞEGÜL
tZER
Kolaj-Özgün Baskı
25 Eylül-20 Ekim '90
SOYAK
BUyükdere Cad. Noc 38
MecldiyefcSy 175 09 10-20
TOSHIBA ELEKTFOMAK A.Ş.'nin
KATKILARIYLA
BEDRI RAHMÎ
EYÜBOĞLU
Resim Sergisi
8 Ekim - 3 Kastm
SADBERK HANIM MUZESI
Pı>asa Cad 27-29 Buyukdere ist 142 38 13 14-142 03 65
PARÇAU BOHÇA SERGİSİ
SEVİM HANIF VE 89-90 GRUBU
7 Ekim-16 Ekim
Çarşamba tıanç
herçûrı 1000-1700
Düzenleyen
SANAT ODASI
Nispetiye Aytar Cad. Nil Apt.
24/6 LEVENT 169 80 14
LâlehanTfczkan
Resim Seıgisi
t 29Ekml09C I1MI8M
,Pazargunlendışında)
• Yonça
„ Modem Sanat
Galerisi - s"-^s
Valıkonağı Caddesı No 117'2 Nışantaşı lstanbul
;
2eEwml*W 1100 18.00
Fa&rgunltn dışnia<
HalasMısa£Caddes36
HatbıvE lstanbul W 1324717
Resim Sergisi
l
• G A R A N T l G A L E R I S 1
galeri • atölye
M6 9 7 M I 132 64 26
AEDPA
AMTekstilbınk Sa
Sanal
Galerısi
VURAL
SÜBİLER
Resim Sergısı
26 Eylul-15 Ekim
Hfisnev Gcrede Cad. 126
Teşviklye 138 12 79
yjiiiu
RAMKO
10 - 22 EKİM
SANAT MERKEZİ Atıye Sok Yuva Apt 8'2 Tcsvikıye 136 İS
BİR
KİTAP'IN
OLUŞUMU
almıştı. tçişleri Bakanı Abdıil-
kadir Aksu'nun isteğîvle alınan
bu karar üzerine yıkımlar dur-
durulmuş, bakanhk müfettisle-
rince de villalarla ilgili dosyalar
incelemeye alınmıştı.
Incelemelerini lamamlayarak
bir rapor hazırlayan Mülkiye
müfettişleri Ali Üzmez ve Mus-
tafa Tam, villalann haksız yere
yıkıldığını belırtmis, bunun uze-
rine de İçişleri Bakanlığı Ana-
kent Belediye Bakanı Nurettin
Sözen, Genel Sekreter Alev
Coşkun, encumen üyeleri, Bo-
ğaziçi Imar Müdürlüğü hakkın-
da soruşturma açmış ve savun-
malannı istemişti.
Müfettişlerin, imar aykınlık-
lannın, kısmi yıkımla düzeltil-
mesi mumkün villalann tümüy-
le yıkılması, yasada temel üstu
ruhsat belgesi zorunlu olmama-
sına karşın bu ruhsatın bulun-
mamasının yıkım nedeni göste-
rilmesi ve kayma konusunda ye-
terli inceleme ve tespit yapıtma-
dığı halde, yıkım sebebi sayma
suçlamalarına yanıt veren Ana-
kent Belediyesi îmar Daire Baş-
kanı Mehmet Yıldız, aldıklan
kararlarla devletin yasalannı ve
kamu düzenini koruduklarma
inandığını açıkladı. Villa sahip-
lerinin ve muteahhitlerin uygu-
lamalanyla suç işlemelerine kar-
şm hesabın kendilerinden sorul-
masım eleştiren Yıldız, "Bazı
güçler ne inşaat sahibinden ne
de muleahhitten besap soru>or.
Kendi işlemini yapan kamu gö-
revlisinden hesap soruyor. Bizi
görev yapmaktan yddıramazlar,
geri adım atmayız" diye ko-
nuştu.
Uyum Vilialan'yla ilgili sa-
vunmasmı hazırlayanlardan
Anakent Belediye Başkanı Nu-
rettin Sözen ise villalarla ilgili
Yüksek Denetleme Kurulu, Baş-
kanlık Murakabe Kurumu, Yar-
gıtay, Bölge İdare Mahkemele-
ri'nin kararı olduğunu anımsa-
tarak "Yapılan yandaşlannın
binalannı kurtarmak için bir
yöntemdir" dedi. Tarafsız bilir-
kişi raporlarının da vilJalarla il-
gili kendi kararlannı doğruladı-
ğını belirten Sözen, idari yargı-
nın karannın idari tasarnjfun
kararlanyla engellendiğini, bu-
nun da anayasa ve hukuka ay-
kın olduğunu söyledi.
Sangazi Mezarlığı'ndaki anma, sıkı govenük önlemleri alUnds yapıldı. (Fotoğraf: Ugur Günyflz)
Tıızla ölünüerinin 2. yılı
7 Ekim 1988 günü yasadışı TİKKO örgütü üyesi
oldukları gerekçesiyle öldürülen 4 genç anıldı.
isUnbul Habcr Servisi —
Tbzla köprüsu altında 7 Ekim
1980 günu yasadışı TİKKO ör-
gütu üyesi oldukları gerekçesiyle
otomobillen içinde polis tarafın-
dan kurşunlanarak öldurulen İs-
mail Hakkı Adalı, Fevzi Yalçın,
Reba Şen ve Kemal Sogukpuur
ikinci ölüm yıldönümlerinde ai-
Ieleri ve yakınlannca anıldı. Sa-
ngazi mezarhğında jandanna-
nın sıkı gıivenlik önlemleri altın-
da anmayı gerçekleştiren Adata,
Yalçın, Şen ve Sogukpıoar'ın ai-
leleri çocuklannın suçsuz yere
öldurülduklerini yinelediler.
Anma töreninde aileler adına
konuşma yapanlar çocuklannın
öldürülmesinin yanı sıra son
günlerde bilim adamlanna yö-
nelik saldınlan da kınadılar.
Çocuklannın çiçekli fotoğrafla-
nnı taşıyan anneleri "Çocnkla-
nnuzın suçu neydi", "Çocukla-
nmmn katili devlettir" diye ya-
kındılar. Törenden sonra yakla-
şık 200 metre slogan atarak yû-
rüyen aileler ve yakınlan, jan-
darma tarafından üç otobuse
bindirilerek mezarhktan uzak-
laştınldılar.
Adalı, Yalçın, Şen ve Soguk-
pmar için geçen yıl yapılan tö-
rende polis müdaJıale etmis, çı-
kan tartışmadan sonra İsmafl
Hakkı Adalı'nın ailesı ile birlikte
20 kişi gözaltına alınmıtı.
KONUK YAZAR
TEREKLÎ
TELEFONLAR
• Pofeiadat: 055
• hf»lye:OOO
• Jaadana: 056
• bbıta MMûtMji: 527 57 00
• MezarMiarHM*«4i:
172 13 73 -74-75 ve 088
• tSKİ mzx 068
• SA6UK:
HOT AC«:077
Safhk MMMOtfc 511 89 18
Carnfep^a T*: 588 48 00
Çapl T»: 525 92 30
HanMn T»: 340 01 00
lUyteHM »mmm: 345 46 80
9* Ettafc 131 22 09
Jtbtm Ikprtaı: 152 43 00
SSK Sautra: 588 44 00
Sannkmtrimr. 132 30 00
SH GtatopK 358 67 60
• TRAFk:
Traflk p+ı IM.: 176 24 14 (ist),
356 04 8546 (Kadıköy)
M i * Traflk: 377 22 07 (E-5),
356 04 86 (Şefıınçi),
314 36 (B Çekmece)
• THT:
tç Itaaar 573 13 31.
INş Mtan 573 04 33,
: 574 73 00,
573 35 25
• DDT:
Shktd i M p c 527 00 50,
HJtoşa tomşmM: 338 30 50
• VAPOI:
W Haitan: 526 40 20.
144 42 33,
Onriz Yata (Ac«rtt): 145 53 66.
144 25 02. 149 18 96
M z OMiti: 543 05 25
• METHNnUUİ:
(Hava tatimım öğrenme) 573 89 80
526 62 74,
150 83 50.
Kattty: 348 71 40
• TBt:069
SUJUUZA:
585 19 90-91.
152 10 15,
KaftUy: 339 46 48
• $U AIOZA:
522 97 03,
147 51 10,
r 333 02 20,
•fcnGan. IM.: 145 07 20 (17 hat)
• PTT:
011 (Bıiınmeyen mımaralar ve
nöbetçı eczane sonra).
021 (anza),
•26 (danışma)
Safiye Filiz
Cenaze
töreni yann
tstanbul Haber Servisi —
Geçirdiği trafik kazası sonu-
cu önceki gun ölen ses sanat-
çısı Safi>e Filiz'in cenazesi
yann toprağa verilecek. Fi-
liz'in cenazesi Zincirlikuyu
Mezarlığı'nda toprağa veril-
meden önce uzun yıllar çaüş-
tığı radyoevine getirilecek.
Radyoevinde Filiz için tören
düzenlenecek.
KlSACA
• Okmeydau Sadabat
viyaduğu gırişınde bir
duğune gidenleri taşıyan
34 FLD 73 plakalı minibüs
lastiğinin patlaması sonucu
devrildi. Kazada iki kişi
yaralandı.
• Aksaray Laleli Caddesi
23 numaraü inşaatta
asansör boşluğuna düşen
kimliği belirlenemeyen bir
kişi öldü.
• Kapalıçarşı dün
Emınonü Belediyesi
Temizlik Işçilerince iki
saatlik bir çalışma sonucu
yıkanarak temiziendi.
Çalışmaya belediyenin yanı
sıra Kapalıçarşı Derneği
yetkilileri de katıldı.
• Etninönü Belediyesi ile
Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi'nin ortaklaşa
duzenledikleri kan bağışı
kampanyası bugün
11.00'de Mısırcarşısı
yanmda, Çiçek Pazan'nda
başlayacak.
Madam
ÇELİK GÜLERSOY
Yazlan Silivri yakınlanndaki kıyı evin-
de oturan dostlanm Av. Yaşar Önol ile ya-
zar ve çevirmen eşi Nihal Hanım tatil gün-
lerinde uyguladıklan bir programdan soz
ettiler, bana: Otomobilleri ile çevre köyle-
rini gezerlermiş. Benim pek boş giınum kal-
mıyor, ama girenin öyle ya da böyle bir has-
talık kaptığını gözlemlediğim için artık ne
yazık ki ayağımı bile sokamadığım Kara-
deniz'e karşılık ben de bizim yöreleri do-
laşayım istedim ve eski, yeni en az 30 yılını
bildiğim, Kısırkaya, Yalıköy (Podima) Ru-
meli Fenerı gibi çevreleri gezmeye yelten-
dim.
Gitmemle de dönmem bir oldu. Hemen
hepsi tanınmaz hale gelmiş çünku. Tek du-
ze beton yapı tipi, bıitün eski şirin evleti si-
lip supürmuş. Nereye gitseniz, aynı görün-
tü. Üstüne üstlük sokaklar yine bakımsız.
Tek ortak yanlan avare tavuklar.
Halbuki köyler on beş yirmi yıl öncesi-
ne kadar ne tipik ve sevimli tablolar oluş-
turuyordu. Evlerin çoğu iki kath olurdu.
Alt kat harçla sıvalı ve beyaz kireçle bada-
nalı kargir, üstü ahşap ya boyasız ya da
açık griye boyalı. Her evin orta yerinde çe-
peçevre dolaşan ve kapı üstu ile önündeki
avluyu da örten kocaman birer asma, yaz
boyu evi zumrut bir kuşakla sarar, güz ge-
lince de sık yapraklannın arasından -çoğu
mor ve ustu de buğulu- üzüm salkımlarını
sallandınrdı. Bir avuca sığmayan bu bere-
ketli saikımlann hâlâ küçük pencerelerin
çerçevesini fırdolayı donatması yok muy-
du, seyrine doyamazdım.
Ama bu yazımın asıl konusu, bu evler-
den çok insanlan. Onlardan da tanımış ol-
duğum biri.
Rumeli Feneri'nde aym kalmış tek görü-
num olan düz denize bakarken ve dalmış
duşünurken aklıma o düştü.
Bu koyün bir kızıymış o da. Önü asma
çardaklı, bahçeli-bostanlı kutu gibi evlerin-
de kuşaklar boyu otururken 1900'lu yılla-
nn başında >ine bir yıl hayırsız ve güven-
siz dünya, kararmış. O zaman radyo biie
yok. Ama îstanbul'a süt ve sebze göturüp
dönenler, kahvelerde okunan gazetelerden
haberler getirmeye başlamışiar: Yine bir sa-
vaş. Hem de bu seferki bütün dunyayı ka-
sıp kavuracak cinsten. Savaş dediğin o za-
mana değin komşu iki üç millet arasında
oiur. Butun dunya nasıl tutuşur? Ama o da
olmuş işte. Harp Nâzın Enver Paşa, dostu
Almanlara yaranmak için kolları sıvarken
ilk yaptığı işlerden biri bu Karadeniz ve de
özeUikJe de "müslahkem mevki" Boğaz gi-
rişi köylerini boşaltmak olmuş. Çunku ço-
ğu da Rum. Köyun deyimi ile hepsine
"haydi bakalım" demişler. Ne ev ne ocak
ne asma ne çardak! Her biri bir yere sav-
rulmuş.
Eski IstanbuPun bir geleneği vardı: Zen-
gin, hatta ortanın biraz üstu evlerinin hiz-
metkârlannın her biri imparatorluğun bir
koşesinden gelirdi. Dadılar, çoğunlukla Ege
adalarından. Fener'in genç kızının kısme-
tine de işte serasker oğlunun konağı duş-
müş ve Italyan mürebbiye, Enneni soracı
hanım, Bolulu aşçı, Arnavut bahçevanlar-
dan oluşan karma bolüğun içinde konağın
kızının dadısı olarak yerini alrnış. Kendi yu-
vasını sonsuza dek unularak.
Kısa süren evliliğinden ona bir oğul ya-
digâr kalmıştı: Miltiyadis. İstanbul opera-
sında figüran rollere çıkan iyi bir tenor sa-
nat çıydı. Fakat annesinin yaşamı oğlunun
yer aldığı sahnelerden daha fazla, daha zen-
gin bir operaya benziyordu denilebilır.
Ben kendisini tanımaya başladığımda
dünyada ikinci bir toplu savaşın ilk kıvıl-
cımları savrulmaya başlıyordu ve orta yaşlı
dadı hanım, bunun üzüntusu içindeydi. Yi-
ne kimbilir kaç ocak sönecek, kaç genç kız
evinden, bostanından ve de nişanlısından
olacaktı.
Kendisi kokenini ve gelinlik çağını çok-
tan unutmuş ve yeni yaşanuna da ne kadar
uysallıkla ve de ama tam başarı ile uymuş-
tu: Evinin bembeyaz ve işlemeli patiska per-
deleri yerine konakıa üzerı altın gümuş tel-
lerle işli ağır kadife perdeler, köyunun ka-
tı ot yastıklı ve mınderh divanlan yerine ko-
nakta sedef ve fildişi kakma takımlar ve
sofralarda tahta kaşıklar yerine aynntıh gü-
muş takımlar vardı. O bunların hepsini en
iyi biçimde benimsemişti. Çunkü ne de ol-
sa çadırdan gelmiyor, yol ve yordam ve köy
evinde aynalı dolap, konsol ve gardrob ve
envai türlü reçel ve de şurup... nedir bili-
yordu. Siyah giysisi önune kolalı beyaz
prostelasını ve davet gunlerinde alnının üs-
tüne bembeyaz bonesini taktığı zaman Av-
rupalı benzerlerini de hiç aratmıyordu. O
yüzden Enneni sofracı Avagni "Hanım"
iken bu bizimki "Madam Feni" olarak ad-
landırılmaya da hak kazanıyordu.
Yaz gunleri sıcak öğleden sonralan bü-
tün efendiler sağlık uykulannı uyurken o
yine durmaz ve hem beylere ve hammlara,
hem de konağın çocuklan ile ben komşu
evinden arkadaşlarına, ikinci kahvaltüan-
nı her gün hiç bıkmadan hazırlardı. Büyük
gumüş tepsiye ozenle dizilmiş "porsden"
fincanlarda çaylar, sütler, kahveler. Sak-
son tabaklarda üzerine tereyağı sürülmüş
ekmek dilimlerinin kare kare kesilmiş bi-
rimlerinin her birine oturtulmuş kayısı ve-
ya vişne reçeli taneleri, kahvaltıdan çok bir
resme benzerdi. Zaten çamlaım dallannı
yere nazlı nazlı indirdikleri o büyük bah-
çede her şey, ama bana inanın okuyucular
kı her şey o ışıklar, o ortancalar, o bambu
koltuklar ve insanlar, Degas'nın, Renoir'ın
empresyonist tablolannın tam bir eşiydi.
Ve siz Madam Feni, sonlara doğnı gü-
müşleşen saçlannızla bu tablonun o kadar
aynlmaz bir figurü idiniz ki! Ben sizi hiç
unutmazdım. Bir yılbaşı gecesini üç beş ah-
bap beraber geçirirken o küçük cemiyeti-
mizde bize öğrettiğiniz "kasap havası"
oyununuzdaki güzelliği bile, nasıl
unuturum?
• Adınıza bir roman yazmayı da ne kadar
isterdim bilemezsiniz. Ama ne yazık ki ger-
çekten benim bunun için boş zamanım yok.
Ve de bize denize girmeyi bile haram kılan
bu 20. yy sonunda o kadar kötümserim ki
dünyanın da bir romana değecek kadar ar-
tık vakti kaldığmı sanmıyoaım. Karade-
niz'e uzaktan bakarken size ancak bu kısa
mektubu yazmakla yetiniyorum.