Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 8 EKİM 1990
Sosyal Demokraside
Birleşmek...
1950-70 döneminin hızh gelişme yıUannda işçi ücretlerinde reel olarak
çok önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bu gelişmede, yüzyıhmızın
başından itibaren filizlenen ve hızla dünyaya yayılan sosyal
demokrasinin katkılan büyük olmuştur. Kuramsal gerçeklerin
yazından çıkarılıp yaşama aktanlmasında sosyal demokrat partiler
özellikle sanayileşmiş kapitalist ülkelerde hareketin öncülüğünü
vapmışlardır.
Prof. Dr. ERDOĞAN SORAL
Dünya kapitalizmi, 1970'Ii yıllara Ikinci Dün-
ya Savaşı'ndan sonra başlayan görkemli bir eko-
nomik gelişmenın ürunlerini paylaşarak geliyor-
du. Tarihi akış, kapitalizmin her yeni bunalıma
bir gelişme döneminden sonra girdiğini gösteri-
yor. Bolluk vegönenç yıllaruu çok kez kıtlık ve se-
falet yılları izliyor. Bu acaba neden böyle olu>or?
Varlık içinde yokluğu, işsizliği, yoksulluğu yaşa-
mak olgusu liberal-kapitalist yapının özilnde var-
hğı bilinen bir ikilemden doğuyor. Bu ikilem
birikim-böliişüm süreçlerinde gözJeniyor. Biri-
kimle bölüşüm birbirinin karşıtı iki süreç. İki-
lem bundan doğuyor. Ikilemin çözülmesi belli
optimumlarda belli dengelerin kurulmasıyla ger-
çekleşebilryor. Liberal kapitalizm bu dügümü çö-
zemiyor. Neden? Kapitalist sistemde hakça ol-
mayan gelir bolüşümünden söz edilince, yaratı-
lan artıdeğerin, onu yaratan emekle sermaye ara-
sında bölüşülmesinden kaynaklanan sorun an-
laşılıyor. Artıdeğerin tümünün emekçiye bırakıl-
ması, birikim kaynağımn kunıtulması, ekonomik
büyümenin durmasıyla sonuçlanıyor. Artıde-
jerin tûmünün sermayeye aktanlması, uretilen-
den emekçinin eüne ancak emeğin maddi varb-
gını koruyacak, yeniden ûretimine olanak sağ-
layacak kadar gelirin geçraesi demek oluyor. Bu
durumda artan ürünü kim talep edecektir? Üre-
tilen mal ve hizmetlere karşı talebin olmaması,
üretimin durması, ekonomik büyümenin ortadan
kalkması demektir. tki karşıt süreç aynı sonucu
doğuruyor. Ekonomik büyilme duruyor. Buna-
lım başlıyor.
1929'da patlayan göreli olarak kısa süren fa-
kat benzerine rastlanmayan büyüklükte çökün-
tü ve bezginük yaratan dünya bunalımı, talep ye-
tersizliği ile açıklanmıstır. Bu açıklama artıde-
ğerin dengesiz bir biçdmde sermayeye kaydınlmış
olmasını irdeliyor. Birikimle bölüşüm arasında-
ki zorunlu dengelerin bozulması dünya ekono-
misinde acı günlerin ve dramatik olaylann ya-
şanmasma neden oluyor.
1929 bımalımına yol açan ve artıdeğerin den-
gesiz bölüşümüyle açıklanan olaylann arkasın-
daki nedenleri araştıran ünlü Ingiliz iktisatçısı
J.M. Keynes, büyük düşünür Karl Man'ı anım-
samadan yapamıyor. Onun ne adından ne de ya-
pıtlanndan söz ediyor; ama kafasını kurcalayan
sorunlann yanıtlannı Marksist eleştirinin özün-
de buluyor.
1930'lu yıllarda gelişmiş sanayi ülkelerinde
emekçinin eline ancak emeğin maddi varlığını
koruyacak ve yeniden üretimini sağlayacak ka-
dar ücret geçtiğini söylemek yanılgılı olur. Ka-
pitalist Batı'nın emekçileri bu eşiği çoktan aşmış-
lardır. Fakat bolüşümde adaJetsizlik mutlak de-
ğil göreli bir olgudur. Bu olgu Marx'ın öğreti-
sinde yer alan bir başka sorunu gündeme getir-
miştir.
Beyinsel emeğin ürünü olan teknolojik geliş-
me ile emeğin artan verimliliği acaba hakça bö-
lüşülmekte midir? Birikim-bolüşüm dengesi top-
lumsaJ optimumlarda tutulabilmekte midir?
Bu sorunun varlığını kabul eden Keynes ve
onun izleyicileri. söz konusu dengesizliği liberal
kapitalizmin gideremeyeceğini görüyorlar ve
onun "devlet gözetimine" alınmasını öneriyor-
lar.
Liberal kapitalizmin devlet gözetimine alındığı
yülardattcretler,işgücünün verimliliğine bağlan-
mıştır. İşgücünün verimliliğindeki artış oranın-
da ücretlerde artış sağlanmıştır. 1950-70 döne-
minin hızh gelişme yülannda işçi ücretlerinde reel
olarak çok önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bu
gelişmede yüzyılımızın başından itibaren filizle-
nen ve hızla dünyaya yayılan sosyal demokrasi-
nin katkılan büyük olmuştur. Kuramsal gerçei:-
lerin yazından çıkanhp yaşama aktanlmasında
sosyal demokrat partiler özellikle sanayileşmiş
kapitalist ülkelerde hareketin öncülüğünü yap-
mışlardır. tdeolojik çizgilerini oluşturan birikim-
bölüşüm çelişkisini halk yaranna çözmek, geniş
emekçi katmanlann "gönencini" arttınp ekono-
mik dinamizmi surdürmek için geliştirdikleri ve
uyguladıklan ekonomik ve sosyal politikalarla
emekçi sımflann gönlünü ve güvenini kazanmış-
lardır. Birçoğu iktidar olmuşlardır.
1970 sonrası Ttirkiye
Dünya ekonomisi, 1970*11 yıllara, yeni bir bu-
nalımın guniltusüz, yumuşak fakat ürpertici uya-
n sesleriyle giriyor. 1950 sonrası gelişmeyi sim-
geleyen göstergeler arük yeşil değil, önce san son-
ra kırmızı sinyaller vermeye başlıyor. Tıpkı tra-
fikte olduğu gibi.
ABD, dünya ekonomisindeki görkemli ağırh-
ğını kaybediyor. Yatınmlar azahyor. Işsizlik ar-
tıyor. Enflasyon tırmanıyor. Durgunluk içinde
enflasyon yaşanıyor. Böyle bir olay dünya kapi-
tallzminin başına ilk kez geliyor. Uluslararası pa-
ra sistemi çöküyor. ABD dış ödemeler bilanço-
su büyük açıklar veriyor.
ABD Dolan dünya parası olmak kimliğini yi-
tiriyor. Bunalımla ilgili çeşitli görüşler ortaya atı-
lıyor. Bazılan bunalımı, petrol bunalımma ve pet-
rol fiyatlannın hızlı artışına bağlıyor. Bazılan
hastalığın kaynağını kapitalist ülkeler arasında-
ki işbirliğinin bozulmasında anyor. Kimileri bu-
nahma, Avrupa, Japon ve Amerikan ekonomi-
leri arasındaki rekabetin bir ürünü olarak bakı-
yor. Bir başka grup iktisatçı; bunahmı, liberal
kapitalizmin devlet gözetimine alınmasının do-
ğal sonucu olarak yonımluyor. Devlet gelirleri-
nin ekonomik olmayan alanlara kaydınlmasım,
ücretlerin, üretkenliğe bağlamp başlanru alıp git-
mesini, emekçi sınıflara akıl almaz ödünler ve-
rilmiş olmasını, kaynak transferlerini, subvansi-
yonlan, piyasa ekonomisinin doğal işleyişini bo-
zan ve bunalımı başlatan temel nedenler olarak
gösteriyorlar. Bu söylenenlerin tümü ideolojik bir
içerikle yüklii. Dikkat edilirse hiçbiri olayın özü-
ne inmek istemiyor. Liberal-kapitalizmin özün-
de var olduğunu belirttiğimiz birikim-bölöşttm
çelişkisine doğrudan değinmiyor. Oysa olay açık,
teknolojik gelişme, birikimtnin yeniden yapıian-
masıni zonuün kılıyor. ölçek ekonomilerinden
daha büyük ölçülerde yararlanmak, daha çok ve
daha ucuza üretmek daha büyük yatınmlan ge-
rektiriyor. Bunun için kâr oranlannın yükselmesi,
sermayenin değer kazanması gerekiyor. Serma-
yenin değer kazanması bu bağlamda emegin de-
ğer yrtinnesiyle eş anlamlı oluyor. Kapitalizm ye-
niden bir iç hesaplaşmaya gjdiyor. Bu hesaplaş-
madan ortaya şu sonuçlar çıkıyor:
1- Liberal kapitalizmin üzerinden devlet göze-
timi kaldırılmalıdır.
2- Üretkenüğe bağlı ücret belirlenmesinden
vazgeçilmehdir.
3- Uluslararası işbölümü yeniden gözden ge-
çirilmelidir
Sonuç
Uluslararası işbölümününün değerlendirilmesi
demek, birikime az gelişmiş ülkelerin katkılan-
nın aranması demektir. Katkının sağlanması için
yeni bir model hazırlanıyor. Bu modelin her mo-
del gibi kullanmayı kabul eden ülkelere önemli
pahalar yüklemesi bekleniyor. Model Türkiye^
de on yıldır tartışüıyor ve bölük pörçük uygula-
nıyor. Türkiye'nin on yıl içinde ne gibi darbo-
ğazlara sokulduğunu artık ilkokul öğrencileri bile
biliyor. Türk halkının büyük çoğunluğu ülkeyi
bu modelin içine sokanlara ve yönetenkre her fır-
satta tepkisini oylanyla gösteriyor.
Ülkemizin sosyal demokrat ana muhalefet par-
tisi SHP'nin, bir bunahmdan geçtiği biliniyor-
du. Kurultaym bunu çözdüğüne inanıyor, sosyal
demokratlık işlevinin yerine getirilmesini bek-
liyoruz.
ARADABIR
MEVLÜT KAPLAN Eğitimci
Ders Kitapları Sorunu...
Bu yıl geçen yıllara oranla ders kitaplarının durumu daha
kötü. Her ilde, her kitapçıda "devlet kitapları" sıkıntısı çekil-
mektedir. Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol her ne kadar radyo
ve televizyon aracılığı ile "35 milyon ders kitabı bastırdıkları-
nı, kitap sıkıntısı çekilmeyeceğini" mujdeledi ise de yokluğa
doğru uzanan kitap kuyrukları bitmek bilmiyor.
Okullar çoktan açıldı. Şu andaöğrenci velilerı, öğrenciler
perakende kitapçılar arasında, perakende kitapçılar ise Devlet
Kitapları Bölge Şeflikteri arasında ömür törpülüyoriar.
Bu yıl yine ilkokullarda Hayat Bilgisi ve Matematik kitapla-
rı dışında tüm kitapların basımını ve dağıtımını M.Eğitim Ba-
kanlığı Yayımlar Dairesi Başkanlığı Devlet Kitapları Müdür-
lüğü üstlenmiştir. İlkokulların bütün sınıflarında 20 çeşit ders
kitabmın okutulacağı açıklanmıstır. Ortaokullarda 55 kitaba
ek olarak imam hatip okullarında 6, kız sanat okullarında 4
kitap okutulacaktır. Liselerde 60 kitap, buna ek olarak imam-
hatip liselerinde 17, spor meslek liselerinde 7, kız meslek li-
selermde 26, öğretmen liselerinde 3, turizm meslek lisele-
rinde 28 ders ya da yardımcı ders kitabından yararlanılacaktır.
Endüstri meslek liselerinde okutulması öngörülen 183 çeşit
kltapla beraber M.Eğitim Bakanlıgı'nın basmak, Öağıtrnak ûu-
rumunda olduğu ders kitabı sayısı 411 çeşittir.
'"öğretim yılı açıldı. Öğretmenler ödev vermeye başladılar.
Öğrencilerin çoğu kitapsız. Hiçbir okulun, hiçbir sınıfın kita-
bı tam değıldir. Sözgelimı, bu yıla değin ilkokullarda okutu-
lan 4 - 5. sınıf sosyal bilgiler kitapları ile 4 - 5. sınıflarda okutu-
lan Türkçe kitapları değiştirilmiştir. Yenilerinin yazımı, bası-
mı ve dağıtımı bürokrasinin umursamazlığı sonucu ülke ge-
nelinde aksamıştır.
İllerde bulunan M.Eğitim Bakanlığı yayınevlerinin önünde
öğrenciler, öğrenci velileri saatlerce -olmayan kitaplar için-
sıra beklemekten bunalım geçirıyorlar. ilkokulun 2. sınıf Türk-
çe, 4. ve 5. sınıfın sosyal bilgiler kitapları, ortaokulun Milli Coğ-
rafya, Milli Tarih, İnkılâp Tarıhı, Vatandaşlık, Matematik kitap-
ları, lisenin Milli Guvenlik. inkılâp Tarihi için uzak il ve ılçe-
lerden gelen perakendecı kitapçılar, Devlet Kitapları Bölge
Şeflikleri önünde geceleyerek çile çekmektedirler. Öte yan-
dan kimi açıkgözler Deviet Kitapları Müdüriüğü'nde işi pişi-
rerek kamyonla kitap alıyor, devlete karşı devlet eliyle reka-
bete giriyor. Bu tür insanlara da kimse dur demiyor. Oysa kı-
tapçıların elinde bulunan Milli Eğitim Bakanlıgı'nın yayımla-
dığı satıcılık (bayilik) yönetmeliğine göre devlet kitaplarını al-
mak ve dağıtmak yetkisi sadece Devlet Kitapları Bölge Şef-
liklerine verilmiştir. Bu hak, özel sektör ve kişilere devre-
dilemez. Yine bu yönetmeliğine göre geçmiş yıllardan bu
yıla devreden eski kitapların fiyatları arttırılamaz. Etiket ya-
pıştırılamaz. Tersini yapan kitapçıların satıcılık belgeleri geri
alınır. Gelin görün ki üç yıl önce bu yönetmelik M.Eğitim Ba-
kanlığı'nca delinmiş, herkese kötü örnek olunmuştur. Sözü-
nü ettiğimiz satıcılık yönetmeliği devlet kitaplarının %20 ın-
dirimle ve devlet eliyle perakendecı kitapçılara satışını ön-
görür. Bakanlık bu hükmü de sulandırmıştır. Kitaplara nor-
maiin çok üzerinde fiyat uygulanmış, politik çıkar sağlamak
amacı ile %50 indirimle kitap satışları yapılmıştır. Devlet ki-
taplarının birden bire devlet eliyle yükseltildiğini gören özel
sektör ise fırsatı ganimet bilerek devletle yarışır hale gelmiştır.
Kâğıt fiyatlannın artması deftere, kitaba yansımıştır. 8-10 yıi
önce okumak ve çocuk okutmak çok daha kolaydı. Çocuk-
lar her ders için ayrı bir defter, ayrı ayrı yardımcı kitaplar, renk
renk kalemler alırlardı. Şimdiyse sadece ders kitabı ile ye-
tinmekte, birkaç defteri bütün derslerde kullanmaktadırlar.
Yardımcı kitap ve testlere karşı olan ilgi ve okuma alışkanlığı
ise giderek yok olmaktadır.
Peki ama, uygarlık yolunun bilim ve fenden geçtiğini, oku-
manın bu yolu açtığını neden görmezlikten geliyoruz?
İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR
BELEDİYE BAŞKANLIGI'NDAN
TKİ tarafından belediyemize tahsis edilen aşağıda ocak-
yeri ve takribi miktarı belirtilen kömür nakliyesi yaptırılacak-
tır.
a) Ocak adı: Tunçbilek Miktarı: 25.000 ton
b) İhaleye iştirak etmek isteyen kömür taşıyıcıları şart-
nameyi 50.000.-TL. (elli bin lira) karşılığında; Istanbul Bü-
yük Şehir Belediyesi Tanzim Satışları Müdürlüğü Fuatpaşa
Cad. Katotoparkı yanı No: 60, Beyazıt adresınden temin
edebilirler.
c) ihale şartnamesi veçhile 23 Ekim 1990 tarih ve saat
11 OO'de İstanbul Büyük Şehir Belediye Encümeni'nde ya-
pılacaktır.
d) İhale 4768 sayılı yasanın 3. maddesine göre çıkarılan
yönetmeliğe göre kapalı zarf eksiltmesi usulü ile yapılacak-
tır.
e) Geçici teminat karşılığı 38.400.000.-TL.'dir.
0 Teklif mektuplan ve diğer belgeler saat 10.00'a kadar
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Encümen Müdürlüğü'ne
verilecektir.
Basın: 35794
YUZYUZE
AtiDâ Dorsay
5000 üra (KDV içinde)
Çağdaş Yayınları Türlcocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.
ÇOKKAPIU
ODA
Asım Bezirci
3. bası 7000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağatoğiu-htanbu!
Ressam ve gazetemiz mensuplarından
AGOP ARAD'ı
yitirmenin acısını paylaşıyoruz.
Bugün saat 12.00'de istanbul Gazeteciler
Cemiyeti önünde Agop Arad için bir tören
düzenlenecek. Arad'ın cenazesi saat
14.00'te Galatasaray Üç Horan Ermeni
Kilisesi'nde yapılacak dini törenden sonra
toprağa verilecek. Sanatçının ailesine,
dostlarına başsağlığı diliyoruz.
CUMHURİYET ÇALIŞANLARI
SATILIK
MOTOSİKLET
1990 model, 5 bin kilometrede, siyah M2
marka motosiklet 5 milyon peşine
satılıktır.
Başvuru: 542 93 26
HAYRETTtN "
DUYURU
Halkın Emek Partisi Kurucular Kurulu 27 Ekim 1990 günü
saat 10.00'da İnkılâp Sokak No: 20 Harb-iş Toplantı
Salonu'nda olağanüstü olarak aşağıdaki gûndemle
toplanacaktır. ilgililere duyurulur.
HEP
Genel Başkanı
FEHMİ IŞIKLAR
Gündem:
1- Açılış ve divan seçimi
2- Tüzük degişikliği
3- Öneriler
4- Kapanış
T.C.
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
İSKİ
İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
5.000.000 ABD Dolan
Orta Vadeli Kredi
Katılan Bankalar:
American Express Bank GmbH
Hollandsche Bank Unie NV
The Mitsui Taiyo Kobe Bank Iimited
Düzenleven ve Yönetici Banka:
KOÇ-AMERIKAN BANK
Evlül 1990
OKURLARA.
OKAYGÖNENSİN
İşaretler
^RANKFUrTT — Almanlar doğu ile birleşmeye sanki
Mpek sevinmemişler. 2 ekim gecesinin heyecanı,
coşkusu ve hatta gerilimi yalnız Berlin'de yaşanmış. Bir
taksi şoförü "Berlinliler için önemli bu birleşme, çünkü
onlar ortadaydılar" diyor. Genç mühendis "Bu işin
maliyetini bize ödetecekler, vergi ile ve enflasyonla"
diye yakınıyor. Deneyimli reklamcı daha da soğuk
bakıyor ve üç sözcükle özetliyor: "Doğu Almanya
çılgınlığı." Ülkeye katılan 17 milyon Doğu Alman'ın
yanında 3 milyon yabancının önemi fena halde
azalmış. Bu 3 milyon yabancının 1.5 milyonunu da
Tûrkler oluşturunca gö'rüntü iyice değişiyor. Türklerin
diğer azınlıklardan çok farklı yapısı da başka işaretler
veriyor. Örneğin en genç nûfus Tûrkler. Yüzde 84'ü 44
yaşın altında; ikinci genç azınlık olan İtalyanlarda bu
oran yüzde 78. Buna karşın Türklerin ortalama net
geliri yalnızca İspanyollardan yüksek, bütün diğer
azınlıkların altında. Frankfurt Kitap Fuarı'ndaki standlan
ülke ülke gözden geçirmek de yayın yaşamının bizdeki
geriliğini insanın gözüne hemen sokuyor. Bu, işin bir
yanı. Diğer yanı ise burada yaşayan her kesimden
yurttaşın Türkiye'de olan her şeye ilişkin büyük ilgisi.
Bunu da ilk sayısı yayımlanan Cumhuriyet Hafta'ya
yönelik istekleri, dilekleri ve eleştirileri gösteriyor.
• • •
Gazetelerin günlûk ortalama net satışlannda eylül
ayında oldukça ilginç gelişmeler oldu. Türkiye gazetesi,
ağustos ayına göre satışını ortalama 163 bin arttınrken
Milliyefin satış artışı ise 99 bindi. Gazetelerin eylül
ayındaki ortalama net satışları ve bir önceki aya göre
satış farklan şöyle:
900 Liralık Gazete
Cumhuriyet 122.675 —8385
800 Liralık Gazeteler
Sabah
Hürriyet
Mllliyet
Fotospor
Tercüman
Yeni Asır
676.050
554.700
418.280
204.465
66.150
45.170
—3585
+16.226
+99.715
—69.761
—5.976
+942
700 Liralık Gazeteler
Türkiye
Günaydın
422.890
368500
+163.099
—49587
600 Liralık Gazete
Güneş 110.152 +5.716
500 Liralık Gazeteler
Bugün
Tan
Zaman
320.100
225.770
62.700
—20500
+a876
—300
Toplam gazete satışlannın 145 bin 64 tane arttığı
eylül ayında gazeteler TV reklamlarına 8 milyar 554
milyon 886 bin lira harcadılar. Gazetelerin eylül
ayındaki TV reklamı harcamalan şöyle:
Sabah
Hürriyet
Günaydın
Fotospor
Milliyet
Tan
Türkiye
Güneş
Bugün
\eni Asır
Tercüman
Zaman
1.677.900.000^-
1.329.100.000^-
1.284.462.000^-
1.161.825.000r-
1.060.000.000r-
803.375.000r-
500.587.000r-
250.025.000r-
243.600.000r-
111.725.000r-
24.500.000r-
16.987.000r-
MESLEKTAŞLARIMIZA
DUYURU
Yaklaşan Baro seçimleriyle ilgili çahşmalan görüşüp
yürütmek amacıyla tstanbul Barosu binasında
yapacağımız buluşma 10.10.1990 günü saat 16.00ya,
Istiklal Caddesi'ndeki KARACA TİYATROSLrna
ahnmıştır.
ÇAĞDAŞ AVUKATLAR GRUBU
MENSUPLARINA DUYURULUR
AVUKAT
TURGUT KAZAN
OSMAN KELEŞ
(SIVAS-1951-8.10.1983)
Sevgili Osman
sensizliği
beraber yaşıyoruz
unutmadık.
Mustafa Karsavuran
Ergül Alkdıç
Ferhat Ateşalmaz
Muhsin Çalışkan
İsmail Gülek
Yılmaz Yıldırun
OSMAN KELEŞ
(SÎVAS-1951-8.10.1983)
Canımız,
ağabeyimiz
seni kaybedeli
7 yıl oldu.
Herşeyinle
yüreğimizdesin
Kardeşlerin
AYANCIK ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ NDEN
Sayı: 1985/139
Davacı K.H., Davalı Nufus Müdürlüğü aleyhine ikame olunan ka-
yıt iptali davasının mahkememizde yapüan açık yargılaması so-
nucunda;
Ayancık Akören Köyü nufusuna kayıtlı Cilt: 7/3, Sıra: 5'te Hasan
Çalışkan ile eşi Aâme Çalışkan ve çocuklan Ahmet, Fadime ve Me-
lek'in kayıtlarııun iptaline karar verilmiştir.
lş bu karar özetinin Akören Köyittden Ahmet kızı 1952 doğumlu
Melek Çalışkan tarafından müddeti içinde temyizi vuku balmadığı
takdirde hükmün kesinleşmiş sayılacağı tebligat yerine kaim olmak
üzere ilanen tebliğ olunur. 14.9.1990