29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 EKİM 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Program ve btitçe • ANKARA (ANKA) — Hazırhk çalışmaları uzun bir süredir devam eden 1991 programı ile bütçesi bu hafta II, 12 ve 13 ekim :ünleri Yüksek Planlama ,ıCurulu'nda görüşülecek. Program ve bütçe Bakanlar Kurulu'nda görüşüldükten sonra anayasa gereği 15 ekim pazartesi günü TBMM'ye sunulacak. Parsan açılıyor • Ekonomi Semsi — Parsan Makina Parçaları A.Ş. 12 milyar lira olan sermayesinin yüzde 15'ini bugün halka açıyor. Sermayenin yüzde 67.72'sini taahhüt eden Güriş tnşaat en büyük olmak üzere 25 ortağı bulunan şirketin hisse senetleri bugün Birleşik Türk Körfez Bankası, Denizbank, Esbank, Garanti Bankası, Tekstilbank ve Sınai Kalkınma Bankası şubelerinde satışa sunulacak. 15 ekimde İMKB'de işlem görmeye başlayacak olan hisseler, adeti 7 bin liradan satılacak. BaküVle Türk magazası • ANKARA (AA) — Glasnost ve perestroyka ile birlikte ekonomik bağımsızhğını kazanan Azerbaycan Cumhuriyeti, Türkiye ile karşılıklı konomik ve kültürel ilişkilerini arttırmaya çalışıyor. İkili ilişkiler çerçevesinde Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de "Türk Dünyası" adlı bir mağaza açıldığı bildirildi. Sovyetler Birliği'nin Ankara Büyükelçiliği'nce yayımlanan bültende, mağazada Türkiye tarihi ve kültürü üzerine kitap, tanıtma yazılan, albümler ve video kasetler bulunduğu kaydedildi. Eğitim-lş Sendikası • EDİRNE (Cumhuriyet) — Eğitim-lş Senaikası çalışmalarına katıldığı gerekçesiyle görev yeri değiştirilen Uzun* *«rü Turnacı Köyü llkc'-'u Söğretmeni ve Eğitim-lş Sendikası temsilcisi 1. Hikmet Fidan için köy halkı imza kampanyası başlattı. Edirne Valiliği'ne verilmek üzere 232 imza toplayan Turnacı köyü halkı bu imzalan Edirne Valisi Ünal Erkan'a vermek istedikJerini, ancak Vali Erkan'ın bu imzaları almadığını ileri sürdüler. Sendikal çalışma yaptıklan gerekçesiyle Eğitim-lş Sendikası temsilcisi Hikmet Fidan ile birlikte Galip Gökçe, Rabim özkan ve Reşat Balaban'ın da görev yerleri değiştirilmişti. Tiırizıncîniıı uykusu kaçtı 1990 yıhnda turizm iyi başladı, kötü bitti. Körfez krizi ^ hesaplan altüst etti. Krizin çözümündeki belirsizlik 1991 yılı için turizmcilerin uykusunu kaçırıyor. llk 7 ay rakamları turizm gelirinde yüzde 12 artış gösteriyor. Türkiye bu yıl sonuna dek 3 milyar dolar dolayında döviz girdisi bekliyor. 1990'da, "krize rağmen" elde edilen bu "turizm gelirinden" tanıtım ve pazarlamaya daha çok pay aynlması görüşü ise sektörde genel kabul görüyor. CEM HAMULOĞLU 1990 yıhnda turizm iyi başladı, kötü bitti. "Kötü sonu" hazırlayan neden ise tıpkı doğal afetler gibi öngörülemeyen Saddam Hüseyin oldu. "Körfez krizi", turizmdeki tüm hesaplan altüst etti. 1991 yılına yönelik hazırhklar ise artık "kriz faktörii" gözönüne ahnarak yapılıyor. ama krizin çözümündeki belirsizlik, 1991 için turizmcilerin uykusunu kaçırmaya yetiyor. Türk turizmi, zaten yetersiz olan pazarlama ve tanıtım çalışmalanrıa, kriz nedeniyle daha çok ihtiyaç duyuyor. Turizm BakanhğYnın verilerine göre, 1990 yılının ilk 7 aymda Türkiye'ye 2 mil- yon 727 bin 973 yabancı giriş yaptı. Bu sayı, Türkiye'ye gelen yabancılarda, ge- çen yüın a>TU dönemine göre yüzde 17.65 oranında artış olduğunu gösteriyor. Aynı aylarda turizm yoluyla elde edilen döviz gırdileri karsüaştınldığında ise geçen yıla göre yüzde 12.51 oranında bir artış göze çarpıyor. Çünkü Türkiye, 1989 yüımn ilk 7 aymda 1 milyar 209 milyon ABD Do- lan olan gelirini, 1990'da 1 milyar 405 milyon dolara çıkarttı. Bakanlık verilerinde gözlenen iki ha- neh' artış oranlan, 1990'da turizmin "iyi yolda" olduğunun göstergeleri biçimin- de değerlendiriliyor. Çünkü geçen yıl, 1988'den 1989'a sağlanan artış oranlan, turist sayısında yüzde 6.36, gelirlerde ise yüzde 7.19 olmuştu. Bu artış oranlan, ya- tak sayısı sürekli artan ve turizmde de "gelişmekte olan" Türkiye için kimi çev- relerde kaygı yaratmıştı. 1990 yıhnda kriz öncesi Türkiye'nin özellikle güney kıyıları, Antalya bölgesi "tam dololnk" yasadı. Aynı doluluk, Ege bölgesindeki turizm merkezlerinde görülmedi. Ama yine de işletmeler "verimli" bir sezon geçirdiler. Mevsim başında doluluk oranlanndaki artışa bü- yük ölçüde, "1989'dan ders alan" işlet- melerin fıyatlannı düşürmesi neden ol- du. Çünkü 1990'da işletmelerin boş ya- tağa "tahammulü" yoktu. Bu olgunun ardında ise turizm sektörünün çözüm bekleyen sorunlan yatıyordu. Turizm sektöriindeki yatınmcüann fi- nansman güçlükleri, yani devlet tarafın- dan verilen kredüerin geri ödeme süre- lerinin kısa olması ve faizlerin yüksekli- ği, turizm yatınmalannın darboğaza gir- mesine neden oldu. Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin Türkiye Kalkınma Bankası'n- dan kredi alan turizm yatınmcılarını "sıkıştınnası" ise sonınu daha da arttır- dı. 1989 başında uygulanmaya başlanan yeni para pohtikaları sonucu, döviz kur- lanndaki artışın enflasyonun altında kal- masıyla birlikte, son iki yıldır tersine iş- lemeye başlayan "kur makası" da yapı- lan hesaplan aitüst etti. Bu arada yatak artışı da işletmeleri "fıyal kırarak" do- luluktan yararlanma yoluna soktu. Türkiye'ye olan talebin, yatak artışından- kaynaklanan arzın altında kalması, "n- cuz vataklann" önemli nedenlerinden bi- risi oldu. Hızh yatak artışı, 1990'da Türkiye'nin turizmdeki en önemli sorunlarından bi- risi olan tanıtım ve pazarlama eksikliği- ni daha da hissedilir kıldı. Turizm Ba- kanlığVnın bu sonınu aşmak için 1989 sonlannda çıkardığı pazarlama teşvikleri ise çeşitli nedenlerle uygulanma olanağı bulamadı. Geçen yıl 4.5 milyon turistle 2.6 mil- yar dolar gelir sağlayan Türkiye, bu yıl sonuna dek yüzde 20-25'lik bir artışla 3 milyar dolar dolayında döviz girdisi bek- liyor. 1990'da "krize rağmen" elde edi- len bu turizm gelirinden, tanıtım ve pa- zarlamaya daha çok pay aynlması görü- şü ise sektörde genel kabul görüyor. Ureticilerden baskmeylemtZMİR (Cumhuriyet Ege Bö- rosu) — Egeli üzüm ve pamuk üreticilerinin yakınmalarının büyük boyutlara ulaşması üze- rine, Ziraat odalarında "eylem yapma, Ankara'ya kadar yiirii- me" önerileri tartışılmaya baş- landı. SHP de üreticilerin sorun- lannı yerinde incelemek için 10 milletvekilini üretim bölgelerine gönderdi. Milletvekilleri bugün Muğla'da bir basrn toplatısı ya- parak izlenimlerini aktaracaklar. Milletvekülerinin hazırlayacağı rapor doğnıltusunda SHP'nin bir üretici mitingi de düzenleye- bileceği bildirildi. Üreticiler "eylem" yapıhnası için Ziraat Odası Başkanı ve yo- neticilerine baskı yapmaya baş- ladılar. Izmir Ziraat Odası Baş- kanı Reşit Kurşun bu konuda şunları söyledi: "Biz unutulmuş bir kesimiz. Körfez krizinin faturası da bize çıktı. Girdiler artıyor, urun fi- yatlanmız düşüyor. Üreticiler, Ankara'ya yüniyelim, Tanın Ba- kanlıgı'nın önüne kadar gMdim diyoriar. Derdimize çare içia ya- pacak başka şey kalmadı. Şim- di artık başvuracağımız, gidece- gimiz yer muhalefet partisi, ik- tidar partisi bizi unuttu, sesimi- ze kulak vermiyor." Manisa Ziraat Odası Meclis Başkanı ve Tariş Üzüm Birliği Yönetim Kurulu üyelerinden Ahmet Çayırlı da "eylem" iste- diklerini söyledi. Çayırh "Tariş'- İD açıkladığı 2250 üra özüm fi- yatına rağmen, Tariş üriiB almı- yor, piyasada iizüm 1400-1500 li- raya alıcı buluyor. Odalan, tz- mir'de toplaatıya çağırdık. Mn- hakkak Ankara'ya yüriiyöş ka- rannı çıkaracağız. Römorklara dolduracagımu uzümleri baka- nın kapısına dökeceğiz" dedi. Çayırlı ayrıca Tariş'in hüküme- tin politikasıyla elinin kolunun bağlandığmı vurguladı ve gerçek kooperatifçilik sistemine dönül- mesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin dış borçları (ağustos sonu / milyon dolar TaşiM Orta ve Uzun vadeli Kısa vadeli Sorçlular WU VB Knl I M I Konsolide Bütçe Diğer kamu sektörü Özel sektör KsaVaMI Kamu sektörü Merkez Bankası Özelsekttr Alacakhlar Ortı M BZM raMI Uluslararası kuruluslar • IMF • IBRD, IDA, IFC 1ttS 41.021 35.276 5.746 35.276 20.961 12.740 1.575 5.745 159 798 4.788 35.276 8.737 48 6.163 1990 C) 42.N1 35.556 7.245 35.556 21.227 12.731 1.598 7.245 59 826 6.360 35.556 8.986 0 6.130 • Avrupa Yabnm Bankası • Avrupa Iskân Fonu • Islam Kalkınma Bankası • OPEC Fonu • Uls. Tanm Kalkınma Fonu İkili anlaşmalar • OECO ülkeleri • OPEC ülkeleri • Diğer ülkeler Ticari bankalar Özel alacakUar • (naM Islam Kalkınma Bankası Tican Bankaıar Özel alacaklılar 1989 561 1.918 22 15 10 10.969 9.833 707 429 10.004 5.566 5.745 15 1826 3.904 (*) Ağustos sonu 1996 {*) 571 2.220 44 12 8 10.606 9.628 574 404 10261 5.703 7.245 15 2.770 4.460 itibanyla Dış borç 43 milyar Muhasebeciler TBMM Başkanlığı'na başvurdu tZMİR (Cumhuriyet Ege Bö- rosu) — Serbest Muhasebeciler ve Müşavirler, TBMM Başkan- lığı'na başvurarak 3568 sayıb kanunun bazı yönetmeliklerinin değiştirilmesini istediler. TBMM Başkanı Kaya Er- dem'e yapılan başvuruda serbest muhasebeci ve müşavirler ile bunlann yanlannda çahşanlar istemlerini şöyle dile getirdiler: • Resmi Gazete'de 24 Kasım 1989 tarihinde yayımlanan ser- best muhasebeci staj yönetme- liğinin 15. maddesindeki haksız- hğuı ortadan kaldınlarak yasa- nın çıktığı tarihten geriye doğ- ru çalışılan surenin stajdan sa- yüması. • Aynı yönetmeliğin 8. mad- desindeki sürelerin yanya indi- rilmesi, yasanın çıktığı tarihe ka- dar serbest muhasebecilik va- panlara serbest muhasebeci ve müşavir olma hakkının ta- nınması. • Sınav esaslan ve smav ko- nulan hakkındaki yönetmeliğin 21. maddesindeki sınava giriş hakkının sınırsız olması. • Muhasebeci okna şartlan- nın tüm Use ve denge okul me- zunlanna tamnması. • Serbest mühasebecilerin şjr- ket kuruluşu yapmasını engelle- yen hükümlerin kaldınlması. ANKARA (AA) — Türkiye'- nin dış borç stoku, geçen yıl so- nuna göre ağustos ayı sonu iti- barıyla 1 milyar 780 milyon do- lar artarak 42 milyar 801 milyon dolara ulaştı. Dış borç stoku ge- çen yıl sonunda 41 milyar 21 milyon dolar düzeyinde bulunu- yordu. Hazine ve Dış Ticaret Müste- şarlığı'mn verilerine göre dış borç stokunun 35 milyar 556 milyon dolaruk bölümü, ona ve uzun vadeli borçlardan, 7 mil- yar 245 milyon dolaruk bölümü de kısa vadeli borçlardan oluşuyor. Söz konusu dönemde, vade yapılanna göre en fazla artan borçlar, 1 milyar 500 milyon do- larla kısa vadeliler oldu. Kısa vadeli borçlarunaya en fazla 6 milyar 360 milyon dolarla özel sektör giderken, kamu sektörü- nün kısa vadeli kredi kullanımı da 885 milyon dolar olarak ger- çekleşti. Ağustos ayı sonu itibanyla 35 milyar 556 milyon dolar olan orta ve uzun vadeli borçlanma- nm 33 milyar 958 milyon dolar- lık bölümü kamu sektörüne, 1 milyar 598 milyon dolan da özel sektöre ait bulunuyor. Türkiye'nin en fazla borçlan- dığı kuruluslar ticari bankalar. Türkiye, ağustos sonu itibany- la 10 milyar 261 milyon dolan orta ve uzun vadeli, 2 milyar 770 milyon dolan da kısa vade- li olmak üzere ticari bankalara toplam 13 milyar 31 milyon do- lar borçlu durumda. Ağustos sonu itibanyla ikili anlaşmalar yoluyla büyük bir bölümü OECD ülkelerinden sağlanan kredi toplamı ise 10 milyar 606 milyon dolara ulaş- tı. Öte yandan uluslararası ku- ruluslar arasında en büyük ala- caklılar; 6 milyar 130 milyon dolarla Dünya Bankası ve yan kuruluşları olan IDA, IFC ile 2 milyar 220 milyon dolarla Av- >-rupa Iskân Fonu. JB DÖVİZ KURLARI Dövmn Ctn» 1 ABOOotoı 1 BNmanMarta 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şılm t Bdçila Frangı 1 Oanimariu Kronu 1 Rn Martkaa 1 FransızFrangı 1 Holianda Horini 1 Isveç Kronu 1 isvıçre Franjı 100 Italyan üreti 1 JaponYeoi 1 Norveç Kronu 1 Sterlîn 1 S.Arabtstan Rjy* OÖVH Mış 2727.53 1774.58 228076 252.64 86.31 465.53 747.88 530.39 1575.70 481.05 2125.07 237.12 20.62 457.79 5233.59 727.30 D6viz Satç 2733 00 1778.14 2285 33 253.15 86.48 466.46 74918 531.45 1578.86 482.01 2129.33 237.60 20.66 458.71 5244.08 728.76 EfeMif Uş 2724.80 1772.81 2241.99 252 39 84.84 460 87 734 97 529 86 1574 12 476.24 2122.94 233 09 20.41 453,21 5228.36 71494 Efektif Satış 2741 20 178347 229219 253.91 86.74 467 86 751.43 533.04 1583 60 483.46 2135 72 238.31 20 72 460 09 5259.81 73095 8 EKİM 1996 ÇAPRUKK S 1.5369 Alman Marft i 5.1425 Fr.Frangı t 1 7309 Hol Florini i 1 2835 Isv Frangı t 1150 25 lü/. Ureti t 132.30 Japon Yenı t 3.7502 S Aıab Ftıyalî £ 1.9187 S Û n a Ağır sanayimizin aktif gücü Parsan Hisse Senetleri bugünden itibaren Bankanızda! Parsan,sıcak çelik dövme ve işleme alanında,Otomotiv Sektörümüze, Savunma Sanayimize, Ağır Sanayimize ve dünya pazarlarına hizmet veren, ulusal ağır sanayimizin öncü ve uzman kuruluşudur. 1970 yılından günümüze, 80 dönüme yerleşik 32.000 m2 kapalı alanda, EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY Asil Nadir, Turgut Özal ve Şu Kahrolası Kurallar... Vallahi bravo şu Asil Nadır'e. Sayesinde "vatan-millet ede- biyatı"na yeniden kavuştuk. Son zamanlarda, "artık dünya- da sınırlar kalkıyor, milliyetçilik oldu" falan gibi laflar eden- ler bile Asil Nadir'in başına gelenlerden sonra yeniden milli- yetçilik aşkıyla harekete geçerek Kıbrıs kökenli, İngiliz pa- saportlu bu işadamını savunmak için kollarını sıvadılar, ka- lemlerini seferber ettiler. Gazaları mübarek olsun. Herhalde bir rastlantı sonucu, birçoğu Asil Nadir'in sahibi bulunduğu gazetelerde yazıp-çizen bu zevata göre şu Asil Nadir olayı karşısında tarafsız olmak mümkün değil. Ya "Asil- sever ve vatansever" olarak Asil Nadir'i savunacak ve hain Rumfan lanetleyeceksiniz ya da kendiniz vatan haini duru- muna düşeceksiniz. Maalesef başka seçeneğiniz yok. Gelelim bu seçeneksizliğin pek haklı gerekçelerine. Nedir olay? Asil Nadir ne yapmış ve başına ne gelmiş? Asil Nadir'i savunmak neden her Türk genci için "vatani ve ulvi bir vazife" haline gelmiş? Efendim, servetinin ve ününün çoğunu İngiltere'de kaza- nan Bay Asil Nadir, Kuzey Kıbrıs'ı adeta yeniden fethetmiş. Çökmekte olan Kuzey Kıbrıs ekonomisini yaptığı fedakârca yatırımlarla ayağa kaldırmış. Böylece Rumların Kuzey Kıb- rıs'ı ekonomik bakımdan boğma oyununu bosa çıkarmış. Bü- tün bunları yaparken herhalde hiç kâr etmeyi falan düşün- memiş, vatan-millet aşkına Kuzey Kıbrıs ekonomisine hayat vermiş. Yani o Türkiye'ye "çağ atlatan" hükümetlerin bile ba- şaramadığını Sayın Asil Nadir başarmış. R> ımlar da tabii bunu hazmedemediklerı için Asil Nadir'in İngiltere'deki tezgâhına çomak sokmuşlar ve adamcağızın tıkır tıkır işleyen düzenini bozmuşlar, başına büyük dertler açmışlar. Asil Nadir'in resmen bordrosunda olan ve olmayan hara- retfi ve vatansever savunucularına göre olay bu kadar basit ve açık. Asil Nadir bir büyük kurtarıcı olduğu için Türk mille- ti olarak bizim görevimiz de şimdi onu kurtarmak. Ama nerede? Her kafadan bir ses çıkıyor, birçok kimse- nin bu vatani vazifenin önemini kavramayarak Asil Nadir'in Türkiye'den sağlanacak bir katkıyla kurtarıimasına karşı çık- tığı görülüyor. Vallahi nankör bir milletiz biz. Türkiye'yi tek başına aldığı cesur kararlarla Körfez krizinin bir numaralı fedaisi haline ge- tiren Sayın Cumhurbaşkanı Özal'a da böyle davranmıyor mu- yuz? Yok kapalı kapılar ardında pazarhk yapıyormuş, hükü- meti ve Meclis'i hiçe sayarak Türkiye'yi bir maceraya sürük- lüyormuş, falan filan. Boş laflar bunlar boş! Asil Nadir nasıl tek başına aldığı kararlarla Polly Peck şırketini başandan ba- şarıya koşturduysa Sayın Özal da tek başına üikeyi bu nok- talara getirmedi mi? Çekemiyorlar efendim, çekemiyorlar. Asil Nadir'i de çeke- miyorlar, Financial Tımes gazetesinin "Asil Nadir'in en ya- kın dostu ve mûttefiki" diye tanımladığı Sayın Özal'ı da çe- kemiyorlar. Mesela bakın şu Asil Nadir için söylenenlere ve adamın başına gelenlere. İngiltere'de Ağır Dolandırıcılık Masası adamın başına mu- sallat olmuş, Polly Peck hisse senetlerinin fiyatlarının para- van şirketler aracılığıyla ve borsa kurallarına aykın olarak yük- seltildiği yolundaki iddiayı araştırıyor. Bu yüzden gözler Polly Peck'e çevriliyor, şirketin hisseleri hızla değer kaybediyor ve Asil Nadir mali krize sürükleniyor. işte tipik bir İngiıiz işgüzarlığı ve kurallara uyma inatçılığı. Ne olmuş yani? Madem serbest ekonomi var adam istediği- ni yapar. Bu İngilizler vallahi iki yüzlü. Hem "bizde serbest «konomi var" diyoriar hem bir sürü kurallar koyuyorlar ve işin zevkini kaçırıyorlar. Gelsinler de Türkiye'de görsünler serbest •jfOtafuV*: 90rçekten serbest borsayı. Sorunjlu (!) kişilerin yapttkları sorumlu (!) beyanlarla bir hisse senedinin fiyattnı nasıl iki gün içinde yüzde 30, yüzde 40 tırmandırabildikleri- ni gelsinler de burada görsünler. Zaten Sayın Özal'a da bu kurallara bağlılık tutkusundan kurtulamayan tutucu ve eskici ve şekilci insanlar bir araba laf etmiyorlar mı? Yok efendim anayasada olmayan yetkileri kullanıyormuş, tek başına karar alıp uyguluyormuş, rejimin ruhuna aykırı davranıyormuş. Oysa demokrasi, kuralları yer- leştirme ve kuralları değiştirme yöntemlerini de kurallara bağ- lama rejimiymiş; böyle keyfi davranışlar demokrasinin geliş- mesine zarar verirmiş. Siz siz olun, böyle tehlikeii fikirlere sakın kapılmayın. Oyunu kurallara uygun oynamadığı kuşkusuyla Asil Nadir'in başını belaya sokan ingilizlerin köklü bir demokrasi geleneğıne sa- hip bulunmaları da sizi yamltmasın. Siz kurala murala boş- verip vatani vazifenizi yapın ve Sayın Özal'ın Sayın Asil Na- dir'i kurtarmasına destek verin. » Şu İngilizlere de bir çift sözüm var: Öyle kural falan diye tutturmayı bırakın, vallahi çağ- dışı kahr, bir daha toparlana- mazsınız. Biz demokrasimizin de borsamızın da kurallarını kendimiz koyar, kendimiz çiğ- neriz. Vatandaşımız Asil Na- dir'in kıymetini bilmezseniz onu da alır bağrımıza basarız evvelallah. * * * Önemli bir not: Keşke bun- ları yazmaya gerek kalmasay- dı da Asil Nadir olayını çeşitli yönleriyle analiz etmeye çalış- saydık. DONEM KARI RiutUnttUîi 1.000'i aşkın kalifiye çalışanı ile üretim gerçekleştiren Parsan, dünyada, bu işkolundaki sayıh kuruluşlardandır: hammadde girişinden-bitmiş ürün çıkışına erişen kontinu üretim hattı, Parsan'ı, yalnızca ürün değil, teknoloji de ihraç eder konuma ulaştırmıştır. Üretiminin % 20'sini A.B.D.. Kanadâ, ingiltere. Batı Almanya, İtalya, ispanya, iran, Mısır, Pakistan'a pazarlayan ve Pakistan'a teknoloji transferini gerçekleştiren Parsan, ulusal ağır sanayimizi, uluslararası düzeyde de, aktif tutma başarısını göstermiştir. Dünyaya paralel birğelişme çizgisine kavuşan Türk Otomotiv Sektörü için Parsan, otomobilinizin ön aksiannı, direksiyon dişli kutulannı hafif-orta-ağır kamyonlar için ön takımlan, iş makinalarının paletli yürüyüş elemanlannı, savunma sanayinin tank parçalannı, dünya otomotivIIU IM« standartlarmı aşan nitelikte üretir. Parsan, ulusal ve uluslararası pazarlarda tercih edilen yüksek nitelikli ürünleriyle ulusal ağır sanayimizde kilit kuruluştur. Parsan Hisse Senetleri, bugünden itibaren Tekstilbank, Denizbank, Esbank, Garanti Bankası, Körfezbank ve T. Sınai Kalkınma Bankası Menkul Kıymetler Müdürlükleri ve Şubelerinde satışa sunuldu. Bankanızı hemen arayın...portföyünüze aktif bir hisse senedi kazandırın!* ' İzahname. yukarıda adı geçen tüm Bankaların Menkul Kıymetler Müdürlüklerinde ve ŞuBelennde ıncelemeye açıktn. Tekstilbank: (1)159 10 18 Denizbank: (1) 513 33 73 Esbank: (1) 151 72 70 Garanti Bankası: (1) 1751040 Körfezbank: (1) 13451 00 T. Sınai Kalkınma Bankası: (1)151 2800 * h hıüıınrjıı! KISA KISA • TELETAŞ, Kavala Grubu'na bagh yaalım şirketi TES AŞ'den komple iş planlama ve yönetim sistemi aldı. • NET Şirketler Grubu'na bağlı NET Turizm cirosunu 1990 eylül ayı itibariyle geçen yılın eşdönemine göre yüzde 61 arttırdı. • ROCHE, Rocephin adlı antibiyotiğin Türkiye'deki 5 yıllık uygulama sonuçlarını 400 doktor ve bilim adamının katıldıgı bilimsel bir toplantıda değerlendirdi. • TARlŞBANK'ın 34'üncü şubesi yann Gayrettepe'de hizmete açıhyor. Banka bu yıl içinde Londra'da da bir temsilcilik açacak. • FİNANSBANK'ın yılın ilk 9 ayındaki vergi sonrası kân 47 milyar liraya ulaştı. Geçen yılın aynı döneminde net kâr 21 milyar liraydı. • IŞIKLAR HOLDtNGe bağlı Işıklar Sigorta Acenteliği kuruldu. Şirket, holdinge bağlı şirketlerle üçüncü şahısların sigorta işlemlerini yürütecek. • ERKABLO, Amerikan 3M firmasının Türkiye Genel Distributörlüğünü aldı. İki şirket ortaklaşa "ileri teknoloji seminerleri" Jüzenleyecek. tlki bugün tstanbul'da yapılacak >eminerler Adana, Ankara, İzmir ve Denizli'de devam edecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle