Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
<• 6 EKİM 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
Agop Arad'ın cenazesi
• Kültür Servisi — 4
ekim perşembe günü,
bir süredir tedavi
gördüğü Yedikule
Ermeni Hastanesi'nde
ölen, gazetemiz eski
mensuplarından ressam
Agop Arad'ın cenazesi,
8 ekim pazartesi günü
saat 12.00'de Gazeteciler
Cemiyeti önüne
getirildikten sonra, saat
14.00'te Galatasaray Uç
Horan Ermeni
I Kilisesi'nde
I düzenlenecek dini
törenin ardından
toprağa verilecek. Uzun
yıllar Cumhuriyet
Gazetesi'nde çalışan
Agop Arad yetmiş
yaşındaydı. Babıâli'nin en renkJi kişiliklerinden biri
sayılan Agop Arad, resim dünyasında adını 1940'larda
Yeniler Grubu'yla duyurmuş, bugüne kadar 45 kişise]
sergi açmıştı. Arad, basın alanındaki 50 yıllık
hizmetinden ötürü de 1986'da Gazeteciler Cemiyeti'nin
Burhan Felek Ödülü'nü almıştı. Arad, tablolannda
özellikle yoksul insanlann yaşamından kesitleri pariak,
göz alıcı renklerle yansımıştı.
Pepgi-Tına Turner
• Kültür Servisi — Tina Turner'ın Paris'te Palais
Omnysport'ta vereceği konseri izleyecek olan Pepsi
talihlileri 13 ekimde Paris'e hareket ediyor. "Pepsi-Tina
Turner" kampanyası çerçevesinde Turkiye'den konseri
izlemeye hak kazanaii 19 talihli dışında gazetelerden birer
temsilci de Pepsi'nin davetlisi olarak konserde yer alacak.
Paris'in ianınmış yerlerine yapılacak iki günlük gezi ile
15 ekimdeki konseri kapsayan Paris organizasyonu 16
ekimde sona erecek. 1986 yılından bu yana Pepsi
reklamlarına çıkan, 1985 ve 1987'de Pepsi'nin düzenlediği
Amerika ve Avrupa turnelerini gerçekleştiren Tina
Turner'ın Doğu Bloku'nu da kapsayan bu turnesi, son
uzunçalan "Föreign Affairs"le aynı adı taşıyor. 6 ülkeyi
kapsayacak ve 22 hafta sürecek olan turne 2 milyonu
aşkın müziksevere seslenecek.
Otomobil-İş'te fotoğraf-film
V Kültür Servisi — Otomobil-lş Sendikası tarafmdan
düzenlenen "Fotoğraf-Film Haftası"bngün başlıyor.
Sendikanın Kadıköy'deki genel merkezinde açılan Ruhi
Su Kültür Salonu'nda (Kırtasiyeci Sok. No: 21)
gerçekleşecek hafta 13 ekimde sona erecek. llk gün saat
13.00'te Baytekin Kara'nın 'Insan' başhklı dia gösterisi,
15.30'da Muammer Özer'in 'Toprak Adam' adlı kısa film
gösterisi izlenebilecek. Ibrahim Akyürek'in
çahşmalarından oluşan 'Yaşamın tçinden' adlı fotoğraf
sergisi de açılıyor. Hafta kapsamında Birol Uzmez, Şirin
Küçüktabak, Kenan Mendekli, Celal Deniz, Faruk
Akbaş, Alberto Modiano ve İFSAK'h fotoğrafçılann dia
gösterileri, Semih Taytak, Muammer özer ve Hilmi
Etikan'ın kısa filmleri sunulacak.
Karpov: Rüşvet yalan
• NEW YORK (Reuter) — Pazartesi gününden
başlayarak dünya satranç şampiyonluğu için Gari
Kasparov'la karşılaşacak olan Anatoli Karpov, rüşvet
iddiasını reddetti. Karpov, "Rüşvet iddiası çok saçma.
Belki bu karşılaşmamn tanıtımı için ustaca bir hamle,
ama aslında çılgınca provokasyondan başka bir şey
değil" dedi. Dünya şampiyonu Kasparov ise
yardımcılanndan birine çalışma programı karşılığında 100
bin dolar rüşvet teklif edildiği yolundaki iddiada ısrar
etti. Kasparov, "Bu rüşvet teklifinin rakibimle bir ilgisi
olduğunu söyleyemem, ama benim yenilmemi isteyenler
olduğunu biliyorum" dedi.
Metalciler AgıkhavaVla
• Kültür Servisi — Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda
bugün dört genç metal topluluğunun konseri var. Saat
13.00'te başlayacak konserde Metalium, Hazy Hill, Lords
ve Brain Dead adlı topluluklar art arda sahneye
çıkacaklar. Mazhar Şiriıjgöz, Kaan Süersan, Hakan
Savaşır ve Melih Rona'dan oluşan metalium "thrash
metal", Ufuk Önen, Barış Tanmcıoğlu, Ekim Can
Bayram ve Gültekin Irengün'den oluşan Ankaralı Hazy
Hill topluluğu "speed metal", kendilerine Lord soyadını
veren Jan, Ayhan, Alpaslan ve Erdinç*ten oluşan Lords
topluluğu "heavy metal", Bartu Toptaş, Eymür Oskay,
Emre Tüfekçiloğlu ve Emrah'tan oluşan Brain Dead ise
"speed metal" türiinde müzik çahşmalan yapıyorlar.
John Lennon '50 yaşında'
• NEW YORK (AP) — 1980 aralık ayında New
York'taki evinin önünde öldürülen John Lennon, 9 ekim
salı günu 50. doğum yıldönümü dolayısıyla anılacak.
Lennon'ın barış şarkısı "Imagine" aynı anda 130 ülkede
çalınacak. Olayı TV ve radyolardan yaklaşık 1 milyar
kişinin izlemesi bekleniyor. Yine 9 ekim salı günü saat
14.00'te Birleşmiş Milletler'den canlı yayın yapılacak ve
"Imagine" şarkısı çalınmadan önce Lennon'ın eşi Yoko
Ono kısa bir konuşma yapacak. BM Genel Sekreteri
Perez de Cuellar'ın eşi Marcela Perez de Cuellar'ın da bir
açış konuşması yapacağı yayın toplam 10 dakika sürecek.
"Imagine" çalınmadan önce Lennon'ın teybe alınmış sesi
de yayımlanacak.
Benadam'da özffünbaskı
• Kültür Servisi — Benadam Sanat Galerisi yeni sezonu
bugün "Özgün Baskı Resim Sanatımızdan Bir Kesit"
sergisiyle açıyor. 3 kasıma kadar açık kalacak olan
sergiye yirmi dört sanatçı üçer yapıtıyla katılıyor. Sergide
yapıtları yer alan sanatçılar M. Sadık Altınok, Mustafa
Aslıer, Atilla Atar, Aydın Ayan, Fiüz Başaran, Gül
Derman, Devrim Erbil, Tayfun Erdoğmuş, Mehmet
Güler, Mürşide Içmeli, Ergin Inan, Ayşegül Izer, özer
Kabaş, Devabil Kara, Fevzi Karakoç, Fethi Kayaalp,
Hayati Misman, Mehmet Özer, Mustafa Pilevneli,
Gülseren Südor, Teoman Südor, Süleyman Saim Tekcan,
A. İsmail Türemen ve Berna Türemen.
Ingiliz Reggae'ciNerious Joseph, Türkiye'de beş konser veriyor
Bob Marleyhayranları için
Nerious Joseph ve Stone Roots Band'in tstanbul
konserleri bugün ve yarın 21.30'da Star 88'de.
Bursa konseri 9 ekimde 20.00'de Uludağ
Üniversitesi Kültür Merkezi'nde. Ankara
konserleri ise 11 ve 12 ekimde 20.30'da Hacettepe
Üniversitesi M Salonu'nda.
CEM YEGÜL
11 Mayıs 1981 'de, Bob Mar-
ley, Miami'deki evinde, bildiği-
miz dünyaya veda ettiğinde he-
nuz 36 yaşında ve tanınmayacak
haldeydi. Island Records'un sa-
hibi ve Bob Marley'nin plakla-
nnın çoğunun yapıması olan
Chris Blacwell, son görüşmele-
rinde onu tamyamamıştı. Ken-
di deyimiyle, 80 yaşında bir ada-
mı andınyordu Bob Marley.
Oysa aynj Bob Marley, kısa ya-
şamında, bir peygamber gibi
mesajını btttün dünyaya ulaştı-
np, son nefesini verene dek yi-
tirmediği aşkını ve umut dolu
felsefesini milyonlann ekmeği
yapnuştı. Reggae'ydi Bob Mar-
ley'nin sesi ve Ras Tafari idi fel-
sefesi.
Neydi bu reggae... Karayip-
ler'den dünyaya yayılan bu bi-
teviye ses? Açıkcası, reggae teh-
likeliydi, yıkıcıydı, belki de reg-
gaeyi yasaklamak en akıllıca iş
olurdu... Reggae hipnotikti,
transandantal müzikti reggae...
Reggae Karayipler'den yayılan
kültürel bir dalgaydı. Gerçi, bu
tanımlamalardan bazılan, reg-
gae'nin doğumu sırasında Ja-
maika'da işbaşmda olan hükü-
mete ait ama, yine de reggae
hakkında bir fikir veriyor. Reg-
gae, Afro-Karayip, Afrika ve
Soulritmlerininbir senteziydi ve
1960'lann ortalannda, Jamai-
ka'da, West Kingston gettola-
si ülkelere sıçradı. Ancak gerçek
reggae ustalarmın, Jamaika dı-
şında tanınmalan epey zaman
aldı. Ne zaman ki Anglo-
Amerikan pop müzisyenleri,
reggaenin hipnotik ritmlerini
keşfetmeye ve bu ritmleri ken-
di müziklerine-biraz da
acemice-entegre etmeye başladı-
lar. îşte o zaman reggae, kalın
kültürel duvarları yıkıp Batı'yı
ve dolayısıyla bütün dünyayı
kucakladı.
Peki ya, reggaenin köklerin-
de ve Bob Marley'nin kalbinde
yatan Rastafari felsefesi?...
Rasta hareketi Marcns Garvey
ile başlar. Garvey, 1887'de, St.
Ann's Bay, Jamaika'da dünya-
ya geldi. 15 yaşında Kingston'a
göç ederek, calışmakta olduğu
gazete vasıtasıyla, "Afrika'ya
Dönüş" kampanyasım başlattı.
1916'da ABD'ye geldi ve "Uni-
versal Negro Improvemenl As-
sociation"ı kurdu. Ardından
New York'ta, "The Negro
World" adında bir gazete baş-
lattı. 1919'da "Black Star Line"
adı altında bir deniz nakliyat
şirketi kurdu. Şirketin hisce se-
netleri sadece siyahlara satüıyor
ve Garvey bu yolla, amacına
inananlardan, Afrika'ya kutsal
göç için bağış topluyordu. Ger-
çi kutsal göç hiç gerçekleşmedi
ama, Garvey'nin 1927'de bir
pazar günü, Kingston'da bir ki-
lisede vermekte olduğu bir va-
az sırasındaki kehaneti, Rasta
felsefesinin temel taşlanru oluş-
NERIOUS JOSEPH — Yıldızı Ingiltere'de parladı.
rında evrimini tamamladı. Bu
gettolardan, önce Jamaika'nınturdu: "Afrika'ya dogru bakın.
radyo istasyonlarına, sonra kü-
çük transistörlü radyolar araeı-
lığıyla, yakınlardaki diğer Kara-
yip adalanna, daha sonralan ise
Londra'ya giden Jamaikalı göç-
menler vasıtasıyla, Atlantik öte-
Ne zaman ki bir siyah kral taç
giyecek, işte o zaman siyah in-
sanın evrensel bagunsızhk hare-
keti başlayacak" diyordu Gar-
vey... Ve kehanet gerçekleşti...
1930'da, Etiyopya'nın ücra bir
köşesinden gelen Ras Tafari
Makonnen adında bir kabile re-
isi, Etiyopya'nın 111. imparato-
ru olarak taç giydi. Bu impara-
torun kökleri, Kral Solomon'a
ve Sheba Kraliçesi Makeda'ya
kadar uzanıyordu. Taçla birlik-
te, birtakım yeni unvanlann da
sahibi oldu Ras Tafari: Krallar
Kralı, Tanrılar Tanrısı, Judah
kabilesinin Aslan Fatihi,
Emperyal Majesteleri. Tannnın
seçtiği Ras Tafari yeni bir isim
de aldı kendisine: Haile Selasi-
ye.
Jamaika'da Rasta hareketi-
nin gelişimi ise halkm sık sık ln-
cillerine başvurmaları sonucu
şekillendi. Haile Selasiye'nin
her attığj adıma rastlıyorlardı
tncillerinde. Kingston'daki ra-
hiplerin bazılan da, Haile Sela-
siye*ye, "Yaşayan Tann" diye
tapmaya başladılar kısa bir sü-
re içinde. Haile Selasiye'ye ta-
panlar, Ras Tafari'ler veya Ras-
tamen olarak isimlendirildiler.
Rasta vaizlerinin en başanlısı
L.P. Howell'dı. Polis baskısı,
Howell'ın ve rnüritlerinin akıl
hastahanelerini mesken tutma-
larına neden oldu... Howell'ın
vaazlan, kolonialist güçler tara-
fmdan tehlikeli bulunduğun-
dan, otoritelerce deli damgası
yemesi kaçınılmazdı. 1940'ta,
Howell, akıl hastanesinden çı-
kar çıkmaz, Kingston dışında
dağlann derinliklerinde Pinnac-
le adında eski bir emlak ele ge-
çirerek, Kingston ve Morant
Bay'den gelen 1500 Rasta mü-
ridiyle oraya yerleşip, devlet
içinde "özerk" bir devlet kur-
du. Rastalann görüntüleri ve
yaşam tarzlan evrimini burada
tamamladı. 1954'te Pinnacle, si-
yasi çevrelerde boşnutsuzluk ya-
ratmaya başlayınca, polis tara-
fından basılarak ele geçirildi.
Böylece, Rastalann birçoğu,
Kinston'a ve diğer yerleşim böl-
gelerine göç ederek Rasta hare-
ketinin yayılmasını sağladılar.
Hareketin, doğal olarak West
Kingston gettolanna da uğra-
ması ve evrim gecirmekte olan
reggae müziği ile buluşması,
reggaenin Rasta hareketinin sesi
olması ile sonuçlandı.
Raggae'nin anavatanı Jama-
ika'ysa, yavru vataru da Ingil-
tere'dir. Ancak, reggae Ingilte-
re'ye ük ulaştığında pek ciddi-
ye ahnmadı. Hatta küstah Ingi-
liz dj'ler, açık açık dalga geçti-
ler bu müzikle. Reggac'nin su^-
dışıbğmın, îngiltere'de su^a-dışı
bir yaşam tarzınj yeğleyen ırkçı
Daziaklar tarafından benimsen-
mesi de reggaenin işini bir hay-
li zorlaştırdı. Daziaklar,
1%8'lerde yeraltından yükselen
reggae diskolarmda ahyorlardı
soluğu. Reggae'nin ABD'de
doğru dürüst duyulmadan, In-
giltere'de popülarite kazanma-
sının nedeni, savaş sonrasında,
Batı Hint adalannda başlayıp
Ingiltere'de son bulan büyük
göctü. Bugün tngiltere'de reg-
gae, belki de Jamaika'da oldu-
ğundan daha da popülerdir.
Reggae'nin bu ülkedeki öncülü-
ğünü, Greeyhound ve The Ci-
marrons gibi topluluklar yaptı-
lar.
Nerious Joseph da lngiltere'-
de son yıllarda yıldızı parlayan,
hipnotik reggae ritmini dejene-
re etmeden kullanmayı yeğleyen
ve Marley sonrası Jamaika'da
patlak veren ticari "Dj Style"
akımına yüz vermeyen şarkıcı-
lann başuıda gelmektedir. Sti-
liyle Mighty Diaonds ve Dennis
Brown gibi reggae efsanelerini
andırmaktadır Nerious Joseph.
1960'lardan beri, pek çok
yollar aşmdırdı reggae, ama ül-
kemizde hâlâ pek tarundığı söy-
lenemez bu mistik müziğin. îs-
tanbul'daki Nerious Joseph
konserleri, bu türün sulanma-
mış örneklerini izleyebilmek için
bulunmaz bir fırsat.
IstanbulBüyükşehirBelediyesiAtatürkKitaplığı'nda'Gravürlerdelstanbursergisi
Yabancılar
İstanbuFa
bakıyorAtatürk Kitaplığı koleksiyonundan derlenen
sergide 21 gravür ve 3 litograf yer alıyor.
Uzun bir restorasyon çahşması uygulanan
gravürler 7 kasıma kadar sergilenecek.
fırsat buldukça ressam arkada-
ATİLLA BİRKİYE
"Gravtirlerde tstanbul" ser-
şı Fransız F. Kauffer'in onun
için çizdiği haritadan yola çıka-
gisi Atatürk Kitaplığı'nda açıl- rak hayran kaldığı Istanbul'un
dı. Kitaphk koleksiyonundan çeşiüi semtlerine giderek doğal
ortamına uygun taslaklar çiz-derlenen sergide yirmi bir gra-
vür ile üç litograf yer alıyor.
Gravürlerden biri, 1740yılında
Viyana'da basıldığı sanılan, Gu-
denus tarafından çizilen genel
tstanbul görünümünü içeriypr.
Yirmi gravür de ünlü Ahnan
ressam ve mimarı Anton Ignaz
Melling'e (1763-1831) ait.
Melling, 3. SeHm'in padişah-
SARIYER ÇEŞMESİ — III. Selimin padişahlığı sırasında İstanbul'da bulunan Melling'in
yer Çeşmesi"ni gösteren gravürü de Atatürk Kitaplığı'ndaki sergide.
'Sarı-
miş. Nitekim, sergilenen gravür-
lerde de görülebileceği gibi
oranlar ve yerleşim yerleri tarih-
sel bilgiyle zaman ve mekân ola-
rak büyük benzerlikler göster-
mektedir.
Melling'in gravürlerinde, Ga-
lata Kulesi'nden, Beyoğlu'nda-
ki elciliklerin taraçalanndan,
,lığı sırasında, baa kaynaklara Üsküdar ve Kandilli tepelerin-
göre 1790 yüında Istanbul'a gel- den Istanbul'un panoramik gö-
miş ve 3. Selim ile kızkardeşi rüntüleri yer alıyor.
H»tice Snltan'a hizmet vermiş, 1803'te Paris'e dönen Mel-
tstanbul'da kaldığı süre içinde üng, bir yayıneviyle bu resimler-
birçok yalı ve saray yapmış. den oluşan bir kitap için anlaş-
Melling, yapı çalışmalanndan ma yapmış. 1805'tebaşladığı ki-
tap calışması 14 yıl sürmüş. Vo-
yage pittoresque de Constanti-
nople et des rives du Bosphore
(istanbul'da ve Boğaziçi Kıyıla-
nnda Resimlerle Bir Gezi) adlı
kitap 50 x 60 boyutlarında ha-
zırlanmış olup içinde Melling'-
in 48 gravürü, taslakların çizil-
diği yerleri gösteren bir plan, 3.
Selim'in portresi, lstanbul pla-
nı ve Boğaz'ın topografik hari-
tası yer alıyor. Aynca Melling'-
in aldığı notlara dayanarak ya-
zar Ch. Lacretelle'in
(1766-1855) yazdığı Osmanlı ya-
şama biçimini anlatan bir bö-
lüm de eklenmiş.
Kitaplıkta sergilenen gravür-
ler bu kitaptan seçilmiş ve uzun
bir restorasyon çalışmasından
sonra hazırlanmış. Kitaphk res-
toratörleri, gravürleri, içine
"hypoclorit" kanştuılmış saf
suyla yıkayıp yine saf suyla 7-8
kez durulayıp kuruttuktan son-
ra özel bir katkı maddesiyle ko-
lahyor, en sonunda da prese ko-
yarak sergi için hazırlıyorlar.
Bir gravürü, bu işlemlerden ge-
çirmek en az bir gün sürüyor.
Sergide ayrıca yer alan, L.
Sabatier ve Schranz ünzalı iki li-
tograf Paris basımlı olup Bo-
ğaz'ın genel görünümünü yan-
sıtıyor. Üsküdar'dan bakışla,
lstanbul çevresini gösteren
üçüncü litograf ise J. Pitmen'-
in çizimleri esas alınarak Mr.
Clark tarafından hazırlanmış.
"Gravüıierde tstanbnl" ser-
gisinin maddi ve manevi büyük
bir zenginlik içermekle birlikte
iki önemli özelliği var: 18. ve 19.
yüzyıllarda yabancı gözüyle ls-
tanbul görünümü ile çok önemli
tarihsel ve kültürel değeri olan
bir belgeyi günümüze taşıması.
îstanbulDevlet Tiyatrosu Yıldız Sahnesi, Necati Cumalı'nın'Ahmetlerim'iyleaçılıyor
Cumhııriyetten günümüze bir kadııı
OtKMEN GÜRÜN
UÇARER
lstanbul Devlet Tiyatrosu Yıl-
dız Sahnesi Necati Cumalı'nın
"AhmeUerim" adlı oyunuyla
açılıyor. Serpil Tamur'un oyna-
dığı oyunun yönetmeni Kenan
Isık. "Ahmetlerim" Cumalı'nın
"Mine" gibi, "Derya Giüü" ya
da "Boş Beşik", "Nalınlar" gi-
bi çok bilinen oyunlarından bi-
ri değil. "Niçin Ahmetlerim?"
sorusunu şöyle yanıthyor Kenan
Işık:
"Ahmetlerim", on beş yıl ön-
ce Ankara Devlet Tiyatrosu'nda
sahnelenmişti. Şimdi yeniden
gündeme geldi. Bugünün tıyat-
rosunun daha çok resme, beden-
sel anlatıma dayalı olduğunu
düşünürsek belki eski bir oyun;
bugünün tiyatrosuna pek denk
düşmeyen ağır bir yapısı var.
"Yeni Dünya Ptak, tarihimiz boyunca halkımızın zulme, sömürüye ve baskıya karşt
mücadele direncini dile getiren ve direnç veren türküler/marşlar dizisinin ilkini sunar.'
SyRLER.» TURKULER • MARSLAÇ .
YENİ BİR DUNYA İÇİN
SİİRLER : NAZIM HİKMET (KENDİ SESİNDEN)
YAPIM: YENİ DÜNYA PLAK • DAĞITIM: ADA MÜZİK (İST. 5130064/ANK. 1315063)
AVRUPA DAĞITIM: TÜRKÜOLA (Tel: 0221 / 35 10 95 • FAX: 0221 / 35 30 52 • KÖLN)
Ama bunun yanj sıra çok güzel
bir malzeme de var içinde. Ti-
yatroda önemli olan da böyle bir
malzemenin varhğı zaten. 'Ah-
metlerim'de cumhuriyetten bu-
güne bir kadının yaşamı ele alı-
nıyor. Evet, cumhuriyetle birlik-
te kadınımız pekçok haklar el-
de etti, ama... Kadını üretimin
dışında tuttuğunuz sürece ken-
di gücünü, kendi var oluşunu
üretime katkıda bulunan bir
başkası aracıhğıyla ispatlamaya
çalışacaktır. Bu kişi de kadına
en yakın erkektir. Abi, koca,
oğul... Tarihsel boyutlan dikkat
çekicidir Türk kadınımn gücü-
nün, etkinliğinin. Oyunda da
kadın, kendi başansıyla özdeş-
leştirir erkeğin başansım. ömür
boyu söyleyemediği şeyleri
abisine-kocasına söyletir hep,
ama bunun sonunda bir yıkıma
doğru gider. Biz bugün bile 'sa-
çtnı siipürge etmişliği' meziyet
olarak gören bir toplumuz. San-
ki bir övgüdür bu, ama acaba
saçını süpürge etmişliğin o ka-
dındaki yansıması nasıldır?
Bunlar önemli sorular, önemli
noktalar. Bu piyesi sahnelemek
için önemh' nedenlerf'
— "Ahmetlerim'i tek perde-
ye indirmişsiniz. Bu tiir degişik-
likJer çalıştığınız yazarlarla ber-
hangi bir soruna yol açıyor mu?
— "Yasar Yaşamaz"da da
Aziz Bey'in (Nesin) iznini aldık-
tan sonra bazı değişiklikler yap-
tım. Yorumladığım diğer oyun-
larda da yazarlarla bir sorunum
olmadı. Bizim oyunlanmız ge-
nelde reji yapüarak yazıhyor. Bu
bir yerde yönetmeni kısıtlıyor.
Kaldı ki bence bir tiyatro metni
sahneye çıktığı an tiyatro metni-
dir. Eğer yazıldığı gibi duruyor-
sa edebiyattır. Tiyatro olması
gerektiği için yazılı metin sahne
üstüne çıktığı andan itibaren
başka bir şeye dönüşüyor. Tiyat-
ro yaşayan, akmak isteyen bir
sanat. İnsanların önünde giden
ni bir kez daha vurguluyor gü-
niimiiz tiyatrosunda.
— Evet. Batı'da tiyatroyu
ayakta tutan insanlar bir orkest-
ra şefi gibi ellerindeki parçaya
yeni bir bakış açısı getiren insan-
lar. Resim kaygısı, resimde ha-
reket kaygısı ve bunlann oyun-
cuya yansıması, oradan seyirci-
ye sıçraması. 20-30 oyuncusu
olan bir tiyatronun en az 8-10
yönetmeni var Avnıpa'da. Hepsi
çok pariak yönetmenler değil,
Serpil Tamur
Necati Cumalı'nın 15
yıl önce Ankara
Devlet Tiyatrosu'nda
sergilenen yâpıtı, 10
ekimden başlayarak
Yıldız Sahnesi'nde
izlenebilecek. Oyunun
yönetmeni Kenan Işık,
"Ahmetlerim"i nasıl
yorumladığım anlattı.
bir sanat. Aynı zamanda da o
kadar verici bir boyutu var ki ti-
yatronun benim için. Geleceği
gösteren, geleceğe yöneük bir sa-
nat. İşte bu gerçekten yola çıka-
rak bugünün insanına, bugünün
dış dünyasına, insan ilişkilerine,
gündelik yaşamına nasıl bakarız
sorusuyla ister istemez elindeki
resmi değiştirmek zorunda ka-
lıyor yönetmen.
— Bu da yönetmenin önemi-
ama içlerinden 3-5 tanesi çıkıyor
ve dünyayı altüst ediyorlar yo-
rum biçimleriyle. Dünyayı peş-
lerinden sürüklüyorlar.
Batı'da yönetmen tiyatrosu-
nun varlığı yadsınamaz. Bizde
de şiddetle ihtiyaç var buna. Ba-
kıyorsunuz Büchner'Ier, Shakes-
peare'ler, Beckett'ler koyuyorlar
sahneye, aynı dönemlerde, yan
yana tiyatrolarda. Ama birinci
izlediğiniz Shakespeare diğerin-
den başka şeyler söylüyor, hem
de aynı oyunda. Bu, eldeki me-
tinlerde yaşama denk düşen
pekçok şey bulunmasından kay-
naklanıyor. Bunu yakaladığmız
an da zaten o metni yazıldığı dö-
nem açısmdan ele alıp oynamak
değil de bugünün insanına bir
şeyler söyleyecek hale getirmekte
yarar olduğu çıkıyor ortaya. Ay-
nı şekilde, şu kadar yıl önce ya-
zıhnış bir oyunu yeniden ele ala-
caksak her şeyden önce bu ye-
nidenliğin içinde bizim insanı-
mıza, bizim dunımumuza bu-
gün ne kadar denk düşüyor, bu-
nu irdelemek gerekiyor. Bu da
az önce sözünü ettiğirn resim.de-
ğişikliğinde çözümleniyor.
— "Ahmetlerim"de bu resim
değişikliğini yaparken zorlandı-
nız mı?
— Hayır, çünkü zaten malze-
me elverişli. Necati Cumalı'nın
bir şiiri var. Bu şiir daha önce
yazdığı piyeslerde daha saf ve
sade bana sorarsanız. "Mine",
"Derya Giilii", "Nalınlar", "Boş
Beşik" kapsamlan bakımından
çok önemh" piyeslerdir. Sağlam
özü olan, tiyatroya çok yatkın
piyesleridir yazann. "Anmetle-
rim"de de bir şürsellik var. Yir-
mi yü önce yaalmış. Sanırım ya-
zann kendi annesinden, kızkar-
deşinden yola çıkarak yazdığı
bir oyun. özü sarsmadan birta-
kım teatral değişikliklerin yapıl-
ması gerekiyordu daha etküi ve
çarpıcı olması için.
Şiirvetürkü
• Kültür Servisi — Yeni
Dünya Plak ve Yayınlan
tarafından hazırlanan
"Şiirler-Türküler-
Marşlar"dan oluşan "Yeni
Dünya tçin" dizisinin ilk
kasedi yayımlandı. "Yeni
Bir Dünya İçin-l"in müzik
yönetmenliğîni ve
aranjörlüğünü, Ezginin
Günlüğü grubundan Nadir
Göktürk yapmış. Vokallerde
Serpil, Güzin, Ramazan
Şirin ve Ahmet Aydoğan
yer ahyorlar. Kasette yer
alan türkü ve marşlar:
"Hayali Gönlümde Yadigar
Kalan", "Mahsus Mahal",
"Ana Kalbi", "Çökertme",
"lşçi Marşı", "Eşkıya
Dünyaya Hükümdar
Ohnaz", "Oy Zulüm
Zulüm", "Ayrüık",
"Nefes/Zahit", "Türkiye
lşçi Sınıfına Selam". Aynca
"şiirler" bölümünde Nâzım
Hikmet'in kendi sesinden
iki şiiri "Kerem Gibi" ve
"Beş Satırla" yer alıyor.
TYB'den tepki
• Kültür Servisi — Geçen
günlerde bir vatandaşın
kitap yakarak, Başbakan
Akbulut'a sevgisini
kanıtlamak amacıyla böyle
bir davramşta bulunduğunu
açıklaması Türkiye
Yayıncılar Birliği'nin
tepkisine neden oldu.
Türkiye Yayıncılar Birliği
adına Başkan Aygören
Dirim'in konuyla ilgili
olarak yaptığı açıklamada,
"Bundan önce yaşadığımız.
olaylar öğrenemeyeceğimizi
gösterdiği için siyasal
iktidara işini hatırlatma
gereği duyuyoruz. Onun
islevselliğini kımyor,
vatandaşlanmızı bir kez
daha bu konuda
düşünmeye çağınyoruz"
denildi.
Karikatürlerle
Türkiye
• Kültür Servisi — Kartal
Halkevi'nin düzenlemiş
olduğu "80'den 90'a
Türkiye Gerçeği" konulu
karikatür sergisi, bugün
saat 17.00'de Kartal Hasan
Ali Yücel Kültür
Merkezi'nde açılacak. Pazar
akşamına kadar açık
kalacak olan sergi daha
sonra 8-25 ekim 1990
tarihleri arasında Kartal
Halkevi salonunda
izlenebilecek.
'Çardaş
Fürstin'
• Kültür Servisi —
lstanbul Devlet Opera ve
Balesi, geçen sezon ilgiyle
izlenen "Çardaş Fürstin"
operetini bugün saat
15.30'da sergilemeye
başlıyor. Macar besteci
Emmerich Kalman'ın ünlü
yapıtı 3 perdelik bu opereti
Serdar Yalçın yönetti. Altan
Günbay'm sahneye koyduğu
eserin dekorlarını Sezen
Altındağ hazırladı. Operetin
koro şefi Yıldız Künutku.
Koregrafi ise Selçuk
Borak'a ait. "Çardaş
Fürstin" operetinde başlıca
rolleri Songür Ünal, Gönül
Onat, Müjde Turan, Ayşe
Iktu, Hale Şaher, llhami
Uyanık, Cahit Şaher ve
konuk oyuncu olarak
Ertuğrul İlgın, Lale Belkıs
ve Zafer Önen paylaşıyor.
Operet 17 ekim günü saat
20.00'de de izlenebilir.
'Duvar'
Ümraniye'de
• Kültür Servisi —
Ortaköy Halk Sahnesi
Oyuncuları bugün "Duvar"
adlı oyunu Ümraniye
Kültür Merkezi'nde
sergileyecek. Topluluğun
ortak çalışmasıyla yazılıp
sahnelenen ve 12 Eylül'den
günümüze yaşanan olayları
kesitler hal'nde izleyiciye
aktarmayı amaçlayan oyun
15.30 ve 19.00'da
izlenebilecek.
Işılsoy'un
oyunu
• Kültür Servisi — Kartal
Sanat İşliği Tiyatrosu, 1991
tiyatro sezonunu İsmail
Işılsoy'un "Vur Bir
Mastika" adlı kabare
oyunuyla açıyor. Pendik
Atatürk Kültürevi'nde saat
20.00'de başlayacak oyunu
Çetin Etili yönetti.
Müziklerini Tugay Başar'ın
üstlendiği oyunda, Ali
Osman Ayan, Çetin Etili,
Sonnur Güneş, Şebnem
Sönmez, Mustafa Şahin,
Serhat Özcan ve Nazım
Yılmaz rol alıyor.
BUGÜN
• Dia gösterisi Ersin
Alok'un "Anadolu
Tannları" başhklı dia
gösterisi ve söyleşisi, saat
15.00'te Kadıköy Kültür ve
Sanat Merkezi'nde
yapılacak.
• Sergi
Izzet Keribar'ın "Fas-
Izlenimler" adh sergisi Refo
Sanat Galerisi'nde saat
16.00'da açıhyor.