06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EKİM 1990 CUMHURİYET/l7 POLİIİKA VE OTESİ MEHMED KEMAL Yanılgısız Olmaz... Bundan birkaç yıl önce, Recai Zade Mahmut Ekrem' di- yecek yerde Ali Ekrem' demiştim de Onlü bir eleştirmenimiz- den az mı zılgıt yemiştim. Birkaç gün önce bir yeni dalgınlı- ğım oldu. Arif Dino'nun şiirini Asaf Halet Çelebi'nin diye yaz- dım. Yanlışlığın ayrımına vardığımda iş işten geçmişti. Sev- gili okurlardan şimdi kaç düzeltme alacağım. Okur bağışla- mıyor, haklı da. Yanıldığım dizeler de olur, hemen düzeltir- ler. Eski dizeleri andığım gibi, eski Ankara günlerini de dile getirdiğim olur. Yanlışımı düzeltirler, eksik koduğum yerleri tamarnlarlar. Gençliği Ankara'da, yaşlılığı Antalya'da geçen kadim dostum Fethi Bayçın'dan bir mektup aldım. Eski gün- lere atlayan yazımdaki eksikleri düzeltiyordu. Macar usta ve işçilerden söz etmiştim, şöyle tamamlıyordu: "...Son yazılanndan birinde yirmili yıllar Ankarası'nda ça- lışmış olan Macar ioşaat ustalarına değiniyorsun. Anlaşılan o tarihlerde pek körpeciktin. Bu binaların başlıcaları Ziraat Bankası, Vakıf Apartmanı, Gazi Eğitim Enstitüsü'dür. Bu us- taların içkili lokantalarına gelince: Posta Caddesi'ndeki Kür- dün Meyhanesi'nden biraz ilerde, Hergele Meydanı'ndan ge- len yol ile bu yolun kesiştiği noktanın sağında, şimdi Telefon Başmüdürlüğü, solunda eski Tercüme Bürosu... İşte o bina- nın bitişiğindeki yerin zemin katı Macarların içklii lokantası..." Bu Macar Lokantası Orhan Veli'nin kitabına almadığı; fa- kat dergilerde çıkan bir şiirinde de vardır, şöyle: Kış, kıyamet.. / Macar Lokantası'nda yazıyorum./İlk mek- tubumu. /Oktay'cığım. /Bu gece sana. /Bütün sarhoşların se- lamı var./ ... Fethi Bayçın, ünlü Ankara yangınını da anlatıyor. Dikmen'de bağdaydık, Ankara yanıyor' dediler. Uzaktan, çok ötelerden alevleri gördük. Bağda oturanlar kente dogru koşmaya baş- ladılar. O yıllarda otobüs yok, otomobil yok, telefon yok, her- kes tabana kuvvet. "İçkili lokantadan Anafartalar Caddesi'ne kadar uzanan bölgeye Tahtakale' denirdi. Hali (meyve hali) içine alan bu yerin sınıriannı çizmek gerekirse, Posta Caddesi'nin Anafar- talar Caddesi'ne ulaştığı yerden belediye binasına, oradan Cihan Palas Oteli'ne kadar uzanan bölgeyi içine alırdı. Bu bölge 1925'lerde çıkan bir yangın sonucunda yok oldu. Yan- gının ertesi günü buraları dolaştım, kasap dükkanlarında et- ler çengellerde kızarmış bir durumda asılıydı. Bazı kişiler ku- yumcu dükkânlarının küfleri arasında altın arıyordu." Fethi Bayçın gençliğimizde şairdi de... Yazar, karalar, ya- yımlamazdı. O yıllardaki genç şairler arasında bir kümeyi oluştururdu. Bunlar Fethi Bayçın, kardeşi Numan Bayçın, Ba- ki Süha, Hamit Macit Selekler, Ziya İlhan.. Bayçın bana Sehpa' diye bir şiirini de yollamış. Şiirden önce idamlar üs-' tüne şunları söylüyor: "...Sevgili ölülerimizi nihayet mezar anıtlarına yerleştirdik. Sizler otuz yıldır işlediğiniz bir konudan yoksun kaldınız. Beni düşündüren bir konu var: Adnan Bey'in sehpaya yakası açık bir gömlekle gıttığini biliyoruz. Yüce ölüm meleğınin karşısı- na kravatsız çıkmayı yeğledi. Acaba Fatin Rüştü Zortu ile Ha- san Polatkan da kravatsız mı gittiler sephaya? Adnan Bey gibi bir kişinin ölüme kravatsız gidişi beni düşündürdü. Bir siya- set adamının ölüme karşı saygılı olması gerekmez mi, meydan-ı siyasete hep onların emri ile gidilmez ki bazen on- lar da gider. Ben Izmır suikastında asılanlan görmüştüm; tertemiz la- civert elbiseler giymişlerdi. Ayaklarında yeni, siyah terlikler ve siyah ipek çoraplar vardı. Hepsi de kravatlı idi. Osmanlı terbiyesi böyle gerektiriyordu anlaşılan... Demokrat Parti dö- nemi sağa dönük yozlaşmanın filizlendiği bir evredir. İşte hep- sini bunun içine koy. İzmir'de asılanlar için yazdığım bir şiiri- mi ekledim. Gözlerinden öperim, uzun ömürler dilerim." ... / Sehpalarda gördüm insanları, /Lacivert elbiseler için- de; / Ayaklarında siyah ipek çorapları, /Hepsi kravatlı. / Yok- tu korku gözlerinde hiçbirinin /Kimi nazırlığını yapmıştı bir ara. Sonunda saltanatın, / Kimi yeni dönmüştü sa- vaşfardan / Nahcıvan'dan. /Esiri olmuşlarrjı aptatca bir kinin / Bu son serüvenidir İttihat ve Terakki'nin / Dizi dizi dizilmişlerdi yola /Selamlıyorlardı yaşamı /Sanki son de- fa. / Şimdi çok eskilerde kaldı bu artı /Bu ihtilal de yedi çocuklannı. /... Fethi Bayçın'ın gizli gizli şiirler yazdığım bilirdim de bunun siyasal olduğunu sanmazdım. Uzun yıllar TBMM'de tutanak memurluğu ettiğini bildiğim Fethi Bayçın demek boş durma- mış, hem de gizli gizli içine atmış. Herkes şiir yazar. O dö- nemde de Macar Lokantası dahil, küçük içkili yerlere giden- lerin hemen hepsi şiir yazardı. Bunlardan kim kaldı, kim unu- tuldu, bir dökümü yapılmalı. Gençlikte herkes şiir yazar. Ama herkes sonuna değin yazmayı sürdürmez. Sonuna degin yaz- mayı sürdürenlerin içınden şairler çıkar. Bunlar da sonuna değin direnmezlerse unutulurlar. Doğrusu gürtdelik işmiş gibi her gün şiirin ardından koşabilivor musunuz, o zaman şair sayılırsınız, eğer sayarlarsa... Gençliğinde şiir yazmayan yoktur sanırım. HAVA DURUMU TÜRKIYEOE BUGÜN Meteoroloji Genel Müdüfiüğü'n- den alınan bilgıye göre, yurdun ku- zey tesimten parçalı buluthı, Orta ve Doflu Karadenız ile İç AnadolıP nun kuzeydoğusu sağnak yağışlı, öteki yerier az bulutiu ve açık ge- çecek. HAVA SICAKLIĞ. önemlı bir değişıklık olmayacak RÜZGÂR: _Yto- dun kuzeyınde kuzey ve batı. güne- yinde güney ve batı yönlerden ha- frf, ara sıra orta kuvvette esecek. Denizterde Marmara ve Karadeniz'de yıldız ve karayel, kuzey Ege'de kıb- le ve keşişleme, gûney Eoe'de gün- batısı ve karayel, Akdentrte gûnba- tısı ve lodostan 2-4 kuvvetinde, sa- atte 4-16 deniz m i hızla esecek. Van Gölü'nde hava. az bu- lutlu ve açık geçecek Rüzgâr gûney ve batı yönlertten hafil. ara sıra orta kuvvette esecek Göi kücük dalgafı olacak. Baedk Bingöl Brtts Bolu Burea Çanakkale Cofum Dnıulı A 33° 18° Dıyarbahr A 31° 14° Manısa A 30° 16° A 26° 13° Edırne A 25° 13° K Maraş A 31° 16° A 32° 19° Erzıncan A 25° 8° Mereın A 28° 20° A 25° 10° Erzurum B 19° -1° Mu#a A 30° 17° B 23» 3° Eskjşehır A 25° 8° Mus A 25f> 10° Y 25° 9°Gaaantep A 31° 18° Nıgde A 25° 8° A 30° 22° Gıresun Y 19° 13° Ordu V W 13° A 31" 16° Gûmûşhane Y 19° 5° Fte ¥ 18» 13° Y 16° 9°HaklcSn B 24° 10°Samsun V20°12° A 33» 17° Isparta A 28° 10° Srirt A 31° 18° A 26° 13° Istanbul A 25° 16° Sınop A 22° 1«° A 25° 8° lanır A 30° 16° Sıvas Y 22° 4° A 25° 10° Kars B 16° -1° fetartaj A 25° 15° B 22° 8° Kastamonu A 23° 6° Trabzon Y 19° 13° A 24° 6°Kaysoi A 24° 5°Tuncei A 26° 9° A 27° 12° KırtaeS A 25° 12° Uşak A 29° 12° A 25°16°Kb<i>a A 25° 8°Van B 22° 8° Y 24» 4° Kütatıya A 28° 10° Ybzgat Y 25° 5° A 28° 16° Malatya A 27° 10° Zonguldak A 21° 12° -jft: açık bulutiu yajmurtu A-açık B-buluDij G-gûneşS K-kartı S-sst Y-yajmuıiu Heısınkı L Lenmgrad _ ^ , • J Moskova ( Tebriz DÜNYA'DA BUGÛN Amstentam Y 16° Amman A 31° ADra A 28° Bafrla! A 33° Bscttona A 21° BaaH B 18° A 26° Y 16° Y 16° Y 15° Lenngrad Londra Madnd Bertn Boraı BriiVse) BudapeşB B 18° Cenam Cezayır Odde Dubaı Franlcturt Gıme Hetarto Katn ttooenhag KMı Lefkoşa B 17° A 30° A 32° A 38° Y 1S° A 29° Y 9° A 31° Y 13° Y 17° A 33° Montreal Moskova Münıh N m Yort Osto Pans Pra« fiıyad Roma Sdlya Tunus Varşova Veneoık Vıyana Zûnh ¥ 8° Y 16° A 23° A 19° Y 16° Y 7° B 16° A 21° Y 11° Y 16° B 13° A 38° A 27° A 20° A 32° A 30° A 31° Y 17° A 23° A 18° 21° B 17° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Genellikle mi- marlann kullandığı, kaygan yüzeyli ve saydam bir kâğıt tü- rü. 1/ Ateş... Bir işi iyi yapan kimse. 3/ Bir çeşit sarı ve yağ- lı peynir. 4/ Esnek ve gerilme özelliği yüksek bir deri üret- meye yönelik kan- şım ya da işleme banyosu... Bulunu- lan yerden daha yüksekte kalan düz- lük. 5/ Göklerin en yüksek katı... Liste başı olmuş hafif müzik parçası. 6/ Bir nota... Bir (İir tuzsuz ve yumusak peynir. 7/ Burun boşluğu ile ortakulağı birieştiren bo- ru... Küçük mağara. 8/ Çin'in ünlü lideri... Harva'nın Batı dillerindeki adı. 9/ Asya'da bir ülke. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Dalga boylarının ve atom boyut- larının ölçümünde kullanılan uzun- luk ölçüsü birimi. 2/ Vücutta olusan derin kesik yada zedelenme... Temel. 3/ Tiyatro niteliği taşıyan radyo ya da telvizyon yayıru... Sık gözlü ağ. 4/ Tehlikeli durum. 5/ Uflemeli bir çaigı... Israirin para birimi. 6/ Makine yağı... Osmanb yönetim örgütünde illerle ilçeler arasında yer alan yö- netim bölümü. 7/ Dağkırlangıcı... Hayvanlara vurulan damga. 1/ Eski Mısır'da güneş tanrısı... Böcek ısırmasıyla olusan yum- ru. 9/ Polonyum elementinin simgesi.. Şerit. 60 YIL ONCE Cumhuriyet İntihabat başladı 6 EKİM 1930 Belediye intihabatına sabahtan itibaren şehrin her tarafında bilfiil başlanmış ve halk sandıklara reylerini atmışlardır. Bu defaki intihabın daha dünden diğer intihaplara nazaran çetin ve mücedeleli olacağı anlaşılmıştır. C.H.F ile S.C.F. mensuplan intihap yerlerinde sabahtan akşama kadar hiç durup dinlenmeden çalışmışlardır. Iki taraf şiddetli münakaselere girişmişler, bu münakaşeler bazan münazaa şekline de inkılâp etmiştir. Fakat buna rağmen intihap serbest şekilde cereyan etmekte ve herkes istedigi fırkaya reyini vermekte müşkülât çekmemektedir. Dün her tarafta reyireini verenlerin ekseriyetini erkekler teşkil etmekte idi. Kadınlar nisbeten az iştirak etmişlerdir. t Fakat bunun bir sebebide intihap yerlerinde izdihâin" "'", olmasıdır. Bir çok kimseler kalabalıktan içeri , , girememektedir. Cumhuriyet Halk Fırkası mehafili dünkü intihabat hakkında şu malûmatı vermektedir: Adalar'da, Üsküdar'da, Beykoz'da, Şanyer'de, Eminönü'nde, Bakırköy'ünde, ekseriyet kahir bir surette bizim lehimize olarak tecelli etmiştir. Beyoğlu, Kadıköy, Fatih kazaJarında intihap henüz inkisafa basladı. Buralarda da vaziyet lehimizde görünüyor. Akalliyetlerin hepsi, karşı fırkaya rey veriyorlar. Vaziyet, umumiyet itibarile lehimizdedir. 30 YIL ONCE Cumhuriyel Türkçe ezan6 EKİM 1960 Şehrimizde bulunan Devlet ve Hükümet Başkanı Org. Gürsel dün ^ s Islam Enstitüsünü ziyaretetmiş ve burada öğrencilerle görüşmüş ve Enstitüden aynlırken şu konuşmayı yapmıştır: "— Aranızda çok kıymetU zevat ve hocalar var. Bana büyitk ümitler Cemıü Gürsel vaadettiler. Din, milletin hürriyeti ile korunmak mecburiyetindedir. Buranın sağlam bir müessese olması için sağlam temellere dayanması sarttır. Eğer iyi tutulursa bu müessese memleket çapında faydalı olur. Biz dinimizi Türkçe okuyup anlamalıyız, ezan Türkçe, Kur'an Türkçe okunmaüdır. Sakat ve çürük köksüz iddialara dayanan fikirlere Turk dini vazifelerini Türkçe ifa edemezse asla dindar olamaz; biz bütün ilgimizi buna vereceğiz" demiştir. Daha sonra Gürsel, öğretmeniere dönerek, ölülerimizi istirahat yerine tevdi ederken yapılan dini merasimde söylenen dua ve telkin sözlerinin Arapça olması dolayısiyle anlaşılamadığını belirtmiş ve "acımızı teselli edecek sözlere ihtiyacımız vardır. Bu sözler hazin akibete hazırlanmamız ve ölümün felsefesini yapmamız içinse, bizi ahirete hazırlayacak bu telkinleri anlamalıyız. Türk, dinini anlamalıdır, anüyacakür. Anlamadığımız müddetçe dinsiz kalmaya mahkûmuz" demiştir. Gürsel Islam Enstitüsünden sonra Askeri Tıbbiyeyi ziyaret etmiş; Buranın ihtiyaçlanm ve yer darhğını yerinde tesbit ederek Gedikpaşadaki eski P.TT. okulunun Askeri Tıbbiyeye verilmesini emretmiştir. Saat 11.30daÇarşambadaki tmam Hatip Okulunagelen Başkan yanm saate yakın okul idarecileri ile görüşmüş, izahat alnuş ve sımflan gezerek öğrenciler ile hasbıhal etmiş ve şu nasihatta bulunmuştur: '— Eskiden din işleri çok kolaydı. Bugün ise daha güçleşmiştir. Çünkü artık müminlerin karşısında ezbere konuşulmaz, din hocası olmak maddi ve manevi hayatı hazırlamak bakımından necip bir vazifedir. Bu bakımdan mümkün olduğu kadar çaüşımz. Vazifeleriniz ciddi ve mühimdir" Gürsel daha sonra bir Arapça dersinde bulunmuş; öğretmene verim neticesini ve Kur'anı anlıyamn yüzde kaç olduğunu sormuştur. öğretmen cevaben yüzde 25 demesi üzerine Devlet Başkanı: "Bu kadar bile olduğundan şüpheüyim" demiştir. GEÇEV YIL BUGUN CumhurjY e( 'Ikinci Silopi' mi? 6 EKİM 1989 Geçen günlerde Mardin'in Silopi ilçesine bağlı Derebaşı köyünde gündeme gelen ve '6 köylünün suçsuz yere öldürUldüğü' iddialarma yol açan olayın bir benzerinin Van'ın Gürpınar ilçesi yakınlannda meydana geldiği ileri süruldü. Van'ın önde gelen aşiretlerinden Şidan aşiretinin reisi Kayaöner, Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin "terörist olduğunu ve çatışmada ölü ele eçirildiğini" açıkladığı kardeşinin suçsuz olduğunu ve "askerler tarafından evinden çıkartılarak tarandığını" söyledi. 1ÂRTTSMA Milli Eği(inı*«le Önoınli Bir Sorun "Şart aranmayacak" buyruğuna göre, sınıf öğretmenler kurulu neyi görüşüp karara bağlayacaktır? "Kabul edenler, etmeyenler; edilmiştir!" diye mi sonuçlandınlacaktır?.. Okullanmızda yetkilerini yasalardan ve yönetmelikten alan, gerektiğinde "Sınıf Öğretmenler Kurulu" adını alan bir "Öğ- retmenler Kurulu" görev yapmaktadır. Bu kurul; okulun eğitim-öğretim veyönetim düzenini, düzeyini sağlamakla yükümlü- dür. Sözünü ettiğimiz Sınıf Öğretmenler Ku- rulları yakın geçmişten bu yana kimi işlev- lerini yitirmiş duruma duşürülmüşlerdir. Biz bunlardan önemli bir soruna değinmek istiyoruz. Bilindiği üzere, öğrencilerin ba- şarı ve başarısızlıkları (daha başka nitelik- leri) bu kurullarda görüşülerek değerlendi- rilir. Ama her yıl eylül ayında, yönetmelik gereği kurullann toplantısına yakın bir za- manda TRT'den "müjde" benzeri bir de- şilikleri zedelenmiş, kurul kararları kendi- liğinden onaylanmış, yürürlüğe girmiştir bi- le! Bu bir çelişkidir ve her yıl böyledir. İşte bu yıhn haberi: "Yurtiçinde veya yurtdışında bir yüksekögretim kurumunu nıf öğretmenler kurulu neyi görüşup kara- ra bağlayacaktır? "Kabul edenler etmeyen- ler; edilmiştir!" diye mi sonuçlandınlacak- tır?.. İstenen böyle ise -ki böyledir- o takdir- de; öğretmenlerin, yöneticilerin görüşleri alınmadan "Talim ve Terbiye Kurulu" şartsız kararı almalı, yönetmeüğin o ya da benzeri maddelerini değiştirmeli, çok ön- ceden okullara "teblig" etmeli, her şey ön- ceden bilinmelidir, değil mi? Ancak; sözünü ettiğirniz "şartsu" görüş- me buyruğunda önemli bir duruma değinil- miyor. Parasal güçlükleri nedeniyle resmi değil, özel bir yüksekögretim kurumuna gi- rememiş (hak kazanma olanağı bulamamış)kazanan, ancak lise ve dengi okulda bütiin- lemeli, sorumlu ve beklemeli olan son sı- olan "bütünlemeli, sorumlu beklemeli'le nıf ögrencUerinİD durumlan, sınıf öğret- menler kurnllannda şartsız olarak görüşü- lecek. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan rin durumlan ne olacaktır? Onlara nasıl sa- hip çıkılacaktır?... Hemen her yıl sıruf öğretmen kurulları- açıklamaya göre özel ya da resmi bir yük- n ı v e öğretmenleri inciten, güçlüklerle karşı seköğretim kurumuna girmeye hak kazan- karşıya bırakan bu önemli sorun, meslek- meç yayımlamr ve haber bütün gazetelere dığını belgelendirenlerin durumlan sınıf ög- t e n jviilli Eğitim Bakanlığı'na kadar yük- van^ır TVmprte o vıl icin "hir defava retmenler kurullannda görüşülürken yıl so- selen Sayın Avni Akyol tarafından çözüm- nu başarı ortalamasının en az S olması ve lenecektir kanısındayız. bütünleme sınavlarında başarısız oldulda- Not düzelttirme yerine eğitim-öğretimi n derslerden en az 3 alma şartı aranmaya- güçlendirmek gerek .. cak..." denilmektedir. KEMAL ÜSTÜN yansır. Demeçte o yıl için, "bir defaya mahsus" kaydı vardır. Bir sonraki yıl aynı ayda yeni yorum ve değiştirme buyrukla- rıyla bu durum sürüp gider. Öğrenciler (ba- şansız öğrenciler) sevinir, ana-babalar da... Öğretmenler ise sessiz ve şaşkındırlar. Ki "Şart aranmayacak" buyruğuna göre, sı- Kültttr Bakanı'nın Pili tyi niyetine saygı duyduğumuz Bakan'ın Türkçe davasına bakış açısını doğrusu çok yadırgadık ve amaca uygun olmadığı kamsınavardık. Dil Kurultayı'nı açış konuşmasını TV'den izlediğim Kiiltür Bakanı Sayın Na- mık Kemal Zeybek, "Bana şu kelimeyi kul- lan. bu kelimeyi kullanma derseniz ben o zaman ifade zaafına düşerim..." yolunda- ki sözleriyle Türkçemize ilişkin düşüncele- rini açıklamıştır. Dilimizin yabancı sözcüklerden arındınl- ması yüce Atatürk'ün örarü boyunca belin- tiği, savaşını verdiği ulusal bir davamızdır. Davanın çok büyük önemi ve amacı ye- terince anlaşıhrsa doğru çözüme, yararlı ça- lışmalara kolaylıkla gidilir. İyi niyetine saygı duyduğumuz Bakan'ın Türkçe davasına bakış açısını doğrusu çok yadırgadık ve amaca uygun olmadığı kanı- sına vardık. Sayın Bakan, dava, "Şu kelimeyi kullan, şu kelimeyi kullanma diyemezsiniz" düşün- cesiyle açıklanacak, nitelendirilecek, çözü- lecek bir dava değildir. Lütfen kapsamını daraltmayın. Gerçeği tumüyle ele alın. Si- zi kimse dil konusunda sınırlamıyor. Dile- diğiniz sözcükleri seçerek konuşun, yazın. Ama bu sözcükier Türkçe olsun (öz Türk- çe de demiyorum), uyduruklarını kullan- maym. Eğer eskiden dilimize girmiş Arap- ça, Farsça vs sozcüğün tam Türkçe karsı- lığı varsa onu kullanın. Göreceksiniz anla- tımda da hiçbir güçlük çekmeyeceksiniz. Bizler "anlat, anlaşıldı, anlatım, güç, güçsüzlük..." sözcüklerini kullanırken siz neden artık dönemini yaşamış, bize yaban- cı, "ifade" ve "zaaf" sözcüklerini kulla- nıyorsunuz? Eğer tam Türkçe karşıhğını bulamıyor ya da bilemiyorsanız, o zaman o yabancı sözcüğü kullanın. Bu bir zorun- luluktur. Biz de öyle yapıyoruz. Fakat da- vanın peşini bırakmamanız, Türkçe karşı- lığın bulunması için yetkinizi özenle kullan- manız, dil bilginlerini calıştırmamzgerekir. Yoksa "Beni sımrlandıramazsınız" deyip bir yana çekilemezsiniz. İ. ZEKÂ1 ÖZDtL Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Türkıye'nın «n güztl düjün Mİonlan t NİŞANTAŞI .TAURANT i i Lise sonlar için açtiğunız sınıflanmız Bütün şubelerimizde dolmuştur. Gösterilen ilgiye teşekkür ederiz. —Mezun ve beklemeliler için Bakırköy şubemizde öğlen gnıplarına; Diğer şubelerimizde sabah ve öğlen gnıplarına kayıtlar devam etmektedir. —Hafta arası kurslar 8 Ekim Pazartesi günü başlayacaktır. LİSE 2. SINIFLAR İÇİN SON 2 SEVIF DAHA AÇILACAKTIR. 24 kişilik sınıflarda hazırlanmak ayncalıktır" Merkez: KAOIKOY Halılağa Cad No 17 337 86 60 - 337 86 61 Şube: BAKIRKOY İstanbul Cad Morsumbül Sok. 5 83 65 49- 542 92 93 Şube SEHZAOEBAŞI Laleli Gençturk Cad 63 522 75 74 - 519 47 28 527 92 11 Şube KARS Garajlar önu 17784-19670 Düğün Salonlan Nraeli-Yıaekli 19.VKM RU:H76239/1477«40 Salarüaruur kllaalı ve 4OO-10nO 341462 nolu ehliyetimi ve nüfus kâğıdımı kaybettim. Hükürnsüzdür. OKA Y ELBASAN İSTANBUL BÜYÜK ! BAŞKANLK IEHIR BELEDİYE İI'NDAN Daha önce 16 Ekim 1990 tarihinde ihalesi yapılacağı ılan edilen aşağıdaki işler 30 Ekim 1990 tarihıne ertelenmiştir. 1- Fatih Aksaray Çukurpazar Çarşısı üzerine çatı yapılması işi 350.000.000.-TL. + KDV muham- men bedelle ihale olacaktır. Geçicı teminatı i0.500.000.-TL'dir. Şartnamesi: 80.000.-TL. bedelle Mesken ve Gecekondu İşleri Müdürlüğü'rtden satın alınabilir. 2- Bebek Arnavutköy arası hasarlı rıhtım ve tretuar onanm inşaatı işi 326.383.011-TL+ KDV Muh. bedelle ihale olacaktır. Geçicı teminatı: 9.791 491.-TL'dir. Şartnamesi: 80.000 -TL. bedelle Yapı İşleri Müdürlüğü'nden satın alınabilir. 3- bakırköy Şenlik 293 ada, 6 parselde kat karşılığı konut inşaatı işi 800.000.000.-TL. muh. be- delle ihale olacaktır. Geçici teminatr 24.000.000.-TL'dir. Şartnamesi: 180.000.-TL. bedelle Yatırım Planlama Müdürlüğü'nden satın alınabilir. 4- Usküdar Altunizade 199 pafta, 8 ada. 17 parsel sayılı yerde kat karşılığı dükkân ve büro inşa- atı işi 75O.0O0.00O.-TL. muhammen bedelle ihale olacaktır. Geçici teminatı: 22.500.000.-TL.'dir. Şartnamesi 160.000.-TL. bedelle Yatırım Planlama Müdürlüğü'nden satın alınabilir. Yukarıda yazılı işler 30 Ekim 1990 günü saat 11.00'de İstanbul Büyük Şehir Belediye Encüme- ni'nde 2886/36. maddesine göre kapalı zarf eksiltmesi, 3 ve 4. işler 2886/51 (G) maddesine göre pazarlık usulü ile şartnamesi veçhile ayrı ayn ihale olacaktır. İhalelere katılmak isteyenlerin ihate tarihinden en az 5 (beş) işgünü önce befediyeye müracaat etmeleri gerekmekte olup şartnamesinde yazılı belgelerle bırlıkte tekliflerini içeren kapalı zarfları- nı saat 10.00'a kadar (3 ve 4. iş pazarlık usulü) İstanbul Bûyûk Şehir belediye Encümeni'ne teslim etmeleri gerekmektedir. İlan olunur. E C E B > H E R P f f M Ü 168 66 60 \ R ' D A A Z A R \ ' K '• , 1 6 8 6 6 6 1 DEKORATIF ÇELİK KAPI Konut ve işyerınızde gûvenli bir napıya ihtıyacınız varsa goruşelim. tmışur oönderelim. ÖZONDR MİMARLDC BÜRO: 146 60 03 FAB.: 576 29 M İngilizceyi 6 ayda konuşun, sizi Amerikalı dostunuzla buluşturahm. Tel: 349 48 57 571306 No.lu sürücü belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. BÜLENT AÇIKGÖZ İLAN KARASU SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1990/449 KARAR No: 1990/234 Mahkememizce yukanda esas ve karar numarası belirtilen dava dos- yasının yapılan yargılaması sonunda Düzce Hacıyakup köyü nflfu- suna kayıtlı Hüseyin oglu, 1962 D.lu MUSA KARDÜZ, 3167 sayılı K.M. dolayı 3167 sayılı kanunun 13 ve TCK. 119. maddesi gereğince ALTMIŞ BİN LİRA AĞIR PARA CEZASI ile cezalandınlmış olup verilen karar bugüne kadar Karasu Limandere köyü adresine tebliği edilememis olup bu kararın gazetede ilanından itibaren bir hafta içinde terayiz edilmediğinde kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. 11.9.1990 Basın: 34617 BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Üniversitemiz Yabancı Diller Yüksekokulu'nda açık bulunan öğ- retim görev lisi ve okutman kadrolanna 2547 sayılı Yüksekögretim Ka- nunu'nun 31. ve 32. maddeleri uyannca lngilizce öğretim elemanları alınacaktır. Adayların özgeçmişlerini belirtir dilekçelerine ekleyecekleri raezu- niyet belgeleri ile birlikte ilanın yayın tarihinden itibaren 15 gün için- de ilgili yüksekokul müdürluğüne başvurmaları duyurulur. Not: Sınav 17 Ekim 1990 günü saat 10.00'da Yabancı Diller Yükse- kokulu'nda yapılacaktır. Basın: 35096 RESTAURANT BAR Toplu sözteşmelerdB ökanma * KOrtez kria ve bahaneler Tarihse) materyalizm ve burjuvi yayoaralar Demokrasi-8 * Perdea 73 yılında Ekim Devnmi 24. SAYI BAYİLERDE ALIŞTIRMAU TÜRKÇE DtLBİLGİSİ DİL YETENEĞİ TESTLERİ Tahsin Yavaş 5000 Iira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğtu-tstanbul Ödemeli gonderflmez. l 5: Kszndinizi -finyorseuTiZ • epO& »fTR'dâ° • bulabiljrsjnfe ,\ J R E Z E H V * S V O N 5611659 EVİMDE — Bakıma muhtaç bay bayan yaşlılara. — İtina iİ€ bakıyorum. 380 15 09
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle