Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 EKİM 1990 CUMHURİYET/l7
POLİIİKA VE OTESİ
MEHMED KEMAL
Yanılgısız Olmaz...
Bundan birkaç yıl önce, Recai Zade Mahmut Ekrem' di-
yecek yerde Ali Ekrem' demiştim de Onlü bir eleştirmenimiz-
den az mı zılgıt yemiştim. Birkaç gün önce bir yeni dalgınlı-
ğım oldu. Arif Dino'nun şiirini Asaf Halet Çelebi'nin diye yaz-
dım. Yanlışlığın ayrımına vardığımda iş işten geçmişti. Sev-
gili okurlardan şimdi kaç düzeltme alacağım. Okur bağışla-
mıyor, haklı da. Yanıldığım dizeler de olur, hemen düzeltir-
ler.
Eski dizeleri andığım gibi, eski Ankara günlerini de dile
getirdiğim olur. Yanlışımı düzeltirler, eksik koduğum yerleri
tamarnlarlar. Gençliği Ankara'da, yaşlılığı Antalya'da geçen
kadim dostum Fethi Bayçın'dan bir mektup aldım. Eski gün-
lere atlayan yazımdaki eksikleri düzeltiyordu. Macar usta ve
işçilerden söz etmiştim, şöyle tamamlıyordu:
"...Son yazılanndan birinde yirmili yıllar Ankarası'nda ça-
lışmış olan Macar ioşaat ustalarına değiniyorsun. Anlaşılan
o tarihlerde pek körpeciktin. Bu binaların başlıcaları Ziraat
Bankası, Vakıf Apartmanı, Gazi Eğitim Enstitüsü'dür. Bu us-
taların içkili lokantalarına gelince: Posta Caddesi'ndeki Kür-
dün Meyhanesi'nden biraz ilerde, Hergele Meydanı'ndan ge-
len yol ile bu yolun kesiştiği noktanın sağında, şimdi Telefon
Başmüdürlüğü, solunda eski Tercüme Bürosu... İşte o bina-
nın bitişiğindeki yerin zemin katı Macarların içklii lokantası..."
Bu Macar Lokantası Orhan Veli'nin kitabına almadığı; fa-
kat dergilerde çıkan bir şiirinde de vardır, şöyle:
Kış, kıyamet.. / Macar Lokantası'nda yazıyorum./İlk mek-
tubumu. /Oktay'cığım. /Bu gece sana. /Bütün sarhoşların se-
lamı var./ ...
Fethi Bayçın, ünlü Ankara yangınını da anlatıyor. Dikmen'de
bağdaydık, Ankara yanıyor' dediler. Uzaktan, çok ötelerden
alevleri gördük. Bağda oturanlar kente dogru koşmaya baş-
ladılar. O yıllarda otobüs yok, otomobil yok, telefon yok, her-
kes tabana kuvvet.
"İçkili lokantadan Anafartalar Caddesi'ne kadar uzanan
bölgeye Tahtakale' denirdi. Hali (meyve hali) içine alan bu
yerin sınıriannı çizmek gerekirse, Posta Caddesi'nin Anafar-
talar Caddesi'ne ulaştığı yerden belediye binasına, oradan
Cihan Palas Oteli'ne kadar uzanan bölgeyi içine alırdı. Bu
bölge 1925'lerde çıkan bir yangın sonucunda yok oldu. Yan-
gının ertesi günü buraları dolaştım, kasap dükkanlarında et-
ler çengellerde kızarmış bir durumda asılıydı. Bazı kişiler ku-
yumcu dükkânlarının küfleri arasında altın arıyordu."
Fethi Bayçın gençliğimizde şairdi de... Yazar, karalar, ya-
yımlamazdı. O yıllardaki genç şairler arasında bir kümeyi
oluştururdu. Bunlar Fethi Bayçın, kardeşi Numan Bayçın, Ba-
ki Süha, Hamit Macit Selekler, Ziya İlhan.. Bayçın bana
Sehpa' diye bir şiirini de yollamış. Şiirden önce idamlar üs-'
tüne şunları söylüyor:
"...Sevgili ölülerimizi nihayet mezar anıtlarına yerleştirdik.
Sizler otuz yıldır işlediğiniz bir konudan yoksun kaldınız. Beni
düşündüren bir konu var: Adnan Bey'in sehpaya yakası açık
bir gömlekle gıttığini biliyoruz. Yüce ölüm meleğınin karşısı-
na kravatsız çıkmayı yeğledi. Acaba Fatin Rüştü Zortu ile Ha-
san Polatkan da kravatsız mı gittiler sephaya? Adnan Bey gibi
bir kişinin ölüme kravatsız gidişi beni düşündürdü. Bir siya-
set adamının ölüme karşı saygılı olması gerekmez mi,
meydan-ı siyasete hep onların emri ile gidilmez ki bazen on-
lar da gider.
Ben Izmır suikastında asılanlan görmüştüm; tertemiz la-
civert elbiseler giymişlerdi. Ayaklarında yeni, siyah terlikler
ve siyah ipek çoraplar vardı. Hepsi de kravatlı idi. Osmanlı
terbiyesi böyle gerektiriyordu anlaşılan... Demokrat Parti dö-
nemi sağa dönük yozlaşmanın filizlendiği bir evredir. İşte hep-
sini bunun içine koy. İzmir'de asılanlar için yazdığım bir şiiri-
mi ekledim. Gözlerinden öperim, uzun ömürler dilerim."
... / Sehpalarda gördüm insanları, /Lacivert elbiseler için-
de; / Ayaklarında siyah ipek çorapları, /Hepsi kravatlı. / Yok-
tu korku gözlerinde hiçbirinin /Kimi nazırlığını yapmıştı bir
ara. Sonunda saltanatın, / Kimi yeni dönmüştü sa-
vaşfardan / Nahcıvan'dan. /Esiri olmuşlarrjı aptatca
bir kinin / Bu son serüvenidir İttihat ve Terakki'nin / Dizi dizi
dizilmişlerdi yola /Selamlıyorlardı yaşamı /Sanki son de-
fa. / Şimdi çok eskilerde kaldı bu artı /Bu ihtilal de
yedi çocuklannı. /...
Fethi Bayçın'ın gizli gizli şiirler yazdığım bilirdim de bunun
siyasal olduğunu sanmazdım. Uzun yıllar TBMM'de tutanak
memurluğu ettiğini bildiğim Fethi Bayçın demek boş durma-
mış, hem de gizli gizli içine atmış. Herkes şiir yazar. O dö-
nemde de Macar Lokantası dahil, küçük içkili yerlere giden-
lerin hemen hepsi şiir yazardı. Bunlardan kim kaldı, kim unu-
tuldu, bir dökümü yapılmalı. Gençlikte herkes şiir yazar. Ama
herkes sonuna değin yazmayı sürdürmez. Sonuna degin yaz-
mayı sürdürenlerin içınden şairler çıkar. Bunlar da sonuna
değin direnmezlerse unutulurlar. Doğrusu gürtdelik işmiş gibi
her gün şiirin ardından koşabilivor musunuz, o zaman şair
sayılırsınız, eğer sayarlarsa...
Gençliğinde şiir yazmayan yoktur sanırım.
HAVA DURUMU TÜRKIYEOE BUGÜN
Meteoroloji Genel Müdüfiüğü'n-
den alınan bilgıye göre, yurdun ku-
zey tesimten parçalı buluthı, Orta
ve Doflu Karadenız ile İç AnadolıP
nun kuzeydoğusu sağnak yağışlı,
öteki yerier az bulutiu ve açık ge-
çecek. HAVA SICAKLIĞ. önemlı bir
değişıklık olmayacak RÜZGÂR: _Yto-
dun kuzeyınde kuzey ve batı. güne-
yinde güney ve batı yönlerden ha-
frf, ara sıra orta kuvvette esecek.
Denizterde Marmara ve Karadeniz'de
yıldız ve karayel, kuzey Ege'de kıb-
le ve keşişleme, gûney Eoe'de gün-
batısı ve karayel, Akdentrte gûnba-
tısı ve lodostan 2-4 kuvvetinde, sa-
atte 4-16 deniz m i hızla esecek. Van Gölü'nde hava. az bu-
lutlu ve açık geçecek Rüzgâr gûney ve batı yönlertten hafil.
ara sıra orta kuvvette esecek Göi kücük dalgafı olacak.
Baedk
Bingöl
Brtts
Bolu
Burea
Çanakkale
Cofum
Dnıulı
A 33° 18° Dıyarbahr A 31° 14° Manısa A 30° 16°
A 26° 13° Edırne A 25° 13° K Maraş A 31° 16°
A 32° 19° Erzıncan A 25° 8° Mereın A 28° 20°
A 25° 10° Erzurum B 19° -1° Mu#a A 30° 17°
B 23» 3° Eskjşehır A 25° 8° Mus A 25f> 10°
Y 25° 9°Gaaantep A 31° 18° Nıgde A 25° 8°
A 30° 22° Gıresun Y 19° 13° Ordu V W 13°
A 31" 16° Gûmûşhane Y 19° 5° Fte ¥ 18» 13°
Y 16° 9°HaklcSn B 24° 10°Samsun V20°12°
A 33» 17° Isparta A 28° 10° Srirt A 31° 18°
A 26° 13° Istanbul A 25° 16° Sınop A 22° 1«°
A 25° 8° lanır A 30° 16° Sıvas Y 22° 4°
A 25° 10° Kars B 16° -1° fetartaj A 25° 15°
B 22° 8° Kastamonu A 23° 6° Trabzon Y 19° 13°
A 24° 6°Kaysoi A 24° 5°Tuncei A 26° 9°
A 27° 12° KırtaeS A 25° 12° Uşak A 29° 12°
A 25°16°Kb<i>a A 25° 8°Van B 22° 8°
Y 24» 4° Kütatıya A 28° 10° Ybzgat Y 25° 5°
A 28° 16° Malatya A 27° 10° Zonguldak A 21° 12°
-jft: açık bulutiu yajmurtu A-açık B-buluDij G-gûneşS K-kartı S-sst Y-yajmuıiu
Heısınkı L
Lenmgrad _ ^ ,
• J
Moskova
(
Tebriz
DÜNYA'DA BUGÛN
Amstentam Y 16°
Amman A 31°
ADra A 28°
Bafrla! A 33°
Bscttona A 21°
BaaH B 18°
A 26°
Y 16°
Y 16°
Y 15°
Lenngrad
Londra
Madnd
Bertn
Boraı
BriiVse)
BudapeşB B 18°
Cenam
Cezayır
Odde
Dubaı
Franlcturt
Gıme
Hetarto
Katn
ttooenhag
KMı
Lefkoşa
B 17°
A 30°
A 32°
A 38°
Y 1S°
A 29°
Y 9°
A 31°
Y 13°
Y 17°
A 33°
Montreal
Moskova
Münıh
N m Yort
Osto
Pans
Pra«
fiıyad
Roma
Sdlya
Tunus
Varşova
Veneoık
Vıyana
Zûnh
¥ 8°
Y 16°
A 23°
A 19°
Y 16°
Y 7°
B 16°
A 21°
Y 11°
Y 16°
B 13°
A 38°
A 27°
A 20°
A 32°
A 30°
A 31°
Y 17°
A 23°
A 18°
21°
B 17°
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Genellikle mi-
marlann kullandığı,
kaygan yüzeyli ve
saydam bir kâğıt tü-
rü. 1/ Ateş... Bir işi
iyi yapan kimse. 3/
Bir çeşit sarı ve yağ-
lı peynir. 4/ Esnek
ve gerilme özelliği
yüksek bir deri üret-
meye yönelik kan-
şım ya da işleme
banyosu... Bulunu-
lan yerden daha
yüksekte kalan düz-
lük. 5/ Göklerin en
yüksek katı... Liste başı olmuş hafif
müzik parçası. 6/ Bir nota... Bir (İir
tuzsuz ve yumusak peynir. 7/ Burun
boşluğu ile ortakulağı birieştiren bo-
ru... Küçük mağara. 8/ Çin'in ünlü
lideri... Harva'nın Batı dillerindeki
adı. 9/ Asya'da bir ülke.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Dalga boylarının ve atom boyut-
larının ölçümünde kullanılan uzun-
luk ölçüsü birimi. 2/ Vücutta olusan
derin kesik yada zedelenme... Temel. 3/ Tiyatro niteliği taşıyan
radyo ya da telvizyon yayıru... Sık gözlü ağ. 4/ Tehlikeli durum.
5/ Uflemeli bir çaigı... Israirin para birimi. 6/ Makine yağı...
Osmanb yönetim örgütünde illerle ilçeler arasında yer alan yö-
netim bölümü. 7/ Dağkırlangıcı... Hayvanlara vurulan damga.
1/ Eski Mısır'da güneş tanrısı... Böcek ısırmasıyla olusan yum-
ru. 9/ Polonyum elementinin simgesi.. Şerit.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
İntihabat başladı
6 EKİM 1930
Belediye intihabatına
sabahtan itibaren şehrin her
tarafında bilfiil başlanmış ve
halk sandıklara reylerini
atmışlardır. Bu defaki
intihabın daha dünden diğer
intihaplara nazaran çetin ve
mücedeleli olacağı
anlaşılmıştır.
C.H.F ile S.C.F. mensuplan intihap yerlerinde sabahtan
akşama kadar hiç durup dinlenmeden çalışmışlardır. Iki
taraf şiddetli münakaselere girişmişler, bu münakaşeler
bazan münazaa şekline de inkılâp etmiştir. Fakat buna
rağmen intihap serbest şekilde cereyan etmekte ve herkes
istedigi fırkaya reyini vermekte müşkülât çekmemektedir.
Dün her tarafta reyireini verenlerin ekseriyetini erkekler
teşkil etmekte idi. Kadınlar nisbeten az iştirak etmişlerdir. t
Fakat bunun bir sebebide intihap yerlerinde izdihâin" "'",
olmasıdır. Bir çok kimseler kalabalıktan içeri , ,
girememektedir.
Cumhuriyet Halk Fırkası mehafili dünkü intihabat
hakkında şu malûmatı vermektedir:
Adalar'da, Üsküdar'da, Beykoz'da, Şanyer'de,
Eminönü'nde, Bakırköy'ünde, ekseriyet kahir bir surette
bizim lehimize olarak tecelli etmiştir.
Beyoğlu, Kadıköy, Fatih kazaJarında intihap henüz inkisafa
basladı. Buralarda da vaziyet lehimizde görünüyor.
Akalliyetlerin hepsi, karşı fırkaya rey veriyorlar. Vaziyet,
umumiyet itibarile lehimizdedir.
30 YIL ONCE Cumhuriyel
Türkçe ezan6 EKİM 1960
Şehrimizde bulunan Devlet ve
Hükümet Başkanı Org. Gürsel dün
^ s Islam Enstitüsünü ziyaretetmiş ve
burada öğrencilerle görüşmüş ve
Enstitüden aynlırken şu konuşmayı
yapmıştır:
"— Aranızda çok kıymetU zevat ve
hocalar var. Bana büyitk ümitler
Cemıü Gürsel vaadettiler. Din, milletin hürriyeti ile
korunmak mecburiyetindedir. Buranın sağlam bir müessese
olması için sağlam temellere dayanması sarttır. Eğer iyi
tutulursa bu müessese memleket çapında faydalı olur. Biz
dinimizi Türkçe okuyup anlamalıyız, ezan Türkçe, Kur'an
Türkçe okunmaüdır. Sakat ve çürük köksüz iddialara
dayanan fikirlere Turk dini vazifelerini Türkçe ifa edemezse
asla dindar olamaz; biz bütün ilgimizi buna vereceğiz"
demiştir.
Daha sonra Gürsel, öğretmeniere dönerek, ölülerimizi
istirahat yerine tevdi ederken yapılan dini merasimde
söylenen dua ve telkin sözlerinin Arapça olması dolayısiyle
anlaşılamadığını belirtmiş ve "acımızı teselli edecek sözlere
ihtiyacımız vardır. Bu sözler hazin akibete hazırlanmamız ve
ölümün felsefesini yapmamız içinse, bizi ahirete
hazırlayacak bu telkinleri anlamalıyız. Türk, dinini
anlamalıdır, anüyacakür. Anlamadığımız müddetçe dinsiz
kalmaya mahkûmuz" demiştir.
Gürsel Islam Enstitüsünden sonra Askeri Tıbbiyeyi ziyaret
etmiş; Buranın ihtiyaçlanm ve yer darhğını yerinde tesbit
ederek Gedikpaşadaki eski P.TT. okulunun Askeri Tıbbiyeye
verilmesini emretmiştir.
Saat 11.30daÇarşambadaki tmam Hatip Okulunagelen
Başkan yanm saate yakın okul idarecileri ile görüşmüş,
izahat alnuş ve sımflan gezerek öğrenciler ile hasbıhal etmiş
ve şu nasihatta bulunmuştur:
'— Eskiden din işleri çok kolaydı. Bugün ise daha
güçleşmiştir. Çünkü artık müminlerin karşısında ezbere
konuşulmaz, din hocası olmak maddi ve manevi hayatı
hazırlamak bakımından necip bir vazifedir. Bu bakımdan
mümkün olduğu kadar çaüşımz. Vazifeleriniz ciddi ve
mühimdir"
Gürsel daha sonra bir Arapça dersinde bulunmuş;
öğretmene verim neticesini ve Kur'anı anlıyamn yüzde kaç
olduğunu sormuştur. öğretmen cevaben yüzde 25 demesi
üzerine Devlet Başkanı: "Bu kadar bile olduğundan
şüpheüyim" demiştir.
GEÇEV YIL BUGUN CumhurjY
e(
'Ikinci Silopi' mi?
6 EKİM 1989
Geçen günlerde Mardin'in Silopi ilçesine bağlı Derebaşı
köyünde gündeme gelen ve '6 köylünün suçsuz yere
öldürUldüğü' iddialarma yol açan olayın bir benzerinin
Van'ın Gürpınar ilçesi yakınlannda meydana geldiği ileri
süruldü. Van'ın önde gelen aşiretlerinden Şidan aşiretinin
reisi Kayaöner, Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin "terörist
olduğunu ve çatışmada ölü ele eçirildiğini" açıkladığı
kardeşinin suçsuz olduğunu ve "askerler tarafından evinden
çıkartılarak tarandığını" söyledi.
1ÂRTTSMA
Milli Eği(inı*«le Önoınli Bir Sorun
"Şart aranmayacak" buyruğuna göre, sınıf öğretmenler
kurulu neyi görüşüp karara bağlayacaktır? "Kabul edenler,
etmeyenler; edilmiştir!" diye mi sonuçlandınlacaktır?..
Okullanmızda yetkilerini yasalardan ve
yönetmelikten alan, gerektiğinde "Sınıf
Öğretmenler Kurulu" adını alan bir "Öğ-
retmenler Kurulu" görev yapmaktadır. Bu
kurul; okulun eğitim-öğretim veyönetim
düzenini, düzeyini sağlamakla yükümlü-
dür.
Sözünü ettiğimiz Sınıf Öğretmenler Ku-
rulları yakın geçmişten bu yana kimi işlev-
lerini yitirmiş duruma duşürülmüşlerdir.
Biz bunlardan önemli bir soruna değinmek
istiyoruz. Bilindiği üzere, öğrencilerin ba-
şarı ve başarısızlıkları (daha başka nitelik-
leri) bu kurullarda görüşülerek değerlendi-
rilir. Ama her yıl eylül ayında, yönetmelik
gereği kurullann toplantısına yakın bir za-
manda TRT'den "müjde" benzeri bir de-
şilikleri zedelenmiş, kurul kararları kendi-
liğinden onaylanmış, yürürlüğe girmiştir bi-
le! Bu bir çelişkidir ve her yıl böyledir.
İşte bu yıhn haberi: "Yurtiçinde veya
yurtdışında bir yüksekögretim kurumunu
nıf öğretmenler kurulu neyi görüşup kara-
ra bağlayacaktır? "Kabul edenler etmeyen-
ler; edilmiştir!" diye mi sonuçlandınlacak-
tır?..
İstenen böyle ise -ki böyledir- o takdir-
de; öğretmenlerin, yöneticilerin görüşleri
alınmadan "Talim ve Terbiye Kurulu"
şartsız kararı almalı, yönetmeüğin o ya da
benzeri maddelerini değiştirmeli, çok ön-
ceden okullara "teblig" etmeli, her şey ön-
ceden bilinmelidir, değil mi?
Ancak; sözünü ettiğirniz "şartsu" görüş-
me buyruğunda önemli bir duruma değinil-
miyor. Parasal güçlükleri nedeniyle resmi
değil, özel bir yüksekögretim kurumuna gi-
rememiş (hak kazanma olanağı bulamamış)kazanan, ancak lise ve dengi okulda bütiin-
lemeli, sorumlu ve beklemeli olan son sı- olan "bütünlemeli, sorumlu beklemeli'le
nıf ögrencUerinİD durumlan, sınıf öğret-
menler kurnllannda şartsız olarak görüşü-
lecek. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan
rin durumlan ne olacaktır? Onlara nasıl sa-
hip çıkılacaktır?...
Hemen her yıl sıruf öğretmen kurulları-
açıklamaya göre özel ya da resmi bir yük- n ı v e öğretmenleri inciten, güçlüklerle karşı
seköğretim kurumuna girmeye hak kazan- karşıya bırakan bu önemli sorun, meslek-
meç yayımlamr ve haber bütün gazetelere dığını belgelendirenlerin durumlan sınıf ög- t e n jviilli Eğitim Bakanlığı'na kadar yük-
van^ır TVmprte o vıl icin "hir defava retmenler kurullannda görüşülürken yıl so- selen Sayın Avni Akyol tarafından çözüm-
nu başarı ortalamasının en az S olması ve lenecektir kanısındayız.
bütünleme sınavlarında başarısız oldulda- Not düzelttirme yerine eğitim-öğretimi
n derslerden en az 3 alma şartı aranmaya- güçlendirmek gerek ..
cak..." denilmektedir.
KEMAL ÜSTÜN
yansır. Demeçte o yıl için, "bir defaya
mahsus" kaydı vardır. Bir sonraki yıl aynı
ayda yeni yorum ve değiştirme buyrukla-
rıyla bu durum sürüp gider. Öğrenciler (ba-
şansız öğrenciler) sevinir, ana-babalar da...
Öğretmenler ise sessiz ve şaşkındırlar. Ki "Şart aranmayacak" buyruğuna göre, sı-
Kültttr Bakanı'nın Pili
tyi niyetine saygı duyduğumuz Bakan'ın Türkçe davasına bakış
açısını doğrusu çok yadırgadık ve amaca uygun olmadığı
kamsınavardık.
Dil Kurultayı'nı açış konuşmasını
TV'den izlediğim Kiiltür Bakanı Sayın Na-
mık Kemal Zeybek, "Bana şu kelimeyi kul-
lan. bu kelimeyi kullanma derseniz ben o
zaman ifade zaafına düşerim..." yolunda-
ki sözleriyle Türkçemize ilişkin düşüncele-
rini açıklamıştır.
Dilimizin yabancı sözcüklerden arındınl-
ması yüce Atatürk'ün örarü boyunca belin-
tiği, savaşını verdiği ulusal bir davamızdır.
Davanın çok büyük önemi ve amacı ye-
terince anlaşıhrsa doğru çözüme, yararlı ça-
lışmalara kolaylıkla gidilir.
İyi niyetine saygı duyduğumuz Bakan'ın
Türkçe davasına bakış açısını doğrusu çok
yadırgadık ve amaca uygun olmadığı kanı-
sına vardık.
Sayın Bakan, dava, "Şu kelimeyi kullan,
şu kelimeyi kullanma diyemezsiniz" düşün-
cesiyle açıklanacak, nitelendirilecek, çözü-
lecek bir dava değildir. Lütfen kapsamını
daraltmayın. Gerçeği tumüyle ele alın. Si-
zi kimse dil konusunda sınırlamıyor. Dile-
diğiniz sözcükleri seçerek konuşun, yazın.
Ama bu sözcükier Türkçe olsun (öz Türk-
çe de demiyorum), uyduruklarını kullan-
maym. Eğer eskiden dilimize girmiş Arap-
ça, Farsça vs sozcüğün tam Türkçe karsı-
lığı varsa onu kullanın. Göreceksiniz anla-
tımda da hiçbir güçlük çekmeyeceksiniz.
Bizler "anlat, anlaşıldı, anlatım, güç,
güçsüzlük..." sözcüklerini kullanırken siz
neden artık dönemini yaşamış, bize yaban-
cı, "ifade" ve "zaaf" sözcüklerini kulla-
nıyorsunuz? Eğer tam Türkçe karşıhğını
bulamıyor ya da bilemiyorsanız, o zaman
o yabancı sözcüğü kullanın. Bu bir zorun-
luluktur. Biz de öyle yapıyoruz. Fakat da-
vanın peşini bırakmamanız, Türkçe karşı-
lığın bulunması için yetkinizi özenle kullan-
manız, dil bilginlerini calıştırmamzgerekir.
Yoksa "Beni sımrlandıramazsınız" deyip
bir yana çekilemezsiniz.
İ. ZEKÂ1 ÖZDtL
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi
Onursal Başkanı
Türkıye'nın «n güztl
düjün Mİonlan
t NİŞANTAŞI
.TAURANT
i i
Lise sonlar
için açtiğunız
sınıflanmız
Bütün şubelerimizde
dolmuştur.
Gösterilen ilgiye
teşekkür ederiz.
—Mezun ve beklemeliler için
Bakırköy şubemizde öğlen gnıplarına;
Diğer şubelerimizde sabah ve öğlen
gnıplarına kayıtlar devam etmektedir.
—Hafta arası kurslar 8 Ekim Pazartesi günü
başlayacaktır.
LİSE 2. SINIFLAR İÇİN
SON 2 SEVIF DAHA AÇILACAKTIR.
24 kişilik sınıflarda hazırlanmak ayncalıktır"
Merkez: KAOIKOY
Halılağa Cad No 17
337 86 60 - 337 86 61
Şube: BAKIRKOY
İstanbul Cad
Morsumbül Sok.
5 83 65 49- 542 92 93
Şube SEHZAOEBAŞI
Laleli Gençturk Cad 63
522 75 74 - 519 47 28
527 92 11
Şube KARS
Garajlar önu
17784-19670
Düğün Salonlan
Nraeli-Yıaekli 19.VKM
RU:H76239/1477«40
Salarüaruur kllaalı ve
4OO-10nO
341462 nolu ehliyetimi ve
nüfus kâğıdımı kaybettim.
Hükürnsüzdür.
OKA Y ELBASAN
İSTANBUL BÜYÜK !
BAŞKANLK
IEHIR BELEDİYE
İI'NDAN
Daha önce 16 Ekim 1990 tarihinde ihalesi yapılacağı ılan edilen aşağıdaki işler 30 Ekim 1990
tarihıne ertelenmiştir.
1- Fatih Aksaray Çukurpazar Çarşısı üzerine çatı yapılması işi 350.000.000.-TL. + KDV muham-
men bedelle ihale olacaktır.
Geçicı teminatı i0.500.000.-TL'dir.
Şartnamesi: 80.000.-TL. bedelle Mesken ve Gecekondu İşleri Müdürlüğü'rtden satın alınabilir.
2- Bebek Arnavutköy arası hasarlı rıhtım ve tretuar onanm inşaatı işi 326.383.011-TL+ KDV Muh.
bedelle ihale olacaktır.
Geçicı teminatı: 9.791 491.-TL'dir.
Şartnamesi: 80.000 -TL. bedelle Yapı İşleri Müdürlüğü'nden satın alınabilir.
3- bakırköy Şenlik 293 ada, 6 parselde kat karşılığı konut inşaatı işi 800.000.000.-TL. muh. be-
delle ihale olacaktır.
Geçici teminatr 24.000.000.-TL'dir.
Şartnamesi: 180.000.-TL. bedelle Yatırım Planlama Müdürlüğü'nden satın alınabilir.
4- Usküdar Altunizade 199 pafta, 8 ada. 17 parsel sayılı yerde kat karşılığı dükkân ve büro inşa-
atı işi 75O.0O0.00O.-TL. muhammen bedelle ihale olacaktır.
Geçici teminatı: 22.500.000.-TL.'dir.
Şartnamesi 160.000.-TL. bedelle Yatırım Planlama Müdürlüğü'nden satın alınabilir.
Yukarıda yazılı işler 30 Ekim 1990 günü saat 11.00'de İstanbul Büyük Şehir Belediye Encüme-
ni'nde 2886/36. maddesine göre kapalı zarf eksiltmesi, 3 ve 4. işler 2886/51 (G) maddesine göre
pazarlık usulü ile şartnamesi veçhile ayrı ayn ihale olacaktır.
İhalelere katılmak isteyenlerin ihate tarihinden en az 5 (beş) işgünü önce befediyeye müracaat
etmeleri gerekmekte olup şartnamesinde yazılı belgelerle bırlıkte tekliflerini içeren kapalı zarfları-
nı saat 10.00'a kadar (3 ve 4. iş pazarlık usulü) İstanbul Bûyûk Şehir belediye Encümeni'ne teslim
etmeleri gerekmektedir.
İlan olunur.
E C E B >
H E R P
f f
M Ü
168 66 60
\ R ' D A
A Z A R
\ ' K
'•
, 1 6 8 6 6 6 1
DEKORATIF
ÇELİK KAPI
Konut ve işyerınızde gûvenli
bir napıya ihtıyacınız varsa
goruşelim. tmışur oönderelim.
ÖZONDR MİMARLDC
BÜRO: 146 60 03 FAB.: 576 29 M
İngilizceyi 6 ayda
konuşun, sizi Amerikalı
dostunuzla buluşturahm.
Tel: 349 48 57
571306 No.lu sürücü belgemi
kaybettim. Hükümsüzdür.
BÜLENT AÇIKGÖZ
İLAN
KARASU
SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 1990/449
KARAR No: 1990/234
Mahkememizce yukanda esas ve karar numarası belirtilen dava dos-
yasının yapılan yargılaması sonunda Düzce Hacıyakup köyü nflfu-
suna kayıtlı Hüseyin oglu, 1962 D.lu MUSA KARDÜZ, 3167 sayılı
K.M. dolayı 3167 sayılı kanunun 13 ve TCK. 119. maddesi gereğince
ALTMIŞ BİN LİRA AĞIR PARA CEZASI ile cezalandınlmış olup
verilen karar bugüne kadar Karasu Limandere köyü adresine tebliği
edilememis olup bu kararın gazetede ilanından itibaren bir hafta içinde
terayiz edilmediğinde kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. 11.9.1990
Basın: 34617
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Üniversitemiz Yabancı Diller Yüksekokulu'nda açık bulunan öğ-
retim görev lisi ve okutman kadrolanna 2547 sayılı Yüksekögretim Ka-
nunu'nun 31. ve 32. maddeleri uyannca lngilizce öğretim elemanları
alınacaktır.
Adayların özgeçmişlerini belirtir dilekçelerine ekleyecekleri raezu-
niyet belgeleri ile birlikte ilanın yayın tarihinden itibaren 15 gün için-
de ilgili yüksekokul müdürluğüne başvurmaları duyurulur.
Not: Sınav 17 Ekim 1990 günü saat 10.00'da Yabancı Diller Yükse-
kokulu'nda yapılacaktır.
Basın: 35096
RESTAURANT
BAR
Toplu sözteşmelerdB ökanma
* KOrtez kria ve bahaneler
Tarihse) materyalizm ve burjuvi
yayoaralar
Demokrasi-8
* Perdea
73 yılında Ekim Devnmi
24. SAYI BAYİLERDE
ALIŞTIRMAU
TÜRKÇE
DtLBİLGİSİ DİL
YETENEĞİ
TESTLERİ
Tahsin Yavaş
5000 Iira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğtu-tstanbul
Ödemeli gonderflmez.
l
5: Kszndinizi -finyorseuTiZ
• epO& »fTR'dâ°
• bulabiljrsjnfe ,\
J R E Z E H V * S V O N 5611659
EVİMDE
— Bakıma muhtaç bay
bayan yaşlılara.
— İtina iİ€ bakıyorum.
380 15 09