06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 HABERLER 6 EKİM 1990 Ogrenciye yemek 400 TL. • SAMSUN (AA) — Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'nde üç kap yemek öğrencilere 400 liradan veriliyor. öğrenciîerin, "ekmekten ucuz" dedikleri yemeğin besin değerinin yüksek olduğunu bildiren Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sağlam "Türkiye'de üniversiteler arasında en ucuz yemeği veriyoruz. Daha önceden aldığımız tedbirler sayesinde yemegi ucuza mal ediyoruz. Oğrencilerimize çıkan yemeği, öğretim elemanları ve personel de yiyor" dedi. Doktorların protesto eylemi • ANKARA (AA) — Ankara Üniversitesi Tlp Fakültesi Ibni Sina Hastanesi'nde, doktor ve öğrenciler, bir arkadaşlannın, tedbirsizlik sonucu Hepatit-B hastalığından öldüğünü öne sürerek, olayı protesto ettiler. Hastane bahçesinde toplanan 150 kadar doktor ve tıp fakültesi öğrencisi, yeni mezun arkadaşlan Dr. Muhsin Yiğiter'in, klinik stajı öncesi koruyucu aşı yapılmadığı için, mikrop kaptığını öne sürdüler. Hastanelerde koruyucu önlemler alınmadığını öne süren doktorlar, bu eksikliğin giderilmesini ve hastanelerin daha temiz tutulmasını istediler. Protestocu doktor ve tıp öğrencileri, herhangi bir olay çıkmadan dağıldılar. Altematif açıhşta olay • ANKARA (AA) — Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakühesi'nde bir grup oğrenci larafından düzenlenmek istenen altematif açılışa polisin müdahale etmesi sonucu olay çıktı, bir polis memuru hafif yaralanırken, 10 öğrenci de gözaltına alında. Emniyet yetkililerinden ahnan bilgiye göre, fakulte binası önünde toplanan bir grup öğrenci, pankart açıp, slogan attı. öğrencileri dağıtmak isteyen polise, taş ve kiremitle saldınldı. Yetkililer, bunun üzerine polislerin havaya ateş açtığını ve öğrenci gnıbunurt dağıldığını bildirdiler. Olaylar sırasında 10 öğrenci gözaltına alınırken, güvenlik kuvvetlerinin olayla ilgili operasyonlara da başladığı bildirildi. Dün Hacettepe Üniversitesi'nde de, öğrenci demeği tarafından altematif açılış toreni düzenlendi. Açlık grevinden ölüm orucuna • GAZİANTEP (Cumhariyet Güney llleri Bürosu) — Başansızlıkları gerekçe gösterilerek çeşitli fakülte ve yüksek okullardan kayıtları silinen 67 öğrencinin uygulamayı protesto amacıyla başlattığı açlık grevi, altıncı günunde ölüm orucuna dönüştürüldü. Öğrenciler açlık grevine karşın yetkililerin görüşme başvurularını kabul etmediklerini belirterek dünden itibaren ölüm orucuna başladıklarını söyledıler. öğrenciler haklannı adli yönden de arayacaklarını bildirdiler. Bu arada öğrenciîerin sorunlarını yerinde görmek amacıyla Gaziantep'e gelen YÖK Denetleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kemal AytaçMn üniversite yetkilileriyle çeşitli görüşmelerde bulunduğu öğrenildi. Gazianiep Üniversitesi'ndeki 100 dolayındaki öğrenci de destek amacıyla yemek boykotu Uçtincü Yol ganıldanna dava • İSTANBUL (AA) — Yasadışı "THKP-C Üçüncü Yol" adlı örgüte üye oldukları ve örgüt adına çeşitli faaliyetlerde bulundukları iddiasıyla 6'sı tutuklu toplam 9 sanık hakkında ÎDGM'ce dava açıldı. Devlet Güvenlik Mahkemesi savcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklardan Hamza Yalçın'ın örgütün lideri olduğu belirtildi. İddianamede, tutuklu samklar Ali Yalçın, Nuray Yalçın, Hasan Ali Sönmez, Gülderen Rençber ve Kamber Emir ile tutuksuz samklar Haydar Deveci, Mehmet Erdoğan ve Huseyin Akpınar hakkında 20 yıla kadar hapis cezası istendi. Gübreli bomba • BtSMİL (AA) — Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde tstasyon Caddesi'ndeki Cumhuriyet İlkokulu yakınlanna bırakılan bomba, önceki gece patladı. Olayda, ölen ya da yaralanan olmadığı, ancak patlamanın etkisiyle ilkokulun bazı camlannın kınldığı bildirildi. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, el yapısı olan ve gübre ile imal edilen bombayla ilgili çok yönlü soruşturmanın sürdürüldüğünü bildirdiler. Bismil ilçesinde önceki sabah da tstasyon Caddesi'ndeki iki banka arasındaki bir ağacın altına yerleştirilen el yapısı saatli bomba Diyarbakır'dan gelen uzmanlar tarafından etkisiz hale getirilmişti. Necdet Şen ifade verdi • lstanbul Haber Servisi — Gazetemiz çızerlerinden Necdet Şen "Cumhurbaşkanma hakaret ertiği" gerekçesiyle savcılığa ifade verdi. Gazetemizin 22 Mayıs 1990 tarihli sayısında yayımlanan karikatürde "yayın yoluyla cumhurbaşkanına hakaret edildiği" savıyla Yazıişleri Müdürümüz Okay Gönensin ile çizer Necdet Şen ifade vermek üzere İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na çağrıldı. Okay Gönensin, yurtdışında bulunduğu için ifade vermezken, Necdet Şen dün savcılığa giderek ifade verdi. TfflAD'a baskııi: 10 gözaltı • ANKARA (Cumhariyet Bürosu) — Ankara Emniyet Müdürlüğü Siyasi polis ekipleri, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği'ne (TAYAD) baskın düzenledi. Baskın sırasında deraekte bulunan 10 kişi gözaltına alındı. TAYAD Ankara Şubesi'nin de bulunduğu Kızılırmak sokak, dün akşam saat 19.30 sıralannda çevik kuvvet ve siyasi polis ekiplerince kordon altına alındı. Kızılırmak sokakta bir süre kimlik kontrolü yapan polis, daha sonra TAYAD binasma girerek dernekte buiunan 10 kişiyi gözaltına alırken, bazı belge ve yaymlara da el koydu. IHD Ankara Şubesi Başkanı Muzaffer llhan Erdost olaydan sonra yaptığı açıklamada, "Nedeni ne olursa olsun dernek binalannın, içeride görev yapanları tehdit edici olduğu kadar çevreye ve tophıma korku salar biçimde basılmasım kınıyoruz" dedi. Gazetecilere 4 satır bilgi • Haber Merkezi — Cumhurbaşkanı Tlırgut özal, Dünya Işadamları Konseyi'nin (World Bussiness Council) dün tstanbul'da düzenlediği toplantıya katılarak bir konuşma yaptı. Harbiye'deki Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen toplanüya özal, geceyi geçirdiği Harbiye Orduevi'nden saat 10.00'da geldi. Toplantı salonuna ahnmayan gazetecilerin bilgi istemeleri üzerine Dünya Işadamları Konseyi'nce dört satırdan oluşan lngilizce bir basın bildirisi dağıtıldı. Bildiride, Dünya İşadamlan Konseyi'nin, 26 ülkeden çok sayıda işadamının üyesi bulunduğu bir organizasyon olduğu belirtilerek, Cumhurbaşkam özal'ın konseyin tstanbul'da bir haftadır süren eğitim seminerinde bir konuşma yaptığı belirtildi. Cumhurbaşkanı özal toplantıdan sonra Harbiye Orduevi'ne dönerek Dünya İşadamlan Konseyi'nden bir heyet ile görüşmesini sürdürdü. Özal 16.05'te Ankara'ya döndü. 'Üyelikyazımlan ve delege seçimleri durdurulsun, çevre sorunları komisyonu oluşturulsun' SHPde yeni yönetûnîn atağıSHP MYK üyeleri İnönü'ye sunulmak üzere "uygulamalı iktidar yürüyüşü programı" hazırlığına başladılar. Çevre sorunları komisyonu oluşturularak örgüt ve çevreden sorumlu genel sekreter yardımcısı Güneş Gürseler'e görev verildi. Olağan kurultay takvimi başlatılarak örgüte genelge gönderildi. Üye yazım ve delege seçimleri durduruldu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- komisyonlan" oluşturulması da istendi. SHP Merkez Yürütme Kuru- lu'nun bazı üyeleri de ayın 15'inde toplanması beklenen parti meclisine sunulmak üzere Genel Başkan Erdal tnönü'nün, "Uygulamalı iktidar yürüyüşü rosu) — SHP Genel Merkezi önceki gün toplanan Merkez Yürütme Kurulu kararlan gere- ğince iki ayn genelgeyi il ve ilçe başkanlıklarına gönderdi. Buna göre olağan kurultay takviminin yeniden oluşturul- ması amacıyla üyelik yazımlan ve delege seçimleri durdurulur- ken örgütlerde "çevre sorunlan programı" diye nitelediği çahş- ma raporu üzerindeki hazırlık- lannı sürdürüyor. Raporda dün- ya ve ülke sorunlarına genel bir bakış yanında yerel yönetimler, gölge kabine, halk katılımıyla gerçekleştirilecek iktidara yöne- lik girişimler yanında SHP'de- ki sorunlaVın aşılmasına yönelik önerilerin de yer alması bekle- niyor. Çevreye duyarhlık Bu arada Genel Sekreter Hik- met Çetin imzasıyla dün il ve il- ;e başkanlıklarına gönderilen bir genelgede nüfus patlaması ve iinırlı doğal kaynaklann baskı- »ının çağımızı "Çevre Sorunla- rı Çagı" durumuna getirdiği ve bunun ülkelerin durumuna gö- re değişmekle birlikte ortak olan aoktanın tüm dunyada gittikçe ağırlaşan bir çevre sorununun yaşanması olduğu belirtildi. Sosyal demokrat partilerin programlarında çevre sorunları- na özel bir önem verdikleri, kal- kınmayla birlikte çevrenin ko- runmasının gerekliliği uzerinde durduklan anlatılan genelgede, genel merkez yönetiminin son görev bölümünde Genel Sekre- ter Yardımcısı Güneş Gürseler 1 - in örgüt işleri yanında çevre so- runlanndan da görevli kılındığı- na dikkat çekildi. Genelgede ör- gütten şu isteklere yer verildi: "Örgüıünüzde bir çevre so- runlan komisyonu oluşturula- rak yörenizdeki çevre sorunlan- nın izlenmesi ve kamuoyunun gündemine getirilmesi, ilgili ge- nel sekreter yardımcısına da bil- gi verilmesi. YÖrenizdeki çevre dernegi ve gönüllü kuruluş olu- lege seçimlerinin, secım tarihle-g şumlanna katkıda bulunulma- sı ve kurulmuş olanlann çalış- malannın desteklenmesi. Parti- mize mensup belediyelerin çev- re sorunlarıyla ilgili çalışmala- nna katkıda bulunulması, ayn- ca tüzuğümüz ve ilgili yönetme- lik gereğince örgüt yönetim birimlerinde kurulması istenen gençlik, kadın, işçi, köylü, esnaf komisyonlan gibi komisyonlann ohışturulmasındaki eksiküklerin giderilmesini, tum komisyonla- nn başkan ve üyelerinin isim ve adresierinin genel sekretertigimi- ze bildirilraesini rica ederim." SHP Genel Sekreterliği, ikinci bir genelgeyle kurultay takvimi- ni yeniden belirlemek amacıyla üye vazımlannın durdurulduğu- nu, il ve ilçe kongrelerinin, de- TÜRBANLI OGRENCtLER — YÖK'ün kıyafet serbestliği sonrasında üniversitelerde sonın bitmedi. (Fotograf: Cumhuriyet) DTCF'de türbanakarşı imza kampanyasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Ankara Üniversitesi Rektörluğu'nün türbanlı öğrencileri sınava sokmayan araştırma görevlisi Haydar Dönmez hakkında soruşturma açmasmın ardiîidan, Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nde oğretim üyeleri türbana karşı imza kampanyası başlattı. Hakkında soruşturma açılan Dönmez, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Serin hakkında DGM'ye suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. DGM'den sonuç alamazsa Milli Güvenlik Kurulu'na başvuracağını kaydeden Dönmez, suç duyurusuna gerekçe olarak Prof. Serin'in üniversiteye türbanh öğrenciîerin girmesıni desteklemesini gösterdi. Dönmez, sorumlu olduğu dersin sınavma almadığı Nevin Çetin adlı türbanh öğrenciyle ilgili olarak Prof. Serin'in fakülteye "ögrenciyi sınava alın" diye yazı yazdığını belirterek bu yazıyı suç duyurusu sırasında kanıt olarak göstereceğini bildirdi. Serin, söz konusu yazısında, Çetin'in sınava alınmasıyla ilgili olarak fakülte yönetim kurulu ve dekanlık kararlarına uyulrriasını istıyor. Dekanlık ve fakülte yönetim kurulunun da kararlan Çetin'in başörtülü olarak sınava alınması doğrultusunda. öte yandan Dönmez'i desteklemek amacıyla DTCF'deki öğretim üyeleri türbana karşı imza kampanyası başlattı. JÖğretim üyelerinin büyük çoğunluğunun imza kampanyasına katılma yaıüısı olduğu ve fakültede yaşanan tttrban huzursuzluğundan rahatsızlık'âuyduklan kaydedildı. İmza kampanyasının sonuçlanmn önümüzdeki hafta içinde açıklanacağı bildirildi. Dönmez'in durumunun aynca TBMM'de gündeme getirilerek ele alınacağı öğrenildi. MUSAANTER'LE KONUŞAN MEVLÜT ILGEV 6 YIL 3 AY HAPİS CEZASI ALDI rinin yeniden belirleneceğini d' yurdu. Ahnan bilgilere göre SHP MYK'sı ük aşamada bugü- •ne dek yapılan üye yazımlannı kontrol edecek bu konuda yapı- lan itirazlan gözden gecirecek, bunu tamamlaması, ardından da tüzük geregi üyelik yazımla- n ve delege seçimleri tarihleri- ni bir takvime bağlayacak. Genelgeyle amaçlananın bu ko- nudaki itirazlann göz önüne alı- narak "Kırgınlık ve küskünlük- lerin giderilmesi" olduğu bildi- riliyor._ SHP Genel Sekreter Yardım- cısı Ertnğnıl Gönay, "SHP'Bİn, üyeJerini seçimden secime hatır- lanma işini kaldıracağız ve SHP'nin her bir üyesini parti sozcttsö yapacagız" dedi. Türk Kadınmı Güçlendirme Vakfı TBMM'de ANKARA (ANKA) — SHP Izmir Milletvekili Ahmet Ersin, başkanlığını Semra Özal'ın yap- tığı Turk Kadınmı Güçlendirme ve Tamtma Vakfı'na yapılan bağışları bir sonı önergesiyle TBMM gündemine getirdi. Er- sin, TBMM BaşkanlığYna ver- diği soru önergesinde, bazı fir malara, söz konusu vakfa ya^ tıklan bağış karşıhğında devlet ihalelerinde avantaj sağlaodığı iddialarına yer verdi. Ersin, Milli Savunma Baka- nı Safa Giray'a yönelttigi soru önergesinde, F-16 savaş uçakla- rının motor sistemi ve teçhiza- tının satın alındığı General Electric adlı Amerikan fırması- nın, Semra özal'ın başkanlığı- nı yaptığı vakfa toplam değeri 478 milyon 626 bin lira olan iki adet momnograph cihazı bağış- ladığımn doğnı olup olmadığı- nı sordu. Bakan Giray'dan ba- ğışın nedenini ve bu bağışın F-16 projesi kapsamında yapı- lan Indirect Off-Set anlaşması taahhüdünden sayılmasının ge- rekçesini soran Ersin, "F-16 açaldannın iireümi Ue Semra Özal'ın vakfının ne ilgisi var ki Amerikan rırması. yapılan aske- ri anlaşmayla üstlendiği taah- hatlerin bir kısmını bu vakfa bagıs yaparak ödemektedir" dedi. Ahmet Ersin, Safa Giray'a, General Elektric firmasının bu vakfa 270 milyon liralık para bağışı yaptığı iddialarının doğ- ru olup olmadığıru da sordu. Röportaj yaptı, hapse mahkûm olclıı Adımlar gazetesi için Musa Anter'le röportaj yapan gazeteci Mevlüt llgin, "Bölücü nitelik taşıyan beyanları yayımlamak ve bu yolda soru sormaktan DGM tarafından cezalandırıldı. Haber Merkezi — tstanbul da yer alan "Kürtierin varlıgını DGM, Adımlar gazetesi için Musa Anter'le röportaj yapan Mevlüt llgin'e "bölücü nitelik taşıyan beyanhn yayımlamak ve bu yolda sorular sormakla pro- paganda yapmaktan" 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Ilgin'in avu- katı karara yaptığı itirazda "Mahkeme, Musa Anter'in ya- nıtian nedeniyle röportajı yapan Mevlüt tlgin'i cezalandırmışüv" göruşunü savundu. Adımlar dergisinin 27 ağustos - 9 Eylül 1989 tarihli 17. sayısm- kabul etmekten başka çare yok" başlıklı yazı nedeniyle "Irk mü- lahazası ile bölücü propaganda yapıldığı, böylece TCK'nın 142/3. maddesine muhalefet edildiği" savıyla dava açıldı. Du- ruşmada sanık avukatı "Mevlüt tlgin'in, Musa Anter isimli kişiy- le röportaj yaptıgım, suç unsur- lan taşısa bile Musa Anter'in be- yanlanndan dolayı Mevlüt tl- gin'in cezalandınlmasının söz konusu olamayacağını, onun ancak sorduğu sorulardan so- rumlu olacağını, sorularda da herhangi bir bolucü unsur bu- lunmadığını" savunarak beraat karan verilmesini istedi. İstanbul 2 Nolu DGM'nin ka- rar metninde "Mevlüt tlgin ta- rafından Musa Anter isimli ki- şiyle yapılan röportaja ilişkin yaada 'Bir Kurt bayrağı yaptık, bu bayrak üzerine yemin ettik, ben hâlâ bu yemine bağlıyım' gi- bi ifadelerle, Türkiye Cumhuri- yeti'ne karşı geçmişteki isyan ko- nu edilerek yazının tumünde Kürtierin ayn bir ırk ve ulus ol- duğu vurgulanıp Türkiye'nin haklannı gasp ertiği, Kürtleri yok etmeye çalıştığı yolunda bir propaganda ile a> nlma için mü- cadele ongönildüğiınden aynı ulusal sımriar içerisinde aynı ulusal amaçla birleşmiş halkın bir bölümünü ırk ve etnik köke- ninden dolayı ayınp milli duy- gularını zayıflatarak bölme amacıyla propaganda niteliği görüldügünden, sanık Mevlüt Dgin'in bu niteliği taşıyan beyan- lan yayımlamakla ve bu yolda sorular sormakla propaganda amacı taşıdıgı ve suç kasünın da bulunduğu kanaatine vanldığm- dan, sanık Semih Giunüş'ün so- rumlu yazı işleri müdürii olarak, Mevlüt tlgin'in de yazının Kazır- layıcısı olarak iddia konusu su- çu işledikleri sabit gönildü" de- nildi. Mahkeme kararında Sorum- lu Yazı İşleri Müdürü Semih Gamüş'e verilen hapis cezası 11 milyon 400 bin lira para cezası- na çevrildi. Röportajı yapan Mevlüt tlgin'e de 6 yıl 3 ay ağır hapis cezası verildi. Avukat Ergin Cinmen yaptı- ğı itirazda "Röportaj esnasında sanık Mevlüt tlgin'in sorulann- da TCK 142/3. maddesini ihlal eden bir tümce bulunmamakta- dır. Mahkeme Mevlüt tlgin fii- linin TCK'nın 142/3. maddesi- ni dogrndan ihlal etmediğini, ancak Musa Anter'e sonnuş ol- duğu sorulann bu propaganda- ya yol açtıgını kabol ediyor" go- rüsünü savundu. Itiraz dilekçesinde Musa An- ter hakkında hiçbir soruşturma açıhnadığına dikkat çekilerek "Suç teskil eden ibarekr, kim- liği açık ve net olan Musa An- ter'e aittir. Bu kişiyle röportaj yapan Mevlüt tlgin'in sorulann- da 142/3. maddeyi ihlal edicı ibare bulunmamaktadır. Ama mahkeme Mevlüt tlgin'i Musa Anter'in beyanlanndan sorum- lu tutmnştur. Davamızdaki so- rumlnluk yalnızca gazetenin so- rumlu Yazı tsleri Müdürü olan Semih Gümüş'le, açıklamalan suç teskil ertiği kabul edilen Mı- sa Anter'e aittir. Sonuç olarak müvekkil Mevlüt Ügin'ia Musa Anter'in beyanlan nedeniyle ce- ilkesine aykın olmustur, hük- mün bn nedenle bozulması ge- relunektedir" denildi. Eskişehir Özel Tıp Cezaevi'ne "anarşi ve terör suçlulari'nın konulmalanna olanak sağlayan cezaevi tüzüğünün iptali için davasürüyor "Mahkemelik cezaevi"ne 2 ıtıilyar harcandı TURAN YILMAZ ANKARA — "Suçlar genelde adi suç, siyasi suç olarak aynlır. Bu aynma aynca İnsan Hak- lan Evrensel Bildirisi'nde, Avrupa tnsan Hakla- n Sözleşmesi'nde ve yasalanmızda yeri olmayan 'anarşi ve terör suçluları' gibi insan haklanna a>- kın ek yapılması, yüriiriükteki yasalara ve hu- kukun evrensel ilkelerine aykındır." Bu değerlendirme, iki hükumlünün ölümü ile sonuçlanan "kanlı sürgün" sonrasında boşaltı- lan, ancak 2 milyar üra harcama ile yeniden "hiz- mete hazır" hale getirilen Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nin statüsüne ilişkin tartışmalann baş- langıcım oluşturuyordu. Damştay tdari Dava Da- ireleri Genel Kurulu'nda halen süren iptal davasının dilekçelerinden ahnan bu değerlendir- me, ülke gündemine öncelikle "anarşi ve terör suçlulan" kavramıru getiriyordu. Dava halen yü- rürlükte bulunan Ceza tnfaz Kurumlan ile Tev- kif Evlerinin Yönetimine ve Cezalann tnfazına Dair Tüzük'ün iptali amaayla açıldı. Davanın öy- küsü bu tartışmaya da açıklık getiriyordu. Yargılandığı siyasi davadan 8 yıl 4 ay mahkû- miyet alan Abdullah Alagöz, hakkındaki bu ka- rar henüz kesinleşmeden, Ankara MerKez Kapalı Cezaevi'nden alınarak Eskişehir özel Tip Ceza- evi'nin, hukukçularla "hücre" ya da "tecrit", Adalet Bakanlığı yetkililerince ise "tek kişilik koğuş" olarak nitelenen bolmesine konuldu. Ala- göz'ün avukatı Emin Değer, müvekkilinin her şeyden önce sağlık durumunun bu cezaevinin ko- şullarına uymadığını belirterek Adalet Bakanlı- ğı'ndan, başka bir yere nakil olanağı sağlanmasını istedi. Ancak bu istem bakanhk- ça, müvekkilinin "anarşist ve terörist" niteliğin- de bir suçlu olduğu gerekçesiyle reddedildi. Bakanhğın Değer'e verdiği resmi yanıt şöyleydi: "Eskişehir Özel Tip Cezaevi, her ne kadar 1 ve 3 kişilik koğuşlar halinde yapılmış ise de ko- ğuşlardaki >-atak sayısı arttınlarak tüzüğün 78'a maddesinde belirtilen toplu iyileştirme ve eğitim uygulanan özel tip cezaevi haline getirilerek anar- şist ve terörist vasıflı hükümlülere tahsis edilmiş- tir." Aynı ifade, gecen günlerde, yaklaşık bir yıl- dır boş bulunan bu cezaevinin yeni biçiminin basına tanıtılması amacıyla düzenlenen gezide, verilemeyeceğini" ammsatarak şöyle dedi: "Bu hükmün dayanağı olan tnsan Haklan Ev- rensel Bildirisi ve Avrupa İnsan Haklan Sözleş- mesi de yasal olmayan ve evrensel hukuka aykın olan uygulamaların getirilemeyeceği hükmunü taşır." Değer dilekçesinde, söz konusu tüzüğün yasal dayanağının bulunmadığını, bakanhğın da böy- lesi bir tüzüğün verdiği yetkiyle dava konusu iş- lemi yaptığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: "Devlet, anlaşmalarla bağlı buiunduğu evren- sel buktık kurallannı göz ardı edemez. Çunkü ka- tptal davasını açan Avukat Değer, "Suçlar genelde adi suç, siyasi suç olarak ayrılır. Bu aynma aynca însan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde, Avrupa insan Haklan Sözleşmesi'nde ve yasalanmızda yeri olmayan 'anarşi ve terör suçlulan' gibi insan haklanna aykın ek yapılması, yürürlükteki yasalara ve hukukun evrensel ilkelerine aykındır" dedi. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Mudürü Atilla Bengü tarafından da kullanıldı. Dava açılıyor Avukat Değer, Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nin varlık gerekçesini oluşturan bu tüzüğün söz ko- nusu maddesinin iptali amacıyla Danıştay'da da- va açtı. tdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nda 2 yılı aşkın bir süredir sonuçlanmayı bekleyen bu davanın dilekçesinde, Değer, anayasanın 38. mad- desine göre "ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerinin ancak yasa ile konulabileceğini, kimseye suçu işledigi zaman, yasada o suç için konulmuş olan cezadan ağır bir ceza mu yaran bir bütündür. Dava konusu işlemdeki uygulamada davalının, kurallan bir yana iterek tüzüğü yanlış yorumladığı ve böylece kamu.ya- ranna aykın bir sonuçla karşılaşüdığı anlaşılmak- tadır. Çünkü kamu yaran, müvekkilin kurallara uygun bir infaz sistemi içinde topluma kazandı- nlmasındadır." Adalet Bakanlığı ile birlikte bu davanın "davalılan"ndan Başbakanlık, yaptığı savunma- da, "Hukuka uygun davrandıklannı" belirterek şöyle dedi: "Adi geçen tüzüğün 78. maddesi ile hükum- lülerin tasnifı yapıldıktan sonra 78/a maddesi ile anarşi ve teror suçlanndan hukumlu olanlar, ken- dilerine özel iyileştirme ve eğitim çahşmalaruun uygulanacağı, pekiştirilmiş güvenlik önlemleri alınmış, toplu iyileştirme ve eğitim uygulanan özel kapalı cezavlerine konulacağı, 78/b maddesi ile ıslah olmayan, olay çıkaran, diğer hükümlü- lerin can güvenliğini tehlikeye sokan davranışiar- da bulunan hükümlülerin, mnşahade ve sınıflandırma merkezleri idari kurulu karan ve Adalet Bakanlığı'nın onayıyla tek ya da uç kişi- lik hücrelere konulacağı hükmü getirilmiştir. Da- va konusu kararnamenin gerekçesindeki '78/a ile 78/b maddeleri eklenmiş ve bu suretle tüzükte, anarşi ve terör suçlanndan hükumlü olanlarla di- siplin ve asayişi bozucu davranışlarda bulunan diğer hükümlülerin sevk edilecekleri özel tip ka- palı cezaevlerine yer verümiştir' ifadesinden de anlaşuacağı gibi hükümlülerin toplu eğitim ve iyi- leştirilmeleri amacıyla konulan maddelerin ka- mu yaranna uygun olduğu açıktır." Başbakan adına Müsteşar Yardıması Burha- nettin Mumcuoğlu tarafından 29 Arahk 1988'de Danıştay'a gönderilen savunmada, Adalet Ba- kanhğı'mn aksine, Eskişehir özel Tip Cezaevi'n- deki sistem "hücre" olarak niteleniyordu. Tüm bu tartışmalann odağım oluşturan Eski- şehir özel Tip Cezaevi, artık yeniden hizmete ha- zır hale getirildi. 2S2 tek, 60 üç kişilik hükümlü odaları ile yeni "konuklan"nı bekliyor. Bakan Sungurlu'ya göre bu odalara "arzu edenler" ah- nacak. Cumhuriyet'in edindiği bilgilere göre ise bugüne kadar "arzu eden" çıkmadığı için özel- likle cezaevlerinde eylemlerin yaygınlaşması ha- linde örgüt yöneticileri ilk konukİar olacak. \ i bakanlık yetkililerinin deyişi ile "elebaşlar."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle