Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 HABERLER 22 EKÎM 1990
P A R L A M E N T O D A N
Gensoru haftası
ve SHP'nin hükumet hakkında verdiği gensorular
göruşülecek. TBMM Danışma Kurulu'nda, SHP'nin
"terörün önlenmesi konusunda yetersiz kaldığı"
gerekçesiyle hükumet hakkında verdiği gensoru yann,
DYP'nin "enflasyonu devlet politikası haline getirerek
vatandaşı açlığı mahkûm ettiği" gerekçesiyle yine
hükumet hakkında verdiği gensoru yann DYP'nin
"enflasyonu devlet politikası haline getirerek vatandaşı
açlığa mahkûm ettiği" gerekçesiyle yine hükumet
hakkında verdiği gensoru önergesi ise çarşamba günü ele
alınacak. Kurul, ayrıca ANAP'ın kongrelerinde çarşaf
liste kullanılması sorumluluğunu kaldıran Siyasi Partiler
Yasası değişikliği önerisinin, gündemin ikinci sırasına
ahnmasını kararlaştırdı. Türbarun üniversitelerde
takılmasını serbest bırakan bir maddeyi de içeren
"Kadının Sorunları ve Statüsü Genel Müdürlüğü"
kararnamesi de perşembe günü yeniden Meclis Genel
Kurulu'nda göruşülecek. (ANKARA/Cumhuriyet
Bürosu)
P A R T İ L E R D E N
SHP PM toplanıyor
gündemle toplanıyor. PM, disiplin suçlanna af önerisini
görüşecek ve MYK'nın çalışma raponınu
değerlendirecek. PM üyelerinin onaylanna
sunulan raporda yer alan konular üzerinde
görüşlerini açıklamalarından sonra
\ MYK'nın ilke olarak benimsediği
f "partiden ihraç edilen ve diğer nedenlerle
ayrılan milletvekilleri ve partililerin geri
dönüşünü sağlamak amacıyla disiplin
suçlanna aF' önerisi ele alınacak. PM'nin
öneriyi kabul etmesi halinde partiden ihraç edilen ve
çeşitli nedenlerle ayrılan milletvekillerinin "parti
politikaları ile uyum göstermeleri ve dönmek için
başvurmaları" halinde partiye alınmalarına olanak
tanınacak. (ANKARA/Cumhuriyet Bürosu)
D Y P ' H P raiismaiar
D Y P G e n e l B a
*
k
^ ,
±J 1 JT W\* y c u ı ^ ı ı ı c u c u Süleyman Demırel, 53
milletvekili ve 40 genel idare kurulu üyesini örgütlerin
büyük kongre beklentilerini belirlemek üzere tum yurdu
gezmeleri için görevlendirdi. DYP Genel
Sekreterliği'nin yaptığı çalışma sonucu 73
il, 20 belgeye aynldı. lllerin milletvekilleri
ve genel idare kurulunda yer alan yöre
politikacıları 22 ekim pazartesi gününden
başlamak üzere büyük kongreye kadar
tüm yurdu gezecekler. Demirel
milletvekilleri ve genel idare kurulu
üyelerinden, DYP
örgütünün Türkiye'nin genel duruma ilişkin
değerlendirmelerini ve büyük kongreden beklentilerini
saptamalarını istedi. (ANKARA/ANKA)
\argıtay'da bugtin seçim var
• ANKARA (AA) — Yargıtay'da bugün boş bulunan 9.
Ceza Dairesi Başkanlığı ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu asıl ve yedek üyelikleri için seçim yapılacak.
Yargıtay yetkililerinden alınan bilgiye göre Yargıtay
büyük genel kurulu seçimler nedeniyle toplanacak.
Büyük genel kurulda ilk olarak, Aydın Saraçoğlu'nun yaş
haddinden emekli olması üzerine boşalan 9. Ceza Dairesi
Başkanlığı için seçim yapılacak. Seçime, 5. Ceza Dairesi
üyesi Sabih Kanadoğlu ve aynı daire üyesi ömer Fevzi
Yöndem aday olarak katılıyorlar.
Çevreci Karadenizliler atakta
• tstanbul Haber Servisi — Giderek yoğunlaşan çevre
kirliliği ve kultürel yozlaşma konusunda araştırmalar
yapmak, çözüm yollan önermek ve dayanışma sağlamak
amacıyla kurulan Karadeniz Kültür ve Çevre Derneği
Önceki gün Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği
Lokali'nde toplanarak Araştırma - Geliştirme ve Halkla
Hişkiler Kurullarını oluşturdu. Doç. Dr. Cengiz
Eruzun'un başkanhğında toplanan dernek kuruculan ve
kuruluş çalışmalarına kattlanlar, çevreyle ilgili bütün
sorunları araştıracak ve çözümler önerecek Araştırma-
Geliştirme Halkla Ilişkiler Kurulu'na Prof. Dr. tbrahim
Şanlı , Doç. Dr. Cengiz Eruzun , Dr. Ergun Gürpınar ,
Suphi Saatçı, Şahika Ertan , Gündağ Kayaoğlu, Nejdet
Sakaoğlu, Eyüp Eğrioğlu, Aziz Erkan, Ülkü Kulaç,
Murat Uğurlu'yu seçüler. Üretilen projeler çerçevesinde
kamuoyu yaratmak, yayınlar gerçekleştirmek amacıyla
kurulan Halkla Ilişkiler Kurulu'nda ise Alaettin
Bahçekapılı, Süha Arın, Öner Ciravoğlu, Raif Ertem, Av.
Kâni Ekşioğlu, Nedim Yeşiltepe, Ruhi Gebüt, Polat
Sabuncu, Yaşar Yağcı, Birsen Erker, Leyla Ünsal, Sonnur
Yalnızoğlu yer aldı. Kurullar, lğneada Revze deresinden
Hopa Sarp deresine kadar bütun Karadeniz şeridi ile iç
Karadeniz'de yer alan yerleşim birimlerini ve Istanbul'u
içeren alanda faaliyet gösteren Karadeniz Kültür ve Çevre
Koruma Derneği'nin ilk etkinliklerini gerçekleştirmek
üzere çalışmalarına başlama kararı aldılar.
VEFAT
Sendikamızın uzun yıllar
Merkez Yönetim Kurulu
üyesi ve DİSK eski
yöneticilerinden
MÜLAYİM GÜDÜCÜ'yü
kaybetmiş bulunuyoruz. Ailesine ve dostlanna
başsağhğı diliyoruz.
TEKSTtL SENDİKAS1
ADINA
GENEL BAŞKAN RIDVAN BUDAK
Cenaze Bakırköy Kartaltepe Merkez Camii'nden
bugün öğle namazında kalkacak.
*
VEFAT
Konfederasyonumuz
DİSK'in yöneticilerinden
4* â
MÜLAYİM GÜDÜCÜ'yü
kaybetmiş bulunuyoruz. Dostlanna ve ailesine
başsağhğı diliyoruz.
DtSK Yöneticileri
ÇAĞRI
"İDAMLARA HAYIR KAMPANYASI
Ülkemizin haksız, onursuz bir savaşa sürüklendiği ve bu
savaş ortamından yararlanılarak "savaş hali"
uygulamalarıyla birlikte gelen
İDAMLARA,
İKTİDARIN SİYASİ. REHİNE POLİTİKASINA KARŞI HEP
BİRLİKTE DİRENELİM!
22 Ekim 1990 Pazartesi günü basın toplantısıyla
başlatacağımız kampanyamıza, tüm insan hakları
savunucusu kişi ve kuruluşların omuz vermesinı beklıyoruz.
TAYAD
TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ AİLELERİ
YARDIMLAŞMA DERNEĞİ
Yer. İstanbul Tabıp Odası
Saat: 12.00
Tarih: 22.10.1990
Helsinki Wdtch: Azınlıklara karşı tutum değiştirin
TürkveYunan hükümetlerine
Helsinki Watch grubunun çıkardığı son iki
raporda Türk ve Yunan hükümetleri
asimilasyon uygulamakla suçlandı.
ŞEBNEM ATtYAS
NEW YORK — Helsinki
Watch grubunun arka arkaya çı-
kardığı iki yeni rapor, Türk ve
Yunan hükümetlerini etnik
gruplann kimliğini yok etmeye
çalışmakla suçluyor ve iki hükü-
meti ağır düle eleştiriyor. Söz ko-
nusu raporlar Yunanistan'da ya-
şayan Türklerle, Türkiye'deki
Kürtlerin etnik kimliğinin siste-
matik olarak yok edilmesi suç-
lamalanm içeriyor. Helsinki
Watch'ın yayımladığı raporlara
göre Trakya'da Yunan hüküme-
tinin "Helen Müslümanlar" de-
diği Türkler ve Doğu'da Türk
hükümetinin "dag Türkleri"
olarak nitelendirdiği Kürtler,
asimilasyon baskısı altında
yaşıyor.
"Türkiye'ııin KUrtieri" başlık-
h rapor, mayıs ayında Türkiye1
ye giden Helsinki Watch ve Da-
nimarka Helsinki gnıplanmn
araştırmalanndan oluşuyor.
Helsinki grubunun, 1987'de bol-
gede yaptığı benzeri türden te-
maslardan bu yana PKK'ya böl-
gede yaşayardarın desteğinin
güçlendiğini saptadığı raporda
kaydediliyor.
Aynca Türk hükümetinin ha-
len Türkiye*de Kürt azınhğının
varlığını kabul etmediği, Kürt
dilinin resmi kullanımıru yasak-
ladığı vurgulanıyor.
GüvenJik güçlerinin, terörist-
lerle mücadele bahanesiyle sivil
halkı köylerini, evlerini terk et-
meye zorladığı beüniliyor. Hel-
sinki ekibiniı» yöre insanlan ile
yaptığı göriişmelerde silahlanıp
korumacı olmak ya da bulun-
duklan yeri terk etmek gibi bir
ikilemle karşı karşıya bırakıkuk-
ları kaydediliyor. Sivil alanlara
güvenlik kuvvetlerinin yerleştir-
diği mayınlar nedeniyle birçok
kişinin hayatını kaybettiği ya da
sakat kaldığı vurgulanıyor. Hel-
sinki raporu bu tutumun ulus-
lararası insan haklan sorumlu-
lukları ile bağdaşmadığmı, BM
1981 mayın protokolünü çiğne-
diğini belirtiyor; Türk hüküme-
tini sivil halkı silahlandıran ko-
rumacı uygulamasından vazgeç-
meye çağınyor. Kürt azuüığa et-
nik haklannın bir an önce veril-
mesini vurguluyor.
"YunanisUnın Türkleri" adü
raporda ise Trakya'da yaşayan
Türk azınlığı "Hetenik Mttslv-
manlar" olarak nitelendiren ve
Türk kimliklerini yok sayan Yu-
nanistan hükümeti eleştiriliyor.
Rapor, mayıs ayında bölgeye gi-
den Helsinki ekibinin çeşitli
Açlık orevleri
2 hükümlti
komada
DİYARBAKIR/ADANA
(Cumhuriyet) — Diyarbakır 1
Nolu E Tipi Cezaevi'nden yapı-
lan sevkleri protesto etmek ama-
cıyla açlık grevine başlayan tu-
tuklu ve hükümlulerden ikisinin
komaya girdıği bildirildi.
DİYARBAKIR— 1 Nolu E
Tipi Cezaevi'ndeki 123 tutuklu
ve hükümlünün açlık grevi 13.
gUnünü doldurdu. geçen per-
şembe günü 1 Nolu E Tipi Ce-
zaevi'nden tahliye edilen Ahmet
Kaya ve Bedrettin Evci SP Baş-
kanük Kurulu uyesi Yusuf Ca-
cım'a, Hacı Dadak ile soyadı
saptanamayan Süleyman adlı
hükümlulerin açlık grevi sırasın-
da fenalaşarak koma durumuna
girdiğini söylediler.
BİSMİL- Kapalı Cezaevi'-
nde 19 hükümlünün başka yer-
lere sevk edilmesinden sonra
oluşan gerginliğin sürdüğü bil-
dirildi. Tutuklu ve hükümlulerin
açlık grevleri sürüyor.
ADANA— HEP il binasmda
50 tutuklu ve hükümlü yakıru ile
14 bin üniversıte öğrencisinin
beş gün süreli başlattığı açlık
grevinin bugün sona ermesi bek-
leniyor. AçUk grevinin dönü-
şümlü olarak sürdürüleceği be-
lirtildi.
İSTANBUL'dan HİKMET (ETİNKAYA
Kabine Gölgede Kalır mı?
İSTANBUL — SHP'nin "gölge
kabinesi" kuruldu. Gölge bakanlar ön-
ceki gün Genel Başkan İnönü'yü Esen-
boğa'dan istanbul'a uğurtadılar.
Aynı saatlerde ANAP'ta çalkantı Kara-
deniz'den Ankara bozkırına doğru yayı-
lıyordu. ANAP Teşkilat Başkanı Orhan
Demirtaş, Safa Gıray'ı suçluyor, ancak
bu işi dalgalandıranların da yine gaze-
teciler olduğunu öne sürüyordu.
SHP lideri İnönü'nün, "Orgütler nasıl
gidiyor" sorusuna verdiği bir yanıt var-
dır:
— Osmanlı Maarif Nazın'na sormuş-
lar, "Maarif nasıl gidiyor" diye. O da şu
yanıtı vermiş: "Şu okullar olmasa, maa-
rif tıkır tıkır işleyecek."
Demirtas'ın örgüt işleri de aslında tı-
kır tıkır yürüyecek. Orneğin, İstanbul
Kartal'da olduğu gibi. ANAP II Başkanı
Eymen Topbaş ve ekibi takunyalı dele-
geteri seçtirecekler her yerde. Ama şu
gazeteler yok mu, tüm işleri kanştırıyor.
Orhan Demirtaş da her muhafazakâr
ANAP'lı gibi gazetelerden, gazeteciler-
den yakınıyor
— Siz bu işlere ne karışıyorsunuz,
başka işinız yok mu?
SHP olağanüstü kuruttayı öncesi, De-
niz Baykal ve arkadaşları da aynı tüm-
celerle gazetecilere sataşırlardı:
— Sizin başka işiniz yok mu canım,
ne istiyorsunuz SHP'den..
İnönü'nün gölge kabinesinde yer alan
Artvin Milletvekili Ayhan Anfağaoğlu, çok
hızlı bir Baykal yaniısıydı. Kurultay öncesi
Artvin örgütü, Baykal'a destek vermeyen
gazetecileri sıkıştırırken Arifağaoğlu ne-
ler düşünüyordu bilmıyoruz. Ama şimdi
Arifağaoğlu, gölge kabinede içişleri ba-
kanı olarak görev yapıyor.
Nereden nereye?
SHP'nin gölge bakanlannı kamuoyu
yakından izleyecek. Hele SHP örgütle-
rinin gözleri kulaklar» onlarda olacak...
Sanırız Erdal İnönü, ticaret bakanhğı-
na atadığı Hilmi Ziya Postacı'yı bir söre
sonra değiştırecek. Özellikle Sökeli
SHP'liler Postacı'nın yerinin ticaret de-
ğil, adalet bakanlığı olduğunu söylüyor-
lar, gerekirse Genel Başkan İnonü'ye
baskı yapıp görevinı beklemeden hemen
değıştirmesıni ısteyeceklerini bildiriyor-
lar.
Belki o zaman daha yararlı otur. Çürv-
kü Hilmi Ziya Postacı'nın geçen yıl Ay-
dın Cezaevi'nde yaşanan kanlı otayiar sı-
rasında bir hayli çabası(!) var. Canını di-
şine takmıştı(l) Postacı. Yaşanan o acı
olaylan, hiç olmamış gibi yansıtmayi gö-
rev edinmişti.
Gölge bakanlardan "E tipi
milletvekilleri" Fikri Sağlar, Rıza Yılmaz,
Sedat Doğan ve Genel Şekreter Yardım-
cısı Cevdet Selvi Erdal inönü'ye ticaret
b.akanı Postacı hakkında yeterli bilgi ve-
rebilirler. Eğer Postacı gölge adalet ba-
kanı olurse, gerçekten büyük ışler başa-
rabilir.
ANAP'ta "patırtı çatırtı" sürerken SHP
gölge bakanlar kurulunu açıklıyordu.
Şimdi kımi milletvekilleri, "İnönü bıze ne-
den görev vermedi" derlerken seçim böl-
gelerine seçildiklerinden beri bir-iki kez
uğrayan kimi milletvekilleri de delegelere
hafiften hava atacaklardı kuşkusuz:
— Bak ben gölge bakan oldum, sakın
bana gölge etmeyin...
Her neyse, bekleyelim göreceğiz.
SHP'li gölge bakanlar neler yapacaklar
birlikte izleyeceğiz.
ANAP'ta delege seçimlerinin yarattı-
ğı bunalım birkaç gün içinde SHP'de de
yaşanacak. Şu anda derinde görülen
kaynaşma yakında su yüzüne çıkacak.
ANAP'takı muhafazakâr kanat, örgüt-
lerdeki egemenliğını delege seçimlerin-
de kanıtladı. Liberallerin paniği bu yüz-
den. Yann SHP yönetimi, Baykal ve ar-
kadaşlarının önceden yaptığı delege se-
çimlerini geçersiz kılacak. Baykal ekibi
de ayağa kalkacak:
— Hani parti içi demokrasi işle-
yecekti?
Karşı taraf haklı olarak yanıt verecek:
— Sizin zamanınızda parti ıçı demok-
rasi var mıydı?
Bu tartışmaların olması doğal. İşin şa-
kası bir yana SHP'nin gölge kabineyle
giriştiğı atak ANAP'ı sarsacak.
SHP kendi içinde birliğe, bütünlüğe
dönüştüğünde ANAP hâlâ kendi iç çe-
kişmesini sürdürecek.
ANAP eskiyor, SHP yeniden doğuyor
Görülen o.
Yeter ki gölge bakanlar "gölgede" kal-
masın...
Dünyada bir tek
LaserJet yazıcı var: HP
Hewlett-Packard baskı kalitesinde
mükemmeii sunuyor.
HP LaserJet yazıcıbn
Matbaanın tarihçesini bir düşünün... Jan
Gutenberg'i hatırlayacaksınız. İbrahim
Müteferrika'yı büiyorsunuz. Ya LaserJet'i
tanıyor musunuz? '
Hewlett-Packard'ın dünyada çığır açan
lazer yaztcılannı geliştirmesiyle birlikte
basb teknikleri çok değişti.
Bugün, 3 milyonu aşan saoşıyla en büyük
pazar payma sahip LaserJet aynı zamanda
tüm yazKaUnn kıyaslandığı bir mihenk taşı.
Mektup ya da yıllık rapor, metin ya da
grafîk, küçük/büyük her uygulama için
şimdi her alanda çarpıcı sonuçlar veren bir
HP LaserJet mutlaka var. Üstelik hepsi HP-
Adobe Post-Script" ve Apple Talk** ara
birimleri ile PostScript ve Apple
kullanıcılannın da hizmetinde.
Örneğin HP LaserJet IEP 'yi ele alalım.
Lazer kalitesinde basb veren, bir evrak
kutusu kadar yer kaplayan ve fiyaüyla herkeân
alabileceği bu cihaz, gerçek bir kişisel lazer
yaaadır.
Daha ileri uygulamalar için, daha
gehştirilmiş bir HP LaserJet III var.
Hewlett-Packard'm kendi Çözüniim
Geliştirme Tekniği'ni (R£.T.) kullanan bu
yazıa, bugüne kadar görebildiğiniz en
keskin çizgüeri, en düzgün eğrileri ve en
siyah siyahlan veriyor. Yani, bir lazer
yaacjdân "baskı kalitesi" alıyorsunuz.
Ve şimdi HP, daha da yüksek baskı
kapasiteli ve kağıdın her iki yüzüne baskı
yapabüen HP LaserJet m D 'yi yazıcı
ailesine katmış bulunuyor.
Unutmayın,
laser kalitesinde bir yazıa isu'yors&nız
bir tek LaserJet var. HP
•30 Kasım 1990'a kadar geçerlidir. K.DV hançtır.
** Tüm marka ve üriin tsinleri adı geçen
firmalann ooayh mariuUndıı.
Çevre Birimleri Yelkili Satıcılanmız:
Data Sislem: (51) 25 64 11 - (1) 172 19 21 Datasel: (4) 117 63 04 Kompusan: (1)179 89 21
Mikrosaray: (1) 13015 07 Mikroset: (1) 175 72 75 Ssuırva: (1) 178 19 20 Tepunu (1) 141 68 77
HEWLETT
PACKARD
İHTİMALLERİ GERÇEKLEŞTİRİR.
araştırma ve temaslanna daya-
nıyor.
Yunan 3370 sayılı yasasında,
Yunanistan'dan ayrılan azınlık-
lara mensup kişilerin Yunan va-
tandaşbğını kaybedebileceği ifa-
desine dayanarak yaklaşık 30 et-
nik Türkün vatandaşlığını kay-
betmesi protesto edüiyor. Hel-
sinki ekibinin, Türk azınlığın
toprak ya da ev gibi mülk sahi-
bi olmasının engellendiğini sap-
tadığı belirtiliyor. Türklerin bü-
yük iş sahibi olmalan, kendi dil-
lerini kullanmalan, okullanna
ya da camilerine özgürce gitme-
lerinin engellendiği ve 1923 Lo-
zan Anlaşması'nda belirtilen
haklann ihlal edildigi vurgu-
lanıyor.
Hebinki Watch, bu saptama-
lardan yola çıkarak Yunanistan
hükümetini Tüık azmhğın var-
hğını kabule, azırüık haklannın
özgürce kullanümasııun ortamı-
nı hazırlamaya çağırıyor. Her-
hangi bir Yunan vatandaşı gibi
azmhklann da istediklerinde Yu-
nanistan'dan aynlma seçeneğine
sahip olmasını, bu durumda va-
tanda^lıklannı kaybetme gibi bir
tehdit ile karşı karşıya kalmama-
ları isteniyor. tş hayatında azın-
lıklann da diğer Yunan vatan-
daşlannın haklanndan yararlan-
maları, televizyon, radyo, ya da
diğer kitle iletişim organlarında
azjrüıkların da ifade özgürlüğü
kullanabilmeleri, din ve inanç
özgürlüğüne sahip olabilmeleri,
Türkçe eğitim veren okullarda
okuyabilmeleri isteniyor.
'Gölge kabine'
Akbulut:
Onemsiz,
Demirel:
Ozenti
SHP'nin kurduğu 'gölge
kabine' için DSP lideri
Bülent *Ecevit de 'yararsız'
değerlendirmesini yaptı.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — SHP'nin "gölge kabi-
nesi"ni Başbakan Yıldınm Ak-
bulut "önemsiz", DYP Genel
Başkanı Snleyınan Demirel
"öıenti", DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit "yarmrsu" olarak
değerlendirdi.
Başbakan Yıldınm Akbulut,
Gttmttşhane'nin Şiran ilçesinde
SHP'nin "gölge kabine" kur-
masını değerlendirirken,
"Önemsiz, kursalar ne olnr,
kurmasalar ne olur" dedi. Ak-
bulut, gazetecilerin konuyla il-
gili sorulanru şöyle yanıtladı:
"SHP büe kendisinin bittiği-
oi büiyor. Kabul ediyor. Boşu-
na mı Ecevit'e 'Gel birleşelim'
diyorlar. Ecevit de her seferin-
de 'yakamı bırakm' diyor. Şim-
di bunlar gölge kabine kursa ne
olur kurmasa ne olur?"
DYP Genel Başkanı Süley-
man Demirel, İnönü'nün açık-
ladığı gölge kabine için "Bu, bi-
raz kamuoyunu meşgul etme
olayıdır. Dun SHP'nin gölge
kabinesi yoktu. Bugün var.
Türkiye'nin yüzii mu güldü?
Türkiye degişti mi?" dedi. De-
mirel şu değerlendirmeyi yaptı:
"Gölge kabine dendigi za-
man, partinin iktidara gelmesi
halinde bu kabinede yer alacak
kişiler söz konusudur. Halkı il-
gilendiren 'sen iktidarda hizmet
yaparken bu işi kimin yapacağı-
dır.' Ama ilan ediyorlar ki, parti
iktidar olursa, bu iktidar kabi-
nesi degildir. Neyin gölgesi o za-
man? Gölge olmaya gölge de,
neyin gölgesi? tlan ettikleri ki-
şiler partinin kadrosunda. Bun-
lar Türkiye'ye ne yapacaklar?
Türkiye'ye değil partiye yapa-
caklarsa, o ayn mesele. Bu
muhterem kişiler onu zaten ya-
pıyorlar. Tunceli Milletvekili
Kamer Genç'in gölge kabineden
olup olmaması ne fark eder?
Görevini zaten yapıyor. Gölge
kabine, 'elime iktidar geçtiğin-
de şu programı, şu kadro ile
yapacağım' diye söylediginizde
anlam taşır."
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit SHP'nin gölge kabinesi-
nin Türkiye koşullarına uygun
olmadığını öne sürdü. Ecevit bu
konuda şunları söyledi:
"SHP, 42 gölge bakan ilan
etti. Bunlardan kaçı önümüzde-
ki dönem yeniden parlamento-
ya gelir, o belli değil. Bu uygu-
lama siyasal yaşamı yerine otur-
muş, politikalann yaşamlannın
da istikrarlı olduğu bir ülkede
başanlı olabüir, olumlu sonuç
verir.1
"
Bu arada İnönü tarafından
"atanan" gölge bakanlar, izle-
yecekleri çalışma yöntemini haf-
ta içinde yapacakları ilk "kabi-
ne toplantısında" saptayacak-
lar.
Uygulamaya yöneltilen eleşti-
rüeri "erken" bulduklannı kay-
deden gölge bakanlar, "gölge
kabinenin parti içinde ıızman-
laşmayı arttıracağı, partinin
devlet bürokrasisi ile tanışması-
na ve yeni modeller üretUmesi-
ne olanak verecegi" görüşünü
savundular. Gölge kabinede ba-
kanlardan sorumlu bakan ola-
rak görevlendirilen PM üyesi Is-
temihan Talay, eleştirileri "ye-
ni olana tepki" biçiminde de-
ğerlendirdi.