Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17EKİM J990 + *** HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17
OLAYLARIN Ankara'da Veto' hazırlıgı Işçinin ortağı devlet
ARDENDAKI
GERÇEK
(Baştarafı 1. Sayfada)
iilimi içinde gerçekleşebilmiştir.
Uygar sayılan ülkelerde,
"idam cezası"yakın geçmişe ka-
dar ceza hukukunun benimsen-
miş bir yaptmmıydı; bugün du-
rum değişmiş, tartısmalar nok-
talanmış, ölüm cezası aşılmıştır.
Hele siyasal suçlarda ölüm ce-
zası kesinlikle çağdısı sayılmak-
tadır. Konunun Türkiye'de tar-
tışılabilir olması, bizim geride
kalışımızın göstergesinden baş-
ka şey değildir.
ANAP hükümetinin idam ce-
zalanm 1990 yılında gundeme
getirmesi, bu bakımdan "çağ at-
layan Türkiye" efsanesine ya da
propagandasma vunılmuş en
buyuk darbedir. Hr-/e bugün suç
işleyen teröristlere "ibret olsun
diye" on yıldan beri hapiste ya-
şayan eski idam hükümlülerini
asmaya kalkışmak, ilkel bir an-
layışın ürünüdür.
Çok değil, birkaç hajta önce,
ANAP iktidan Imralt'da mezar-
ları bulunan eski Başbakan
Menderes ile iki bakanının
"naaşlarını" törenle tstanbul'a
nakletti. Topkapı'da hazırtanan
"anıt-mezar"a gömülen eski
idam mahkûmları için yapılan
törenlerde söylenen nutuklar ve
verilen demeçler ölüm cezalan-
na karşı toplumda yankılanan
ortak eğilimden esinleniyordu.
Ancak ANAP iktidarımn bu
konuda çağdaş hukuk anlayışı-
na varmaktan çok, küçük siya-
setyaptığı, şimdi çok çarpıcı ve
belirgin biçimde ortaya çıkmış-
tır. ANAP, Menderes ve arka-
daşlarına bağlı kesimlerin duy-
ilannı sömürebilmek için elin-
aen ne gelirseyapmaya çalışmış-
tır; ama ölüm cezalarına karşı
değildir.
Bugünkü siyasal iktidarın
ölüm cezasına yaklaşımı bütü-
nüyle siyasal çıkarlann terazisin-
de tartılmaktadır. Çağdısılıktan
daha korkunç olan da bu anla-
yıştır.
• • •
Lot6<dan
(Baştarafı 1. Sayfada)
olduğu, bu yüzdenin daha da
arttırılması için teşvik çaiışma-
lannın sürdurüldüğu belirtildi.
Öte yandan Devlet Bakanı ts-
met Özarslan, Spor-Loto Teşki-
latı'na yılda 10 milyarlık tasar-
ruf getireceğini belirten kupon-
lar üzerindeki yeni uygulamayı
da şöyle açıkladı:
"Loto kuponlan bayilere üze-
rinde maç olmadan ve önceden
dagıtüacak. Bu, kupon sıkıntı-
sını da ortadan kaldıracak."
(Baştarafı 1. Sayfada)
Konferansı (AGIK) çerçevesin-
de yürütiilen AKKUM müzake-
relerinde, NATO ve Varşova
Paktı'na ait top, tank, zırhlı
personel taşıyıcıları, saldırı
uçakları ve helikopterlerinin,
gerekli indirimlerin de yapılma-
sıyla alt düzeyde dengelenmesi
amaçlanıyor. Türkiye, yönerge-
si ocak 1989'da yayımlanan ve
müzakerelerine mart 1989'da
başlanan AKKUM'a aktif ola-
rak katılıyor. Sovyetler Birliği
ile paylaştığı uzun sınır nedeniy-
le, Kafkasya'da konuşlu Sovyet
güçleri ise Türkiye için başından
beri büyük hassasiyet arz edi-
yor.
Diplomatik çevTelerden edini-
len bilgiye göre ABD Dışişleri
Bakanı James Baker ile Sovyet
Dışişleri Bakanı Eduard Şevard-
nadze arasında BM Genel Ku-
rulu çerçevesinde yapılan görüş-
mede, AKKUM anlaşmasının
bu yıl sonunda imzalanmasına
büyük önem veren taraflar,
Sovyetler Birliği'nin Kafkasya
cumhuriyetlerinden Azerbaycan
ve Ermenistan'daki paramiliter
güçlerin indirim kapsamı dışın-
da tutulması konusunda muta-
bakata vardılar.
Türkiye'nin dışında meydana
gelen bu gelişmenin Viyana'da
öğrenilmesi üzerine Türk heye-
ti kesin bir tavır koyarak bu dü-
zenlemeyi kabul edemeyeceğini
bildirdi. Buna gerekçe olarak
sözü edilen paramiliter güçlerin
VELİEFENDrDEN
FİKRETDAĞUOĞLL
TAHMİNLER
1. KOŞU: F: Yağızcan (6), P:
Şanh 2 (5), P: Toruntay (4), S:
Adanagüzeli (10).
2. KOŞU: F: Nurtay (5), P:
Elifcan (2), P: Biliyormusunuz
Kim (1), S: Şeyda (4).
3. KOŞU: F: Yüdıray (7), P:
Beylerbeyi 1 (6), P: Dokuzoğuz
(2), S: Melih (11).
4. KOŞU: F: Gönül 2 (10), P:
Altuğ (4), P: Akbulut (12), S:
Arslankız (8).
5. KOŞU: F: Kıvılcım 3 (5), P:
Hayırlıoğlu (10), P: Sambey (4),
S: Begüş (3).
6. KOŞU: F: Kings Cote (3), P:
Dumlupınar (1), P: Pardon (4),
P: Latifşah (5), S: Özkız (6).
7. KOŞU: F: Menekşe 18 (4), P:
Nasrullah 1 (9), P: Varol 1 (6),
S: Begüm 1 (11).
elinde ashnda AKKUM müza-
kereleri çerçevesine giren top,
zırhlı personel taşıyıcılan ve sa-
vaş helikopterleri gjbi ağır silah-
ların bulunmasını gösterdi.
Ankara'daki Batılı diploma-
tik çevreler, Türkiye'nin tutumu
ile ortaya ciddi bir sorun çıktı-
ğını doğruladılar. 19 kasımda
Paris'te düzenlenecek AGİK
zirvesi çerçevesinde imzalana-
cak olan AKKUM anlaşmasının
tehlikeye düşmemesi için yoğun
diplomatik temaslann sürdüğü-
nü bildirdiler.
Bu gelişmeler Dışişleri Ba-
kanlığı'na yeni atanan Kurtce-
be Alptemoçin için öncelikle
ahnması gereken ilk ciddi ulus-
lararası sorunu oluştunırken
gözlemciler, müttefiklerı tarafın-
dan uygulanacağına kesin gö-
zuyle bakılan baskılara karşı An-
kara'nın dayanjp dayanamaya-
cağının merak konusu oldufu-
nu ifade ediyorlar.
Dışişleri Bakanlığı çevreleri
ise Türkiye'nin AKKUM'a bü-
yük önem atfettiğini ve "oyun
bozan taraf" olmak istemediği-
ni kaydediyorlar. Ancak ülke-
nin güvenliği ile çok yakından
ilgili bir konuda Türkiye'den ta-
viz vermesinin beklenemevece-
ğini de belirtiyorlar.
(Baştarafı 1. Sayfada)
değiştirileceğini açıklayan Ana-
kent Belediyesi Jmar Daire Baş-
kanı Mehmet Yıldız, bu karann
ilçe belediyesine de iletildiğini
söyledi. Henüz halkı megafon-
la uyarmadıklarını da belirten
Yıldız, alt- yapı hizmetlerine
ilişkin olarak "Biz zaten altya-
pı götiinnedik" derken, Kuçu-
karmutlululara yerleşmeleri için
yer gösterilecek mi sorusuna,
"İküelli'de bir yer ajırmavı dü-
şünüyoruz. Bunun için Milli Sa-
vunma Bakanlığı ile gorüşece-
ğiz. Burada hizmet fazlası alan-
lar varsa Kiiçükarnıutlululara
verilmesini önereceğiz" yanıtı-
nı verdi.
tkitelli önerisine, "îstanbul-
un dışı ve en kötü yeri" gerek-
çesiyle karşı çıkan Küçükarmut-
lulular ise manzaralı, temiz ha-
valı bu bölgeyi boşaJtmamakta
kararlı olduklannı söylediler.
Pek çoğu isim vermekten kaçı-
nan Küçükarmutlulular, "Bize
burayı çok mo gördüler" diye
yakınırken, ilk yapılaşma başla-
dığında engel olmayan, oy kay-
gısıyla, "Tapu verecefiz" vaat-
lerinde bulunarak bölgede yer-
leşmek isteyenlere yeşil ışık ya-
kan politikacılan suçladılar.
Kendi olanaklanyla yol, su,
elektrik, kanalizasyon gereksi-
nimlerini giderdiklerini anlatan
Küçükarmutlulular, bölgeyi bo-
şaltmamakta kararlı oldukları-
ru vurguladılar.
(Baştarafı 1. Sayfada)
dan yapılan kesintilerin yüksek-
liği açısından Türkiye'nin
OECD ve AT ülkeleri arasında
birinci sıraya yerleştiğine dikkat
çeken TİSK Genel Sekreter Yar-
dımcısı tlhan Göçer, bunun ça-
Iışma banşını olumsuz yönde et-
kilediğini savundu.
Türk-lş Genel Başkanı Şevket
Yılmaz, ücretlerden yapılan ke-
sintilerin yıl başlannda yüzde 38
iken yıl sonlannda daha da yük-
selerek yüzde 42'lere çıktığını
vurgulayarak "Ülkemizde bu-
gün yaşanan vergi adaletsizliği
özellikle ucretlilerie dar ve sabit
gelirülerin hayatını çekilmez bo-
yutlara ula^'.ırmıştır'' dedi.
MESS Genel Sekreteri tlhan
Lök ise "Biz ücret içinde zorun-
lu kesintilerin payının azalnlma-
sının hem işçiler bem isverenJer
bem de endüstriyel Uişkiler açı-
sından daha yararlı olacağı
kanısındayız" diye konuştu.
Türkiye'de brüt ücretten ge-
lir vergisi, damga vergisi, Zo-
runlu Tasarruf Fonu kesintisi ve
SKK primi adı altındaki 4 kesin-
tinin yanı sıra işverence, SSK
primi işveren payı, Zorunlu Ta-
sarruf Fonu işveren payı ve Ko-
nut Edindirme Fonu olarak 3
odeme daha yapılıyor.
Ülkemizde ortalama brüt üc-
retten devlete yapılan kesintile-
rin toplam oranı 1985'te yüzde
31 iken 1988'de yüzde 34.5,
1989'da ise yüzde 36,4'e yüksel-
di. Göçer, 'Isçilik ödemelerİDİ
arttıncı ve net ücreti azaltıcı et-
kileri olan vergi, sigorta. fon ve
benzeri mali yuklerin hafifletil-
mesinin zorunlu olduğunu" sa-
vundu.
Türk-lş Genel Başkanı Şevket
Yılmaz, "Sosyal devlet ilkesini
çoktan terk eden hükümet, ver-
gilendirme felsefesinin aksine
çok kazanandan az, ttz kaza-
nandan çok vergi alma yoluna
gitmektedir" dedi. Yümaz,"Ka-
rarnamelerle takviye edilen bu-
günkü mali düzenlemeleıie ha-
len emek gelirlerinin yüzde
38'inin kesintilere gittigini" vıır-
guladı. Yılmaz, "Bu oran kom-
şumuz Yunanistan'da sıfırdır.
Ücretlerden kesinti oranı Al-
manya'da yüzde 21, Ingiltere'-
de yüzde 18, Fransa'da yüzde
9,3'tür" diye konuştu. Uygu-
lanmakta olan yanlış ekonomik
politikalar yüzünden bütçe di-
siplininin kalmadığını belirten
Yılmaz, bütçe açıklannın ücret-
lilerin sırtına yüklendiğini sa-
vundu.
TlSK'in '1989 yılı Çalışma ts-
tatistikleri ve İşgücu Maliyeti
Araştınnası'na göre Türkiye,
ücretlerden Gelir Vergisi kesin-
tisi açısından AT üyelerinin tü-
münU geçmiş bulunuyor. Ülke-
mizde brüt ücret olarak ödenen
her yüz liradan 79.8 lirası gelir
vergisi kesintisine matrah oluş-
turuyor. Türkiye, Italya, Dani-
marka ve Ispanya'dan sonra
AT ülkeleri arasında brüt ücre-
tin yüzdesi olarak en yüksek
vergi matrahı olan ülke duru-
munda bulunuyor. Brüt ücretin
tümünün matrah kabul edildi-
ği Italya'da bile Türkiye'dekin-
den az vergi kesiliyor.
Türkiye'de brüt 100 liranın
ancak 61.7 lirası çahşanın eline
net olarak geçiyor. Bu oran yıl
sonuna doğru yüzde 53.7'ye ka-
dar düşüyor. SSK pirimi tavam
olan bir milyon 632 bin lira brüt
ücret baz ahnarak yapılan he-
saplama sonucuna göre Türki-
ye'de ücretten yapılan tüm ke-
sintiler yüzde 38.3'lük payı alı-
yor.
Türkiye'de ücretlerden devlet
tarafından yapılan kesintilerin
yüksekliğine dikkat çeken TİSK
Genel Sekreter Yardımcısı îlhan
Göçer, şu değerlendirmeyi
yaptı:
"1989 yılı ortalama isgücü
maliyeti rakamı olan 1.149.720
TL/ay'dan SSK primi işveren
payı, Zormılu Tasarruf Fonu iş-
veren payı, Konut Fonu ödeme-
si vb. fon kesinüJeri ile diğer
ödemeler düşüldükten sonra
yüzde 74 oranında kalan 850,
395 TL/ay işçiye briıt gelir top-
lamı olarak intikal etmiştir. Bu
rakam işçiden yapılan kanuni
kesintilerden (SSK primi, Zo-
runlu Tasarruf Fonu işçi payı,
Gelir ve Damga Vergisi kesinti-
leri) sonra net 541.048 TL/ay'a
inmiştir. Ortalama isgücü mali-
yetinin 1990 yılında iki katına
çıkmış olduğu, dolayısıvla net
ücret oranının daha da düştüğü
tahmin edilmektedir.
Toplu iş sözleşmeleriyle sap-
tanan ücret artışlannın çalışan-
lara tam olarak yansunasını ön-
leyen bu sistem, işçi sendikala-
nnın ücret zam taleplerinin iş-
letmeler açısından aşın seviye-
lere yükselmesinin bir nedeni ol-
makta ve çalışma banşını olum-
suz yönde etkilemektedir."
ARADABffi(Baftarafı 2. Sayfada)
miyormuş. Bunların da çoğunu yabancı turistler oluşturuyor-
muş. Antik dünyanın kabul ettiği "dünyanın 7 harikasından
biri"nin kaljntılarının.bir sigara içimi uzaklıkta olup ilgiden
uzak olması düşündürücü doğrusu. Yol boyu sizl oraya yön-
lendirecek ne bir ok ne bir ad görebiliyorsunuz. Mousolei-
on. M.Ö. 353'te HaJicarnassos (Bodrum) Satrabı Mausolos-
un ölümü üzerine, kız kardeşi ve karısı Artemisia ll'nin Mau-
solos'un anısına yaptırdığı anıt mezar. İon düzeninde sütun-
ların oluşturduğu anıt, tepesinde atlı bir utku (zafer) arabası
taşıyormuş. Yapımında çalışan heykeltıraşlar, Skopas, Bryak-
sts, Leokhares ve Timotheos, doğu, batı, kuzey ve güney cep-
helerini oluşturmuşlar. Yapımına başlandıktan iki yıl sonra gü-
zel Artemisia II ölmüş ve tüm çalışanlar para almadan yıllar-
ca çalışıp anıtı tamamlamışlar. M.S. 13. yüzyıl sonlarına dek
korunan anıt-mezar, büyük bir depremle yıkılmış ve taşları
Rodos şövalyeleri tarafından Bodrum Kalesi'nin yapımında
kullanılmış. 1857 yılında padişahtan izin alarak kazılar yapan
arkeoolog C.Nevvton, Mausolos ve Artemisıa'nın heykelleri-
ni Londra'ya götürmüş. Bugün bunlar, British Museum'da gö-
nüllerinde, doğum yerleri olan Halicarnassos'u (Bodrum) öz-
lem ve kederie taşıyarak izleyicilere gösteriliyorlar. Cevat Şakir
(Halikarnas Balıkçısı) dahil, araya girilip, eserler geri isten-
mişse de sonuç değişmemiş, heykeli alan Britanya'yı geç-
miş.
Bir yere ulaşmak, onu görmek, anlamak için yeterli olmu-
yor bazen. O yerin de size ulaşmasını sağlamak gerekiyor.
Bir yerlerde yaşamakla o yeri yaşamak arasında önemli bir
fark olduğunu. Bodrum'da daha iyi anladık. Dünyanın 7 ha-
rikasından birinin kalıntılanna ev sahipliği yapan bir yerin.
sadece özgür yaşantısı, barları, diskosuyla anılması ne acı.
Oysa ki dar sokaklarında hedıyelik eşya satıcılarının tablala-
rında, neden bir Mousoleion biblosu bulunmasın, neden bar-
larında dumanlanmış kafalarla yapılan "entel" muhabbetle-
rinde (!) Mausolos'un, Diogenes ile yaptığı kıvrak akıl ürünü
diyaloğa yer verilmesin. Neden aynı caddesinde bir aşağı bir
yukarı seferler yapılıp alçakgönüllü ara sokaklarında neler
olduğuna bir göz atılmasın. Ve eğer tüm bunlar olmuyorsa,
kıtalar arası aşıp gelenler bu güzel eserleri kendi ülkelerine
kaçırdıklarında neden üzülünsün! Çünkü bir şeylere sahip
olabilmek için ona özenle emek vererek hak etmek gerek-
mez mi? Bodrum'dan deniz yoluyla ayrıldık. Eski Halicarnas-
sos, arkamızda ak duvaklı nazh bir gelin gibi yavaş yavaş kay-
bolurken, Karyalı Mausolos, anımsanmaktan hoşnut, rıhtım-
dan el sallıyordu.
G O Z L E M UĞUR MUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
netilirdi.
Bu hesaplar, önceleri Halil Tireli ve Necati Uygur tarafından
tutulurdu. Tireli ve Uygur, bilinmeyen kişilerce öldürüldüler. Son-
ralan bu hesaplara Türk Federasyonu başkanlığına seçilen Lok-
man Kondakçı bakmaya başladı.
Lokman Kondakçı, 30 Mart 1979 günü eski içişleri bakanla-
rından Hasan Fehmi Güneş ve sonra 12 Eylül döneminde de
Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı'na geniş açık-
lamalarda bulundu.
Alpaslan Türkeş'in MHP'nin "yurtdışı başmûfettişi" olarak ata-
dığı Enver Altaylı ise eski bir MIT görevlisiydi.
Altaylı, 12 Eylül öncesinde Pederal Almanya'da Ruzi Nazar
gıbi CIA görevlileriyle de ilişkiler kurdu. Alman istihbaratının
Türkiye sorumlusu Dr. Kannapin de Altayh'nın yakın dostları
arasındaydı. Enver Altaylı, Hergün gazetesi genel yayın mü-
dürlüğünü ve başyazarlığını da yaptı.
Enver AHaylı, şimdi Almanya'da oldukça zengin bir işadamı.
Altayh'nın Musa Serdar Çelebi ile yolları ayrılmış.
Altayh'nın 12 Eylül öncesinde Bonn'da sık sık görüştüğü CIA
görevlisi Ruzi Nazar da ilginç bir adam.
Nazar'ın ılginçliğı yaşadığı serûvenlerden geliyor.
2. Dünya Savaşı sırasında Sovyet subayı olan Özbek kökenli
Nazar, Hitler ordularına sığınıyor. Alman istihbaratçısı Gene-
ral Gehlen ile birlikte Amerika'ya götürülen Nazar, 12 Mart
1971 'den önce Ankara'da CIA temsilcisi olarak görev yapıyor.
Nazar, Türkiye'de hemen hemen herkesı tanıyor. Ruzi Na-
zar, Türkes'in de yakın dostlarından.
Ruzi Nazar, Türkiye'den ayrıldıktan sonra bir ara Bonn'da ya-
şadı. Şimdi VVashington'da .. Nazar'ın evinde birçok Türkü de
ağırladığı duyuluyor.
Musa Serdar Çelebi, Papa suikastı davasında yargılanmış
ve dava sonunda aklanmıştı.
Çelebi, Türk Federasyonu'ndan ayrılıp üç yıl önce arkadaşla-
rı Ali Batman ve Ihsan Onel ile birlikte "Türk Islam Birliği" adı
altında yeni bir örgüt kurdu.
Kısa adıyla "Türk islam Birliği" olarak tanınan "Türk-İslam Kûl-
tür Dernekleri Birliği" Frankfurt'ta Türk İslam Araştırmaları Ba-
sın Yayın Merkezi" adıyla bir şirket kurdu. Şirket "Yen/ Gün"
adlı aylık bir dergi çıkarıyor.
Çelebi ve arkadaşları, ANAP ile dirsek teması kurmuşlar.
Toplanlılarına ANAP milletvekilleri de katılıyor.
Örgütün 3. kurultayı bu yılın mayıs ayında Mainz'de yapıldı.
Kurultaya eski MHP'li bakanlardan Sadi Somuncuoğlu, eski
DP milletvekillerinden Hilmi Türkmen, AP milletvekillerinden
Prof. Şaban Karataş ve ANAP Kırşehir Milletvekili Gökhan Ma-
raş da katıldılar.
Kurultay'a 12 Mart döneminde Eskişehır Sıkıyönetim Komu-
tanlığı askeri marıkemesinceAtatürk'ehakaretten mahkûm olan
ünlü Kadir Mısıroğlu da katılmış.
Mısıroğlu, Frankfurt'ta ticaret ile uğraşıyor.
Musa Serdar Çelebi ile Frankfurt'taki kitap fuarında ayaküstü
on-on beş dakika görüştük. Çelebi ile uzun bir görüşme yapıp
Ülkücü Türk Federasyonu'ndan niçin aynldığını, Türkeş ile ara-
larındakı çatışmanın nedenlerini sormak istiyordum.
Tabii anlatırsa...
Cumhuriyet Kitap Kulübü standına gelen Çeiebi, Sovyetler
Birliği'ne hareket etmek üzere olduğunu söyleyerek uzun gö-
rüşmeyi bir başka tarihe bırakmanın uygun olacağını söyledi.
Ayaküstü de olsa Türkeş ile çatışmasının nedenini sordum..
Sustu. "Yanıt vereceğinızi sanmıyorum, ben yine bildiğim ne-
deni söyleyeyim" dedim ve duyduklarımı aktardım.
Anlattıklarımı acı acı gülerek dinledi. Bu konuda konuşmak
ıstemiyordu!
Çelebi, şu günlerde Azerbaycan'da... Çelebi, Azerbeycan'a
din adamı Allahaşükür Paşazade tarafından çağrılmış.
Almanya'da İslamcı akımları siyasal amaçla kullanan kul-
lanana! Bunların Türkiye'deki siyasal partilere, yapılacak ilk ge-
nel seçimlerde verecekleri destekler önemli...
Erbakancı "Avrupa Millı Göruş TeşkilaOan.." Süleymancıların
ellerindeki "islam Kültür Merkezleri".. Hem ANAP ile ilişkiler
kuran Çelebi'nin lıderlığindeki Türk-İslam Birliği... Bir İslamcı
parti kurmak düşü peşindeki eski AP ve MHP'li işadamı Mu-
rat Bayrak... Cemalettin Kaplan'ın çevresindeki, İran'daki "is-
lam İnkılabı" yandaşı "tebliğciler".. Ve Türkeşçi "Türk Fede-
rasyonu. "
Bunların her birinin Türkiye'deki siyasal partiler ve örgütler-
le çok yoğun ve yakın ılışkıleri var.
Bırakm işleri AEG yapsın.
Siz keyfinize bakm!
Eko Lavamat 2503
•Eko-Sısten -Sessız çalışma
•Sarsıntısız sıkma sağıayan JKS
Sıstenı -31 program -Sıcak-sağuK
su gınşı
Favorit Bulaşık Makınesi
•Su darrlatmayan ozei su »ıskıyes
•5 prograrr -Eko"omı« yıkana prog-
ramı On ı^j kışıttk /eiıek takımtnı
yıkama kapasrtesı
Ûç Kaptk Klo-Frost Soğutucu
•Karianma. bozlarrra tfe nemlenme-
yt önleyen Fan SısteTiı -Başka nıçbtr
soğutucuda otmayar 'derır soğutu-
cu" b&ümu -Meyve ^re sebzetenn
hücre zarlannın patlamasım ^e pro-
tetntennın kaytrelmasım engelleyer
"şok" dondurma •D6n yıKjızlı derm
dondurucu
3500 Üç Kap* Soğutucu
•Meyve ve sebzefer ıçın "senn koru-
yucu" -Döri yıldızlı dertn doodurucu
•Otomatık defrost
Süper Buhariı Utö
•Teflon laban •Ayarianaülır buhar
mtoarı 'Kendı keodını temızleme
öıelNğı *Hareketiı kordon gınşı
Dehue Mini Fınn
• 100 dakikaya kadar progranTlanabı-
ten tımer »Pılıç çevırme duzeneğı
•Uç kademefı program duğmesı
•Paslanmaz ızga/a ve beş adet şış
Vampyr 410 BektriMi Sûpûrge
•Yuzeye göre 250-1000 vratt arası n-
da oıomatîk ayarianaOHen emış gücu
•Düz yuzey-halı ayarlı deg şken hrça
•Koltuk ve radyatöf ÎOZ emıcılerı
•Otomatık kordon toplama
Deluxe E Otomatık Fınn
•'2 saate kadar programlanabılen
tmer 'Turtx3 ısı dağıi'Ti sısierm -Uç
tepsı -Bır eleKtnklı ocak •Otomatk
çakmak -Carn ust kapak
itlerle!
Üstelik şimdi çok kolay taksitlerle
Şöyle bir uzanıp en ve sabit fiyat garantisiyle! Hemen
sevdığiniz yazarı okumak... sınemaya, AEG Yetkili Satıcınıza koşun...
tıyatroya gitmek sizin de hakkınız. Bu fırsatı değerlendirin.
AEG size, gönlünüzce yaşa- ^ 1 ^ ™ " * . ^ ^ ^ işleri AEG'ye bırakın...
mak için iyi bir fırsat veriyor. ğ^^ ^ " # | f f Sız yaşamaya bakm!
S A B İ T F İ Y A T M.^mm^Mm A E G T A K S İ T K A M P A N Y A S I
Yoğun istek nedeniyle kampanyamız 15 Kasım 1990 tarihine kadar uzatılmıştır.
Seçtiğınız AEG'yi tercih ettiğiniz teslim tanhi sütununda x ile ışaretleyin. Peşınatı aşağıdakı banka hesaplarından birine yatırın. Katılma formunu ve banka
| havale makbuzunu, AEG Türkiye Genel Dağılıcısı Grûnberg Ticaret AŞ, Cemal Sahır Sokak 24. Mecidiyeköy, 80300 Istanbul adresine ladeli taahhütlü I
postalayın Işlemlerin tamamfanması için satış sözleşmesi adresinize gönderılecektır.
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I "TesJımat kampanyanın brtış tarihınden ıtıbaren. peşınatın yatırılma sırasına gore yapılacaktır
Not Fıyatlara % 20 KDV dahıldır KDV oranında bir artış olursa, fark, teshmatta alıcıdan talep edılecektır Kampanyamız Merkez Bankası'nca s
• 23 Ocak 1986 tarthlı Resmı Gazetede ılan edilen teblığe uygun ozel bir uygulamadır. Uretıo fırma kefaletindedır. 5
• AEG Türkiye Gene< Dağrocısı Grûnberg Ticaret AŞ bölge telefonfcın: Istanbul 11750306 175 02 29 Ankara -ı4)i275982ı
. lzmırt51)22665OAdana:ı7-) U47çcıSamsun: 36; ı00 ^0 Antalya (31) 17 70 59Erzurum C11)448 00
Ürün
SOĞUTUCULAR
i200Tel<Kapılı
1350 Tek Kapılı
1700Tek Kagıh
2500 Ikı Kapılı
2700 Ikı Kapılı
2700 No-Frost Ikı Kapılı
SR 271 No-Frost Ikı Kapılı
SR 368 No-Frost Ikı Kapılı
SR 332 No-Frost Uç Kapılı
3500 Uç Kapılı
ÇAMAŞtR MAKİNELERİ
2501 Lavamat
2502 Eko-Lavamat
2503 Eko-Lavamat
555 Eko-Lavamat
Lava!ux
Lavamer Mını Merdanelı
BULAŞIK MAKİNESİ
Favorıî
RRINLAR
Star (Ikı tepsıl^
Star ES (Ikı tepsılı)
Elektro TurbolUç tepsıli]_
Etektro Turbo ES (Uç tepsıli)
Elektro Star (Otomatık, üçjepsıh)
Deluxe E (Otomatık, ûç tepsılı^
Mını Fınn
Mını Fınn Deluxe
Set Ustü Dortlü Ocak E
ELEKTRİKLİ SÜPÜRGELER
Vampyr 406
Vampyr 410
DİĞER
Süper Buharfı Utu (Teflon tabanlı)
Fınn Ustü Aspıratör
Hemen Tesiim*
Kod
nioi
D102
D103
D104
a 105
D106
D107
D108
D109
• 110
3111
3112
3113
3114
3115
3116
3117
• 118
• 119
• 120
• 121
• 122
• 123
• 124
• 125
• 126
3127
3128
3129
• 130
1 Pefin,
4Taks»
273.000
318.000
356.000
345.000
382.000
474.000
430.000
558.000
524 000
448.000
512.000
585.000
634.000
738.000
270.000
121.000
751.000
137.000
183.000
199 000
225 000
298 000
337.000
65.000
75.000
40.000
122 000
145 000
30 000
64 000
Toptam
1.365.000
1 590.000
1 780.000
1.725.000
1 910.000
2.370.000
2.150.000
2 790.000
2 620.000
2 240.000
2.560.000
2 925.000
3 170.000
3690 000
1 350.000
605.000
3 755.000
685.000
915 000
995.000
1 125 000
1 490 000
1 685 000
325.000
375 000
200.000
610 000
725 000
150 000
320 000
Arahk-Ocak Teslim
Kod
• 201
• 202
• 203
3204
3 205
3206
3207
3208
• 209
3210
• 211
• 212
• 213
• 214
• 215
• 216
• 217
O218
D219
D220
• 221
D222
• 223
D224
• 225
• 226
• 227
D228
• 230
1 Peşin,
STaksit
162.000
189.000
212.000
205.000
227.000
282 000
246 000
320 000
300 000
266 000
304 000
348 000
377 000
439 000
161 000
72 000
446 000
82 000
109.000
119.000
134.000
177 000
200 000
39.000
45.000
24.000
72.000
86.000
37.000
Toplam
1 458 000
1 701 000
1 906 000
1 845 000
2.043 000
2538 000
2.214.000
2.880 000
2.700 000
2.394 000
2.736.000
3.132.000
3.393 000
3.951 000
1.449 000
648.000
4.014 000
738.000
981.000
1.071.000
1.206.000
1.593 000
1 800.000
351.000
405.000
216.000
648.000
774.000
333.000
Ocak-Şuöat Teslim
Kod
• 301
D302
D303
D304
• 305
• 306
• 307
• 308
• 309
• 310
• 311
• 312
3 313
3 314
3 315
3 316
3317
3318
• 319
• 320
• 321
• 322
• 323
• 324
• 325
• 326
• 327
3 328
3 330
1 Pesin,
10 Taksit
140.000
163.000
182.000
177.000
196.000
243.000
212.000
275.000
258.000
229.000
262.000
300.000
325.000
378.000
138.000
62.000
384 000
70 000
94.000
102 000
115000
152 000
173 000
33.000
39 000
20 000
62 000
74 000
32 000
Toptam
1 540.000
1 793.000
2.002.000
1.947.000
2.156.000
2.673.000
2 332.000
3.025.000
2.838.000
2 519 000
2882 000
3300 000
3 575 000
.4 158 000
1 518 000
682 000
4 224 000
770 000
1 034 000
1 122 000
1 265 000
1 672 000
1 903 000
363 000
429 000
220 000
682 000
814000
352 000