Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 SPOR 17 EKÎM 1990
Avrupa Şampiyonası'nda ilkmaçımızı Dublin'de Irlanda Cumhuriyeti ile oynuyoruz
Iyî başlarsak varızSakatlığı geçen Engin'in oynamaolasılığı arttı. Piontek hava
toplannda etkili olan İrlandalılar için özel taktik uygulayacak.
Maç saat 16.00'dan itibaren TV'den naklen yayımlanacak.
DUBLÎN (Cumhuriyet) — Milli takımımız,
Avrupa Futbol Şampiyonası'ndaki ilk maçını bu-
gûn Dublin'de Irlanda Cumhuriyeti ile oynuyor.
Teknik direktörlüğe Sepp Piontek'in getirilme-
si ile yeni bir uraut ve düşüncenin başlatıldığı mil-
li takımımız, bugün çetin bir sınav için sahaya
çıkıyor. Sakat ve hasta olan futbolcular nedeni
ile istediği milli takımı kuramayan Piontek'in
elindeki futbolculardan oluşan kadro ile alaca-
ğı sonuc, sporseverler tarafından ilgi ve umutla
bekleniyor. Milli takım kadrosuna aday gösteri-
len futbolculardan bazılarının sakat, bazılannın
da hasta olması bu maç öncesi sorun yarattı. Ne
var ki Irlanda Cumhuriyeti'nin de Türkiye'den
farksız konumda olması, milli takımın bu maç-
tan puan alabileceği olasıLğmı doğurdu. Irlan-
da Milli Takımı'nda şu anda McLaughin, Whe-
alen ve Morris maça çıkamayacak durumda.
Dünya Kupası karşılaşmalarından Arjantin-
SSCB maçını yöneten Isveçli Frederikson'un gö-
CHARLTDN'IN İRLANDÂSÎ
Sahasında
yenilgisi yok
rev yapacağı maç oncesi basın ile görüşme yap-
maktan kaçman Teknik Direktör Sepp Piontek,
karşılaşmada Irlandalı Cascarino'yu, Ercan ile
durdurmayı amaçlıyor. Engin'in sakatlığının geç-
mesi ve bu maçta oynama olasılığının yüksek ol-
ması Piontek'i sevindirdi.
Dublin'deki 51 bin kişilik Road Stadı'nda oy-
nanacak olan karşılaşma TRT l'den saat
16.00'dan itibaren naklen yayımlanacak.
Şampiyonaya bakış
Avrupa Şampiyonası'nda ilk maçımızı bugün
Irlanda ile oynayacağız. Bu maç aynı zamanda,
grubumuz olan 7. grubun ilk maçı. Grubumuz-
da bugün Türkiye-Irlanda maçının yanı sıra tn-
giltere, Polonya ile karşılaşacak. Avrupa Şampi-
yonası'nda birinci grupta ilk maç îzlanda ile Ar-
navutluk arasında oynanmıştı. Bu maçı Îzlanda
2-0 kazanırken, İzlanda'nın oynadığı diğer maç-
larda Fransa'ya 2-1, Çekoslovakya'ya 1-0, îspan-
ya'ya ise 2-1 yenildi. Bu sonuçlarla izlanda'nın
grupta hiçbir şansı kalmazken, Aynı gruptaki di-
ğer maçta Fransa, Çekoslovakya'yı 2-1 yendi.
Ikinci grupta ise sadece iki maç oynandı. Bu
maçlarda tsviçre, Bulgaristan'ı 2-0 yenerken, ts-
koçya da Romanya'yı 2-1'le geçti. Ikinci grupta
bugün Romanya, Bulgaristan ile, tskoçya ise ts-
viçre ile karşılaşacak. Üçüncü grubun favoriler-
den S. Birliği ilk maçta Norveç'i 2-0 yenerken,
Norveç ikinci maçında Macaristan ile golsüz be-
rabere kaldı. Bu grupta bu gece Macaristan, ttal-
ya ile karşılaşacak. DördUncü grupta ise üç maç
yapıldı. K. Irlanda ilk maçında Yugoslavya'ya 2-0
yenilirken, bu gruptaki en büyük sürprizi Faro-
er Adalan, Avusturya'yı 1-0 yenerek yaptı. Ama
ikinci maçında aynı başanyı gösteremeyen Faroer
Adalan, Danimarka karşısında tutunamadı ve
4-1'Iik bir skorla yenildi. Bu grupta bu gece gru-
bun favorilerinden K. Irlanda, Danimarka ile
karşılaşacak. S. grupta ise ilk maç bu gece Gal-
ler ile Belçika arasmda oynanacak. Altıncı grupta
ise oynanan tek maçta Finlandiya ile Portekiz
golsüz berabere kaldı. Bu grupta da bu gece bir
maç var. Bu maçta Portekiz, grubundaki ikinci
maçını, geçen Avrupa Şampiyonası'nın galibi
Hollanda ile oynayacak.
CUMHUR
CANBAZOĞLU
"Orta saha rakip topu göre-
meyecek şekilde geçiiecek." Ir-
landa milli takım teknik direk-
törti Jackie Charlton, göreve
geldiği gün milli futbolcularla
selamlastıktan hemen sonra bu
sözleri söylemişti. Dört yıl ön-
ce Charlton'ın, John Giles ve
John Hard'dan devr aldığı Ir-
landa milli takımı kendi halin-
de, fazla iddiası olmayan, kura-
lara zayıf takımlar kategorisin-
de katılan bir ülkeydi. Küçük tr-
landa'mn futbol rnucizesi, iki yıl
önce Federal Almanya'da başla-
dı.
Belçika, Bulgaristan ve Is-
koçya gibi üç güçlü ekibin ara-
sından sıyrılarak Avrupa 88 fi-
nallerine yükselen Irlanda, bu-
rada ezeli rakibi Ingiltere'yi
muhteşem bir oyundan sonra
1-0 yenerek futbolseverlerine ta-
rihi bir gün yaşattı. Attığı kafa
golleriyle ünlü Charlton, Irlan-
da'yı da sıkı sıkıya tngiliz siste-
mine bağlı oynatıyordu. Savun-
ma uzun toplarla (long ball) çı-
kıyor, santrfor, geriden gelenle-
re top indiriyordu. Bu sistem Ir-
landa'yı Avrupa şampiyonası fi-
nallerine getirmişti. 1988'den
sonra Charlton maç deneyimle-
ri artan takımının tekniğine gü-
venmeye başladı. Takım olgun-
laştı, kanatlardan akınlar sıklaş-
tı, pozisyon zenginliği geldi. Hü-
cumda 3,5 metrelik hava hâki-
miyeti sağlayan "yürüyen ikiz
lndeler", Cascarino ve Quinn gi-
bi iki teknik uzun bulunca, yer-
den de çesitli oyun sistemleri ge-
liştirildi. Ona sahaya "savunma-
nın önünde libero" oynayan
McGrath, sola uzaktan isabetli
şutlar atan Sheedy, sağa da ma-
estro Houghton'u (Liverpool)
koydu. Tam saha presi uygula-
yan savunma çizgi halinde oyna-
maktan vazgeçerek ceza sahası-
nı kaleci Bonner'a bıraktı. Liver-
poollu solbek Staunton, ileri çı-
kan Sheedy'nin ardından orta
sahayı dörtleyerek hücum gücü-
nü artürdı. Son derece basit ve
garanti top oynayan Irlanda bu
sistemle fspanya'nm ardından
Macaristan, Kuzey Irlanda ve
Malta'yı eleyerek Italya 90 final-
lerine yukseldi. ttalya'da da ay-
nı oyun düzenini sürdürerek cey-
rek finale kadar gelen Charl-
ton'ın öğrencileri, ünlü Brady ve
Stapleton'sız da başanh olabile-
ceklerini kanıtladılar. Charltonlı
Irlanda dört yılda yalnız 7 maç
yitirdi. Irlanda son dünya şam-
piyonasında Italya'ya 1-0 yeni-
linceye dek 19 ayhk (15 maç) na-
malupluk rekoruna sahipti.
11. Avrupa Futbol Şampiyo-
nası elemelerine Türkiye maçıy-
la başlayacak olan trlanda, bu
maça ttalya 90 kadrosundan
Morris (Celtic) ve Whelan'dan
(Liverpool) yoksun çıkıyor. Bu-
na karşın Jackie Charlton ve ta-
kımı, Türkiye maçından fark
beküyorlar. Milli takım kampın-
da Türkiye maçıyla ilgili yorum
yaparken 7. eleme grubunda tek
rakiplerinin Ingiltere olduğunu
söyleyen Charlton, Izmir'deki
dostluk maçında berabere kaldı-
ğı meslektaşı Piontek'e hiç şans j L K S ı N A V _ A M U 1 İ F u t b o l Takımımız, Avrupa Futbol Şampiyonası'ndaki ilk maçında
tanımıyor. landa ile karşılaşacak. Takımda bazı as futbolculann sakat oluşu Piontek'i düşündürüyor
S.İr-
IzLEDİĞİM IRLANDA CUMHURİYETİ
RAKİBİMİZÎN
MAÇLARI
16.11.1988 Işpanya-lrlanda
2-0, 07.02.1989 İıianda-Franşa
0-0, 08.03.1989 Macaristan-İr-
landa 0-0, 26.04.1989 jrlanda-
İspanya 1-0, 28.05.1989 İrlan-
da-Malta 2-0,04.06.1989 İrlan-
da-Macaristan 2-0, 06.09.1989
İrlanda-F.AImanya 1-1, 11.10.
1989 Irlanda-Kuzey Irlanda
3-0, 15.11.1989 Malta-irlanda
0-2, 2&03.1990 İrlanda-Galler
1-0,25.04.1990 İrlanda-SSCB
1-0, 164)5.1990 İrianda-Finlan-
diya 1-1, 27.05.1990 Türkiye-jr-
landa 0-0,02.06.1990 Malta-ir-
landa 0-3,11.06.1990 İngiltere-
jrlanda (İT.90) 1-1, 17.06.1990
İrlanda-Mısır (İT.90) 0-0, 21.06.
1990 İrlanda-Hollanda (İT.90)
1-1, 25.06.1990 İrlanda-Ro-
marrya (İT.90) 0-0, 30.06.1990
İrlanda-ltalya (İT.90) 1-0.
Irlanda 16.11.1988 tarihinde
İspanya'ya rakip sahada 2-0
yenildikten sonra 30.06.1990 ta-
rıhine dek mağlubiyet tatmadı.
TVde spor
Spor Servisi — Avrupa Fut-
bol Şampiyonası'nda bugün oy-
nanacak olan Irlanda-Türkiye
maçı saat 16.00'dan itibaren
TVl'den naklen yayımlanacak.
Gnıbun diğer karşılaşması olan
tngiltere-Polonya maçı ise saat
23.15'ten itibaren TVl'den
banttan ekrana gelecek.
Rakibine futbol oynatmayan zor bir takım
METtN TÜKENMEZ
ttalya 90 için Roma'ya gittiğimiz ilk
günlerde FIFA'mn yeni kurallannı açık-
lamasından sonra ilk tepkiyi trlanda
Teknik Direktörü Charlton göstermişti.
Britanya adalannda "Büyük Jack" ola-
rak ün yapan Charlton'ın en buyük kor-
kusu, hakemlerin fizik mücadelede dü-
düklerini trlanda'nın aleyhine çalmala-
fıydı. Gerçekten de oyun anlayışlarının
birinci prensibi fizik mücadele ve prese
dayanan Serbest Irlanda ile îngiltere'nin
en büyük kozları olan "rakibi bozan"
oyun yapıları hakemlerin çalacağı dü-
düklerle engellenebilirdi. Ancak FIFA
1
nın getirdiği yeni kurallar kasti faullere
karşı bir önlemdi. Omuz omuza müca-
deleler ve topa karşı sert oyun hiçbir za-
man oyunun devamlılığma sekte vurma-
yacaktı. Nitekim topa karşı sert oynayan
Britanya temsilcilerinden Ingiltere, İtal-
ya 90'ın en az faul yapan takımı (59)
olurken, Serbest Irlanda ise Ingiltere, AI-
manya ve ttalya'dan sonra centümenlikte
dördunculuğü aldı (77 faul ile). FIFA-
nın yeni kurallan Serbest trlanda'nın oy-
nadığı futbolu olumsuz yönde etkileme-
di, ama Büyük Jack'ın takımı, Cagliari
grubunda "rakiplerine futbol oynatma-
>^n", "onları hataya zorlayarak golü
düşünen" ve "sabırlı" oyunuyla ttalya
90'ın eleştirilen takımlarından biri oldu.
Cagliari grubunda İngiltere, Hollan-
da ve Mısır ile birlikte mücadele eden Ir-
landa, diğer takımlar gibi "bir kaza
goliine" kurban gitmemek için ilkönce
bir puanı amaçlayarak oynarruştı. özün-
de bu anlayış sadece dünya şampiyona-
sının özel koşullarından kaynaklanma-
mıştı. Britanya adalarının genel prensi-
bi "göze hoş gelen" futboldan daha çok
savunmada güvenli, atakta ise rakiple-
rinin yapacağı haU-lajı değerlendirmek
üzere kurulmuştur. Bu anlayış trlanda1
ya "zor yenikn" bir takım özelliği ka-
zandırmıştı. Nitekim grubunda hiç ye-
nilmeden üçüncü takım olarak çıkmış-
tı.
Çeyrek fınal mücadelesi için Cenova-
da Romanya karşısına çıkan Serbest tr-
landa, oyun anlayışından ödün verme-
den oynadı. \ani, gene gol yememek ön
plandaydı. Belki de ttalya 90'ın en sıkı-
cı maçıydı. Tam 120 dakika izleyiciler
eziyet çekti. Ama sonuçta trlanda gene
yenilmezliğim korudu ve penaltı atışları
sonucunda Romanya'yı eleyerek çeyrek
rınale kaldı. Serbest Irlanda son sekiz ta-
kıma kalmcaya kadar izleyicilere hoş gö-
rünmedi, ama belirlediği hedefe de güç-
lü takımlarla oynayarak vardı.
trlanda, yan final mücadelesi için Ro-
ma Olimpiyat Stadı'nda İtalya karşısına
çıktığı zaman daha değişik bir futbol oy-
nadı. Biraz daha atağı düşunüyordu.
Maçın ilk yanm saatinde 80 bine yakın
İtalyan yandaşlannın yureğini ağzına ge-
tirdiler. Ama Toto Schillaci'nin çok zor
Ümitler yenildi
SJrlanda Ümit: 3 - Türkiye Ümit: 2
HAKEMLER: Fredi Flops (5), DanıalRudit (S), Zuffay (5)
tRLANDA ÜMİT: O.Devvn (4), F.O.Donogheu (5), K.Coighm
(6), McCarthy (7), P.Scuiy (6), R.Kenne (5), K.Anpidou (7),
A.Bradv (S). V.Arkins (5), T.Consins (7), M.Kely (5)
TÜRKİYE ÜMİÜ Muharrem (6), Murat (6), Ali (6), Orhan (6),
Hamdi (7), Ali Nail 7), Kemalletün (6), Mutlu (6), Emin (8),
Faruk (8), Aykut (6)
GOLLER: Dk. 2-50Emin, Dk. 22-47 Consins, Dk. 87 Arkıns.
DUBLİN (Cumhuriyet) —
Avnıpa Kupası elemelerinde Ir-
landa Cumhuriyeti ile Türk
Ümit Milli Takımları arasında
oynanan maçı, İrlanda Cum-
huriyeti 3-2 kazandı.
Karşılaşmaya iyi başlayan
Milli Takımımız Emin'in aya-
ğından 2. dakikada ilk golü
buldu. Bu dakikadan sonra de-
fansa çekilen Ümit Milliler 25.
dakikada Consins'in . golüne
engel olamadılar ve ilk yarı 1-1
berabere sonuçlandı.
Ikinci yarıya hızlı başlayan
İrlanda Milli Takımı 47. daki-
kada penaltı kazandı. Penaltı-
yı kullanan Cousins kaleci Mu-
harrem'i ters köşeye yatırarak
topu ağlara gönderdi. 2-1.
50. dakikada Ümit Milli Ta-
kımın bir kontratağında top
Emin'e geldi, Emin ters bir vu-
ruşla topu ağlara gönderdi:
2-2.
Bu dakikadan sonra İrlanda
karşısında güzel bir oyun ser-
gileyen millilerimiz 87. dakika-
da Arkins'in golüne engel ola-
madı.
G.Saray-TRT davası başladı
Spor Servisi — Galatasaray
Kulübü'nün TRT aleyhine aç-
tığı 3,5 milyar lirabk tazminat
davası dün başladı. Galatasa-
ray Kulübü avukatı Ertan Sur-
sal, TKTnin izin almadan maç
yayımladığını ve tazminat öde-
meye mahkûm edilmesini iste-
di.
Avukat Sursal, Galatasaray
Kulübü'nün haksız yayın nede-
niyle seyirci kaybına uğradığı-
nı kaydetti. Mahkemeye TRT
adııia kdtıidiı avukdi Guner
Korkmaz ise, basketbol maç-
larının amatör spor dalı oldu-
ğundan yayımlanması halinde
telif haklarının gasp edilmesi-
nin mümkün olmadığını be-
lirtti. TRT avukatı Korkmaz,
• davanın asliye hukuk mahke-
mesi değil idare mahkemele-
rinde görulmesi gerektiğini bil-
dirdikten sonra davanın usul
yönünden reddedilmesini iste-
di.
YAVUZ ZAP — Melboume'de kürsüye çıktı.
GüNÜNİÇİNDEN
Melbourne'da
altın aldık
MELBOURNE (AA) —
Uluslararası Melbourne
Maratonu'nda özürlü milli
atletimiz Yavuz Zap altın
madalya kazandı.
Yavuz Zap, önceki gün
yapılan maratonün 5.400
-metre özürlüler bölümünde
koştu.
Koltuk değnekleriyle yanştığı
koşuda, daha ilk melrelerde
öne geçen Zap, yanşmayı
birincilikle tamamlayarak
altın madalyanm sahibi oldu.
Maratona kendi imkânlanyla
katıldığını belirten Yavuz Zap,
"Önümüzdcki günlerde
Frankfurt'ta da bir yanşma
var. Amacım, aynı başanyı
orada da göstermek" dedi.
Yavuz Zap'ın birinci olduğu
yanşmada, ikinciliği
Avustralyalı, üçüncülüğü de
Şilili sporcular elde etti.
• YakJaşık bir haftadır yurtdışında bulu-
nan Fenerbahçe Teknik Direktörü Hidding
dün akşam İsıanbul'a döndü. Havaalanın-
da oldukça sinirli görünen ve gazetecilere fo-
toğraf çektirmeyen Hiddink, yabancı
futbolcu konusunda yönetim kurulu İle gö-
rüştükten sonra bir açıklamada bulunabile-
ceğini söyledi.
Bu arada Başkan Metin Aşık gazetelerde çıkan
haber üzerine yaptığı açıklamada, 'Ben yöne-
timde huzursuzluk olmasın diye her zaman
susmayı tercih ettim. Ben kişilerin doğrultu-
sunda kendime yön vermem. Aziz Yılmaz ve
Birleşik Grubun ne icraatı var?' dedi.
• Beşiktaş Yönetim Kurulu bir açıklamay-
la taraftar ve futbolculann kenetleneceği
Adanaspor maçında gelirinden fedakârlık
ederek sadece bu maç için bilet fiyatlanndan
teberru kısmını kaldırdı. Buna göre açık 15,
kapalı 40, numaralı tribün biletleri 50 bin li-
radan satılacak.
• Spor-Loto'nun 8. hafta kesin değerlendir-
me sonuçları belli oldu. Bu hafta Spor-
Loto'da 8 bilen çıkmayınca, 9. haftaya 624
milyon 232 bin 641 lira devretti. Spor-Toto
Teşkilat Müdürlüğü'nden yapılan açıklama-
ya göre 8. haftada 7 bilen 101 kişi ise 6 mil-
yon 180 bin 521 *er lira ikramiye kazandı.
pozısyonda attığı gol, Btlyük Jack'in
"zor takımı" Irlanda'nın beş yıl sonra ilk
yenilgisini almasına neden oldu. trlan-
da, dünya kupasındaki en güzel futbo-
lunu oynadığı halde yenildi. Bu futbo-
lun altında, Irlanda'nın beklediği ama-
cı yakalamaktan kaynaklanan rahatlığı
vardı. Eğer îtalya golü erken atmasaydı
trlanda zor takım olma özelliğini orta-
ya koyabilirdi. Çünkü rakipleri giderek
güç kaybına uğrarken, trlanda fizik gü-
cünü daha da yükseltebiliyor ve disiplinli
oyununu sabırla sürdürebiliyor.
trlanda'nın, genel oyun prensipleri içe-
risjnde Ingiltere ile önemli bir farkı var.
Artık Ingiltere hazırlık aJanında daha
çok pas yapmaya başladı. trlanda ise
klasik Ingiliz anlayışını sürdürüyor. Ya-
ni kazanılan toplan orta alandan ve sa-
vunmadan uzun pas olarak kullanıyor-
lar. Doğal olarak, böyle bir uygulama-
nın başanya ulaşması için çok uzun boy-
lu santrforlar gerekli. Cascarino ve Qu-
inn bu tip oyuncular. Herbiri âdeta yü-
rüyen kule görünümünde. trlanda genel
olarak bu oyunculardan birini ilk ll'de
kullamyor. fkisini birlikte oynatmak de-
mek tamamen tek yönlü oynamak anla-
mına gelir ki bunu dünya sampiyonasın-
da denemediler. Genelliİcle Cascarino
başlıyor, duruma göre yerini Quinn'e bı-
rakıyor. Bu futbolcular kendilerine atı-
lan uzun pasları orta alandan gelen ar-
kadaşlanna indirerek gol anyorlar. Böyle
toplarda en çok etkili olan futbolcu da
sol orta alan görevi yapan Sheedy. Sol
ayağıyla toplara iyi vuruyor ve takımın
şutörü.
Ulusal takımımızın son hazırlığımn
amacı da, Serbest Irlanda'nın yüksek
toplanna karşı önlem almaktı. Ama bi-
zim gördüğümüz kadarı ile yan toplar-
da Bakırköylü futbolcular daha etkili ol-
du. Bu nedenle antrenör Terim, sık sık
oyunu keserek yan toplan yineletti. An-
cak bir asırdır yüksek toplara dayalı bir
ekolün sahibi olan Britanya adalannın
temsilcilerine karşı 3-5 günlük çalışma-
larla önlem almak da kolay olmasa ge-
rek. Biz İrlanda'ya karşı ancak kendi fut-
bolumuzu iyi oynayarak başanh olabi-
liriz. Yani topu yere indirerek, çabuk ve
cesaretli ikiye birler sonucunda ataklan
b'firebUmeliyiz. Kaptırdığımız toplar tek
pasla kalemize gelip tehlikeye dönüşebi-
leceği için topun yitirildiği yerde prese
dönmek ve rakibe top kullandırmamak
da ilk prensip olmah. Sonuç olarak,
formsuz olduğumuz bir dönemde "çok
zor bir takım" ile oynuyoruz. Geçen
dünya şampiyonası elemelerine tzlanda
ile kendi alanımızda başladı k, ama so-
nuçta amacımıza ulaşamadık. Şimdi çok
daha zor koşullarda ve ilk maçımızı dep-
lasmanda oynayarak Avrupa şampiyona-
sı grup elemelerine başlıyoruz. Ulusal ta-
kımdan ne beklediğimizi, bu zor koşul-
ları göz önünde tutarak değerlendirme-
liyiz.
HAFT4LIK ABDÜLKADÎR YÜCELMAN
Hayal ve gerçek
Ülkemize gelen yabancıjan
bir süre sonra kendimize
benzettiğimizi hepimiz kabul
etmeliyiz. Ama direnen ya-
bancılar da varmış demek ki.
Bunlardan birisi de Sepp Pi-
ontek. Milli maç öncesi açık-
lamalarını herkes yadırgadı.
Oysa Piontek her şeyi açık
açık söyiemekte yarar gör-
müştü. Ne demişti Piontek,
"Milli Takıma hevesii, he-
yecan duyan, hırslı futbol-
cu flerek." Bu lafın arkasın-
da Milli Takıma girenlerin pek
de heyecanlı olmadıkları,
hırslı gözükmedikleri gerçeği
yatıyordu. Yalan mıydı bu
sözler. Milli Takıma girmek
bir angarya değil miydi bazı
futbolcular için. Kazanmak
için hırslı gozüküyortar mıy-
dı? Bunları bir Türk açıklasa
vatan haini ilan edilirdi. Ama
Piontek bir yabancıydı ve
gerçeği ortaya koymakla en
azından kamuoyunu uyut-
mak gibi bir düşünce içinde
olmadığını açık açık ilan etti.
Artık bu ülkede bazı tabu-
lann yıkılması, bazı gerçekie-
rin.de anlatılması açıklanma-
sı gerekiyor. Bilmem anımsa-
nır mı yaş küçültüp kazık gi-
bi adamlarla Avrupa Gençler
Basketbol Şampiyonu oldu-
ğumuzda bu sahtekârlığı ka-
muoyuna duyuran bizler yıl-
lar önce vatan haini ilan edil-
miştik. Ne oldu, ne kazandı
ülke? Sahtekârtıkla alınan bir
Avrupa şampiyonluğu bize
ne getirdi? O takımdan bu-
gün hiçbir iz kalmadı, ama
sahtekârlığı hiç unutmuyo-
ruz. Biz de Avrupa da...
Gerçek daima acıdır, ama
ne gariptir ki biz daima güzel
ve pohpohlayıcı laftan hoşla-
nırız. Ama neye yarar ki? Pi-
ontek çıkıp, "ırtanda mı, bi-
zim aslanlar evvelallah İr-
landa'nın suyunu çıkanr"
dese buna kimse inanmaz,
ama hoşumuza gider. Ya so-
nuç? Sonuç yine hüsran, yi-
ne hezimettir. Yıllarımız hep
bu gibi ninnilerte geçmedi
mi?
Cumhurbaşkanımız, Milli
Takım kampına uğrayıp milli
futbolculara nasihat etmiş,
harta taktik vermiş, "Irtan-
da'yı halledln",
"Başüstüne" dememişler
çocuklar, ama içlerinden ne
dediklerini Allah bilir. Kuşku-
suz duygusal laflarla sporcu-
ları motive etmek olastdır.
Ama yıllardır aynı şeyleri söy-
lemekle, vatan millet, Sakar-
ya edebiyatı ile onları hareke-
te getireceklerini sananlar sa-
dece kendilerini uyuttukları-
nın acaba farkındalar mı?
Bugün İrlanda'ya karşı 90
dakika mücadele edeceğiz.
Kazanmak için sahaya çık-
mak, o mücadeleyi göster-
mek, şerefli beraberliklerle
uyutulmak yerine, sportmen-
ce mücadele edip Türkiye'de
de futbol oynandığını dosta
düşmana göstermek bize ye-
ter. Gerisı hayal ve aslını in-
kârdır.
Bakan
Alkollü araba kullanırken
yakalanan ingiliz bakan isti-
faetmiş, istifa nedenini açık-
larken de şunları söylemiş.
"Toplumun sorumlutuk
sahibi herhangi bir kişisi
daha iyi, davranırdı. Ben
bunu yapamadım."
Ne kışıl'k sahibi bakanlar
varmış demek ki...
Amatörler şeref
kürsüsünde
Her yıl şu aylarda bir dost
gelir servise. Güleç yüzle
"selam" verir, oturur, kıtlama
çaytnı içer ve bir süre sohbet
ederiz. Bir ytlın muhasebesi-
ni yapar, anlatır, anlatır. an-
latır.
Bu yıl yine geldi. Bir yıl da-
ha geçmiş, ama daha dinç,
daha esmerleşmiş yüzünde,
kırışıklıklar biraz daha çoğal-
mış. "Bir yıl daha
gençleştim " diyor Mehmet
Dede. Bu yıl 82 yaşına girmiş
ve tabii 7 yıldır gelenek hali-
ne getirdiği Avrasya Marato-
nu'na yine katılmış. Taaa An-
karalardan kalkıp geimek yıl-
da bir gün Asya'dan Avrupa'-
ya koşmak onun tutkusu. Ma-
ratonkolik adeta. "Evet" di-
yor, "Gençleştim, daha
şimdiden gelecek maratona
hazırlanacağım."
Mehmet Dede'nin 8 çocu-
ğu ve 15 torunu var. Onlar
evde oturadursunlar, o eşof-
manını torbasına koyup İs-
tanbul'a koşmuş. "Daha ni-
ce yıllara" diyip onu yeniden
Ankara'ya yolcu ettik.
Avrasya Maratonu bir gele-
nek oldu. "Yılda bir koşsa-
nız ne olur, kosmasanız ne
olur?" demeyin. Onun tanta-
nası birkaç ay sürüyor. Bu yıl
da bu geleneksel maratonu
iki kuruluş üstlendi. Akbank
ve Lions'lar. Akbank organi-
zasyonun tüm giderlerini kar-
şıladı, Lions genel yönetimi
de birinci gelen maratoncuyu
1 kilo altınla ödüllendirdi. At-
letizm adına sevinilecek bir
olay. Ama ikinci, üçüncü ha-
va aldı maratona katılan. Oy-
sa kürsüye çıkan diğer iki at-
lete de birer ödül verilmeliy-
di. Umarız gelecek yıl, bu da
olur.
Atletizm adına daha doğru-
su amatör sporcular adına
sevinilecek bir dayı da Rena-
uld Mais gerçekleştirdi.
"Ayın şeref kürsüsü" adı
altında bir yarış düzenledi ve
geride bıraktığımız ay bu kür-
süye bir atlet, bir güreşçi ve
bir halterci çıktı. Bu şeref kür-
süsü sürecek ve amatör spo-
run, futbolun altında ezilmiş
şampıyonları ayda bir kez de
olsa gündeme gelecek. Re-
nauld Mais'i kutluyor ve ama-
tör spora, gerçek sporcuya
sahip çıkanlara alkış tutuyc-
ruz.
Beden Terbiyesi Genel
Müdürlüğü güreşçiler için şu
deyimi kullanmış "şezonluk
işçi." Bir gün iyi bir gün kö-
tü futbol sergileyen futbolcu-
lar demek ki "gündelikçi."
Beşiktaş bir tarihtir
Beşiktaş Kulübü Başkanı
Süleyman Seba'nın cebinde
uzun bir liste, listede birtakım
isimler. Kulübün yeni üyeleri
falan değil bunlar. Bu isimler
teker teker aranacak, yakala-
nacak ve kendilerine birer
Beşiktaş piyango bileti satıla-
cak. Her şeyıni Beşiktaş'a
vakfetmiş Süleyman ağabe-
yin listesinde Beşiktaşlı olma-
yanlar da var. Diyor ki, "Be-
şiktaşlı olmasa bile Beşik-
taş'a hizmet bir kutsal görev-
dir." Doğrudur, renklerini bi-
le mütareke yıllarından aian
ve Türkiye'nin en eski ve ta-
rihi Beşiktaşı'na bir piyango
biletinı çok görmemek gerek.
Tarihi yaşatmak ise bir insan-
lık görevidir.
Glasnost
Voleybolumuz Doğu Bloku
ülkesinin sporcuları ile doldu.
Glansnost dediysek gelip bi-
zim voleybolcuları kapı dışa-
rı edin demedik ya...