Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 EKİM 1990 CUMHURİYET/19
HAVA DURUMU TURKIYEDE BUGUN
M.leteoroloıı Genel Mûdûrlû-
Dü'nden atnan Mgrye göre yuntun ttjzeyflo-
Qu teanlen parçat buluOu. Ooftu Karade-
nofeDoOu AnaMuıuı kuBydojıısu sa-
Oanakyafeiı öMcı ycrtor az buhıtki «e açık
geçecck HA* SICAKJJĞI Ûnem* tw ılefr
Sikâk cnmayacak RCZGÂR Kıuey ve doflu
yttıfenlen om kuvvtne. y*r yer nuvvetlı w
bsa süret fırtna şettnd» esecek. DenBie-
rin«2d« Bûtûn dmztenmcöe yıkte ve poy^
raztan 3-5, yer yer 6, Karadenc ve Ejje'de
zaman zaman 7-8 kuvvetmfe 10-21. yer yer
27. Kmdenz ve EgeUe aman zaman 33-34
denc mif huö csecek Oenz muMıi dai-
grt. Kndane ıc Egrte taBa. jer yer ço*
d » ö * O i û k k » 0 t t 6 1 A
Adana
Adapazan
Adıyaman
Atyon
Aflrı
Anara
AnUfcya
Anolya
kvm
Aydın
B
A 29° 17° Diyamakır A 29° 10° Manısa
A 22° 8° Edırne A 23° 7° K Maraş
A 3O°16°Erancan B 16° 4°Mersn
A 22° 4° Erzurum Y 14° -1° Mtjtfa
Y 15° O°Eskışehır A 23° 5 Muş
A 24° 6°G*zunlep A 27° (4 MOdt
A 30° 19° ûresun B 18° t2° Onkı
A 30° 19° Gümuşlrane Y 12° 6°Röe
Y 13° 10° Hafckan A 23° 10° Samsun
2 5-3 ır aobyında buluıacak. Van 3ofc nde h*a ParçaJı butuüu gttecek.
Kcgar kuay ve doju yMerden orta kuwette esecek. Gfl küçfik <S#f*
oıaca»
Bıleok
Bıngöl
Bıtfc
Bob
BufH
ÇaraMale
Çonım
Oendı
A 30° 12° Ispara
A 24° 6°isB/*ul
A 23° 5°tznw
A 23° 8°K*S
A 22° 7°Sırt
A 22°12°&nop
A 28°15°Snas
Y 13° -1° TMordaJ
A 22° 7°K»stamonu A 20° 4°Tratam
A 21° 9°Ka«5en
A 23° 7°Kırttaelı
A 24° 9°Konya
B 19° 4°Nûtahya
A 28° 13° Malatya
A 20° 6°Timcel
A 22° 7°Usak
A 22° e°V8n
A 23° 5°Vtaga
A 24° 9° Zonguktak
A 29° 11°
A 26° 16°
A 28° 17°
A 29° 14°
A 22° 8°
A 20° 8°
B 17° 12»
Y 19°13°
B 17° 12°
A 29° 16°
A 19° 13°
A 28° 6°
A 2r>n°
Y 19° 13°
A 24° 8°
A 24° 5°
A 19° 6°
A 21° 5°
A 18° 11°
yer yer 25. KaradeneteEge apMannda
bululki yatmurkı A-acık B-bukıtiu G-flûneşi K-Ort S-ssi VyaOmurtu
n. &
Helsınkı ^ ^ )
Lemngrad
: KopenhagJ?
mdra 1
/ t r
^ »Bertin
J Moskova
Parıs |
-%
J- z, . »Vıyana
• Zurıh '
/ Madrıd^İ:-
»Lızöon P-^M
Cezayır
Tunus
Katiıre •
DUNYA'DA BUGUN
Amsterdam
Amman
Aîına
Ba*ü1
8arcetona
Basel
Beigrad
Beriın
Bonn
Bruksd
Budaseş»
Cenevre
Cezayır
ûdde
Oubaı
Franlcfurt
dme
Helsınlu
Kahn
Kooenhag
Köin
Leftoşa
A 22°
A 30°
A 26°
A 35°
A 25°
Y 18°
A 27°
A 21°
A 25°
A 25°
A 23°
Y 19°
A 34°
A 36°
A 36°
A 24°
A 30°
B 13°
A32°
B «•
A 25°
A 31°
B 12°
A 24°
A 27°
Y 18°
Y 7°
Y 10°
A 24°
A 29°
B 9°
A 27°
A 22°
A 36°
Y 19°
A 26°
A 30»
A 27°
A 28°
A 18°
Y 19°
B 18°
VVKtnngiofi A 26°
Zünti Y 18°
Lenmgrad
Londra
Madnd
Mlano
Montreal
MosMna
Mürtfi
NH)W
Osto
Pans
Prarj
Rrvad
Roma
Solya
Şan
•felAm
Tunus
V»5O«
VtaHK
VDona
BULMACA
8
SOLDANSACA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9
1/ Birbirine surtü-
nen cisimlerin karşı-
lıkh etkileşimini in-
celeyen bilim dah. 2/
Maldiv Adalan'nın
başkenti... Akla ve
gerçeğe aykırı. 3/
Asma kütüğü... Va-
lide. 4/ Tann saygısı
ve ahret kaygısından
ötürü günah işle-
mekten titizlikle ka-
çınma... Yabancı. 5/
Geceleyin, sevgi du-
yulan biri için bir
müzik aracıyla veri-
len küçük konser. 6/ Çıplak vucut
resmi... 1949'da keşfedilen küçük bir
gezegen. 7/ Ince dantel... Gemide
yelkenlerin açılması. 8/ Adalet...
Maksat. 9/ Eskiden çocuklar okula
başlarken yapılan tören.
YUKAREDAN AŞAGlYA:
1/ Tahıl ürünlerinin alımıyla ilgili
kuruluşumuzun kısa yazılışı... Bir
müzik sesini belirtmeye yarayan işa-
ret. 2/ Boyun eğen, kendisini baska-
sının buyruğuna bırakan... tğneye geçirilen bir sap iplik. 3/ Ek...
Hint-lran dil grubuna verilen ad. 4/ Maharet... Hayvanlara vu-
rulan damga. 5/ Asya'nın acak bölgeterinde yetişen bir cins pal-
miye. 6/ Bir nota... Sermaye. 7/ En küçuk izci kurulusu... Ko-
ku. 8/ Hafif mavimsi olan postu kürk yakası ve manto yapı-
nunda kullanılan memeli bir hayvan... Demiryolu. 9/ Ulaştır-
ma.... Zaviye.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
İSTMl KLBİTBİ
Bana sorarsanız...
14 EKİM 1930
"Yirmi beş yaşında bir gencim. Muallimim. Yüz lira
maaşım var. lhtiyar bir annemden başka kimsem yok.
Çapkın bir genç değilim. Evlenmek, muntazam bir hayat
yaşamak istiyorum. İzdivaca talip olduğum kızlardan şu
cevapları aldım:
Kaynana ile yaşayamam.
Yüz lira maaşla geçinemem.
Muallimin ne istikbali var?
Kızlar böyle düşünürse
erkekler nasıl evlenebilirler?"
Genç kızlann cevapları gayet
tabii... Izdivaa bir hayat
sigortası telakki eden bir
genç kız için aranacak şey
şüphesiz kendi refah ve
huzurudur.
Kaynana geçimsizliğin
anahtandır.
Bu akgam.
ftaat 21,30 d«
Mektup
S ptnftUk
Y
W S M«Bgh.m
Teteam* cdcn
A- Mohtır
Para rahat ve huzurun desteğidir.
Muallimlik, bu desteğe değil feragate dayanır.
Genç kıza bundan ne? O niçin fedakârlık yapacak?
Bu yuvada aşk yoktur. Fikir arkadaşlığı yoktur. Bir
erkeğin parasını kansına, bir kadının vücudunu bir
erkeğe hasmetmesinden ibaret bir şirket... Biri vücudünü,
ötekisi parasını sermaye koyuyorlar. Her mal gibi, kadın
da vücudünü sigorta etmek istiyor. Erkek te, parasına
mukabil kadından fedakârhk istiyor.
Niçin?... Kadın, bu paraya mukabil vücudünü,
hürriyetini, istiklalini satıyor. Daha niye fedakârlık
yapsın?
Aile bu şekli muhafaza ettikçe genç kızlann böyle
düşünmesi gayet tabiidir. Fakat aile birbirini seven, fikir
arkadaşı olan iktisadi kavgada omuz omuza çarpışan iki
insanın bir çatı altında birleşmesini ifade eden bir
arkadaşlık olursa, genç kız böyle düşünmez. Muallim de
bu şekil izdivaca talip olmaz.
Genç kız ne zaman arkadaş olacak?
Zaman değıştiği ve erkek istediği zaman.
30 YIL ONCE Cumhuriyel
Avııkatlar14 EKİM 1960
Yassıada duruşmalanna katılacak
olan sanık avukatlarının isimleri
dün Milli Birlik Komitesi Irtibat
Bürosu tarafından açıklanmıştır.
Bildirildiğine göre bugün "köpek
satışı" davasında Celal Bayar'ı hiç
bir avukat savunmıyacaktır. Celal
Bayar'ın avukat tutmamasırun
sebebi henüz anlaşılamamıştır.
O r b a n
ApaydiB
Diğer sanıklardan bazılanntn savunmalannı üzerlerine
alan diğer avukatların isimleri ise şunlardır:
Talat Asal, Burhan Apaydın, Orhan Apaydın, Fernıh
Ağan, Mahmut Even, Mesude Varol, Bülent Üçer,
Necdet Çobanh, Ali Rıza Karakaya, Arif Bilgin, Şahap
Demirer, A.Hikmet Göken, Feridun Koymen, Gültekin
Başak, Orhan Ergüder, Süreyya Ağaoğlu, Fevzi Çığırkan,
Ekrem Korkut, Şeref Kayalar, Şakir Gürkan, Tlırhan
ögen, Ruşen Delişen, Emin Abdullah Ezerol.
Duruşmalarda ilk gün
14 EKİM 1960
BugUn saat 9.30'da başlanacak olan Yassıada
duruşmalarımn ilk gününe ait programa göre öğleden
önce Yüksek Soruşturma Kurulunun "Anayasayı îhlal"
sanıklarına ait hazırladığı gerekçeli kararname
okunacaktır. Kararnamede düşük Cumhurbaskanı Celal
Bayar, düşük Basbakan Adnan Menderes, 16 düşük
kabine üyesi, düşük meclis başkanı Refık Koraltan ve
başkan yardımcılarmdan Ibrahim Kirazoğlu, meşhur
tahkikat komisyonunun kurulması için teklif yapan dört
milletvekili ile 15 tahkikat komisyonu üyesinin Türk
Ceza Kanunu'nun 146. maddesinin 1. fıkrası gereğince
idamlan istenmektedir.
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Bush'a uyarı
14 EKİM 1989
Cumhurbaskanı Kenan Evren ile Basbakan Turgut
özal'm Ermeni tasansı konusunda ABD Başkanı George
Bush'a hafta içinde gönderdikleri mektuplann içerikleri
dün açıklandı. Evren, mektubunda "bu yabancı ve suni
unsur ortadan kaldınlmadığı sürece iki ülke arasında
işbirliğinin tatminkâr bir şekilde sürdürülemeyeceği"
uyarısında bulundu. Basbakan özal da "Türk-ABD
ilişkilerinin bozulma tehlikesinin önceki dönemlerden
daha az olmadığına" işaret ederek ABD Başkanı'nm
tasarının gündemden çekilmesi için elinden geleni
yapacağından emin olduğunu kaydetti.
1ARTISMA
ç Kalmış Bir Istifa
Hatta bu istifa, gölgelendi de: "Ankara'ya geldi, ölçtü biçti,
artık şefi tarafından zaten 'makbul' sayılmamakta olduğunu
anladı da istifa etti."
Prof. Ali Bozer, son derece ince bir
adamdır.
Butün Avrupa'yı bilir.
Bu ne demektir?
Avrupa'yı evinin koridorlan gibi bilen-
lerimiz vardır. Ali onlardandır demiyorum.
Avrupa'nın ekonomi-ticaret gelişim çız-
gisini bilir. Onun haşin bir emperyalist ka-
pitalizminden, insancıl bir ekonomik siste-
me ulaşması gerektiğini bilir.
Bu durumdan ben, bir yargıya ulaşıyo-
rum: Kuzey Avrupa'nın bir iki ülkesi djşın-
da bu, şimdiye kadar gerçeklesmemiş bir
düştür. Fakat Sovyet modeli komünizmin,
kendisini, kendi hasinliğinden kurtanp, in-
sancıl bir toplumsallık sosyalizmine dönuş-
türmeye uğraştığı bu dönemde kapitalizmin
de faşist emperyalist ekseninden çıkıp in-
sancıl bir toplumsallığa ulaşma çabasına
girmesi gerektiğini de Ali bilir ve bilmesi ge-
rekir.
Işte Ali, Avrupa'yı buraya götürecek
olan; aslında da Avrupa'nın yuzünde var
olan o, özgürlük-eşitlik-guvence-hukuksal
ve sosyal adalete aykırılıklara direnme il-
kelerini ve bunlann sonucu olarak bütün
genişliğiyle insan haklarına sarılma ilkesi-
ni içeren Avrupa değerlerini, Avrupa ku-
rumlarını, Avrupalı devlet-yönetim ve bü-
rokrasi estetiklerini bilir, bilmesi gerekir.
Ben Ali'nin, aynı dalda değil, amma ay-
nı özgür üniversitede bir meslektaşı olarak
bunlan bilme mevkiinde olduğunu ve bil-
diğini de biliyorum.
Ve usuma sığdıraımyorum: Bunlan bi-
len bir Ali, bunlann tersi de olan
özgürsuzlük-eşitsizlik-güvencesizlik ilkele-
riyle sosyal adalet anlayışını, bir köşeyi
dönme pragmatizmine dönüştürücü anla-
yışın, hukuksal adaleti de medreseciliği,
"lspat hakkı-tsmail Hakkı" diyen cehaletle
dolu dünyası içinde, kendine ayakbağı sa-
yıcılığı güden bir sorumsuz önderliğe, na-
sıl kayıtsız koşulsuz hizmet edebilirdı.
Ve hele "Evet, burada bütün kişilikli
devlet adamlığı bilincini rencide etmişligi
deyimleyen bir 've hele' çekelim" Ameri-
kan başkanlığı hukümet sisteminin kura-
mmda ve uygulamında baskanın nihayet bir
komisi durumunda olan Amerikan Dışiş-
leri sekreteri kendi başkanına refakat eder-
ken, Ali'nin kendisi bu konferans dışı bı-
rakılışını, o aydın kişiüğine, -o Avrupalı
formasyonuna- o üniversitede kürsüsünden
aldığı profesörlük yüceliğine, o tarih bilgi-
sinde öğrendiği devlet adamlığı zihniyeti-
ne nasıl sığdırabilirdi?
Sığdıramadı ve istifa etti.
Ama bu istifa geç kalmıştır.
Aslında hemen o zaman, yıldınm telgraf-
la istifa edip New York'ta giriştiği Dışişle-
ri'nin teknik sevk ve idaresini Turkiye adı-
na içten belirtmeye, yönetimsel hiyerarşi
içinde yetkili olan makama bırakıp, solu-
ğu Ankara uçağınm koltuğunda almaüydı.
Bu, yalnızca onun derin bir huzur solu-
ğu olmayacaktı. Bu, aynı zamanda ve hat-
ta özellikle olgun devlet adamhgının, bu-
ralara adam yetiştiricilik mesleği olan pro-
fesörlük sorumluluğunun bir gereği olarak
aydın kamuoyunun beklediği öziemlerin de
bir rahat soluğu olacaktı.
Ali, geç kaldı bu istifa...
Hatta bu istifa gölgelendi de: "Ankara'-
ya geldi, ölçtü biçti, artık şefi tarafından
zaten 'makbul' sayümamakta olduğunu an-
ladı da istifa etti" gibi bir gölge var orta-
da...
Bu gölge ciddidir. Kaldınlması da çok
ciddi bir eylemi, çok ince bir işlemi gerek-
tirir: Bizzat Cumhurbaşkanı'nın Türk ka-
muoyu ve dunya kamuoyu önünde Ali'den
ciddi bir özür dilemesi gerekir.
Cumhurbaskanı, Mr. Baker'ın Başkan
Bush ile birlikte Amerikan yanını oluştur-
duğu o mahut konferansa, Ali'nin de ne ya-
pıp yapılıp, Amerikan Dışişieri Sekreteri'-
nin eşiti derecesinde, bizim Cumhurbaşka-
nı'nın kontrpartı olarak bulundurulmayı-
şının karmaşıklıklar ve telaşlar içinde, kendi
bireysel-kişisel ihmali olduğunu itiraf edip,
Dışişieri Bakanı'nın bu küçük düşürülme-
sinden dolayı, Ali'den açık bir özür dile-
melidir...
Bu yapılmazsa Ali, ne Turkiye'de ne de
dünya kamuoyunda artık bir itibar görür.
Kendi görevinde, kendi işlevinde, kendi so-
rumluluğunda atlatılmış ve dışlanmış bir dı-
şişieri bakanına ve onun hükümetine, kim
güvenir artık?
Cumhurbaskanı, hiç de yetkisi olmayan
konularda bireysel-kişisel eylemler inşa et-
tiği gibi, bu konuda da mevcut olan uygun-
suzluğun kendi bireysel-kişisel tutumundan
doğduğunu itiraf edip, Ali'den bir özür di-
lemezse, işe dönsün-dönmesin, kınlacak
olan, kırılmış olan yalnız Ali olamayacak-
tır. Turk devlet konsepsiyonu da olacaktır.
Prof. BAHRİ SAVCI
Yurtdışındaki Türkler
Haftanm Türkiye'sini
CumhuriyetHafta'da
okuyorlar.
Cumhuriyet Hafta yurtdışında yaşayan
Türkler için hazırlandı. Okurlar
Cumhuriyet Hafta'da bir hafta boyunca
Cumhuriyet'te yeralan haberlerden
derlemeleri okuyacaklar. Aynca
yurtdışında, özellikle Almanya'da çalışıp
yaşayanlan ilgilendiren önemli olaylar da
Cumhuriyet Hafta'nın gündeminde
yeralacak. Okurlar, Cumhuriyet Hafta'da
Cumhuriyet'in köşe yazarlannı, siyaseti,
yazı dizilerini, kültür ve sanat hayatını, Türk
spor dünyasuıa ilişkin haber ve yorumlan
da izleyecekler.
Cumhuriyet Hafta her Cuma Almanya'da
bayilerde.
A/manya'da n yurtdtşmdayaşayan
dostiannm CumhuriyetHafta'yako/ayea
abone yapabilirsiniz.
Cumhuriyet Hafta abonelerıne her hafta
Cumhuriyet Kitap ekı ücretsız olarak
gonderılecek İlk altı ayda abone olanlar ise
Cumhuriyet Kitap Kulübu'ne ücretsiz olarak üye
olabılecekler. Ayrıca Cumhuriyet Hafta abonelerı
Bizim Almanca dergisini yıllık 48 DM yerine
24 DM'a alabılecekler.
AbcNM Ücr«t Tablosu
3aylık 36 OM
Aşağıctakı kuponu
doldurarak, dekontunuzla
144 DM
Abone Servısı-B
A/manya Bölümü,
Türkocağı Cad 39-41, Cağaloğlu Istanbul adresıne
göndenn Tel: 90-1-512 05 05
Fax:9O-1-526 60 72
Abonenın adı
Soyadı:
Adresı:
Abone suresı:
Seçtığım abone sûresı karşılığı
olan OM tutannı,
Türkrye Iş Bankası
KaserStr 3 6000/Frankfurt/M
Hesap no: 21005002, BL2: 50230600
hesabınıza yatırdım.
Imza
Mtank-taa,.
«*.* -^te
11 *."
Cumhurıyel
vmr
Almanya'da
Mnmrtatovr**»*
1
*»*"*'
Doç.Dr.
BAHRİYE ÜÇOK'un
kişiliğinde laikliğe ve düşünce özgürlüğüne
yöneltilen terörün ve bağnazlığın aklı
karartmasına izin vermeyelim.
FELSEFECİLER: Doç.Dr. TAYLAN ALTUĞ, Arş.Gör.
OKTAY ANAR, Doç.Dr. TÜLİN BUMİN, Oğr.Gör.
KÜRŞAT BUMİN, Arş. Gör. HAKKI HÜNLER,
Arş.Gör. ERHAN IŞIKLAR, Arş.Gör. ÖZCAN
KAVASOĞLU, Arş.Gör. ZERRİN KURTOĞLU,
Doç.Dr. DOĞAN ÖZLEM, Arş.Gör. NİLGÜN TOKER.
HALKIMIZA
Güneşi balçıkla sıvamaya çalışan karanlık güçler
dün DOĞAN ÖZ, C.ORHAN TÜTENGİL'leri, bugün
de MUAMMER AKSOY, TURAN DURSUN,
BAHRİYE ÜÇOK'u katlettiler. İnsan sevgisinden,
bilimden, çağdaşlıktan yana olan demokrasi
güçlerini, sıra kendilerine gelmeden cinayet
şebekelerini durdurmaya, güç ve eylem birtiği
yapmaya çağırıyoruz!
Katillerden hesap sorulsun...
TIRE HALKEVI
TİRE EĞİT-DER
TİRE KAMU ÇALIŞANLARI SEN.HAK.MÜC
PLATFORMU
ANKARA NÖTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Bayan Okurun Mektubu
Anayasa Mahkemesi karanndan sonra üniversitede sıkma-
baş kızöğrencilerın, derslere "türbanlı" gırmeleri yasaklan-
mıştı. Ancak türbanlı giren öğrencilere hiçbir yaptırım
uygulanmamakta. Rektörlükten dekanlıklara, "Cezaları ya-
vaşlatın, nasıl olsa yasa çıkacak" btçiminde sözlü bir göz kırp-
ma mı var ne? Sıkmabaşlarla ilgili olarak görevli öğretim
üyelerı, raporlarını düzenleyip, onu yönetim kuruluna götü-
rene dek neler çekiyorlar? Bahriye Üçok'un öldürülmesin-
den sonra üniversitenin laçka tutumu görülecek şeydi.
Cenaze törenınin yaptldığı salı günü, Ankara Üniversitesi Rek-
töıiüğü'nden tüm dekanlıklara haber gitti; "Tören, ilahiyatfa-
kültesinde yapılacak" dıye. Saati de verildi "08.30'da".
Öğretim üyeleri, önce ilahiyat fakültesine gittiter; "Burada de-
ğil rektörlükte" yanıtını alınca rektörlüğe vardılar ki tören çok-
tan bitmiş! Polisler yenı gelenlerı içeri almadılar bite.
Bu cinayetler, dın adına işleniyorsa, Diyanet İşlerı Başkan-
iığı neden susuyor'? Nerelerde gızleniyor, bu cinayetleri işle-
yen caniler? Camıler aranabıliyor mu?
İzmir'den yazan Bayan S.E. son olaya değinerek şöyie di-
yor:
"Sayın Ekmekçi,
Yine bir ölüm olayı. Vfe yine yazmadan edemedim. İnsan
düşünüyor, yürekten üzülüyor ve kime anlatacağını, kiminle
dertleşeceğini şaşınyor inanın.
İyi ki sizin okurlarınız var. Onlarla birçok şeyi paylaştığını-
zı bilmek, söyleşıp dertleşmek kim bilir ne güzel bir duygu-
?
Bahriye Üçok'u tanımıyorum. Ölümünden sonra gazete-
lerde çıkan geçmişiyle ilgili bilgilerden kişisel yaşamını ve
savaşımını öğrendim. Yakından tanımadığım bu insana say-
gı ve sevgi duygulanyla bağlandım.
Yaşanan olayı kafamda birçok kez canlandırmaya çalıştım.
Sayın B. Üçok'u öldüren bombalı paketi özenle hazırlayan
kişiyı merak ediyorum. Paket yapıldıktan sonra onu kargoya
götüreni de.
Cesur muydu? Elleri titriyor muydu? Yüzü sararmış mıy-
dı? Paketin ıçinde ne olduğunu biliyor muydu? Gönderece-
ği kişinin kim olduğu hakkında en ufak bir bilgisi var mıydı?
Insanlann arasından -aramızdan- yürüyerek mi geçti? Kor-
kuyor muydu?
Ve en çok da öldürme emrini kimin verdiğini merak ediyo-
rum. Bu kişi hangi kademededir? Kimlerle görüşerek bu ka-
rarı vermiştir? Tek başına mı vermiştir? Bu öldürme emrini
önce kime iletmıştır? Başka kimlerin haberi vardır?
Böylesine birçok soru art arda sayfalarca sıralanabilir, ama
bu kişinin bir özelliğıni ben çok iyi biliyorum. Emri veren bu
kişi korkaktır. Bahriye Üçok'un dûşüncelerine karşı, kendi dü-
şüncelerine güvenemeyen, onun karşısına çıkıp deyim ye-
rindeyse "erkekçe" düşüncelerini söyleyemeyen, Üçok'un
düşüncelerini çürütemeyecek kadar aciz ve yobaz bir kişi-
dir. Korkak, mat olmuş bir zavallıdır.
Bu bomba olayıyla Üçok'u öldürememiş, onu tanımayan
benim gibi birçok insana onu tanıtmış, düşüncelerınin neler
olduğunu daha geniş yığınlara iletebilmeyi sağlamıştır.
Sayın Üçok'un ölüm fermanı "tesettür konusundaki düşün-
celeri yüzünden" verilmiş. Kadını kara çarşafların ardına sok-
mak, bedenleriyle birlikte beyinlerinı de kılitlemek, onu
devinimsiz bırakmak, ılerleyen dünyaya bir gözünü kapaya-
rak ancak tek gözüyle bakmayı önermek, çalısma dünyasın-
dan alarak eve kapamak hangi ça^ğdaş düşüncede yer
alabilir? Hangi kadın dıyemeyeceğim, hangi kadın ve erkek
bunu onaylayabılır? Bu, çok büyük bir haksızlıktır.
Kadınlarımızın alnı açıktır, tertemizdir. Örtecekleri kara le-
kelerı yoktur. Kadırılar, cumhuriyetin kazanımlanndan vazgeç-
meyeceklerdir. Kara çarşaf-peçe dönemi geride kalmıştır.
Padişahlık ve halifelikle birlikte yıkılıp gitmiştir. Çağdaş ka-
»dına esaret örtüsü artık giydirilemeyecektir. Ölüm emrini ve-
renler, bunu Turkiye'de yaşayan kadın ve erkeklere
sorduklarında yanıtını alacaklardır. Türk kadını artık her a|an-
da ileriye bakıyor, geriye değil. Onu Ortadoğu'daki gerici yo-
netimlerin kadın politikalarıyla yönetebilmek ne yazık ki (!)
olanaklı değildir. Aldanıyorlar, başaramayacaklardır!
Şu an yapılması gereken, Sayın Üçok'un ardından demeç-
ler vermek, üzüntüleri dile getirmek, cenazesine çelenkler
göndermek değildir. Her konuda yaptıklannı, başanlannı övü-
nerek dile getiren (olayın manevı sorumluluğunu taşıyan)
ANAP ıktidannın, gücünü göstermesi (!) katillerin ve emri vs-
renlerin kimler olduğunu bulabilmesidir. Verdikleri sinyaller-
le, kimlere daha yakın olduklannı saptayarak üzerinde
düşünmelidir. Yoksa iki ya da üç hafta sonra bir aydının da-
ha öldürülmesini beklemek, saat 21.30'da gazetelere telefon
edecek kişilerin sesini dinlemek değildir.
Katillerin ve onlara emir verenlerin yakalanmasını istiyo-
rum. Bu kişilerin devletten daha güçlü olmadıklarından emin
olmak istiyorum. Bunu çok istiyorum. Bekliyorum. Saygıla-
rımla..."
ÇALISANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
"SSK'dan Emekli Olmak İstiyorııırf
SORU: 926 sayıh Personel Vasası'na baglı olarak 10 yıl nfli
hizmetim var. 5 yıl sonra zorunlu hizmet sürem &o-
na erdiğinde görevimden ayrılmayı düşunü>orum.
Aynldığımda okulda geçen sürem de içinde olmak
iizere toplam 16 yıl 7 ay görev yapmış olacağım.
Emekli Sandıgı'nda geçen bu hizmetimi SSK'ja ak-
tarmak ve SSK'dan emekli olmak istiyorum.
1. Doğum yüım 1961. 1979 yılında basladıgım
okuldan 1980'de mezun oldum. 16 yıl 7 aylık görev
siiremi SSK'ya aktardıgımda ne kadar çalışır, prim
ödersem emekli olabilirim?
2. Askerlik borçlanmasına hangi süreler girmek-
tedir?
3. Şu an memurlukta 7. derece 1. kademedeyim,
SSK'ya geçtiğimde ve emekli olduğumda derece ve
kademem ne olacaktır?
4. SSK'dan emekli olduğumda yaklaşık olarak ik-
ramiyem ve maaşım ne olur?
H.H.
YANITi 1. Emekli Sandıgı'nda geçen çalışma sürelerinizi SSK'ya
aktardığıııızda, Emekli Sandığı'na kesenek ödemeye başladı-
ğınız 1979 yıü sigorta başlangıcı olacaktır. 1979'da sigorta kap-
samına alınan erkek sigortalılar, 48 yaşın bitiminde yaşhlık ayhğı
almaya hak kazanır. En erken 48 yaşınızı doldurduğunuz, 2009
yılında SSK'dan emekli olabilirsiniz.
2. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'na göre "sigortalı ola-
rak tescil edilmiş bulunanların, er olarak silah altında veya ye-
dek subay okulunda geçen sürelerinin tamamı" borçlanma
kapsamındadır.
926 sayılı yasa kapsamında geçen çalısma süreleri ise borç-
lanma kapsarru dısındadır.
3. Bir işverenin yanında zorunlu SSK sigortalısı olduğunuz-
da, tavan sınır göz önüne alınarak aldığınız Ucret üzerinden si-
gorta primi kesilir. Isteğe bağlı sigortalı olabilmek için öncelikle
Sosyal Sigortalar Yasası'na göre "tescil edilmiş olmak" gerek-
mektedir.
SSK'ya tescil edilmiş olan ve isteğe bağlı sigortalı olmak is-
teyenler, ilk girişte en az 700 ve en çok 6.400 gostergeyi seçme
hakkma sahiptir.
Emekli Sandığı'na kesenek ödenen derece ve kademeler, bu
seçimde etkili olmamaktidır.
4. SSK'dan emekli olduğunuzda, emekli ikramiyesi alabil-
meniz olanaksızdır. Bu ikramiye, ancak Emekli SandığVndan
emekli ayhğı bağlananlara ödenmektedir.
SSK'ca bağlanacak yaşhlık aylıklan, pıime esas kazanç or*
talaması göz önüne alınarak iki ayrı gosterge tablosunda yer
alan 236 göstergeye göre bağlanmaktadır.
Bağlanacak yaşhlık ayhğı oranı da malullük, yaşhlık ve ölüm
sigortalan primi ödenmiş gün sayılarına göre belirlenmekte-
dir.
Aylık bağlanmasına esas alınacak ortalama kazanç ile prim
ödeme gün sayısı bilinmeden yaşhlık aylığını hesaplayabiimek
olanaksızdır.