03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 14EKİM1990 HABERLER CUMHURİYET/U Van'da silah operasyonu • VAN (AA) — Van Emniyet Müdürlüğü kaçakçılık ekiplerince gerçekleştirilen operasyonda 38 adet uzun namlulu silah ele geçirildi. Silahlarla ilgisi olduğu belirlenen 4 kişi gözaltına alındı. AA'nın Vali Adnan Darendeliler'den edindiği bilgiye göre bir istihbaratı değerlendiren güvenlik kuvvetleri, bir ay süren takip sonucu silah sattığı belirlenen kişilerle irtibat kurdular. Yapılan pazarlık sonucu Van yakınlanndaki Sihke mevkiinde güvenlik güçlerine silah satmak isteyen kaçakçıiar suçüstü yakalandılar. Kaçakçılarla birlikte 32 adet Kalaşnikof, 6 adet de G-3 marka uzun namlulu otomatik silah ele geçirildi. Silahlarla ilgisi olduğu belirlenen Ibrahim Halil Işık, Salih Ipek, Bahri Ağar ve sahte pasaport taşıyan tran uyruklu Koç Ali Muhammed yakalanarak gözaltına alındı. Soruşturma sürdünllüyor. Belediye başkanına soruşturtna • KUŞADASI (Cnmnoriyet) — Belediye Başkaru Lütfi Suyolcu hakkında soruşturma açıldı. Içişleri Bakanlığı müfettişleri, bir dondurma fabrikasına satış standı tahsis edilmesi ve belediyeye üçuncü kat çıkılması konularındaki şikâyetler üzerine çeşitli kesimlerin ifadesine başvurdu. Bir süre önce belediye başkanlığı tarafından Kuşadasıspor'a 500 bin lira gibi düsük bir kirayla tahsis edilen Barbaros Bulvarı uzerindeki beton standın yerini Kusadasıspor yönetimi bir dondurma fabrikasına yıllığı 300 milyon liradan kiraya vermiştL Buna tepki gösteren siyasi partiler, ortak eylem düzenleyerek yürüyüş yapmışlardı. İçişleri Bakanlıgı'na da toplanan imzalar gönderilmişti. Bunun üzerine soruşturmaya başlayan bakanlık müfettişleri Kuşadası'na gelerek emniyet müdürlüğü binasında çalışmaya başladılar. Güneysınır'a Uçok parkı • KONYA (Cumhuriyet) — Konya'nın Güneysınır ilçesinde, evine gönderilen bombalı bir paketle öldürüJen SHP Parti Meclisi üyesi, eski milletvekili Bahriye Üçok anısına bir park yapılacak. Güneysınır'uı SHP'li Belediye Başkanı Mehmet Yakıcı tarafından yapılan açıklamaya göre ilçe içinde 4 bin metre kare alan üzerinde kurulacak olan Bahriye Üçok parkı, yaklaşık 50 milyon liraya mal olacak. Güneysınır Belediye Başkanı Yakıcı, siyaset ve bilimadamı Bahriye Üçok'un anısının bu park ile yaşatılacağını sözlerine ekledi. Hukukçular, eski emniyet müdürleri tırmanan terör eylemlerini değerlendirdi w Bu hükümetterörle baş edemez'Erzurumluoğlu (Ankara Barosu Başkanı): Kazan (Istanbul Barosu Başkanı): Ozal'ın özbayrak (Eski emniyet müdürü): Poliste Bazı bakan ve milletvekillerinin kimi tarikatlara mensup olduklarını söyledikleri bir hükümetin İslam devleti amacıyla cinayet Teröristleriaramızdayaşatmayalım'sözü.polise İslamcı kadrolaşma var. Bu cinayetleri 'yetkini aş' demektir. Yetkilerini aşmaya çok yatkın bir güvenlik teşkilatı var. Bu ise işleyenlereobjektifbakacaklannainanmıyorum. insanın yaşama hakkı yönünden tehlikeli. işleyenlerin bu kadrolarla yakalanması mümkün değil. Bunlar bulsalar da yakalamazlar. TURAN Y1LMAZ ANKARA — Siyasi amaçlar- la gerçekleştirilen suikast ve ey- lemlerde hızlı bir tırmanış göz- lenirken hükümetin bu olaylara yaklaşımı eleştiri konusu oldu. ANAP Kayseri Milletvekili ve eski Ankara Sıkıyönetim Komu- tanı Recep Ergun, "Devlel bun- lann üstesinden gelmeli, ama devletin gecikmesi beni üzüyor" derken Ankara Barosu Başkanı Dr. Erzan Erzurumluoglu ıse "Bazı bakan ve milletvekilleri- nin kimi tarikatlara mensup ol- dııklannı söyledikleri bir hükü- metin, Turkiye'de bir İslam dev- leti kurmak amacıyla cinayet iş- leyenlere objektif bakacaklanna inanmıyorum" dedi. Emekli Emniyet müdürleri Muzaffer Özbayrak ve Mustafa Yiğit, po- listeki "İslamcı kadrolaşma"nın tehlikeli boyutlara ulaştığını be- lirtirlerken "Bu kadrolarla, bu cinayetleri işleyenlerin yakalan- ması mümkün değil" göruşünü savundular. Muammer Aksoy'un öldürül- mesiyle başiayıp Çetin Emeç, Turan Dursun ve son olarak da Bahriye Üçok cinayetleri ile tır- manan teror olayları, 7 yıldır ik- tidarda bulunan ANAP'm bu konudaki yaklaşımını yeniden tartışma gündemine getirdi. ANAP'ın bu konudaki yaklaşı- mı, "Samimiyelsizlik ve çifıe standart" suçlamalarına hedef olurken son olarak Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ın, "Terörist- leri aramızda yaşatmamalıyız" sözü ile İçişleri Bakanı Abdül- kadir Aksu'nun önce cinayetle- rin faillerine ilişkin ellerinde önemli ipuçlannın buiunduğu- nu açıklayıp ardından kendile- rine yardımcı olacaklara 250 milyon lira ödül vaat etmesi ye- ni bir tartışmaya yol açtı. İktidar önyargılı Ankara Barosu Başkanı Dr. Erzan Erzunımluoğlu, son olay- lann, açıklananların aksine "te- rönin kökünün kazınmadığım" ortaya koyduğunu belirtti. Ikti- darın da bu konuya objektif yaklaşmadığını, önyargılı dav- randığını savunan Erzurumlu- oglu, "Vetkiiiler, işlenen cinayet- leri üstlenen 'Islamı Hareket'e ilişkin ellerinde hiçbir bilginin olmadığını acıklıyorlar. Bu bey- lere 'maşallah' ya da 'gunaydın' demek lazım. Böyle işlerden ha- beri bile olmayan bir polisten, bu olaylan çözmesini beklemek gaflettir. Turkiye'nin geleceğini bilimde, demokraside, aydınlık- ta görmek isteyenlerin ise bu gafletten uyanmalan gerekir" dedi. "Hükümetin ortaya koy- duğo bu samimiyetsizlik ve çif- te standartla Turkiye hiçbir ye- re ulaşamaz" diyen Erzunımlu- oğlu, "CMayların çözümünün ilk şartı, halka karşı durüst olmak- tır. 3-5 oy için bunun dışında davranmasınlar" dedi. Bugün Emniyet örgütünün, kimsenin inkâr edemeyeceği bir biçimde Atatürkçü düşünceye karşı olan, bu düşünceye inanmayan "Türk-tslam sentezi" ile üretil- miş bir görüşün egemenliğinde olduğunu da belirten Erzurum- luoglu, bu görüşün beiirli kişi- ler tarafından ortaya atıldığını ve Kenan Evren tarafından res- mileştirildiğini de savunarak "Suudi Arabistan, Katar, Birte- şik Arap Emirlikleri gibi yöne- timlerin ideolojileri ile biz laik- lik, demokrasi. insan hakları ve hukuk alanlannda nasıl bir sen- tez yapabiliriz?" diye konuştu. Erzurumluoglu, tarikat mensu- bu olduğu öne sürülen bir içiş- BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ'NDEN KAMUOYUIVA AÇIKLAMA Salclırılarlaikliğe inancımızı sarsmaz Boğaziçi Üniversitesi'nde görevli 139 öğretim elemanı kamuoyuna yaptıkları imzalı bildirilerinde, Doç. Dr. Bahriye Üçok'un öldürülmesini kmadılar. Bildiride, " Bu gibi cinayetlerin özgür düşünceye olan inancımızı sarsmayacağını bildiririz" denildi. Haber Merkezi — Boğaziçi Üniversi- tesi'ne bağlı 139 oğretim elemanı 'Ka- muoyuna Duyuru' adı altında yazılı bir açıklama yaparak Doç. Bahriye Üçok'- un öldürülmesini kınadılar. Açıklama- da "Üçok'un haince öldürülmesini in- sanlığa, laikliğe ve demokrasi ilkelerine yönelik bir saldırı telakki ediyor, bu gi- bi cinayelerin ozgür düşünceye ve laik- lige olan inancımızı sarsmayacağını bil- dirmeyi bir borç biliyonız" denildi. Ya- zılı açıklamada isimleri olan profesör, doçent, araştırma görevlisi ve okutman- lar şoyle: Prof. Cem Behar, Y.Doç. Gün Kunt, Prof. Özer Ertuna, Prof. Yümaz Esmer, Süleyman Özmumcu, Doç. Gunar Ev- cimen, Prof. Oya Köymen, Prof. tzzet- tin önder, Doç. Ziya Öniş, Doç. Ayşe Buğra, Y.Doç. Yesim Ara», Prof. Ner- min Abadan Unat, Doç. Graeth M.VVin- row, Doç. Haydar Kabasakal, Dr. Se- ma Özer, Y.Doç. Kemal Kirişçi, Prof. Murat Sertel, Prof. Tümay Ertek, Duy- gu Kayalıoflu, llkay Sunar, Prof. Beh- lul Üsdiken, Gültaç Horasan, Füsun Kı- lıçoglu, Nevin Alpan Güngör, Zeliha Gülcat, Nejla Kurdoglu, Gıilsüm Gök- çe, Ergun Üzümoğlu, Şelale Ergür, So- si Mısırlıyan, Sema Esmer, Lamia Lül- çur, tris Kantemir, özcan Saatkaya, Ca- nan Danışman, Münevver Bağ, Muazzcz Ateşdağlı, Yağız Tanlı, Ayşe Temel, Bi- rol Uzunmehmetoğlu, Hıilya Bartu, Ay- şen Aşar, Feride Hekimgil, Fusun Sav- cı, Prof. Günay Kut, Prof. Suheyla An- temel, Y.Doç. Hikmet Sirman, Prof. Ayşe Öncü, Doç. Selim Deringil, Y.Doç. Ethem Eldem, Prof. Abdullah Kuran, Zeynep Davran, Prof. O>a Ba- şak, Prof. Cevza Sevgen, Prof. Jale Par- la, Doç. Selçuk Esenbel, Prof. Aslı To- lun, Doç. Gükn Aktaş, Prof. Alpar Sev- gen, Prof. Ayşe Soysal, Doç. Faruk Bir- tek, Y.Doç. Zehra Toska, Prof. Atilla Askar, Müfıde Pekin, Müberra Ader, Bahar Güner Okay, Aydm Pesen, Sev- gi Gücüm, Esin Bodurgil, Duygu Bay- kal, Lale Baykal, Fatma Mine Ozgenç, Tamer Gürsoy, Yasemin Özsoy, Meltem Uzay, Ayten Başbakar, Semra Öğünlü, Gonül Demirdöken, Gülsün Aydınlar, Nermin Adıgüzel, Ayşe M.Budak, H.Emre Aktay, Prof. Meral Korzan, Dr. Yıldız Uman, Y.Doç. Melten Öztu- ran, Y.Doç Fatma Gök, Dr. E.Ahmet Tonak, Zeynep Nişancı, Ayşe Göknil, Dilek Tokay, Ayşegül Akça, Sayra Ar- may, Emrehan ZeybekogJu, Deniz Ilgaz, Levent Egin, Leyla Tiryakioğlu, Emel Oğul, Tamer Gürsoy, Ayşe Karadeniz, VVilliam Jay Barker, Selmin Can, Zey- nep Zarakol, Emine Örs, Engin Gün- düz, Serpil Seren, Selma Üstündağ, Prof. Akın Tezel, Y. Doç. Reşit Erge- ner, Nur Bekata Mardin, Pınar Sayıf, Çiğdem Akbaş, Şükriı Yarcan, Leman Kaya, Y.Doç. Perran Akan, Candan özgürler, Y.Doç. Fatoş Erkman, Aydan Gülerce, Ali Baykal, Ayşe Akyol, Tüge Karazincir, Doç. Rıfat Okçabol, Sevda Berkman, Füsun Akarsu, Ayşenur Yön- tur, Emine Erol, Doç. Dilek Ardaç, Prof. Ferhunde Özbay, Prof. Güner Fi- şek, Prof. Hamit Fişek, Prof. Ayhan Koç, Öktem Vardar'Gülay Aşkar, Gök- han Baykal, Ali Rıza Kaylan, Ümit Bil- ge, Osman Türkay, Ahmet Denkci. Dünyada bir tek LaserJet yazıcı var: HP Hewlett-Packard baskı kalitesinde mükemmeli sunuyor. HP LaserJet yazıcılan Matbaanın tarihçesini bir düşünûn... Jan Gutenberg'i hatırlayacaksınız. İbrahim Müteferrika'yı bfliyorsunuz. Ya LaserJet'i tanıyor musunuz? Hevvlett-Packard'ın dünyada çığır açan lazer yaaalannı geliştirmesiyle birlikte baskı teknikleri çok değ^ti. Bugün, 3 milyonu aşan saüşıyla en büyük pazar payına sahip LaserJet aynı zamanda tüm yazıcüann kıyaslandığı bir mihenk ta§ı. Mektup ya da yıllık rapor, metin ya da grafik, küçük/büyük ber uygulama için şimdi her alanda çarpıa sonuçlar veren bir HP LaserJet mutlaka var. Üstelik hepsi HP- Adobe Post-Script** ve Apple Talk" ara birimleri ile PostScript ve Apple kuUanıalannın da hizmetinde. Örneğin HP LaserJet DP 'yi ele alalım. Lazer kalitesinde baskı veren, bir evrak kutusu kadar yer kaplayan ve fiyatıyla herkesin alabileceği bu cihaz, gerçek bir kişisel lazer yazıadır. Daha üeri uyguiamalar için, daha geliştirilmiş bir HP LaserJet III var. Hewlett-Packard'ın kendi Çözünüm Geliştinne Tekniği'ni (R£.T.) kullanan bu yaacı, bugüne kadar görebildiğiniz en keskin çtzgüeri, en diizgün eğrileri ve en siyah siyahlan veriyor. Yani, bir lazer yaacıdan "baskı kalitesi" alıyorsunuz. Ve şimdi HP, daha da yüksek baskı kapasiteli ve kağıdın her ıki yüzüne baskı yapabilen HP LaserJet IIID 'yi yazıa ailesine katmış bulunuyor. Unutmayın, laser kalitesinde bir yazıa ıstiyorsanız bir tek LaserJet van HP •30 Kasım 1990'a kadar gecerlidir. KDV harçtir. ** Tüm marka ve ûrün isimleri adı geçen firmalann onaylı markalandır. Çev re Birimleri Yetkili Satıcılanmız; Dala Sislem: (51) 25 64 II - (1) 172 19 21 Dataseb (4) 117 63 04 Kompusan: (1) 17989 21 Mikrosaray: (1) 130 15 07 Mikroset: (1) 175 72 75 Sanivst (1) 178 19 20 Tepum: (1) 141 68 77 HEWLETT PACKARD İHTİMALLERİ GERÇEKLEŞTİRİR. CUNEYT ARCAYUBEK yazıyor Böyle Başa Böyle Tıraş ANKARA — Kimi basın or- ganlarında Çankaya ile ilgili haberler, olumlu abartmalarla yansıttlıyor. Son Bakanlar Ku- rulu'nda tırmanan teröre karşı alınacak önlemlerin taruşttdtğı, bu arada TÖ'nün 'önemli tavsiyelerde' bulunarak hükü- mete öncülük ettiği yayılıyor. 'Terörün üzerine gidecek önlemleri alın' demek, karşı önlemleri içeriyorsa, sorun yok. Terör konusunda yarın düzlüğe çıkacağc demek! Oy- sa o gece öğrendikterimizi dün doğrulayan bilgilere göre terör, Bakanlar Kurulunda yazılıp çt- zildiği gibi geniş açtdan müza- kere ediimedi. Alınacak önlemler diye bu- gün sıralananlara herhalde başta terörist gruplar gülüyor olmalı. Önlem diye, (a) Meclis'- teki idam dosyaları hızlandın- lacakmtş. (b) Örneğin İstanbul gibi önemli illerin emniyet mü- dürleri degiştirilecekmiş. (c) Güvenlik güçleri yeni araç ve gereçlerle donatılacakmış. Arap ülkelerinde geziye çı- kan TÖ'yü uğurlamak için Medis başkanı, başbakan, ye- ni dış ve içişleri bakanlan baş- kent dışında olduğundan, 'ye- ni önlemleri' genışletme ya da söylenenleri doğrulatma ola- rol vereceğini doğrulayan bil- gile/ düne kadar Dışişleri'nde yoktu. Riyad'daki Amerikan yetkililerin, Suudilerin oynak tutumundan şaşkınlığa düştük- lerini kperen kriptdar dosyalar- da duruyor. Amerikalılara bedava petrol sözü veren Riyad, nedense Türk yetkililere kaygan yanrtlar veriyor. Baker'a söylüyorlar, ABD Elçiiiği'ne doğruluyorlar. Ne var ki Amerikalılardan bil- gi alarak Riyad yetkililerine so- ran bizim diplomatlara, örne- ğin Suudi MaJiye Müsteşarı 'konudan habersiz' otduğunu bildiriyor. Dün bir yetkili 'bedava pet- rolün gerçekleşmesi için Ri- yad'ın Turkiye'nin bir numaralt yöneticisinin ayağına kadar gelmesini beklediğini' güçlü bir olasılık diye öne sürdü. Za- ten TÖ, gezinin başan şansını 'bedava petrol'e bağlamıştı. L> derltğinden önce Riyad'ı sık sık zryaret ettiği, başbakanken Su- udilere toz kondurmamaya özen gösterdiği göz önüne aln nırsa, varsayılan Suudi planı- nın boş olmadığı kendiliğinden ortaya çıkıyor. Suriye, BAE ile Katar ziya- retlennden fazla bir şey beklen- miyor. Körfez bunalımmda Genel manzara şöyle: Terör azıyor, Güneydoğu ve Doğu'daki kanlı olaylar ve Istanbul'daki soygunlar, bomba girişimleri, sokak ortasında cinayetler sürüyor. Enflasyonun on puan artacağını resmi ağızlar açıklıyor. nağını bulamadk. 1980 önce- si olaylardan kalan idam dos- yalannın hızia ete alınmasında- ki 'caydırıcı' niteliği, doğrusu anlayamadık. Güvenlik güçlerinde ege- men duruma geçen tarikatçı yuvalar temizlenmedikçe yeni emniyet müdürlerinin başarı şansını saptamanın zortuğunu hemen her çevrenin kabullen- diğini gözledik. Yani araç ve gereçlere gelince; 1980'den önce de terör kabardıkça aynı mazeretleri dinledtğimizden bu konuda önlem adına ne yarar düşünüldüğünü kuşku ile kar- şılayanları dinledik. Genel manzara şöyle: Terör azıyor, Güneydoğu ve Doğu'- daki kanlı olaylar, istanbul'da soygunlar, bomba girişimleri, sokak ortasında cinayetler sü- rüyor. Enflasyonun on puan ar- tacağını resmi ağızlar açıklryor. Yönetimin bütün sorumlulu- ğunu üstlenen sorumsuz TÖ ise tek başına dört Arap ülke- sine yıldırım gezi yapıyor. Ge- zinin asıl hedefi Suudi Arabis- tan. Birleşik Arap Emırliklerı- yle Katar, Mısır ve Suriye ziya- retlerinin ikinci planda ve bir örtü görevi ile duzenlendığini ıl- gili çevreler söylüyor. Riyad'ın Türkiye'ye 1.2 mR- yar dolar tutarmda bedava pet- Türkiye'nin tutumu ve rolü et- bette ön planda ete alınacak. Suudi dışındaki baskentlerde Irak kanalının kapanmasından sonra ticaretin bu ülkelere yö- nelmesini sağlayacak girişim- lerin ağırlık kazanacağından söz ediliyor. Bu arada Iran'ın, Suriye'ye bir milyon ton beda- va petrol verecegine ilişkin ha- bertere dikkat çekiliyor. Bir bakan geçende 'döndük dolaştık 1950'ye geldik' diyor- du. Anımsattıklan siyasal gidi- şin dışındaydı. 1991 bütçesinin genel çizgilerryle o dönemi ye- niden 'ihya etmeye' yöneldiği- ni anımsatmak içtndi. YPK'daki görüşmelerde büt- çenin 103 trilyonla bağlanma- sı öngörülmüş, bu rakamın içinde kalkınmaya sadece 14 trilyon lira aynlmıştı. Ya ötesi? Yeni araçlar, lüks binalar, ma- aşlar ve benzeri harcamalar... GAP ve kalkınmada öncelikli 31 ile bu yılki bütçe ancak 6,5 trilyon sağlıyordu. Lükse önem veren bütçenin ana çizgilerini anlaîan bir bakan, örneğin Es- kişehir yolunda bir bankanın 107 mifyar harcamayla gör- kemli bir bina yaptırdığını söy- lüyordu. Yazılıyor, söyleniyor, ger- çekler açıklanıyor. Ne çare devlet kös' dinliyor. leri bakanı görevinde tutularak, bu cinayetlerin aydınlatılamaya- cağını da savunarak "Bazı ba- kan ve milletvekillerinin kimi ta- rikatlara mensup olduklannı söyledikleri bir hükümetin, Tıirkiye'de bir İslam devleti kur- mayı amaçlayan, bu amaçla ci- nayetler işleyen, e>lem yapan bir örgiite objektif bakacagına inanmıyorum. Türk hallu da inanmıyor" diye konuştu. Erzu- rumluoğlu, İçişleri Bakanı Ak- su'nun TBMM'de "terör" konu- lu araştırma önergesi nedeniyle yaptığı konuşmayı da eleştirerek "Bakan çıkıyor, bu cinayetlere ilişkin elimizde önemil ipuçlan, bilgiler var diyor. Bir cumle son- ra bize bu konuda yardımcı ola- caklara ödül vereceğiz diyor. Madem elinde o kadar ipucu, bilgi var, o halde neden katille- ri bulmak yerine, devletin mil- yonlarını birilerine peşkeş çekiyorsun" sorusunu yöneltti. Cumhurbaşkanının sözüne tepki İstanbul Barosu Başkanı Tur- gut Kazan da Cumhurbaşkanı Ozal'ın, "Teroristleri aramızda yaşatmayalım" sözüne tepki gosterdi. Bu sözden ilk anlaşıla- nın "Öldürelim" imajı olduğu- nu belirten Kazan, "Türk toplu- mu için su anda en önemli şey, yakalayıp olayı çözmektir. Ak- si takdinle çözemezsiniz. Ayn- ca öldürulen kişinin olaylann faili olup olmadığını da asla ögrenemezsiniz" dedi. Ayrıca son cinayetler konusunda poli- sin elinde herhangi bir bilgi de bulunmadığıru belirterek "Hic- bir şey bilmiyorlar ki kimi öldü- recekler? Bö\le bir bilinmezler yumağı içinde bu söz nasıl cid- di>e alınır bilemiyorum" diyen Kazan, "Bu durumda polis, önane çıkanı öldürecek, sonra da şu ya da bu olayın failidir di- yecek. Bu çok yanlış ve tehlikeli bir durumdur. Zaten şartlan oluşmuşsa, bir çanşma ortamın- da polisin bu yetkisi var. Bu söz, polise 'Yetkini aş' demektir. Za- ten polis yetkilerini ö>le aşıyor ki daha Cihangir olayının ne ol- duğu anlaşılamadı. Yetkilerini aşmaya çok yatkın bir güvenlik teşkilatımız var. Bu ise insanın yaşama hakkı yönünden çok tehlikeli bir yaklaşımdır" diye konuştu. Emekli Emniyet Müdürü Mu- zaffer Özbayrak da bugun cina- yet işleyen katıllerin, bazı ege- men "ideoloji sahipleri"nce bes- lendiğini one surerek "Bu kişi- lerin bazı resmi örgutkr tarafın- dan desteklendigi kanısında- yım" dedi. Bugun Emniyet bi- rimlerinde oluşturulan "sag ma- salan"nın aşın dınci kişilerin yo- netiminde olduğunu, aynca bu "İslami kadrolaşma"nm tüm emniyet orgutunü ele geçirdiği- ni de savunan Özbayrak, "Bu konularda deneyimli, uzman ki- şiler pasif gorevlere, müfettişlik, APK kadrolanna atandı. Zaten bü>ük kısnu da meslekten uzak- laştırıldı. Örneğin Turkiye'de bugün 73 il emniyet müdürü var, buna karşılık 146 müfettiş var. Bu kadrolarla katıllerin yaka- lanması mümkün değil. Bu kad- rolar, zaten yakalamazlar da" dedi. Emekli Emniyet Müdürü Mustafa Yiğit de polisteki "İs- lami kadrolaşma"nın vardığı boyutlan anımsatarak alanlann- da uzman, deneyimli kişilerin yerlerine bu kadrolaşma çerçe- vesinde deneyimsiz, liyakatsız kişilerinin getirildiklerini soyle- di. Bu tür suıkastlarda "Katil kim?" yaklaşımının yanlış ola- cağını da belirten Yiğit, "Bu tür olaylarda gerçekleştirilen eylem kimin işine gelivor sorusu soru- larak bunun y^nıü aranmaiıdv. Bu da konuya gerekli ciddiyet ve kararlılıkla yaklaşmakla müm- kündur" diye konuştu. İstihbarat yetersiz TBMM Milli Savunma Ko- misyonu Başkanı, eski Ankara Sıkıyönetim Komutanı, emekli Orgeneral Recep Ergun da ön- celikle eylemleri üstlenen "tsla- mi Hareket" örgütünün etkinli- ğinin, tabanının araştırılnıası ge- rektiğini savunarak istihbarat örgütlerinin de bu konuda çok iyi bir biçimde çalıştmlmalan- nı istedi. "Devlet bunlann üste- sinden gelmeti, ama devletin ge- cikmesi beni üziıyor" diyen Er- gun, "Nerede devletin tabanına dinamit koymak isteyenlere ait kuşkulu bir teşebbüs varsa, ora- da istihbarattan bir kişi olmalı. Bütün çaba buraya dondüriil- meli. Yok efendim Rusya, Bul- garistan istihbaratını artık bı- rakmalıyız. Yabancı ülke istih- baratını basın yayın organlan, istihbarat örgütlerinden çok da- ha guzel yapmakladır. Oyleyse istihbarat örgütlerinin bütün gü- cünü bu yone çevirmek lazım. Beş bin kişi istihbaratta çalışı- yorsa beş bin kişi de bu işle uğ- raşmalıdır. Yani hedef bu örgüt- ler olmalıdır. Bu orgütlerle ilgi- li istihbarat çalışmalan eksik. Eksik olmasa bu eylemleri ya- pamazlardı" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle