30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IURÎYET/10 HABERLER 11 EKİM 1990 LDA BİRLEŞME TARTIŞMASI Tavanda güç,tabanda kolay FahrettİM Kftçtkkap- ı (DSP Denizli ll Başkam) — Sosyal demokratların bolünme- si, CHP'nin kapatılmasını içine sindirenler ile sindiretneyenler noktasuıda patlak verdi. Bugün sosyal demokrat geçinenler, bu partinin kapatılmasına içine sin- dirememis olsaydı, böyle bir bo- lünmüşlük gündeme bile gel- mezdi. Tam aksine, 12 Eylül darbesine tepki olarak tek yum- ruk halinde 1980 öncesinden da- ha güçlü bir kitle haline gelirdi. Bunda en büyük suç, SHP yö- neticilerinindir. Sosyal demokratların birleşme süreci ise şu anda zaten başlamış durumda. Çünkü SHP'nin ta- banı DSP çaüsı altında toplan- maya başlamıştir. tşte gerçek birleşme budur. Artık bugün sosyal demokratların tek çatı al- tında toplanması mumkun de- ğildir. Çunku SHP seçkinlerin, DSP ise emekçilerin partisidir, fark budur. Hfcseybı TahMi (DSP Denizli Merkez ttçe Başkam) — 5 generalin icazetiyle kurulan SHP, sosyal demokratların bö- lünmesinin tek nedenidir. CHP'nin kapatılmasını fırsat bilen SHP'li yöneticiler bölün- meyi kendi elleriyle hazırlamış- tır. Şimdi de 'birleşelim' çağn- sı yaparak ayıplannı örtmeye çaüşıyorlar. SHP, 12 Eylül'den sonra DSP gibi bir politika iz- leseydi, bugun Türkiye'de sos- yal demokratlar tek bir yumruk- tu. Birleşme ancak SHP'lilerin DSP çatısı altında toplanmasıy- la gerçekleşebilir. Bunun dışın- da iki partinin birleşme olasılı- ğı sıfırdır. Taban zamanla bu birleşmeyi kendiliğinden sağla- yacaktır. Zaman bunu göster- mektedir. Hasaa G4MUM (SHP De- nizli ll Başkam) — Bölünme, Bttknt Ecevit'ten kaynaklandı. 12 Eylül'den sonra solu yalnız bırakan Ecevit, parti kurmaya yanaşmadı. SHP kurulunca da sonfadan DSP'yi kurma zonın- luluğu hissetti. Madem DSP'yi kuracaktın, neden darbe sonra- sında sosyal demokratlan yalnız bıraktın? Halbuki kendisi hal- kın o dönemlerde tek umuduy- du. Gerçek lideriydi. Şimdi de bölünmeye, solun güçsüz kal- masma âdeta ilginç tavırlanyla zemin hanrlıyor. tç Politika Senisi — Sosyal demokrat partililer solda birleşmeden önce bölünmenin 12 Eylül'le birlikte yaşandığmı, ancak artık "sağhkh" bir "birleşme"nin gerekli olduğu görüşünde bırleşiyorlar. Gerek SHP ve gerekse DSP'liler "iktidar için bütünlük" derken, bunun nerede olacağı konusu ise en bûyük aynlığı yaratıyor. SHP'liler Ecevit'in tavnndan dolayı birieşmenin "tavanda güç", "tabanda kolay" olacağı tahminini yapıyor. DSP'liler de ısrarla "taban bize gelecek" diyorlar. Sosyal demokratların birleş- mesinin iki yöntemi var. Birin- cisi SHP ile DŞP'nin birleşme- si. Yani iki partinin kendini fesh- ederek yeni bir partinin kurul- ması ve Ecevit'in bu konudaki teklife 'evet' demesi. tkincisi ta- banda birleşmeyi sağlamak. Ta- bandaki gerçek birleşme sonuç- ta tavanda birleşmeyi zorunlu lulacakür. DSP'nin de SHP'nin de tabanı bunun içtenlikle arzu- luyor. IMMU Akhaba (SHP De- nizli Merkez tlçe Başkam) — Sosyal demokratların bölünme- sini iyi tahlil etmek gerek. 12 Eylül'ün amaçlanndan biri so- lu parçalamaktı. Ecevit ise bu- nu görmezlikten gelerek, darbe sonrasında parti kurmaya ya- naşmadı. Açıkçası sosyal de- mokratlan kaderine terk etti. SHP, tabanın isteğiyle kurulun- ca da bunu içine sindiremedi. Hemen ardından DSP'yi ku- rarak, sosyal demokratlann bö- lünmesine yeşil ışık yaktı. Hem parti kurmaya yanaşmayacak- sın hem de SHP kurulunca sos- yal demokratlan böteceksin. Bölünmenin temel perspektifî kısaca budur. Birleşme ileride mutlaka ger- çekleşecek. Ama bunun sancılı olmaması için birieşmenin önce- likle tabanda gerçekleşmesi la- zım. Yani sosyal demokratlara suni değil, doğal bir birleşme ge- rekiyor. Bunun gerçekleşmesi belli bir süreci gerektiriyor. öyle 'birieşeliın' demekle birleşmek olmuyor. Sosyal demokratlar bunun sancışını SODEP-HP bir- leşmesinde yaşadı. Sağlıklı bir birleşme için son soz tabanındır. AIİ MarİM (SHP Denizli Belediye Başkam) — Sosyal de- mokratlann bölünmesinin iki önemli nedeni vardır. Birincisi 12 Eylül darbesi. tkincisi de Bü- lent Ecevit faktörüdür. Darbe, solun bütünlüğüne büyük dar- be vurdu. Ecevit de sosyal de- mokratlan başsız bıraktı. SHP'den sonra hissi duygular- la kurulan DSP bölünmeyi da- ha da netleştirdi. Ecevit, 12 Ey- lül'den sonra liderliğini konı- muş olsaydı, bugün sosyal de- mokrat düşünce iktidardaydı.. Birleşme, bence sosyal de- mokrasi düşüncesinin siyasal eylemde uygulamaya dönüşmesi olayıdır. Bunun için tabanda birleşme temel ilke olmalıdır. Yoksa kişi olarak tnönü ile Ece- vit bir araya gelmiş, bu çok önemli değildir. Birleşme, ancak tabandan tavana doğru bir iv- me kazamrsa başarılı olabilir. Türkiye sosyal demokratlan bu süreci mutlaka yaşayacaktır. Buna içten inaruyorum. Gerçek- leşme olayı zamana bağhdır. Kadir Karakart (SHP Burdur ll Başkam) — Bence 12 Eylül askeri müdahalesinden Türkiye'de en çok zarar gören kesim, sosyal demokrat kesim- dir. 12 Eylül'den itibaren var olan dağmıklık görulmektedir ki halen giderilmemiştir. Bugün gündemde olan sosyal demok- ratlann birleşmesi meselesi, çok zor ve çok zaman alıcı bir me- sele gibi görünüyor. özellikle genel başkammızm çağnsından sonra Saym Ecevit'in bugün ba- sına yansıyan sözleri karşısında, bu birleşmenin üst düzeyde ol- mayacağı kesinlik kazanmıştır, diye düşUnüyorum. Bundan böyle bu konuda Ecevit'i muha- tap almak, son derece yanlış olacaktır. Bence SHP'nin yap- ması gereken şey, birleşmeyi ta- banda gerçekleştirmektir Ece- vit'in bu tavnndan ötürü son derece üzülüyorum ve kendisi- ni haksız buluyorum. Gerek ör- güt olarak bizler ve gerekse par- timizin üst düzey yöneticileri, birleşme yönündeki tüm çaba- lannı bundan böyle tabanda yü- rütmek durumundadırlar. I n ö n ü ve SOSYAL DEMOKRATLARIN ARŞJVİNDEN Ecevit'e tartişma çagrısı tZMlR (AA) — Konak Bele- diyesi, SHP Genel Başkam Er- dal tnönu ile DSP Genel Başka- nı Biilent Ecevit 1 i, "CHP ve Sosyal Demokrasi" konulu pa- nele katılmaya çağırdı. AA muhabirinin, Konak Be- lediyesi Koordinatörü Musa Çam'dan aldığı bilgiye göre, be- lediye başkanlığı, CHP'nin ka- patılmasuun 9. yılı olan 16 ekimde, eski CHP Genel Başka- nı Bülent Ecevit ve SHP Genel Başkam Erdal Inönü'nün katı- lımıyla, "Kapatılışmm 9. Yüın- da CHP ve Sosyal Demokrasi" konulu bir panel düzenlemeyi kararlastırdı. Musa Çam, SHP Genel Baş- kam Inönü'den olumlu yanıt abrken, DSP Genel Başkam Ecevit'ten henüz olumlu ya da olumsuz herhangi bir yanıt gel- mediğini bildirdi. Birleşme konusunda anket İç Politika Servisi — Sosyal demokratlann birleşmesiyle il- gili olarak bir kamuoyu araştır- ma kuruluşu anket başlattı. Türkiye genelinde bazı parti ör- gütlerine dağıtılan ankette, sos- yal demokratların tek partide birleşmelerine yaklaşımlan, bir- leşmenin hangi partide olacağı, yeni parti liderinin kimliği ko- nusunda sorular yer aldı. Istanbul Galatasaray Posta- nesi'nden gönderilen ankette şu sorular yer aldı: "1. Sosyal demokratiann 'tek partide' birleşmeieri fikrini na- sd karşıhyorsunuz? (olumlu) (olumsuz), 2. Bu fikri olumlu karşıhyorsanu, birleşme nerede olmalıdır? (DSP'de) (SHP'de) (SDP'de) (diger) 3. Bu fikri olumsuz karşüıyorsanız sizce üç önemli nedenini yazınız. 4. Bir- leşme halinde yeni partinin lide- ri sizce kim olmalıdır? (Bülent Ecevit, Erdal tnönü, Digert" & **«>'• E rd al İnönü, katılmalar, a>nl- siydi. HP Genel Başkam Necdet Calp, "ana muhalefet partisi" ı m a ı a r ) yargılamalar ve vetolaria ge- olarak Meclis'e girmeyi başarmıştı. Beklentiler, ayn a>n parti- çen "hareketli" yıllardan sonra ikinci kez SODEP'e genel baş- lerin genel başkanlıklanm yapan tnönü ile Calp'ın "bir araya"- kan olmasından sonra gundemdeki konu SODEP-HP birleşme- gelip gelemeyecegi noktasında kilitleniyordu. ( Rıza Ezer) (SHPBoluIl- çe Başkam): Sosyal demokratlar 12 Eylül'den sonra partilerin ka- patılması üzerine yeni bir arayış içine girdiler. Birçok lider orta- ya çıktı. Kendilerinin daha çok sosyal demokrat olduğunu iddia etmeye başladı. Ama partilerden bir tanesi sosyal demokratlann bütün ileri gelenlerini topladı. Şu anda olayı götürüyor. Ancak sosyal demokrat ilkelere sadık olduğunu iddia eden Saym Ece- vit de bir parti kurdu. O da sos- yal demokratlan toparlamaya çahşıyor. Bu yüzden birçok parti ortaya çıktı. Tabii ki bu da bo- lünmeyi ortaya çıkardı. Sosyal demokratlar bütün partilerle birlikte değişik parti olmaması bir partide birleşilme- si idi. Sayın Gürkan'la Genel Başkanımız Sayın tnönü Halk- çı Parti, SODEP birleşmesini sağladılar. Ondan sonra DSP olayı gündeme geldi. Bence CHP'nin yeniden kurulması ge- rekir. Çünkü CHP hiçbir zaman kapatılacak bir durum hak et- memiştir. Bu yönde yapılacak çalışma CHP bünyesinde sosyal demokratlan birleştirecektir. Halkımızın en doğru kararı ve- receğine ben şahsen inamyorum. Ahvet özeaa (SHP Bolu ll Başkam): önce bu sorunun ce- vabmı CHP'nin kapatılması artı 12 Eylül döneminin uygulama- larıdır. 12 EylUl sonrasında ku- rulan Halkçı Parti örgütlenme- sini tam yapamadı. Bu da 12 Ey- lül'ün antidemokratik koşulla- nndan kaynaklandı. Diğer yan- da kurulan DSP oluşumu gün- deme geldi. Ama ben sosyal de- mokratlann bölündüğU konu- sunda değilim. Ana ilkeler ve kuruluş bakımından bu yana il- keleri kim daha iyi yaşama ge- çirebilirse taban tabii ki o par- tinin yanında olacaktır. Sayın Ecevit'in açıklamalannda, "Biz tabandan geliyoruz. 12 Eylül müsaadesi ile kurulmadık" söz- lerine katılmıyorum. Sosyal de- mokratlar birleşmenin yoUannı muhakkak bulacaktır. Kurultay sonrasında saym genel başkanı- mızın açık ve net cağnlannı ba- sından izliyoruz. Ne var ki yal- nız Sayın Ecevit'in direnişi ile karşılaşüdı. Biz hiçbir art niyet ve düşüncede değiliz. Benim inancım şudur ki Türk halkı, sosyal demokratlardan bir şey bekliyor. Kısacası bir iktidar olma bekliyor. Bu nedenle bu iktidar yolunu da sosyal demok- ratlar bulmak zorunda. SCRECEK CHP'DEN BUGÜNE Askerî savcılık^ Inönü'nün 3 ay hapsini istiyordu SODEP'e tekrar Erdal Inönü genel başkan oldu. 12 Eylül 1980 sonrasının ilk genel seçimlerinde Meclis'e 2. parti olarak giren HP ile 'birleşme' arzusu dile getiriliyordu kulislerde. YALÇINÇAKIR Gündemde seçim vardı. 12 Eylül 1980 sonra- sının ilk genel seçimleri. SODEP ve DYP'nin ka- tılamadığı seçimlere HP, ANAP ve MDP gire- ceklerdi. Evren, sık sık yaptığı şekilde seçmen- leri uyararak, "Oylannızı 12 Eylül öncesini unut- madan verin" diyordu. Evren'in konuşma ve be- yanatlan "seçim yasaklan"na girmiyordu. SODEP'in kurucu üyesi, "veto"lu Erdal tnö- •ü, yaptığı bir açıklamadan dolayı ifade verdi ve hakkında sonışturma açıldı. SODEP bu arada Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) yeniden başvu- rarak seçimlere girmek istedi. Ancak bu istem de reddedildi. Yaklaşan seçimlerle birlikte, seçimlere girmesi "uygun görülen" üç partinin genel baş- kanlan da "neler yapacaklannı" anlatmaya baş- ladılar. Milletvekili aday adayhklan, vetolar, baş- vurular arasında hazırlıklar sürerken, SODEP için yeni bir "tehlike" oluşturan öneri MGK üye- si, Deniz Kuvvetleri Komutam Oramiral Nejat Tümer'den geldi. Tümer, "genel seçimlere katı- lamayan partilerinflkgenel yerel seçimlere de atınmaınaıanı" istiyordu. Bu arada SODEP, Cez- mi Kartay'ın genel başkanlığında üye yazım ve örgütlenmesini de sürdürüyordu. 4. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanhğı Askeri Savcılığı, SO- DEP eski Genel Başkam Erdal Inönü için baş- latılan soruşturmada "en az" üç ay hapis cezası diyordu. Yeni bir gelişme olarak Çanakkale'de gözetim altında tutulan siyasilerin serbest bırakılması ka- muoyunda geniş yankılar yarattı. Bırakılanlar arasında Süleyman Demirel ile Deniz Baykal da vardı. Ancak yasaklı durumları sürüyordu hâlâ. Seçime giren liderlerin yam sıra SODEP Genel Başkam Kartay da yurt gezisine çıktı. Ve 6 Ka- sım 1983 günü yapılan seçimleri lurgut Özal'ın başkanlığındaki ANAP, birinci parti olarak ka- zandı. Halkçı Parti ise ikinci sırada yer alıyor- Tümer'in önerisini görüşen DM Anayasa Ko- misyonu, "yerel seçimlere tüm partilerin katılmasım" kararlastırdı. Bu, partilere yeni bir canhlık getirdi. Şimdi SODEP ve HP'nin önün- deki yeni hedef "yerel genel seçimler"di. Bu arada yeni TBMM oluştu, yeni donem başladı. DM de son toplantısını yaptı. Sıkıntılı günler bir anlamda azalmıştı. Ancak yasaklar, yargılamalar, kısıtlamalar devam edi- yordu. tnönü, "beyanatı" yüzünden yargılandı- ğı davada beraat etti. Bu, sosyal demokrat ka- natta yeni bir "baslangHan" da ilk adımıydı, son- raki yıllardaki gelişmelere bakınca. 17 Aralık 1983 günü, Inönü tekrar SODEP Ge- nel Başkam oldu. Aktif politikaya atıldıktan son- ra bir kez kendi isteğiyle çekilen, kurucu üye ola- rak geri döndükten sonra "veto" ile "saha dışı" kalan İnönü'nün genel başkanlığı partiye de can- hlık getinnişti. Aynı gün Cezmi Kartay, görevi tnönü'ye devretti. "Birİeşme" ve "yerel genel seçimler" iki ana önemli konu olarak dunıyordu SODEP'in yeni Genel Başkam Erdal İnönü'nün önünde. Parti kulislerinde ilerki bir tarihte HP-SODEP birleş- mesiııin "yeni bir çatı" altında sağlanması arzusu dile getiriliyor, böylece sosyal demokrat tabanın sesinin Meclis'te daha güçlü duyurulması amaç- lamyordu. Yerel seçimlerin 3 Haziran 1984 günü yapüması kararlaştırıldı. Seçime katılma koşulu ise TBMM'de grubu bulunan partilerin dışındaki di- ğer partiler en geç 30 Mart 1984 tarihine kadar en az 34 üde örgütlenecekler ve büyük kongre- lerini yapacaklardı. Bu, SODEP'e de yeni bir can- lılık, yeni bir hareketlilik getirdi. Gündem yüklüydü. HP Genel Başkam Nec- det Calp, parti yöneticileriyle birlikte çalışmala- nnı sürdürüyor, Inönü diğer yandan hazırlam- yor. Veto yemiş diğer politikacılarla birlikte ye- ni isimler çıkıyordu ortaya. Ancak umut "birieşmede" yatıyordu tecrübeli politikacılara göre. Sürecek Prof. Yakup Kepenek Dağuukhk, demokrasinin gelişimini engelliyor Sosyal demokratlann çok sayıda partide örgütlenmeleri ne tarihsel ne de toplumsal koşullara bağlanamaz. Sosyal demokrat partilerin programlarında önemli sayüabilecek farklılıklar yoktur. lç Politika Servisi — SHP Genel Sekreter eski Yardımcısı Prof. Yakup Kepenek, "sos- yal demoknıttann H^gfmk bir görüntü oluştnrmasının yal- nızca sosyal demokratlann ik- tidar olma şansuu azaltmayıp demokrasinin yerleşmesine de büyük zararlar verdignü" söy- lüyor. Sosyal demokratlann bir araya gelememesinin nede- ninin parti üstü kademelerin- deki yöneticilerden kaynak- landığına dikkat çeken Kepe- nek'in görüşleri şöyle: Ülkemizde, sosyal demok- ratlann değişik siyasal örgüt- ler içinde yer aldıklan görü- lüyor. Bu dağınıklık, yalnız bu kesimin güçlü bir iktidar seceneği olmasını engellemek- le kalmıyor, daha da önemli- si, ülkemizde demokrasinin gelişimini de engelleyici bir et- men oluyor. Bu nedenle çözü- mü gerekli bir sorun oluyor. Taban aynı Sosyal demokratlann çok sayıda partide örgütlenmele- ri, ne tarihsel ne de toplum- sal koşullara bağlanamaz. Gerçekte, geçmişleri çok kısa olan sosyal demokrat partiler benzer tarihsel koşullann ürü- nüdürler ve bunun da ötesin- de, aynı toplumsal tabana sa- hiptirler. Ek olarak, sosyal de- mokrat partilerin programla- n arasında da önemli sayıla- bilecek farkhhklar yoktur. Bu durumda, kökeni, toplumsal temeli ve programı aynı ya da çok yakın olan sosyal demok- rat partilerin değişik partiler- de yer almalan, tümüyle, bu partilerin üst yönetimlerinin, daha dogrusu önderlerinin tu- tumundan kaynaklanmakta, yapay bir özellik göstermek- tedir. Denilebilir ki sosyal de- mokratlann bu yapay bölün- müşlüğü, ülkemizde demok- rasinin işlerlik kazanmasıyla, nak ve özgürlükleri genişleyip yaygınlaşmasıyla, kısaca süreç içinde, kendiliğinden çözüme kavuşur. Bu görüş geçerli sa- yılabilirse de var olan koşul- lar, çözümün zamana bırakıl- masım engelliyor. Çünkü ül- kemizde demokrasinin yaşa- ma geçirilmesi, hak ve özgflr- lüklerin yaygınlaşmasıyla, kı- saca süreç içinde kendiliğin- den çözüme kavuşur. Bu görüş geçerli sayılabilirse de var olan koşullar, çözümün zamana bırakılmasını engelli- yor. Çünkü ülkemizde de- mokrasinin yaşama geçirilme- si, hak ve özgürlüklerin yay- gınlasması ve eksiksiz işlerli- ği de sosyal demokratlann bütünleşerek iktidar olmala- nna doğrudan bağımlıdır ve bu nokta çok daha önemlidir. Türkiye*nin sosyal demok- ratlannm bu ikilemi çözmeleri gerekiyor. Toplumun iş ara- yan gençleri, işci, memur, çift- çi gibi emekçi kesimleri, ger- çek üretken sanayicileri ve öbür kesimleri bu ikilemin bir an önce çözümünü istiyor. Ek olarak, ülkenin iç ve dış et- kenlerle bir yan başkanhk dü- zenine sürüklenmesi olasıhğı ve laik, demokratik ve çağdas gelişme süreçlerini engelleyi- ci oluşumlar, daha dogrusu nesnel iç ve dış koşullar da bütünleşmeyi kesinlikJe gerek- tiriyor. İkilem çözülmeli Sosyal demokrat anlayış, gerektiğinde, nesnel koşullara uygun bir davranışı kaçınıl- maz sayar. Sosyal demokrat parti başkanlanna düşen bi- rincil görev, sosyal demokra- sinin bu ana öğretisini yaşa- ma geçirmektir. Bütünleşme için gün, bugündür. Bütünleş- meden kaçınanlann, kendile- rine özgü gerckçeleri ne olur- sa olsun, nesnel, sağhkh ve demokrasiye katkı yapıcı hiç- bir nedenleri bulunmuyor. Dolayısıyla bütünleşmeden kaçınan siyasal önderler, bu- nun çok ağır olacak tarihsel ve toplumsal sorumluluğunu da üstlenmek dunımundadır. Bütünleşmeden kacınmayı, yarın tarih bağışlasa da her gün demokrasinin yokluğu nedeniyle ezilen, yoksullaşan, hak, hukuk özlemi çeken ge- niş kitleler, bağışlamaz. Sos- yal demokrat parti yönetim- lerine düşen görev bu gerçeği hiç zaman yitinneden görmek olmalıdır. Seyfettin Aydın Sürekli gündemde tutmak yararsız 12 Eylül dönemi ve sonucunda yürürlüğe giren 1982 Anayasası çağdaş demokrasi yönündeki toplum istemlerini statükonun da gerisine götürmüştür. tç Politika Servisi — Eski DSP MKYK üyesi Seyfettin Aydın CHP'nin 1980'lere ka- dar kendi içinde tutarlı bir parti görüntüsu çizemediğini belirterek "Birleşme önerisini sürekli gündemde tntulmasın- dan sonnç beklenemez ve ya- rar da gedrmez" diyor. Birleş- menin zaman içinde muhak- kak oluşacagı göruşünU savu- nan Aydın şunları söylüyor: Tek parti Cumhuriyetin kuruluşun- dan II. Dünya Savaşı'nın son- lanna kadar ülkemizde tek partili rejim egemen olmuş- tur. 1950'lerde başlayan ço- ğulcu demokrasiye gecişle bir- likte, tek partili dönemin ege- men partisi CHP'nin de he- men daima sosyal demokrasi- yi gözeten yönden yenilenme hareketleri ve bunun kaçınü- maz sonucu olarak da bölün- meler süregehniştir. Gerek çağdaş, çoğulcu demokrasi kurum ve kurallannın tümüy- le işlerlik kazanamaması, ge- rekse rejime olan periyodik müdahaleler nedenleriyle CHP 1980'lere kadar, kendi içinde tutarlı bir sosyal de- mokrat parti niteliğine kavuş- turulamamıştır. Kendi içinde- ki tutarsızhğın acı faturası 1980'lerin sonlanna doğru ya- şanan kısa süreli iktidar dö- neminde fazlasıyla ödenmek zorunda kalınmıştır. Yaşanan bu acı deneyimin de ışığı al- tında CHP başansızhğımn da başlıca nedenini oluşturan tu- tarsız unsurlarmdan kendini anndırma arayışında iken, 12 Eylül müdahalesi ile yttz yü- ze kalınmıştır. 12 Eylül dönemi ve sonu- cunda yürürlüğe giren 1982 Anayasası, çağdaş demokra- si yönündeki toplum istemle- rini statükonun da gerisine götürmüştür. 12 Eyül rejimi- nin iyice sınırlandınlmış de- mokratik koşullan altında, toplumdaki sosyal demokrat birikimi yönlendinnek üzere iki farklı yaklaşım ortaya çık- mıştır. Birincisi; yeni rejimin daha da katılaşması nedeniy- le partileşmede kendilerine yer bulamayan sosyal demok- rasi dışı unsarlan ve geçmişin tüm tutarsızlıklannı kapsayan kolaycı ve en azından bazıla- n için fırsatçı yaklaşım... Di- ğeri ise geçmişin tutarsızlıkla- nnda anndınlmış, tabandan örgutlenmeyi amaçlayan ve zor olam yeğleyen yaklaşım. Mutlaka olacak İlk yaklaşımın tutarsızlığı, ba- sırun da destegi ile toplumun kendilerine açtığı bunca kre- diye karşın vardıklan sonuç ortadadır ve başlangıç nokta- sından bir adım öteye gideme- miştir. ikinci yaklaşım kendi içerisinde çok daha tutarlı ol- masına rağmen uygulamaya dönüştürülemediğinden dola- yı güdük kalmıştır. Bu nedenle, birleşme öne- risinin sürekli gündemde tu- tulmasından sonuç beklene- mez ve yarar da getirmez. Birleşmenin zamana gerek- sinmesi vardır ve demokratik sol ilkelere uygun bir ortam da mutlaka olacaktır. ALTIN REHBER'i kullanın.hayatı kolaylastırın! J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle