Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
IURÎYET/10 HABERLER 11 EKİM 1990
LDA BİRLEŞME TARTIŞMASI
Tavanda güç,tabanda kolay
FahrettİM Kftçtkkap-
ı (DSP Denizli ll Başkam) —
Sosyal demokratların bolünme-
si, CHP'nin kapatılmasını içine
sindirenler ile sindiretneyenler
noktasuıda patlak verdi. Bugün
sosyal demokrat geçinenler, bu
partinin kapatılmasına içine sin-
dirememis olsaydı, böyle bir bo-
lünmüşlük gündeme bile gel-
mezdi. Tam aksine, 12 Eylül
darbesine tepki olarak tek yum-
ruk halinde 1980 öncesinden da-
ha güçlü bir kitle haline gelirdi.
Bunda en büyük suç, SHP yö-
neticilerinindir.
Sosyal demokratların birleşme
süreci ise şu anda zaten başlamış
durumda. Çünkü SHP'nin ta-
banı DSP çaüsı altında toplan-
maya başlamıştir. tşte gerçek
birleşme budur. Artık bugün
sosyal demokratların tek çatı al-
tında toplanması mumkun de-
ğildir. Çunku SHP seçkinlerin,
DSP ise emekçilerin partisidir,
fark budur.
Hfcseybı TahMi (DSP
Denizli Merkez ttçe Başkam) —
5 generalin icazetiyle kurulan
SHP, sosyal demokratların bö-
lünmesinin tek nedenidir.
CHP'nin kapatılmasını fırsat
bilen SHP'li yöneticiler bölün-
meyi kendi elleriyle hazırlamış-
tır. Şimdi de 'birleşelim' çağn-
sı yaparak ayıplannı örtmeye
çaüşıyorlar. SHP, 12 Eylül'den
sonra DSP gibi bir politika iz-
leseydi, bugun Türkiye'de sos-
yal demokratlar tek bir yumruk-
tu.
Birleşme ancak SHP'lilerin
DSP çatısı altında toplanmasıy-
la gerçekleşebilir. Bunun dışın-
da iki partinin birleşme olasılı-
ğı sıfırdır. Taban zamanla bu
birleşmeyi kendiliğinden sağla-
yacaktır. Zaman bunu göster-
mektedir.
Hasaa G4MUM (SHP De-
nizli ll Başkam) — Bölünme,
Bttknt Ecevit'ten kaynaklandı.
12 Eylül'den sonra solu yalnız
bırakan Ecevit, parti kurmaya
yanaşmadı. SHP kurulunca da
sonfadan DSP'yi kurma zonın-
luluğu hissetti. Madem DSP'yi
kuracaktın, neden darbe sonra-
sında sosyal demokratlan yalnız
bıraktın? Halbuki kendisi hal-
kın o dönemlerde tek umuduy-
du. Gerçek lideriydi. Şimdi de
bölünmeye, solun güçsüz kal-
masma âdeta ilginç tavırlanyla
zemin hanrlıyor.
tç Politika Senisi — Sosyal demokrat partililer solda
birleşmeden önce bölünmenin 12 Eylül'le birlikte
yaşandığmı, ancak artık "sağhkh" bir "birleşme"nin
gerekli olduğu görüşünde bırleşiyorlar. Gerek SHP ve
gerekse DSP'liler "iktidar için bütünlük" derken, bunun
nerede olacağı konusu ise en bûyük aynlığı yaratıyor.
SHP'liler Ecevit'in tavnndan dolayı birieşmenin "tavanda
güç", "tabanda kolay" olacağı tahminini yapıyor.
DSP'liler de ısrarla "taban bize gelecek" diyorlar.
Sosyal demokratların birleş-
mesinin iki yöntemi var. Birin-
cisi SHP ile DŞP'nin birleşme-
si. Yani iki partinin kendini fesh-
ederek yeni bir partinin kurul-
ması ve Ecevit'in bu konudaki
teklife 'evet' demesi. tkincisi ta-
banda birleşmeyi sağlamak. Ta-
bandaki gerçek birleşme sonuç-
ta tavanda birleşmeyi zorunlu
lulacakür. DSP'nin de SHP'nin
de tabanı bunun içtenlikle arzu-
luyor.
IMMU Akhaba (SHP De-
nizli Merkez tlçe Başkam) —
Sosyal demokratların bölünme-
sini iyi tahlil etmek gerek. 12
Eylül'ün amaçlanndan biri so-
lu parçalamaktı. Ecevit ise bu-
nu görmezlikten gelerek, darbe
sonrasında parti kurmaya ya-
naşmadı. Açıkçası sosyal de-
mokratlan kaderine terk etti.
SHP, tabanın isteğiyle kurulun-
ca da bunu içine sindiremedi.
Hemen ardından DSP'yi ku-
rarak, sosyal demokratlann bö-
lünmesine yeşil ışık yaktı. Hem
parti kurmaya yanaşmayacak-
sın hem de SHP kurulunca sos-
yal demokratlan böteceksin.
Bölünmenin temel perspektifî
kısaca budur.
Birleşme ileride mutlaka ger-
çekleşecek. Ama bunun sancılı
olmaması için birieşmenin önce-
likle tabanda gerçekleşmesi la-
zım. Yani sosyal demokratlara
suni değil, doğal bir birleşme ge-
rekiyor. Bunun gerçekleşmesi
belli bir süreci gerektiriyor. öyle
'birieşeliın' demekle birleşmek
olmuyor. Sosyal demokratlar
bunun sancışını SODEP-HP bir-
leşmesinde yaşadı. Sağlıklı bir
birleşme için son soz tabanındır.
AIİ MarİM (SHP Denizli
Belediye Başkam) — Sosyal de-
mokratlann bölünmesinin iki
önemli nedeni vardır. Birincisi
12 Eylül darbesi. tkincisi de Bü-
lent Ecevit faktörüdür. Darbe,
solun bütünlüğüne büyük dar-
be vurdu. Ecevit de sosyal de-
mokratlan başsız bıraktı.
SHP'den sonra hissi duygular-
la kurulan DSP bölünmeyi da-
ha da netleştirdi. Ecevit, 12 Ey-
lül'den sonra liderliğini konı-
muş olsaydı, bugün sosyal de-
mokrat düşünce iktidardaydı..
Birleşme, bence sosyal de-
mokrasi düşüncesinin siyasal
eylemde uygulamaya dönüşmesi
olayıdır. Bunun için tabanda
birleşme temel ilke olmalıdır.
Yoksa kişi olarak tnönü ile Ece-
vit bir araya gelmiş, bu çok
önemli değildir. Birleşme, ancak
tabandan tavana doğru bir iv-
me kazamrsa başarılı olabilir.
Türkiye sosyal demokratlan bu
süreci mutlaka yaşayacaktır.
Buna içten inaruyorum. Gerçek-
leşme olayı zamana bağhdır.
Kadir Karakart (SHP
Burdur ll Başkam) — Bence 12
Eylül askeri müdahalesinden
Türkiye'de en çok zarar gören
kesim, sosyal demokrat kesim-
dir. 12 Eylül'den itibaren var
olan dağmıklık görulmektedir ki
halen giderilmemiştir. Bugün
gündemde olan sosyal demok-
ratlann birleşmesi meselesi, çok
zor ve çok zaman alıcı bir me-
sele gibi görünüyor. özellikle
genel başkammızm çağnsından
sonra Saym Ecevit'in bugün ba-
sına yansıyan sözleri karşısında,
bu birleşmenin üst düzeyde ol-
mayacağı kesinlik kazanmıştır,
diye düşUnüyorum. Bundan
böyle bu konuda Ecevit'i muha-
tap almak, son derece yanlış
olacaktır. Bence SHP'nin yap-
ması gereken şey, birleşmeyi ta-
banda gerçekleştirmektir Ece-
vit'in bu tavnndan ötürü son
derece üzülüyorum ve kendisi-
ni haksız buluyorum. Gerek ör-
güt olarak bizler ve gerekse par-
timizin üst düzey yöneticileri,
birleşme yönündeki tüm çaba-
lannı bundan böyle tabanda yü-
rütmek durumundadırlar.
I n ö n ü ve SOSYAL DEMOKRATLARIN ARŞJVİNDEN
Ecevit'e
tartişma
çagrısı
tZMlR (AA) — Konak Bele-
diyesi, SHP Genel Başkam Er-
dal tnönu ile DSP Genel Başka-
nı Biilent Ecevit
1
i, "CHP ve
Sosyal Demokrasi" konulu pa-
nele katılmaya çağırdı.
AA muhabirinin, Konak Be-
lediyesi Koordinatörü Musa
Çam'dan aldığı bilgiye göre, be-
lediye başkanlığı, CHP'nin ka-
patılmasuun 9. yılı olan 16
ekimde, eski CHP Genel Başka-
nı Bülent Ecevit ve SHP Genel
Başkam Erdal Inönü'nün katı-
lımıyla, "Kapatılışmm 9. Yüın-
da CHP ve Sosyal Demokrasi"
konulu bir panel düzenlemeyi
kararlastırdı.
Musa Çam, SHP Genel Baş-
kam Inönü'den olumlu yanıt
abrken, DSP Genel Başkam
Ecevit'ten henüz olumlu ya da
olumsuz herhangi bir yanıt gel-
mediğini bildirdi.
Birleşme
konusunda
anket
İç Politika Servisi — Sosyal
demokratlann birleşmesiyle il-
gili olarak bir kamuoyu araştır-
ma kuruluşu anket başlattı.
Türkiye genelinde bazı parti ör-
gütlerine dağıtılan ankette, sos-
yal demokratların tek partide
birleşmelerine yaklaşımlan, bir-
leşmenin hangi partide olacağı,
yeni parti liderinin kimliği ko-
nusunda sorular yer aldı.
Istanbul Galatasaray Posta-
nesi'nden gönderilen ankette şu
sorular yer aldı:
"1. Sosyal demokratiann 'tek
partide' birleşmeieri fikrini na-
sd karşıhyorsunuz? (olumlu)
(olumsuz), 2. Bu fikri olumlu
karşıhyorsanu, birleşme nerede
olmalıdır? (DSP'de) (SHP'de)
(SDP'de) (diger) 3. Bu fikri
olumsuz karşüıyorsanız sizce üç
önemli nedenini yazınız. 4. Bir-
leşme halinde yeni partinin lide-
ri sizce kim olmalıdır? (Bülent
Ecevit, Erdal tnönü, Digert"
& **«>'• E
rd
al İnönü, katılmalar, a>nl- siydi. HP Genel Başkam Necdet Calp, "ana muhalefet partisi"
ı m a ı a r ) yargılamalar ve vetolaria ge- olarak Meclis'e girmeyi başarmıştı. Beklentiler, ayn a>n parti-
çen "hareketli" yıllardan sonra ikinci kez SODEP'e genel baş- lerin genel başkanlıklanm yapan tnönü ile Calp'ın "bir araya"-
kan olmasından sonra gundemdeki konu SODEP-HP birleşme- gelip gelemeyecegi noktasında kilitleniyordu. ( Rıza Ezer)
(SHPBoluIl-
çe Başkam): Sosyal demokratlar
12 Eylül'den sonra partilerin ka-
patılması üzerine yeni bir arayış
içine girdiler. Birçok lider orta-
ya çıktı. Kendilerinin daha çok
sosyal demokrat olduğunu iddia
etmeye başladı. Ama partilerden
bir tanesi sosyal demokratlann
bütün ileri gelenlerini topladı.
Şu anda olayı götürüyor. Ancak
sosyal demokrat ilkelere sadık
olduğunu iddia eden Saym Ece-
vit de bir parti kurdu. O da sos-
yal demokratlan toparlamaya
çahşıyor. Bu yüzden birçok parti
ortaya çıktı. Tabii ki bu da bo-
lünmeyi ortaya çıkardı.
Sosyal demokratlar bütün
partilerle birlikte değişik parti
olmaması bir partide birleşilme-
si idi. Sayın Gürkan'la Genel
Başkanımız Sayın tnönü Halk-
çı Parti, SODEP birleşmesini
sağladılar. Ondan sonra DSP
olayı gündeme geldi. Bence
CHP'nin yeniden kurulması ge-
rekir. Çünkü CHP hiçbir zaman
kapatılacak bir durum hak et-
memiştir. Bu yönde yapılacak
çalışma CHP bünyesinde sosyal
demokratlan birleştirecektir.
Halkımızın en doğru kararı ve-
receğine ben şahsen inamyorum.
Ahvet özeaa (SHP Bolu ll
Başkam): önce bu sorunun ce-
vabmı CHP'nin kapatılması artı
12 Eylül döneminin uygulama-
larıdır. 12 EylUl sonrasında ku-
rulan Halkçı Parti örgütlenme-
sini tam yapamadı. Bu da 12 Ey-
lül'ün antidemokratik koşulla-
nndan kaynaklandı. Diğer yan-
da kurulan DSP oluşumu gün-
deme geldi. Ama ben sosyal de-
mokratlann bölündüğU konu-
sunda değilim. Ana ilkeler ve
kuruluş bakımından bu yana il-
keleri kim daha iyi yaşama ge-
çirebilirse taban tabii ki o par-
tinin yanında olacaktır. Sayın
Ecevit'in açıklamalannda, "Biz
tabandan geliyoruz. 12 Eylül
müsaadesi ile kurulmadık" söz-
lerine katılmıyorum. Sosyal de-
mokratlar birleşmenin yoUannı
muhakkak bulacaktır. Kurultay
sonrasında saym genel başkanı-
mızın açık ve net cağnlannı ba-
sından izliyoruz. Ne var ki yal-
nız Sayın Ecevit'in direnişi ile
karşılaşüdı. Biz hiçbir art niyet
ve düşüncede değiliz.
Benim inancım şudur ki Türk
halkı, sosyal demokratlardan bir
şey bekliyor. Kısacası bir iktidar
olma bekliyor. Bu nedenle bu
iktidar yolunu da sosyal demok-
ratlar bulmak zorunda.
SCRECEK
CHP'DEN BUGÜNE
Askerî savcılık^ Inönü'nün 3 ay hapsini istiyordu
SODEP'e tekrar Erdal Inönü genel başkan oldu. 12 Eylül 1980 sonrasının
ilk genel seçimlerinde Meclis'e 2. parti olarak giren HP ile 'birleşme'
arzusu dile getiriliyordu kulislerde.
YALÇINÇAKIR
Gündemde seçim vardı. 12 Eylül 1980 sonra-
sının ilk genel seçimleri. SODEP ve DYP'nin ka-
tılamadığı seçimlere HP, ANAP ve MDP gire-
ceklerdi. Evren, sık sık yaptığı şekilde seçmen-
leri uyararak, "Oylannızı 12 Eylül öncesini unut-
madan verin" diyordu. Evren'in konuşma ve be-
yanatlan "seçim yasaklan"na girmiyordu.
SODEP'in kurucu üyesi, "veto"lu Erdal tnö-
•ü, yaptığı bir açıklamadan dolayı ifade verdi ve
hakkında sonışturma açıldı. SODEP bu arada
Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) yeniden başvu-
rarak seçimlere girmek istedi. Ancak bu istem de
reddedildi. Yaklaşan seçimlerle birlikte, seçimlere
girmesi "uygun görülen" üç partinin genel baş-
kanlan da "neler yapacaklannı" anlatmaya baş-
ladılar. Milletvekili aday adayhklan, vetolar, baş-
vurular arasında hazırlıklar sürerken, SODEP
için yeni bir "tehlike" oluşturan öneri MGK üye-
si, Deniz Kuvvetleri Komutam Oramiral Nejat
Tümer'den geldi. Tümer, "genel seçimlere katı-
lamayan partilerinflkgenel yerel seçimlere de
atınmaınaıanı" istiyordu. Bu arada SODEP, Cez-
mi Kartay'ın genel başkanlığında üye yazım ve
örgütlenmesini de sürdürüyordu. 4. Kolordu ve
Sıkıyönetim Komutanhğı Askeri Savcılığı, SO-
DEP eski Genel Başkam Erdal Inönü için baş-
latılan soruşturmada "en az" üç ay hapis cezası
diyordu.
Yeni bir gelişme olarak Çanakkale'de gözetim
altında tutulan siyasilerin serbest bırakılması ka-
muoyunda geniş yankılar yarattı. Bırakılanlar
arasında Süleyman Demirel ile Deniz Baykal da
vardı. Ancak yasaklı durumları sürüyordu hâlâ.
Seçime giren liderlerin yam sıra SODEP Genel
Başkam Kartay da yurt gezisine çıktı. Ve 6 Ka-
sım 1983 günü yapılan seçimleri lurgut Özal'ın
başkanlığındaki ANAP, birinci parti olarak ka-
zandı. Halkçı Parti ise ikinci sırada yer alıyor-
Tümer'in önerisini görüşen DM Anayasa Ko-
misyonu, "yerel seçimlere tüm partilerin
katılmasım" kararlastırdı. Bu, partilere yeni bir
canhlık getirdi. Şimdi SODEP ve HP'nin önün-
deki yeni hedef "yerel genel seçimler"di. Bu arada
yeni TBMM oluştu, yeni donem başladı. DM de
son toplantısını yaptı.
Sıkıntılı günler bir anlamda azalmıştı. Ancak
yasaklar, yargılamalar, kısıtlamalar devam edi-
yordu. tnönü, "beyanatı" yüzünden yargılandı-
ğı davada beraat etti. Bu, sosyal demokrat ka-
natta yeni bir "baslangHan" da ilk adımıydı, son-
raki yıllardaki gelişmelere bakınca.
17 Aralık 1983 günü, Inönü tekrar SODEP Ge-
nel Başkam oldu. Aktif politikaya atıldıktan son-
ra bir kez kendi isteğiyle çekilen, kurucu üye ola-
rak geri döndükten sonra "veto" ile "saha dışı"
kalan İnönü'nün genel başkanlığı partiye de can-
hlık getinnişti. Aynı gün Cezmi Kartay, görevi
tnönü'ye devretti.
"Birİeşme" ve "yerel genel seçimler" iki ana
önemli konu olarak dunıyordu SODEP'in yeni
Genel Başkam Erdal İnönü'nün önünde. Parti
kulislerinde ilerki bir tarihte HP-SODEP birleş-
mesiııin "yeni bir çatı" altında sağlanması arzusu
dile getiriliyor, böylece sosyal demokrat tabanın
sesinin Meclis'te daha güçlü duyurulması amaç-
lamyordu.
Yerel seçimlerin 3 Haziran 1984 günü yapüması
kararlaştırıldı. Seçime katılma koşulu ise
TBMM'de grubu bulunan partilerin dışındaki di-
ğer partiler en geç 30 Mart 1984 tarihine kadar
en az 34 üde örgütlenecekler ve büyük kongre-
lerini yapacaklardı. Bu, SODEP'e de yeni bir can-
lılık, yeni bir hareketlilik getirdi.
Gündem yüklüydü. HP Genel Başkam Nec-
det Calp, parti yöneticileriyle birlikte çalışmala-
nnı sürdürüyor, Inönü diğer yandan hazırlam-
yor. Veto yemiş diğer politikacılarla birlikte ye-
ni isimler çıkıyordu ortaya. Ancak umut
"birieşmede" yatıyordu tecrübeli politikacılara
göre.
Sürecek
Prof. Yakup Kepenek
Dağuukhk, demokrasinin
gelişimini engelliyor
Sosyal demokratlann çok sayıda partide
örgütlenmeleri ne tarihsel ne de toplumsal
koşullara bağlanamaz. Sosyal demokrat
partilerin programlarında önemli
sayüabilecek farklılıklar yoktur.
lç Politika Servisi — SHP
Genel Sekreter eski Yardımcısı
Prof. Yakup Kepenek, "sos-
yal demoknıttann H^gfmk bir
görüntü oluştnrmasının yal-
nızca sosyal demokratlann ik-
tidar olma şansuu azaltmayıp
demokrasinin yerleşmesine de
büyük zararlar verdignü" söy-
lüyor. Sosyal demokratlann
bir araya gelememesinin nede-
ninin parti üstü kademelerin-
deki yöneticilerden kaynak-
landığına dikkat çeken Kepe-
nek'in görüşleri şöyle:
Ülkemizde, sosyal demok-
ratlann değişik siyasal örgüt-
ler içinde yer aldıklan görü-
lüyor. Bu dağınıklık, yalnız
bu kesimin güçlü bir iktidar
seceneği olmasını engellemek-
le kalmıyor, daha da önemli-
si, ülkemizde demokrasinin
gelişimini de engelleyici bir et-
men oluyor. Bu nedenle çözü-
mü gerekli bir sorun oluyor.
Taban aynı
Sosyal demokratlann çok
sayıda partide örgütlenmele-
ri, ne tarihsel ne de toplum-
sal koşullara bağlanamaz.
Gerçekte, geçmişleri çok kısa
olan sosyal demokrat partiler
benzer tarihsel koşullann ürü-
nüdürler ve bunun da ötesin-
de, aynı toplumsal tabana sa-
hiptirler. Ek olarak, sosyal de-
mokrat partilerin programla-
n arasında da önemli sayıla-
bilecek farkhhklar yoktur. Bu
durumda, kökeni, toplumsal
temeli ve programı aynı ya da
çok yakın olan sosyal demok-
rat partilerin değişik partiler-
de yer almalan, tümüyle, bu
partilerin üst yönetimlerinin,
daha dogrusu önderlerinin tu-
tumundan kaynaklanmakta,
yapay bir özellik göstermek-
tedir. Denilebilir ki sosyal de-
mokratlann bu yapay bölün-
müşlüğü, ülkemizde demok-
rasinin işlerlik kazanmasıyla,
nak ve özgürlükleri genişleyip
yaygınlaşmasıyla, kısaca süreç
içinde, kendiliğinden çözüme
kavuşur. Bu görüş geçerli sa-
yılabilirse de var olan koşul-
lar, çözümün zamana bırakıl-
masım engelliyor. Çünkü ül-
kemizde demokrasinin yaşa-
ma geçirilmesi, hak ve özgflr-
lüklerin yaygınlaşmasıyla, kı-
saca süreç içinde kendiliğin-
den çözüme kavuşur. Bu
görüş geçerli sayılabilirse de
var olan koşullar, çözümün
zamana bırakılmasını engelli-
yor. Çünkü ülkemizde de-
mokrasinin yaşama geçirilme-
si, hak ve özgürlüklerin yay-
gınlasması ve eksiksiz işlerli-
ği de sosyal demokratlann
bütünleşerek iktidar olmala-
nna doğrudan bağımlıdır ve
bu nokta çok daha önemlidir.
Türkiye*nin sosyal demok-
ratlannm bu ikilemi çözmeleri
gerekiyor. Toplumun iş ara-
yan gençleri, işci, memur, çift-
çi gibi emekçi kesimleri, ger-
çek üretken sanayicileri ve
öbür kesimleri bu ikilemin bir
an önce çözümünü istiyor. Ek
olarak, ülkenin iç ve dış et-
kenlerle bir yan başkanhk dü-
zenine sürüklenmesi olasıhğı
ve laik, demokratik ve çağdas
gelişme süreçlerini engelleyi-
ci oluşumlar, daha dogrusu
nesnel iç ve dış koşullar da
bütünleşmeyi kesinlikJe gerek-
tiriyor.
İkilem çözülmeli
Sosyal demokrat anlayış,
gerektiğinde, nesnel koşullara
uygun bir davranışı kaçınıl-
maz sayar. Sosyal demokrat
parti başkanlanna düşen bi-
rincil görev, sosyal demokra-
sinin bu ana öğretisini yaşa-
ma geçirmektir. Bütünleşme
için gün, bugündür. Bütünleş-
meden kaçınanlann, kendile-
rine özgü gerckçeleri ne olur-
sa olsun, nesnel, sağhkh ve
demokrasiye katkı yapıcı hiç-
bir nedenleri bulunmuyor.
Dolayısıyla bütünleşmeden
kaçınan siyasal önderler, bu-
nun çok ağır olacak tarihsel
ve toplumsal sorumluluğunu
da üstlenmek dunımundadır.
Bütünleşmeden kacınmayı,
yarın tarih bağışlasa da her
gün demokrasinin yokluğu
nedeniyle ezilen, yoksullaşan,
hak, hukuk özlemi çeken ge-
niş kitleler, bağışlamaz. Sos-
yal demokrat parti yönetim-
lerine düşen görev bu gerçeği
hiç zaman yitinneden görmek
olmalıdır.
Seyfettin Aydın
Sürekli gündemde
tutmak yararsız
12 Eylül dönemi ve sonucunda yürürlüğe
giren 1982 Anayasası çağdaş demokrasi
yönündeki toplum istemlerini statükonun
da gerisine götürmüştür.
tç Politika Servisi — Eski
DSP MKYK üyesi Seyfettin
Aydın CHP'nin 1980'lere ka-
dar kendi içinde tutarlı bir
parti görüntüsu çizemediğini
belirterek "Birleşme önerisini
sürekli gündemde tntulmasın-
dan sonnç beklenemez ve ya-
rar da gedrmez" diyor. Birleş-
menin zaman içinde muhak-
kak oluşacagı göruşünU savu-
nan Aydın şunları söylüyor:
Tek parti
Cumhuriyetin kuruluşun-
dan II. Dünya Savaşı'nın son-
lanna kadar ülkemizde tek
partili rejim egemen olmuş-
tur. 1950'lerde başlayan ço-
ğulcu demokrasiye gecişle bir-
likte, tek partili dönemin ege-
men partisi CHP'nin de he-
men daima sosyal demokrasi-
yi gözeten yönden yenilenme
hareketleri ve bunun kaçınü-
maz sonucu olarak da bölün-
meler süregehniştir. Gerek
çağdaş, çoğulcu demokrasi
kurum ve kurallannın tümüy-
le işlerlik kazanamaması, ge-
rekse rejime olan periyodik
müdahaleler nedenleriyle
CHP 1980'lere kadar, kendi
içinde tutarlı bir sosyal de-
mokrat parti niteliğine kavuş-
turulamamıştır. Kendi içinde-
ki tutarsızhğın acı faturası
1980'lerin sonlanna doğru ya-
şanan kısa süreli iktidar dö-
neminde fazlasıyla ödenmek
zorunda kalınmıştır. Yaşanan
bu acı deneyimin de ışığı al-
tında CHP başansızhğımn da
başlıca nedenini oluşturan tu-
tarsız unsurlarmdan kendini
anndırma arayışında iken, 12
Eylül müdahalesi ile yttz yü-
ze kalınmıştır.
12 Eylül dönemi ve sonu-
cunda yürürlüğe giren 1982
Anayasası, çağdaş demokra-
si yönündeki toplum istemle-
rini statükonun da gerisine
götürmüştür. 12 Eyül rejimi-
nin iyice sınırlandınlmış de-
mokratik koşullan altında,
toplumdaki sosyal demokrat
birikimi yönlendinnek üzere
iki farklı yaklaşım ortaya çık-
mıştır. Birincisi; yeni rejimin
daha da katılaşması nedeniy-
le partileşmede kendilerine
yer bulamayan sosyal demok-
rasi dışı unsarlan ve geçmişin
tüm tutarsızlıklannı kapsayan
kolaycı ve en azından bazıla-
n için fırsatçı yaklaşım... Di-
ğeri ise geçmişin tutarsızlıkla-
nnda anndınlmış, tabandan
örgutlenmeyi amaçlayan ve
zor olam yeğleyen yaklaşım.
Mutlaka olacak
İlk yaklaşımın tutarsızlığı, ba-
sırun da destegi ile toplumun
kendilerine açtığı bunca kre-
diye karşın vardıklan sonuç
ortadadır ve başlangıç nokta-
sından bir adım öteye gideme-
miştir. ikinci yaklaşım kendi
içerisinde çok daha tutarlı ol-
masına rağmen uygulamaya
dönüştürülemediğinden dola-
yı güdük kalmıştır.
Bu nedenle, birleşme öne-
risinin sürekli gündemde tu-
tulmasından sonuç beklene-
mez ve yarar da getirmez.
Birleşmenin zamana gerek-
sinmesi vardır ve demokratik
sol ilkelere uygun bir ortam
da mutlaka olacaktır.
ALTIN REHBER'i kullanın.hayatı kolaylastırın!
J