26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 KKTC'de sayım • LEFKOŞA (AA) — KKTC'de nisan ayında yapüacak milletvekili seçimleri nedeniyle 14 ocak pazar günü sayım ve yanm işlemleri gerçekleştirileceği açıklandı. KKTC Yttksck Seçim Kurulu, yavımladığı 1 numaralı duyuruda, Bakanlar Kunilu'nun daimi seçmen kUtüklerinin dUzenlenmesi için yapüacak sayım ve yazım işlemleri nedeniyle 14 Ocak 1990 günü saat 05.00 ile 18.00 arasında sokağa çıkma yasağı kararı aldığmı bildirdi KKTC'de en son 10 Mart 1985'te yapılan sayunda, nüfusun 143 bin 307, 18 yaşını doldurmus seçmen sayısının da 92 bin 710 oldugû belirlenmişti. Uçakta bomba ihban • BOSTON/ABD (AA) — Ingiliz hava yollan şirketi British Airways'e ait Boeing 747 tipi bü yolcu uçağı, bomba ihban yapılması ozerine Boston'a acil iniş yaptı. Londra-Miami seferini yapmakta olan uçağın alana sorun çıkmadan indiği, uçaktaki 341 yolcu ve 19 mürettebatın başka bir yere nakkdildiği kaydedildi. British Airways'in sözcüsü, uçağın Londra'dan hareketinden 4 saat sonra kendilerine telefon eden kimliği belirsiz bir kişinin uçağa bomba yerleştırildiğini söylediğini ve bombanın, uçak 9 bin metre yükseklikteyken patlayacağını ihbar ettiğini ifade etti. Klerides: Türklere baskı • LEFKOŞA (AA) — Kıbns Rum Demokratik Birlik Partisi (DISI) Gend Başkaru Glafkos Klerides, Kıbns sonmuna, Tûrk tarafına baskı yapütnasıyla çözüm bulunabileceğini öne sürdü. Klerides, Rum Televizyonu'nda gazetecüerin sorularıru cevaplandırnken, Kıbns konusunda ödün vermesi için Türk tarafına yeterli baskı yapılmadığını savundu. Glafkos Klerides, Kıbns'ta yaratılacak huzursuzluğun ve bir Türk- Yunan çatışmasının gündeme getirilmesinin, soruna çözüm bulunması yönündeki basküan arttıracağım ileri sürdü. Küba'da reform • HAVANA (Ajanslar) — Kuba Komunist Partisi, taban örgütlerinde bazı reformlar yaptı. AA'ya göre Kuba Komunist Partisi organı Granma, yeni düzenlemelerin, KP bünyesinde 1986'da başlatılan "duzeltme" sürecınin bir parçası olduğunu bildirdi. Yeniliklere göre fabrikalar, çiftlikler ve diğer işyerlerindeki parti örgütleri, Kderlerini gizli oyla seçecekler ve her seçirnde birden fazla aday olacak. Şimdiye kadar, taban örgutlerinin liderlerinin seçimi, tek adayla ve açık oyla yapılıyordu. KP gazetesi Granma, yerli parti örgutlerinden, aday belirlerken ve diğer konularda, çiftliklerindeki ya da fabrikalanndaki işçilere danışmalannı istedi. Pekin'e gizli • LONDRA (AA) — Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher'ın Dışişleri özel Danışmanı Percy Cradock'un, aralık ayında gizlice Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkenti Pekin'e gittiği ve Hong Kong sorunuyla ilgili görüşmeler yapuğı ileri sürüldü. Söz konusu iddia, lngiltere'de yayımlanan The Sunday Correspondent adb haftalık dergide, hükümete yakın bazı kaynaklara dayanüarak yayımlandı. Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkenti Pekin'deki Tienanmen Meydam'nda haziran ayında meydana gelen olaylardan sonra, ilk kez ûst düzeyli bir îngiliz yetküinin bu ülkeyi ziyaret ettiği belirtilivor. SosyalistBaşbakan Gonzalez. 'Savunma giderlerinde artışa devam' diyor ispanya silahlanıyorMİNE SAULNIER MADRİD — Doğu Bloku'nda- ki çözülme ve sona eren soğuk sa- vaşın aıdından, silah Oreticisi bir- çok ülkenin gündemine yeni ve tehlikeli bir sorun eklendi: Şimdi- ye değin oldukça kazanç sağlayan silah sanayiinin geleceği. Bu soru- nun gizlediği asü buzdağı ise or- dulann ne olacağı. Hiçbir Batı Avnıpa ülkesi savunma kapasite- lerini büyük oranda düşürmeyi düşünmemelde birlikte, askeri planda kuçük kısıntılara gitmek büe bazı ülkeler için güç. Aynı za- manda silah üreticisi olan tspan- ya, 13 yü öncesine değin askeri güçlerin yöneüminde bulunan bu ülkelerden biri. Avnıpa Toplulu- ğu'na girişin bedeli olarak çesitli sanayi sektörlerinde reform yap- mayı, yanı iki milyon dolaylann- da işcinin işine son vermeyi ve es- kiyen birçok kuruluşu kapamayı basaran tspanya, süahsızlanma konusunda aynı gözüpekliği gös- teremiyor. Doğudan esen son banş rüzgâr- lanna karşın, Fetipe Goozalez hü- kumeti, Ispanya'run savunma büt- Jjoğuk savaşın sona ermesine karşın, Gonzalez hükümeti savunma giderlerinin 1992'ye kadar her yıl % 4.4 artmasını öngören bütçe tasarısını parlamentoya sundu. Tasan, muhalefet tarafından da destekleniyor. Madrid hükümeti silah satışlarının getirdiği kârları kaybetmekten ve savunma sanayiinde çalışan işçileri öfkelendirmekten korkuyor. Madrid'in başka bir kaygısı da "Mihail Gorbaçov başarıya ulaşamazsa ne olur?" düşüncesi. çesinde öngörülen artışın 1992 yı- lına kadar korunmasına ilişkin bir yasa önerisini geçen hafta ulusal meclisin onayma sundu. Muhale- fetin desteğine de sahip olan söz konusu yasa tasansına göre tspan- ya Silahlı Kuvvetleri bütçesinde her yıl en az yttzde 4.4 orarunda bir artış öngftrülüyor. Yasa tasa- nsırun dayandığı bütçe planlama- sı, aslmda sosyalistlerin ıktidara geldıği 1982 yüında, Gonzalez hu- kümetleri öncesinde kabul edil- miş. Bu 1987 yüında sosyalistler tarafından hiçbir değisiküge uğra- tılmadan yenüendi ve bu yü Do- ğu Avnıpa'daki gelişmelerin yol açtığı yeni ortama rağmen ikinci kez 1992'ye dek geçerli küımyor. Savunma bütçesindeki bu artış ka- rannı almak için Varşova Paktı üyeleriyie NATO müttefikleri ara- sında süregelen konvansiyonel si- lahlann azaltüması görüşmeleri- nin sonuçlanru büe bekletneyen tspanya'mn böyle davranmasında birkaç etkeninrolüvar. Bunlardan birincisi, son zamanlarda ordu ke- siminde başgösteren bazı rahatsız- lık belirüleri. Diğeri silah sanayi- inde çalışan işçi kesimiyle takış- manın göze aiınamaması. Üçün- cüsü, gizli ve açık pazarlanyla si- lah ticaretinin önemli bir ulusal gelir oluşturtnası. tspanyol hükü- meti, Viyana'daki konvansiyonel sUahlann sınırlandırüması görüş- melerinin sonucunu beklemeden silah bütçesini arttırma nedenini, "resmi dilden" şöyle açıklıyor: "SfiaMaıuııa auunızı sünttHccc0- miz 1992 yıtaaa kadar D*ta'ıtaki geUşmetaia gerçek boynl vt «o- nnclan zaten belli olmayacaktır" Kısmen doğru olan bu sav, kimi uzmanlara göre ardında sessiz ge- çiştirilen baska bir endişeyi sak- lamakta: Gorbaçov, Sovyett» B4r- İ' sa«l olur? Avnıpa, birbirine giren dev SSCB karşısında kendisini savun- mak zorunda kahr mı? Panama'ya saldıran ABD, şimdi de Kolombiya'ya savaş gemisi gönderdi ABD işgali, dava konusu oluyor Noriega'nın avukatı, savunma stratejilerinin ana hattının, "ABD'nin Panama işgalinin uluslararası hukuka aykm olduğunu" kanıtlamak olacağım belirtti. Avukat, bu nedenle Noriega'nın ABD'de yargılanamayacağını söyledi. Dış Haberler Servisi — Pana- ma'nın devrik lıderi Manuel No- riega'mn avukatları, ABD'nin Panama'nm işgalini dava konu- su yapacaklannı bildirirken, Was- hington'un bu kez Kolombıva açıklanna iki savaş gemisi gönder- diği haber verildi. AA'mn haberıne gore Kolom- biya radyolan, gemilerin uyuştu- nıcu kaçakçılannı durdurmak için kıyılan abluka altına alacağım «ne sürerken A8D, gemilerin yol- da olduğunu doğruladı, ancak eğitim tatbikatı yapmakta olduk- larını belirtti. Kolombiya radyolan ve gazete- leri, uçak gemisi J. F. Kennedy ve Virginia gemisinin, ulkenin Kara- yip kıyılarında uyuşturucu kaçır- maya çalışan gemileri ve uçakla- rı engelleyeceklerini duyurdulaı. Bogota'daki ABD Büyükelçili- ği ise yaptığı açıklamada, ABD'- nin önumuzdeki günlerde ulusla- rarası sularda uyuşturucu kaçak- çıhğı faalıyetlerinde bir artış bek- lediğini bildirdi. Açıklamada, ABD'nin uzun süredir denizde devriye operasyonlan düzealedi- ği, şimdi ise yalnızca bunlan art- tırmak istediği belirtildi. Butun operasyonlann, Kolombiya sula- nndan ötede, uluslararası sular- ABD'YE ŞÜKRAN DUASI — ABD işgalinden sonra Panama Devlet Başkanlığı koltuğnna otnran Gnillenno Endara, yeni olmştora tan Savmuna Knrvetieri'niı» komutanlanyla birlikte Panama için dua edi>or. (Fotograf: Renter) da yapılacağı kaydedilen açıkla- mada, Amerikalı yetkililerin, ge- rekli durumlarda Kolombiya ve diğer bölge ülkelerle koordinas- yon içinde hareket edeceği bildi- rildi. Daha önce VVashington'da yapılan açıklamada, Kennedy ve Virginıa'nm, "Atlanük operas- yon bolgesinde rutin bir eğitim" gorevi için perşembe günu yola çıktıklan bildirilmişti. Manuel Noriega, Miami'de Fe- deral Adliye binasuun bodrumun- da penceresiz bir hücrede kalıyor. Avukatlan ile görüşmesine izin ve- rilen Noriega'nın yeri de "given- Mk" nedeniyle sık sık değiştiriliyor. Noriega'nın avukau Steven Kol- lin, dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Panama'yı işgalini dava konusu yapacaklannı söyledi. Kollin, savunma makamının stra- tejisinin, Noriega'nın devrilmesiy- le sonuçlanan ABD işgalinin ulus- lararası hukuka aykın olduğunu kanıtlamak olacağım belirtti. Kol- lin, "Bu nedenle Noriega vaıgria- aamaz ve serbest bıraküaialıdır" dedı. ABD tarafmdan mahkemeye sunulacak iddianamenin anahat- lan da belli oldu. tddianamede, Noriega'nın, Panama'daki tüm güçlerini uyuşturucu kaçakçüan- nın emrine tahsis ettiği, askeri ha- vaalam ve karargâhlan uyuşturu- cu kaçakçüannın kullammına aç- tığı ve bu yolla sağladığı dolarla- n çeşiüi ülke bankalanna yatırdığs yer alıyor. tddianamede ayrıca. Noriega'nın Kolombiyalı uyuştu- rucu lordlan ile surekli Uişkide bu- lunduğu da kaydediliyor. Noriega, ABD'ye getirildikten sonra uyuşturucu kaçakçüığma kanştığı yolundaki suçlamalan reddetmişti. Noriega'nın avukat- lan da, suçlamalann kanıtsız ol- duğunu ve Noriega'nın ABD mahkemeleri tarafından yargıla- namayacağmı belirtmişlerdi. öte yandan Panama'ya yeni atanan ABD Büyükelçisi Deaae Hinton, ulkesinin Panama ile iliş- küerine büyük önem verdigini be- lirterek, "ABD'de, Panama Kaaa- h'nın kontrohiBia Panama'ya w- rilmesi yolnnda çahşmalar yapı- lıyor" dedi. AKKUM toplantılarının 5. raundu başlıyor DtLMEN ÇELTtKOĞLU VİYANA — AKKUM (Avnıpa Konvansiyonel Kuvvet tndirimi Müzakereleri) 5. tur toplantılan 12 ocakta Viyana'da başhyor. Vi- yana'daki yetküüerden ahnan bil- giye göre müzakereler, 1990 yüın- da üç aşamada gerçekleşecek. 12 ocakta başlayacak 1990'ın Uk tur görüşmeleri 22 şubata kadar sü- recek. 2. tur müzakereler 15 mart - 26 nisan tarihleri arasında yapı- lacak. Son turun ise 17 mayısta başlayıp, yaklaşık yedi hafta sür- mesi kararlaştırüdı. 12 ocakta yeniden başlayacak müzakerelerin gündemi ana hat- lanyla şu noktalan içeriyor - tndirimi söz konusu olan araçla- rın (tank, top, zırhlı birlik taşıyı- cüan, savaş uçağı, savaş helikop- teri) tanımı - kuvvet indirimlerin- de anlaşma sağlanması halinde araçlan sayma kurallannın sap- tanması. Ayrıca 1989'da müzake- rderine başlanan istikrar, bilgi alışverişi, denetim, depolama kontrolü gibi konulann görüşül- mesine bu yü da devam edüecek. Avnıpa Konvansiyonel Kuvvet Indirimi Müzakereleri'nde (AK- KUM), Türkiye acısmdan halen "ptraz olma" niteligini taşıyan AKKUM nedir? Konvansiyonel silahindirimi AKKUM, 1989 ocak ayında Viyana'da imzalanan Avnıpa Güvenlik ve lşbirliği Konferansı (AGİK) sonuç belgesi çerçe\'esinde, Konvansiyonel tstikrar Görüşmeleri (KİG) görev yönergesi uyannca, Mart 1989 Viyana'da 23 NATO ve Varşova Paktı ülkesi arasında başlayıp, halen devam etmekte olan Avnıpa Konvansiyonel Kuvvet tndirimi Müzakereleri'nin kısa adı. AKKUM'un görev yönergesinde beürtUen temel amacı, Avrupa'nın "Atlantik'ten UraUar'a" kadar uzanan bölümünde, NATO ve Varşova paktları arasında konvansiyonel silahlarda var olan düzeyden daha aşağıda denge sağlamak amacıyla, karşılıklı kuvvet indirimlerine gidilmesi ve bu yolla her iki paktın sürpriz taarruz ve geniş çaplı saldırı gücıinun ortadan kaldınlması. Halen indirimi söz konusu oian silah kategorileri şunlar: Tank, top, zırhlı araçlar, savaş uçağı ve savaş heiikopteri. Müzakereler iki askeri bloğun üzerinde anlaştığı şekilde sonuçlanırsa, Varşova Paktı'mn konvansiyonel süah düzeyini V* 50, NATO'nun ise % 10-15 oranında indirmesi söz konusu olacak. Müzakerelerin 1990 yılı sonunda sonuçlanması bekleniyor. konulann başında "Mersio sorma" geliyor. Bilindiği gibi Mersin Limaru'run süahsızlanma kapsamına alınıp ahnmaması ko- nusunda 1989 ocak ayında orta- ya çıkan "kriz" de Türkiye'de si- lahsızlanma sının saptamrken Mersin'in adı kullanılmadan sınır "Göznt'deıı denize iner" şeklinde bir ifade ile önlenmişti. Geçen yıl aralık ayında ise Bruksel'deki NA- TO Dışişleri Bakanlan Zirvesi'nde taslağm Mersin ile ilgili maddesi- nin boş bıraküarak Varşova Pak- tı'na sunulmasına karar verildi. Viyana'daki yetkililerin verdiği bügiye göre Türkiye'nin bu konu- da tutumunu değiştirmesi söz ko- nusu degil. Atina'nın Mersin ko- nusundaki tavn, tamamen iç po- Htikada malzeme olarak kullan- mak amacıyla ve Kıbns Rum ke- siminin baskısıyla ortaya çıkardı- gı suni bir kriz olarak değerlendi- riliyor. Zaten Mersin süahsızlan- ma kapsamına girse dahi bu du- rum Turkiye'nin bölgede süah bu- lundurmayacağı anlamına gelmi- yor. Bu bölgenin süahsızlanma kapsamına dahil edilmesi, ancak Varşova Paktı ülkelerinin şüpheli bir hareket sezmeleri halinde, o bölgede denetim hakkını kullan- malanna olanak sağhyor. Yuna- nistan için böyle bir denetim hak- kı da söz konusu değiL Bu nedenle Yunanistan bu tavnyla aynı zamanda müza- kerelerin yasal çercevesine aykın bir tutum içine girmiş bulunuyor. Türkiye'nin Deniz Kuvvetleri'- nin müzakereler kapsamına alın- ması hususundaki tutumu ise şöy- le özetlenebiür Deniz Kuvvetleri- nin indirimi söz konusu olsa da- hi Sovyet donanması Türk donan- ması karşısında Karadeniz'deki üstunlüğünü koruyacak. Sovyetler Birliği aynı zamanda ABD'nin Akdeniz'deki deniz gü- cünde ındirime gitmesini talep edecek. Akdeniz'de deniz kuvvet- lerinde indinme gidilmesi, Sovyet- ler Birliği'nin buradaki gücünü Karadeniz'e kaydırması anlamına geliyor. Bu durumda TüTkiye'ye Sovyetler'in Karadeniz'deki do- nanmasına "bekcUik" görevi dü- şecek. öte yandan Avrupa'daki NATO sahasuun ABD tarafından takvi- yesi ancak deniz yoluyla müm- kun. ABD'nin Avrupa'ya kara yo- luyla kuvvet kaydirma olanağı yok. Oysa Sovyetler Birliği ve Var- şova Paktı ülkeleri arasında kara- dan bir devamhbk söz konusu. Bu çerçevede NATO üyesi ülkelerde deniz kuvvetlerinin indirilmesi ko- nusuna sıcak bakılmıyor. Mitterrandy "Izvestia" Gazetesi'ne demeç verdk AGİK süreci güçlendirilmelidir Francofe Mlrterrand Fransa Cumhurbaşkanı, SSCB dahil tilm sosyalist ülkelerin kendi demokratik kurumlannı kurduktan sonra katılabilecekleri Avnıpa Konfederasyonu'nun yaşlı kıtanın yapay bölünmüşlüğünü ortadan kaldıracağını belirtti. MOSKOVA (AA) — Fransa Cumhurbaş- kam François Mitterrand, tüm Avrupa ülke- lerini eşit koşullar altında yan yana getiren tek forum olan Avrupa Güvenlik ve tşbirliği Kon- feransı'nın (AGİK) güçlendirilerek daha ya- rarh hale getirilmesini önerdi. Mitterrand, Sovyetler BirligTnde yayımla- nan Izvestia Gazetesi'ne verdiği demeçte, 1990'h yülarda bir "Avnıpa Konfederasyo- nn" yaratılmasına ilişkin önerisi hakkında acıklamalarda bulundu. Sovyetler Birliği dahil tüm sosyalist ülke- lerin kendi demokratik kurumlannı oluştur- duktan sonra katüabüeceklerini söylediği bu konfederasyonun oluşturulabilmesinin Avru- pa'nın 'yapay' bölünmüşlüğunü ortadan kal- dıracağını belinen Mıtterrand, önerisinin Mi- hail Gorbaçov'un önerdiği Helsinki-2 doru- ğunda görüşülebileceğini bildirdi. ABD ve lngiltere'nin Doğu Avrupa'daki hızlı gehşmelerden sonra ortaya çıkan siyasi konjonktürde, NATO'nun siyasi ağırlığının arttırümasım savunmalarına karşılık, Fran- sa, Sovyetler Birliği gibi Avrupa'daki değişim sürecinin, tüm Avrupa ülkelerinin yam sıra ABD ve Kanada'nın da katüdüdan AGtK sü- reci çerçevesinde yönlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, bu amaçla 1990 yılı içinde AGtK sürecine katüan Arna- vutluk dışındaki tüm Avrupa ülkeleriyle ABD ve Kanada'nın Helsinki-2 doruğundabir ara ya gelmeleri çağrısında bulunmuştu. POHTIKADA SORUNLAR ERGUNBALa Panama Televizyonda seyrediyoruz. General Noriega, ABD'li askerie- rin eşliğinde Vatıkan'ın Panama Elçiliğı'nden götürülüyor... Mia- mi'de polis arabası ile mahkemeye getiriliyor... Tüm tutuklulara yapıldığı gibi cezaevinde cepheden ve yandan fotoğrafları çeki- liyor... Sanki Amerikan potisi, New Vbrk'ta bir hırsm ya da banka soy- guncusunu yakaJamış, bu gibi durumlarda gereMj olağan iştemler yapılıyor. Noriega, kuşkusuz New Vbrk sokaMannda polis tarafından kıs- tırılan bir hırsız ya da banka soyguncusundan çok daha kirii, çok daha tehlikelidir. Ama sorun bu değil. ABD, televizyon aracılığı ile tüm dünya- ya olayın adi bir suçlunun adalet önüne çıkarılması olduğu izle- nimini vermeye çalışmaktadır. Ancak bu görüntünûn altındaki temel sorun; bir süper gücün, bûyûk pervasızlık ve küstahlıkla ufak bir ülkeyi işgal etmiş olmastdır. Noriega, uyuşturucu kaçakçtsı, diktatör, hırsız olabilir. Ama ABD Panama'ya saldırdığında o ülkenin devlet başkanı sıfatına sahipti. Efendim, mayısta yapılan seçimleri aslmda Guillermo Endara kazanmıştı. Noriega hile yaptı. Doğrudur. Ama Norie- ga'nın cezasını vermek, onunla hesaplaşmak Panama halkının işidir, ABD'nin değil. Ama Panama halkı da Noriega'dan kurtulduğuna memnun, sokaktarda dans ediyor. Sanki halk memnun oJmasa idi ABD, Pa- nama'ya müdahale etmeyecek miydi? Kaldı ki VVashington, Pa- nama halkını kurtarmak, demokrasiyi rayına oturtmak gibi ba- haneler de öne sürmüyor, saidırısını haklı göstermek için "Ben bu adamı sevmiyorum, onu yargılayacağım" diyor ve tankları, helıkopterleri, uçaklan ile bir ülkeyi ışgal ediyor. ABD'nin, Macaristan ve Çetoslovakya işgallerinden ötürü yıl- lardır şiddetle kınadığı Sovyetler Birliği, hkp olmazsa daha dik- katti davranmış, "Sosyaiizmi kurtarmak", "Sosyalist dayanışma" ya da "Biz davet edildık" gibi bahaneler öne sürmüştü. Panama'nm işgalinin nıtelik bakımından Afganıstanın ya da Macaristan'ın işgalinden hiçbir farkı yoktur. Sovyetler, Hafızul- lah Amin'i, tmre Nagy'yi kurşuna dızdi. ABD de Noriega'yı mah- kemeye çıkardı. Ama Noriega, uyuşturucu kaçakçtst. Amerikan gençliginin ze- hirtenmesine yardımcı oluyor. Peki ama VVashington, Noriega ile yıllarca ışbirliği yaparken, Noriega'nın ne mal olduğunu bilmıyor muydu? Nonega, Nika- ragua'da Corrtralar'ı desteklerken CIA ile aralarından su sızmı- yordu. Ancak sonra şansını zorladı; iki taraflı oynayarak Sandi- nistlere ve Küba'ya da silah gondermeye başladı. Bu davranışı ile de CtA'nın gozünden düştû. ABD'nin Panama'yı işgalinin Noriega'nın uyuşturucu kaçak- çısı olması ile pek ılişkisı yok. Asıl neden, bölgedeki diğer ülke- lere gözdağı vermek, "Buralarm hesabı benden sorulur" me- sajını iletmektir. El Salvador'da solcu gerıllalann faaliyetlerini yo- ğunlaştırdığı. Corrtra gerillalarının Nikaragua'dakı operasyonla- rının tam bir fıyasko ile sonuçlandığı ortamda VVashington, bir de Noriega'nın kendisine meydan okumasına izin veremezdi. Panama olayı, tam bir zorbalık örneğidir. a Dünya'da ya da Sovyetler Birliği'nde en ufak bir insan hakları sorunu konusun- da kıyameti koparan, bir muhalıfin nezle olmasını bile haber ya- pan Batı Avrupa ise Panama'nm işgalı karşısında gösterdıği ka- yrtsızlık, hatta saldırıyı desteklemesi ile ikıyüzlülük ve çıfte stan- dardın yeni bir örneğini vermiştır. Ya Türkiye'ye ne detıelı? Çiçeğı burnunda Başbakan Akbulut'un hükümeti Panama iş- galini desteklemiş, BM'deki oylamada saldırıyı kınayan karar ta- sansının aleyhinde oy kullanmıştır. rtesmı yetkililerimız eksik olmasmlar Atatürk'ü, Atatûrkçûlü- ğü ağızlarından düşürmezJer. Pekı bu davranışı Atatürkçü dış po- litika ile nasıl bağdaştıracaklar? Geçelim... Şimdiye dek o kadar çok şeyi Atatûrkçülükie bag : daştırdılar ki bunu da bağdaştırırlar. Ama akılcılıkla nasıi bağ- daştıracaklar? Ufak bir ülkenin işgal edilmesıne göz yuman hatta bunu destekleyen bir Türkiye'ye hangı a Dünya ülkesi saygı du- yar? Yann, öbür gün BM'de Türkiye'yı ıkjilendıren bir konuda han- gisi bize destek verir? Panama işgalini destekledik diye ABD'de Ermeni tasarısı ra- fa mı konulacak? VVashington Kürt sorununu kışkırtmaktan vaz mı geçecek? Ya da Kıbns konusunda Türkiye'yı mi destekleye- cek? Bunlar kendine güveni olmayan bir hükümetin kurduğu boş hayallerdir. Kendine güven ve saygı da ABD'nin dümen suyun- da giderek kazanılmaz. INGÎLTERE Moskova, komunist gazeteye yardıımkesti EDtPEMtL ÖYMEN LONDRA — Sovyetler Birli- ği Komunist Partisi, tngütere'de yayımlanan "SUIind göröşkriî- le Uaınan" gündelik komunist gazete "MoraİRf Star"a (Sabah Yüdızı) yapüğı mali yardımı bü- yük ölçüde kısü. Buna karşıhk, sosyalizmde refonnu açıkça des- tekVeyen aylık "Marksizın Today" (Bugünkü Marksizm) dergisini daha çok sayıda satın alacağı açıklandı. Gazetenin her gün yaklaşık 11 bin sayıa, bir Sovyet dağıtım fır- ması tarafından Sovyet Komu- nist Partisi adına satın alınıyor. Gazetenin 20 binlere düşen tirajı böylece yapay olarak ayakta tu- tuluyordu. Yeni alınan kararla, "GazeteniB piyasa kotaDaıua ayauaı cercÛCl «r Moskova'un gascteyi naü baknMtan destek- lemeyi sürdiinııeyecegi" belirtü- mesi gazetede tam bir şok yarat- ü. "Morniag Star" geçen hafta 60. kurulus yüdönümünü kut- lamıştı. "Dafly VVtorker" (Gündelik tş- çi) adıyla 1930'da yayın hayatı- na giren gazetenin tirajı 1950 başlarında bir ara 150 bine ka- dar yükseldi. Daha sonraki yü- larda tırajdaki azalma, tngilte- re*de Komunist Parti üyeliğinde- ki azalmaya paralel oldu. Parti- nin 1940Tlanla56bin kayıth üye- si varken bu sayı 1980lerde 10 binin altına düşmüştü. Gazete- nin mali sıkuvulan hem bundan hem de büyük ölçüde siyasal tu- tumundan kaynaklanıyordu. Gorbaçw'un reform gjrişirrüerı- ne ayak uydurmak isteyen Ko- munist Parti Ue Stalinci görüş- leri savunan gazete yönetimi ara- sında anlaşmazuk çıkmış, sonuç- ta parti üe yaym organı arasnda- ki bağ 1986'da kopmuştu. Gaze- te "tankçılar" diye bilinen katı görüşlülerin elinde kalmış, tngü- tere Komunist Partisi ise hafta- hk "7 Days" Gazetesi'ni yayım- lamaya başlamıştı. Bu arada sos- yalizmde reform görüşunü des- tekleyen kesim de dinamik ve et- kin bir dergi olan aylık "Mark- sizm lbday"ı çıkartıyordu. Sa- dece teorik konulara yer vermeyen, güncd somnlan da bağnaz olmayan sol bir görüî açısından değerlendiren dergi, Gorbacov'dan sonra tngiltere'de aydın kesimde moda bir yaym organı oldu. Normalde 20 bin satan dergi özeUıkle Doğu Avru- pa'daki gelişmderden sonra ani- den büyük tiraj aldı. KAMPUCYA Kızıl Kmerler ilerliyor BANGKOK (AA) — Ka- mpuçya'nın ikinci buyük kenti Battambang'ın, hükümet aleyh- tan Kızü Kmer gerillalarının sal- dınsına uğradığı haber verildi. Vietnam yanlısı hükümete karşı mücadele veren Kızıl Kmerler'in radyosu, saldınlann cuma gunu başladığını, önceki gun de devam ettiğini kaydetti. Soz konusu saldınlann, Kam- puçya'da halen iktidarda olan rejimin kuruluşunun yıldönü- müne rastlamasına dikkat çeki- liyor. 200 bin nüfuslu Battambang kentinin orta kesimlerinde bulu- nan alışveriş merkezi, hükümet kuvvetlerine ait genel karargâh, havaalanı ve kentin çeşitli ke- simlerindeki hukumet birlikleri- ne ait mevzilere saldınlar duzen- iendiği belirtildi. Kente polis ve askeri birlikler gonderildiği haber veriliyor. Radyo, kentte bazı binalanu alevler içinde olduğunu kaydet- ti, ancak gerillalann kent için- de mevzi kurup kurmadıkları konusunda bilgi vermedi. Bu arada, resmi kaynaklarca henüz dogrulanmayan olaylar sırasında can kaybı olup olma- dığı bilinraiyor. Kampuçya'da 11 yıl once ik- tidarda bulunan Kızü Kmerler, Vietnam ordusunun müdahale- si sonucu devrilmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle