25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7OCAK 1990 BîR MEKTUP Lüks restoran denetimi • Balarköy Belediye Başkanı'nın başlattığı lüks yerleri denetleme olayının Kadıköy bölgesine yansımasını, bu anlamda lüks sayılan restoraıüann denetlenmesini Utiyonız. özeilikle mutfağının bakjmsızlığı, bulaşık yıkaıulan yerlerin kirlilijini bildiğimiz birçok ünlü lokanlanın Kadıköy Belediyesi'nce denetlenmesi gerekiyor. Dığer ilçe belediyeierinin yaptıkJan denetimleri Kadıköy Belediyesi'nin de yapmasını istiyoruz. BtLAL YENtBOS.NA ERENKÖTDEN Asfaltsız yollar • Erealtöy Kâzım Karabekir Sokagı'nın asfaltsız yolları ortalıiın çamur deryası olmasuıa neden oluyor. özellikle yağıslı havalarda çekilmez hale gelen sokaklarda yürılmenin çok büytlk bir dert olduğunu belirten mahalle sakinleri, "Yazın toz topragmı, kışıa çamunın eksik otaudtgı sokagmuzda >unımek çok güç. Danımun >e(kililer tarafndu İBcdeıip, de alınmaa gereidyor" dedi. KlSA KISA • Göztepc Çemenzar'da meydana gelen trafık kazasuıda 1 kişi öldü. Kımliği henuz tespit edilemeyen 75-80 yaşlarındaki bir kadına çarparak ölumune neden olan Hasan Tahsin GrcyU gözaltına alındı. • PeMİik 27 Mayıs kavsağında meydana gelen trafık kazasında bir kişi hayatım kaybetti. Hasaa HÜMVİB Yamtk yönetimindeki kamyon, Yavuz Tnrtdi'ye çarparak ölümane neden oldu. • Bakırköy Bahçelievler'de Htiseyia Aktaş (1.5) adlı bebek banyo kuvetine düşerek boğuldu. • Zeyaıbanu Merkez Efendi'de Robert Sezer'e ait otomobilden meçhul kişiierce içinde 35 milyon lira para, 27 milyon liralık çek-senet ve 20 milyon liraJık devlel tahvili bulunan çanta çalındı. • Karaköy Perşembe Pazan'nda bulunan Cenk Metal Ticaret AŞ'ye gelen ikiti silahlı üc kişi şirket sahibi Ccngiz Akyigit, sekreteri Şema Kayın ve şirkete misafir olarak gelen Amıdi Haflon, Albert Haflon, Harrallıh Aktaş ve Arda AjTaz'ı ip ve kablo iie bağladıktan sonra kaiadaki 13.5 milyon TL para ile 300 milyon liralık çekleri alarak kaçtılar. Ozürlüler için çalışma • tstanbul Haber Servisi — Fatih Beledîye Başkanı Yusuf Günaydm, belediye olarak özürlülere yönelik çalışmalara hız verileceğini kaydederek, insanın insanca yaşama hakkına her koşulda sahip çıkılması gerektiğini bildirdi. Altyapı çalışmalarının özürlülere örnek rahatlık sağlayacak şekilde yapılması gerektiğini belirten Günaydın, Fatih'te yaya gezi yerleri ile kaldırımların özürlülere uygun hale getirilmesi için çalışmalannı sürdürdüklerini söyledi. KENTYAŞAM CUMHURİYET/9 Astım hastalarına zarar verdiği gerekçesiyle tüm kavak ağaçları kesiliyor Kavaklar archmdan ağlar Kavak ağaçlarındaki çiçek tozlannın astım hastalarına zarar verdiği öne sürülüyor, bu nedenle, İstanbul'da yaklaşık 25 bin kavak ağacının kesileceği bildirildi. Park ve Bahçeler Müdürlüğü kavaklann ayrıca İstanbul gibi tarihi bir kente uygun olmayan bir ağaç türü olduğunu savunuyor. Fenerbahçe semtinde sürdürülen kesimlere, semt sakinleri tepki gösterirken, yetkililer kavakların yaşam süresini doldurduğunu ve bu nedenle kesildiğini söylüyor. BERAT GÜNÇIKAN Çiçek tozlarının astım hastala- rına zarar verdiği gerekçesiyle Is- tanbul'daki tüm kavak ağaçları- nın kesilmesi kararlaştırıldı. Be- lediyeler tarafından başlatılan ka- vak kesimlerine semt sakinleri tepki gösterirken, Park ve Bahçe- ler Müdürü Tank Koral, kesilen ağaçların yerine her mevsimde ye- şilliğini koruyan "tijli lipus- trum"un dikileceğini açıkladı. Koral, İstanbul'da yaklaşık 25 bin kavak ağacının yanı sıra, halk tLGt BÜYÜK — tÜ Edebiyat Fakültesi Eğitim Bölümü tarafındın haarlanan 'Ana-baba okuln' kurslan, Bakırköy'de başladı. Beledive Başkanı Aktuna, ilginin büyük olduğunu belirterek kurslan iki gnıba ayırdıklannı söyledi. (Fotoğraf: AA/Suleyman Boyoglu) SEVGİ-HOŞCÖRÜ VE MUTUJLllt tÇflV Ana-baba okulu Bakırköy'deİSTANBUL (AA) — IÜ Edebiyat Fakültesi Eği- tim Bölümü tarafından hazırlanan ve geçen yıl Ede- biyat Fakültesi'nde gerçekleştirilen "Ana-Baba Okulu" kurslan, bu yıl da Bakırköy'de başlatıldı. Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Yıldınm Aktu- na, Bakırköy'deki Evlendirme Dairesi'nde anne ve babaların eğitilmesi ve bilgilendirilmesi için bir ay süreyle cumartesi ve pazar günleri verilecek kurs- lara ilginin büyük olduğunu belirterek, bu neden- le kurslan iki gruba ayırdıklannı söyledi. Yıldınm Aktuna, ana-baba okuluna sıcak bak- tıklarını, çünkü birbirine sevgi duyan bireylerin, bir sure beraber yaşamlarından sonra sıkıntılar doğ- duğunu, kavgalar ve anlaşmazlıklarla bu sevginin yok olduğunu kaydederek, şöyle konuştu: "Bu arada, bu kavgalar birlikte dünyaya getir- dikleri çocuğu da etkilemektedir. Bu nedenle bir- likte yaşayan iki insanın kişiliklerinin birbirlerine uymasının saglanması lazım. Önce bir insanın ken- disini tanıyan bir insan olması, sonra da karşısın- daki insanı tanıması lazım ki, iki insan birlikte mul- lu olabilsin." IÜ Edebiyat Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Haluk Yavuzer de geçen yıl aç- tıkları kurslara katılan 400 anne ve babaya diplo- ma verdiklerini ifade ederek, kurslara daha çok an- nelerin katıldığını bdirtti. KöNUK YAZAR arasında kokar ağaç olarak bili- nen "ailanthus feodittistime"le- rin de kesileceğini bildirdi. İstanbul'da yoğunlukla Garios- manpaşa, Bayrampaşa semtlerin- de buiunan kavak ağaçları, Park ve Bahçeler MüUürlüğü'nce alı- nan bir kararla kesilmeye başlan- dı. Fenerbahçe semtinde dün de sürdürülen kesimlere semt sakin- leri tepki gösterirken, Kadıköy Belediye Başkan Vekili Selami Öztiirk, kavakların yaşam süresi- ni doldurduğunu, bu nedenle ke- simlerine karar verildiğini söyle- di. Öztürk'ün kavaklann kesilme- sine ürettikleri pamukçuklann as- tım hastalarına zarar vermesinin de neden olduğu yolundaki açık- lamalan Park ve Bahçeler Müdur- luğu'nce doğrulandı. Kavaklann İstanbul gibi tarihi bir kente uygun olmayan bir ağaç türü olduğunu savunan Park ve Bahçeler Müdürü Tank Koral, hem erkek hem de dişi çiçek taşı- yan kavak ağaçlannda dişi çiçek tozlarının astım hastalarına zarar verdiğini yineledi. tstanbul Üni- versitesi Orman Fakültesi'nden öğretim uyelerine danışıldığını ve öğretim üyelerinin de olurlanyla kavaklann kesildiğini belirten Ko- ral, "Asıl önemli olan bu cesur karan almaktı. Onu aldık" diye konuştu. Kavaklann daha çok göçmen- lerin yasadığı semtlerde, hızlı bü- yümeleri göz önüne alarak dikil- diğini ammsatan Park ve Bahçe- ler Müdürü Tank Koral, tstan- bul'da 25 bin kavak ağacının ya- m sıra, kötü koku yaymasıyla da tanuıan "ailanthus feodittistime'- 'lerin de kesileceğini açıkladı. Ko- ral, kesilen ağaçlann yerine han- gi tür ağaç dikileceği sorusuna şu yanıtı verdi: "tstanbul'da arük yeşil alanla- nn sınırlan belli. Bu alanları ge- nişletmek olası degil. Biz yeşil alanlann kalitesini yükseltmeyi amaçlıyoruz. Bunun için de Ak- deniz iklimine uygun bitki türle- rini inceliyoruz. Her mevsimde yeşilliğini koruyan 'tijli lipustrum' üzerinde ağırtıkla durduğumuz bir tür." Galata Köprüsü sorununa bir bakış KEİKO NONAKA Hayatın kokusu ve martılann çığlıklan içinde bir ayakaltı, kimilerinin neşesini, künilerinin acı- sını hep kucağında barındınyor. Kargaşalı bir ta- rihe tanık olmuş, üzerinde çeşitli olaylar yaşanmış, şimdi soluk ve kasvetli haliyle kaderi- ra beküyor gibi, artık hiçbir şeyi umursamadan!.. Bugun yeni Galata Köprüsü tamamlanmak üzereyken, eski Galata Köprüsü'nün ne yapıla- ragi gundeme getirilip birtakım hazır görüşler öne sürülmüştür. Fakat madem ki yeni köprü bitiyor, bu saatten sonra üzerinde tartışmak hem zaman- sız hem de yersizdir sanıyorum. Şimdi yapılması gereken, başlangıçta halka hiç sorulmamış ve olay boyunca hiç kimsenin ses çıkarmamış olmasının üzerinde durmak değil mi? Bu konuda düşündüklerimi belirtmek isterim: İlki, bu tanışma ortamı, neden yeni köpruye ih- tiyaç duyulduğu zaman kamuoyu yoklaması, pa- nel, halkoylaması vb. biçimlerde yaratılmadı? Belediye niye tek başına karar aldı, basın niye ola- yın uzerine gitmedi, halk da niye tepki gösterme- di, hayret vericidir. Zamanında, belediye görüş alışverişi olanağıru halka tanımalıydı, o da bası- mn önderliğinde geliştirilmeliydi. İkincisi, yöne- tim, lstanbul'un müze şehir haliyle turizm politikasına öncelikle önem veriyorsa, yeni köp- ruyü o politika kapsammda daha estetik, daha ikna edici biçimde yaptırması gerekmez miydi? Galata Köprüsü'nün sadece altyapı deği! de ay- nı zamanda hatın sayılır bir turistik koz olduğu itibara alınmamış gibi. Bana göre aslında onun degenni koruyarak şu biçimde yeni köprii ihti- yacının karşılanmasına yol bulunabilirdi: O da yeni köprüyü eski köprünün restore edilmiş bi- çiminde yapmaktı. O zaman su akışı ve köprü- nun fonksiyon yetersizliğine çözüm sağlanarak Galata Köprüsü'nün nostaljisi yeni nesillere dev- redilebilirdi. Bazı insanlar Galata Köprüsü'nün yaya geçidi olarak yerinde kalması göruşündedirler, fakat iki köprünün yan yanalığı kesinlikle hoş izlenim bı- rakmayacak. Üstelik eski köprüden izlenen Ha- liç manzarası komple mahvolmuş durumdadır. Canavar gibi yeni köprünün yan tarafında, terk edilmiş bir hortlak halınde (tstiklal Caddesi'ndeki yapılar gibi) bırakılacaksa, kaldınlmasından daha üzucüdur. Bana kalırsa eski köprünün yerinde kalması, ancak yeni köprü yapmak yerine onu restore edip hem sağlamlaştırmak hem de güzel- leştirmekle gerçekleştiplebilirdi. O zaman Turk motifleri işlemeli dekor, yeşillik tarhı, 19. yüzyıl modeli ışıklandırma düzeni, rehberlik panolan vb. bir sürü taktikle değerlendirilebilirdi. Galata Köprüsü büyük olasılıkla kaldınlacak- tır, bu durumda yapılabilecek olan, hiç değilse köprünün anısını yaşatmak için çaba harcamaktır diye düşünüyorum. Söz gelimi köprüyu tamtıcı bir yazıt, Karaköy Meydanı'nda yerleştirilebilir. Köprünün yaşadıgı kargasalı hayatı içeren güzel kitaplar hazırlanabilir. Bunlann da ancak eski de- ğerlere sahip çıkmak gayreti ve sevgisi ile müm- kün olabileceğini sanıyorum. Galata Köprüsü, İstanbul'da insanlan hayat sahnesinin içine sürükler, onun için ona sempa- ti duyulur. O sempati ne Sultanahmet ne de Aya- sofya için duyulabilir. Kuşkusuz lstanbul'un vazgeçilmez bir değeri olan bu köpruye mutlaka sahip çıkılmalıydı. Kaldınldığı takdirde, hem ls- tanbul'un kimüği hem de turizm politikası açı- sından yeri doldurulamaz bir kayıptır. Fakat bu üzücü olay da gerekli ön çalışmalann yapılma- masının bir sonucudur, katlanmak zorundayız. İstanbul, Galata Köprüsü'ne o kadar fena alış- mış ki ona veda etmek, lstanbul'un ciğerini sök- mekten farksızdır. Yüreğimiz onun yüzünü, kucağını, daima öz- leyecektir... ^ ^ ^ ^ CAFE-BAR Bİ LDİ RİYOR.. Size bir veni vıl sürnrizimiz var. ERKİN KORAYYarından itibaren her gün Muallım Nacı Cad. 71 / 3 Ortaköy 1 GO 51 99 I rusM I M B ü r o v e ş a n t i y e l e r i m i z d e ç a l ı ş a c a k iç m i m a r i k o n u l a r ı n d a d e n e y i m l i M İ M A R L A R A R A N I Y O R Boşvuru (9.00-13.00 arası) 159 06 39/159 06 40 TURSEM'İN REHBERÜ5İNDE LOC©RA, GKTORD, CAMBMDGE BOUBNEMOUTH ,BWQHT0N. HASnKGSEXETEJGKE&r CIBA-GEIGYilac ve Ktmya Urunterı Sanayı ve Tıcarel A S DEPARTMAN SEKRETERİ arıyor. - Asgari lise mezunu, - İngilizce bilen, - Bilgisayar kullanabilen, - Dinamik, - Sekreterlik konularında en az bir yıl deneyimli, Adayların 174 88 60 nolu telefonu arayarak randevu almaları rıca olunur. Tıim başvurular gizli tutulacaktır. Ünlü spor markası "adidas" ürünlerinin imalat ve pazarlaması konusunda etkinlik gösteren şirketimiz için: SATIŞ TEMSİLCİLERİ • Yüksek okul mezunu, • 25-30 yaşlarında. dinamik yapılı. askerliğini yapmış, tercıhan deneyimli, • Seyahat etmeye engel halı bulunmayan baylar. ÜST DÜZEY YÖNETİCİ SEKRETERLERİ • lyi derecede ingilizce bilen kolej mezunu, (Tercihan yüksekokul mezunu) • Görevinin getirdiği prezantasyona sahip, dinamik ve deneyimli, • 35 yaşını geçmemiş bayanlar, aranmaktadır. Başvuruların, en geç 15 Ocak 1990 tarihine kadar aşağıdaki telefon numaralarından, Sn. Şafak DURUL dan randevu alınarak yapılması rica olunur. DE. SEtRlN DIL0KUUARl(«)AYA2-W$ >ADA 8UTÎİM YIUNûlUZCE ÖĞRENiM UTAKSİTTE ÖDEME KOLAYUİM DEVAM •ĞEKlElVEHIZLAlVDfRJtlMÇ KUESLAR • TİCARI İNûİUZCE • TUB.IZMİNGİLİZCESİ •BANKACILIK İNÛİLIZCE5) •5INAV KURSLAR!: Cambndge •Fırst Ccrtrficate, Profcıtncy, T O n W a s ( s ö \ ) ESEM PAZARLAMA A.Ş. TEL: 173 39 77 175 04 01 174 18 10 Bir "CANKURTARAN HOLDİNG" kuruluşudur. Nüfuz cüzdanımı, ehliyetimi ve sigorta kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. ENGlN SEZtCt Nüfus cuzdanı ve sefer görev kağıdımı kaybettim. Geçersizdir. DÜZGÜN GÜN tur§em İNGİLİZÜSANOKULLARI DANIŞMA MERKEZİ Cumhijnyet Cac '73/4-3 Elmadağ 80230 İstanbul Hılton Otelı Karşısı Tel 14839 77-148 7943-148 2849 Fax. 132 97 29 Tlx 27498 tusmtr OZEL BORA SÜRUCU KURSU 30. dönem kayıtları başlamıştır. Okul Üsküdar: 343 67 82 Kozyatağı: 362 47 33 Mattepe: 352 21 21 Tarabya: 162 08 18 Çağlayan: 146 88 30 SUNGURLU: AF YOK — Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, dün Şanlıurfa kapalı ve yan açık cezaev- lerinde incelemelerde bulundu. "Genel af istiyoruz" yazılı pankartla karşılanan Sungurlu, Infaz Ya- sası'nda degişiklik yapacaklannı,ancak affın gdndemde olmadığınısöyledi.(Fotogrmf:MehmetFaraç) Katıksız hapis cezası kalktıANKARA (Cumhoriyet Bürosu) — Ceza infaz kurumlan ile tevkifhanelerinin yönetimine ve cezalarm infazına ilişkin tüzükte yapılan değişiklikler Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Son değişiklikte katıksız hapis cezası kaldırüdı. Tutuklu ve hükümlüleri ziyaret edebilecekJerin kapsamı da genişletilirken, "Toplu, bedensel, zalimane, insanlık dışı veya küçültücii cezalar disiplin cezası" olarak uygulanmayacak. Hücrenin teknik şartlara göre aydınlatılacağı ve hücre hapis cezasından önce huküınlünün doktor tarafından muayene edileceği hükme bağlanan tüzüğe göre, muayene sonunda hükümlünün bu cezaya katlanamayacağı anlaşüırsa, infaz sonraya bırakılacak ya da doktorun uygun göreceği arahklarla yerine getirilecek ceza süresi içinde hükümlü "labibin gözetim ve denetimi" altında bulundurulacak. Tüzükte tutuklu ve hükümlüleri ziyaret edebileceklerin kapsamı da genisletildi. Buna göre hükümlü ve tutukluyu "Eşi, çocuklan, tonınlan, anası, babası, büyiikbabası, büyıikannesi, kardeşleri, amcası, haiası, teyzesi, dayısı, kayınbabası, kaynanası, vasisi, kayyımı, vekili, avukatı, kardeşinin çocuklan, kayınbiraderi, baldızı, görümcesi, bacanagı, eltisi, gelini ve damadı" ziyaret edebilecek. IPI'IVIN 1989 YHJ RAPORU Basın boy hedefiydî Uluslararası Basın Enstitüsü Direktörü Peter Galliner tarafından hazırlanan raporda, Çin, basın özgürlüğü konusunda 'karanlık çağlara dönmekle' suçlandı. Türkiye ile ilgili olarak da "Türkiye'de durum sıkıcı görünüyor. 132 yayın organı çeşitli nedenlerle ğunluğunu gazetecilerin oluştur- duğu 26 kişi hakkmda açtığı 985 milyon liralık tazminat davaları da ele alınıyor. Turgut Özal'ın ai- lesi hakkında yazı yazan Bugün ve Sabah gazetelerinin başına ge- toplatılırken, 26 gazeteci dehapiste bulunuyor"denildi. lenlerin de özetlendiği raporda, Diş Haberier Servisi — Dün- ya, geride bıraktığımız yıh özgür- İük ve barış yılı olarak anımsa- yacak. Peki ya gazeteciler? 1989 yılında gazetecileT, hükümetlerin, mafyanın ve çeşitli güçlerin yine boy hedefı oldu. Geçen yıl için- de dünyanın çeşitli bötgelerinde 58 gazeteci öldürilldü. Yalnızca Türkiye'de üç gazeteci çeşitli ne- denlerle öldüriilürken, onlarca gazeteci, haklarında açılan dava- larla, bir o kadar gazete ve yayın organı da toplatılmaJar ve kapa- tılmalarla karşı karşıya kaldı. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) tarafından hazırlanan bir raporda, dünyanın çeşitli ülkele- rinde basın özgürlüğune ve gaze- tecilere karşı girişilen saldırılar anlatılıyor. Raporun sunuş yazı- sını yazan IPI Direktörü Peter Galliner, Kolombiya ve Peru'da gazetecilere yapılan saldınlan an- lattıktan sonra, Doğu Avrupa ül- kelerinde basın özgürlüğü konu- sunda atılan adımlan anımsatı- yor. Galliner, Çin'i, basın özgür- ca, gazetecilere ve gazeteiere karşı saldırıların sürdüğü belirtilen ra- porda, 132 yayının toplatılması ve sosyalist basının mahkemeler ve polis tarafından sürekli izlendi- ği anlatılıyor. Türkiye'de 1989 yılı içinde ga- zetecilere yönelik saldınlara da yer veren rapor, Gazete Gazete- si'nden Sami Başaran'm öldürül- mesi ve Kfimil Başaran'm vurul- ması, yine aynı gazeteden Ahraet Alünkaya'nın varalanması ve Bu- gün Gazetesi'nden Muhammed Pamuk'un dövülmesini "örnek" gösteriyor. Cezaevlerinde birçok gazetecinin bulunduğunu kayde- den rapor, bu gazetecilere 748 yı- la ksdar hapis cezası verilebildi- gınden de söz ediyor. Daha sonra Cumhuriyet'te çı- kan bir haberden yola çıkan IPI raporu, Türkiye'de 356 kitap ile 106 yazarın yargılandığına, bun- lardan 280 kitapla 96 yazann suç- lu bulunduğuna da değiniyor. Raporda ayrıca, Turgut özal- ın başbakanlığı dönerainde ço- bu durumun gazeteciler ve mes- lek kuruluşlan tarafından protes- to edildiği de anımsatılıyor. 1 Mayıs 1989 tarihinde Taksim Meydanı'nda bir kişinin öldürül- mesi ve 43 kişinin yaralannıası- na yol açan olaylar sırasında ga- zetecilerin polis tarafından "dö- vülmea"nden de söz eden rapor, Turgut özal'ın, "Gazeteciler, po- lisin prestijine zarar veriyorlar" şeklindeki sözlerine de yer veri- yor. Raporun Türkiye bölümünde son olarak Türkiye'de toplam ga- zete tirajının yüzde 89'unun 4 grup tarafından tutulduğu belir- tiliyor ve bu durumun "endişe verici" olduğu vurgulanıyor. Bu arada, Uluslararası Gaze- teciler Federasyonu da 1989 yılı içinde dünyanın çeşitli bölgelerin- de 58 gazetecinin öldürülduğünü açıkladı. Federasyon, 1989 yılı içinde yalnızca Kolombiya'da 15 gazetecinin öldürüldüğünü belir- terek 1990 yılını gazeteciler açı- sından "Dayamşaıa Yıh" ilan etti. mücadeleye katılmalıdır' lüğü konusunda "karanlık çağla- _ # _ , , , . . . . . . . . . , n dönmekie" suçiayarak Türki- DISK ın genışletılmış yönetıcıler toplantısı ye ile ilgili olarak da "Türkiyei de durum sıkıcı göriinüyor. 132 yayın organı çeşitli nedenlerle toplatılırken, 26 gazeteci de ha- piste bulunuyor" diyor. Galliner, Iran, Irak ve Hindis- tan'da gazetecilere ve gazeteiere yapılan saldınlan özetledikten sonra, yazısının son bölümünde 1989 yılında gazetecilere yapılan saldınlan "vahşet" olarak nite- lendiriyor. Galliner, Doğu Avru- pa'da ortaya çıkan gelişmeleri de gazeteciler açısından urnutlu bu- luyor. Raporun Türkiye bölümü IPI tarafından hazırlanan "ba- sın özgürlüğü"ne ilişkin raporun Türkiye bölümü, hiç de iç açıcı olaylara değinmiyor. 1989 boyun- ANKARA (Cnnüıuriyet Büro- su) — DtSK Genel Başkanı Ab- dullah Baştürk, geçen yılki bahar eylemlerinin işçiler üzerine örtü- len ölü toprağını bir ölçüde sal- ladığını, fakat buna süreklilik ka- zandırılamadığını belirterek, "Emekçi kitleler artık kendi giiç- leriyle fiilen siyaset sahnesine de girmeli ve mücadeleye kablmalıdır" dedi. Türkiye'de, sosyal demokrat sayüabilecek bir parti olmadığını söyleyen Baş- türk, "Solda ciddi kiüesel bir si- yasi yapılanma boşlugu yaşanmaktadır" diye konuştu. DlSK'in genişletilmiş yönetici- ler toplantısı dün Ankara'da ya- pıldı. Toplantıda konuşan Baş- türk, DlSK'in faaliyetten men edilmesinden bu yana 9 yıl 4 ay geçtiğine dikkat çekerek, DİSK davasının dünyanın "en garip, en yapay, en uzatdmış, en huknk ve usül tanımaz" davası olarak hâ- lâ sürdürüldüğünü ifade etti. Do- ğu Bloku'ndaki ve dünyadaki de- ğişimlere değinen Baştürk, DİSK'ten sorulmaya çalışılan TBKP 'legale çıktım' demekte, ancak DlSK'e konan yasak, ya- sadışı biçimde bâlâ sünnekledir" diye konuştu. BUGÜftÇ/ a» co C/9 ASKERUGE SAVAŞ AÇAN ADAMDR. TAYFUN GÖNÜL NEDEN ASKERE GİTMEYECEK LİSELİLER BASKILARDAN U S A N D I T i y a t r o b i l e y a s a k BEDENİNİZDEN UTANMAYIN Ç ı p f a k I ı k SEVGİLİ LALİ BERTE Bariın Cezaevi'nrfen DUSTIN HOFFMAN Obur ve seksi yahudi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle