Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/6 DÎZİ-RÖPORTAJ 7 OCAK 1990
Isparta'da söz DemireVden açıldığında akan sular duruyor
4
Biz o adama adanmışız bîr kere'
3Kent
3 Başbakan
Röportaj: Necati
Güngör
Demirel'in köyü Islamköy'ün
nüfusu.1638.1955'te belediye
olmuş. İki yüz kişi kadar
DYP'ye kayıth üyesi var. Başka
partilere seçimlerde hiç oy
çıkmıyor. Çıksabile 'yanlışlık
olmalı' denerek iptal ediliyor.
— 5 —
Aynı soruyu Sadettın Kahraman'a da yöneltiyoruz
o zaman: Demirel'ı bunca seven Ispanalı, '83 seçimle-
rinde ANAP'ın peşıne neden takılmıştı?
Sorunun yanıtı ise hiç değişmiyordu: "Özal'ın, Sii-
leyman Demirel'e yakınlığını bildiğimizden... Bir de,
Evren'in, ÖzaJ aleyhinde konuşması... Araa '83 secim-
lerinde Isparta'da 14000 oy da iptal edildi. Bunu da
göz önüne alın... tşi sallantıda olan birtakım kimseler
Özal'a donmuştur. AN AP o nedenle gecici bir ilgi gör-
dü Isparta'dan. Başka bir şey değil..."
Pekiyi, ya Süleytnan Demirel, 12 Eylül sonrasuıda
Allah korusun, sol goruşlere bir eğilim gösterseydi? O
zaman da arkasından gidilir miydi bunca?
Böyle bir olasılık hiçbir zaman akla gelmemişti kuş-
kusuz; yanıtı, bir anlık ikirciraden sonra çıkıyordu:
"Bu işte parti mevzu olmaz. Peşinden kosmazsınız
bciki, ama karşı da olunmaz. Isparta evladıyla övü-
nür, partiyle değil..."
Böyle diyor ve yine bir an düşünceye dalmaktan ken-
dini alamıyordu Sadettin Kahraman.
"Her şeyin Demirerdir dermanı/
Seçimlerde okunacak fermanı."
Geçimini yorgancılıkla sağlayan Remzettin Kumru
ustamız ise, ozan'ruhlu bir Ispartahydı. Demirel için
yazdığı şiirlerini açık alanlarda okuyordu hep. Yıllar-
dır politikanın içindeydi, ama kendisine hiçbir şey ka-
zanmamıştı. Yorgancılık işinde önce başkalanna çalış-
tnış, sonra kendisi bir dükkân açmıştı. Ekmeğini iğne
iplikten çıkarıyordu, elinin hüneriyle yaşıyordu ve ba-
şını sokacağı bir ev bile edinememişti hâlâ... Söz De-
mirel'den açıldığında ise, akan sular duruyordu Rem-
zettin UsU'nın indinde!
"BU o adama adanmışız" diyordu usta. "Isparta ne
gördnyse, Demirel'in zamanında gordiı. Siz buralan bil-
mezsiniz, çok pasif bir yerdi. Toprak damlı evlerde ohı-
rulan on üç bin nüfuslu kiiçük bir ildi söziım ona..
Asfalt yol nedir diye sorsanız, kimseler bilrnezdi, duy-
manuştı! 1960'lara kadar elektrik \oktu. Ötesini siz dü-
şünün...
Süleyman Bey kendine güvenen bir insandır. Güven
icinde çalışır 'Gâvurdan neyimiz eksik?' der her zaman.
Çalışkandır. Çalışkan olduğu için de hep önlemeye ça-
lışırlar onu... Tekmil esnafa kredi dağıttı Isparta'da.
Esnaf hepten zenginledi. 'Memleketime gocaman çivi
çakmak isterim, amma Mecliste gıyamel gopar!' diye
yakınır... Bu sozu bizzat duydum ben... Dereboğaz yo-
Innu açtı, Antalya'ya direkt gider olduk onun sayesin-
1970-Ş2 arası
sanayiveeğitim
yatırımları
• 1970 Isparta Yem Fabrikası kuruldu.
• 1970 ORMA/Orman Mamulleri Entegre
Sanayii kuruldu.
• 1971 Kovada II. Hidro-elektrik Santrali
hizmete girdi.
• 1973 IZDAŞ/Isparta Ziraat Urünleri
Değerlendirme Sanayii ve Ticaret AŞ kuruldu.
• 1973 1750 hektarhk tarım alarum sulayan
Yalvaç Barajı'nın yapımı tamamlandı.
• 1976 Isparta Meslek Yüksekokulu açıldı.
• 1977 Isparta Makine ve Inşaat Mühendisliği
Akademisi açıldı.
• 1978 Toprak Sanayii AŞ açıldı.
• 1979 Gul Kiremit Fabrikası kuruldu.
• 1982 Eğirdir Su Urünleri Yüksekokulu
kuruldu.
• 1982 Isparta Yabanct Diller Yüksekokulu
Selçuk Universitesi Eğitim Fakültesi'ne bağlandı.
Sami Sıileyman Demirel'in köylüsâ Mustafa Ünlfi, "Süleymao'dan önce perişanlık diz boyuydu. Şimdi rahatım yerinde" diyor. (Fotograf: Uğur Günyüz)
de. Belediye başkanlanmızia hep paralel çahştı. Onla-
ra parayı verdi, onlar da harcadı... Hizmetlerini kim-
se inkâr edemez. 10-12 tane özel fabrika açıldı onun
devrinde. Motopompla sulan getirip kanallara akıttı.
Menderes'ten kalmış yarıra isleri tamamladı."
özal devrinde hiçbir şey yapılmamış mıydı lsparta'-
ya?
"Özal acımasız! Her konuda atıyor... Hizmet getir-
mişmiş... Özal'ın hizmetleri bize kaça mal oldu, buny
duşünen yok. Telefon gelirdi, evet! Telefonun ahizesi
elimi yakıyor kardeşim!"
Isparta'dan Süleyman Demirel'in köyüne gidiyoruz.
Taksiyle, bir sigara içimi uzakhkta. Yol boyunca, tak-
sinin şoförüyle konuşuyoruz. Adı, Ceyat Bıyık. 1964
doğumlu. Demirel'in siyasete soyunduğu yülarda gözü-
nu dunyaya açmış. Durmadan gelişmekte olan bir ken-
tin çocuğu. Isparta'nın eski hallerini hiç mi hiç anım-
samıyor... Seçimlerde kime oyunu verrniş derseniz; bi-
raz çekinerek, yüzünttzü inceleyerek şu yanıtı verir:
Oyumuzu SHP'ye attık...
Neden? Demirel'i sevmiyor muydu yoksa?
Hayır, seviyordu Demireri. Hatta babası koyu De-
mirel'ciydi... Ama daha çok yaşlılar Demirel'in arka-
sından gitmekteydi Isparta'da... GençlerSHP yanlısıydı
daha çok...
Taksi kendisinin değildı, Cevat Bıyık'ın. Günlük ka-
zancın yüzde otuzuna çalışıyordu. Günde on saat. tş
olursa, elli bine kadar kazamyordu. Bu elli binin yüz-
de otuzu kendisinin.. Yeni evliydi ve kiracıydı Bıyık...
Yol üstunde sıra sıra selvi ağaçlan sıralanıyordu. Su-
lak yeri sevmiş, gümrah yeşil, gökyüzüne doğru boy
atnuşlardı öyle. Yol, dumduz asfalt. Çift yönlü...
Çevıede gül bahçeleri, meyve ağaçlan. Asfalüa bir-
likte uzayıp giden su kanalları. Kâh dağın tepesinden
aşınlmış, kâh tepeyi dolanmış, uzanıvermişti düzlük-
lere...
Demirel, ilkokula kadar bulunmuştu lslamköy'de.
Sonra çekip gitmişti. 12 Eylul öncesinde, onun bir büs-
tünü köy alanına dikmeyi duşunmuşlerdi ama yaptık
yapıyonız derken, 12 Eylul gelmişti... Askerin varlığı
caydırmıştı onları... Şimdilerde, Süleyman Bey'in do-
ğup büyüdüğu evi müze yapma söylentıleri dolaşıp du-
ruyordu ortalıkta.
tslamköy'un nüfusu 1638. 1955'te belediye olmuş-
tu. tki yüz kişi kadar DYP'ye kayıtlı üyesi vardı. Baş-
ka partilere hiç oy çıkmıyordu... Çıksa bile, yanlışlık
olmalı, diyerek iptal ediliyordu. Eskiden kuru tarım ya-
pılan tslamköy'de; su geldikten sonra meyvecilik, bos-
tancıhk, bağ bahçe işleri gelişmiştı. Toplam üç yüz ha-
neliydi. Her üç aıleden birinin traktörü vardı. Köyde-
ki toplam traktör sayısı yuz adetti!
"Mustafa L'nlü, köyün en yaşlılarından. Seksen altı
yaşında. Süleyman Demirel'in çocukluğunu biliyordu.
"Süleyman'dan önce perişanlık dizbovuydu," diye
anlatıyordu, Mustafa L'nlu. Su yoktu. Arpayı elimizle
yollardık. Aylarca tarlada didinir dunırduk. Şimdi su
geldi. Yolumaz var. Vesait bol. Her bir rahatımız ye-
rinde... 16 torunum var, iki de uıotorum! Geçim der-
dimiz yok... Elmayı, domatesi Antalya'da goriirdiik
yalnızcana! Bu kanal su>u bizi ihya etti. Sülejraan yok,
Allah'ı var! Milyonlan ovaya dizdik! Ka>aklar vetişi-
vor şimdi kuru ovada... Hapsi para! On yedi haneydi
İslamkov topu topu... Şimdi goca belediyelik oldu. Pa-
ra cebimize bol bol giriyor. Gelgelelim, cebimizden nasıl
çıkıp gittiğini anlamıyonız. Paranın hıikmü yok beyim,
hukmü... Banka faizleri çok şimdi de. Gulun parası za-
manında ödenmivor. Para elimize geçtigi zaman yan
yanya duşmiiş oluyor... Yem fiyatlan arttı, besicilik
bitti! Suleyman'ın zamanını arar olduk..."
Evet, Sami Süleyman Demirel'e olan sevginin aslı as-
tan buydu Isparta'da. Herkes onu hayır dualanyla anı-
yordu ya, kardeşi Şevket Demirel için aynı sözJeri duy-
mak bıraz güçtu. Adının açıklanmasını istemeyen bir
lokantaanın anlattığına göre, halka açık şirket kurdum
diyerek hemşerilerinin paralannı toplamış, bu paralarla
ORMA Şirketi'ni kurmuş, ne var ki yıllarca insanlara
kâr yüzü göstermemişti Şevket Demirel. On yıl kadar
Ispaitalılann parasını kullandıktan sonra hisselerini sa-
tın alıp onları ortaklıktan atmıştı...
Evet, iddia buydu. Buna karşıhk Şevket Demirel ne
diyordu? Bu sorunun karşılığı boşlukta kalıyordu, çün-
ku Şevket Demirel'e ulaşmak için girişimlerimiz sonuç-
suz kalıyordu Isparta'da! Ancak Demirel ailesine ya-
kın çevrelerden edindiğimiz bilgiye göre ORMA uzun
süre kâr payı dağıtmamıştı, doğruydu. Sermaye arttı-
rımı için birikim yapmıştı bu zaman içinde. Sermaye
arttınmından sonra para koyamayanlar ortalıktan çı-
kanlmışlardı. Kapitalizmin yasası buydu; büyük balık,
kuçük balı?ı yutarak yaşıyordu... Gülu seven dikeni-
ne katlanacaktı elbette...
SlRECEK
Özel TV: Umut zenginin ekmeğio ,,. • C z .tSMET BERKAN
Türkiye'de özel televizyon yayınları olacak mı?
Bu soruya olumsuz yarut veren yok. Başbakantndan
cumhurbaşkanına, anamuhalefet lidennden sanayici-
sine, gazetecisinden şovmenine kadar herkes, Türkiye'-
de günün birinde özel televizyon yayınlarının yapıla-
ca|ına inanıyor, ama zaman konusunda kimse bir şey
söyleyemiyor.
özel TV'ye yalnız inanmakla kalmayıp günün birinde
özel bir TV kanalına sahip olmayı ve yayın yapmayı
yayınların kimin sorumluluk alanına girdiği ise belli de- ülke. Yalnızca dağlardan değil, bu dağların arasında-
ğil. Bu konuda hem PTT hem de Telsiz Genel Müdür- ki çukurlardan, platolardan ve yer yer de ovalardan olu-
lüğü faaliyet gösteriyor. Bu konuda herhangi bir yasal şuyor. Böyle coğrafyası olan bir ülkeye merkezi yayın
duzenleme de olmadığı için, isteyen evinin damına, iş-
yerinin bahçesint çanak antenler kurup uydudan ya-
yın alabiliyor. Bu, TV yayını olabileceği gibi kimi Ba-
tılı haber ajanslanrun yayını ya da bilgisayar datası da
olabiliyor.
Şu anda, TRT'nin yayınları evlerimize radyo dalga-
lan yoluyla ulaşıyor. TRT, kendi ürettıği yaymlarını
r
, ^ — ..... AnkaraGölbaşı'ndaki PTT'ninuyduhaberleşmemer-
düşunenler de var. Özel TV yayını yapma konusunda kezine aktarıyor. Bu merkezden yayın Hint Okyanu-
büyük ve orta boy sanayicilerden gazete patronlarına
ve hatta yabancı medya devlerine kadar birçok insan
hazırlık yapıyor. Bazılarının hazırlıklan düşünme-
tartışma-değerlendirme, bazılanmn hazırlıklan ise bir
şirket kurulması ve bekienmesi aşamasında. Kimilen
yayın için gerekli studyoların hazırlanmasından
kamera-montaj masası gibi teknik gereçlerin alınma-
sına dek vardırmış durumda işi.
Yine de bugunden yarına özel TV yayınlanna izin
verileceğine ilişkin hiçbir beürti yok. Bilindiğı gibi özel
TV yayınlanna izin verilebilmesi için anayasa değişik-
liği şart. Anayasa değişikliğinden önce ise devletin ba-
zı yüksek organlannın bu konuda "siyasi" karar al-
ması gerekiyor. Bugün için böyle bir hazırlık yok. Ama
zaten herkes hesabını yarına göre yapıyor.
su'nun üzerindeki uyduya veriliyor ve uydudan yansı-
yan yayın, Türkiye'nin dört bir yanına dağılmış bulu-
nan merkezler tarafından alınıyor. Bu merkezler, uy-
dudan aldıklan yayını çevrelerine yansıtıyor. TRT'nin
Ankara, İstanbul, İzmir ya da Diyarbakır'dan yaptığı
yayın, evimize Hint Okyanusu üzerinden geliyor yani.
yapabilmek için inanılmaz yatınma gerek var.
Şimdi aynı Türkiye'ye bir de tepeden, kuşbakışı bak-
maya çahşın. Her yeri ve herkesi görebüiyor musunuz?
Evet, görebiliyorsunuz, ama...
Aması şu: TV yayını yapmakta kullarulan uç yön-
tem var.
Bunlardan birincisi, karadan karaya yayın. Yani
da Ankara gibi büyük şehirler söz konusu olduğunda
bu oldukça zor ve zahmetli bir iş. Daha her eve tele-
fon bağlayamayan Türkiye'nin bir de her eve TV kab-
losu bağladığını düşunebiliyor musunuz?
Tabii üç ayn yöntem olması, bunlardan sadece biri-
nin kullanılabileceği anlamına gelmiyor kuşkusuz. Hele
hele söz konusu olan Türkiye gibi bir ülkeyse belki de
bu üç yöntemin üçünü birden belli bir koordinasyon
içinde düşunmek, planlamak gerekiyor.
BiHndıği gibi TV yayınlarının yapıldığı radyo dalga-
Türkiye'deki yayın yöntemi. Yüksek bir yere bir veri- ları sınırlı sayıda. Dolayısıyla bu radyo dalgalarının
ci koyuyorsunuz, insanlar da evlerine anten alıp yayı- hangi metresinde kimin yayın yapacağı konusunda iil-
Özel TV yayını yapma konusunda büyük ve orta boy sanayicilerden, gazete patronlarına ve hatta1
yabancı medya devlerine kadar birçok insan hazırlık yapıyor. Bazılarının hazırlıklan düşünme-
tartışma- değerlendirme, bazılarınmki ise bir şirket kurulması ve bekienmesi aşamasında.
Yine de bugunden yarma özel TV yayınlanna izin verileceğine ilişkin hiçbir belirti yok. Biliridiği gibi
özel TV yayınlanna izin verilebilmesi için anayasa değişikliği şart. Özel TV'ye izin verilip
verilmemesi geçen yıliar içinde birkaç kez Milli Güvenlik Kurulu'nun da gündemine geldi. MGK'run
bu konudaki ana kaygısmm TV'den din ve aynmcıhk propagandası yapılması ile porno olmasa bile
açık saçık yayınların önünün alınamayacak olmasında odaklandığı öne sürülüyor.
Yalnız, bu yasal ve siyasal kararlann ötesinde çok
önemli bazı başka faktörler var ki bunlar gözden ka-
çınlıyor. Bu faktörlerin belki de en önemlisi yayının
hangi antenlerden ve nasıl yapılacağı?
Bilindiği gibi Türkiye'de radyo dalgalarıyla yapıla-
cak her türlü haberleşmeyi kontrol yetkisi iki kurulu-
şun elinde: Telsiz Genel Mudurlüğü ve PTT Genel Mü-
dürlüğu. Radyo ve TV yayınlannın yapüabileceği fre-
kanslan PTT kontrol ediyor. Yasa, TV ve radyo ya-
yınlannın yapılmasıyla ilgili her çeşit faaliyeti PTT'ye
venniş durumda. Bu faaliyetler arasında verici istas-
yonlarını kurmak ve işletmek de var.
Uydulardan yapılan ya da uydulara doğru yapılan
Bu yöntem, bugün için Türkiye'nin dört bir yanına
yayın yapmanın en pratik yolu.
Neden?
Önce deniz seviyesinden, Karadeniz, Akdeniz ya da
Ege'den şoyle Türkiye'ye bir bakmaya çahşın. önünüzü
görebüiyor musunuz? %
Göremiyorsunuz; çünkü, TUrkiye çok engebeli bir
m izleyebiliyorlar.
tkinci yöntem, DBS yani "Direct broadcast satdli-
te - dogrudan yayın uydusu" sistemi. Bu yöntemde, ya-
yınınızı uyduya doğru yapıyorsunuz, uydunun yansıt-
tığı yayını ise fiyatı çok pahalı olmayan (en azından
çanak antenler kadar pahalı değil) dikdörtgen şeklin-
deki antenler ve çeviriciler aracılığıyla yakalayabiliyor-
sunuz. Bu yöntem henüz o kadar yaygın değil, çünkü
ayn bir uydu standardı gerektiriyor.
Üçüncü yöntem ise bugünlerde özellikle gündemde
olan kablolu dağıtım. Kablolu dağjtım, prensip olarak
bir büyük ve güçlü antenin yayınının alınıp kablolar
vasıtasıyla evlere dağıtılması demek. Ama istanbul ya
kelerin ve kuruluşlann anlaşması gerekiyor. Çunkü, ay-
nı metrede iki yayın olursa ikisi de izlenemez. Hangi
ülkenin hangi metreleri kullanabileceğine Uluslararası
Telekornünikasyon Birliği karar veriyor. Ülkeler kısa
adı ITU olan kuruluşla pazarlık ediyor ve kendilerine
frekanslar ediniyor. Türkiye de ITU ile pazarhklar yü-
rüttü ve uluslararası kurallar uyannca kendi TV yayın-
larını yapacağı kanal numaralanru edindi. tşin can alıcı
noktası şu ki şu anda Türkiye en fazla 4 ayn kanaldan
TV yayını yapabilır. Yani ITU, Türkiye'ye 4 kanal tah-
sis etmiş durumda.
Konuyu toparlayacak olursak, özel bir TV istasyo-
nu kurma yolunda çalışmalar yürütenlerin karanlık bir
odada el yordamıyla bir iğne tanesi aramaya çalıştık-
lannı söyleyebihriz. özel TV konusunda yatırım yap-
mış ve yapmakta olanlar var. örneğin "Ulusal Radyo
Televizyon". Bu şirketin üçte biri "Hürriyet" Gazete-
si'ne, uçte biri "Giinaydın" grubunun eski sahibi Hal-
dun Simavi'ye, son üçte biri ise Erler Film'e ait. URT,
halen TV'de yayımlarunakta olan Hodri Meydan prog-
ramını da yapıyor. Şu anda var olan en ciddi hazırlık
URT'nin. URT, en zengin yerli film videotekine sahip
durumda.
özel TV konusunda ciddi hazırlıklan olan başka şir-
ketler de var. Kıbrıs asıllı işadamı Asil Nadir de bir şir-
ket kurdu ve tstanbul Siüvri'de stüdyolar yapüması için
hazırlıklara gırişti.
Sabah Gazetesi, ortaklan arasında Cenajans'ın sa-
hibi Nail Keçili'nin de bulunduğu bir TV şirketine sa-
hip: SATEL. Bu şirket de, önumüzdeki günlerde yatı-
rımlara girişecek. Türkiye Gazetesi'nin de şirketi ha-
zır, ama yatırım pek yok. Bunlann dışında Koç Hol-
ding'ten Sabancı'ya, Şehmus Tatlıcı'dan Ibrahim Mi-
nareci'ye kadar birçok insanın adı, "Onlar da özd
TV'ye hazırianıyorlarmış" diye geçiyor.
Herkes hazırlanadursun, devlet katında böyle bir ha-
zırhğın ön işaretleri bile yok. Edinilen bilgilere göre özd
TV'ye izin verilip verilmemesi geçen yıliar içinde bir-
kaç kez Milli Güvenlik Kurulu'nun gündemine geldi.
MGK'nın bu konudaki ana kaygısının TV'den din ve
aynmcüık propagandası yapılması ile porno olmasa bile
açık saçık yayınların önunun alınamayacak olmasın-
da odaklandığı öne sürülüyor.
MGK'nın bu kaygılan giderilse bile yukanda da an-
latılan nedenlerle özel TV yayınlannın insanlara ulaş-
ması çok zor. Devletin elindeki kanallann hepsini bir-
den elden çıkartması duşünulemeyeceğine göre en faz-
la iki kanal özelleştinlebilır. Kanal sayısının artması ise
çok düşuk bir olasılık. Bugün bu satış işlemi gerçek-
leşse bile satılacak iki kanalın birincinin seyirci sayısı-
na ulaşması yıliar alacak. Bu sadece teknik yön. Bir
de içerik yönü var ki özel TV'ye paldır küldür geçil-
mesi halınde küçuk değil buyuk felaketler olabilir.
TEŞEKKUR
Sevgili kardeşim
ERDOGAN
APAYDIN'ın
hastalığında yardımlannı esirgemeyen
Ankara SSK doktorlanndan Doc. Dr.
SAFA YILDIRIM'a ve Dr. ERDOĞAN
YÜCE'ye, iyi dost MEHMET AŞKUN ve
HASAN AŞKUN'a, acımızı paylaşan ve
çelenk gönderen tüm dost ve yakınlanmıza
teşekkür ederiz.
AVUK-4T H. BURHAN APAYDES
VE AİLESt
VEE4T ve TEŞEKKÜR
Çok sevgili eşim ve annemiz
FİKRİYE LAÇİN'i
31.12.1989 tarihinde kaybettik. Acımız sonsuzdur.
Acımızı bizlerle paylaşan dost ve akrabalanmıza
teşekkür ederiz.
AİLESt
T.C.
ORHANGAZİ SULH CEZA MAHKEMESİ
KARAR
Esas No: 1989/61
. Karar No: 1989/286
Hâkim: Ekrem Özdağ 23668
Kâtip: Hüseyin Bilkay
Davacı: K.H.
Sanık: Mustafa Uçar: Mustafa ve Fatma oğlu, 1956 d.lu, Çanakkale Ezine ilçesı, Sarısöğüt köyünde ka-
yıtlı, aynı yerde otunır. Evli, 2 çocuklu, okur yazar, sabıkasız, pazarcı, T.C. lslam.
Suç: Tehlikeli gıda maddesi satmak.
Suç tarihi: 23.1.1989
Karar tarihi: 25.10.1989
Yukanda açık kimliği yazüı sanık hakkında mahkememizde yapılan açık yarguaması sonunda:
G.D.: Sanığın suçu subuta ermekle eyiemine uyan TCK.nun 396. maddesi gereği takdiren 3 ay hapis
ve 3506 sayıh k.nun ek 1. maddesi ile 5.000 TL ağır para cezası 15.000 TL.ya çıkartılıp ancak TCK.nun
19. maddesi gereği 20.000 TL ağır para cezası ile cezâlandınlmasına 647 sayıh kanunun 4. maddesi gere-
ğince sanığa verilen hapis cezasının beher gunü 5.000 TL.dan paraya çevrilip 450.000.— TL ağır para ce-
zası ile cezâlandınlmasına TCK.nun 72. maddesi gereği sanığa verilen aynı türden hafîf para cezaları içtıma"
olunarak sanığın içtımaen ve neticeten 470.000 lira ağır para cezası ile cezâlandınlmasına, TCK.nun 4Q2.
maddesi gereği sanığın cürme vasıta kıldığı pazarcüık meslek ve sanat ve tıcaretinin takdiren 3 ay siire
ile tatiline, fiilin isleniş şekli göz önüne alınarak takdiren 7 gün sure ile işyerinin kapatılmasına, karar
özetinin ilçede intişar eden gazetelerden birinde ve tstanbul, Izrair ve Ankara'da intisar eden tirajı 100.000'in
üzerinde intişar eden gazetelerden birinde yayımlanmasına masraflann sanıktan tahsiline dair kesin ola-
rak karar verildi.
Basın: 15143
İÇTEN ERSOY
aramızdan aynldı. Sevenlerine duyururuz.
8 Ocak Pazartesi günü öğle namazından
sonra Maltepe Camii'nden kaldmlacaktır.
EŞİ, ÇOCUKLARI, ANNESİ
Not: Çelenk göndermek isteyenlerin TEV'e bağışta bulunmaları rica
olunur.
ERDAL ATABEK
İNSAN SICAGI
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
Türk Ocağı Cad 39-41
Cağaloğlu-ISTANBUL
5000 tira
Odemelı gbnjerılmaz