20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 OCAK 1990 CUMHURÎYET/7 ANKARA HAVASICumhuriyet Ankara Bûrosu DAMATLIK KARLI İŞ Eyreıfin lorsu' hâlâ dalgalanıyor Eskı Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in damadı Maksut Göksu'ya yeni bir iş daha yaratıldı. Göksu, Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğü Oanışma Kurulu üyelığine getinldi Daha önce bu görevlerde bulunanlar, danışma kurulu üyelığinın güzelliğıni anlata anlata bıtıremiyorlar. Cumhurbaşkanı Evren'ın görevı sona erdi ama, ona ve yakınlarına gösterılen ılgi azalmadan sürüyor. İĞNEYİ HAK EDENLER Sarkıntılığin envai çeşidi Feministler, ellerınde mor iğneler sarkıntılık yapan erkeklerin peşinden koşa dursunlar, Kadınca Dergisi son sayısında erkek tacizcileri sınıflandırdı: Sadlst tacizciler: Sorunları bir kadını ellemekten çok, hoşlarına gıden kadına acı çektirmektır. Omuz veya dirsek attıktan sonra, kadının acısını ızleyip, hızlı hızlı yollarına devam ederler. Maganda tacizciler: Sadece içgüdülerine göre hareket ederler. O anda canları ne çekerse onu yaparlar. Yaptıkları hareketın ne kadar magandaca olduğunu bildikleri için eylemden sonra dört nala kaçarak uzaklaşırlar. Yüzünüze bakmaya bile cesaretleri yoktur çünkü. Rontçu tacizciler: Ellerim, dillerini pek kullanamazlar. Onlar ıçin en önemli tahrik görsel tahriktir. Işyeri, bar, parti gibı yerlerde rastlayabilirsinız. Bir kere sizi tepeden tırnağa süzerler. Size baktığı zaman kendinizi anadan doğma hıssedersıniz. Eğer bir de açık alanlar keşfetmışlerse adeta içinize düşerler. Yüzsüz tacizciler: Verdiğiniz hiçbir tepkiye bozulmazlar. Otobüste arkanıza dolanır, en önem verdiği organını arkanıza yapıştınıiar. Siz uzaklaştıkça usul usui peşınızden gelırler. Bağırdığınızda, kafa tutup sızı suçlu duruma düşürdüklerı bile görülmüştür: Geri zekâlı tacizciler: Hiçbir yaratıcı yanları yoktur. Asırlardır kullanılan sarkıntılık yöntemlerini kullanırtar. Örneğın ya arkanızdan ıslık çalarlar ya da "Bunlann hepsi senin mi" gibi çocukluğunuzdan beri duyduğunuz lafları yinelerler. Entel tacizciler: Diğerlerine pek benzemezler. Kafayı bulmadıkça sarkıntılık yapmayı pek gururlarına yediremezler. Bulduklarında ise el, kol ve bacaklanna hâkim olamazlar. Dost tacizciler: Her tür sarkıntılıklannı dost ayaklarına yatarak yaparlar. Ömeğin size yardımcı olmak için, çaktırmadan asılan erkekleri anlatırken, "Bak şimdi çaktırmadan göğsünü böyle ellerler" diyerek uygulamalı anlatırlar. HAVA KIRLILİGI Gülerken bile zehirleniyorsunuzYıl 1978, ocak ayının başı. Güvenoyu almayan Ecevit hükümetınde 35'e yakın bakan var. Ecevit Faruk Sükan'ı da çevreden sorumlu Devlet Bakanı yapmış. AP kökenli Sükan'ın önce bağımsız olup sonra Ecevit hükümetine geçmesine içerleyen AP'liler, Ecevit kürsüden konuşurken "çevreden sorumludur" deyınce dalga geçmeye başlıyorlar. — Hava Bakanı! Ön sıralardan laf atan atana. Ecevit, durup müdahale etme gereği duyuyor: — Devlet bakanıyla hava bakanı diye alay ediyorsunuz, ama Ankara'da güvercinler patır patır yere düşüp ölüyorlar. AP'lilenn gulüşmeleri ve Sükan'a "Hava bakanı, hava" sözteri sürünce Ecevit dayanamıyor: — Gülün beyler gülün, gülün ama gülerken bile zehirleniyorsunuz. Kıssadan hısse AP'liler hâlâ zehırlenmeye devam ediyorlar Yalnız onlar mı, bütün Ankara ANAP DA KORKULUKTAN DEREYE ÜCTU Bir milletvekilinin buzağı anısı TBMM'deki bütçe görüşmelerı, bazı milletvekillerinin anılarını dile getirmelerı için de uygun bir platform oluşturdu Bunlardan bıri de DYP Trabzon Mılletvekili Mehmet Çakıroğlu'nun "buzağı" anısıydı ve tutanaklara şöyle geçti: "1974 yılından 1982 yılına kadar YSE Müdürlüğü yaptım. O yıllarda Yomra'nın bir köyünde hasbel kader yol, köprû yaptık. Köprüyü bitirmeden, Ecevit iktidarı gelir gelmez haftasına, şimdi mılletvekili olan eski bakanımız Sayın Ali Topuz bizi Trabzon'dan palas pandıras Urfa'ya tayin ettiler. Tabıi köprunün korkulukları yapılmadı. Aradan yıllar geçtı. Politikaya dönünce bu vesileyle tekrar aynı köye grttik. Koyün tamamı da o zaman CHP'lıydı. "Mehmet çok iyisin, yolu yaptın, köprüyü yaptın. Yalnız köprunün korkuluklanm yapmadın" dedıler. "Biz devlet memuruyduk. Bizi Urfa'ya verdiler köprunün korkulukları kaldı. Gelen hükümet sızin tuttuğunuz kişilerdi Bunlar yapmadı. Bunun hesabını onlardan sorun bana niye soruyorsunuz ?" dedım. "Mehmet bey öyle olmadı buzağı köprunün altına düştü" dıye cevap verdiler. "Buzağıya ne oldu" dedim. "Dere aldı götürdü" dediler. Anlaşıldı bu köyden rey yok, bize rey vermeyecekler dedım. Oradakı oyun çoğunu şimdi SHP almıştır." Çakıroğlu, anısını şu sözlerle bağladı: "Şimdi ANAP da köprüden aşağıya düştü. Buzağı durumuna geldi. Dere alıp ANAP'ı götürecek." Tercüman Gazetesi'nde Manşet: "Özal ANAP sözcüsü gibi." — Gibisi fazla. • • • Bir Haber: "Gazinoda üç yüz bine şarkı söyienir mi?" — Bırakın gazinoyu, üç yüz bine Mecliste nutuk bile söylenmez. *** SHP Milletvekili Fuat Atalay Akbulufa soruyor: "İşkence devam ettiği halde Türkiye'de insan haklan ihlalteri yoktur diye nasıl söylersiniz?" — Akbulufun yeıine cevap verelim: İnsan haklan yok ki ihlalleri olsun. • * * Yazanmız Osman Ulagay: "Varsayımını yap.enflasyonunu bul." — Daha kolayı var: Ybfr sayrmmı yap, enflasyondan kurtul. Sinasi Nahit Berker GUL-GEC V4 MiYiM FIKRACIK Aşkın böylesi MUZELERİN MUZESI Sayı değişmemiş olur ANAP Genel Başkan Yardımcılarını şu günlerde en çok uğraştıran ne enflasyon ne de dünyadaki gelişmeler, sadece yenı genel merkezdeki yerleşım sorunu. Genel merkezdeki çalışanlar ise yeni bınadan, uzaklığı ve yakınlarında lokanta olmaması nedeniyle memnun değıller. Yeni binanın özenle hazırlanan köşelerınden birisi de "ANAP, Turgut ve Semra Özal Müzesi". Turgut özaJ'ın suikast sırasında yaralanan başparmağına sardığı mendilin de bulunduğu müze hâlâ vatandaşların ziyaretine açılamadı. Yeni genel merkezin yerleşim ve müzenin tamamlanmasındakı hız da Akbulut hükümetinin hızına uygun sayılabilir. Halbuki "Özallar" müzesinin zıyaretçılere tam bugünlerde açılmasında fayda var ne de olsa ANAP'ın muhafazakâriarının bastırması sayesınde Ayasotya Müze olmaktan çıkarılacağa benzıyor, böylece müze sayısı hiç olmazsa değişmemiş olur. Patagonya TV'sinin ünlü prodüktörlerinden biri, ilk kez Paris'e gitmişti. Kim demişti onun kara kuru bir insan olduğunu. Her Patagonyalı gibi bıyığı da vardı. Paris'te bütün hanımlar Orly Havaalanı'nda, eteklerini uçuşturarak kendisıni karşılayacaklardı. Prodüktörümüz, gerçi Orly Havaalanı'nda düş kınklığına uğramıştı ama soluk almadan girdıği ilk barda düşlerinin kadınına rastlamıştı. Karşısındaki güzel mi güzel peri kızı kendisine bakıyordu. Patagonyaiı bütün cesaretini toplayıp kadının yanına gitti. Yarı Patagonyaca, yarı Tarzanca anlaşıyordu kadınla. Eğer yanlış anlamadıysa, kadın kendisini evine davet ediyordu. Bir taksıye binıp, kadının evine gittiler. Kadın el kol işaretlerıyle prodüktörün soyunmasını istedi. "Canım feda" dedı prodüktör ve anadan doğma oluverdi şipşak Kadın, parmağıyla "bir dakika" yapıverdi ve içeridekı odaya süzüldü. Bizim Patagonyalı "tamam" dedi ıçınden, "birazdan pembe bir gecelikle içeri girecek". Kadın az sonra kapıdan gözüktü. Yanında küçük çelimsiz bir erkek çocuğu vardı Eiiyle Patagonyalıyı gösterdi çocuğuna: — Bak çocuğum, yemek yemezsen bunun gibi olursun... HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK fonnm ie ede. A/eden fıkra/ar hep, 'adam/n Övyvyvp, "adarn. o/untycr ı, daha kolau anlnbnak nt£d&n Rardankadm (japmıyoroı da... Ç-vnkû daha çok , raharlarmı acaba? y PÎKNİK PtYALE MADRA HIZLI GAZETECİ mcDET ŞEN /^BASIN ARACIU PJLE 6ETtR0t6ifiA 0ENİM Kİ$İS£L TE XMA/lP. PARTt Öd (SÖRüŞ ve <STEZL 'ZAMİJUlfiiOA âEAJEİ PA TARARMPAN AMA'PARTı RX'n k SAPTA'OIM" <SER K.DİKKKT£ AUHlM RCMLERM \ ZRJDİR^.. BüŞKASİâ ll£TİLMt$ İKASiNl ı -sfy KıS'SEL . KetiO İL ÖR6UTLERİNM U OLARç , SÖZCÜSÜ ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GARFIELD f JM DA VIS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7 Ocak HOGARTH'IN TARZAN'I.. 1323"DA BUGU/ıJ, /*AA£KiKALf G£SSAM 8URME UO&AZTH 7/V ÇlZDıĞt TaKZAN BAfJDt 6AZEVE- L£GP£ YAYfAALAklUAYA BAŞLAMlÇTf. PUŞSEL. SEÜUVEN BOAsıANLARr YA2AGI EP6A8. S/CE SutSRou&ns(eueeoz), mezAN OYKUL£RINİ •f9*f'TE YAZMAYA KOyULMUf, BUYUK IL.GI 7OP- ONCE HAGOLD f=O£T£G (PGIK/C£ RAMAU PRENS '/A/ &ESSAM/) SAfLAM/f, ANCAK, Bl/tKAÇ YH- SONSA BU /fl BuRHE HOG/)£rn USTLBNMlŞTr TAISZAM'A BlUMEfiJ OZELUKLE- Rl DE O KAZAKJDlRMlÇr/ BıtZ MıKELAMT IIAUI OLAN U06AerH,Dt$AtfUKUMCULUK VE J TAMPLARINDAN ETK.ILEIS 7T4ŞryAM TBRZAN C2GİS//JI yARATMIÇrı...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle