25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 OCAK 1990 İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N CUMHURÎYET/7 GÖR ÜŞ Ne birini Tannya şukür ki ülkemizde üç kıymetli şeye sahıbız: ifade özgürlüğü, vicdan özgürlüğü ve ne birini ne de diğenni kullanmama ıhtiyatı. Maıfc Twain HAYVANLAR İSMAİL GVLGEÇ SHP KURULTAYINDA ÜÇ YOĞUN GÜN Inönü'yü DeniztuttuAlba, şu sıralar Ankara'nın en çok moda gece kulübu. Hem restoran hem kabare. Bir süre oncesine kadar sinek avlar- ken birdenbire haftalarca önce rezervasyon yapılarak kapısın- dan içeri girilebilen bir yer ha- line gelmesi,' Uğur Yiicel ile Miijde Ar ikilisinin yaptıklan kabare showdan kaynaklanıyor. Akşam saat 8'de kapının önu- ne yığılan arabalardan inen şık bayan ve baylar önce sessizce yemeklerini yiyor ve rnerakla Yucel-Ar ikilisini bekliyorlar. Ankara politika ile iç içe bir kent olduğu içın siyası show çok ilgi çekiyor. Uğur Yucel'in yaptığı siyasi lider taklıtleri de en çok SHP'liJer tarafından il- gi ile izleniyor. SHP milletvekil- lerinden bu olayı izlemeyen yok gibi. Uğur Yucel "Camsız göz- liık ve takma bunın" ile kendi- ni İnönu've benzettikten sonra, ellerini Erdal İnönü gibi kulla- narak başlıyor taklit yapmaya: "Scvgili sosyal demokratlar, ben iktidara gelmeye hazınm, ama tam iktidara gelirken be- ni Deniz tutuyor..." Kahkahalar yükseliyor. Bu denizin hangi deniz olduğunu bilmeyen, anlamayan yok. Müjde Ar ıse Ajda Pekkan ve Erael Sayın taklitleri ile salonu kınp geçiriyor. Kabareden kurultaya SHP kurultayı ise aynı saatler- de Selim Sırrı Tarcan Spor Salo- nu'nda, "sportmence" suruyor. Önce Inönu konuşuyor ve fazla bir parti içi mesaj vermiyor. Son- ra Ertuğrul Günay konuşuyor. "Yenilikçi" sosyal demokratların ne ıstediğini, ne>i değıştirmeye çalıştığınj anlatıyor. Cunay, yıl- lardır kurultaylann "hitabel ustası" olarak lezzetle dinlenen ENGELLER KALDIRILIYOR Araçlar çocuklardan daha kıymetli Gazeteci Karail Yavuz, Şirinevler'de oturduğu sokağın yakınına minübus duraklannın taşınacağını oğrenince belediyeye bir dilekçe yazdı. Dilekçesinde, sokak başlarına ve ortasına çocuklarm emniyeti içın yol yükselticisi yapılmasını istedi. Bir sure sonra Bakırkoy Belediyesi Fen tşleri Mudürü Resit Oral tarafından dilekçesine cevap yozıldı. Şöyle deniyordu: "Yapdması islenen hız kesici kasisin Emniyel Trafik Şnbe Muduıitıgtı Trafik Planlama Kısmı'nın 1 Temrnuz 1987 tarih ve 1987/401-03 sayılı yazısı ile hız kesici fiziki engellerin (Kasis-Tumsek) her ne kadar hızın azaltılmasına sebep oluvorsa da, söz konusu engellerin arkadan carpmak sureli>le lrafik kazalannın artmasına, araçlann aks ve benzeri parca kırmasına zemin hazırladığı muşahede edilerek bu ve buna benzer engellerin ortadan kaldırılmasını ve yenilerinin yapılmasına mıisaade edilmemektedir." Kamil Yavuz bu beklemediği cevabı alınca " araçlann çocuklarımızdan dafaa kıymetli olduğunu ögrendim" diyor. RP'Lİ KADINLAR KOTA Ml BEKÜYOR? Erbakan bizi de düşünse Refatı Partisi'nin düzenlediği bir raitingden goriıntü. Çarşaflı kadınlar, ellerinde parti bayragı, mitinge katılmış bekliyorlar. Belki de, "Erbakan biz carşaflı kadınlan da duşuaur de SHP'nin yaptığı gibi az da olsa bir kota ayınr" diye bekliyorlardır. HASENAILGATIN ANILARINDAH Kadınlar vatandaş sayıldı SHP İstanbul ll Kadın Ko- misyonu'nun duzenlediği bir toplantıda konuşan 1943 döne- mi ilk kadın milletvekillerimiz- den Hasena Ilgaz, kadınlara seçme ve seçilme hakkının ve- rilişini şöyle anlattı: "1926'da ana>-asa kabul edil- di. Edilir edilmez, bazı ateşli, idealist millelvekiUeri, Aman kadınlara bir hak verelim' de- diler. Tunalı Hilmi Bey hemen ortaya çıktı, 'Ben Ataturk'e de, Meclis'e de soylerim ve bunu kabul ettiririm' dedi. Fakat bazı kişiler, 'Olamaz, kadınlar mil- lelvekili olamaz. Kadınlar şu olamaz. bu olamaz' deyip ayak- larıyla 'tak tak tak' diye tepin- meye başladılar. Bunun uzeri- ne kürsuye, 'Bu iş boyle bırakıl- sın şımdi' dendi. Bundan 4 se- ne sonra belediye seçimi yapı- lacak. Kadınlara da seçme ve seçilme hakkı tanınan Belediye Kanunu hazırlandı. Eski vali- lerden Fazlı Guleç bana dedi ki: 'Biz belediye uyelerini nasıl seç- tik, biliyor musunuz Bayan Il- gaz? Kanunu TBMM'de 'va- tandaş' diye çıkarttık onu. Va- tandaş deyince kadın da dahil- dir, erkek de. Boyle seçtik! Böylece hiç suya sabuna do- M v ı c L y ı ESİT HAK iSTrYORUZ Eski kadın milletvekillerimizden Hasena Ilgaz. 1926 yılında kadın- lara hak verilmesine Meclis'te bazı erkeklerin tepinerek karşı çıktı- ğını söylüyor. (Fotoğraf: Ayşe Yıldırım) kunmadan, hiç kimse sesini çı- kartamadan kadın beiediye meclisi uyelerini sectik. Vlesai- leri de çok muvaffakiyetli geç- ti. Atatürk bundan fevkalade memnun kaldı. Hatta bir top- lantıda dedi ki: 'Ben hanımla- rımızın bu işte bu kadar başa- nlı olacağını bilmiyordum.' Cevdel Kerim de, 'Efendim, her zaman için başarılıdır onlar' di- yerek bizi teşvik etmişti. Bun- dan sonra da TBMM'ye millet- vekili seçilmek meselesi de ka- bul edilmiş oldu. TBMM'ye gi- recek olan kadınların seçimi biıyıik bir hadise olmadı, on- dan sonra hadise oldu. Biz ge- lecek olanlann hepsini hukü- mete bıraktık. Herkes kendine ait olan kimsderi, orada çalışan vevahut mesleğinde muvaffak olan kimseleri seçti. Dünya üze- rinde 160 milyon kadın millet- vekili olmak için beklerken Türkiye'de kadınlar milletvekili seçiliyordu. Bu biıyıik bir şey- di." AĞRIDAĞIEFSANESİ Japon tiyatrosu yöntemi ALİ Taygun | şu gunlerdei Şehir Tiyatro-1 ları'nda 15 yılj once sahnele-J diği Yaşar Ke-j mal'in "Ağrı Dağı Efsane- si" adlı oyu- nunu konuk yönetmen olarak tekrar sahne- liyor. "Yapmış oldugunuz oyu- nu bir daha yaparsanız çok teh- likelidir çunku mitoiojiyle boğu- şuyorsunuz. O imajla savaşıyor- sunuz. 'Neydi canım o eski produksiyon' demeleri ihtimali »ar. Onu aşmak çok zor" dıyen Taygun'la arkadaşımız Ayşe Yıl- dınm oyun uzerine konuştu. — Biraz oyundan bahseder misiniz? "Oyun çok basit bir aşk uçle- minı alıyor. Fakat onu dağda vü- cut bulan gelenek meselesınden deSişim meselesine bağlıyor. Bu- rada halk, dağ ve gelenek uçle- mi var. O üçlunün ilişkısini se- yirciye akiarraak oyunun prob- lemi. Bunu yaparken de «sas klasik tiyatronun yontemlerini kullandık. Kurgu itibarıyla Grek trajedisine benzer. Dil itibarıy- la özellikle ikinci bolumde Eli- zabeth devrinden Shakespeare- nian tiyatroya benzer. Anlatımın on planda tutulması bakımın- dan da Japon tiyatrosuna ben- zerf" — Japon tiyatrosunun ozelli- ği nedir? "Oyunu tiyatrolaştırırken, fazla diyalog olması, Yaşar Ke- mal'in guçlu olduğu anlatımla- nn fazla olması 'nasıl yapacagız' sorununu çıkardı. Japon tiyat- rosunda da kullanılan bir yon- tera vardır. Kişılerin kendilerin- den üçuncü şahıs olarak bahset- meleri. Bu yöntemi uygularsak o zaman romanın romanlığını hiç bozmamış olacaktık. lnsan- lar kendilerınden üçuncu şahıs olarak bahsedebilecekleri gibi uzun anlatımlar da olacak ve iç dünyalan da diyalog olarak yan- sıyacaktı. Benee oyunun özelli- ği bu pek kuilamlmayan bir yon- tem" — Tiyatro insanlan ele aldı- gına göre, kaba olmayan estetik bir siyasi yanı olduğunu söyliı- yorsunuz. Bu oyunun siyasi ya- nı nedir? "Oyun bir anlamda, siyasi bir oyun. Bir paşa var, o siyasi me- selede baş kişi de paşa oluyor. Paşa, hem doğulu hem de sara- yın adamı. Yani orada bir ağa, aynı zamanda saray tarafından tanınmış bir vali. Bu anlamda sadakati ikiye bölünmuş durum- da. Beyliği ile paşalığı arasında ezilen bir adam. Sonunda da ik- tıdarını o nedenle kaybediyor. Halk ayaklandığında paşalığı kâr etmiyor ve ıktidarını yitirı- yor. Bu bağlamda siyasi bir oyun, ama başka bir açıdan ba- karsak çok sıcak bir aşk hikâyesi de anlatıyor" bir ismi. Daha sonra kânuşan Mustafa Timisi bile vurgulama- dan geçemiyor: "Ertuğrul Günay, keşke o gu- zel konuşma üslubunu olumlu yönde kullanabilseydi..." Olumlu yonde derken "bizden yana, Denizciierden yana" demek istıyor. Aslında Günay, gerçekten çok önemli sozler söylüyor. Parti içi kavgayı bıtirip partmin yonünü iktidara çevirmesi gerektiğini, bu- nun 12 Eylül'den sonra onuru ile oynanan sosyal demokratların bir onur mucadelesi olduğunu anlatmaya çabalıyor. Daracık sa- lon alkıştan yıkılıyor. Konuşma- yı kesmeye çalışan kurultay baş- kanı Hasan Fehmi Güneş'e pro- testolar yağıyor: "Bırak konuşsun, bizim istedi- gimizi soyluyor..." Gunay, gozünun içine baka ba- ka Deniz Baykal'ı da eleştinyor. Sevgi ile gulerek sevecenlikle eles- tirıyor : "Bizim sevgili genel sekreteri- miz de, Özal'ın Çankava'ya aday olmayacağı garanu'sini vererek..." diye sürdüruyor eleştirilerinı... Ardından Nail Giirman en es- ki uslup ile tatsız bir polemik or- neği sergiliyor... Gunay'ın konuş- masını lİmmu Gulsüm şarkıları olarak niteliyor. Bu kez Ismail Cem geliyor rnikrofona. Bu tatsız uslubu ye- riyor. SHP'nin üslubunun duzel- tilmesi gereğıni vurguluyor. Baykal'ın ağırlığı Kulisler Inönu'nün tavrını kol- luyor geceler bo>aı. Sonunda Inö- nü yine beklenmedik bir tavır alı- yor. 15 gundur il başkanları ve milletvekillerı ile yaptığı konuş- malarda "Ben bir liste yapaea- gım, bu liste partinin içinde bu- lunduğu bunalımı atlalabilmesi için gerekli, orgut listesi değil be- nim listem" mesajını veren Ino- nu, kurultay delegelerinin Baykal ağırLklı olduğunu hissedince kal- kıp kısa ve özlu bir açıklama yapıyor: "Benim listem yok.." Boylece Inönu Baykal'ın ağır- lığıru kabul etmiş oiuvor. Aynen Uğur Yucel'in yaptığı siyasi ka- bare shovv'daki gibi. "Sevgili sos- yal demokratlar, beni Deniz tut- tu..V demeye getiriyor. SHP'deki durumiar ile Anka- ra kabare shovvları çakışıyor. Onun için Ankaralılar kabareye böylesine yığılıyorlar. Ankara, si- yasetı seviyor. SHP kurultaya do- yamıyor. Denızciler her kurultay- da bir adım daha ilerliyorlar. Inonu'nun yakınlanna çok seve- rek anlattığı bir espri de şu: "Bizim partide dort kuvvet \ar. Denızciler biidiğimiz Deniz takı- mı. Hava kuvvetleri ise solcular; ayaklan yere basmadıgı için. Ka- ra kuvvetleri benirnkiler. Bir de jandarmalar var. Onlar kırsal alanda her üç kuvvetin arasında gidip geliyorlar...'" SHP ordusunda Deniz kuvvet- leri ağır basıyor... MİMAR, MÜHENDİS VE MUTEAHHİTLERE Çamaşır makinesi ve su sıkıntısı MİLAS'tan yazan Beyhan Özgur adlı okurumuzun, oto- matik çamaşır makinesi olup da su kesintisinden şikâyetçi olan- lara bir önerisi var. Çamaşır ma- kinelerinde 3-4 defa yapılan du- rulama sularının ikinci defa kul- lanılmasını isteyen Özgur, bu ko- nuda mimar, mühendıs ve mü- teahhıtleri de işbirliğine çağın- yor. "Tam otomatik çamaşır ma- kinesi aldığımdan bu yana ozel- likle su israfının ne denli çok ol- duğunu görüyor, üzühıyorum. Bu suyu neden başka bir >ol- la daha uygun ve yararlı şekilde kullanmıyonız. İSKİ'nin baslat- tığı su kampanyasını yeterli bul- nıuyorum. Evet, belki damlavan sular. dişimizi fırçalarken akıt- tığımız sular boşa gidiyor. Peki, ya kullanılan suyu neden ikinci defa kullanma alanı yaratmaya- hm? Mimarlar, miıhendisler ve müteahbitlerin işbirliği ile basa- n>a ulaşacagına inandıgım bir onerim var: Otomatik çamaşır makinesi- nin sulannı binalarda bir depo- da toplayarak bu suyu sadece tu- valet sifonlarına vererek kulla- nabiliriz. Tuvaletlerimizi temiz- lemek için bir ayda acaba ne ka- dar temiz suvu boşa akıtıyoruz? Bunu hiç hesapladık mı? Özel- likle blok apartmanlarda, site- lerde uygulanvsa su lasarrufu- nun ne kadar olacağını, hem kişi butçesine hem de ülke ekonomi- sine faydalı olacağına inanıyo- rum." PİKNİK PİYALE MADRA rŞUCAMF/İMUS COK O HIZLI GAZETECİ SECDET ŞE* Z YOKSA Öf?euTTBK) SAY&NU&MIZ SıFıRÛ İN£#- V£ jR PAUA PA KORUÜM FıLAÜ KAZASiAMAYlZ. PA&TıPEKı' A & U ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI GARFIELD JIM DAVIS TARIHTE BUGLA MLMT.4Z.AROLL\ 30 Ocok Vûlt Hazmt Bey BURDUR VALISl OLDURULDU! t934-'TE 8UGUM, SURDUR VAUSİ HAZlto g£Y, OOASIAJDA ÖLDÜGÜLMUŞTUf 8UR0U/Z 'UA/ YOL /N- StLtMPf/Ç ŞÖ^Ö&U OLA&tK ADU KİŞÎ, /'fW£ SON BNGEL OLMAIC OOACI £F£N- f \/ALtYE üç. KLUG.ŞUN SlKASf ADlL, KAP/PA ÖNUME Çt&HflJ PAC/yA £>A /K! K£2 AT£Ş aTM/ÇTİ. DAHA SON- RA i/iLAyer SAŞMÛHEN&ISLIĞI'NE GIÜEN KArtı., O&APA BULUNAN MÛHENDlS ıSMAIC HAKKI BSri BAŞtMDAM YA£ALAMtÇri. BlNAOAN OtŞA/e.1 FlR.- I-AYAN ADlL, SOM KU&ŞUNU PA &£y*/'NE St- KAfZAK INTIHAI? EKMtÇTI'.HAS7ANEYS KALOI- &LAU VARALI MÜHEMPİS S/fZ SAAT SONgA ÖLMÜfrÛ!. T.Ç. NİZİP SULH CEZA MAHKEMESİ Esas No : 1988/538 Karar No : 1989/244 Hâkim : A. HİLMİ SÖKMEN 24662 - Kâtip : İBRAHİM ÇAPAN Davacı : K.H. Sanık : HÜSEYİN ÖZOĞLU: Mustafa Kemal oğlu Dilaver- den olma, 1964 doğumlu, Nizip ılçesi Akçakent Kö- yu nufusuna kayıtlı, Nizip Belkız Mah. Belkız yolu No: I'de oturur. Suç : Gıda Maddeleri Tuzuğu'ne aykınlık. Suç tarihi : 20.6.1988 Karar tanhi : 4.10.1989 Yukarıda açık kimliği yazüı bulunan sanık hakkında mahkememi- ze açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda, Sanığın sağlığa az vey'a çok zarar verecek derecede, dondurma imal ederek satmasından eyleraıne uyan TCK'nın 396, 647/4-1, TCK'nın 72. maddeleri gereğince neticeten 32.000 TL. ağır para cezası ile ce- zalandınlmasına, TCK'nın 402. maddesi uyannca, sanığın curme vasıta kıldığı don- durma ımalatçılığı mesleğinın \erilen hapıs cezasına eş 3 ay süre ile latiline, takdiren 7 gun sure ile sanığın ışyennin kapaulmasına, karar kesinleştikten sonra sanık hakkında verılen hukum özelınin buyük harflerle yazılmak suretiyle ve kapatma süresi kadar kalmak üzere kapatılan ışyerinin göze çarpan bir yerıne yapıştırılmasına ve ayrıca a>Tn' özetin sonradan masrafı sanıktan tahsil edılmek uzere tirajı 100.000'den fazla olan İstanbul, Ankara ve Izmir'de yayımlanan ga- zetede ılanına, ayrıca Nizip'te yayımlanan mahallı gazetede ilanına karar verilmiştir. Ilan olunur. Basın- 16274 MALtYE VE GÜMRÜK BAKANIIĞI'NDAN MALtYE MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI GİRÎŞSINAVI Maliye ve Gümruk Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca 9 Nisan 1990 Pazartesı günü saat 09.0Cda Ankara ve Istanbul'da Maliye Mü- fettiş Yardımcılığı Giriş Sınavı açılacaktır. SINAVA KATILABİLMEK İÇİN: a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazılı nite- liklere haiz olmak; . b) 01.01.1990 tarihi ıtibariyle 30 yaşını doldunnamış bulunmak; c) Siyasal bilgiler, iküsat, işletme ve iktisadi ve idari bılimler fa- kultelerinin (veya eşitleri olan yurtiçi ve yurtdışı fakulte veya yüksek okullardan) birinden mezun olmak; d) Erkeklerde askerliğini yapraış veya erteletmiş olmak (halen as- kerlik görevini yapmakta bulunanlar, terbıslerinden sonra ataraaJan yapılmak üzere sınava kabul edilebilirler); e) Her türlü iklim ve çalışma şartlarında görev yapabilecek sağlık- ta olmak; f) Maliye müfettişliğinin gerektirdığı nilelikleri tasımak; g) Daha Once bir kereden fazla bu sınava girmemiş olmak; gerekmektedir. • Sınavlarda giriş şartlarını ve smav konulannı gösteren broşur ile müracat formu yukarıda belirtilen öğretim kunımlanndan, Ankara'da Tefüş Kurulu Başkanlığı'ndan, İstanbul ve Izmir'de de Maliye Mü- fettişliklerinden sağlanabılir. Isteklilerın gerekli belgelerle birlikte en geç 23 Mart 1990 Cuma gunu çalışma saati bitimine kadar Teftiş Kurulu Başkanhğı'na bizzat veya posta ile başvurmaJan gerekmektedir. Postada vaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır. tlan olunur. Basın: 15677 İLAN ÇAYIRALAN ASLİYE CEZA MAHKEMESİ DOSYA NO: 1986/41 E: 1989/126 K. KARAR T.: 5.10.1989 Zina suçuna muzaheret ederek katılmak suçundan sanık Cengiz Halıcı'ran yapılan açık yargılaması sonunda beraatine karar venlmiş olan Yozgat ili Çayıralan üçesi Konuklar köyü nufusuna kayıtlı Du- ran ve Mihri'den olma, 1966 D.'lu Cengiz HALICI'nın tum arama- lara rağmen adresınin meçhul olması nedeniyle hakkında verilen be- raat kararının ilan yoluyla lebliğıne karar verilmis olmakla; İş bu ilanın basın yoluyla yayımı tarirunden itibaren >asal süre ıçe- nsinde kanun yollarına başvurulmadığında kararın tebliğ edilmiş sa- yılıp kesinleştirileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 16281 T.C. FATİH 3. ASLİYE CEZA MAH. ESAS NO: 989/499 KARAR NO: 989/809 HÂKİM: M. Feridun Celayiroğlu 14862 Y. İş. Müd.: Ali Orta SANIK: MEHMET YAŞAR KOYUNCUOĞLU, Mustafa Şevket ve Ballı'dan olma 1941 D.'lu Gaziantep, Kilis, Meshetlik nüfusunda ka- yıtlı olup, Bakırkoy, Incırli, Aydın Sok. No: 16/8'de ikâmet eder. Sanığın Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçu sabit olmakla eyle- mine uyan 213 sayıh Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesi delale- tıyle 359. maddesi gereğince takdiren 3 ay hapıs ve bu kadar muddet ticaret, sanat ve meslek icrasından mahnımıyetine ve bu cezalannın 647/6. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmiştir. İlan olunur. Basın: 16287
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle