27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 OCAK 1990 KULTUR-SANAT CUMHURÎYET/5 fe Gelecege Dönüş' • Kültıir Servisi — "Masum Sanık Roger Rabbit"in yönetmeni Robert Zemeckis'in yönettiği "Geleceğc Dönüş II" adlı film, 8 sınemada birden gösterıme girdi. Yapım yönetmenliğini Steven Spielberg'in üstlendiği film, Suadiye Atlantik, Kadıköy As, Bakırköy 74, Beyoğlu Atlas, Aksaray Kristal, Beşiktaş Yumurcak, Ankara Metropol ve Adana Sun sinemalannda gösterilecek. George Lucas'ın özel efekt stüdyolarında gerçekleştirilen "Geleceğe Dönüş I"in devamı niteliğindeki "Geleceğe Dönüş II", ilk filmde 1950'li yıllara yolculuk yapan üçlüyü bu kez 2015 yılına götürüyor. Geçen yılın sonlarında ABD ve tngiltere'de gişe rekorları kırarak gösterilmeye başlayan filmin 34 günlük ABD hasılatı 82 milyon doları (yaklaşık 200 milyar lira) bulmuştu. Sosyolog Lewis Mumford öldti • AMENtA (AA) — Modern teknolojinin insan üzerindeki olumsuz etkileri üzerinde çok sayıda kitabı bulunan ünlü Amerikalı sosyolog Lewis Mumford önceki gün New York eyaletindeki Amenia kentinde öldü. Ünlü sosyoloğun oğlu, bugün yaptığı açıklamada 94 yaşındaki sosyolog Mumford'un yatağında ölü bulunduğunu söyledi. Otuzdan fazla kitap yazan Mumford, "Tarihteki Kent" (The City In History) adh eseri ile 1961 yıhnda Amerika'nın unlü ödüllerinden Ulusal Kitap Ödülu'nü alnuştı. Mumford'a, 1986 yıhnda da zamanının ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından Ulusal Sanat Madalyası verilmişti. Modern mimari ve şehirleşmeyi sıkça eleştiren unlu sosyolog, insanı, insani niteliklerinden uzaklaştıran teknolojileri reddederken ahlaki değerlere dönüş yapılmasını sahk veriyordu. Fraıısız Kültür'de şubat filmleri • Kültür Servisi — lstanbul Fransız Kültür Merkezi şubat ayı filmleri belirlendi. Kültür Merkezi'nde, 19-24 şubat tarihleri arasında, 2. Uluslararası Kısa Film Günleri kapsamında gösterilecek olan kısa metrajlı yapımların yanı sıra 1959 yıhndan 1985 yıhna dek uzanan donemde yapılmış 8 Fransız filmi de gösterilecek. 7 şubat çarşamba günu, N.Ribovvski'nin "Une Affaice d'Hommes", 8 şubat perşembe günü R.Davis'in "J'ai Epouse üne Ombre", 9 şubat cuma günü P.Labro'nun "Rive Droite, Rive Gauche", 12 şubat pazartesi günü Claude Chabrol'un "Le poulet au Vinaigre", 13 şubat salı gunü S.Leroy'un "Le Quatrieme Pouvoir", 16 şubat cuma günü J.Rozier'nin "Adieu Philippine", 26 şubat pazartesi günü P.JoIivet'nin "Strictement Personnel", 28 şubat çarşamba günü ise J.P.Mocky'nin "La Grande Lessive" adh filmleri lstanbul Fransız Kültür Merkezi'nin Taksim'deki sinema salonunda izlenebilecek. Veli Sapaz'ın resimleri • Kultur Servisi — Veli Sapaz'ın resimlerinden oluşan sergi Bilim Sanat Galerisi'nde açıldı. Marmara Üniversitesi Ataturk Eğitim Fakültesi'nde Resim-lş Bölumü Resim Anasanat Dalı'nda öğretim üyesi olarak çalışan Sapaz, bugune dek çeşitli karma sergilere katıldı ve kişisel sergiler gerçekleştirdi. Eleştirmen Ahmet Köksal, Sapaz'ın resimleri için şunları söylüyor: "Kırsal kesim insanlarımızın doğa, üretim ve yaşam ilişkilerini olanca içtenliğiyle konu alan resimlerinde, tükenmez Anadolu nostaljisine, çağdaş resmin yarı soyutlayıcı deneşimlerine, renk, leke, doku değerlerine yabancı kalmayan bir tutum ekleniyor" Ulucanlar'ın resitali • Kültür Servisi — Kemancı Özcan Ulucan ile piyanist Birsen Ulucan, 11 şubat günu saat 18.00'de Alarko Merkezi Konser Salonu'nda bir resital verecekler. Geçen yılın ternmuz ayında Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç eden kardeş sanatçılar, resitalde J. S. Bach, Beethoven, Wieniawski, Haydn, Chopin ve Prokofiev'in yapıtlannı seslendırecekler. Müzik öğrenimine 6 yaşında başlayan Ulucanlar, Varna Müzik Okulu'nda okudular. Özcan Ulucan, 13 yaşındayken Çekoslovakya'nm Usti-Nat- Orlitsi kentinde düzenlenen 1986 Uluslararası Koçian Gençlik Keman Yarışması'nda birinciliğe değer göriilmuştü. Birsen Ulucan, çalışmalarını lstanbul Devlet Konservatuvan'nda Meral Yapalı ile Özcan Ulucan da aynı okulda Saim Akçıl'la sürdürüyorlar. 'Şeytan IncilT tartışması • STOCKHOLM (AP) — lsveç Kültür Bakanı Bengt Goransson, bir 13. yuzyıl kültür hazinesi olarak kabul edilen "Şeytan İncili"ni, istenecek olursa, Çekoslovakya'ya geri vermeyeceklerini açıkladı. Içinde yer alan şeytan resminden dolayı "Şeytan Incili" olarak anılan kutsal kitap, Otuz Yıl Savaşları sırasında 1649'da Bohemya'daki bir manastırdan alınmıştı. Kitap halen İsveç Kraliyet Kütüphanesi'nde. Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Vaclav Havel ise geçenlerde Prag'ta yaptığı bir konuşmada, Çekoslovakya'nm el konulmuş sanat yapıtları sorununu Batı Avrupa ülkelerini ziyareti sırasında gündeme getireceğini açıklamıştı. Havel, mayıs ayında İsveç'i ziyaret edecek. Çekoslovakya'da film • Kültür Servisi — Ünlü Amerikalı müzisyen Frank Zappa, Çekoslovakya'da bir TV filmi çekmeyi tasarhyor. Prag'da Çekoslovakya'nm oyun yazan Cumhurbaşkaru Vaclav Havel'le bir görüşme yapan Zappa, Çekoslovakya'da "politika ile kültürün ittifakı"nı çok olumlu karşıladığını, cumhurbaşkanının oyun yazarı olduğu bir ülkenin ABD Büyükelçisi'nin de eski sinema oyuncusu Shirley Temple Black olmasının da bunu doğruladığını söyledi. Bugüne kadarki müziklerinde, rock, caz ve pop ile politik taşlamayı birleştiren Zappa, "Çekoslovakya, politika ile kültürün en yakın bağı kurduğu bir yer. Bu da benzersiz bir şey" dedi. Pozitif Vibrations çağdaş caz ve dans etkinlikleri STEVE LACY SEXTET C A Z K O N S E R İ Fransız Kultur MerKez< Destegı le CHRISTINE BROOBECK MODERN DANS GÖSTERİSİ Pro Helvetıa Desteğı lie Organızasyon POZİTİF 144 33 94 145 41 76 4• 5Şubat 20 30.AKM Konser Satom, Bılet Salış AKM Gışelen. Dunya Gençlık Merkez: (Nı$antaşt) Ispanyolressam Velazguez'in tümyapıtları Prado Sarayı'nda bir araya geldi Ressamlar ressamı \felasqueztspanyolların en tanmmış ressamı Velazquez'in 80 yapıtından oluşan sergi Madrid Prado Sarayf nda yer ahyor. Velazquez'in biraz İspanya demek olduğunu düşünen yetkililer, sayılı resimleri dünyanın en büyük müzeleri arasında pay edilen bu ressamın tüm yapıtlannı ilk ve son kez bir arada görmenin tüm İspanyolların hakkı olduğunu düşünmüşler. Sergiye giriş bu yüzden İspanyollar için parasız. MtNE G.SAULNIER MADRİD — Madrid Prado Sarayı, dünyanın sayılı resim mü- zelerinden biri. Zaten Ispanya'yı uluslararası kültür platformunda öne çıkaran iki sanat dalından biri resim, diğeri de edebiyat. 1989 yı- lında, yazar Camilo Jose Cela ile edebiyat dahnda 7. Nobel Ödülu'- nü kazanan İspanya, 9O'lı yıllann ilk diliminde, Prado Müzesi tari- hindeki en önemli resim sergisini düzenledi. Seksen tablodan olu- şan bir Velazquez şöleni. Söz konusu sergi. görkemli bir törenle tspanya Kralı Juan Car- los de Borbon tarafından açılmış bulunuyor ve yaklaşık bir milyon meraklının zryareti bekleniyor. Yerli ve yabancı kaynaklann "yüzyılın en önemli resim olayı" olarak niteledikleri sergiye giriş, Jspanyollar için parasız. Velazqu- ez'in biraz tspanya demek oldu- ğunu düşünen yetkililer, sayılı (toplam 81 tablo) resimleri dün- yanın en büyuk müzeleri arasın- da pay edilen bu ressamın tüm ya- pıtlarını ilk ve son kez bir arada görmeye, tüm İspanyolların BlR BAŞYAPIT — Velazquez'in günumiize kadar gelebilen 81 yapıtından 80'i. bu sergi için Prado Sarayı'ndan bnluştu. Fakat serginin başyapıtı Londra .National Gallery'den gelen "Aynadaki Veniis" oldu.Tablonun güvenliği için alınan onlemler başlı başına bir olaydı. "İspanyolluk" hakkı olduğunu duşunmüşler. Sergiye giriş, bu yuzden parasız. Devlet muzeleri- nin bir üstünluğu de böyle halk hareketleri kuşkusuz. "Diego de Silvay Velazquez", adının lanınmışlığı bir yana sana- tına hemen hepimizin gözü alışık bir ressam. 1970'li yıllarda Çiçek Pasajı'nı süsleyen "Sarhoşlar", "Börek yiyen çocuk" tabloları- nm, üstüne kızartma yağı sıçra- mış, sinek pislemiş röproduksi- yonlannı kim anımsamaz? lstan- bul camcılarının da favorileri ara- sındadır Velazquez. Ancak kor- kunç çerçeveler içinde sırıtan bu camekân Velazquez'lerı aslında gerçek Velazquez tablolarının içinden alınmış ayrıntı röprodük- siyonlarıdır. Zamanmda Çiçek Pasajı'nı süsleyen "Sarhoşlar", gerçek "Sarhoşlar" tablosunun bir bölumünü gösterir. "Börek yi- yen çocuk" da aslında uzun isinı- İi, büyuk bir kompozısyonun de- tayıdır. Velazquez, birçok rekoru elin- de tutan bir sanatçı: röprodüksi- yonu en fazla alınan ressam olma- nın dısında, ressamlar tarafından en çok kopya edilen ve en onem- lisi, gelmiş gecmiş tüm büyuk res- samlann değeri üzerinde tartışma- sız fikir biriiği içinde oldukları "tek" sanatçı olmak niteliğani ko- ruyor. Pablo Picasso. Velaztjuez'- in en önemli yapıtlarından "Las Meninas" tablosunu aynı ad, kur- gu ve kişilerle alıp kendi kubik yo- rumuyla yeniden çizmiş. Salvador Dali, Velazquez'in portrelerini se- rpiştirmiş birçok resmine. Soyut îspanyol resminin yaşayan en önemli temsilcilerinden Antonio Sanra, Velazquez üzerine bilmem kaçmcı kitabı hazırlamakta. Ve- lazquez'e "Ressamlann Ressamı" denilmesi, gerçekten de ressamla- nn üzerinde en çok çalışıp uğraş- tıklan "BSU" olmasından ileri ge- Ara Güler'infotoğraf sergisi OrtakÖyAyşe Takı Galerisi'nde açılacak Ustanın 'müzelik' fotoğrafları Fotoğraf ustası, yeni sergisinde fotoğraflannı ilk ve son kez satışa çıkarıyor. 9 şubat cuma günü açılacak olan sergi 15 gün açık kalacak. Kültür S«rvisi — Ara Güler'in fotoğraf sergisi 9 şubat günü Or- taköy'deki Ayşe Takı Galerisi'nde açüıyor. Kırk yıh aşkın bir süre- dir fotoğrafla uğraşan Güler, bu- güne kadar çok sergi açtı, çok ser- giye katıldı. Yapıtları 1967'de Ka- nada'da "lnsanlann Dünyasına Bakışlar". 1968'de New York'ta "Renkli Fotoğraflann 10 Ustası" sergilerinde, I968'de Koln Photo- kina Fuarı sergisinde, 1972'de Pa- ris'te Ulusal Kütüphane'de sergi- lendi. "Yaratıcı Amerikaklar" ser- gisi dünyanın birçok buyük ken- tini gezdi. Ancak Guler'in bu ye- ni sergisinin bütün oteki sergiler- den bir farklılığı var: Güler, bir sergisinde fotoğraflannı ilk kez sa- tışa çıkanyor ve bunun ilk ve son kez olacağını söylüyor. Ara Güler yıllar sonra "satışlı bir sergi" açmaya karar vermesi- ni şöyle açıkhyor: "Aslında ama- cım para kazanmak değil, ama baküm herkes satıyor, ben de fi- yat koyayım dedim. Ressamlann resimlerine koyduklan fiyatlara bakıyorum. Ben de fotoğraf dün- yasında tanınan birivim. Josepb Koudelka, Sebastian Salgado gi- bi fotoğrafçılar ABD'de özel ko- leksiyonlara fotoğraf satıyorlar. Koudelka bir fotoğrafına 6 bin dolar fiyat koyabiliyor. Ben de Türkiye'de 1 milyon lirada karar kıldıra." Ayşe Takı Galerisi'nde sergile- necek yapıtlan, Guler'in kendin- ce "klasik" saydığı fotoğrafları, 1950'lerden bu yana çektiği ve alt- larına rahatlıkla imzasını atacağı siyah beyaz fotoğraflar. Röportaj fotoğrafları değil. Geriye kalaca- ğını düşunduğü fotoğraflar: "Eğer bana deseler ki fotoğraf müzesi açıyoruz, oraya vereceğim fotoğ- raflar bunlar." Ara Güler için fotoğraf, gerçek olan şeyi yakalayıp onu ölumden kurtarmak anlamına geliyor. Ger- çi bu belgeleme oluyor, ama Gü- ler burada estetik bir kaygımn da olması gerektiği kanısında. Ancak bunun ötesindekı kaygılar, Güler'e göre fotoğraf makinesini "ressam boyası gibi" kullanma kaygıları. Ara Guler tam bu sırada karıştır- makta olduğu "Birikimler" adlı fotoğraf albümünun bir sayfasını gösteriyor. FOG Fotoğraf Grubu'ndan İlyas Göçmen'in hur- da bir araba içindeki çocukjan gö- rüntuleyen bir fotoğrafı. "Işte" di- yor Ara Güler, "bu fotoğraflır." Son olarak geçen yıl 3 yayıne- vinin duzenlediği "Onlar ve Yaşam" serisinin Endonezya bö- lumüne dünyanın en ünlu 45 fo- toğrafçısıyla birlikte katılan Gü- ler, "Fotoğraf yalan söylediği za- man sanat olur" diyor. "Çünkü GERÇEĞt ÖLÜMDEN KURTARMAK — Ara Gükr, fotografı "gerçek olan bir şeyi yakalayıp ölümden kurtarmak" diye tanımlı- yor. "Fotoğraf sanat olmaz. Çunku hiçbir zaman yalan konuşmaz fotoğraf." (Fotoğraf: Muammer Yanmaz) sanat Ş'alan'dır, 'uydurma'dır. Be- nim anladığım fotoğraf sanat ol- maz, çünkü hiçbir zaman yalan konuşmaz." Ara Guler'in ünlü sinema adamlannın fotoğraflanndan olu- şan "Ara Guler'in Sinemacılan" adlı albumu kısa bir süre önce va- yımlanmış, ünlü fotoğrafçı bu al- bümdeki yapıtlannı ayrıca Istaıı- bul'da sergilemişti. Guler'in aynı sergisi önümüzdeki günlerde Fransa'mn Strasbourg kentinde. gerçekleştirüecek "Türk Sinema Haftasr dolayısıyla kenti belediye müzesinde yer alacak. liyor. Madrid'deki sergi, 17. yüzyıl Avrupası'nda Descartes'ın duşün- ce dünyasmda yaptığı devrimi re- simde biçımlendiren bu dev sanat- çının günümüze kadar gelebilen yapıtlarından biri hariç, tumünü içeriyor. Velazquez'in ytize yakın tablosundan seksen biri koruna- bilmiş. Seksen tablo, Madrid'de buluştu. Bir tanesi, Roma'dan gelmedi. Önemli değil, bir papa resmiydi. Velazquez de yapmış ol- sa bütün papalar birbirine benzer ve ölüden imamlar hoşlanır. Diğer tablolann toplanması içinde önce New York Metropo- litan Müzesi'yle pazarlık etmek gerekti. Önce Prado Müzesi, iç- lerinde "Vulcain'in Demirci Ocağı" ve "Las Meninas" gibı önemli yapıtlar bulunan bir dızi Velazquez'i New York'a gönder- di. Metropolitan Müzesi, Mad- rid'dekinden daha kuçuk çapta, güzel bir Velazquez sergisi düzen- ledi. Sonra Prado'ya geri \;rece- ği tablolann yanına kendi kolek- siyonunu da katıp Madrid'e yol- ladı.. Fakat serginin başyapıtı Lond- ra National Gallery'den geliyor: "Aynadaki Venüs". Söz konusu tablonun gelişi, alınan güvenlik önlemleri, başlı başına bir olay- dı. Münih'ten Viyana'ya, dünya- nın dört bir yanından gelen sek- sen Velazquez, mart ayı sonuna değin Madrid'de kalacak. Prado yetkilileri, "Yinelenmesi olanak- sız bir çaba." olarak niteliyorlar sergiyi. Diego Velazquez, Santiago Şo- valyesi ve saray adamıydı. 1599-1660 yılları arasında, kendi- sinden başkasma resim yaptırma- yan ve onu sanatında özgür bıra- kan 4. Felipe zamanmda yaşadı. Yalmz kralın değil soytanların, sokakların, sakatların resımlerinı çizdi. Öyle ki çağımız hekimleri, Velazquez'in, duşkun insanlan re- simlediği tablolara bakarak kimin hangi hastahğın belinilerini taşı- dığını söyleyebiiiyorlar. Enstanta- ne dediğimiz durdurulmuş bir an- hk zamanı görüntüleyen bu dâhi sanatçı için Theophile Gautier "Onunla birlikte lspanyol.resmi de öldü," demeye getirir. İspan- yol resmi elbet Velazquez'le ölme- di. Ama gerçeği çizerken "ötesine" geçen dehası, hâlâ aşı- lamıyor. Önumuzdeki iki ay için- de yolu Madrid'e duşenlere duyu- rulur. Muhsin Kut'un 31. resim sergisi Hobi Sanat Galerisi'nde sergileniyor Resimlerle6 ÇaIınımşVenedik'teMuhsin Kut, Venedik'te kamp kurdu. 10 gün süreyle 200 kadar eskiz çizdi. Bu çalışmanın yağhboya ürünleri şimdi Hobi'de sergileniyor. FATMA ORAN yorsunuz, Venedik'i nasıl buldu- nüz?" diye sordu bir gün. Çok beğendiğimi, çok güzel bir şehir olduğunu falan soyledim. Tabii biz bunları yarı el işareti, yarı tar- zanca konuşuyorduk, çunkü o doğru durüst İngilizce bilmiyor- du, eh ben de İtalyanca bilmem. Derken, adam dilinin döndüğü kadar, aslında çok uzgün olduk- larını, şehrin yabancılann işgali- ne uğradığını söyledi. Gerçek bir Venedikli gormek istiyorsam, 5 kilometre oteye gitmeliymişim. Hera artık burada yaşayamıyor- larmış, çünkü hayat çok pahalıy- mış. Bütün o gördüğüm, hayran kaidığımı söylediğim köşkleri, sa- ray yavrularını zengin yabancüar satın almışlar; yazın birkaç aylı- ğına sırf "Venedik'teydik" de- mek için gelip donuyorlarmış. "Biziın güzel şehrimizi bizden çal- dılar. Venedik'i çaldılar" dedi. Bu sözden etkilenmemek imkân- sızdı. Kendinıi de birden aynı ke- fenin içinde saydım: Ben de turist- iim ve Venedik'teydim. Adı, bu yüzden Çalınmış Venedik, işte... — Venedik'e gitmek nereden akhnıza geldi? Neden Venedik'i seçtiniz? — Şimdi, biliyorsun benim so- kaklara, binalara karşı aşırı bir sevgim var. Hem o yüzden hem de İstanbulla Venedik'i akraba saydığım için... — Niye? — Çünku, İstanbulla Venedik çok benziyor birbirlerine. — Aman yapmayın Muhsin Bey, neresi benziyor? Bir kazıklı yolu bile yok Venedik'in? — Dur, güldürme. Bir kere ta- rih boyunca alışverişimizin oldu- ğu bir yer. Ashnda neden Vene- dik'i seçtiğimi izah etmem güç. Ama sebeplerden biri de şu: Ve- nedik'i çok ressam çalışmış. Zor bir konu. lddıalı ve ürkütucü. Herkesin yaptığmdan sonra bir de sen yapıyorsun. Onun için gittim, r- 1959 eylülünün 20'sinde, "Ben artık resim yapacağım" diyerek ressamlığa başlayan Muhsin Kut, hava trafik kontrolörlüğü, kitap satıcılığı, tercümanlık, gazete res- samlığı, muhasebe kâtipliği, de- poculuk ve tam on bir yıl süreyle Avustralya'da işçilik yapmış. Ama hep resimle... Muhsin Kut'la konuşmaya git- tiğimde, konuşmamıza daha çok freze sesi hâkimdi; kendine ait do- kuz metrekarelik bir marangoz atölyesinde resimlerine çerçeve yapıyordu. Tahta tornası, nmpa- ra, iki ayrı cins matkap, rende ve freze, Muhsin'in boyalan ve tu- allerinden sonra üstüne titrediği malzemeleri... "Resim sehpası denilen olay, 1 metre 70 santimlik yer kaplıyor, en dar bir mekânda bile rahatlık- la çahşıhr aslında" diyen ve hiç- bir sergisinde de daha önce sergi- lediklerini sergilemeyen Muhsin Kut, 59'dan bu yana her yıl bir sergi açtığına göre, Hobi'deki ser- gisi otuz birinci kişisel sergisi olu- yor... Kut'un bu sergisinde öncelikle merak ettiğim, serginin adı oldu: Çalınmış Venedik. "Neden 'çalınmış' dediniz?" diye sordum: — Kaldığım otelin sahibi eski bir Venedikliymiş. Bana, "Sabah 1959'DAN BU YANA — Muhsin Kul, 1959 yıhndan bu yana toplam otuz bir sergi açü. Kitap satıcılı- karanlığı çıkıp geceyansı dönü- ğından muhasebe kâtipliğine kadar çeşitli işlerde çalışan Kut, resim ugraşını otuz yıldır surdürüyor. sabahtan akşama kadar on gün kamp kurdum. Her bir sokağına girdim, her bir kanalmdan geçtim diyebilirim. — Venedik'e gelince, dikkati- nizi çeken 'ilk' neoldu? — Şehirden içeri giriyorsun, trafik yok, tekerlekli hiçbir araç yok. tnsanlar yürümenin zevkini çıkanyor orda. Sonra katiyen ye- ni bina yok. — Türkiyeli biri olarak, başka neler hoşunuza gitti? — lşin en güzel tarafı, San Marco Meydanı'ndaki kilisede dört tane büyük fresk gördüm, bir tanesi bizim Türk tüccarlan- nın freskiydi. Sonra, Ayasofya'- dan çalınıp getirilmiş dört bronz at... — Çalınmış Venedik'i bizden çalınmış eserler de süslüyor, de- senize? — Öyle ya. İşte onlan görüp "bunlar bizim" demek hoşuma gitti, işin öte yanı bağrımı yaksa da... Muhsin Kut'un ışık oyunlany- la coşan son derece canlı bir >o- rumla tuallerine aktardığı 15. yüz- Mİdan kalma çok sa> ıda saray, ki- IKe, kanal, köpriı, meydan, bul- iar, avlu, sokak, gondol ve mask- tan oluşan bu otuz birinci sergi- si, yağlıboya resimleri öbur resim türlerinden ayıran 'şey'i; nesnele- rin dokunabilirliğini, dokusunu, pariaklığını. > umıışaklığını \e ka- tılıgını yansıtabilmedeki üstünlü- gunü bilenler için lam anlamıyla bir "Venedik" şöleni. Varsın "Çalınmış" olsun... Yılın "en ivileri" • LONDRA (AA) — İngiliz sinemasında "yılın en iyileri" odüllerini alanlar açıklandı. Aktör Kenneth Branagh'ın yönettiği, bir Shakespeare uyarlaması olan "5. Henry" yılın en iyi filmi seçilirken, Daniel Day-Lewis, "Sol Ayağım" filmindeki rolü ile yılın en iyi aktörü ödülünü aldı. Pauline Collins ise "Shirley Valentine" filmindeki rolü ile yılın aktristi ödülünü aldı. "Shirley Valentine"in senaryosu da yılın en iyi senaryosu secildi. Karagöz'ün seı^isi • Kültür Servisi — Hikmet Karagöz'ün resim sergisi 10 şubata kadar Tanak Sanat Galerisi'nde yer alacak. Doğayı pastel renkler ve kendine özgü bir dille yorumlayan Hikmet Karagöz, sanat yaşamına 1962 yıhnda amatör tiyatrocu olarak başladı. 1978 yıhnda lstanbul Belediyesi Şehir ' Tiyatrolan'na giren Karagöz, 12 Eylül döneminde Şehir Tiyatrolan'ndan ayrıldı. 1980'li yıllarda resim çalışmalarına hız veren sanatçı, 1988 yıhnda her pazar Örtaköy'de açılan el sanatları pazarında çalışmalarını sergiledi. Hikmet Karagöz geçen yıl yine Örtaköy'de Atlantic Sanat Bar'da 15 gün süreyle çalışmalarını sürdürdü. Çocuk tiyatrosu • Küllnr Servisi — Vakıfbank Çocuk Tiyatrosu 3 şubat tarihinden başlayarak dort ay süreyle "Dünyalı Adem ile Uzaylı Badem" adlı çocuk oyununu Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde sahneleyecek. Müziğini Esin Engin'in hazırladığı, Enis Fosforoğlu'nun yazıp yönettiği oyun daha önce de Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nda sunuluyordu. Cumartesi ve pazar günleri sahnelenen oyunun davetiyeleri tüm Vakıfbank şubelerinden bedelsiz olarak alınabilir. Dali'nin mirası • BARCELONA (AP) — tspanya Kültür Bakanı Jorge Semprun ile Katalonya yerel yönetiminin bir temsilcisi, 23 Ocak 1989 tarihinde ölen ünlü ressam Salvador Dali'nin mirasının bolüşülmesi konusunda anlaşma^ vardılar. Gerçeküstucü sanatçı Dali, yüzlerce resimden ve değerli raülkten oluşan mirasını İspanya hükumetine bırakmıştı. Ancak Katalonya'daki yerel yöneticiler, Dali'nin yapıtlarının büyuk bir bölümünün sanatçının yapıtlannı oluşturduğu ve yaşadığı yörede kalması için bk kampanya başlatmışlardı. îspanya Kultur Bakanhğı'yla Katalonya yerel yonetimi arasında varılan anlaşmanın aynntılan konusunda bir açıklama yapılmadı. Dali'nin ölümünden sonra yapılan açıklamalarda, sanatçının mirasının 90.1 milyon dolar tuttuğu bildirilmişti. UGUN • Grube-Saydam tkilisi Michael Grube( keman) saat 18.30'da AKM'de piyanist Ergican Saydam eşliğinde bir resital verecek. • 'Valnızlığın İlacı' Suna ve Erdoğan Tanaltay saat 18.00'de TYS'de "Yalmzhğm İlacı: Sanat ve Sevgi" başlıkh bir söyleşi yapacaklar. BİLSAK'TA BUGÜN 30 Ocak Salı: 19.00 SEMINER: Edebiyat, Tarih, Zaman. Yön: Enis BATUR Ta'i Chı Chu'an Hareketli Meditasyon İlhan Gungören'le • Her Sah 10.00-01.00 arası CAFE- FOYER-BAR BİLSAK Herkese acıktır. BİLSAK. Sıraselviler, Soğancı Sok. No: 7 CİHANGİR 143 28 79 - 143 28 99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle