Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 OCAK 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
Uraz'a FIAP madalyası
• Küllur Servisi —
Polonya Fotoğraf
Birliği'nin düzenlediği
11. Uluslararası Foto-
Expo'89 fotoğraf
yanşmasında İFSAK
üyesi Aclan Uraz'ın
"Çocuk İşçiler" konulu
iki yapıtı FIAP Gumuş
Madalyası'na değer
görüldü. "Sen Kimsin
Genç Adam" başlığını
taşıyan yarışmada büyuk
ödülü Sovyetler
Birliği'nden VVladimir
Babuszkin kazandı. Aclan
Uraz'ın odüle değer
görülen yapıtı sergi
kataloğunda yer aldı.
Michelangelo keşfediliyor
• VATİKAN (AA) — On yıl süren bir çalışma sonunda,
Vatikan'daki Sistine Kilisesi'nin kubbesine
Michelangelo'nun 16. yüzyılda yaptığı dev freskin gerçek
renkleri ortaya çıktı. Kubbenin restorasyonu, Gianluigi
Colalucci'nin 10 yılını aldı. Colalucci, yüzyıllardır
kullanılan kilisenin kubbesi üzerinde olusan kalın ve
koyu renkli is, toz ve cila tabakasını temizledi. Bundan
sonra turistler, Michelangelo'nun ünlü freskini kasvetli
renklerde değil, canlı ve parlak gerçek renkleriyle
görebilecekler. Sanat tarihi kitaplarının bile,
Michelangelo'nun bu freski canlı sarılar ve turuncular
kullanarak yaptığını belirtmek -için yeniden yazılması
gerekebilecek. Çünkü Rönesans ressamlanmn bu renkleri
kullandığını kaydeden bir sanat tarihi kitabı bulunmuyor.
60 yaşındaki Colalucci, restorasyon işi sırasında,
Michelangelo'nun freskleri yaptığı 1508-1541 yılları
arasında neler hissettiğini daha iyi anladığını söylüyor:
Şiddetli ve sürekli bir sırt ve boyun ağrısı. 10 yıl süren ve
3 milyon dolara mal olan restorasyonu, bir Japon
televizyon şirketi finanse etti.
Ergin Atlıhan Lebriz'de
• Kültiir Servisi — "Ergin Atlıhan'ın Dünyasından" adlı
resim sergisi 31 ocakta Lebriz'de açılıyor. Sergi 12 şubata
dek izlenebilecek. Edirne'de doğan Ergin Atlıhan uzun
bir süre Batı Avrupa ülkelerinde yaşadıktan sonra
1987'de New York'ta resim çalışmalarına basladı.
Yapıtlarındaki renk ve form öğelerinde Batı estetiğini .
Doğu görüşüyle bağdaştırmaya çalışan Atlıhan, yurtiçi ve
yurtdışında çeşitli sergiler açtı. Açtığı sergilerin bazılan
şöyle: New York Avanin Gallery (1988), fstanbul Atatürk
Kultür Merkezi (1987), Frankfurt McCann Gallerie
(1985), Zurich Gallerie Commercio (1984) ve Lami Sanat
Galerisi (1989).
TO-DER'den 'Ayasofya' büdirisi
• Kültiir Servisi — Tiyatro Oyunculan Derneği,
ülkemizdeki son politik gelişmelerle ilgili bir açıklamada
bulundu. TO-DER'in bildirisi şöyle: "Son zamanlarda
ulkemizde başgösteren, Ayasofya'nın ibadete açılması
yolundaki eylemler, turbanla ilgili gelişmeler, memurlara
din dersleri konulması tasarıları gibi Atatürk ilkelerine ve
laik devlet anlayışına aykırı girişimler bizleri Ulkemizin
geleceği açısından büyük bir endişeye düsürmektedir.
Ayrıca hayat kadınlarını, insan haklanna ve esitlik
ilkelerine uymayan çağdışı bir çerçeve içinde görmek,
tarafımızdan şiddetle kınanmaktadır. TO-DER olarak bu
tür davranışlann ve düşünce tarzının her zaman
karşısında olduğumuzu ve olacağımızı kamuoyuna
bildiririz!'
\avuz'dan ^Söylen Şiirleri'
• Kültiir Servisi — Şiirlerinin yanı sıra ozellikle felsefe
ve kültür üzerine yazdığı denemeleriyle tanıdığımız Hilmi
Yavuz'un "Soylen Şiirleri" adlı kitabı Arba Yayınları
arasında çıktı. Hilmi Yavuz kitabında, "Söylenler",
"Soylen 'en'ler" ve "Söylen'meyenler" başlığı altında 16
şiirine yer veriyor. Behçet Necatigil'in "Batı şiiri hiçbir
zaman mitolojiden ayrümamıştır. Bugün Avrupa şiirinde,
bütün Batı şairlerinde mitos imajlanna rastiarsınız. Bizde
niye olmasın bu?" biçimindeki sözlerini kitabının başına
alan ve kitabını Behçet Necatigil'in anısma adayan
Yavuz'un kitabının kapağında Picasso'nun bir deseni yer
alıyor.
Ahmet Özel Sergisi
• Kültiir Servisi — Ahmet Özel'in resim sergisi, 5
şubatta Nişantaşı'ndaki Yonca Modern Sanat
Galerisi'nde açılacak. İlk kişisel sergisini 1988'de
Akbank'ın Levent Sanat Galerisi'nde açmış olan Özel'in
yeni sergisi 26 şubata kadar görülebilecek. 1982'de Devlet
Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölumü Devrim Erbil
Atölyesi'ni bitiren sanatçı, ltalya'da sanat araştırmaları
yaptı, resim restorasyonu eğitimi gördü. Halen İstanbul
Resim ve Heykel Müzesi'nde görevli olan Ahmet Özel,
1979'dan bu yana birçok toplu sergiye de katıldı.
Gönenç'in resimleri
• Kültür Servisi — Nejat Gönenç'in 14. kişisel sergisi 29
ocakta İstanbul Belediyesi Taksim Sanat Galerisi'nde
açıhyor. 1951'de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Cemal
Tollu Atölyesi'nden mezun olan sanatçı daha sonra Sabri
Berkel Atölyesi'nde gravür ve heykel çahşmalarında
bulundu. Resim çalışmalarının yanı sıra Ortaçağ sanatı
ve estetik konulannda da araştırmalar yapan ve
dokümanlar hazırlayan sanatçı, birçok Devlet Resim ve
Heykel sergilerine ve karma sergilere katıldı. 1986 yılında
yitirdiğimiz Nejat Gönenç'in sergisi 12 şubata dek
görülebilecek.
Pozitif Vibrations çağdaş caz ve dans etkinlikleri
STEVE LACY SEXTET
C A Z K O N S E R İ
Fransız Kultur Merkezi Desteğı ıle.
CHRISTINE BRODBECK
MODERN DANS GOSTERİSİ
Pro Helvetıa Deslegı ıie
Organızasyon POZIT.F 144 33 94 145 41 76
SİNEMA
ATHJLA DORSAY
'Dokuz Buçuk Hafta'fılmindefarklı birkadın-erkek ilişkisi
Sinemada video-clîp esteti
Dokuz Bnçak Hafta (9 1/2 vveeks) /
Yönetmen: Adrian Lyne / Senaryo: Patricia Knop,
Zalman King, Sarah Kernochan / Görüntü: Peter
Biziou / Müzik: Jack Nitzsche / Oyuncular: Kim
Basinger, Mickey Rourke, Margaret Whitton, David
Margulies, Christine Baranski, Karen Young / Bir
MGM fılmi / 115 dakika (Sinepop, Moda).
"Dokuz Buçuk Hafta" için ne-
ler;»neler okumadık ki!.. Ülkemi-
ze neredeyse 4 yıl gecikmeyle gel-
mesi, filme oldukça büyuk bir
"gizli ün" sağlamıştı. Dışarıda
görenler, videoda (kaçak dolayı-
sıyla kötu bir kopyasını) izleyen-
ler, filme yakıştırılan "New
York'la Son Tango" vb. isim-
ler... Böylesine bir beklentiden
sonra, fllmden duşkınklığına uğ-
ramamak, şaşırtıcı olurdu. Nite-
kim öyle oldu.
"Dokuz Buçuk Hafta", bir
kadın-erkek ilişkisini anlatıyor.
Tanışıyor, biılikte oluyor, sonun-
da ayrılıyorlar. lşin "farklı" ya-
nı, bu ilişkinin tumüyle erotik bir
temele oturması. Adam, yani
Mickey Rourke, kadını, yani "fıs-
tık sanşın" Kim Basinger'ı, daha
ilk buluşmalanndan ıtibaren tö-
rensel ve sık sık sado-mazo (yani
sado-mazoşist) nitelikler içeren bir
cinselliğe zorluyor. Kadının bunu
kabullenmesi de doğrusu pek zor
olmuyor. Yeni boşanmışlığı, çev-
resinde istekli, ama anlamsız er-
keklerin çokluğuyla, ashnda iyi-
ce sıkılan Elisabeth, bu ilişkide
gerçek doğasını, gerçek kişiliğini
buluyeriyor. Bu yüzden de korku-
yor ve kaçmayı yeğliyor.
"Dokuz Buçuk Hafta", yönet-
meni Adrian Lyoe'ın "Flashdan-
ce"den de anımsadığımız,
"video-clip" estetiğindeki sine-
masının bir diğer tipik ürünü...
Lyne, reklamcılıktan gelme ve tıp-
kı bizdeki reklamct-sinemacılar
gibi, başdöndürücü bir kurguya,
yanıp-sönen ışıklara, cicili-bicili
bir aydınlatmaya kimi zaman faz-
lasıyla rağbet eden bir sanatçı. Bu
"video-dip" estetiğini, kendi adı-
ma hiç sevmiyorum ve bunu, ger-
çek sinemanın olası ölumünün
olası nedenlerinden biri olarak gö-
rüyorum.
Ama böyle bir estetik, anlattı-
ğı konuyla çok bağdaşıyorsa, bir
yere dek bağışlanabilir. Oysa fil-
min tam olarak ne anlattığı.'neyi
vurguladığı da belirsiz. Bir kadın
yazarın romanından, ikisi kadın
(üçuncüsü de geçen mevsim
"Öişki-Two Moon Junction" adlı
oldukça erotik bir filmin yönet-
meni olarak izlediğimiz Zalman
King) olan bir yazar grubu tara-
fından senaryolaştırılmış olan
film, ashnda kuşkusuz ilginç çı-
kış noktaları içeriyor. Sadizm,
mazoşizm, üçlü seks, röntgenci-
lik, "strip-teaseV gibi yüzyıllar-
dan büinen veya "telefonda seks"
gibi çağdaş (!) cinsellik biçimleri-
nin, uygulamalarının bir dokümü
gibi gözüken film, tüm bunlara
karşın, nedense yeterince erotik
olamıyor. En "ctiretli" sahneler-
de bile, bir daha önce görulmüş-
lük veya eskimişlik duygusu var.
"Dokuz Buçuk Hafta", 4 yılda
bunca eskimiş olabilir mi? Fark-
lı, cüretli cinsellik öğelerine kar-
şın, film bir tek bütünlüğü olan,
kusursuz, "dört başı mâmur"
seks bölumü içermiyor. Nerede,
"Paris'te Son Tango" veya (ke-
silmiş haliyle bile)v
'1900"ün Bw-
tolucci cinselliği veya "Büyu -
Don't Look Now"un ünlü seviş-
me sahnesi veya Oshima'nın özel-
likle"Duygu traparatorluğu"(biz-
de o adla oynayanı değil, aslı) fil-
mindeki törensel cinselliği? De-
mek ki "erotik siııema" yapmak,
önce "iyi sinema" yapmaktan ge-
çiyor. Lyne'ın sineması ise o an-
lamda "iyi" değil.
Yine de filmin hakkını vermek
gerek. Cinselliğin de belli davra-
nış biçimlerinde sınıflandınldığı,
"kategorize edildiği" çağımız top-
lumları için, "Dokuz Buçuk Haf-
ta", kimi tabulara dokunan, öz
olarak yenileyici, özgür kılıcı bir
film. En azından, cinselliğin sa-
dece "yatmak" demek olmadığı-
nı, bir dizi torenden oluşan bir
"riruel" olduğunu, iki insanın
tam ve her alanda bütünleşmesi
demek olduğunu anımsatıyor.
Kim Basinger, günümuzün belki
de gerçekten en "seksi" kadın
oyuncusu olarak filme büyük kat-
kıda bulunuyor. Mickey Rourke
için aynı şeyi söylemek zor. Bir
kez film, tümüyle kadını objekti-
fin önüne getirmiş (tümüyle cin-
selliğe dayalı bir filmde, Rourke,
bir tek kez bile çıplak gözükmü-
yor). Dahası perdedeki kişiliğini
hep çalışan sınıflardan gelme, ser-
seri, "yırtık" avare genç adam
rolleriyle oluşturan Rourke'un bu
filmde birden "iş adamlığı"na
terfi etmesi, hiç inandırıcı olma-
mış. Filmin yapuncılan, her hal-
de erotizmin (cinselliğin değil,
erotizmin) çalışan sınıflara değil,
burjuvaziye özgü bir eğlence ol-
duğunu düşünmüş olmalılar.
Ama o zaman da 60 küsur yıl ön-
ce başka türlü düşünmüş ve
"Lady Cbatterley'in Âşığı"nı
yazmış olan D. H. Lawrence'ın
gerisine duşmuş olmuyorlar mı?
r
TABULARA DOKUNURKEN — Adrian Lyne'ın Dokuz Buçuk
Hafta'sı kimi tabulara da dokunan, bir bakıma özgür kılıcı bir film.
Kim Basinger günümüziin en "seksi" oyuncularından biri olarak
filme buyük katkıda bulunuyor.
TVdekiilk 'Hayalet Avalarindan sonra ikincisi bu hafta sinemalarda
Günümüzden bir masal
Hayalet Avcıları (Ghostbusters-2 /
Yönetmen: Ivan Reitman / Oyuncular: Don Murray,
Dan Aykroyd, Sigourney Weâwer, Harold Ramis,
Rick Moranis, Ernie Hudson, Annie Potts / Bir
Columbia yapımı / Emek, Reks, Sur, Yıldız, Renk.
İLKÎNDE DE OVNAMIŞTI — Sünikleyici ve eglendirici bir film
olan "Hayalet Avcılan"nın ilkinden sonra ikincisinde de yerini ko-
ruyan oyunculardan biri Sigourney Weawer.
"Hayalet Aveılan" dönüyor...
Ancak küçük ekranda (TV'de Si-
nema'da) izlediğimiz ilk filmin de-
vamı, bu kez sinemalarda... Ame-
rikalıların tutulan fılmlerin deva-
mını çekerek bunları birer "dizi'-
'ye donuştürmeleri, kuşkusuz ön-
celikle "para" koktuğu için te-
melde pek sevimli bir davramş de-
ğil. Ancak beğenüen, sevilen bir
filmin kahramanlarını yeni serü-
venlerde izlemek gibi, TV dizile-
rinin de pekiştirdiği çok doğal,
çok insancıl ve de çok kitlesel bir
isteği ticarete dönüştürmemek,
kapitalist sinema yapısı içinde
mümkün mü?
Bu konuda "mutlu istisnalar"
da olmuyor değil. Kimi diğer ör-
neklerdeki gibi, bu kez, "devam
fîlmi", ilkini aşmış. "Hayalet Av-
cılan"nın bu yeni serüveni, ilkin-
den daha esprili, daha akıcı, da-
ha "hınzır". Daha da gösterişli.
New York kentini saran "hayalet-
ler"e ve (hep olduğu gibi), toplu-
mu tehdit eden tehlikeler önünde
bilinçsiz yöneticilere karşı savaşım
veren bir avuç "ava" kahrama-
nımız, bir kez daha teknolojiyle
desteklenmiş zekâlanyla zafer ka-
zanacaklardır.
Filmin bizce 2 temel çekiciliği
vaı. Öncelikle, özd efektlerüı ba-
şansı ve bunların, örneğin haya-
letlerin görüntüleri, kişilikleri vb.
öğelerde ortaya çıkan esprili, kjv-
rak sunuluşları. Bu tür sahneler-
de, film bir anlamda "Masum Sa-
nık Roger Rabbif'te gerçek oyun-
cularla çizgi-film kahramanları-
nın aynı "ortam"da birleşmeleri-
ne benzeyen bir havaya ve bunun
getirdiği bir "gırgır"a erişiyor. Bu
çerçeve içinde ozellikle eski bir re-
simden fırlayarak "canlanan",
ancak tam anlamıyla yaşamaya
başlaması için. "bir bebege ihti-
yacı olan" Karpatlar'dan (yani
Dracula'nın ulkesinden) ve de 16.
yüzyıldan gelme kaniçici bir kon-
tun gözüktüğü tüm sahneler, çok
ilginç...
Filmde bir de toplumbilımsel
boyut var. New York'un kanalizas-
yonlarırldan akmaya baslayan ve
giderek kentin uzerine çöken ko-
yu, yapış-yapış bir "magma", fil-
me göre bu 10 milyonluk kentte
insanların içindeki kötülüğün,
birbirlerine karşı duydukları nef-
retin, her türlu olumsuz ve kırıcı
davranışın, gündelik yaşam için-
deki hoyratlığın somutlaşması...
Ve kahramanlarımız, bu garip
âfete karşı savaşmak için tüm
New Yorklulann içindeki "M"yi
ortaya çıkaracak bir ortak simge-
ye gereksinme duyuyorlar. Bunun
ne olduğunu da yazmayayım,
filmde görürsünüz... Kuşkusuz
Nevv York'ta, ama yalnız orada
mı, tüm büyük kentlerdeki ortak
yaşamın korkunçluğunu, kendi
bilincinin giderek kaybolmasıyla
oluşan cehennemi böylesine bir
fantezi içinde işlemek, filme baş-
ka bir boyut kazandırıyor.
"Hayalet Avolan", sürükleyici
bir film, çok düzeyli bir eğlence-
Uk, çağdaş ve günümüzden bir
masal... Kuşkusuz tüm sorun bu
filmlerin içerdiği çocuksu, naif
yanı paylaşıp paylaşmamakla il-
gili. Sinema yazarı bir dostumun,
hem de bu tür filmlerin en gör-
kemli örneği olan "Masum
Sanık" için kuliandığı "aptalca"
deyimine katılıyorsanız, hiç zah-
met etmeyin!.. Ama "Hayalet
AvcılarT'nın yalnızca birkaç bö-
lumunün bile (örneğin başta be-
bek arabasının New York trafi-
ğindeki seruvenleri veya mahke-
me sahnesi gibi), sanatsal değeri
bir yana, gerek düşunce gerekse
uygulama açısından tam bir "ze-
kâ ürünü" olduğunu savunuyo-
rum ben... Bu, bir yerde "ze-
kâ/aptallık" ayrımının dışavuru-
mu üzerine kişisel görüşlere bağ-
lı bir şey...
Bılet Salıs AKM Gıselen Dunva Genciık Merkezi INışantaşı)
Orta ve Lise Mezunları, Beklemeli Öğrencileri..
Aylar, yıllar geçiycr; siz hâlâ boş mu bekliyorsunuz?..
Ekonomik özgiirliiğiinüzii kazanabilmek için şeçerli bir meslek edinmenizin
36 yüdan beri 48.326 genci iş sahibi yapan
ve sahasında OÜNYA ŞAMPİYONU olan:
olabilecek EN UCUZ ÜCRETLERLE;
BİLGİSAYARLA DAKTİLOGRAFİ;
BİLGİSAYARLA MUHASEBE;
BİLGİSAYAR PROGRAMCILIĞI (BASIC, COBOL, PASCALJ
ve Paket Programlar (D BASE, LOTUS, WORDSTAR);
Bilgisayar destekli İNGİLİZCE, FRANSIZCA ve ALMANCA
BONOSUZ, TAAHHÜTŞCZ, herhangi bir bağlayıcı ödeme
zorunluğu yerine HER TÜRLÜ ÖDEME KOLAYLIKLARI
ve 6 ayda öğretip İŞE YERLEŞTİRME GARANTİSİYLE
SİZLERİ BEKLİ1OR.
T&lefonla başvuıu saaüen
Merkezı Seyazıt. M;that Paşa Cad 14/1
Sadıkoy Altıyoi. Kuşdılı Caddesı iı 3
3esıxtaş Çırağan. Asanye Cad 7 '2-3
ŞLŞII AİHdeıhumyet C Hasaî Sok. 15
Tfei 327 55 25 - 522 21 06 Oiafta .çı
Tbı 338 38 42 - 336 11 50 ;Hafta .çı
Tel 158 24 37 - 158 24 98 Tlafa .çı
Teı 130 90 37 • 175 43 14 CHafta ıçı
8 0O-21 30. Hafta sonu
3 00-19 00. Hafta sonu
8 00-21 30: Cumartesı
8.00-21.30: Haftasonu
8 00-19.00)
8.00-19 00)
B.00-19 00)
8.00-19.00)
Dikkat: Bu 4 adresten bajka ŞAMPİYDN adıyla calışan hiçbir Daktilo Sekreter »e BHglsafar kuraı «•bcnU
REFERANSIMIZ
ÖĞRENCİLERİMİZDİR.
HER SEVIYEDE
INGILIZCE KURSLARI
Gunduz. akşam ve
haftasonu sınıflan.
Haftada 6 ders saatı.
YOĞUN PROGRAM
: Haftaıçı hergun sabah.
Haftada 12 ders saati.
CAMBRIDGE FIRST
CERTIFICATE ve
TOEFL KURSLARI
Akşam ve haftasonu
Haftada 6 ders saatı.
BUTÜN
OĞRETMENLER
INGİLİZ
PROFESYONEL
VE DENEYIMLİ
İstanbul: Rumelı Cad 42 4.Osmanbey Tel. 147(i;iK{-152 S271
Ankara- Seldnık Cad S. Kat 5. Kızıiay Tel. 135 .İ094-135 2397
T.C. SIVAS 1. SULH CEZA MAHKEMESİ
Esas No: 1987/702
Karar No: 1989/268
Savcıhk No: 1987/677-301
Davacı: K.H.
SANIK: AHMET SOMTAŞ: Abdulvahap ve Zehra'dan olma. 1942
D.Iu. Sıvas Bahtiyar Bostan Mahallesi Nüf. kayıtlı aynı mahalle Ga-
zezler Sokak. No: 25'de oturur. Evli 6 çocuklu. Okuryazar, Toptan
ve perakende olarak peynirci. SabıkaJı, T.C.
Suç: Taklit ve Tağşiş edilmiş gıda maddesi satmak
Suç Tarihi: 25.3.1987
Karar Tarihi: .'5.4.1989
Taklit ve tağşiş edilmiş gıda maddesi satmak suçundan Sanık Ah-
met Somtaş'ın mahkememizce TCK.nun 398,647/4, 72,402/1,402/2.
maddelerı uyarınca sonuç olarak 32.000 lira ağır para cezası ile ce-
zalandırılmasına, sanığın cürme vasıta kıldığı meslek ve zanaatının
3 ay süre ile TATİLINE ve 7 gün süre ile ışyerinın KAPATILMASI-
NA, karar ozetinin kapatma suresi kadar kalmak uzere işyennın göze
çarpan bir yerine büyuk harflerle yazılmak suretıvle yapıştırılması-
na, tirajı yuzbınin üzerinde bulunan Ankara-tstanbul ve İzmır'de ya-
yınlanan bir gazetede ve mahalli bir gazetede ilan edilmesine, masrafın
sanıktan alınmasına daır karar verildıği ilan olunur.
Basın: 15385
CUMHURBAŞKAM
GAZİ M.KEVL4L
PAŞANTN
SONBAHAR
GEZİLERİ •
Nuri Ona'
(ya>ına bszırlayan)
3000 ı.id (KDV içinde)
Çp'Uaş Yayınları Turkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-istanbul
Ödemeli gonderilmez.
Hürrem
Erman'a ödül
• Kültür Servisi —
İstanbul Kültür ve Sanat
Vakfı'nm düzenlediği
İstanbul Uluslararası Film
Festivali Düzenleme Kunılu,
bu yıl Sinema Onur
Ödülü'nü yapımcı Hürrem
Erman'a vermeyi
kararlaştırdı. Düzenleme
kurulu, yülardır
Türkiye'deki sinema
sanatının, çağdaş sinema
düşünce ve anlayışımn
gelişmesindeki
katkılarından dolayı
Erman'ı ödüle değer gördü.
Hürrem Erman'a ödülü
festivalin kapanış töreninde
verilecek. Bu ödül 1987'de
Lütfü Akad'a, 1988'de
Bedia Muyahhit'e, geçen yıl
ise Nejat Özen'e verilmişti.
Ödül töreni
ertelendi
m ANKARA (AA) —
Kültür Bakanhğı 1990
Tiyatro Basarı ödüllerinin
tören günü ve yeri
değiştirildi. Kültür
Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamaya göre, daha önce
25 ocakta Ankara'da
yapılacağı duyurulan ödül
dağıtım töreni, 6 şubat salı
günü İstanbul Atatürk
Kültür Merkezi Oda
Tiyatrosu'nda yapılacak.
Damaso
Alonso öldü
• MADRİD (AA) — Ünlü
Ispanyol ozan Damaso
Alonso dun Madrid'de
öldü. 91 yaşındaki
Alonso'nun, uzun süredir
rahatsızlık çektiği solunum
hastahğından yaşamını
yitirdiği kaydedildi.
Aralarında Federico Garcia
Lorca ve Rafael Alberti'nin
de bulunduğu "1927 nesli"
diye bilinen ozanların
arasında yer alan Alonso,
1978'de İspanya'nın Miguel
de Cervantes ödülü'ne
layık görülmUstü.
BüGÜN
• 'Karagöz ve Çocuk'
Ünver Oral'ın "Karagöz ve
Çocuk" konulu konferansı
saat 16.00'da Atatürk
Kitaphğı'nda dinlenebilir.
• Raj Kapoor filmleri
AKM Sinema Salonu'nda
Raj Kapoor'un "Ateş" adlı
filmi saat 14.00'te,
"Üçüncü Yemin"i ise saat
17.30'da gösterilecek.
BİLSAK'TA
BUGÜN
26 Ocak Cıuna:
19.00 GÜNLERtN
GÖTÜRDÜĞÜ:
Depolilizasyon ve Futbol.
Hıncal ULUÇ, Ünsal
OSKAY, Emre KONGAR,
Deniz GÖKÇE
19.00 TtYATRO: " M e Baş,
İşle Gövde, İşte Kanatlar"
Yazan: Sevim BURAK,
Oynayan: BİLSAK
TÎYATRO ATÖLYESİ
GÖRSEL SANAT
ATÖLYELERİ
Mehmet GÜLERYÜZ'le
Resim Kurslan
Perşembe-Cuma
10.00-0l.00arası CAFE-
FOYER-BAR
BtLSAK Herkese Açıktır.
BİLSAK SıraselvUerv
Soğancı Sk. N: 7
CİHANGÎR
143 28 79-143 28 99
TURSEM'İN
LONDRA, C3KF0RP, CAMBRIDGK
DE
ÎADA BUTUM YILINûlUZCE Ö6R.ENİU
UTAKSİTTE ÖDEME
K0LÂYU6Û
•ĞENELyEHIZL/UVDfRlLMIJ KURSLAR
•TİCARİ İNÛİUZCE
• TUR.1ZM IN&1ÜZCESİ
•BANKACILIK INÛİLIZCESİ
•5INAV KURSURI: Cambrıdge
•Fırst Certifi c a t e , Profcıency,
•TOEFL,/
tursem
İNGİÜZLİSANOKULLARI
DANIŞMA MERKEZİ
Cumhurıyet Cad 173/4-B Elmadağ
8023»lstanbjl Hilton Otelı Karşısı
Tel 148 39 77-148 7943-148 2849
Fax 132 97 29. Tlx. 27498 tusfn tr
YUZYUZE
Atillâ Dorsay
4000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yavmlan Turkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-
Istanbul